ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ I Dersi MONDOROS' TAN LOZAN' A TÜRKİYE soru cevapları:
Toplam 55 Soru & Cevap#1
SORU:
Vilayat-ı Sitte ne anlama gelmektedir?
CEVAP:
Osmanlı dönemi idari taksimatında Van, Elazığ,
Diyarbakır, Erzurum, Sivas ve Bitlis, vilayetleri;
günümüzde Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun hemen
hemen tamamını içine alan kısma Vilayat-ı Sitte adı
verilmektedir.
#2
SORU:
Mondros Ateşkes Antlaşması’nın 24. maddesinin önemi
nedir?
CEVAP:
6 vilayette karışıklık çıktığı zaman bu vilayetlerin
herhangi bir kısmı işgal edilebilecekti. Aslında bu
maddenin arkasında Şark Meselesinin hedeflerinden biri
olarak İtilaf Devletleri’nin Doğu Anadolu Bölgesi’nde bir
Ermeni devleti kurma niyetleri saklı bulunuyordu. Nitekim
ateşkesin İngilizce metninde söz konusu 6 vilayetten
Ermeni vilayetleri olarak bahsedilmişti.
#3
SORU:
Mondros Ateşkes Antlaşması’nın en ağır kabul
edilebilecek maddesi hangisidir?
CEVAP:
Antlaşmanın en ağır maddesi İtilaf Devletleri’ne
güvenliği tehdit edecek bir durum ortaya çıktığında
ülkenin istediği bölgelerini işgal olanağı tanıyan ve
Osmanlı Devleti’nin hükümranlık hakkını fiilen bitiren 7.
maddesidir.
#4
SORU:
Mondros Ateşkes Antlaşması’na göre Osmanlı Devleti
sizce neden fiilen yok sayılmıştır?
CEVAP:
Osmanlı Devleti savaş sorasında bir taraf ve bir
devlet olarak görünmesine rağmen Antlaşma hükümlerine
göre fiilen devlet olma özelliklerini kaybetmiş yani yok
sayılmış durumdadır. Eğer İtilaf Devletleri gerekli
gördükleri zaman, istedikleri yerleri işgal etme hakkına
sahip ise o devletin elinden ordusu yani kendini savunma
gücü alınmış, haberleşme sistemine el konulmuş,
ekonomisi denetim altına alınmış ise artık o devletin
hükümranlık hakkından yani bir devlet olmasından
bahsedilemez.
#5
SORU:
Mondros Ateşken Antlaşması sonrasında İngilizler
hangi Osmanlı Devleti topraklarını işgal etmişlerdir?
CEVAP:
İngilizler öncelikle Musul ve İskenderun’u işgal
ettiler. Boğazlar ve İstanbul’a İtilaf Devletleri donanmaları
demir attı. İngilizler kısa sürede işgalleri genişletti ve
Batum, Kars, Antep, Maraş, Hatay ve Konya’yı işgal
ettiler.
#6
SORU:
İngiltere, Amerika ve Fransa’nın 6 Mayıs’ta Batı
Anadolu’nun Yunanistan’a verilmesi isteğini kabul
etmesinin nedeni sizce ne olabilir?
CEVAP:
O günlerde İtilaf Devletleri politikalarına yön
veren İngiltere, kendi menfaatinin de bir gereği olarak
Doğu Akdeniz’de güçlü bir İtalya Devleti istemediğinden
bu bölgelerin Yunanistan’a verilmesini istiyordu. İngiltere,
Amerika ve Fransa’nın, Batı Anadolu’yu Yunanistan’a
bırakmasının temel sebebi budur.
#7
SORU:
İzmir’in Yunanlılar tarafından işgal edilmesi, Türk
milleti açısından hangi tutumun ortaya çıkmasına yol
açmıştır?
CEVAP:
İzmir’in Yunanlılar tarafından işgal edilmesi Türk
düşmanlarını ümitlendirirken, Türk milletinin bağımsız
yaşama ve milli mücadele azmini kamçılamıştır.
#8
SORU:
Saray ve Osmanlı hükümeti Mondros Ateşkes
Antlaşması’nı onaylamaktan yana tavır takınırken,
Mustafa Kemal Paşa’nın Antlaşmaya karşı tavrı nasıl
olmuştur?
CEVAP:
Mustafa Kemal Paşa’ya göre Osmanlı Devleti, bu
antlaşma ile kendini kayıtsız ve şartsız düşmanlara teslim
etmeye razı olmaktadır.
#9
SORU:
Mondros Ateşkes Antlaşması sonrasında Türk halkının
tutumu nasıl olmuştur?
