EKONOMİNİN GÜNCEL SORUNLARI Dersi DÜNYA EKONOMİSİ VE 2008 KRİZİ soru cevapları:

Toplam 57 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU: Financial Times gazetesinin 9-15 Mart 2009 tarihleri arasındaki Kapitalizmin Geleceği incelemesinde kriz ile ilgili karşımıza çıkan 5 nokta nedir?


CEVAP: • 1930’dan bu yana en derin kriz olan mevcut durumu pekiştiren yeni gelişmeler her an yaşanabilir. Burada belirleyici olan bilinmeyen şoklar olacaktır. 1980’den bu yana geçerli olan kendi kendini düzenlemeler dönemi artık geride kalmıştır. • Kamu kesiminin uygulama alanı tekrar büyüyecektir. • Olayın özü ‘finansal inovasyon’denilen, trapez kullanmayan cambazlıklardan kaynaklanmaktadır. Buradaki‘gölge bankacılık’, ölçüsüz miktarda güvenceli borç senetleri ihraç ederek, (ABD’deki adıyla CDO’lar) sistemin tüm sübap mekanizmalarının yalama yapmasına yol açtı. • Bununla kalmadı, buradan tetiklenen hane halkı borçlanmaları ve varlık fiyatlarının balonlaştırılması en az bunun kadar olumsuz etki yarattı. Finansal türevler, kitlevi tahrip etkisi yaratıyordu. ABD, bu işler için dünya tasarruflarının %70’ini emdi.

#2

SORU: Asya ülkelerinin 2008 Krizi’ndeki pozisyonu nedir ve önceki krizlerden çıkardıkları dersler neler olmuştur?


CEVAP: Güney Asya ülkeleri, 1997 Krizi’nden ders çıkarıp ahbap çavuş kapitalizmi ni büyük oranda reforme ettiler. Dersi Çin Başbakanı Davos’ta şöyle anlattı: Batı sürdürülmez bir büyümeyi, düşük tasarruf ve yüksek bir tüketimle ayakta tutmaya çalışıyor. Gerçekleştirdikleri ev ödevine gelince; finansal sektörleri çok çabuk ve kolay liberalize edilmemesi gerektiğini öğrendiler ve bunun da arkasında durdular. Bu çıkardıkları birinci ders oldu. İkinci ders başlıkları ‘makul borçlanyeterli tasarruf et’ oldu. Üçüncü ders başlığı ise reel ekonomiden gözünü ayırma olmuştur. 2000’den bu yana bu konuya fazlasıyla odaklandılar. Dördüncü ders ise, verimliliğe yatırım yap’tır. Ucuz emek verimliliğiyle bir yere varılamayacağını zaten öğrenmişlerdi, 1997 Krizi’ni fırsat olarak görüp, gereğini yaptılar. Beşinci ders, eğitime odaklan ve bunu sanayi ile ilişkilendir.

#3

SORU: Resesyon nedir?


CEVAP: Eksi büyümelerin süreklilik kazandığı ortama resesyon adı verilir.

#4

SORU: 2008 Resesyonunun önceki yıllarda yaşanan krizlerden farkı neydi?


CEVAP: Dünya genelinde işsizlik ciddi sıçramalar gösterse de bir 1929 Krizi ya da Türkiye’nin 1978-9 felç yılları gibi toplu kapanmalar ve kitlevi işten çıkartmalar yaşanmadı. Tüm yaşam süreçlerimizi yeniden gözden geçirmemiz gereken bu resesyon, anlık tüketim ihtiyaçlarımızı karşılayamadığımız kısmi etkili bir olaya dönüştü.

#5

SORU: İtalyan asıllı Prof. Vilferdo Pareto’nun 80/20 kuralı neyi ifade eder?


CEVAP: Çoğu zaman bir sorunun %80’i, olayın nedeninin *’si tarafından yaratılır’ der.

#6

SORU: Krizin somut bir örneği Meadoff Skandalı’nın sonucu ne olmuştur?


