SORU: Topçular ve cebecilerin görevleri nelerdi?
CEVAP: Topçu ocağı teşkilatına, acemi ocağından fertler alınmaktaydı. Gerek topçunun atış kısmına, gerekse top ve mermi imalinde istihdam edilecek acemi fertlere ihtiyaç duyulduğu zaman; topçubaşı, Divan-ı Hümayun’a müracaat eder, lüzumu kadar acemi isterdi. Durum Yeniçeri ağasına, acemi ocağının hangi kısmından ne miktarda ve hangi vasıflarda çıkma yapacağı yazıyla bildirilirdi. Her iki sınıf için ayrılan efrat da şakird olarak deftere kaydedilirdi. Top dökücüleri kısmında bulunan şakirdler, tezgâhlarda yetişerek usta olurlardı. Top arabacıları ocağının başlıca görevi; topların nakil işleri, bunun için gereken arabaların yapımı ve tamiri ile beygirlerin bakımı idi. Arabacıbaşı denilen bir komutandan sonra ocakta; kethüda, çavuş, başçavuş, kethüda yaveri, ocak kâtibi gibi birinci derecede ve bölükbaşı, odabaşı, halife isimleriyle de ikinci derecede orta ve bölük zabitleri bulunurdu. Top arabacıları, sefere topçularla beraber giderlerdi. Sahra toplarını çeken ve topların ağırlıklarına göre ayrı ayrı dizayn edilmiş ve yapılmış olan arabalar ile beygirler, bunların nezareti altında bulunurdu. Humbaracı ocağı, önceleri topçu ve cebeci ocaklarının bazı bölükleri humbaracı idiler. On altıncı asırda ayrı bir ocak hâline getirildiler. Humbara, el bombası olup, tüfekle atılanları da vardı. İstanbul’daki ulufeli humbaracılardan başka, taşrada tımarlı humbaracılar vardı. Her ikisinin amiri İstanbul’daki humbaracıbaşı idi. Lağımcı ocağı, iki sınıftan meydana gelen bu ocak; muharebe zamanında muhasara edilen kaleleri yıkmak için lağım yapmak ve atmakta vazifeli idi. Birincisi maaşla olup cebecibaşının emri altında cebeci ocağına bağlı idi. İkincisinin de zeamet ve tımarları vardı. Tımarlı lağımcıların başındaki amire lağımcıbaşı denirdi. Bundan başka kethüda ve çavuş, ocağın büyük zabitlerinden olup alemdar da küçük zabitlerdendi.