CEVAP:
Türk halkı Mondros Antlaşması ve sonrasında
başlayan işgaller karşısında oldukça tedirgin ve kesinlikle
bir şeyler yapılması gerektiğine inanıyordu. Özellikle
İzmir’in işgali, gaflette olan bazı insanları da uyandırmaya
yetmişti. Türk halkı, bir taraftan milli teşkilatlanmalarla
vatan savunmasına hazırlanırken bir taraftan da miting ve
protestolar ile kamuoyu oluşturmaya ve Türk milletinin
haksızlığa uğradığını anlatmaya çalışıyordu.
#10
SORU:
Müdafaa-i Hukuk teşkilatlanma hareketinin kuruluş
amacı nedir?
CEVAP:
Milli Mücadele hareketinin zeminini oluşturan ve
zaman içinde hemen her il ve ilçede bazen farklı isimlerle
kurulan bu cemiyetler mahalle ve köylere kadar
teşkilatlanmıştır. Bu teşkilatlanma hareketi savunma
amaçlı olup her şeyin başında hür ve bağımsız yaşama
hakkını, vatanı koruma amacını taşıyordu.
#11
SORU:
Milli Kongre hakkında bilgi veriniz?
CEVAP:
Mütareke sonrası işgal veya işgal tehlikesi
karşısında oluşan hareketleri bir araya getirmek amacıyla
29 Kasım 1918’de Milli Kongre adıyla yeni bir
teşkilatlanma ortaya çıkmıştır. 6 Aralık 1918 ve Ocak
1919’da geniş katılımlı kongreler düzenleyen ve yayın
faaliyetlerine önem veren Milli Kongre, İzmir’in işgaline
yönelik yapılan protesto ve mitinglerin organizasyonunda
görev almıştır.
#12
SORU:
Milli varlığa düşman ve Milli Mücadele karşıtı
faaliyetlerde bulunan cemiyetler hakkında bilgi veriniz?
CEVAP:
Mütareke sonrasında Türk milleti istiklalini
koruma ve var olma mücadelesine girdiğinde, bazı
azınlıklar da o zamana kadar ekmeğini yediği suyunu
içtiği, kimliğini muhafaza edegeldiği vatandaşı bulunduğu
devleti aleyhine tavır almaktan ve işgalcilerle iş birliği
içine girmekten kendilerini alıkoyamadılar. Hatta bu
konuda teşkilatlanmaya bile gittiler. Rumlar,
Patrikhanenin başını çektiği Etnik-i Eterya ve Mavri Mira
örgütleri ile Doğu Trakya, Batı Anadolu ve İstanbul’u
Yunanistan’la birleştirmek istiyor, öte yandan Karadeniz
bölgesinde bir Rum Pontus Devleti kurmayı amaçlayan
Pontus adlı örgütle silahlı propaganda yapıp terör
estiriyorlardı. Tabii ki esas hedef Megali İdea’yı
gerçekleştirmeye yönelik idi. Millet-i sadıka olarak bilinen
Ermeniler de bulanık suda balık avlamak misali,
emperyalistlerin maşası olarak Doğu Anadolu ve
Çukurova bölgesinde işgalcilerle iş birliği yapmışlardır.
Ermeniler vatandaşı bulunduğu devletine ve o zamana
kadar huzur ve barış içinde yaşadığı Müslüman
komşularına karşı silahlı çete faaliyetlerine
girebilmişlerdi. Hınçak ve Taşnak adlı Ermeni silahlı
örgütleri Doğu Anadolu’yu Ermenistan’a katmak istiyor
ve hatta ileriki hedefleri olarak Hazar’dan Antalya’ya
uzanan ve başkentinin Erzurum olacağı Büyük
Ermenistan’ı hayal ediyorlardı. Öteden beri Filistin’de bir
devlet kurma niyetlerini ortaya koyan Yahudiler de
Alyans-İsrailit adlı silahlı bir izci teşkilatı oluşturmuşlar,
Türkiye’deki imtiyazlarını koruyabilmek amacıyla da
ayrıca Makabi Cemiyeti adında bir dernek kurmuşlardı.
Azınlıkların bu tür faaliyetlerinin yanı sıra gaflet, ileriyi
görememek veya emperyalistlerin tesirinde kalmak gibi
bazı sebeplerden dolayı bazı Türk ve Müslümanların da
Millî Mücadele’ye zarar verici tutum ve davranışta
bulundukları ve bu maksatla dernek kurdukları
görülebilmiştir. Bu cümleden olmak üzere, Kürdistan
Teali Cemiyeti, İngiliz Muhipler Cemiyeti ve Wilson
Prensipleri Cemiyeti’ni örnek verebiliriz.
#13
SORU:
Mustafa Kemal Paşa’nın 19 Mayıs 1919’da Samsun’a
çıkış amacı nedir?
CEVAP:
Mustafa Kemal Paşa, 30 Nisan 1919’da askeri ve
sivil yetkilerle 9. Ordu Müfettişliği’ne tayin olmuştur.
