BAKIMA GEREKSİNİMİ OLAN ENGELLİ BİREYLER-I Dersi Süreğen Hastalığı Olan Bireyler soru cevapları:
Toplam 81 Soru & Cevap#1
SORU:
Süreğen hastalıkların temel nedenleri nelerdir?
CEVAP:
Süreğen hastalıkların üç temel nedeni;
• Tütün kullanımı,
• Egzersiz ya da fiziksel aktivite eksikliği ile
• Yetersiz ya da dengesiz beslenmedir.
#2
SORU:
Süreğen hastalıklar kişileri nasıl etkilemektedir?
CEVAP:
Süreğen hastalıkların her biri birbirinden farklı
özellikler içermektedir. Her bir hastalığın, hastalıktan
etkilenen kişi üzerindeki etkileri de bu anlamda
farklılaşmaktadır.
#3
SORU:
Hastalıklar kaça ayrılır?
CEVAP:
Hastalıklar;
• Akut ve
• Süreğen (kronik) hastalıklar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
#4
SORU:
Akut hastalık nedir?
CEVAP:
Akut hastalıklar, hızlı başlayan ya da kısa süreli devam eden, tedavisi mümkün olan hastalıklardır.
#5
SORU:
Akut hastalıklara neler örnek verilebilir?
CEVAP:
Kızamık, Kızamıkçık, Kabakulak, Suçiçeği, İdrar
yolları enfeksiyonu, Bronşit ve Zatürre gibi hastalıklar
akut hastalıklardır.
#6
SORU:
Geçici hastalıklar neyi ifade etmektedir?
CEVAP:
Geçici hastalıklar, akut hastalıkları ifade etmektedir.
#7
SORU:
Süreğen hastalık nedir?
CEVAP:
Uzun süredir devam eden, yavaş ilerleyen,
kişinin günlük yaşamını etkileyen ve genellikle tam bir
tedavisi mümkün olmayan, kalıcı hasara neden olabilen
hastalıklardır.
#8
SORU:
Süreğen hastalıklar yerine hangi ifadeler kullanılmaktadır?
CEVAP:
Süreğen hastalıklar yerine, kronik hastalıklar, uzun süreli hastalıklar gibi ifadeler kullanılmaktadır.
#9
SORU:
Süreğen hastalığı olan çocukların ebeveynlerinin dikkat etmeleri gerekenler nelerdir?
CEVAP:
Süreğen hastalığı olan çocukların ebeveynlerinin dikkat etmeleri gerekenler şöyle sıralanabilir:
• Çocuğunun süreğen hastalığı olduğunu öğrenen aile bir an önce durumu kabullenip tedavi sürecinin başlaması için gerekli adımları atmalıdır.
• Süreğen hastalıkların tedavisi uzun sürelidir. Bu yüzden ailenin tedavi sürecinde sabırlı olması önemlidir.
• Süreğen hastalığı olan bir bebek ise anne/baba hastanede bebeğin yanında kalmalıdır.
• Tedavi sürecince yaşanabilecek olumsuzlukların oluşturacağı duygular çocuğa yansıtılmamalıdır.
• Çocuğun eğitim öğretim yaşamının aksamaması için gerekli önlemlerin alınması için uzmanlarla iş birliği yapılmalıdır.
#10
SORU:
Süreğen metabolik hastalıklara neler örnek verilebilir?
CEVAP:
Diyabet, Guatr hastalığı ve Fenilketonüri gibi hastalıklar süreğen metabolik hastalıklardır.
#11
SORU:
Süreğen kas iskelet sistemi hastalıklarına neler örnek verilebilir?
CEVAP:
Inflamtuar Artritler, Juvenil Romatoid Artrit, Romatoid Artrit, Ankilozan Spondilit ve Miyopatiler gibi hastalıklar süreğen kas iskelet sistemi hastalıklarıdır.
#12
SORU:
Süreğen nörolojik hastalıklara ne örnek verilebilir?
CEVAP:
Epilepsi, süreğen nörolojik bir hastalıktır.
#13
SORU:
Kanser hangi tür bir süreğen hastalıktır?
CEVAP:
Kanser, süreğen onkolojik bir hastalıktır.
#14
SORU:
Astım hangi tür bir süreğen hastalıktır?
CEVAP:
Astım, süreğen solunum hastalıklarından biridir.
