GENEL UYGARLIK TARİHİ Dersi ORTAÇAĞ AVRUPA-DOĞU ROMA (BİZANS) TARİHİ VE UYGARLIĞI (MS. 4-15. YÜZYIL) soru cevapları:

Toplam 94 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU: Ortaçağ kavramı hangi dönemleri kapsamaktadır?


CEVAP: Batı Roma İmparatorluğu’nun çöküşünden (MS. 476) Yeniden Doğuş anlamına gelen Renaisance (Rönesans) Dönemi’ne kadar sürdüğü kabul edilen dönem Ortaçağ olarak ifade edilmektedir.

#2

SORU: Modern Avrupa devletlerinin temelleri hangi olayla atılmıştır?


CEVAP: Batı Roma İmparatorluğu’nun yıkılması ile Germen kabileleri kendi devletlerini kurarak modern Avrupa devletlerinin temellerini atmışlardır.

#3

SORU: Doğu Roma İmparatorluğu hangi olaya kadar varlığını sürdürmüştür?


CEVAP: Doğu Roma İmparatorluğu İstanbul’un Fatih Sultan Mehmet tarafından 1453 yılında fethedilmesine kadar varlığını sürdürmüştür.

#4

SORU: Romalı anlamına gelen Rum kelimesinin kökeni nedir?


CEVAP: Fatih Sultan Mehmet tarafından yıkılan Doğu Roma İmparatorluğu’na tarihçiler eski Roma İmparatorluğu ile karıştırılmaması için bu devlete Bizans adını vermişlerdir. Ancak Bizans imparatorları ve halkı kendilerine devlet yıkılana kadar Romalı demişlerdir dolayısıyla Rum kelimesi Romalı anlamına gelmektedir.

#5

SORU: Kavimler Göçü nasıl gerçekleşmiştir?


CEVAP: MS. 4. yüzyılda İskandinavya’da yaşayan Germen kavimleri nüfus artışı ve yetersiz kaynak sebepleriyle Roma İmparatorluğu’nun Ren-Tuna hattındaki sınırlarına yığıldılar. Orta Asyalı Hun Türkleri batıya doğru yürüyüşe geçtiklerinde Germenler’den Ostrogotlar (Doğu Gotları) ve Visigotlar (Batı Gotları) ile karşılaştılar. Hunlar’dan kaçan Gotlar Roma sınırlarına ilerlerken karşılaştıkları diğer Germen kabilelerini domino taşı etkisiyle batıya doğru itmişler ve Kavimler Göçü gerçekleşmiştir.

#6

SORU: Kavimler Göçünün sonuçları nelerdir?


CEVAP: Kavimler Göçü sonrasında Romalılar ve Germenler karışıp kaynaştılar. İdari üstünlük Germenlerde, kültürel üstünlük Romalılarda kaldı. Gotlar ve Franklar, Romalılaştılar. Latin dili, Nikaia Hristiyan dogması ile Roma hukuku ve yönetim tarzı Ortaçağ boyunca Batı dünyasında az-çok hâkim oldu. Ortaçağ’ın bu karanlık döneminde Avrupa, devlet otoritesinden yoksun kaldı, büyük bir karmaşaya sürüklendi. Batı’nın o zamana kadar bildiği devlet anlayışıyla ilgisi olmayan birçok Barbar krallık kuruldu. Bu durum, siyasi, ekonomik ve sosyal yapıyı değiştirdi: Ortaçağ Avrupası’na damgasını vuran ve Geç Ortaçağ Dönemi’ne kadar siyasi yapıyı şekillendiren feodalizm ortaya çıktı.

#7

SORU: Feodalizm nedir?


CEVAP: Feodalizm, teoride siyasî erkin feodal piramidin en yukarısındaki kralda toplandığı ve onun, gücünü mutlak sadakat koşuluyla ve kontrollü olarak derebeyleriyle paylaştığı bir idare tarzıdır.

#8

SORU: Frank Devleti’nin en ünlü yöneticisi Büyük Karl (Charlemagne) dönemi Karolenj Rönesans’ı olarak bilinmektedir. Bu dönemde ilke yönetiminde gerçekleşen değişiklikler nelerdir?


CEVAP: Ülke, idari ve yargı yetkileriyle donatılmış taşra yöneticileri Kontların işbaşında olduğu Kontluklar ve askeriyeden sorumlu Düklerin bulunduğu Dükalıklara bölünmüştür.

#9

SORU: Büyük Karl döneminde Frank Devleti’nde ne gibi gelişmeler görülmüştür?


CEVAP: Büyük Karl, İspanya, İngiltere ve Kuzey İtalya’daki eğitim aktiviteleri ile ilgilendi. Bu dönemde manastır okulları ve *oriumların sayısı arttı. Buralardaki çalışmalar sayesinde Latin edebiyat eserlerinin çoğu bugüne ulaşabildi. Karolenj Dönemi’nin en önemli siyasî olayı Büyük Karl’ın Papa III. Leo’nun elinden Batı Roma İmparatoru olarak taç giymesidir (800 yılı, Noel günü). Bu olayın tarihi önemi Doğu ve Batı İmparatorlukları arasında siyasi çatışmayı başlatması olmuştur.

#10

SORU: Scorptium nedir?


CEVAP: Manastırlarda el yazmalarının kopya edildiği bölümlere verilen isimdir

#11

SORU: Verdün Antlaşması ne için yapılmış ve neyin belgesi olmuştur?


CEVAP: Büyük Karl, ölümünden önce krallığını üç oğlu arasında paylaştırdı: • Küçük oğlu Şişman Ludwig Doğu krallığını (yani bugünkü Almanya’yı), • Kel Charles (Şarl) Batı krallığını (bugünkü Fransa’yı) aldı. • Büyük oğul Lothar, imparator ünvanıyla İtalya ve Alsace-Lorrain’i aldı. Bu toprak paylaşımını karara bağlayan Verdün Antlaşması’nın (843) Almanca ve Fransızcanın o dönemin erken formlarında kaleme alınması iki ayrı milliyetin ve dilin oluşumunu belgelemiştir.

#12

SORU: Ortaçağın en belirgin özellikleri nelerdir?


CEVAP: Etkili bir merkezî idarenin olmayışı, her an patlak verebilecek bir savaş durumu ve kıtlıktır.

#13

SORU: Karanlık Dönemde Avrupa’da neler yaşandı?


CEVAP: Avrupa, otorite boşluğuna düştü. Avrupa, İskandinavya’da ortaya çıkan kıtlık yüzünden Normanlar ve Vikinglerin, doğudan Macarların ve güneyden Arapların istilalarına uğradı. İkinci kez dış tehditle karşılaşan Avrupa, savunma pozisyonunu aldı. Barbarlar, para ya da toprak bağışlarıyla satın alınmaya çalışıldı. Fransa’nın kuzeyi Normanlara verildi.

#14

SORU: Vassal kimdir?