CEVAP: Bu skandalda eriyen para, 50 milyar $’dır. Batan para Türkiye millî gelirinin yaklaşık % 5’idir. Kuruluşun dış denetimini yapan denetim kuruluşunun, skandalı yaratan Meadoff’un yönetim binasıyla aynı katta, bir tekel bayisi gibi, 3 m2 ’lik bir odada, denetim yapmasına göz yumulmuştur. Yetmemiş, bir ABD’linin en büyük korkusu olan ABD Vergi Polisi (IRS) bunu atlamış, ABD’nin sermaye piyasasını düzenleyen üst kurulu SEC’de bu işlemleri onaylayarak konuyu es geçmiş. Skandal patlamış, Meadoff tutuklanamayıp,10 milyon $ kefaletle ev hapsine konulmuş. Oysa skandalın üstünden neredeyse 60 ay geçti, kimin kaç para batırdığı bile belirlenmiş değil.

#7

SORU: Bu krizden sonra yapılması gereken en önemli iş nedir?


CEVAP: Bu krizden sonra, en önemli işimiz oyunun kurallarını gözden geçirmek olacak. Bu işe yol açan ve takriben 15 trilyon $’lık bir kamu zararı yaratan yatırım fonu yöneticileri, yargı önüne çıkarılmadan, bu uygulamalarda ortaya çıkan hukuk boşlukları giderilmeden, bundan sonra sadece 2 kriz arası süresi kısalır.

#8

SORU: ABD’deki krizin çıkış noktası nedir?


CEVAP: ABD’de yasayı ve yargıyı yok sayan, buna göz yumulan piyasa işlemlerinin yaygınlığıdır. Çıkış noktası budur.

#9

SORU: 2008 Krizi’nde ülkeler temel olarak ne yapmıştır?


CEVAP: Yapılanlara göre ülkeler, kamu harcamasını arttıranlar ve arttırmayanlar olarak iki ana öbekte toplanabilirler. Devletleştirme (kurtarma) işlemleri ilişik kesme/fiş çekme gibi bir işlem olduğundan, örneklerine her iki öbekte rastlamak mümkün. Birinci öbeğe, ABD başta olmak üzere, Çin ve Rusya giriyor. İkinci öbekteyse AB ülkeleri duruyor.

#10

SORU: Krize karşı bir önlem olarak ortaya çıkan harika fikir nedir? Bu fikir etkili midir?


CEVAP: Ortaya çıkan yeni ‘harika fikir’ IMF’nin hareket esnekliğini arttıracak sermaye artışıdır. Ancak etkili değildir çünkü IMF’nin güçlenen sermaye yapısı, sadece çar-çur edilecek fonların artması anlamına gelir.

#11

SORU: MF-DB Bahar Toplantısı 2009 Raporu’na göre, krizden çıkış tarihi nedir? Bu öngörü gerçekleşti mi?


CEVAP: Bu tarih 2010’dur, eski hâle dönüş ise 2012 yılını bulacak dense de kriz etkisi tümüyle silinmiş değil.

#12

SORU: Yerkürenin ekonomik ortamını düzeltmek için yapılması gereken nedir?


CEVAP: Her ülke kendi korumacı önlemini aldığı sürece, adına dünya ekonomisi dediğimiz, ülkelerden oluşan ama sadece ülkelerin aritmetik toplamından ibaret olmayan yerkürenin ekonomik ortamını düzeltmek de mümkün olamaz. Çünkü ulusal ekonomide alınan korumacı kararlar, ekonomik aktörlerin uluslararası arenada daha iyi ve atak hareket etmesine dönük.

#13

SORU: 15 Kasım 2008 tarihli, G-20’lerin ilk deklarasyonunda anlaşma sağlanan 3 maddesi hangileridir? Bunlarla sağlanmak istenen nedir?


CEVAP: 15 Kasım 2008 tarihli, G-20’lerin ilk deklarasyonunda 16 madde vardı. Metnin 3 maddesinde anlaşma sağladı. Bunlar; • IMF’nin fon olanaklarının arttırılması • IMF reformunun hızlandırılması, • IMF güdümünde bir Finansal istikrar Fonunun devreye girmesidir. Bununla, kısa dönemde krize giren ülkelerin yüzdürülmesi sağlandı. Ama krizin asal nedenleri üstünde durulmadı, es geçildi.

#14

SORU: G-20 liderlerinin kendince yeni bir Bretton Woods anlaşması yaptığının göstergeleri nelerdir?


CEVAP: Bu göstergeler şunlardır: • Yeni bir uyarı mekanizması üstünde anlaşılması • 2011’den önce bir IMF sermayesinin kota reformu • Gelişmekte olan ülkelerde etkinliğin arttırılması • Kriz sonrası değil öncesi devreye girebilmesi • Stand-by belgesi almaksızın IMF’nin para yardımı yapacak olması

#15

SORU: Çin’in ortak eylem çağrısı ne ile ilgiliydi? Bunun sonucunda ne oldu?