#15
SORU:
Süreğen hastalıkların oluşumunda evrensel olarak kabul edilen risk faktörleri nelerdir?
CEVAP:
Süreğen hastalıkların oluşumunda evrensel olarak kabul edilen risk faktörleri şöyle sıralanabilir:
• Tütün kullanımı,
• Alkol kullanımı,
• Yetersiz beslenme ve yetersiz fiziksel aktivite,
• Obezite,
• Hipertansiyon,
• Tuz kullanımı,
• Psikolojik ve çevresel etkenler.
#16
SORU:
Kanser nedir?
CEVAP:
Kanser, vücutta kontrol edilemeyen anormal şekilde hücre yapımı ve çoğalması ile oluşan bir süreğen hastalıktır.
#18
SORU:
Kaç çeşit tümör vardır?
CEVAP:
İki çeşit tümör olabilir. Bunlar;
• İyi huylu tümör ve
• Kötü huylu tümörlerdir.
#19
SORU:
Kanser ve tümör ilişkisi nasıl açıklanabilir?
CEVAP:
Bir organ veya dokudaki hücrelerin düzensiz
olarak bölünüp çoğalmasıyla beliren kötü huylu tümörlere
kanser denir. İyi huylu tümörler oluştukları bölgede
kalırlar ve diğer bölgelere yayılmazlar. Kötü huylu
tümörler ise oluştukları bölgede büyüyerek yakınlarındaki
dokulara ya da uzakta bulunan organlara yayılabilirler.
Kötü huylu tümörler oluştukları bölgede tümör kolonileri
oluşturarak büyümeye devam ederler.
#20
SORU:
Metastaz nedir?
CEVAP:
Kanserin oluştuğu yerden vücudun başka bölgelerine yayılmasına “metastaz” denir.
#21
SORU:
Kanserde kullanılan tedavi yöntemleri nelerdir?
CEVAP:
Kanserde kullanılan tedavi yöntemleri şunlardır:
• Kemoterapi,
• Radyoterapi,
• Cerrahi.
#22
SORU:
Kemoterapi nedir?
CEVAP:
Kemoterapi, kanser hücrelerini yok etmek veya
bu hücrelerin büyümesini kontrol altına almak için
antikanser ilaçlar kullanılarak yapılan tedavidir. Kanser
tedavisinde tek başına veya cerrahi ve radyoterapi ile
birlikte uygulanmaktadır.
#23
SORU:
Radyoterapi nedir?
CEVAP:
Hastalığın tedavi edilmesi için radyasyonun,
genellikle X-ışınlarının, kullanılması anlamına
gelmektedir.
#24
SORU:
Kanser tedavisinde cerrahi nasıl kullanılır?
CEVAP:
Kanserli dokunun vücuttan çıkartılmasında
kullanılır. Pek çok kanserde cerrahi tedavi uygulanan ilk
yöntemdir ve bazı kanserlerde cerrahi tedavi ile çözüm
sağlanabilir. Cerrahi aynı zamanda tanının doğrulanması
(biyopsi), yan etkilerin ve ağrının azaltılmasında
kullanılan bir tedavi yöntemidir.
#25
SORU:
Epilepsi nedir?
CEVAP:
Epilepsi, toplumda en sık görülen nörolojik
hastalıklardan birisidir. Bu hastalık, hastaların tüm yaşam
alanlarında belirgin güçlükler yaratmaktadır. Epilepsi,
beyindeki elektriksel işlev düzensizliğinden kaynaklanan,
nöbetlerle kendini gösteren ve hareket, duyu, davranış
bozukluğuna ve bilinç kaybına neden olan sinir sistemi ile
ilgili bir sağlık sorunudur. Nöbetler bu hastalığın en
önemli özelliğidir.
#26
SORU:
Halk arasında “Sara” olarak adlandırılan hastalık nedir?
CEVAP:
Halk arasında “Sara” olarak adlandırılan hastalık epilepsidir.
#27
SORU:
Epilepsi hastalığında geçirilen nöbetler kaç farklı türe ayrılmaktadır?
CEVAP:
Nöbetler genellikle, beyindeki anormal elektrik aktivitesi alanına bağlı olarak;
• Kısmi ve
• Genel olmak üzere iki temel gruba ayrılmaktadır.
