ÇOCUK GELİŞİMDE NORMAL VE ATİPİK GELİŞİM Dersi ÇOCUK GELİŞİMİNİ ETKİLEYEN YETERSİZLİKLER-I soru cevapları:

Toplam 19 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Otizm spektrum bozukluğu (OSB) nasıl tanımlanmaktadır?


CEVAP:

İleri düzeyde ve karmaşık nörolojik bir yetersizliktir. Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı’na göre OSB; sosyal iletişim ve etkileşimde yetersizlikler ile sınırlı ve yineleyici davranış örüntüleri, ilgiler ve etkinlikler ile kendini gösteren, belirtileri erken çocukluk döneminde ortaya çıkan ve günlük yaşamda sorunlara yol açan, genel gelişim gecikmesi ile açıklanamayan nörogelişimsel bir bozukluktur.


#2

SORU:

OSB olan çocukların dil ve iletişim özellikleri nelerdir?


CEVAP:

OSB olan çocukların en önemli özelliklerinden bir diğeri dil gelişiminde farklı düzeyde yetersizlikleridir. Bu yetersizlik ile birlikte, karşılıklı konuşma başlatma, sürdürme ve
sonlandırmada güçlük, duyduklarını ya da okuduklarını bağlam dışında yinelemek, kendisinin uydurduğu sözcük ya da cümleleri yinelemek ya da didaktik konuşmalar gözlenir.


#3

SORU:

OSB'li olma olasılığına ilişkin ipuçları nelerdir?


CEVAP:

• Göz iletişimi kurmaz. Örneğin; onu beslerken size bakmaz.
• Gülümsediğinizde size gülümseyerek karşılık vermez.
• İsimi ile seslendiğinizde tepki vermez.
• Nesneleri takip etmez.
• Dikkatinizi çekmek için herhangi bir ses çıkarmaz.
• Yardım ya da rica ifadelerini kullanmaz.
• Diğer insanlarla ortak ilgi ya da zevkleri yoktur.


#4

SORU:

OSB'li çocukların tanılanmaları ve eğitim ortamları hakkında bilgi veriniz.


CEVAP:

Tanılama ve Değerlendirme
OSB olan çocuklara tıbbi tanı konulsa da tanılamada tıbbi testler kullanılamamaktadır.
OSB olan çocukların davranışlarının gözlenmesi, anne baba ile görüşmelerle ve bazı değerlendirme araçlarının kullanılmasıyla OSB’ ye ilişkin veri toplanır. Tanılama çoğunlukla Amerikan Psikiyatri Birliği (2013) tarafından yayımlanan Ruhsal Bozukluklara İlişkin Tanı ve İstatistik El Kitabı’nda (DSM-V-TR) yayımlanan ölçütler dikkate alınarak konunun uzmanı olan tıp doktorları tarafından yapılmaktadır.

Önerilen Eğitim Ortamları ve Uygulamalar

  • Kaynaştırma uygulamaları
  • Özel Eğitim Sınıfları
  • Özel Eğitim Uygulama Merkezleri
  • Özel Eğitim İş Uygulama Merkezleri

#5

SORU:

OSB olan çocukların gelişimi ve eğitiminde dikkat edilmesi gereken önemli noktalar vardır. Aile ve öğretmenlere bu konuda verilebilecek öneriler nelerdir?


CEVAP:

Eğitim yoğun olmalıdır. (Haftada 20-40 saat)
Birebir eğitime yeterince yer verilmelidir. Daha sonra çocuktaki ilerlemelere göre grup ya da kaynaştırma eğitimine geçilebilir.
Eğitim kesintisiz olmalıdır (12 ay)
Her bir beceri küçük parçalara bölünmelidir.
Her parça teker teker ve tekrar tekrar öğretilebilir olmalıdır.
Öğretilen parçaların birleştirilmesi için düzenlemeler yapılmalıdır.
Edinilen becerilerin genellenmesi için ek öğretimler yapılmalıdır.
Çocuk, beklenmedik olaylara karşı önceden bilgilendirilmeli, gerekirse görsel materyaller kullanılarak oluşacak durum çocuğa anlatılmalıdır.
Çocuğun güçlü ve zayıf yönlerinin farkında olunmalı ve eğitimi buna göre düzenlemelidir.
Öğretmenler, eğitimin her aşamasında aile ile iş birliği içinde olmalı ve onları çocuğun ilerlemesi hakkında bilgilendirmelidir.
OSB olan çocuklarda soyut düşünme sınırlı olduğu için, kavramlar onlar için somutlaştırılarak anlatılmalıdır. Bu bağlamda, çocuk için özel materyaller hazırlanmalıdır.
Sınıfta kullanılan yönergeler basit, kısa ve net olmalıdır.
Aile çocukları tanı aldığında kendini suçlamamalı, tükenmişlik duygusuna kapılmamalı, sabırlı olmalı ve bir an önce çocuklarının eğitim alması için harekete geçmelidir.
Kendi çocuklarını en iyi aileler tanır. Bu nedenle çocuğun öğretmeniyle iş birliği
içinde olmalı ve öğretmeni çocuk hakkında bilgilendirmelidirler


#6

SORU:

Duygu ve davranış bozukluğu, Millî Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’ nde nasıl tanımlanmaktadır?