CEVAP: Güçlü savaş lordlarının daha güçsüz kişilerce egemen güç kabul edildiği zayıfların kendilerini bu efendilere emanet ederek karşılığında sadakatle hizmet sözü verdikleri bir toplum yapısı olan feodalizmde. karşılıklı sadakate dayalı bu ilişkiler ağında savaş lordlarının sadık bir orduya sahip olabilmesi ve belli bir bölgedeki egemenliklerini meşru kılabilmeleri için bir asalet unvanına ya da o bölgenin mülkiyetine sahip olması her zaman gerekli değildi. Böylece Avrupa’nın her yerinde bu güçlü askerî şeflere bağlılık yemini etmiş savaşçı vassallar (bağlaşıklar) ortaya çıktı. Bunlar Ortaçağ’ın profesyonel savaşçı (şövalye) sınıfını oluşturdu.

#15

SORU: Malikane sistemi nedir?


CEVAP: Ortaçağ toplumundaki en geniş ve en düşük sosyal grubu çiftçi köylüler oluşturuyordu. Üst sınıfların refahı onun emeğine bağlıydı. Toprağın sahibi olan lord, malikânede yaşayan köylü ve ailesinin de sahibiydi. Her malikânede tüm ihtiyaçlarını kendi kendine karşılayabilecek yeterlikte bir köy cemaati mevcuttu. Malikâneler, lordun ve ailesinin yaşadığı binalardan, çalışan köylülerin kulübelerinden, tarımsal ürünlerin saklandığı depolardan, tarlalardan ve meradan oluşturuyordu. Güçlü bir lordun bir çok malikânesi olabilirdi. Kral, vassallarından malikâne sayısı oranında asker ve vergi toplardı.

#16

SORU: Malikane çeşitleri nelerdi?


CEVAP: Malikanelerin; • Özgür köylülerin ve • Serflerin çalıştığı olmak üzere iki türü vardı.

#17

SORU: Serf kimdir?


CEVAP: Köle ile özgür köylü arasında bir statüsü olan; hiç bir hakkı olmayan, bir eşya gibi alınıp satılabilen, seyahat özgürlüğü olmayan, toprağa bağlı ve malikânede boğaz tokluğuna çalışma zorunluluğu olan köylüye serf denirdi.

#18

SORU: Roma İmparatorluğu fikrinin 11 ve 14 yüzyıl arasında Asıl Ortaçağ olarak adlandırılan dönemde Almanya’da yeniden ortaya çıkmasıyla Batı Roma İmparatorluğu nasıl yeniden kurulmuştur?


CEVAP: Saksonya dükü I. Heinrich, Almanya’nın Frank kökenden olmayan ilk kralı oldu. Heinrich, Almanya’daki Swabia, Bavaria, Saxonia, Gaskonia ve Lotharingia dükalıklarını zorla birleştirerek güçlü bir krallık kurdu. Almanya’nın toprak birliğini sağladı. Bu krallık, oğlu ve halefi I. Otto’nun kuracağı imparatorluğun temelini oluşturdu. I. Otto, Roma İmparatorluğunu yeniden kurma programının önemli bir parçası olarak selefleri gibi Kilise’nin desteğini sağladı. Bunun nedeni piskopos ve bağlı keşişlerin hem eski Roma’nın evrensel imparatorluk duygusuna sahip olması, hem de bağlı oldukları kurallar ya da Kilise Kanonu gereği evlenmeyerek iktidara rakip hanedanlar kurmamalarıydı. Ayrıca, toplumun en eğitimli sınıfı olarak kraliyete sadık birer memur olabilmeleriydi. Papa XII. Jean, I. Otto’ya İmparatorluk tacını giydirdi (962) ve böylece Batı Roma İmparatorluğu yeniden kuruldu.

#19

SORU: Kilise Kanonu nedir?


CEVAP: Roma kilisesinin kendi içindeki düzenlenmeleri yürütmek üzere oluşturmuş olduğu kanunları anlatmak için kullanılan bir terimdir. Genelde bu kanunlar ara ara toplanan kilise meclislerinde görüşülen sorunları çözmek amacıyla alınan kararlar ya da önlemlerdir.

#20

SORU: Papalık Devleti’ni resmen tanıyan I.Otto kiliseyi koruması altına aldı. Kontrolü altındaki kilise hiyerarşisi içerisinde kimler vardı?


CEVAP: Psikopos ve başkeşişler, imparatorluğun atanmış memurları ve bürokratlardır.

#21

SORU: Kilisenin otoriteye yanıtı Fransa’nın Cluny manastırındaki reform hareketidir. Clunyli reformcu keşişlerin görüşü neydi?


CEVAP: Ruhban sınıfının kraliyet otoritesine itaat etmesi yanlıştı. Çünkü Papa tüm ruhban sınıfı üzerindeki tek egemen güç idi. Bu keşişlere göre hiç bir dünyevi iktidar Cluny’yi kontrol edemezdi. Kilisenin ruhban sınıfının tek efendisi ve hayat arkadaşlığı olduğunu savunan Cluny reformcuları, ruhban sınıfını hem krallardan ve hem de eşlerinden özgürleştirmeye ve iffetli kılmaya karar verdiler. Böylece bazı rahip ve rahibeler özel bir hukuka tabi olarak dünyadan ellerini eteklerini çektiler.

#22

SORU: Cluny reformu onaylanınca güçlenen tarikatın ilan ettiği Tanrı Barışı nedir ve sonucunda ne olmuştur?


CEVAP: Bu barış, tüm Hristiyan erkeklere haftanın belli günlerinde ve kutsal günlerde şiddeti ve savaşı yasaklıyordu. Papa IX. Leo’nun, Cluny’dekileri Roma’da önemli makamlara getirmesiyle reformcu papalar, çocuk yaştaki IV. Heinrich’in çalkantılı saltanat yıllarında otoritelerini arttırdılar. Papa IX. Stefan (1057-1058), I. Otto’nun kurduğu geleneğe aykırı olarak imparatorluk onayı almadan hüküm sürdü. Papa II. Nicholas 1059’da papayı kardinallerin seçeceğini ilan etti. Onun bu hareketi, bugün dahi papayı seçen Kardinaller Kurulu’nun temelini attı.

#23

SORU: İngiltere’nin Normanlar tarafından fethedilmesine sebep olan olay nedir?


CEVAP: 1066’da Anglosakson kral Edward’ın çocuksuz ölümü, İngiliz politik yaşamını değiştirdi. Edward’ın annesinin Norman olması Fransa’nın kuzeyindeki Normandiya düküne İngiliz tahtı üzerinde irsî hak iddia etme fırsatını verdi. Edward, ölmeden önce bu hakkı tanıyıp tahtının Normandiyalı Guillaume (William) verilmesini emretti. Kraliyet gücünün kaynağı Anglosakson aristokrasisi buna karşı çıkarak kendi kralını seçti. Bu durum, İngiltere’nin Normanlarca fethine neden oldu (1066).

#24

SORU: Guillaume’nin en büyük reformu nedir?


CEVAP: Anglosakson kral Büyük Alfred’in geliştirdiği kralın sıkça kurultayda topladığı aristokratlara danışması geleneğini yıkması oldu.

#25

SORU: Clarendon Nizannamesi ile ne sağlandı?


CEVAP: II. Henry, dışarıda yeni topraklar elde ederken ülke içinde daha otokratik bir hükümdar oldu. Clarendon Nizamnamesi ile ruhban sınıfını sivil mahkemelere tabi Kıldı (1164). Piskoposların seçiminde kontrolü ele geçirdi.