#28
SORU:
Kısmi nöbet nedir?
CEVAP:
Kısmi nöbet; beyindeki elektriksel boşalmanın
beynin bir kısmının etkilediği nöbetlerdir. Kısmi
nöbetlerde kasların istemsiz bir şekilde seyirmesi ve hızlı
göz kırpma hareketleri görülmektedir.
#29
SORU:
Genel nöbet nedir?
CEVAP:
Genel nöbet, tüm vücudu etkileyen ve bilincin kapanmasına neden olan nöbetlerdir.
#30
SORU:
Epilepsi’de en yaygın görülen nöbet türü nedir?
CEVAP:
Epilepsi’de en yaygın görülen nöbet türü Tonikklonik nöbettir.
#31
SORU:
Tonik-klonik nöbet nedir?
CEVAP:
Epilepsi nöbetleri içinde en dikkat çeken, en belirgin ve en ağır nöbet tipi genel tonik-klonik nöbettir.
#32
SORU:
Aura nedir?
CEVAP:
Epilepsi hastalığı olan bir kişinin nöbet gelmeden
önce olağan dışı tat, ses, koku, his ya da hareket hissettiği
ön döneme Aura denir.
#33
SORU:
Tonik-klonik nöbet geçiren bir kişiye yardım ederken nelere dikkat edilmesi gerekmektedir?
CEVAP:
Tonik-klonik nöbet geçiren bir kişiye yardım
ederken dikkat edilmesi gerekenler şöyle sıralanabilir:
• Sakin olun.
• Dikkatlice nöbet geçiren bireyi yere indirin ve
çevresini zararlı olabilecek her şeyden temizleyin.
• Nöbet geçiren bireyin başının altına düz ve
yumuşak birşey koyun. Böylece vücudunun
kasılma sırasında yere çarpmasını önleyin.
• Nöbetin kendiseyrinde gitmesine izin verin,
nöbet durdurulabilir bir durum değildir. Bireyin
hareketlerini engellemeyin ve bireyi kendi
yöntemlerinizle (kolonya koklatmak vb.)
ayıltmaya çalışmayın.
• Bireyi nazikçe bir tarafa çevirin. Bu salyanın
akmasını sağlayarak solunum yolunu açık
tutacaktır. Ağzını açmaya çalışmayın. Dilini
tutmaya çalışmayın. Ağzına bir şey koymayın.
• Kasılmalar durduğunda, bilincini yeniden
kazanana kadar bireyin dinlenmesine izin verin.
• Nöbet sırasında nefes alma yüzeysel olabilir ve
hatta kısa bir süre için nefes alma durabilir. Nefes
alma tekrar başlamazsa bireyin solunum
yollarında bir tıkanıklık olup olmadığını kontrol
edin ve gerekirse suni solunum yapın.
• Bazı bireyler nöbet sonrasında hızlı bir şekilde
toparlanabilir, bazıları ise daha çok zamana
ihtiyaç duyabilir. Genellikle nöbet sonrasında
kısa süreli bir dinlenme tavsiye edilmektedir.
Nöbetler rutin olarak gerçekleşiyor ise bakıcıların
ya da bakımı üstlenen kişilerin günlük
etkinliklerin mümkün olduğunca az rahatsızlıkla
sürdürülebilmesi için çocukları ve aileleri
cesaretlenmeleri gerekmektedir.
• Bu tipteki bir nöbet 5 dakikadan fazla devam
ederse acil yardım ekibini arayın.
#34
SORU:
Nöbetsiz tip epilepsi nasıl açıklanabilir?
CEVAP:
Genellikle çocuklarda görülmekte ve zamanla
kaybolmaktadır. Çocuk bu nöbet sırasında birkaç
saniyeliğine (en fazla yarım dakika) yere düşmeden
bilincini kaybetmektedir. Nöbet sırasında çocuğun dalgın
bakışları, boş şekilde bir yere baktığı, soluk bir ten rengi
görüldüğü, o sırada yaptığı işleri bıraktığı, gözlerini
kırptığı, elinde bir şey varsa elindekini düşürdüğü ve
çevresinde olanları algılayamadığı görülmektedir. Nöbet
sonrasında çocuk bir şey olmamış gibi konuşmasına ve
oyununa dönmektedir. Dikkatli bir anne-baba, öğretmen
ya da çocuğun bakımını üstlenen kişi bu durumu fark
ettiğinde çocuk hakkında çevresindekilere bilgi
vermelidir.
