SORU: Türkiye’de sinema endüstrisine ilişkin sorunlardan birisi olan kurumsallaşma eksikliğini ve bu sorunların çözümüne yönelik oluşumları açıklayınız?
CEVAP: Kurumsallaşma eksikliği: Öncelikle Türkiye’de, Batılı ülkelerde olduğu gibi, devlet tarafından desteklenen bağımsız bir sinema kurumu söz konusu değildir. Pek çok meslek birliğinin, sendikanın ve derneğin oluşturduğu Sinema Platformu; ardından, Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecindeki hedefleri doğrultusunda Mart 2010’da kurulan Türkiye Sinema Konseyi, bu alandaki önemli gelişmelerdir. Konsey, kendisini ve amacını şöyle tanımlamaktadır: Türkiye Sinema Konseyi, Türkiye sinema sektöründe var olan meslek örgütleri, toplu telif ve hak izleme birlikleri ile festival düzenleyen kuruluşların delegelerinden oluşan bir zemin. Konsey’in amacı, farklı mecralar için film/drama üreten sinema sektörünün üretim, dağıtım, gösterim ve eğitim alanlarında yer alan farklı kesimlerin ortak çıkarlarını tanımlamak; iletişimini sağlamak, bu zeminde ortak politikalar üretmek; Dünyalılaşma sürecimize hız kazandırmak. Konseyin temel amacı, yönetsel ve mali açıdan sivil bir Özerk Sinema Kurumu oluşturmaktır. Türk sinemasının endüstrileşmesi için olumlu bir adım olsa da, konsey, aynı yıl yaşadığı bazı anlaşmazlıklar nedeniyle işlevsiz hale gelmiştir. Bu alandaki ikinci oluşum ise, Güç Birliği’dir. Güç Birliği, temelde ilgili bakanlığın, sinema endüstrisinin tek bir meslek örgütü ile sağlanmasına yönelik talepleri doğrultusunda, meslek birlikleri tarafından 2010 yılında oluşturulmuştur. Endüstrinin sorunlarını yasal zeminde tartışmak, çözüm önerileri üretmek ve bunları topluma aktarmak amacındaki Güç Birliği’nin henüz güçlü bir ses çıkardığı söylenemez.