SORU: Yunan sanatının Hindistan’daki etkileri nelerdir?
CEVAP: Kandehar Krallığı, MÖ 3. yy. da Yunan âlemi ile
Hint âleminin gayet karakteristik bir birleşme noktası idi.
Kandehar eyaleti, Yunan heykeltıraşlarının eserleri ile
süslenirken -ki birçokları bulunup incelenmişlerdir-
Hindistan’ı son defa istila ile MÖ 120-75 yıları arasında
egemenlik süren Yunan hükümdarı Manander (Hintlilerce
Melinda) zamanında, Hint limanlarında, bir tarafı
Sanskritçe ve diğer tarafı Yunanca yazılı paralar
kullanılırken - ki bunlardan Avrupa müzelerinde pek çok
vardır- Yunan müzikçileri de Hint prenseslerinin
saraylarında ilgi görmekteydiler. MS 1. yy. da yaşayan
Amasyalı Strabon, coğrafyasında “Batılı genç müzikçi
kızlar Hindistan’da hoşa gittiğinden mutlak bir ticaret
malzemesidir” diyor. MÖ 1. yy. da İskenderiyeli
hükümdarların emri altında çalışan ve Kızıldeniz yolu ile
Hindistan’a kadar giden Yunan gemicisi Sizikli Eödoks,
gemisine yük yerine Musika Pesiskarya (Mousica
Paidiscaria) yükletir. Yunan edebiyatı da aynı şekilde
Hindistan’a girmiş değil miydi? Örneğin, Dijor
Krizostume, Hintlilerin Homeros’u tercümesinden
okuduklarını söyler. Yunanca genel bir dildir (Fuşe),
Kanderahar’a göre Karakdoudik kabartmaları üstünde
görülen birkaç çalgıcı resminin, “Kondeharve” denilen, ilk
bilimsel “Sanskrit Müziği” kitabının sahibi (MS 1. yy. da
yaşayan Behrat) de işte bu yedi Kandeharvelerden biri idi,
gerçekten, Behrat’ın, Kuzey Hindistan’dan olduğu
anlaşılmıştır.