#26

SORU: Magna Carta nedir?


CEVAP: İngilizlerin krala karşı tutumu Henry’nin halefleri Arslan Yürekli Richard (1118-1199) ve John’un (1199 1216) döneminde isyana dönüştü. İngiliz halkı, aristokrasinin, ruhbanın ve şehirli adamların desteğiyle kral John’a karşı ayaklandı. İsyan, 1215’te kralın Magna Carta’yı (Büyük Sözleşme) onaylaması ile sona erdi. İngiliz krallarını ebediyen bağlayan belge halka birçok hak ve özgürlüğünü bağışladı. Kral John, Magna Carta ile kraliyeti kanunlara dayalı idari sistem içine çekti. Bu belge, Norman ve Angevin otokrasisini kanunen sınırladı. Aristokrat, ruhban ve kentlilerden oluşan ayrıcalıklı çoğunluğun haklarını monarşiye karşı korudu. Magna Carta, çoğunluğun vergi gibi önemli konularda en yüksek idari makamlar önünde temsilini sağladı. Monarşi eski gücünü kaybetti. İngilizler, aristokrat sınıfın müdahalesiyle monarşinin çözülmesini ve asalet sınıfının haklarının kısıtlanmasını önlediler. Sonraki İngiliz kralları Magna Carta yokmuş gibi davransa da, bu belge modern İngiliz hukukunun temeli oldu.

#27

SORU: Magna Carta’nın sonuçları nelerdir?


CEVAP: Kanunların kralın da üzerinde olduğu ve kralın gerektiği zamanlarda bunlara uymaya zorlanabileceği ilkesi kabul edildi. Modern devletin hukukun her şeyin üzerinde olduğu ilkesi gelişti. I. Edward (1271-1307), o zamana kadar hâkimlerin kararlarına dayalı olan yazılı olmayan kanunları maddeler hâlinde yazıya geçirtti. Hukuk alanında hızlı bir gelişme yaşandı. Edward, Parlamentodan mülkiyet konusunu düzenleyen ve ruhbanla aristokrasinin gücünü sınırlayan kanunlar çıkarttı. Böylece, kanunların tek yasama organı Parlamento tarafından çıkarılıp değiştirilmesi ilkesi yerleşti. Aristokratik kraliyet konseyi tek yasama ve yürütme organıyken I. Edward, 1295’te ilk defa kasaba ve kentlerin sözcülerini topladı. Model Parlamento denilen genişletilmiş bir parlamento oluşturdu. Şövalye ve kent soylular bu parlamentoya girdi. Edward, halk meclislerine oy hakkıyla vergilendirmede söz hakkı tanıdı. Bu gelenek, kraliyetin savaşın finansmanını sağlamak için parlamentoyu toplayıp halk onayını almasıyla demokratik bir özellik kazandı.

#28

SORU: Fransa’da IX. Louis bağlaşıkların sömürdüğü bürokrasisini düzenli ve adaletli hale getirdi. IX. Louis’in gerçekleştirdiği diğer gelişmeler nelerdir?


CEVAP: Kraliyet, komisyon üyelerini taşraya gönderdi. Görevleri yerel idarecileri denetlemek ve adaleti sağlamaktı. Bu kurum sıradan insanların seslerini duyurabildikleri bir kürsü oldu. IX. Louis, hanedana ait topraklarda serfliği lağvetti. Uyruklarına üst mahkemelere başvuru hakkı verdi. Ortaçağ ölçülerine göre eşitlikçi bir vergi sistemi oluşturdu. Fransızlar, krallarını adalet kavramıyla özdeşleştirmeye başladılar. Bu durum ulusal duygunun oluşmasında etkili oldu. Fransız toplumu, dili ve kültürüyle modern zamanlara dek tüm Avrupa’nın taklit ettiği bir model oldu.

#29

SORU: Almanya’da son Hohenstaufen İmparatoru II. Friedrich Romalıların imparatoru olarak taç giydi, ancak hangi politikası Almanya’yı parçaladı?


CEVAP: Karşılığında prensleri imparatorluk otoritesine vassallıktan azat etti. Ancak onun bu hareketi, Almanya’yı altı yüzyıl bölünmüş hâlde bıraktı. Friedrich, verdiği bu ayrıcalıkla Almanya’daki imparatorluk sorumluluğundan feragat ediyordu. Bu durum, asalet sınıfının haklarını koruduğundan Almanya’da Magna Carta’ya eşit bir sözleşme tekrarlandı. Ancak tek bir farkla Magna Carta atanmış bir kral ve uzun ömürlü bir parlamento yarattıysa Friedrich’in prenslere verdiği onama, onları krallığının küçük imparatorları yaptı. Friedrich, 1250’ de öldüğünde Alman monarşisi tarihe karıştı.

#30

SORU: Ortaçağ’da kentlerim gelişimi serflerin sosyal durumunu nasıl iyileştirdi?


CEVAP: Kentlere feodal lordlar hükmediyor ve kentleri bizzat kendileri yaratıyordu. Kentlerde yaşamayı ve çalışmayı kabul edenlere ayrıcalıklar sağlıyorlardı. Aristokratların bu gönüllülere verdiği ayrıcalıklar güvenliklerini de garantiliyordu. Amaç, lordların ve piskoposların istediği maddeleri üretecek emekçileri bir araya toplamaktı. Soylu adamların tüketim maddelerine ve uzak ülkelerden getirilen lüks mallara talepleri arttığından serfleri bu işlerle meşgul olmaya yönlendirdiler. Bu durum, serflere yeni bir önem ve güç verdi. 11. yüzyılda serfler sabit bir kira ve uygun bir bağımlılık karşılığında kentlerde yaşamaya ve çalışmaya özendirildi. Böylece, serfler aristokratlardan bazı haklar elde ettiler. Bir çok kalifiye serf, kaçarak ya da lordlarının özendirmesiyle yeni kentlere göç etti. Böylece özgür bir ortamda daha yüksek bir sosyal tabakaya tırmanma şansı elde ettiler.

#31

SORU: Geç Ortaçağ’da Avrupa’da yaşanan siyasi, sosyal ve dinsel gelişmeler nelerdir?


CEVAP: İngiltere ve Fransa arasında yüz yıllık bir döneme yayılan Yüzyıl Savaşları (1337-1453)gerçekleşti. Bu savaşlar barut ve ağır topun icadı yüzünden ağır kayıplara neden oldu. Çağdaşlarının Kara Ölüm dedikleri, gelen ticari yolları izleyerek Doğu’dan Avrupa ana karasına giren veba, 1348-1350 arasında Avrupa’nın birçok bölgesini etkisi altına aldı ve nüfusun beşte ikisini yok etti. İtalya’daki kalabalık limanlardan girerek kuzeye doğru yayılan bu hastalık kentlerde daha çok kayıplara neden oldu.

#32

SORU: Fransa ve İngiltere’de ne gibi politik gelişmeler yaşandı?