CEVAP:

Duygu ve davranış bozukluğu, sağlık durumu, zihinsel ve duygusal faktörlerle açıklanamayan; bireyin kendisi ve çevresiyle dengeli, doyurucu bir ilişki kurma ve sürdürmede güçlük çekme, genel bir mutsuzluk ve depresyon hâli, bireysel veya okul problemleriyle ilgili korku, tırnak yeme, parmak emme vb. fiziksel belirtilerden bir veya birden fazlasının uzun süreli olarak ortaya çıkması nedeniyle eğitim performansının ve sosyal uyumunun olumsuz yönde etkilenmesi durumudur.


#7

SORU:

Duygu ve davranış bozukluğu yaşayan çocukların zeka profilleri hakkında ne söylenebilir?


CEVAP:

Duygu ve davranış bozukluğu olan çocukların zekâ bölümlerine ilişkin elde edilen
puanlarının normal gelişim gösteren çocukların aldıkları puanların altında olduğu saptanmıştır. Duygu ve davranış bozukluğu söz konusu olduğunda ilk akla gelen sosyal ve davranışsal özellikler de olsa temel akademik davranışlarda da sınırlılık yaşadıkları ve okul motivasyonlarının düşük olduğu belirtilmektedir.


#8

SORU:

Duygu ve davranış bozukluğu olma olasılığına işaret eden ipuçları nelerdir?


CEVAP:

• Sınıf içi etkinlikleri bozmak
• Öfkeli olmak
• Dikkatsiz olmak
• Dalgın olmak
• Sınıf kuralları hakkında bilgisi olmayan ve kuralları izlememek
• Konsantre olamamak
• Değişikliklere karşı aşırı direnç göstermek
• Düşük özgüvene sahip olmak
• Grup çalışmalarında zorluk yaşamak
• Saldırgan davranışlar göstermek


#9

SORU:

Duygu ve davranış bozukluğu olan çocuklar nasıl değerlendirilmektedirler?


CEVAP:

 Tanılamada tarama testleri, projektif ölçekler, davranışların doğrudan gözlemi ve ölçülmesinin yer aldığı formal bir süreç söz konusudur. Tarama çalışmalarında genellikle çocuğa en yakın olan öğretmen ve ailesinin görüşlerine başvurulur ya da çocuğun davranışları bir gözlemci tarafından gözlenerek kaydedilir. Tarama çalışmalarında mümkün olduğunca doğru ve sistematik bilgi toplamak için geliştirilmiş çeşitli kontrol listeleri ve derecelendirme ölçekleri kullanılır. 


#10

SORU:

Duygu ve davranış bozukluğu olan çocukların gelişimi ve eğitiminde dikkat edilmesi gereken önemli noktalar vardır. Bu konuda aile ve öğretmenlere verilebilecek öneriler nelerdir?


CEVAP:
  • Çocukta özellikle değiştirilmesi gereken davranışlar tanımlanmalı.
  • Çocuk için kısa ve uzun vadeli hedefler geliştirilmeli.
  • Okuldaki birtakım etkinliklerde ona görev verilerek çocuğun uğraşarak yapabileceği, yaşamına genelleyebileceği akademik etkinlikleri gerçekleştirmesi sağlanmalıdır.
  • Duygu ve davranış bozukluğu olan çocuklara akademik, sosyal ve becerilerde sistematik öğretim yapılmalı.
  • Sınıf ortamları düzenlenirken yalnızca antisosyal davranışları azaltıcı değil aynı
    zamanda olumlu çocuk-öğretmen etkileşimini artırıcı önlemler alınmalı.
  • Anne ve baba ya da birincil bakıcı kim ise onunla ile iş birliği içerisinde olunmalı.
  • Anne babalar da çocuklarına sakin bir ev ortamı sunabilmeli.
  • Anne baba da okulda olduğu gibi okul dışında da çocuğu için hoşlanabileceği serbest zaman etkinlikleri planlamalı.
  • Anne baba tarafından çocukları ilgi ve yetenekleri doğrultusunda yönlendirilmeli.

