DİPLOMASİ TARİHİ Dersi Diplomasi Uygulaması soru cevapları:

Toplam 20 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Birleşmiş Milletler Şartı'na göre uyuşmazlıkların çözümünde hangi yollara başvurulur?


CEVAP:

Birleşmiş Milletler Şartı’nın VI. Bölümü’ne göre, uyuşmazlıkların çözümünde izlenebilecek yollar, hukuki önlemler veya siyasi önlemler şeklinde ikiye ayrılır. Genel olarak, Uluslararası Adalet Divanı ve diğer uluslararası mahkemelerin faaliyetleri ve uluslararası hakemlik kurumu ile ilgili birincisi, yani hukuki yöntem, diplomasi alanı dışında kalır.
İkinci yöntem ise uyuşmazlığın tarafları arasında BM Şartı’nın 33. maddesinde bazıları sayılan geleneksel siyasi yolları içerir. Bunlar, müzakere, arabuluculuk, iyi niyet misyonları, araştırma komisyonları, uzlaşma komisyonları gibi usûllerdir.


#2

SORU:

Diplomasinin amaçlarına ulaşabilmesi için başvurulan zorlayıcı ve teşvik edici araçlar neler olabilir?


CEVAP:

Zorlayıcı araçlar diplomasi dilinde sopa, teşvik edici araçlar ise havuç olarak adlandırılırlar. Sopaların başında, “güç politikasının” baş aracı olan güce başvurmaktan bir adım geride olan güce başvurma tehdidi gelir. Bunun yanında, diplomatik ilişkilerin kesilmesi ile ambargo, boykot ve abluka (blocus) gibi ekonomik yaptırımlar da zorlayıcı önlemlerdir.

Zorlayıcı olmayan araçlar, yani havuçlar olarak, ekonomik ve teknik yardımları, ticari tavizleri, en çok kayrılan ülke muamelesi yapmayı veya uluslararası forumlarda destek vaatlerini saymak mümkündür. Nihayet, diplomasinin en olumlu aracı işbirliği ve dayanışma esası üzerinden ilişkilerin geliştirilmesidir.


#3

SORU:

Müzakere nedir?


CEVAP:

Uluslararası siyasette “müzakere” terimi, dar anlamıyla ülkelerin resmen atanmış temsilcilerinin hükûmetleri arasındaki ortak çıkarlar veya uyuşmazlıklar konusunda
resmî bir anlaşmaya varmak için yaptıkları görüşmeleri ifade eder. Diğer bir tanıma göre, müzakere, uluslararası aktörlerin ancak karşılıklı anlaşma ile ulaşabilecekleri belirli amaçları gerçekleştirmek için karşılıklı etkileşimde bulunmalarıdır. Bir diplomat
aslında ülkesinin çıkarlarını korumak adına resmi temas ve faaliyetlerinin her anında müzakere halindedir. Müzakereler çok çeşitlidir. İki taraflı yada çok taraflı, gizli yada açık olabilirken, müzakereyi reddetmek bile üzakere sayılabilir.


#4

SORU:

Anlaşmazlıkların çözümü amacıyla yapılan müzakere türleri nelerdir?


CEVAP:

Anlaşmazlıkların çözümü amacıyla yapılan müzakereler de belirli türlere ayrılabilir. Birincisi, iki aktörün -ilişkiler için ön koşul olan- aralarındaki ilişkileri normalleştirme ve diplomatik ilişki kurma amacıyla masaya oturmalarıdır. İkincisi, belirli bir mevcut statükoyu değiştirmek için çıkarların -örneğin egemenliklerin veya nüfuz bölgelerinin- yeniden tanımlanmasını öngören müzakerelerdir. Üçüncü bir tür, dünya sahnesinde yeni aktörlerin yaratılması amacına dönük müzakerelerdir. Dördüncü olarak taraflar aralarında mevcut fakat belirli bir tarihte sona ermesi öngörülen bir anlaşmanın uzatılması için de müzakere edebilirler. Nihayet, müzakereler sırf tarafların amaçlarının daha açıklıkla ortaya çıkması ve kendi tutumlarının kamuoyuna propagandasını yapabilmeleri için de başlatılabilir.


#5

SORU:

Uyuşmazlıklarla ilgili müzakerelerde taraflar birbirlerinin ülkelerinde toplanmayı kabul etmemeleri durumunda nasıl bir uygulamaya gidilir?


CEVAP:

Bu güçlüğü aşmak için genellikle üç yönteme başvurulur: tarafsız bir ülkede veya tarafların başkentlerine hemen hemen aynı uzaklıkta olan bir yerde toplanmak ya da sıra ile tarafların başkent veya şehirlerinde bir araya gelmek.


#6

SORU:

Ülkeler uluslararası müzakerelerde nasıl temsil edilirler?