#35
SORU:
Karışık kısmi nöbet nedir?
CEVAP:
Karışık kısmi nöbet; elde, ayakta ya da yüzde
istemsiz hareketler ya da seğirmeler şeklinde ortaya çıkan
nöbet türüdür.
#36
SORU:
Epilepsi nöbeti sırasında acil yardım gerektiren durumlar nelerdir?
CEVAP:
Epilepsi nöbeti sırasında acil yardım gerektiren
durumlar şöyle sıralanabilir:
• Nefes almada sorun yaşanması,
• Kalp masajı gerektiren durum, kalbin durması,
• Şuur açılmaksızın nöbetlerin peş peşe olması,
• 10 Dakikadan uzun süren şuur bulanıklığı,
• Daha önce epilepsi olmayan bir kişinin ilk kez
nöbet geçirmesi.
#37
SORU:
Diyabet hangi tür bir hastalıktır?
CEVAP:
Diyabet, süreğen bir metabolizma hastalığıdır.
#38
SORU:
Diyabet ne tür bir bozukluktur?
CEVAP:
Diyabet, kandaki glukoz (şeker) düzeyini
dengeleyen insülin hormonunun; eksikliği ve/veya
yeterince salgılanmasına rağmen, vücutta kullanılamaması
sonucu oluşan kronik metabolizma bozukluğudur.
#39
SORU:
Diyabet ve pankreas ilişkisi nasıl açıklanabilir?
CEVAP:
Diyabet, pankreasın yeterli insülin üretememesi
veya üretilen insülinin etkili bir şekilde kullanılamaması
sonucu oluşan ömür boyu devam eden bir hastalıktır.
Diyabet oluştuğunda, glukoz emilememekte ve
emilemeyen ve kullanılmayan bu şeker kanda
birikmektedir.
#40
SORU:
Diyabetin başlıca belirtileri nelerdir?
CEVAP:
Diyabetin başlıca belirtileri şöyle sıralanabilir:
• Çok su içme,
• Çok idrara çıkma,
• Gece sık idrara çıkma,
• Çok yemek yeme,
• Ağırlık artışı veya zayıflama,
• Bulanık görme,
• Halsizlik ve yorgunluktur.
#41
SORU:
Diyabetin türleri nelerdir?
CEVAP:
Diyabetin türleri şöyle sıralanabilir:
• Tip 1 Diyabet,
• Tip 2 Diyabet,
• Gebelik diyabeti,
• Pre-diyabet.
#42
SORU:
Tip 1 Diyabet nasıl açıklanabilir?
CEVAP:
Tip 1 Diyabette, vücut çok az insülin yapar veya
hiç insülin yapmaz. Genellikle erken yaşlarda başlar,
tanıdan itibaren mutlaka insülin kullanılması gerekmektedir.
#43
SORU:
Pre-Diyabet / Gizli Şeker nasıl açıklanabilir?
CEVAP:
Pre-Diyabet / Gizli Şeker, diyabet tanısı henüz
konmamış ama kan şekerinin yükselmeye başlayanı kişiler
için kullanılan tanımdır.
#44
SORU:
Diyabetli bir bireyin sağlıklı yaşaması için gerekli temel kurallar nelerdir?
CEVAP:
Diyabetli bir bireyin sağlıklı yaşaması için gerekli dört temel kural şöyle sıralanabilir:
• Sağlıklı beslenme,
• Yeterli ve düzenli fiziksel aktivite,
• Tıbbi bakım ve kendi kendine kontrol,
• Dengeli ve düzenli sosyal yaşam.
#45
SORU:
Hemofili hangi bozukluk ile ilgili bir hastalıktır?
CEVAP:
Hemofili kanama bozukluğu ile ilgili bir hastalıktır.
#46
SORU:
Kanama bozukluğu nedir?
CEVAP:
Kanama bozukluğu, kan pıhtılaşma sürecinin tam
olarak gerçekleşmemesine verilen genel bir isimdir.
#47
SORU:
Hemofili neden ortaya çıkmaktadır?
CEVAP:
Hemofili, kanın pıhtılaşmasında rolü olan
faktörlerin kalıtımsal olarak eksikliği, yokluğu veya işlev
kusuru sonucu nedeniyle ortaya çıkabilen bir hastalıktır.