CEVAP: Çin, dünya ticaretinde korumacı önlemlerin kaldırılması için ortak eylem çağrısı yaptı ama bu çağrı karşılık bulmadı. Bunun yerine Türkiye, Çin, Kore gibi G20 üyelerinin daha fazla sorumluluk üstlenmesi üzerinde duruldu.

#16

SORU: ABD kapitalizmi için kritik işsizlik sınırı nedir? Bu sınırı aşmamak için ABD’nin izlediği yol nedir?


CEVAP: ABD kapitalizmi için kritik işsizlik sınırı 10 milyondur. Bu noktadan sonra alarm zilleri çalmaya başlar. Bu kritik sayıya ulaşmamak için ABD yönetiminin izlediği 2 yol var: Birinci yol sübvansiyon yani kaynak aktarımı, ikinci yol ise DTÖ kurallarına çok aykırı olan tek taraflı ithalat yasakları.

#17

SORU: ABD’nin işsizliğe karşı aldığı önlemlerin uygulama örnekleri ve sonuçları neler olmuştur?


CEVAP: Birinci yol zarar batağında gezinen ABD otomotiv sanayisi için Mart- Nisan 2009 dönemimde uygulandı ama bu Detroit üçüzü olarak anılan 3 otomotiv şirketinin hiçbirinin ne satışında ne de ihracat rakamında bir kımıldama, olumsuz bir değişim gözlenmedi. İkinci yololan ithalat yasağı Çin’e karşı otomobil lastiğinde denendi, tüm dünyanın tepkisini çekti.

#18

SORU: Güney Asya ülkelerinin kriz karşısında aldıkları önlemlerin örnekleri nelerdir?


CEVAP: Güney Asya ülkelerinin hemen tamamı ekonomiyi canlandırma paketleri açtı. Bunlar içinde Tayvan, yeni sanayi kolları teşvikine yöneldi, altyapı yatırımlarını hızlandırdı. G. Kore araba alımları için vergi oranlarını düşürdü. Malezya, kriz sonrasında faizsiz bankacılığın dünya merkezi olacağını ilan etti.

#19

SORU: Prof. Dr. Dani Rodrik’in kalkınma konusundaki önemli analizleri nelerdir?


CEVAP: • Kalkınmanın tek çözümü olarak salt ihracatı gören olmazsa olmaz ın yanlışlığını irdeliyor. • İkincisi, ulusal para politikasının çoğu zaman az gelişmiş ülkelerin içsel kriz nedeni olduğunu söylüyor. • Üçüncüsü, ürün yerine ihracatın kendisinin teşvikiyle, politikacının genelde eş dost kapitalizmi ortamı yarattığına dikkati çekiyor.

#20

SORU: Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin fakirleştirici büyüme spiralinden çıkamamasının nedeni nedir?


CEVAP: Uluslararası iş bölümü kuramına uygun olarak Türkiye gibi ülkeler hedef pazar belli olduğu için ihracatta zorlanmıyorlar ama katma değer yoksulu ihraç ettikleri ve katma değer zengini ithal etmek zorunda olduklarından fakirleştirici büyüme spiralinden de çıkamıyorlar.

#21

SORU: Gelişmiş ekonomilerin hemen tamamının farklı farklı ölçülerde de olsa kamu kaynaklarını arttırmasını Keynesciliğe Dönüş olarak niteleyebilir miyiz? Neden?