CEVAP:

Uluslararası gelenekler, ülkeleri uluslararası müzakerelerde ne şekilde temsil edilecekleri konusunda serbest bırakır. Ulus devletlerin egemenliğine dayanan bu geleneğe göre, her ülke, özellikle uluslararası çok taraflı toplantı ve müzakerelerde, önceden hangi düzey saptanmış olursa olsun kendi temsilcisini seçmek hakkına sahiptir. Temsil konusundaki serbestlik, ikili müzakereler ve birçok durumda da uluslararası uyuşmazlıklarla ilgili ikiden fazla tarafı ilgilendiren görüşmeler söz konusu olduğunda aynı ölçüde geçerli değildir. Zira böyle bir durumda, taraflar karşı tarafın temsilcisinin kendilerinkinden düşük düzeyde olmasını, aralarındaki eşitliği bozacağı için kabul etmezler.


#7

SORU:

İkili müzakere ve temaslarda, genellikle müzakere ve temsile yetkili heyetin tanıtılması nasıl yapılmaktadır?


CEVAP:

İkili müzakere ve temaslarda, genellikle müzakere ve temsile yetkili heyetin tanıtılması karşılıklı akredite büyükelçilikler vasıtasıyla yapılır. Büyükelçilik bir nota ile şu veya bu toplantıda ülkesini temsil edecek heyetin başkanı ve üyelerinin listesini karşı tarafın dışişleri bakanlığına iletir. Uluslararası kuruluşların toplantılarında aynı işlev ülkelerin kuruluş nezdindeki daimi temsilcilikleri tarafından
kuruluşun genel sekreterliğine veya benzeri sekreterlik kurumuna gönderilen bir nota veya resmî yazı ile yerine getirilir.


#8

SORU:

İyi bir müzakereci nasıl olmalıdır?


CEVAP:

Müzakerecinin bir yandan kendi ülkesinin çıkarları ve görüşlerini etkili bir şekilde savunurken diğer yandan bunları karşı tarafın çıkar ve görüşleriyle bağdaştıracak ortak zemini bulabilmesi gerekir. Devletler arası müzakereciler, uyuşmazlıkları çözebilmek, yararlı ve kalıcı işbirliği çerçeveleri yaratabilmek için, ülkelerin farklı tarihi tecrübeleri, siyasi ve ekonomik sistemleri, gelenekleri ve kültürleri hakkında, bu farklılıklar arasında köprü kurabilecek derin kavrayış ve sezgiye sahip bulunmalıdır.


#9

SORU:

Avrupa Birliği ile müzakerelerde, Avrupa Birliği'ni kim temsil eder?


CEVAP:

Avrupa Birliği ile müzakerelerde, konunun niteliğine göre AB heyetine Konsey dönem başkanlığını üstlenen ülkenin temsilcisi veya -ortak politikalar söz konusu olduğunda- Komisyon temsilcisi başkanlık eder. Bununla beraber, her durumda, varılacak anlaşma Konsey onayını, yani üye ülkelerin kabulünü gerektirir. Bu nedenle üçüncü ülke ile müzakereden önce AB’nin müzakere talimatı üye ülkeler arasındaki müzakerelerle saptanır.


#10

SORU:

Birleşmiş Milletler Şartı'na göre uyuşmazlıkların barışçıl çözümünde başlıca hangi siyasi yöntemlere başvurulur?


CEVAP:

Birleşmiş Milletler Şartı’nın 33. maddesi, uyuşmazlıkların barışçıl çözümünde başvurulacak geleneksel siyasi yöntemler arasında müzakereler yanında arabuluculuk (mediation), iyi niyet misyonları, araştırma komisyonları, uzlaştırma (conciliation) gibi yolları da sayar. Bunlar arasında, müzakerelerden sonra, en çok başvurulan ve diplomasi alanında gelenekleşmiş yöntemlerin başında arabuluculuk
gelir.


#11

SORU:

Uzlaştırma nedir?


CEVAP:

“Uzlaştırma”da, tarafların güvenine sahip bir üçüncü taraf, temel sorunları saptamak, gerginliği azaltmak, doğrudan müzakereye girmeye teşvik etmek amacıyla, anlaşmazlığın tarafları arasında, gayrıresmî bir iletişim olanağı sağlar.


#12

SORU:

İyi niyet misyonu nedir?


CEVAP:

“İyi niyet misyonu” basit bir aracılık işlevinden ibarettir; aracı taraflara tavsiyede bile bulunmaz, karşılıklı mesajları iletmekle yetinir.


#13

SORU:

Arabulucuğun, Uluslararası Daimi "Hakemlik Mahkemesi tarafından temsil edilen hakemlik kurumundan hangi farklara sahiptir?


CEVAP:

Bu farkların başında, hakeme başvurulduğunda tarafların sonucu beğenseler de beğenmeseler de kabulleneceğini baştan taahhüt etmeleri gelir. Buna karşı arabuluculukta nihai karar yetkisi daima anlaşmazlığın taraflarına aittir, bir üçüncü tarafa transfer edilmez.

