XIX. YÜZYIL TÜRK EDEBİYATI Dersi XIX. YÜZYIL TÜRK EDEBİYATINA GENEL BİR BAKIŞ soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

XVIII. ve XIX. yüzyıl Türk edebiyatında şiir dilinde ne tür değişimler olmuştur?


CEVAP:

a. Klasik şiir, edebî dilin resmî kanallarla yönlendirilmesine Sultan II. Murat zamanından beri alışkındır. XVIII. asırdaki mahallîleşme cereyanı ve yönetici kadronun “kaba Türk”lerden oluşması, şiir dilinin sadeleşmesinde önemli bir etken olmuştur. Bilhassa Sultan III. Selim ve II. Mahmut’un gayretleriyle dilde genel bir sadeleşme yaşanır. Nasıl ki, Tercüman-ı Ahval’in mukaddimesi gazeteci lisanı kadar edebî söyleyişi de etkilemişse ondan otuz yıl evvel, Sultan Mahmut’un Takvim-i Vekayi’in dilinin anlaşılır olması yolundaki tavsiyesi de bütün bir edebiyatı ilgilendirmişti.
b. XVIII. asırda sade Türkçenin yaygınlaşması, tasavvufi edebiyatın dilinin de değiştirilmesini gerektirmez. Öte yandan dildeki sadeleşme hemen karşı kutbunu yaratır ve “sebk-i Hindî”nin girift dilini, özel kelime kadrosunu, ilginç terkiplerini canlandırır.
c. Osmanlı şiir dilinin Arapça ve Farsça asıllı kelimelerden beslenen ana arterine başka dillerin eklendiği, XVIII. asırda fark edilirse de bu durumun şiir için sıkıntı yaratmaya başlaması bir sonraki asrın son çeyreğindedir. Rumca ve Ermenice başta olmak üzere, azınlıkların dillerinden kelime ve tabirlerin şiire girişi sevimli bir çeşitlilik olarak algılanır; fakat eskilerde İtalyancadan, XIX. asırda bilhassa Fransızcadan alınma kelimelerin şiirde kullanımının gitgide yaygınlaşması, Edebiyyat-ı Cedidenin “alafrangalık”la suçlanmasına
kadar uzanan bir sürecin başlangıcı olur.