CEVAP: Hayır. Bu şekilde niteleyemememizin birkaç nedeni vardır: • Burada kök sorun, efektif talep dediğimiz toplam talebin gerilemesinden çok, fosil kaynaklara dayalı enerji kaynaklarının arzının artmamasıyla fiyatının artması oldu. Bu artış veri büyüme sistemi içinde durdurak dinlemeyecek durumdaydı. Bir başka deyişle, büyüme olsun da nasıl ve pahası ne olursa olsun. diyen, asimetrik büyümeci anlayış, artık sahaya dönemeyecek düzeyde sakatlandı. • Keynes’in müdahale öngördüğü dönem, genelde tek bir etki devresinin yaşandığı bir ortamdı. Bu etki devrelerinin son krizde birden çok ve eşzamanlı olarak yaşanması dar anlamda bir kamu kaynağı artışının etkisini çok sınırlandırdı. • Keynes’in müdahale öngörüsü döneminde kamunun GSMH içindeki payı % 60-70 arasındaydı. Bugün OECD ortalamasında kamu kesiminin payı %35’e kadar geriledi. Böylesi bir ortamda, kamu kaynaklarıyla yapılan enjeksiyon en fazla 1 yıl ve harcama da çok sınırlı olabilirdi. • Vergi gelirlerine dayanmayan bir kamu harcamasıyla en geç 1 yılsonunda öngörülemez bir fiyat artışı yaratması kaçınılmaz olacak. • Keynegil sistem, merkezî yönetim erkinin ve siyasal karar organının rasyonel çalıştığına ve bunun hukuk sistemiyle denetlendiği varsayımına dayalıdır. Görünmez el ya da sistemin kendi kendini düzenleyebileceği kabullerinin, Keynesgil doktrinde yeri yoktur. Böyle bakınca, Keynes’in yeniden dünyaya geldiğini söylemek çok güç oluyor.

#22

SORU: Enflasyon Hedeflemesi ile Fiyat Düzeylemesi Hedefi arasındaki fark nedir?


CEVAP: Enflasyon hedeflemesi, geleceğe dönüktür ve onu gözetir. Geçmişte yüksek ya da çok düşük olan fiyatlar genel düzeyiyle ilgilenmez. Oysa Fiyat Düzeylemesi Hedefi (FDH) geçmiş performans ilkesi üstüne inşa edilir. Örneğin, Merkez Bankasının getirdiği hedef şaşar, öngörülenden fazla fiyatlar artmış olursa FDH ile izleyen yıl hedef fiyat düzeyi düşürülür.

#23

SORU: Jackson Gölü Buluşmasında Japonya Merkez Bankası Guvernörü’nün anlattığı, geçmişte kalan ve artık tarihe gömdüğümüz 3 temel varsayım nelerdir?


CEVAP: • Makroekonomik istikrarın para politikasıyla sağlandığını varsayıyorduk, değilmiş. • Bu istikrar beraberinde doğal olarak düşük ve kararlı bir fiyat yapısını sağlıyordu, o da olmuyormuş. Adeta mali istikrar ile parasal istikrar arasında kopmaz bir Katolik nikâhı kıyılmıştı. Otoritenin tek tek finansman grupları üstünde gözünün olması yeterliydi, sistem geneline bakılmas gerekmiyordu. • Likit fonların her zaman temin edilebileceği bir ortamın var olduğunu varsayıyorduk, o da yokmuş.

#24

SORU: Krizler hangi iki gerçekliğin habercisidir?


CEVAP: • Birincisi, konjonktür çan eğrisinde aşağıya • Doğru bir seyir izlemektedir, ya üretim kaynaklı/ya toplam talep/ya da fon kaynaklarından yana bir daralma vardır. Çok nadir olarak, bu 3 neden bir araya gelir ve bu durum 2008 krizinde yaşandı. Fon kaynaklarından yana ABD bankalarıyla başlayan tükenme, üretim kaynaklı olan başta petrol, tüm madenlerde kestirilemeyecek bir fiyat yükselişi, tüketiciyi elinde harcayacak kaynağı olsa bile korku sendromuyla eksik tüketime yönelmesine neden oldu. • İkincisi, dünya ekonomisi dediğimiz, bir genel denge halinden çok bir dengesizliğin işareti olan yerküremizde var olan dengesizlik, taşınmaz hâle geldi. Gerçekten de ABD bankacılık sisteminin icat ettiği ve çok türevli alacak tahvilleri ihracında siyasi otoritenin belirgin bir sorumluluğu var çünkü denetim mekanizmaları çalıştırılmadı. Sıkletin bir başka bileşkesini oluşturan Çin ekonomisinin kaynak açılımına rağmen ihtiraslı ve sonu gelmez iki haneli büyüme isteği, petrol ve tüm kıymetli metallerde inanılmaz bir fiyat pompalaması yaratı. Burada da Çin Hâkimiyet Düşünü hayata geçirmek isteyen politik iradenin sorumluluğu karşımıza çıkıyor.

#25

SORU: Mali istikrar konusunda öne çıkan görüşler nelerdir?


