SORU: Türklerde askeri müzikte hangi çalgılar kullanılmıştır?
CEVAP: Türklerde askerî müziğin ilk belgelerini, eski
Türk yazıtlarında bulabilmek mümkündür. 8. yüzyılda
yazılmış olan Orhun yazıtlarından fine Usu yazıtında
köbrüğe ve tuğ adlı çalgılara rastlanılmaktadır. fiine-Usu
yazıtında “üç tuglıg Türk budunig” ve “tuğ taşıkır yelme
eri” diye bazı sözcüklere rastlanılmaktadır. Tuğ kelimesi
kös ve davul, nevbet davulu, mehterhane ve sarıcak
anlamlarını içerir. “Tuğum tikip uruldı” cümlesi, tuğ’un
sancak-davul anlamında kullanıldığını belirtmektedir. 11.
yüzyılda ise “küvrüg” (kös), “tuğ” (davul), “borguy”
(boru) ve “çeng” (zil) çalgıları, çeşitli Türk kavimleri
içerisinde kullanılmıştır. Boru, 12. yüzyılda nay-i Türki
adını alıp, savaşlarda çalınmıştır. Kaşgarlı Mahmut da
borunun savaşlar sırasında kullanıldığını belirtmiştir.
İslamiyet’ten önceki Türk “tuğ” unun izleri 15. yüzyıl
başında Hoca Abdükladir-i Meragi tarafından tespit
edilmiştir. Bu çalgı, dokuz adetden fazla olamıyordu. Bu
dokuz “tuğ” geleneği Osmanlı Dönemi’nde de
korunmuştur.
Askerî müzik takımlarını Abbasilerde, Harzemşahlarda,
Büyük Selçuklularda, Anadolu Selçuklularında,
İlhanilerde, Memlüklerde ve Anadolu Beyliklerinde
görmekteyiz. Askerî müzik takımlarına özgü bazı çalgılar
hariç olmak üzere, esnaf mehterleri, “zurna”, “davul”,
“nakkare” ve “boru” çalıyorlardı. Esnaf mehterleri, askerî
mehterlerin dışında “def” adı verilen çalgıyı da
kullanıyorlardı. Fakat “def” daha sonraları askerî
mehterhaneye girmiştir. Mehter müziği, mehter çalgıları
ile çalınan askerî müziği eğlence içerisine alır. Çeşitli tür
eserlerin bir araya geldiği mehter müziğinde, kendine
özgü öyle bir renk vardır ki bu müzik yapısından ve
çalgıların karakterinden ortaya çıkmıştır.