İkinci bir fark, karar yetkisi hakeme verilmiş olduğundan hakemliğin sonucunun taraflar için bağlayıcı olmasıdır. Buna karşı, arabuluculukta taraflar kabul etmediği sürece ortaya konan çözüm önerisinin uygulanma kabiliyeti yoktur. Öte yandan, hakemlik sürecinde uyuşmazlığın esası ve hukuki yönleri üzerinde yoğunlaşılırken, arabuluculuk uyuşmazlığa siyasi etkide bulunmak için de kullanılır. Nihayet, sonuçları açısından, hakemlik genellikle taraflardan birinin kaybetmesi, diğerinin kazanması şeklinde sonuçlanırken, arabuluculukta çoğunlukla çıkarları uzlaştırıcı kazan-kazan çözümlerine varılmaya çalışılır.


#14

SORU:

Arabuluculuk hangi durumlarda gerekli hale gelir?


CEVAP:

Arabuluculuk özellikle uzun zamana yayılan ve tarafların tarihi nedenlerle karşılıklı peşin hükümlere sahip olduğu, karşı tarafın niyetlerinden derin kuşku duyduğu -bir anlamda siyasi kan davası niteliğini kazanmış- uluslararası uyuşmazlıklarda gerekli hâle gelir.


#15

SORU:

Arabulucunun sahip olduğu başlıca rolü nedir?


CEVAP:

Başlıca rolü müzakere usullerinde mutabakat sağlanması ve olası çözüm alternatiflerinin saptanıp taraflara anlatılması olan arabulucunun tarafsızlık ve objektiflik niteliklerine sahip olması ve bunun taraflarca teslim edilmesi şarttır.


#16

SORU:

İkinci kanal diplomasi nedir?


CEVAP:

Bu terim özel kişiler ve hükümet dışı kuruluşlar (sivil toplum kuruluşları) tarafından yürütülen arabuluculuk faaliyetini ifade etmektedir. Bu yöntem daha çok bir uyuşmazlığın taraflarından en az birinin, doğrudan diplomatik ilişkinin ve resmî diplomasi yöntemlerine başvurmanın diğer tarafa -veya savunduğu tutuma- çok fazla meşruluk vereceğine inandığı hâllerde devreye sokulmaktadır.


#17

SORU:

Ülkeler arasında herhangi bir konudaki yazılı mutabakatlar için hangi terimler kullanılır?


CEVAP:

Diplomatik anlaşmalar son derece çeşitli biçimler alır. İsimleri de çok değişik olabilir: Antlaşma, sözleşme, şart, konvansiyon, nota değişimi, protokol, son senet veya sadece “anlaşma”, ülkeler arasında herhangi bir konudaki yazılı mutabakatlar için kullanılan terimlerdir.


#18

SORU:

Devletler niçin uluslararası yükümlülük doğuracak anlaşmaları müzakere etmek istemektedirler?


CEVAP:

Bunun esas nedeni, bu tür hukuki uluslararası yükümlükleri bir kere kabul ettikten sonra, devletlerin -hukuka çok bağlı gözükmeyen “haydut” ülkeler dâhil- bunları uygulamalarının kural, ihlal etmelerinin istisna olmasıdır. Zira devletler arasında verilen sözlerin tutulmamasının yarattığı güvensizliğe ağır bedeller ödenmesinin yarattığı tarihsel baskı yanında, bir anlaşmaya uymamanın ileride müzakere yoluyla anlaşma yapmayı engellemesi ve ilgili ülkenin dış politikasının elini kolunu bağlaması ihtimalidir.


#19

SORU:

Bir antlaşmanın “uluslararası hukuka tabi olması” için ne yapılması gerekir?


CEVAP:

Bir antlaşmanın “uluslararası hukuka tabi olması” için, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. maddesi uyarınca, en kısa zamanda Birleşmiş Milletler Sekretaryası nezdinde kaydettirilmesi ve yayınlattırılması gerekir. Zira, BM’ye kaydettirilmemiş anlaşmalar Uluslararası Adalet Divanı dâhil Birleşmiş Milletler Teşkilatının hiçbir organı önünde dermeyan edilemezler.


#20

SORU:

Nota teatisi veya mektup teatisi nedir?


CEVAP:

Hâlen en çok başvurulan anlaşma şekli “nota teatisi” veya “mektup teatisi”dir. Buna göre, taraflar örneğin bir kültürel işbirliği anlaşması söz konusu olduğunda, anlaşmanın taslak metni üzerinde -çoğunlukla büyükelçilikleri aracılığı ile- sözlü ve yazılı müzakereleri bitirdikten sonra, taraflardan biri diğerine, mutabakata varılmış metni bir nota veya mektup eşliğinde göndererek karşı tarafın kabulünü ister; söz konusu nota veya mektup ile karşı tarafın onayını bildiren mektup anlaşmayı oluşturmuş olur.