DİL FELSEFESİ Dersi RUSSELL'IN BETİMLEMELER KURAMI soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU: Varlık kavramını Frege ve Russell nasıl değerlendirmişlerdir?


CEVAP: Antik dönemden başlayarak felsefe tarihinde çok tartışılmış bir problem de varlık savlarına dairdir. Daha önce Frege’nin kuramı çerçevesinde ele alınan bir problemde olduğu gibi; Bir şeyin var olmadığını söylendiğinde, görünüşte önce o var olmadığını savlanılan şeye gönderme yapıp, sonra da o şeyin var olmadığını söylenir, ki bu da savı çelişkili kılarmış gibi görünmektedir. Örneğin “Tanrı yoktur” tümcesinde, özne konumundaki “Tanrı” adı eğer Tanrı’ya gönderme yapıyorsa, peşinen Tanrı’nın varlığını kabul edilmiş görünmektedir. Bu durumda da daha sonra onun yok olduğunu söylendiğinde de çelişkiye düşülebilmektedir. Diğer yandan, eğer “Tanrı” adının hiçbir şeye gönderme yapmadığını varsayılırsa da savın mantıksal bir öznesi yokmuş gibi görünür. İki türlü de bir şeyin var olmadığını nasıl olup da anlamlı bir şekilde söylendiğinde açıklama getirilmektedir. Russell da varlık yükleminin nesnelere değil kavramlara yüklenebilen özel bir yüklem olduğuna dair Frege’nin görüşünü paylaşır, hatta bu yönde Frege’nin çalışmalarında olmayan yeni bir argüman da öne sürer. Varlık türü yüklemlerin gerçekte birer “niceleyici” olduğuna dair bu görüşlerinden yola çıkarak Frege ve Russell bir yandan günümüzde neredeyse tüm üniversitelerde okutulan modern Niceleyiciler Mantığı’nın ya da diğer adıyla Yüklemler Mantığı’nın kurulmasına yol açmışlar, diğer yandan sayı gibi matematiksel nesnelerin aslında mantıksal nesnelere indirgenebileceği sonucuna varmışlardır. “Mantıksalcılık” (Logicism) olarak tarihe geçmiş bu kurama göre tüm matematiksel önermeler mantıksal önermeler türüne indirgenebilir. Ancak daha sonra Russell’ın ortaya çıkardığı bir paradoks (Russell’ın Paradoksu) Mantıksalcılık projesinin çökmesine neden olmuştur. Kısaca varlık yargılarına dair Frege/Russell görüşü felsefe tarihinde bu açıdan çok önemli bir yer tutar.