CEVAP: Kanada MB guvernörüne göre, fiyat istikrarıyla ve mali istikrarın bir özdeşlilik hâli yoktu. Mali istikrar, kredi hacminin gereksiz artışı ve varlık fiyatlarında balonların yaratılmasıyla bozuluyordu. Bu yüzden de FED Başkanı Dr. B. Bernanke’ye göre makro anlamda bir basiretli güç yaratılması, mali istikrarın ön koşuluydu ama büyük finansal reformlara gidilmesi anlamsızdı. AMB Başkanı J.-C Trichet ise rüzgara karşı duran geleneksel politika uygulamasının bu kriz sonrasında çok zor olduğunu söylerken parasal ve kredi bileşkelerine birlikte bakan, iki odaklı bir yaklaşımın gerekli olduğunun altını çiziyordu.

#26

SORU: Krizin bitişi nerede ve ne zaman duyuruldu?


CEVAP: Ağustos 2009’da G-20 Zirvesi’nde krizin resmen bittiği deklare edildi.

#27

SORU: Krizden sonra alınan önlemler nelerdir?


CEVAP: Krizden sonra iki temel önlem alındı: • İlki, İsviçre bankalarında sırdaş hesabı olan ABD yurttaşlarının gizli tutulan adlarını açıklama kararı oldu. • Diğeri ise krize rağmen yılsonunda akıl almaz miktarlarda prim ya da jestiyon alan yöneticilerin bu gelirlerine sınır getirilmesiydi.

#28

SORU: Bu kriz ile iç içe yaşadıktan sonra kamuoyunun, Bu Kriz Neyin Kriziydi?diye sorma hakkına sahip olmasının nedeni nedir?


CEVAP: Bunun nedeni tek bir sorumlunun bulunmamış olması, hiçbir kurumsal önlemin alınmaması, kimsenin yargıya sevk edilmemesi, hiçbir kimsenin jüri önüne çıkarılmaması, hiç kimsenin mahkûm olmaması, hiçbir iktisadi enstrümanın yasaklanmaması, hiçbir kurumun kapatılmaması ve hiçbir sorumlu politikacı için suç duyurusunun yapılmamış olmasıdır.

#29

SORU: Krizden çıkarılacak sonuçlar nelerdir?


CEVAP: Krizden birkaç sonuç çıkarabiliriz: • Birincisi, krizde işsizlik artışı mevcudun 4 katı oluyor. • İkincisi, krizlerde, gelişmekte olan ülkelere dönük olan sermaye akımı bıçak gibi kesiliyor. Gelir kaybı, GSMH düşüşünden daha büyük oluyor. • Üçüncüsü, genelde bir büyüme gerilemesi yaşanıyor ama gelişmişlerde bu daha yüksekoluyor. Kriz, 18-36 aylık bir zaman süresinde yaşanıyor, yaralarsa peyderpey sarılıyor. • Derslerin belki de en önemlisi, siyasi erkin yaraları sarmakta basireti oluyor.

#30

SORU: Yeniden kalkınmayı hedefleyen bir Yol Haritası nı bir şirket ya da sivil toplum kuruluşunun bugüne dek hazırlayamamış olmasının nedeni nedir?


CEVAP: Bunun nedeni böylesi yetkin kuruluş olmadığından değil ama olayın siyasal bir erkin elini gerektirmesinden kaynaklanıyor.

#31

SORU: Siyasal iktidarın kullanılış biçmine bağlı olarak iki ülke örneği verilirse ortaya hangi farklılıklar çıkmaktadır?


CEVAP: Aynı konumdaki 2 ülkeden birinde suya atılan taş örneği giderek azalıyor, diğerinde ise kaydırak taşı gibi bir çarpan etkisiyle kriz etkisi büyüyorsa bilelim ki bu fark siyasal iradenin kısık ampul kullanmasındandır. Siyasetin üflediği rüzgarı arkasına alan birinci ülkede yeni sektörel yönelimler, yeni enerji kaynaklarının yaratılması, yeni stratejik işlbirliklerin yaratılması, yeni işsizlikle mücadele araçları öne çıktı. Siyasetin, nerede kalmıştık? diyen, ülke klimasını yenileyemeyen, yağmur bulutlarının kendiliğinden dağılmasını bekleyen kaderci siyaset anlayışı ise çare üretmiyor.

#32

SORU: Krizden çıkmak için atılabilecek adımlardan biri nedir?