Mustafa Kemal Paşa’nın bu tayini müfettişlik
bölgesindeki asayişi sağlamak olarak görünse de esas
amacı Milli Mücadeleyi başlatmaktır. Mustafa Kemal,
Anadolu vatan coğrafyasında Türk milletini
teşkilatlandırarak, Türk istiklalini korumak ve yeniden
doğuş için Milli Mücadeleyi başlatmak üzere 19 Mayıs
1919’da Samsun’a çıktı.
#14
SORU:
Mustafa Kemal Paşa, Samsun’a çıkar çıkmaz hangi
girişimlerde bulunmuştur?
CEVAP:
Mustafa Kemal Paşa, Samsun’a çıkar çıkmaz
ülkenin her tarafındaki askerî ve mülkî erkân ile irtibata
geçerek halkı Millî Mücadele fikri etrafında birleştirmeye
çalıştı. Bu arada yaptığı incelemelerde, bölgedeki asayişi
Türkler değil, Rumların bozduğu, özellikle İngiliz destekli
Pontusçuların niyetlerinden ve terör faaliyetlerinden
vazgeçtikleri takdirde bölgede asayişin düzeleceğini
ilgililere rapor etmişti. Bugünlerdeki şartlar çerçevesinde
Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’da kalması uygun
olmadığından, Anadolu’nun daha iç kısımlarına gitmek ve
milletle daha yakın temasta bulunabilmek için 25 Mayıs’ta
karargâhıyla Havza’ya geldi. Burada konuştuğu
Havzalılara memleketin içinde bulunduğu durumdan
kurtarılacağına dair ümit verdi. Havza’dan sivil ve askerî
yöneticilere gönderdiği bildiride devam etmekte olan
işgallere karşı miting ve protestoların sürdürülmesini
istedi.
#15
SORU:
Amasya Genelgesi hangi esaslardan oluşmaktadır?
CEVAP:
1. Vatanın ve milletin istiklali tehlikededir.
2. İstanbul Hükümeti, üzerine aldığı sorumluluğun
gereklerini gereği gibi yerine getirmemektedir.
Bu durum milletimizi yol olmuş gibi
göstermektedir.
3. Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı
kurtaracaktır.
4. Milletin içinde bulunduğu durum ve şartlara göre
harekete geçmek ve haklarını yüksek sesle
dünyaya duyurmak için her türlü etki ve
denetimden uzak milli bir kurulun varlığı
zorunludur.
5. Anadolu’nun her bakımda en güvenli yeri olan
Sivas’ta milli bir kongrenin acele toplanması
kararlaştırılmıştır.
6. Bunun için tüm illerin her sancağından milletin
güvenini kazanmış 3 temsilcinin mümkün olduğu
kadar çabuk olarak yola çıkması gerekmektedir.
7. Her ihtimale karşı bu meselenin milli bir sır
halinde tutulması ve temsilcilerin gerekli görülen
yerlerde seyahatlerini kendilerini tanıtmadan
yapmaları lazımdır.
8. Doğu illeri adına 10 Temmuz’da Erzurum’da bir
kongre toplanacaktır. Bu tarihe kadar diğer illerin
temsilcileri de Sivas’a gelebilirlerse Erzurum
Kongresi üyeleri de Sivas Kongresi’ne katılmak
üzere hareket edecektir.
#16
SORU:
Amasya Genelgesi’nin tarihimizdeki önemi sizce
nedir?
CEVAP:
Türk İstiklal Savaşı’nın ve inkılap tarihinin çok
önemli bir belgesi sayılan Amasya Genelgesi’nde, İstiklal
Savaşı’nın gerekçeleri ve yöntemi ortaya konmuştur.
“Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararının
kurtaracağı”, “millî heyet”, “millî bir kongre”den
bahsedilmesi, Türk tarihinde ilk defa millî iradeye yani
demokrasiye dayalı yeni bir yapılanmanın ve gelişmelerin
habercisi olarak da karşımıza çıkıyor. Bu bakımdan, söz
konusu belge, Millî Mücadele tarihinin önemli bir belgesi
olmakla birlikte Türk Demokrasi Tarihi açısından da ayrı
bir değer taşımaktadır.
#17
SORU:
Erzurum Kongresi’nde alınan kararlar nelerdir?
CEVAP:
1. Mevcut sınırları ile vatan bir bütündür, hiçbir
sebep ve bahane ile birbirinden ayrılamaz.
2. Vatan bütünlüğünün, milli istiklalin, hilafet ve
saltanatın korunması için Kuva-yı Milliyeyi amil,
milli iradeyi hakim kılmak esastır.
3. Hristiyan unsurlara milli birlik ve beraberliğimizi
ve sosyal dengemizi bozacak ayrıcalıklar
verilemez. Ancak kazanılmış haklara da saygı
duyulacaktır.
4. İtilaf Devletleri’nin 30 Ekim 1918’de imzalanan
mütareke tarihindeki sınırlarımız içinde kalan
toprakları bölme çalışmalarına karşı çıkılacaktır.