CEVAP: Krallar İngiltere’deki gibi vergi koymadan önce aristokratlardan oluşan bir kraliyet konseyine danışıyordu. Konseyin kararları vergi toplamada yetersiz kalınca kral Güzel Philip, Yüzyıl Savaşları’nın finansmanı için gerekli vergileri toplama işinde destek olması için ruhban, aristokrasi ve kent soylulardan oluşan Etajenero meclisini oluşturdu. Parisli güçlü tacirlerin yönetimindeki Etajenero, kraldan Magna Carta’nın verdiği benzer haklar aldılar. İngiltere’nin tersine Fransa, 14. yüzyılda feodal sistemden merkezî devlete geçiş sancısı yaşıyordu. Bu meclis, 1614 yılına kadar toplanmaya devam etti. O tarihten Fransız Devrimi’ne kadar da toplanmadı. İngiliz kralları Yüzyıl Savaşlarını finanse edebilmek için yeni vergiler koydular. Kral, vergi istediğinde parlamento bundan yararlanarak yeni dayatmalarda bulununca yeni kanunlar ortaya çıktı. Orta sınıfın temsilcilerinin girmesiyle parlamento değişikliğe uğradı.14. yüzyıl ortalarında İngiltere ve Fransa’da çöküşe geçen aristokrasi, büyük Veba Salgını ve Yüzyıl Savaşları’nın etkilerinden köylü sınıfın vergilerini artırarak ve kente göçü sınırlayan kanunlarla kurtulmaya çalıştı. Köylülerin cevabı isyandı. Fransa’daki köylü isyanının nedeni aristokrasinin doğrudan vergiyi arttırmasıydı. İngiliz Parlamentosu, 1351’de ücretlerini indirdiği köylüleri lordların toprağında kalmaya zorlayan kanun çıkarınca 1381’de isyan çıktı. Aristokrasi, isyanları şiddetle bastırdı.

#33

SORU: Ortaçağda yaşanan dinsel gelişmeler nelerdir?


CEVAP: Ruhban sınıfı da veba salgınından etkilendi. Hastalıkla savaşan üyelerinden pek çoğunu bu hastalığa kurban veren ruhban sınıfı azaldı. Kardinaller kurulu, 1409’da üç farklı papa seçince kilise otuz altı yıllık (1378- 1415) bir kriz yaşadı. Vebanın neden olduğu büyük nüfus kaybı Avrupalıları kaderci yaptı. Avrupalı entelektüeller, Padualı Marcilius, Ockhamlı William ve Lorenzo Valla gibi bilim adamlarının öncülüğünde Tanrı, insanoğlu ve toplum yapısı gibi kavramları sorgulamaya başladı. Roma kilisesinin sapkın ilan ettiği dinsel tarikatların ortaya çıkışı da Ortaçağ toplumunun o zamana kadarki sözde dinî birliğine son verdi.

#34

SORU: Ortaçağda eğitim ve öğretim alanındaki gelişmeler nelerdir?


CEVAP: Osmanlı kuşatmasından kaçan Bizanslı alimler Avrupa’da kurulan üniversitelerde Eski Yunanca gramer, retorik, cebir, astronomi, coğrafya, fizik, kimya, tıp ve matematik dersleri verdiler. Batı Avrupa’nın ilk yüksek öğrenim kurumu olan Bologna Üniversitesi’nde ilk resmi organizasyonlar ve ilk lisans programları kuruldu.

#35

SORU: Ortaçağda dil ve edebiyat alanındaki önemli eserler nelerdir?


CEVAP: Ortaçağda dil ve edebiyat alanındaki önemli eserler şöyle sıralanabilir: • Fransesco Petrarca’nın yazdığı (Eski) Romalı Ölüye Mektuplar, Afrika, Ünlü adamların Yaşamları ve soneler; • Dante’nin eserleri Vita Nuova (Yeni hayat) ve Divina Komedia (İlahi Komedya), • Boccaccio’nun yazdığı Dekameron Hikayeleri

#36

SORU: İlk Hristiyanların ölülerini gömmek amacıyla yeraltına oydukları mezarlar olan katakomplardaki resimler hangi amaçla yapılmıştı?


CEVAP: Yahudilik etkisi altındaki erken Hristiyanlık başlangıçta tasviri yasakladığı için ilk resim örnekleri genellikle çok basit ve şematik olarak okuma yazma bilmeyen Hristiyanların vaazlarda anlatılan dinsel olayları gözlerinde canlandırabilmeleri için yapılmıştı.

#37

SORU: Ortaçağda dinsel olmayan tek sanat eseri hangisidir?


CEVAP: Normanların İngiltere’yi istilasını anlatan 70 metre boyundaki Bayeux Halısı’dır.

#38

SORU: Ortaçağ mimarisinin son büyük aşaması olan Gotik Dönem mimarisinin en önemli yapıları nelerdir?


CEVAP: Sivri çatı ve kuleleriyle göğe (Tanrı’ya) doğru yükselen dev boyutlu katedral yapılarıdır.

#39

SORU: Bizans kavramı nedir?


CEVAP: Bizans terimi ilk olarak Rönesans döneminde Batı Avrupalı tarihçilerce kullandığı Bizanslılar kendilerini daima Romalı olarak saymışlar ve devletlerini de Roma İmparatorluğu olarak tanımlayarak Roma geleneğini takip etmişlerdir.

#40

SORU: Bizans Uygarlığını Batı Avrupa’dan farklılaştıran kültür bileşenleri nelerdir?


CEVAP: Latin-Roma devlet geleneği ve Roma Hukuku, Yunan Kültürü (Hellenism) ve Hristiyanlık (Doğu Kilisesinin Katolik Roma Kilisesiyle ilişkilerinin koptuğu 1054 sonrası Ortodoksluk idi.

#41

SORU: Bizans siyasal düşüncesi ve sistemi nasıldı?


CEVAP: Bizans idari gelenekleri bakımından Latin-Roma örneğini izlemişti. Roma teorik olarak bir çeşit cumhuriyet idi. Octavianus’un (Augustus) idareyi tek elde toplamasından sonra imparatorluk olarak gelişmişti. Bu sistemde Bizans imparatoru sadece tanrısal desteğe bağımlı olan ama kimseye bağımlı olmayan bir otokrattı. Bu siyasi anlayış Yakın Doğu, özellikle Sasani ve Hellenistik dönem monarşilerinden etkilenmişti. Bu eğilim, selefi Diocletianus döneminde kabul edilmişti. Hristiyan olan halefi Constantinus’un bu siyasi anlayışı yeni dinle harmanlaması doğal bir gelişmeydi: Constantinus, İsa’nın yeryüzündeki vekili idi, seçilmişti ve sadece İsa’ya karşı sorumluydu. Hristiyan Tanrı, İmparatorluğun gerçek yöneticisiydi.

#42

SORU: Constantinus’un yayınladığı Milano Fermanı’nın içeriği nedir?


CEVAP: Din özgürlüğü tanıyan fermandır. Özellikle Hristiyanlar için yayımlanan bu ferman, Hristiyanlara ve diğer din mensuplarına seçtikleri bir dine ve mezhebe girme özgürlüğü veriyor, daha önce bu gibi kimseler hakkında alınmış olan bütün zorlayıcı ve önleyici önlemleri kaldırıyordu.