CEVAP: Bir diğer adımda, krizden çıkış için bir siyasi imzalı bir yol haritası nı hem yazmak hem de oydaşmak zorundayız. Bu aynı zamanda ataletin (inertia) karşıtı olan ortam koşullarına geçmektir.

#33

SORU: Yazar Amin Maalouf’un Çivisi Çıkmış Dünya adlı eserinde krize bakış açısı nedir?


CEVAP: Maalouf’a göre Büyük olasılıkla her şekilde, ulusların büyüyen zenginliğinin yeryüzü kaynaklarını olumsuz şekilde etkilemesini ya da atmosferi kirletmesini hiçbir görünmez el engelleyemez ama siyasetçilerin görünen ellerinin de küresel gerçekliklerimizi daha iyi yönetebilecekleri de kesin değildir.

#34

SORU: Ortak bir değer ölçeği yaratmanın gerekliliği nasıl açıklanabilir?


CEVAP: Çevremizi, kaynaklarımızı, bilgilerimizi, araçlarımızı, güçlerimizi, dengelerimizi, başka bir deyişle, ortak yaşamımızı ve hayatta kalma yetimizi şimdiye dek yaptığımızdan daha iyi yönetebilmemizi sağlayacak bir değer ölçeği oluşturmalıyız.

#35

SORU: Kriz ve ilşkili diğer sorunlar hakkında geleceğin yargısını beklemek yerine neler yapılmalıdır?


CEVAP: Geleceğin yargısının ne olacağını beklemek, başlı başına büyük bir risk almak demektir. Otuz yıl içinde, iklim değişilikliklerinin yol açtığı zararların artık onarılmaz bir hâl alacağı doğruysa; dünyanın artık kumanda edilemeyeceği, tamamen rastlantısal ve denetim dışı biçimde ilerleyeceği doğruysa, geleceğin kararını beklemek saçmadır, intihardır, hatta suçtur. Yapılması gereken şey, yeni bir ekonomik ve mali işleyiş tarzı, yeni bir uluslararası ilişkiler sistemi oluşturmak, bazı aşikâr düzensizlikleri gidermek tek başına yeterli değil. Geç kalmadan, bambaşka bir siyaset, ekonomi, iş, tüketim, bilim, teknoloji, ilerleme, kimlik, kültür, din, tarih görüşü yaratılması ve bunun insanlara kabul ettirilmesi şart; kim olduğumuz, ötekilerin kim olduğu ve ortak dünyamızın yazgısı konularında, en sonunda yetkince davranmamızı sağlayacak bir görüş gerek bize.

#36

SORU: 2008 Krizi’nin yarattığı manzara nasıl tarif edilebilir?


CEVAP: Bu kez kriz sadece maddi kaynakların yeniden üretilmesi ve refahın insanca paylaştırılmasından çok ötede duruyor. Kaynakların tükenmesi, uluslararası misyon için kurulu kaynak yaratıcı/ kriz önleyici kurumların misyon-dışı konumları, ulus-ötesi denetim kuruluşlarının bir optikten siyasal derecelendirme yapması, amip gibi büyüyen denetimsiz fon kaynaklarının sari yangın çıkarma özelliği kazandığı hukuk sisteminin yenilenmek bir yana mevcut kodlarının uygulanmasının bir yana itildiği, bir durumla karşı karşıyayız.

#37

SORU: Krizde 1. Dünya siyasetçisi nin tutumu ne olmuştur?


CEVAP: Dünya yönetiminde tek egemenlik sahası var olduğunu kabul eden 1. dünyanın siyasetçisi, egemenlik bölgesini yitirmemek için bu meydan yangınını bir günbatımını izlercesine, hem yok saymaya çalışıyor hem de mevcut yapıyı aynen koruyarak yangını körükle büyütmeye çalışıyor.

#38

SORU:

"Ahbap çavuş kapitalizmi" aşağıdakilerden hangisidir?


CEVAP:

Piyasada ekonomik aktörlerin kollanmasıdır.


#39

SORU:

Vilfredo Pareto tarafından ortaya atılan ve “80/20 Kuralı” olarak bilinen düşünce nedir?


CEVAP:

Vilfredo Pareto tarafından ortaya atılan ve “80/20 Kuralı” olarak bilinen düşünceye göre çoğu zaman bir sorunun %80’i, olayın nedeninin %20’si
tarafından yaratılır.