5. Memleketimize karşı işgal emeli beslemeyen
herhangi bir devletin fenni, sınai ve ekonomik
yardımı memnuniyetle karşılanacaktır.
6. Milletlerin kendi kaderini tayin ettiği bu devirde,
merkezi hükümetin de milli iradeye tabi olması
zorunludur. Hükümet, derhal Meclis-i Mebusan’ı
toplayarak hükümet işlerinin meclisin denetimine
alınmasına çalışılacaktır.
#18
SORU:
Erzurum Kongresi’nin önemi nedir?
CEVAP:
Kongre, amacı ve toplanış şekli mahallî olmakla
birlikte aldığı kararlar açısından millî özellik taşımaktaydı.
Alınan kararlar, İstiklal Mücadelesinin amacı ve
yönteminin ana hatlarıyla ortaya konduğu ve özellikle
Misak-ı Milli’nin şekillendiği bir programı ifade ediyordu.
Bunun da ötesinde, metin içinde zaman ve şartların gereği
olarak “saltanat ve hilafet” kavramları geçmekle birlikte,
metnin bütününe bakıldığında millî iradenin hakim olacağı
yeni bir yönetim ve geleceğin arzu edildiği açıkça
görülmektedir.
#19
SORU:
Mustafa Kemal Paşa’nın Sivas Kongresi’nde üzerinde
önemle durduğu noktalar ve sebebini açıklayınız?
CEVAP:
Kongre açılış konuşmasında Mondros Mütarekesi
sonrası ülkenin içinde bulunduğu durum ve muhtemel
tehlikeleri dile getiren Mustafa Kemal Paşa, vatanın ve
milletin bölünmez bütünlüğü üzerinde durdu. Çünkü bazı
aydınlarda bile ümitsizlik hakim olmaya başlamıştı. Hatta
bu yüzden manda meselesi kongrenin en önemli tartışma
konusu haline gelmişti. İleride Ankara Hükümeti’nin ve
Milli Mücadele’nin önemli isimleri arasında yer alacak
bazı şahsiyetler bile bu günlerde “ehven-i şer” olarak
Amerikan mandasına taraftar görünmüşlerdi. Kongre
üyeleri arasında uzun süre tartışılan manda konusu
hakkında Mustafa Kemal’in düşüncesi ise açık ve kesin
idi. Erzurum Kongresi’nde de dile getirildiği üzere, manda
asla kabul edilemezdi. Uzun tartışmalardan sonra, Mustafa
Kemal Paşa, gerektiğinde Kongre üyeleriyle tek tek
görüşerek, istiklalin başkasına emanet edilemeyeceğini
anlattı ve delegeleri ikna etmeyi başardı. Sonuçta Sivas
Kongresi manda rejimi düşüncelerine son verdi.
#20
SORU:
Sivas Kongresi’nde alınan kararlar nelerdir?
CEVAP:
Bu Kongre’de Erzurum Kongresi’nde alınan
kararlar olduğu gibi kabul edilerek genelleştirilmiş oldu.
Buna göre; Mütareke’nin imzalandığı tarihteki sınırlarımız
savunuluyor, Mebusân Meclisi’nin bir an önce toplanarak
millî irade yönünde çalışması isteniyor, Temsil Heyeti’nin
genişletilerek, bütün ülkeyi temsil etmesi amaçlanıyordu.
Ayrıca kongre kararları gereğince, Müdafaa-i Hukuk
Cemiyetleri, “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk
Cemiyetleri” adıyla tek bir çatıda toplanıyordu. Kongre
“İrade-i Milliye” adıyla bir de gazete çıkardı.
#21
SORU:
Osmanlı Mebusan Meclisi’nin son gerçekleştirdiği
icraat olan ve Milli Mücadele için önem taşıyan gelişmeyi
açıklayınız?
CEVAP:
Son Osmanlı Mebusan Meclisi’nin en önemli
icraatı 28 Ocak 1920’de Misak-ı Milli kararlarını kabul
etmesi olmuştur. Mısak-ı Milli Erzurum ve Sivas
Kongreleri’nde şekillenmiş, 6 maddede Milli
Mücadele’nin hedeflerini ortaya koyan önemli bir
belgedir.
#22
SORU:
Misak-ı Milli’nin hükümleri analiz edildiğinde,
maddelerin hangi temel noktalarda toplandığı
görülmektedir?
CEVAP:
İstiklal Savaşı’nın da gerekçelerini ortaya koyan
Misak-ı Milli hükümlerini analiz ettiğimizde bu
hükümlerin üç temel noktada toplandığını görüyoruz.
Birincisi; sınırlar, İstanbul ve Marmara’nın güvenliği
meselesi. İkincisi; Azınlıklar ve buna bağlı olarak
Anadolu dışındaki Türk ve Müslümanların haklarının
korunması meselesi. Üçüncüsü ise; Ekonomik hedefler
yani kapitülasyonların asla kabul edilemeyeceği konusu.
