İKTİSADİ DÜŞÜNCELER TARİHİ Dersi Monetarizm, Yeni Klasik İktisat Teorisi ve Yeni Keynesgil İktisat soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Yeni klasik iktisatçıların monetarist iktisada yönelik eleştirilerinin kaynağı olan iki temel ilkesi nelerdir, açıklayınız.


CEVAP:

1. Friedman ve öğrencilerinin Klasik Miktar Teorisi’ni yeniden yorumlayarak enflasyon sorununa önerdikleri yeni çözümler dışında, yine aynı üniversitede çalışan ve esasen Friedman’ın öğrencileri olan bir grup iktisatçı -özellikle Amerika’da Robert Lucas (1937-...) ve İngiltere’de Patrick Minford (1943-...) enflasyon konusunu değişik bir açıdan ele alarak, Rasyonel Beklentiler Teorisi (Rational Expectations Theory) adıyla iktisat literatürüne giren bir görüş ortaya koymuşlardır. Makro ekonomik değişkenlerin gelecekle ilgili tahminlerinde Monetarist iktisadın kullandığı Uyumcu Beklentiler Hipotezi yerine Rasyonel Beklentiler Hipotezini geliştirmişlerdir. Bu onların “yeni” yanıdır.
2. Monetarist görüşün konjonktürel dalgalanmaların nedeni olarak tamamıyla para politikasını sorumlu tutmaları şeklindeki görüş yerine, önceden kamuoyuna ilan edilmeyen (beklenmeyen para politikası), bu yüzden ekonomik aktörlerce tahmin edilemeyen para politikasını sorumlu tutmuşlardır.
Onlara göre, Merkez Bankasının önceden ilan ettiği dolayısıyla da ekonomik karar birimlerin, beklediği para politikasının (beklenen para politikası) ekonomide hiçbir değişikliğe yol açmayacağını, yani konjonktürel dalgalanmalara yol açamayacağını ileri sürmüşlerdir. Yeni klasik iktisat düşünceye göre, beklenen para politikası ekonominin reel değişkenleri (üretim, istihdam vs.) üzerinde
hiçbir etki yapmaz. Etkisiz olduğu için de para politikası uygulanmamalıdır. (Lucas-SargentWallace Politika Etkisizliği Hipotezi). Benzer şekilde genişletici maliye politikasının da kısa dönemde reel değişkenleri etkileyemeyeceği ancak uzun dönemde negatif yönde sonuçlar doğurabileceği örneğin işsizlik veya üretimde azalmaya yol açabileceği öngörülmektedir. Kısaca, Yeni Klasik Teorinin gerek para gerekse maliye politikalarının etkisizliğini ortaya koymaya
çalışmıştır. Böylece klasiklerin “piyasaların etkin ve rekabetçi ortamda herhangi bir müdahaleye gerek olmaksızın kendini otomatik dengelediği” görüşü sürdürülmektedir. Bu onların “klasik” yanıdır. Özetle, Yeni klasik yaklaşım, uyumcu beklentiler hipotezine karşı geliştirdiği rasyonel beklentiler hipotezi
ve merkez bankalarının ekonomiye müdahalesine karşı geliştirdiği politika etkisizliği hipotezi ile makro iktisadi düşüncede devrim yaratmıştır.