SORU: Thomas Hobbes insan dünyasının hangi sorunları üzerinde durmuştur?
CEVAP: İnsan dünyasının siyasetle ilgili sorunlarına öncelik veren Thomas Hobbesun (1588-1679) etik sorunlara ilgisi dolaylı şekildedir. Onun etik sorunlara bakış şeklini belirleyen şey, doğal insan düşüncesine dayalı insan anlayışıdır. Hobbesa göre insan, her şeyden önce kendi varlığını ayakta tutmaya, koruyup sürdürmeye çalışır; bu, onun ana güdüsüdür; onun bütün eylemlerini belirleyen, bu güdüdür. Bu da insanı doğa nimetlerinden elden geldiğince çok yararlanmaya sürükler. Ama bu yüzden de herkes, ister istemez, birbirinin düşmanı olur ve herkesin herkese karşı savaşı (bellum omnium contra omnes) başlar. Bu durumda insan, insanın kurdu (homo homini lupus) olur. Böylece Hobbesa göre insanın tüm eylemlerini yöneten ilke, kendini koruma ve sevme içgüdüsüdür. Dolayısıyla insanın doğal yapısında başkalarını gözeterek eylemde bulunma eğilimi yoktur. Doğal durumu/yapısı gereği bencil olan insan, diğer insanlarla yaşarken yalnızca kendini düşünür. İnsanda doğal olarak bulunan kendini koruma güdüsü, başkasıyla ilişki durumunda bir tehdit ve tehlike oluşturur, yani savaş durumuna yol açar. İnsanın doğal durumu (status naturalis) aslında bir savaş durumudur. Bunun çözümü ise insanın yurttaşlık durumuna (status civilis) girmesidir. Bu da yasal düzenlemeler yapmayı ve devlet kurmayı gerektirmektedir. Hobbes, kendini koruma içgüdüsü ile hareket eden insanın, barışı sağlamak için insanlararası ilişkiler alanında bazı ilkeleri akıl yolu ile ortaya koyması gerektiğini söyler. Hobbes için insan, doğuştan etik bir varlık değildir; etik ilkeler, türün yararı için, akıl yoluyla ortaya konulur. Etiğe temel olan şey, doğa yasalarının bilimi dir. Etik, erdemin ve erdemsizliğin ne olduğunun bilgisi, neyin iyi neyin kötü olduğunun bilimidir. Böylece Hobbesun insanın doğal durumu düşüncesine dayandırdığı doğal hukuk görüşüyle bağlantılı bir etik anlayışını benimsediği belirtilebilir. Burada Hobbesun bir doğa varlığı olan insanın etik yönünün ne olduğunu belirlemeye çalıştığı ve etiği Bacon gibi dinden bağımsız şekilde ele aldığı görülmektedir.