HUKUK TARİHİ Dersi OSMANLI CEZA, VAKIF VE VERGİ HUKUKU soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Vakıf eden kimse ne şekilde düzenlenmiştir?


CEVAP:

Vakfeden Kimse (Vâkıf) Vakıf kurma malvarlığını azaltıcı bir işlem olduğu için vakıf kurucusunun tam eda (fiil) ehliyetine sahip olması gerekir. Yani ayırtım gücüne sahip, ergen ve ergin (reşit) olmalıdır. Akıl hastalarının, akıl zayıflarının (mâtuh), mümeyiz ve gayrımümeyiz küçüklerin vakıf kurucusu olmaları mümkün değildir. Anılan kimseler bu işlemi kendileri yapamayacakları gibi, veli veya vasi gibi kanuni temsilcilerinin rızalarıyla dahi yapamazlar. Mal varlığını gerektiği gibi kullanamayıp aşırı savurganlığı nedeniyle hâkim kararıyla kısıtlılık altına alınan sefih de, sağlar arası bir işlemle vakıf kuramaz ise de ölüme bağlı bir tasarrufla yani vasiyetle vakıf kurabilir. Ancak vasiyet yoluyla kurulan vakıf terekenin üçte birinde geçerli olur, aşan kısım için mirasçıların razı olması gerekir. Borçları nedeniyle kısıtlılık altına alınmış bulunan borçlu, kısıtlılık kararından önce edindiği malvarlığıyla vakıf kuramaz. Osmanlı Devleti’nde kadıların on XVI. yüzyılın ortalarından itibaren borçluların kurduğu vakıfları tescil etmesi yasaklanmıştır. Ölüm hastasının kurduğu vakıf, borçlu ise alacaklılarının, değilse vakfa özgülediği mal, terekesinin üçte birini aşıyorsa mirasçılarının rızasıyla geçerlilik kazanabilir.