SORU: Zihin-beden ayrımı kavramını açıklayınız?
CEVAP: Gündelik dilde kullanırken sorun yaşamadığımız terimler (bilinç, madde, anlama, işaret vb.), felsefeciler bunlar, ele almaya başladıklarında sorunlar çıkmaktadır. Neden? Ryle burada sorunun kaynağını felsefecilerle uzmanları karşılaştırarak teşhis etmeye çalışır. Herhangi bir konudaki uzmanlar kendi alanlarına giren malzeme ve nesnelerle ilişki kurarak, onlarla uğraşarak kendi uzmanlıklarını geliştirirler. Ryle şunu sormaktadır: “Biliş, duyumlama, ikincil nitelikler ve özler” gibi kavramlar söz konusu olduğunda, felsefeciler hangi özel işleri yaparak uzmanlık/ustalık kazanmaktadırlar (“Ordinary Language”, s.123-4). Ryle böyle bir özel iş ya da etkinlik olmadığını ve önünde sonunda felsefecilerin kullandıkları kavramların, sürekli boşa dönerek farklı yönleri gösteren bir pusula gibi hiçbir zaman kuzeyi göstermediğini iddia etmektedir. Ryle felsefenin yöntemine ilişkin geliştirdiği tüm düşünceleri, “zihin” kavramı- na ilişkin olarak tartışmaya koyar. Ryle, Descartes’ın kullandığı biçimiyle zihin kavramını ele alır. The Concept of Mind adlı çalışmasında, Kartezyen ikiciliği (zihin ve bedenin iki ayrı töz olarak sunulmasını), Descartes’ın miti olarak adlandırır. Ryle, Descartçı ikiciliğin temel tezlerini sunduktan sonra görüşlerini şöyle ifade eder: “İşte bu ana hatlarıyla resmi kuramdır. Ben onun hakkında sık sık, kötü bir sözü kasten kullanarak, “Makine’deki Hayalet Dogması” diye konuşacağım. Onun, sadece ayrıntıda değil ilkesel olarak, tamamen yanlış olduğunu gösterebilmeyi umuyorum. O büyük bir hatadır ve özel bir tür hatadır. O, adlandırmam gerekirse, bir kategori hatasıdır. Zihinsel yaşamın olgularını, onlar gerçekte başka birine aitken, belli bir mantıksal tipe ya da kategoriye (veya tipler ve kategoriler silsilesine) aitmiş gibi temsil etmektedir. Dolaysıyla bu dogma bir felsefecinin mitidir (The Concept of Mind, s.15-6).”