#48
SORU:
Hipertansiyon hastaları nelere dikkat ederek yaşamalıdır?
CEVAP:
Hipertansiyon hastaları aşağıdakilere dikkat ederek yaşamalıdır:
• Tuz kısıtlaması,
• Obezitenin önlenmesi ve ideal kilonun sağlanması,
• Meyve ve sebze tüketiminin arttırılması ve doymuş yağ alımının azaltılması,
• Fiziksel aktivitenin arttırılması,
• Sigara alışkanlığının bırakılması,
• Alkol tüketiminin makul ölçülere indirilmesi.
#49
SORU:
Astım neden oluşmaktadır?
CEVAP:
Astım, bronş olarak adlandırılan akciğer içi hava
yollarının kronik olarak iltihaplanması ile ilişkili bir
hastalıktır. Bu iltihap alerjiye veya sık geçirilen
enfeksiyonlara bağlı gelişmektedir. Astım hastalığı olan
kişilerde havayolları iltihaplı, şiş ve kızarıktır. İltihap
nedeni ile daralmış olan havayollarında aşırı duyarlılık
görülmektedir.
#50
SORU:
Astım nöbeti sırasında akciğerlerdeki havaya ne olur?
CEVAP:
Astım nöbetleri sırasında akciğerlerden dışarı hava akışı azalır.
#51
SORU:
Astımın belirtileri nelerdir?
CEVAP:
Astımın başlıca belirtileri nedenleri şöyle sıralanabilir:
• Hırıltılı solunum,
• Öksürük,
• Nefes darlığı ve atakları.
#52
SORU:
Astım atağını tetikleyen risk faktörlerine neler örnek verilebilir?
CEVAP:
Astım atağını tetikleyen risk faktörlerine;
• Alerjenler (polen, bazı gıdalar, evcil hayvan, vb.),
• Rahatsız edici maddeler (sigara, toz, duman, vb.),
• Egzersiz ve
• Duygusal stres örnek verilebilir.
#53
SORU:
Astımın ortaya çıkışında etkili olan kişisel faktörler nelerdir?
CEVAP:
Astımın ortaya çıkışında etkili olan kişisel faktörler şöyle sıralanabilir:
• Genetik,
• Cinsiyet,
• Obezite.
#54
SORU:
Astım hastalığını kontrol altına alabilmek için hasta nasıl davranmalıdır?
CEVAP:
Hasta astımını kontrol altına alabilmek için;
• Doktorun verdiği ilaçları doğru ve düzenli kullanmalı,
• Kontrol edici ve rahatlatıcı ilaçların hangisi olduğunu öğrenmeli,
• Doktor kontrollerine düzenli olarak gitmeli,
• Astım ile ilgili belirtileri arttıran tetikleyici etkenleri öğrenmeli ve mümkün olduğunca bu etkenlerden kaçınmalıdır.
#55
SORU:
Orak hücreli anemi ne ile ilişkili bir hastalıktır?
CEVAP:
Orak hücreli anemi, kalıtsal bir kan hastalığıdır. Anne ve babadan orak hücreli gen geçerse orak hücreli anemi hastalığı gelişir.
#56
SORU:
Orak hücreli anemi hastalığında kan hücreleri hangi şekildedir?
CEVAP:
Orak hücreli anemi hastalığında, normal kırmızı
kan hücreleri yuvarlak ve yumuşaktır. Orak hücreli
anemide ise bu hücreler hilal ya da orak şeklini almakta ve
esnekliklerini kaybederek küçük kan damarlarını bloke
etmektedir.
#57
SORU:
Kan transfüzyonu nedir?
CEVAP:
Kan transfüzyonu, kan veya bir kan ürününün doğrudan bireyin dolaşım sistemine verilmesidir.
#58
SORU:
AIDS nasıl bir hastalıktır?
CEVAP:
AIDS, HIV adı verilen virüs ile bulaşan bir viral enfeksiyondur. Bulaşıcı bir hastalıktır.
#59
SORU:
HIV virüsü nasıl bulaşır?
CEVAP:
HIV, korunmasız cinsel temas, ortak paylaşılan
enjektörler, damar içi madde kullanımında ortak
iğne/enjektör kullanımı, gebelik ve doğum sırasında
anneden bebeğe geçiş ve kan transfüzyonu gibi nedenlerle
bulaşabilmektedir.