#40

SORU:

Resesyon nedir?


CEVAP:

 Süreklilik kazanan eksi büyümelere kriz yerine  “resesyon” denir.


#41

SORU:

Amerika Birleşik devletleri'nde vergi polisi'nin kısaltılmışı nedir?


CEVAP:

IRS'dir.


#42

SORU:

“Bir Liberalin Vicdanı” adıyla dilimize çevrilen çalışmasında, Paul Krugman, 2008 dünya çalkantısını nasıl tanımlamaktadır?


CEVAP:

2008 dünya çalkantısında, liberal olmanın bile yetmeyeceğini savlayarak şöyle diyor: Şimdilik, aktif bir liberal olmak ilerici olmak anlamına, ilerici olmaksa partizan olmak anlamına geliyor. Fakat partizanlıkla nihai hedefimiz; tek partinin egemenliğinden çok, canlı ve rekabetçi bir demokrasinin yeniden tesis  edilmesidir.


#43

SORU:

2 Nisan’da yapılan G-20 Zirvesi toplantısının çerçeve metninde yer alan,
15 Kasım 2008’de ABD Beyaz Sarayı basın sözcülüğü imzasıyla “Finansal Piyasalar ve Dünya Ekonomisi Zirvesi Deklarasyonu” hangi mesajı veriyordu?


CEVAP:

20’lerin liderlerine “Sakın ola ki yeni icat çıkarmayın, elinizde varsa, yangını söndürecek yangın tüpünü bulun getirin, ötesine karışmayın” mesajını veriyor.


#44

SORU:

2008 Krizine G-20 zirvesi sonucunda çıkan kararlara karşılık dönemin IMF Başkanı  Straus-Kahn'ın  sözleri nedir?


CEVAP:

"IMF, artık yeterli cephaneye sahip" sözlerini kullanmıştır. 


#45

SORU:

G-20 Zirvesi’nin ekonomik çevrelerde  “Şimdi Biraz da Gülelim.” adını verdiği başlık hangi başlıktır?


CEVAP:

Vergi cennetleriyle mücadele adlı başlıktır.


#46

SORU:

Te Economist,  İsviçre'nin en büyük bankası UBS yöneticilerinin yurt dışına çıkışını yasaklamasını hangi başlıkla duyurmuştur?


CEVAP:

Cennetin İkiyüzlülüğü.


#47

SORU:

2008 Krizinden sonra ABD'de işsiz sayısı kaç milyonu bulmuştur?


CEVAP:

ABD’de işsiz sayısı 15 milyon insanı buldu.


#48

SORU:

2008 Krizinden sonra ABD'de işsiz sayısı toplam nüfusun % kaçına denk gelmektedir?


CEVAP:

% 9.5.


#49

SORU:

ABD kapitalizminin kritik işsizlik sınırı kaç milyondur?


CEVAP:

10 milyon


#50

SORU:

ABD yönetiminin kritik işsizlik sınırını aşmamak için izlediği 2 yol nedir? 


CEVAP:

Sübvansiyon ve ithalat yasağı.


#51

SORU:

Bilinen en büyük "Keynes Analist"i kimdir?


CEVAP:

Prof. Sidelsky


#52

SORU:

Prof. Carl Walsh (Santa Cruz Üniversitesi) İkincisi ‘en?asyon hede?emesi’ ne  “İksir” olan   önerisi nedir? 


CEVAP:

Fiyat-Düzeylemesi Hedefi


#53

SORU:

Fiyat Düzeylemesi Hedefi hangi ilke üzerine kurulur?


CEVAP:

Geçmiş performans ilkesi üzerine kurulur.


#54

SORU:

G-8 ve G 20 zirvelerinden sonra Ağustos 2009 tarihinde aniden deklare resmen edilen kriz sonucu nedir? 


CEVAP:

Krizin resmen bittiği.


#55

SORU:

2008 Krizinden çıkarılan ilk sonuç nedir?


CEVAP:

İşsizlik artışı 4 kat olmuştur.


#56

SORU:

2008 Krizinden çıkan ikinci sonuç nedir?


CEVAP:

Gelişmekte olan ülkelere sermaye akımının kesilmesi.


#57

SORU:

2008 Krizinden çıkan üçüncü sonuç nedir?


CEVAP:

Büyüme gerilemesi yaşanıyor.