#11

SORU:

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) nasıl tanımlanmaktadır?


CEVAP:

DEHB olan çocuklar, sürekli hareket eden, dikkat etmeyen, düşünmeden davranan, dalgın, unutkan gibi birçok sıfatla betimlenen çocuklardır.


#12

SORU:

DEHB'li çocuklarında davranışsal özellikleri nelerdir?


CEVAP:

DEHB olan çocuklar, bozukluğa bağlı sınıf içi problem davranışları sergilemektedirler.
Bu durum da olumsuz benlik algısı gelişiminin gözlenmesine neden olmaktadır. DEHB
olan çocuklar sosyal ve duygusal olarak ta sorunlar yaşamaktadırlar. Dolayısıyla akranları ve çevrelerinde var olan bireylerle iletişim kurma ve sürdürmede de sorun yaşamaktadırlar. DEHB olan çocuklar, hem duygusal hem de sosyal olarak yaşadıkları sorunlarla baş etmede de zorlanmaktadırlar. Bunun yanı sıra DEHB olan çocuklar işitsel ve görseluyaranların algılanmadaki sınırlılıklarına bağlı olarak, dili öğrenmede ya da tahtada yazılı bir ifadeyi defterlerine yazmada sorun yaşarlar.


#13

SORU:

DEBH olma olasılığına işaret eden ipuçları nelerdir?


CEVAP:

• Oyunlarda veya grup içi ilişkilerde sıra beklemez
• Kendisine sorulan soruların tamamlanmasını beklemeden cevaplar.
• Ebeveynin ve öğretmenin verdiği talimatları izlemede güçlük çeker.
• Dikkat yöneltmede güçlük çeker.
• Sınıfta, öğretmen soru sorduğu sırada henüz sorusunu bitirmesini beklemeden cevap verir.
• Genellikle başkalarının sözlerini ve de oyunlarını keser.
• Çoğunlukla aşırı konuşur.
• Sürekli hareket halindedir.


#14

SORU:

DEHB olan çocukların gelişimi ve eğitiminde dikkat edilmesi gereken önemli noktalar vardır. Bu konuda öğetmenlere verilecek olan öneriler neler olabilir?


CEVAP:

• DEHB durumu çocuklariçin çeşitli zorluklar oluşturabilir ancak sabırlı ve etkili bir
planla sınıfa uyumları sağlanmalı
• Çeşitli stratejiler kullanılmalı
• Önceden planlama yaparken okul yılı başlamadan önce okul görevlileri veya öğretmenleri ile iş birliği yapılmalı
• Çocuğunuzun okul başarısı için beklentilerini tartışarak, birlikte, özel ve gerçekçi
hedefler yazılmalı
• Çocuk masa ve sandalyesi öğretmen masasına yakın bir yere yerleştirilmeli
• Yönergeler tek tek verilmeli ve gerekli ise tekrarlanmalı
• Günün erken saatlerinde zor olan konuya öncelik verilmeli
• Grafik, resim gibi görseller kullanılmalı
• Verilmek istenilen bilgiler için ana başlıklar belirlenmeli
• Sınav yapılan ortamın dikkat dağıtıcılardan uzak ve sessiz olmasına dikkat edilmeli
• Uzun sınavlar yerine kısa sınavlar uygulanarak, çalışma kâğıtları oluşturulmalı
• Zaman sınırlı sınavların sayısı azaltılmalı
• Sınavlar, sözlü biçimde ya da boşluk doldurma gibi, onların en iyi yapabileceği
biçimde planlanmalı
• Bilgisayar aracılığıyla oldukça fazla çalışma yapılmalı
• Verilen görevler için ek zaman sağlanmalı
• Her konu farklı renklerle kodlanmalı
• Çocuklara ders sırasında dikkatlerinin dağılmasını önleyecek stratejiler öğretilmeli
• Tahtada dersin faaliyetleri listelenmeli
• Dersin başında ne öğrenileceği ve de çocuktan beklentiler söylenmeli
• Ders sırasında basit ve de yapılandırılmış yönergeler kullanılmalı
• Çocuklar için sık sık ara verilmeli
• Dersin sonunda temel noktalar özetlenmeli
• Önemli bir şey söyleyeceksiniz üç çocuğa ayrı ayrı tekrarlatıp en sonunda da bütün
sınıfın aynı ağızdan tekrarlaması sağlanmalı
• Ev ödevleri kısa tutulmalı
• Aile ve de öğretmenler tarafından çocuğunuz mutlaka motive edilmeli.


#15

SORU:

Öğrenme güçlüğü nedir ve sınıflandırılmaktadır?