#60
SORU:
Tükürük ile HIV bulaşır mı?
CEVAP:
HIV; ter, tükürük, idrar, gözyaşı gibi vücut sıvılarıyla bulaşmamaktadır.
#61
SORU:
Evrensel koruyucu önlemler nelerdir?
CEVAP:
Evrensel koruyucu önlemler;
• Eldiven kullanımı,
• El yıkama,
• Dezenfektan ile temizlemedir.
#62
SORU:
Hastalıklar kaça ayrılır?
CEVAP:
Hastalıklar; akut ve süreğen (kronik) hastalıklar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
#63
SORU:
Süreğen hastalıkların tanımı nedir?
CEVAP:
Süreğen hastalıklar, uzun süredir devam eden, yavaş ilerleyen, kişinin günlük yaşamını etkileyen ve genellikle tam bir tedavisi mümkün olmayan, kalıcı hasara neden olabilen hastalıklar olarak tanımlanmaktadır.
#64
SORU:
Dünya Sağlık Örgütü (World Health Organization-WHO) tarafından süreğen hastalıklar nasıl sınıflandırılmaktadırlar?
CEVAP:
Süreğen hastalıklar Dünya Sağlık Örgütü (World Health Organization-WHO) tarafından bulaşıcı ve bulaşıcı olmayan süreğen hastalıklar olarak iki farklı grupta ele alınmaktadır.
#65
SORU:
T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından Süreğen Hastalıklar nasıl sınıflandırılmaktadır?
CEVAP:
Ülkemizde ise T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından Süreğen Hastalıklar şu şekilde sınıflandırılmıştır:
• Süreğen Metabolik Hastalıklar
• Süreğen Kas İskelet Sistemi Hastalıkları
• Süreğen Nörolojik Hastalıklar
• Süreğen Kan Hastalıkları
• Süreğen Kalp Hastalıkları
• Hipertansiyon
• Süreğen Onkolojik Hastalıklar (Kanserler)
• Süreğen Solunum Hastalıkları
• Diğer Süreğen Hastalıklar
#66
SORU:
Türkiye Özürlüler Araştırması 2002 adı ile yayımlanan araştırmaya göre toplam nüfusa bakıldığında süreğen hastalığı olan bireylerin nüfusuna oranı nedir?
CEVAP:
Türkiye Özürlüler Araştırması 2002 adı ile yayımlanan araştırmaya göre toplam nüfus bakıldığında süreğen hastalığı olan bireylerin nüfusa oranı %9.70 dir.
#67
SORU:
Süreğen hastalıkların oluşumunda önemli görülen evrensel olarak kabul edilen risk faktörleri nelerdir?
CEVAP:
Süreğen hastalıkların oluşumunda önemli görülen evrensel olarak kabul edilen risk faktörleri şunlardır;
• Tütün kullanımı
• Alkol kullanımı
• Yetersiz beslenme ve yetersiz fiziksel aktivite
• Obezite (sağlığı bozacak ölçüde vücutta aşırı yağ birikmesi)
• Hipertansiyon
• Tuz kullanımı
• Psikolojik ve çevresel etkenler.
#68
SORU:
Dünya Sağlık örgütü tarafından bulaşıcı olmayan süreğen hastalıklar nelerdir?
CEVAP:
Dünya Sağlık örgütü tarafından bulaşıcı olmayan süreğen hastalıklar; süreğen metabolik hastalıklar, süreğen kas iskelet sistemi hastalıkları, süreğen nörolojik hastalıklar, süreğen kan hastalıkları, süreğen kalp hastalıkları, süreğen solunum hastalıkları ve süreğen onkolojik hastalıklardır.
#69
SORU:
Dünya Sağlık örgütü tarafından bulaşıcılığı bulunan süreğen hastalıklar nelerdir?
CEVAP:
Bulaşıcılığı bulunan süreğen hastalıklar ise HIV/AIDS, bulaşıcı sarılık gibi hastalıklardır.
#70
SORU:
Kanserin tedavisinde kulanılan yöntemler nelerdir?
CEVAP:
Kanserin tedavisinde farklı tedavi yöntemleri tek başına
ya da birlikte kullanılabilmektedir. Bu yöntemler,
kemoterapi, radyoterapi ve cerrahidir.