#43

SORU: Dinsel sapkınlık ve donatism nedir?


CEVAP: Zaman içinde Hristiyan cemaat içinde aykırı düşünceler ve çatışmalar ortaya çıkmıştır. Hristiyanlık, öğretilerinin mutlak doğruluğuna inanılan bir din olarak düşünce farklılıklarını sapkın (heretik) olarak gördü. Tarihçiler sapkın ile Ortodoks olanı birbirlerinden ayırırlar. Çatışma dönemlerinde taraflar kendisini Ortodoks, hasmını sapkın kabul ederdi. Ortodoks cepheyi mücadeleyi kazanan taraf belirliyordu. Roma Devleti’nin müdahalesi meseleye siyasî bir boyut kattı. Donatius, MS. 4. yüzyıl başında yaşayan ve çile çekerken inancından vazgeçenleri Hristiyan saymayan Kuzey Afrikalı bir keşişti. Tarihte Donatist grubun geliştirdiği ve Donatism olarak tanımlanan öğreti, işkence altında dini reddedenlerin yeniden vaftiz olması gerektiğini savunuyordu. Donatius’un görüşleri, kilisenin yapısıyla ilgili tartışmalar doğurdu.

#44

SORU: Teslis kavramı nedir?


CEVAP: Teslis; Erken Hristiyanlıkta birçok Hristiyanın inandığı Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’tan oluşan kutsal üçleme inancıdır.

#45

SORU: Arianism nedir?


CEVAP: Arius, İsa’nın Tanrıyla eşit tutulamayacağını düşünen Alexandria’lı (İskenderiye) bir keşişti. Bu düşünce, Teslis kavramını politeizmle özdeşleştiren Hristiyanların desteğini kazandı: Teslis, Oğul’u Baba’dan daha az tanrısal görmüyordu. Arius’a göre Baba dünyaya getiren tanrıdan ziyade yaratan tanrıydı.

#46

SORU: İmparator Marcianus’un kristolojik açıdan attığı en önemli adım nedir?


CEVAP: İmparator Marcianus’un Khalkedon’da (Kadıköy) topladığı (451) konsili monofizitliği mahkûm etti. Papa I. Leo’nun İsa’nın insanî ve ilahî özü öğretisi Duofizit kabul edildi

#47

SORU: Monofizit nedir?


CEVAP: Monofizit; İsa’da var olduğuna inanılan insani ve tanrısal özelliklerin katışma ve değişme olmaksızın tek bir tabiatta birleşmesi, tek tabiata dönüşmesi görüşüdür. Buna göre Kelam İsa ile birleşmeden önce de İsa tanrı idi ve Meryem’den doğan çocuk (İsa) tam bir insan ve tam bir tanıdır. Dolayısıyla Meryem tanrının annesidir. İsa’da bulunan tanrılık ve insanlık özellikleri değişmeksizin birleşmişlerdir ve birbirinden ayrılmazlar.

#48

SORU: Duofizit nedir?


CEVAP: Duofizit; monofizit kavramının zıddıdır. Bu görüşe göre İsa’ya 30 yaşında iken Kelam’ın indiği, o zamana kadar Meryem’den doğan İsa’nın saf ve günahsız bir insan olduğu, tanrılık vasfının ancak Kelam geldikten sonra oluştuğu ve ancak o zamandan sonra hem insan hem de tanrı karakterinin her ikisini de taşıdığı, Meryem’in tanrı olan İsa’nın değil, insan olan İsa’nın annesi olduğu kabul edilir. İsa Kelam’ın gelmesinden sonra bu iki tabiatı taşır.

#49

SORU: 5 ve 6. yüzyıllarda politik durum nasıldır?


CEVAP: İmparator Arcaius ile oğlu II. Theodosius dönemi Gotlar sorunu, Hun tehlikesi ve dini mücadelelerle geçmiştir.

#50

SORU: Justinianus Dönemi’nde yaşanan gelişmeler nelerdir?


CEVAP: Erken Bizans Dönemi’nin altın çağı kabul edilen Justinianus döneminde antik ve Hristiyan toplumun yeni bir senteziyle birlikte istikrar hâkim oldu. Papalık, Justinianus’u destekledi. O da Ariusçu Germenlere karşı papalığı savundu. Sasanilerle Ebedi Barışı garantiledi. Komutanı Belisarius, Afrika’da Vandal filosunu yendi. Sicilya’yı ve Roma’yı ele geçirdi, Got kuşatmasında Roma’yı başlarıyla savundu. Justinianus, 550’de komutan Narses’i gönderdi. Yirmi yıllık fetih tamamlandı. İspanya ve Galya kısmen güvenceye alındı. Ravenna ve Kartaca’da Roma eksarhlıkları kuruldu. Eksarhlar sivil ve askeri yetkileri olan liderlerdi.

#51

SORU: İmparator Heracleius varoluş savaşını nasıl kazanmıştır?


CEVAP: Heracleius tahta geçtiğinde Anadolu Sasani işgali altındaydı. Savunma sistemi çökmüş, hazine boşalmıştı. Ücretli askerlere dayalı ordu sistemi işlemiyordu. İmparator Anadolu’yu Ravenna ve Kartaca eksarhlıkları gibi idari-askeri birimlere böldü. Başına askerî ve sivil yetkileri olan valiler getirdi. Thema adı verilen bu idari birimlerde yaşayan köylülere askerî hizmet karşılığında miras bırakabilecekleri (mülkiyeti devlete ait olmak şartıyla) toprak bağışlandı. Böylelikle güvenilmez ücretli askerlerden bağımsız, sağlıklı güçlü ve daimî bir ordu ve eyalet idaresi kuruldu. Barış zamanında toprağını ekip biçerek geçimini sağlayan asker köylüler devlet savaşa çağırdığında donanımlarıyla orduya katılıyordu. Devlet, savaş masraflarından kurtuldu. Yerli-milis güçlerden oluşan ordu Sasaniler karşısında kendi toprağını büyük bir bağlılıkla savundu. Düşman ordusu püskürtülerek Anadolu arazisi yeniden kazanıldı.

#52

SORU: İkonoklasm hareketinin politik sonuçları nelerdir?


CEVAP: Bizans imparatorlarının ikonoklast tutumu DoğuBatı ilişkileri açısından olumsuz politik sonuçlar getirdi. Papalık, 726’da Bizans’ın ikonoklast politikasını reddetti. önceleri Bizans imparatorlarını askeri koruyucuları gören Papalık, ikonoklast imparatorların Batı’ya ilgisizliği yüzünden Doğu’dan koptu. Bizans yönetimi 754’deki Nikaia konsiliyle ikonast teolojiyi savundu. Büyük Karl, papalığı tehdit eden Lombardları etkisiz hale getirince Bizans’ın başaramadığı bir görevi başardı. Bundan sonra Roma kilisesi Frank devletinin güdümün girdi. Bozulan ilişkiler Nikaia konsiliyle ikonaların serbest bırakılmasıyla bile düzelmedi. Papa III. Leo, 25 Aralık 800’de Karl’a imparatorluk tacı giydirince doğuyla ilişkileri daha da zora girdi. Doğu ile Batı’nın dinî ayrılığı siyasî boyuta da taşındı. Hristiyan evren birbirinden dil, kültür, din ve siyasi bakımdan ayrıldı.