Millî Mücadele’nin haklı gerekçelerini ve amacını ortaya
koyan bu program, aynı zamanda Lozan Antlaşması’nda
da temel müzakere konularını oluşturacaktır.
#23
SORU:
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gösterilen tepkilere
karşı alınan önlemler nelerdir?
CEVAP:
İstanbul Hükûmeti ve İtilaf Devletleri’nin tahriki
ile ortaya çıkan bu ayaklanmalar, Ankara Hükûmeti
tarafından sistemli bir şekilde bastırıldı. Dürrizade’nin
fetvasına karşı, Ankara Müftüsü Rıfat Efendi’nin
öncülüğünde 153 din görevlisinin imzasını taşıyan fetva,
Millî Mücadele’nin haklılığını ortaya koyma ve halkı
aydınlatma açısından çok etkili oldu. Hıyanet-i Vataniye
Kanunu yürürlüğe girdi. Asker kaçaklarını önleme
kanununu uygulamak için İstiklal Mahkemeleri kuruldu.
Alınan tedbirlerle ayaklanmalar bastırıldı ve uzun süren
kardeş kavgası sona erdi. TBMM’nin otoritesi arttı. Bu
gelişmeler İstanbul yönetiminin gerçek yüzünü ortaya
çıkarırken, Türk milleti düşman karşısında bütün gücünü
seferber edebilme imkânına kavuştu.
#24
SORU:
Sevr Anlaşması’na Osmanlı Devleti adına imza koyan
heyette kimler yer almaktadır?
CEVAP:
Sevr Anlaşması’na Osmanlı Devleti adına imza
koyan heyette Rıza Tevfik (Şura-yı Devlet Reisi), Damat
Ferit (Sadrazam), Hadi Paşa (Maarif Nazırı), Reşat Halis
Bey (Bern Sefiri) yer almaktadır.
#25
SORU:
Sevr Anlaşması, Türk milleti açısından hangi anlamı
taşımakta ve nasıl bir öneme sahiptir?
CEVAP:
Sözde “barış antlaşması” adı altında yer alan
bütün bu hükümler, Türk milleti için bir ölüm
fermanından başka bir anlam ifade etmiyor idi. Bu
yüzden, Ankara Hükûmeti, İstanbul Hükümeti’nin
imzalayacağı hiçbir antlaşmayı kabul etmeyeceğini ilan
etmişti. Ankara Hükümeti’nin “Misak-ı Millî” dışında bir
çözümü kabul etmesi mümkün değildi. Aslında Misak-ı
Millî, o zamanın şartlarında kolu kanadı budana budana,
yalnızca gövdesi kalmış ve gövdesinin de parçalanmasıyla
yok olacak bir milletin feryadı ve haklı direnişinden başka
bir şey değildi. Sevr Antlaşması’nın yaralı ve mazlum bir
milleti ölüme mahkûm etmekten başka bir anlamı yoktu.
#26
SORU:
Şark Fatihi olarak adlandırılan komutan kimdir?
CEVAP:
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne ilk zaferleri
hediye eden Kazım Karabekir Paşa, ve Doğu Anadolu’da
“Şark Fatihi” olarak anılmaktadır.
#27
SORU:
TBMM Hükümeti, İnönü Muharebelerinde hangi
konferansa davet almıştır?
CEVAP:
İnönü Muharebeleri, TBMM Hükümeti’nin
Londra Konferansı’na davet almıştır.
#28
SORU:
Eskişehir-Kütahya Muharebeleri sonrası Türk
ordusunun geri çekilmesi sonucunda yaşanan gelişmeler
nelerdir?
CEVAP:
Bu harekât sonunda Eskişehir, Kütahya,
Afyonkarahisar Yunanların eline geçti. Tabii ki bu
gelişmeler yurtta ve Mecliste büyük moral kırıklığına ve
tepkilere yol açtı. Hatta, Meclisin Ankara’dan Kayseri’ye
taşınması bile dile getirildi. Başkomutanlık üzerine
yöneltilen eleştiriler karşısında Mustafa Kemal, kararlı ve
makul açıklamaları ile moralleri ve güven duygusunu
güçlü tutmayı başardı.
#29
SORU:
Düzenli ordunun kurulma gerekçeleri nelerdir?
CEVAP:
Kuva-yı Milliye’nin tasfiyesi mevcut askerî
gelişmelerin bir mecburiyeti ise de aslında siyasi şartlar da
düzenli ordunun kurulmasını gerekli kılıyordu. Çünkü
yeni bir devlete doğru gidişin ilk ve önemli adımı olarak
TBMM kurulmuştu. Meclisin siyasi varlığını kabul
ettirebilmesi ve otoritesini tesis edebilmesi aynı zamanda
askerî gücünün varlığıyla alakalı idi. Bir başka ifade ile
hükûmet olabilmek, emniyeti ve güveni sağlayabilmek ve
hükûmetin gereklerini yerine getirebilmek için kuvvete
sahip olmak gerekiyordu.