#71
SORU:
Epilepsi nöbetleri kaça ayrılır?
CEVAP:
Nöbetler genellikle, beyindeki anormal elektrik aktivitesi alanına bağlı olarak kısmi ve genel olmak üzere iki temel gruba ayrılmaktadır.
#72
SORU:
Epilepsi nöbetlerinde acil yardım gerektiren durumlar nelerdir?
CEVAP:
Epilepsi nöbetlerinde acil yardım gerektiren durumlar
şöyledir:
• Nefes almada sorun yaşanması
• Kalp masajı gerektiren durum, kalbin durması
• Şuur açılmaksızın nöbetlerin peş peşe olması
• 10 Dakikadan uzun süren şuur bulanıklığı
• Daha önce epilepsi olmayan bir kişinin ilk kez nöbet geçirmesi
#73
SORU:
Diyabetin türleri nedir?
CEVAP:
Diyabetin dört türü vardır. Bunlar; Tip 1 Diyabet, Tip 2 Diyabet, Gebelik diyabeti ve Pre-Diyabet (Gizli şeker) dir.
#74
SORU:
Diyabetli bireyler için sağlıklı yaşamanın kuralları neler olmalıdır?
CEVAP:
Diyabetli bireyler için sağlıklı yaşamanın dört temel kuralı bulunmaktadır:
1. Sağlıklı beslenme
2. Yeterli ve düzenli fiziksel aktivite
3. Tıbbi bakım ve kendi kendine kontrol
4. Dengeli ve düzenli sosyal yaşam
#75
SORU:
Hipertansiyon hastalarının yaşam şekillerinde yapmaları gereken değişiklikler neler olmalıdır?
CEVAP:
Hipertansiyon hastalarının yaşam şekillerinde yapmaları gereken değişiklikler şöyledir:
• Tuz kısıtlaması
• Obezitenin önlenmesi ve ideal kilonun sağlanması
• Meyve ve sebze tüketiminin arttırılması ve doymuş yağ alımının azaltılması
• Fiziksel aktivitenin arttırılması
• Sigara alışkanlığının bırakılması
• Alkol tüketiminin makul ölçülere indirilmesidir.
#76
SORU:
Astımın ortaya çıkmasını etkileyen risk faktörleri içerisinden kişisel etkenler nelerdir?
CEVAP:
Astımın ortaya çıkmasını etkileyen risk faktörleri içerisinden kişisel etkenler; genetik, cinsiyet ve obezitedir.
#77
SORU:
Astım hastalığını kontrol altına alabilmek için astım hastalığı olan kişinin yapması gerekenler nelerdir?
CEVAP:
Astım hastalığını kontrol altına alabilmek için astım hastalığı olan kişinin yapması gerekenler ise şöyledir:
• Doktorun verdiği ilaçları doğru ve düzenli
kullanmalı
• Kontrol edici ve rahatlatıcı ilaçların hangisi
olduğunu öğrenmeli
• Doktor kontrollerine düzenli olarak gitmeli
• Astım ile ilgili belirtileri arttıran tetikleyici
etkenleri öğrenmeli ve mümkün olduğunca
bu etkenlerden kaçınmalıdır.
#78
SORU:
Türkiye’de tüm ölümlerin %25’inin nedeni
CEVAP:
Türkiye’de tüm ölümlerin yüzde kaçının nedeni hipertansiyondur.
#79
SORU:
Sağlık Bakanlığı hangi yılından itibaren hemofili hastalığını,
bildirimi zorunlu hastalık olarak kabul etmiştir?
CEVAP:
Sağlık Bakanlığı 2001 yılından beri hemofili hastalığını,
bildirimi zorunlu hastalık olarak kabul etmiştir.
#80
SORU:
Diyabetin başlıca belirtileri nelerdir?
CEVAP:
Diyabetin başlıca belirtileri; çok su içme, çok idrara çıkma, gece sık idrara çıkma, çok yemek yeme, ağırlık artışı veya zayıflama, bulanık görme, halsizlik ve yorgunluktur.
#81
SORU:
Ülkemizde yaklaşık kaç hemofili hastası olduğu bilinmektedir?
CEVAP:
Ülkemizde yaklaşık 7000 hemofili hastası olduğu bilinmektedir.