#53

SORU: Makedonya Hanedanı Dönemi’ndeki siyasi gelişmeler nelerdir?


CEVAP: Makedonya Hanedanı Dönemi (867-1056) ile birlikte Bizans’ta yeni bir refah dönemi başladı. Bizans İmparatorluğu diğer uluslarının örnek, ilham ve destek aldığı itibarlı bir noktaya çıktı.

#54

SORU: Komnenos Hanedanı Dönemi’ndeki siyasi gelişmeler nelerdir?


CEVAP: Komnenos Hanedanı başa geçtiğinde imparatorluk kötü yönetim yüzünden dağılmaya başlamıştı. Peçenekler, Selçuklu Türkleri ve Normanlar saldırıya hazırdı. Yeni imparator masraflı savaş finansmanını sağlayıp çok cepheli savaştan kaçınmak zorundaydı. Kiliselerdeki altın ve gümüş eşya zorla ödünç alınıp ergitilerek altın ve gümüş para bastırıldı.

#55

SORU: Palaiologos Hanedanı Dönemi’ndeki siyasi gelişmeler nelerdir?


CEVAP: Palaiologos Hanedanı Dönemi, edebiyat ve sanatın yükselişli yanında içerde ve dışarda savaşlarla dolu son bir çırpınışın hikâyesidir. VIII. Mihail Palaiologos (1261-1282), boyutları iyice ufalmış yeni bir devlet kurmuştu. Devlet arazisi, Anadolu’nun kuzeybatısı Trakya, Makedonya’nın bir bölümü, Thessaloniki ve kuzey Ege adalarıyla Çanakkale ve Karadeniz Boğazları ile sınırlanmıştı.

#56

SORU: Doğu Roma İmparatorluğu’nda devlet yönetimi nasıldır?


CEVAP: Hristiyanlığın resmi din olarak kabul edilmesinden sonra Constantinopolis patriği imparatora çoğunlukla Ayasofya’da taç giydiriyordu. İmparator kilisenin koruyucusu ve ortodoksluğun savunucusuydu. İmparatorlukta idari örgüt; • Merkez ve • Eyaletler olmak üzere ikiye ayrılmıştı.

#57

SORU: Doğu Roma İmparatorluğu’ndaki eğitim ve öğretim kısaca nasıl açıklanabilir?


CEVAP: Constantinopolis’in başkent olmasından sonra imparatorluğun çeşitli bölgelerinden, özellikle Atina, Mısır ve Suriye’den gelen bilginler başkenti bir bilim merkezi haline getirmişlerdi. II. Theodosius, başkentteki ilk üniversiteyi kurdu. Daha çok Erkek çocukların okula gönderildiği Bizans İmparatorluğu’nda eğitim yaygın değildi.

#58

SORU: Doğu Roma İmparatorluğu’nda sanat dönemleri nelerdir?


CEVAP: Bizans sanatı birbirinden farklı özellikleri olan dönemlere ayrılır: • Erken Bizans Dönemi Sanatı, • İkonoklasm Dönemi Sanatı, • Orta Bizans Dönemi Sanatı, • Son Dönem Bizans Sanatı.

#59

SORU: Doğu Roma İmparatorluğu’nda mimariyi açıklayınız?


CEVAP: Bizans mimarisi, 4. ve 5. yüzyıllarda Hellen ve Roma kültürünün yeni bir yorumu olarak Anadolu’da doğmuş ve Constantinopolis’te gelişmiştir. Bizans mimarisi, ilk olarak Arap mimarîsinden faydalanmış ve bu bilgiyi kendi amaçlarına uydurmuştur.

#60

SORU: Doğu Romanın (Bizans) kültür, sanat ve mimarisinin belirleyici özellikleri nelerdir?


CEVAP: 4. yüzyıldan 15. yüzyıla kadar Doğu Hristiyanlığının kutbu olan Bizans Uygarlığı, imparatorluk başkentinin Byzantion’a taşınmasıyla birlikte zengin ve köklü Ön Asya ve Anadolu kültürlerinden etkilendi. Bizans sanatı, Roma İmparatorluğu’ndaki siyasal değişikliklerin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Büyük ölçüde Roma ve Hellen Sanatı ile ilişkili bir sanat olmuştur. Ancak bu sanat Hristiyanlığın hizmetinde olmuş ve bu dinin beğeni ve tercihlerinin izlerini taşımıştır.

#61

SORU:

Türk tarihçilerine göre Ortaçağın bitiş tarihi ne zamandır?


CEVAP:

Batılı tarihçilerin 18. yüzyılın ortalarına kadar çıkardıkları bu dönemin bitiş tarihi, Türk tarihçiler için Doğu Roma (Bizans) başkenti Constantinopolis (İstanbul)’in fethedildiği 1453 yılıdır.


#62

SORU:

Batı Roma İmparatorluğu'nun ilk başkenti neresidir?


CEVAP:

Batı Roma İmparatorluğu, halkın çoğunun Latince konuştuğu bölgelerde kurulmuştu. Başlangıçta başkent, Roma’dan daha korunaklı ve kuzey sınırına daha yakın bulunan Mediolanum (Milano)’dur.


#63

SORU:

Batı Roma İmparatorluğu hangi olaydan sonra ve hangi tarihte yıkılmıştır?


CEVAP:

Batı Roma İmparatorluğu MS. 476 yılında son imparatoru Romulus Augustus’un tahtı Visigot Kralı Odoacer’e terk etmesi ile yıkılmıştır.


#64

SORU:

Tarihçiler Doğu Roma İmparatorluğuna neden Bizans adını vermişlerdir?


CEVAP:

Tarihçiler, eski Roma İmparatorluğu ile karıştırılmaması için bu devlete Bizans ismini vermiştir.


#65

SORU:

Rum kelimesinin kökeni nereden gelmektedir?


CEVAP:

Tarihçiler, eski Roma İmparatorluğu ile karıştırılmaması için bu devlete Bizans ismini vermiştir. Bununla birlikte Bizans imparatorları ve halkı devletin yıkılışına dek kendilerini Romalı olarak kabul etmişlerdir. Günümüzde dilimize de geçen Rum kelimesi aslında Romalı demektir.


#66

SORU:

476 yılında Roma İmparatoru Romulus Augustulus’u tahttan kim indirmiştir?


CEVAP:

476’da Ostrogot şefi Odoacer (434-493) Roma İmparatoru Romulus Augustulus’u tahttan indirdi.


#67

SORU:

Ortaçağda Avrupa'da Germen hukukunun geçerli hale gelmesinin sebebi ne idi?


CEVAP:

476’da Ostrogot şefi Odoacer (434-493) Roma İmparatoru Romulus Augustulus’u tahttan indirdi.Başka bir Germen şefi Theodoric (454-526), Odoacer’ı yenerek yerine geçti. Theodoric, İtalya’da Roma imparatorunun tam onayı ve hem Romalı hem de Germen halkın tam desteğiyle hüküm sürdü. Britanya ve Afrika dışında tüm Avrupa’da Latince, Roma hukuku ve yönetim biçimi, Germen kurumlarıyla yan yana yaşadı. Theodoric’in yönetimi altında Germen hukuku geçerli hale geldi.