#30
SORU:
Mustafa Kemal Paşa’nın “İnkılap tarihimizin bir
sayfası bu zaferle yazıldı” dediği başarı nedir?
CEVAP:
Mustafa Kemal Paşa’nın “İnkılap tarihimizin bir
sayfası İkinci İnönü Zaferi ile yazıldı” dediği bu başarının
Türk ve dünya kamuoyunda fevkalade etkileri oldu ve bu
zafer; siyasi, askerî ve psikolojik açıdan İstiklal Savaşı’nın
bundan sonraki seyrini olumlu yönde etkiledi.
#31
SORU:
Sakarya Meydan Muharebesi’nin gerçekleşmesini ele
alan üç aşamayı açıklayınız?
CEVAP:
22 gün 23 gece süren Sakarya Meydan
Muharebesi’ni 3 aşamada ele almak doğru olur. 23-31
Ağustos arasında Yunanlar sürekli taarruzda bulunup Türk
kuvvetlerinin güçlü bir direnişle karşılık verdiği
çarpışmalar. İkinci aşama 1-5 Eylül arasıdır ki bu süreçte
Yunanlar bazı tepeleri ele geçirmiş ve Türkler aleyhine
bazı gelişmeler olmuştur. Bu günlerde Mutafa Kemal
Paşa’nın askerlik literatürüne giren; “Hatt-ı Müdafaa
yoktur sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır.
Vatanın her karış toprağı vatandaşların kanıyla
ıslanmadıkça terk edilemez” sözü Türk ordusunun temel
stratejisi olmuştur. Son aşama olarak görebileceğimiz 6 -
12 Eylül, artık Türk kuvvetlerinin üstünlüğü ele alıp
taarruza geçtiği günlerdir. 10 Eylül’de başlayan Türk
taarruzuna dayanamayan, Yunan ordusu perişan bir
şekilde dağılmış ve 13 Eylül’de Sakarya’nın doğusunu
tamamen boşaltmıştır.
#32
SORU:
Sakarya Meydan Muharebeleri’nin sonuçları halkta
nasıl bir etki uyandırmıştır?
CEVAP:
Sakarya Zaferi, bütün vatan sathında zafer
şenlikleriyle kutlandı ve kazanılan bu moral ile düşmanın
Anadolu’dan atılması için topyekûn maddi-manevi
seferberlik başladı. Aşağı yukarı bir yıllık hazırlık
neticesinde emperyalizmin destek verdiği Yunan işgal
kuvvetlerine son darbeyi vurmak için Büyük Taarruz’un
arifesine gelindi.
#33
SORU:
Türk ordusunun Sakarya Meydan Muharebelerinden
hemen sonra Büyük Taaruz’u gerçekleştirmemesinin
sebepleri nelerdir?
CEVAP:
Sakarya’da büyük bozguna uğrayan Yunan
kuvvetleri, Eskişehir-Afyon hattına kadar takip
edilebilmişti. Çünkü bugünlerdeki Türk ordusu gerek sayı
gerekse lojistik imkânlar itibarıyla Yunan ordusuna kesin
darbeyi vurmak için hemen taarruza geçecek durumda
değildi. Zaten mevsim de kışa yaklaşılıyordu. Bu yüzden
ciddi bir hazırlık yapıldıktan sonra taarruzun yapılması
uygun görülmüştü.
#34
SORU:
Büyük Taaruz’un başarıyla sonuçlanmasından sonra
hangi gelişmeler yaşanmıştır?
CEVAP:
Büyük Taarruz’un başarıyla sonuçlanmasından
sonra, Anadolu’da Yunan askeri kalmamıştı. Ancak,
Trakya hâlen işgal altındaydı. İtilaf Devletleri’nin araya
girmesi ile ateşkes görüşmeleri 3 Ekim 1922’de
Mudanya’da başladı. Sert tartışmalar ile geçen
görüşmelerden sonra 11 Ekim günü Mudanya Mütarekesi
imzalandı. Buna göre; 15 Ekim’den itibaren çatışmalar
duracak, Yunanlar 15 gün içinde Doğu Trakya’yı
boşaltacaklar ve 30 gün zarfında Trakya Türk
memurlarına devredilecekti. Barış antlaşması
imzalanıncaya kadar İtilaf kuvvetleri miktarlarını
artırmamak şartıyla bulundukları yerlerde
kalabileceklerdir. Mudanya Mütarekesi, Türk İstiklal
Savaşı’nın Türk zaferiyle sonuçlandığını gösteren ilk
diplomatik ve siyasi belge olması bakımından fevkalade
önemlidir. Mütareke yurt içinde büyük coşku ile
karşılanmıştır.
#35
SORU:
İstiklal Savaşı’nın toplandığı iki temel noktayı
açıklayınız?
