İKTİSADİ DÜŞÜNCELER TARİHİ Dersi Sosyalist Düşüncenin Doğuşu ve Marksizm soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Ütopik Sosyalistler'den Robert Owen'ın kuramını açıklayınız.


CEVAP:

Owen, insanı aklı sayesinde mükemmel olabilecek ve bütün sorunların üstesinden gelebilecek bir varlık olarak ele almıştır. İnsanın yaşadığı problemler
onun var oluşundaki bozukluktan değil; “şeytani” kurumlar aracılığıyla insanların belirli kalıplara sokulmasından ileri gelir. Bu nedenle Owen eğitim reformu ve kooperatiflerin rekabetçi piyasaların yerini alması tavsiyelerinde bulunmuştur. Owen sınıf çatışması olduğu görüşünü reddetmiştir. Büyük bir sanayici olarak döneminde kapitalist sistem içerisinde işçilerin durumunu ve çalışma koşullarını bire bir görmüş ve bu eksikliklere karşı neler yapılabileceğini düşünmeye başlamıştır. Kendi fabrikasında ilk fikirlerini uygulayan Owen, önce çalışma sürelerini kısaltmış, okul ve okul öncesi eğitimine önem vererek çocuk işçi kullanımını yasaklamış, ücretleri genele oranla daha yüksek tutmuş, barınma ve sağlık koşullarını iyileştirmiştir. Kısacası Owen, kendi fabrikası içinde yeniden örgütlenme yoluna gitmiştir. Owen’ın uygulamaları sonucunda fabrikası başlangıçta önemli miktarlarda kâr elde etmeye devam etmiştir. Yoksulluk ve zenginlik arasındaki çelişkiyi çözmek için Owen başlangıçta siyasal sisteme meydan okumamış ve otoriteye başkaldırma yoluna gitmemiştir. Bu yüzden
de başlarda fikirlerini dinleyen, takip eden önemli bir iş gücü ve hatta bir aristokrat kitle oluşmuştur. Ancak kendi fabrikasının sınırlarından çıkıp genel sisteme ilişkin düşüncelerini beyan etmeye başlayınca hem siyasetçiler, hem aristokrasi ve hem de işçilerin bizzat kendilerinden gördüğü ilk ilgiyi kaybetmiştir. Bunun üzerine Owen’ın sistem üzerine fikirleri daha radikalleşmiştir. Ekonominin
genel durumu ve Britanya’daki işsizlik olgusu onda, ekonominin genel dengeye kendiliğinden geleceği şeklindeki klasik yargıya karşı bir tutum geliştirmiştir.
Uygun koşullar altında ve uygun kurumsal yapılarla insanın üretken yapısının çok daha güçlü hâle gelebileceğine, kıtlık probleminin azaltılabileceğine ve aşırı nüfusun da ortadan kalkacağına inanmıştır. Owen toplam üretim ve tüketim arasındaki dengesizliğe dikkat çekmiş ve Say Yasas’nın geçerliliğini reddetmiştir. Hem İngiltere hem de Amerika Birleşik Devletleri’nde kooperatif üretim sahaları oluşturulması için çalışmıştır. Ona göre ekonomide devletin rolü minimize edilmemelidir. Öte yandan Malthus’un iddia ettiği gibi yoksul yasalarının kaldırılması ya da vergileri azaltma yoluna gidilmesi işsizliği ortadan
kaldıramayacaktır. İşsizliğe “işbirliği köyleri” kuramıyla çözüm aramıştır. İşbirliği köyleri sanayi alanında bir tür kooperatif üretimi olup mevcut kâr ve rekabet sistemine karşı düzenlenmiştir. Owen, sermayeye sabit ve maksimum sınırları belirlenmiş faiz düzeyi ödenmesi gerektiğini düşünmüştür.