#68

SORU:

Feodalizm nedir?


CEVAP:

Feodalizm, teoride siyasî erkin feodal piramidin en yukarısındaki kralda toplandığı ve onun, gücünü mutlak sadakat koşuluyla ve kontrollü
olarak derebeyleriyle paylaştığı bir idare tarzıdır. Avrupa’daki birçok siyasi bunalımın nedeni de bu sistemdir.


#69

SORU:

Clovis’in Fransa’nın kurucusu ve Fransız krallarının atası kabul edilmesinin nedeni nedir?


CEVAP:

Roma Galya’sında hakim olan Sal Franklarının başındaki Childeric’in MS. 470’te bölgeninin Romalı şeflerini ortadan kaldırarak Frank kontrolünü kurmasından sonra oğlu Clovis’in MS. 486’da Frank egemenliğini güçlendirmesi Roma Galya’sında ilk Frank hanedanı olan Merovenjlerin yönetimini başlatır. Clovis’in Fransa’nın kurucusu ve Fransız krallarının atası kabul edilmesinin nedeni budur.


#70

SORU:

Frank devletinde, Büyük Karl (Charlemagne) döneminde ne gibi idari gelişmeler yaşanmıştır?


CEVAP:

Karolenj Rönesansı olarak da tanımlanan bu dönemde ülke, idari ve yargı yetkileriyle donatılmış taşra yöneticileri Kontların iş başında olduğu Kontluklara ve askeriyeden sorumlu Düklerin bulunduğu Dükalıklara bölünür.


#71

SORU:

Scriptorium nedir?


CEVAP:

Scriptorium: Manastırlarda el yazmalarının kopya edildiği bölüm


#72

SORU:

Caeseropapistik nedir?


CEVAP:

Caeseropapistik: Tevrat’taki David (Davut) gibi rahip-kral yönetici modelidir.


#73

SORU:

Ortaçağ’da profesyonel savaşçı (şövalye) sınıfı ne şekilde ortaya çıkmıştır?


CEVAP:

Feodal toplum, zayıfın güçlü kişilerden koruma talep ettiği ve bunun için onun himayesine girdiği bir düzeni temsil eder. Bu terim, istilalar
sırasında toplumun savunmasız fertlerine gereksinim duydukları acil korumayı sağlayabilecek ve kıtlık dönemlerinde onları gözetebilecek güçlü lordların/efendilerin hâkim olduğu politik, sosyal ve ekonomik bir sistemdir. Kısaca, güçlü savaş lordlarının daha güçsüz kişilerce egemen güç kabul edildiği zayıfların kendilerini bu efendilere emanet ederek karşılığında sadakatle hizmet sözü verdikleri bir toplum
yapısıdır. Karşılıklı sadakate dayalı bu ilişkiler ağında savaş lordlarının sadık bir orduya sahip olabilmesi ve belli bir bölgedeki egemenliklerini meşru kılabilmeleri için bir asalet unvanına ya da o bölgenin mülkiyetine sahip olması her zaman gerekli değildi. Böylece Avrupa’nın her yerinde bu güçlü askerî şeflere bağlılık yemini etmiş savaşçı vassallar (bağlaşıklar) ortaya çıktı. Bunlar Ortaçağ’ın profesyonel savaşçı (şövalye) sınıfını oluşturdu.


#74

SORU:

Ortaçağ'da kimlere "serf" denilirdi?


CEVAP:

Serf: Köle ile özgür köylü arasında bir statüsü olan; hiç bir hakkı olmayan, bir eşya gibi alınıp satılabilen, seyehat özgürlüğü olmayan,
toprağa bağlı ve malikânede boğaz tokluğuna çalışma zorunluluğu olan köylü.


#75

SORU:

Kilise Kanonu nedir?


CEVAP:

Kilise Kanonu: Roma kilisesinin kendi içindeki düzenlenmeleri yürütmek üzere oluşturmuş olduğu kanunları anlatmak için kullanılan bir terimdir. Genelde bu kanunlar ara ara toplanan kilise meclislerinde görüşülen sorunları çözmek amacıyla alınan kararlar ya da önlemlerdir.


#76

SORU:

Ruhban Sınıfı ne demektir?


CEVAP:

Ruhban Sınıfı: Hristiyanlıkta Tanrı ile kul arasında kendilerine yine tanrı tarafından yetki verildiğine inanılan, bu yetkilere dayanarak standartlar koyan, bu standartlara uyulmasının tanrıya ulaştığını öne süren sınıftır.


#77

SORU:

Kilise ve Devlet ayrımı ve Katolik ruhbanın evlenmemesi ilkesinin mutlak kökleri hangi hareket sonrasında atılmıştır?


CEVAP:

Kilise ve Devlet ayrımı ve Katolik ruhbanın evlenmemesi ilkesinin mutlak kökleri Cluny reform hareketindedir. Kilisenin dünyevi otoriteye yanıtı Fransa’nın Cluny manastırındaki reform hareketidir. Reform hareketinin kaynağı olan Cluny manastırı, 10. yüzyılının başlarında kuzey Fransa’da kurulmuştu. Clunyli reformcu keşişlerin görüşüne göre, ruhban sınıfının kraliyet otoritesine itaat etmesi yanlıştı. Çünkü Papa tüm ruhban sınıfı üzerindeki tek egemen güç idi. Bu kesişlere göre hiç bir dünyevi iktidar Cluny’yi kontrol edemezdi. Kilisenin ruhban sınıfının tek efendisi ve hayat arkadaşı olduğunu savunan Cluny reformcuları, ruhban sınıfını hem krallardan ve hem de eşlerinden özgürleştirmeye ve iffetli kılmaya karar verdiler. Böylece bazı rahip ve rahibeler özel bir hukuka tabi olarak dünyadan ellerini eteklerini çektiler.


#78

SORU:

1215 yılında Magna Carta'nın imzalanmasının ne gibi gelişmelerin yaşanmasına sebep olmuştur?


CEVAP:

İngiliz krallarını ebediyen bağlayan belge halka birçok hak ve özgürlüğün bağışladı. Kral John, Magna Carta ile kraliyeti kanunlara dayalı
bir idari sistem içine çekti. Bu belge, Norman ve Angevin otokrasisini kanunen sınırladı. Aristokrat, ruhban ve kentlilerden oluşan ayrıcalıklı çoğunluğun haklarını monarşiye karşı korudu. Magna Carta, çoğunluğun vergi gibi önemli konularda en yüksek idari makamlar önünde temsilini sağladı. Monarşi eski gücünü kaybetti. İngilizler, aristokrat sınıfın müdahalesiyle monarşinin çözülmesini ve asalet sınıfının haklarının kısıtlanmasını önlediler. Sonraki İngiliz kralları Magna Carta yokmuş gibi davransa da, bu belge modern İngiliz hukukunun temeli oldu.


#79

SORU:

İngiltere ve Fransa arasında yüz yıllık bir döneme yayılan Yüzyıl Savaşları hangi yıllar arasında yaşanmıştır?