CEVAP:
İstiklal Savaşı oldukça zor şartlarda verildi. Bu
zorluk, iki temel noktada toplanıyordu. Birincisi; nüfus
meselesi, ikincisi; ekonomik durum. Bu iki meseleyi
doğru anlamadan veya verilen mücadelenin zeminine, bu
konuları koymadan, İstiklal Savaşını doğru anlayabilmek
pek mümkün gözükmemektedir.
#36
SORU:
Mondros Mütakeresi'nin, Osmanlı Devleti açısından en ağır maddesi olarak görülen ve ülkeyi işgale açık hale getiren maddesi hangisidir?
CEVAP:
Mondros Mütakeresi'nin 7. Maddesi "Anlaşma devletleri güvenliklerini tehdit edecek bir durum ortaya çıktığında istedikleri stratejik bir bölgeyi işgal edebilecektir." Bu madde Osmanlı Devleti'ni işgale açık hale getirmiştir. İtilaf Devletleri bu maddeyi antlaşmaya koyarak Anadolu'daki işgallerine hukuki bir dayanak oluşturmuşlardır.
#37
SORU:
Mondros Mütakeresi'nde "Vilâyat-ı Sitte" olarak belirtilen vilayetler hangileridir?
CEVAP:
Mondros Mütakeresi'nde "Vilâyat-ı Sitte" olarak belirtilen vilayetler; Erzurum, Van, Elazığ, Diyarbakır, Sivas ve Bitlis’tir.
#38
SORU:
15 Mayıs 1919 tarihinde İzmir'e çıkartma yapan Yunan askerlerine Kordonboyu'ndan ilk kurşunu sıkarak Türk direnişini başlatan gazeteci kimdir?
CEVAP:
15 Mayıs 1919 tarihinde İzmir'e çıkartma yapan Yunan askerlerine Kordonboyu'ndan ilk kurşunu sıkarak Türk direnişini başlatan gazeteci Osman Nevres (Hasan Tahsin)'dir.
#39
SORU:
Mondros Mütarekesi'ni, Osmanlı Devleti adına imzalayan bürokrat kimdir?
CEVAP:
Mondros Mütarekesi'ni, Osmanlı Devleti adına imzalayan bürokrat Rauf Orbay'dır.
#40
SORU:
Anadolu’nun her bakımdan en güvenli yeri olan Sivas’ta millî bir kongrenin toplanması hangi genelge ile duyurulmuştur?
CEVAP:
Anadolu’nun her bakımdan en güvenli yeri olan Sivas’ta millî bir kongrenin toplanması Amasya Genelgesi ile duyurulmuştur.
#41
SORU:
Mustafa Kemal Paşa'yı “Heyet-i Faale” Başkanlığına getiren cemiyet hangisidir?
CEVAP:
Mustafa Kemal Paşa'yı “Heyet-i Faale” Başkanlığına getiren cemiyet, Erzurum Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti'dir.
#42
SORU:
"Manda" rejimi düşüncesine tamamiyle son verilen Milli Mücadele kongresi hangisidir?
CEVAP:
"Manda" rejimi düşüncesine tamamiyle son verilen Milli Mücadele kongresi Sivas Kongresi'dir.
#43
SORU:
Ülke sathınndaki bütün millî kuruluşları tek bir çatı altında ve tek bir ülkü etrafında toplayan kongre Milli Mücadele kongresi hangisidir?
CEVAP:
Ülke sathınndaki bütün millî kuruluşları tek bir çatı altında ve tek bir ülkü etrafında toplayan kongre Milli Mücadele kongresi Sivas Konresi'dir.
#44
SORU:
Sivas Kongresi kararlarının Osmanlı Devleti yönetimi üzerindeki etkileri neler olmuştur?
CEVAP:
Sivas Kongresi kararlarının Osmanlı Devleti bürokrasisi üzerindeki etkileri büyük olmuştur. Halkın ve aydınların büyük bölümü gerçekleri görürken, Damat Ferit Hükümeti itibar kaybetmiş ve sonuçta hükümet düşmüştür. Yerine Ali Rıza Paşa kabinesi kurulmuştur. Ali Rıza Paşa, hükümet üyesi Salih Paşa’yı Mustafa Kemal Paşa ile görüşmek üzere Amasya’ya göndermiştir.
#45
SORU:
Meclis-i Mebusan içerisinde bulunan ve Mustafa Kemal’in direktifi ile hareket eden Millî Mücadele yanlısı milletvekilleri tarafından oluşturulan grup hangisidir?
CEVAP:
Meclis-i Mebusan içerisinde bulunan ve Mustafa Kemal’in direktifi ile hareket eden Millî Mücadele yanlısı milletvekilleri tarafından oluşturulan grup; Felah-ı Vatan grubudur.