CEVAP:

Öğrenme güçlüğü, zekâsı normal ya da normalin üstünde olan bireylerin, standart testlerde, yaş, zekâ düzeyi ve aldığı eğitim dikkate alındığında, okuma, matematik ve yazılı anlatımının beklenenin önemli ölçüde altında olmasıyla tanısı konulan bir bozukluktur. Öğrenme güçlüğü olan çocukların, dinleme, düşünme, konuşma, yazma veya matematik problemlerini çözmede güçlükleri görülen, anlama ya da yazılı ve sözlü dili kullanmadaki psikolojik süreçlerden birinde ya da birkaçında yetersizlikleri vardır.

Öğrenme güçlüğü disleksia (okumada sorun yaşama), diskalkuli (matematikte sorun yaşama), disgrafi (yazmada sorun yaşama) ve başka türlü adlandırılamayan öğrenme bozukluğu olarak sınıflandırılmaktadır.


#16

SORU:

Öğrenme güçlüğü gösteren çocukların ortak özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Öğrenme güçlüğü gösteren çocukların ortak özellikleri; algılamada güçlük, okumayazmada güçlükler, dikkat, dinleme, anlama ve hatırlamada güçlükler, dil ve iletişim güçlükleri, akademik alanda güçlükler, sosyal becerilerde yetersizlikler, motor becerilerde görülen yetersizliklerdir.


#17

SORU:

Öğrenme güçlüğü olma olasılığına işaret eden ipuçları nelerdir?


CEVAP:

• Kelimeleri telaffuz edememe
• Doğru kelime kullanamama
• Yön ve rutinleri öğrenememe
• Makas kullanamama
• Düğme, çıt çıt, fermuarı kullanamama
• Yeni becerileri öğrenmede sorun yaşama
• Temel matematik kavramları öğrenmede sorun yaşama
• Sürekli olarak kelimeleri hecelemede sorun yaşama
• Kelime oluştururken sesleri karıştırma


#18

SORU:

Özel öğrenme güçlüğü olan bireylerin tanılanmaları ve eğitimleri nasıldır?


CEVAP:

Tanılama ve Değerlendirme
Tanılama ve değerlendirme süreci var olan ipuçlarından yola çıkılarak uygun değerlendirme araçlarının kullanılması ile başlar. Zekâ testleri, tarama testleri, genel başarı testleri, görsel motor testler, işitsel algı dil testleri, okuma yazma matematik testleri, sosyal uyum kişilik testleri gibi testler değerlendirme araçlarına verilebilecek örneklerdir.

Önerilen Eğitim Ortamları ve Uygulamalar
Öğrenme güçlüğü olan çocuklar, okul öncesinde hem de ilköğretim sürecinde normal
eğitim sınıflarında eğitim alırlar. Her çocuğun öğrenme güçlüğü yaşadığı alan farklıdır.
Çocuğun güçlü ve güçsüz alanları belirlenip çocuğa en uygun olan program hazırlanmalıdır. Bu alanların okul öncesi dönemde fark edilmesi güç olmaktadır. Okul öncesi dönemde öğrenme güçlüğüne ilişkin yakalanan ipuçları değerlendirilmeli ve eğitsel önlemler alınmalıdır. Erken dönemde yapılan çalışmalar aracılığı ile özgüven duygusunun olumlu yönde gelişmesi, temel okuma, yazma, matematik çalışmalarının yapılması, algı, dikkat ve bellek gelişiminin sağlanması bakımından oldukça önemlidir


#19

SORU:

Öğrenme güçlüğü olan çocukların gelişimi ve eğitiminde öğretmenlere ne gibi görevler düşmektedir?


CEVAP:

• Çocuğun aşırı hareketliliği varsa sınıf ortamında farklı düzenlemeler yapılmalı.
• Çocuğun başaramayacağı ödevler, sorular ve sorumluluklar verilmemeli.
• Çocuk kendine güvenmesi ve başarabileceği konusunda desteklenmeli
• Çocuğun kendisini olumlu değerlendirmesi ve iyi hissetmesi sağlanmalı.
• Çocuğun sosyal aktivitelere katılması sağlanmalı, iş yapma becerisi kazandırılmalı.
• Çocuğa gruplama, ayırt etme gibi ödevler verilmeli.
• Çocuğun görsel algı becerilerinin gelişimine yönelik etkinlikler yapılmalı.
• Çocuğun içinde bulunduğu gelişim döneminin özellikleri iyi bilinmeli.
• Çocuk yaramaz, tembel, dikkatsiz gibi olumsuz etiketlemelerden kaçınılmalı