#46
SORU:
İstanbul Hükümeti’nin Heyet-i Temsiliye’yi resmen tanıdığını ve kararlarını dikkate aldığını gösteren antlaşma hangisidir?
CEVAP:
İstanbul Hükümeti’nin Heyet-i Temsiliye’yi resmen tanıdığını ve kararlarını dikkate aldığını gösteren antlaşma Amasya Protokolüdür.
#47
SORU:
Milli mücadele girişimlerinden rahatsız olan İtilaf Devletleri İstanbul'u hangi tarihte işgal etmişlerdir?
CEVAP:
Milli mücadele girişimlerinden rahatsız olan İtilaf Devletleri 16 Mart 1920 tarihinde İstanbul'u işgal etmişlerdir.
#48
SORU:
Şeyhülislam Dürrizade Abdullah'ın Millî Mücadele’yi başlatanları “âsi” olarak nitelendirdiği fetvaya karşı hazırlanan, Milli Mücadele'nin haklılığını ortaya koyan fetva kim öncülüğünde hazırlanmıştır?
CEVAP:
Şeyhülislam Dürrizade Abdullah'ın Millî Mücadele’yi başlatanları “âsi” olarak nitelendirdiği fetvaya karşı hazırlanan, Milli Mücadele'nin haklılığını ortaya koyan fetva, Ankara Müftüsü Rıfat Efendi’nin öncülüğünde hazırlanmıştır. Bu fetva ayrıca 153 din görevlisinin imzasını taşımaktadır.
#49
SORU:
Osmanlı Genelkurmayı’nın da desteğiyle Düzenli Ordu’ya geçiş zamanına kadar yani Ekim-Kasım 1920’ye kadar işgallere karşı koyan milli askeri güç hangisidir?
CEVAP:
Osmanlı Genelkurmayı’nın da desteğiyle Düzenli Ordu’ya geçiş zamanına kadar yani Ekim-Kasım 1920’ye kadar işgallere karşı koyan milli askeri güç “Kuvâ-yı Milliye” grubu idi.
#50
SORU:
Türkiye açısından Ermeni meselesini kapatan ve TBMM’nin ilk askerî başarısı olan antlaşma hangisidir?
CEVAP:
Türkiye açısından Ermeni meselesini kapatan ve TBMM’nin ilk askerî başarısı olan antlaşma Gümrü Antlaşmasıdır.
#51
SORU:
TBMM’ye ilk zaferleri hediye eden ve Doğu Anadolu’da “Şark Fatihi” olarak anılan Milli Mücadele komutanı hangisidir?
CEVAP:
TBMM’ye ilk zaferleri hediye eden ve Doğu Anadolu’da “Şark Fatihi” olarak anılan Milli Mücadele komutanı Kazım Karabekir'dir. Kazım Karabekir, cephe komutanı olarak askerî faaliyetlerinin yanı sıra bölgenin eğitim ve kültür alanında kalkınması için de fevkalade hizmetlerde bulunmuştur.
#52
SORU:
Düzenli Türk ordusunun Batı Cephesi’nde ilk başarısı olarak kabul edilen I. İnönü Muharebesi'nin sonuçları nelerdir?
CEVAP:
Düzenli Türk ordusunun Batı Cephesi’nde ilk başarısı olarak kabul edilen bu zaferin Türk ve dünya kamuoyunda fevkalade etkisi olmuştur. oldu. Bu zaferle 2. Viyana yenilgisinden itibaren sürekli geri çekilen bir milletin ve ordusunun asla hak etmediği bir eziklik psikolojisini üzerinden atma fırsatı doğmuştur. Bu başarı ile TBMM Hükûmeti’nin Londra Konferansına daveti sağlanmıştır.
#53
SORU:
Tekâlif-i Milliye Emirleri, Milli Mücadele'nin dönüm noktalarından olan hangi savaş öncesi ordunun ihtiyacını karşılamak için çıkarılmıştır?
CEVAP:
Tekâlif-i Milliye Emirleri, Milli Mücadele'nin dönüm noktalarından olan Sakarya Meydan Muharebesi öncesi ordunun ihtiyacını karşılamak için çıkarılmıştır.
#54
SORU:
İtilaf devletleri içerisinde, Ankara Hükûmeti’nin başarısını ilk kabul eden ve 20 Ekim 1921’de imzalanan Ankara Antlaşması ile savaştan çekilen devlet hangisidir?
CEVAP:
İtilaf devletleri içerisinde, Ankara Hükûmeti’nin başarısını ilk kabul eden ve 20 Ekim 1921’de imzalanan Ankara Antlaşması ile savaştan çekilen devlet Fransa'dır.
#55
SORU:
Mustafa Kemal Paşa, “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!" emrini hangi savaş döneminde vermiştir?
CEVAP:
Mustafa Kemal Paşa, “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!” emrini Başkomutanlık Meydan Savaşı sonunda Büyük Taarruz’un hazırlıkları olduğu sırada vermiştir.