CEVAP:

İngiltere ve Fransa arasında yüz yıllık bir döneme yayılan Yüzyıl Savaşları 1337-1453 arasında yaşanmıştır.


#80

SORU:

1348-1350 arasında Avrupa’nın birçok bölgesini etkisi altına alan ve nüfusun beşte ikisini yok eden olay ne idi?


CEVAP:

Çağdaşlarının Kara Ölüm dedikleri, gelen ticari yolları izleyerek Doğu’dan Avrupa ana karasına giren veba, 1348-1350 arasında Avrupa’nın birçok bölgesini etkisi altına aldı ve nüfusun beşte ikisini yok etti. İtalya’daki kalabalık limanlardan girerek kuzeye doğru yayılan bu
hastalık kentlerde daha çok kayıplara neden oldu.


#81

SORU:

Ortaçağ Avrupa dünyasındaki bilim ve felsefenin gelişmesinde hangi âlimlerin büyük payı vardır ve bu âlimler neden Batı'ya göç etmişlerdir?


CEVAP:

Ortaçağ Avrupa dünyasındaki bilim ve felsefenin gelişmesinde, Constantinopolis’in Osmanlı Türklerince kuşatıldığı yıllarda Batı’ya göç eden Bizanslı âlimlerin büyük katkısı vardır. Bizans hanedanının hocalığını ya da elçiliğini yapan bu kişilerin arasında Demetrios Cydones, Demetrios Chrysoloras ve Demetrios Chalcocondyles gibi âlimler sayılabilir.


#82

SORU:

Batı Avrupa’nın ilk yükseköğrenim kurumu hangisidir?


CEVAP:

Batı Avrupa’nın ilk yükseköğrenim kurumu Bologna Üniversitesidir. (1088)


#83

SORU:

Sone nedir?


CEVAP:

Sone: Belli bir uyak ve ölçü kalıbına dayalı, ondört dizelik şiirdir.


#84

SORU:

Katakomb nedir?


CEVAP:

Katakomb: İlk hristiyanlar’ın ölülerini gömmek amacıyla yeraltına oydukları mezarlara verilen addır. Gömme işlemi genellikle dinsel törenler
eşliğinde yapıldığından, katakomplara kutsal yer gözüyle bakılırdı.


#85

SORU:

Gotik mimarinin başlangıcı ne zaman olmuştur ve Gotik sanatın en başarılı örnekleri hangileridir?


CEVAP:

Gotik mimarinin başlangıcı Paris yakınlarındaki St. Denis Manastır Kilisesi’nin inşa edildiği 1122 yılına tarihlenir. Baş keşiş Suger’in tasarladığı bu yapının temsil ettiği Gotik sanatın en başarılı ve artık klasik örnekleri Fransa’nın Ile de France (Paris ve çevresi) bölgesindedir. Bu yapılar Lyon, Chartres, Rheims, Amiens ile Paris Notre-Dame Katedralleridir.


#86

SORU:

Milano Fermanı nasıl bir içeriğe sahiptir?


CEVAP:

Milano Fermanı: Din özgürlüğü tanıyan ferman. Özellikle Hristiyanlar için yayımlanan bu ferman, Hristiyanlara ve diğer din mensuplarına seçtikleri bir dine ve mezhebe girme özgürlüğü veriyor, daha önce bu gibi kimseler hakkında alınmış olan bütün zorlayıcı ve önleyici önlemleri kaldırıyordu.


#87

SORU:

Teslis nedir?


CEVAP:

Teslis: Kutsal üçleme:Baba, Oğul ve Kutsal Ruh.


#88

SORU:

Konsil nedir?


CEVAP:

Konsil: Kilisenin hristiyan inanç esaslarını tespit ve tahkim etmek, ayinlerin icrası konusunda kararlar almak, hristiyanlık ahlakı ve disiplininin esaslarını belirlemek ve onaylamak üzere kiliseye bağlı bütün piskoposların katılımı ileyaptığı toplantı.


#89

SORU:

Monofizit nedir?


CEVAP:

Monofizit: İsa’da var olduğuna inanılan insani ve tanrısal özelliklerin katışma ve değişme olmaksızın tek bir tabiatta birleşmesi, tek tabiata
dönüşmesi görüşüdür. Buna göre Kelam İsa ile birleşmeden önce de İsa tanrı idi ve Meryem’dan doğan çocuk (İsa) tam bir insan ve tam bir   tanıdır. Dolayısıyla Meryem tanrının annesidir. İsa’da bulunan tanrılık ve insanlık özellikleri değişmeksizin birleşmişlerdir ve birbirinden
ayrılmazlar.


#90

SORU:

Duofizit nedir?


CEVAP:

Duofizit: Monofizit kavramının zıddıdır. Bu görüşe göre İsa’ya 30 yaşında iken Kelam’ın indiği, o zamana kadar Meryem’den doğan İsa’nın saf ve günahsız bir insan olduğu, tanrılık vasfının ancak Kelam geldikten sonra oluştuğu ve ancak o zamandan sonra hem insan hem de tanrı karakterinin her ikisini de taşıdığı, Meryem’in tanrı olan İsa’nın değil, insan olan İsa’nın annesi olduğu kabul edilir. İsa Kelam’ın
gelmesinden sonra bu iki tabiatı taşır.


#91

SORU:

Eksarhlık nedir?


CEVAP:

Eksarhlık: Askeri ve sivil yetkileri olan valilerin görev yaptığı Bizans eyalet idari birimleridir.


#92

SORU:

Thema Sistemi denilen yeni bir idari-askerî düzene geçilmesi hangi Bizans imparatoru döneminde gerçekleşmiştir ve bu düzenin özellikleri nelerdi?


CEVAP:

Thema Sistemi denilen yeni bir idari-askerî düzene geçilmesi Bizans imparatoru Heracleius (610-641) döneminde gerçekleşmiştir. Themanın anlamı kolordudur. Anadolu themaları da eksarhlıklar gibi askerî nitelikte idari birliklerdi. Her birinin başında askeri ve sivil yetkilere sahip bir komutan (strategos) bulunurdu. Themalar aynı zamanda askerî birliklerin iskân bölgeleriydi. Köylülere orduda hizmet karşılığında çocuklarına miras bırakabilecekleri (mülkiyetinin devlete ait olduğu) arazilerin gelirlerinin tasarruf hakkı bağışlandı. Thema sistemi ve ordusu, toprağa yerleşik sınır birliklerinin sistemine bağlandı. İstilalar yüzünden Anadolu içlerine çekilen eski sınır birlikleri ve ordunun seçme birlikleri Anadolu’ya yerleştirildi. Heracleius, Opsikion, Armeniakon ve Anatolikon themalarını kurdu.


#93

SORU:

İkona ve Sinod ne demektir?


CEVAP:

İkona: Doğu kiliselerinde tahta üzerine yapılan dini resimler.
Sinod: Konsil gibi tüm hristiyan cemaati bağlamayıp yerel düzeydeki dini konuların tartışıldığı meclis.


#94

SORU:

Rölik nedir?


CEVAP:

Rölik: Hazreti İsa ve azizlerle ilişkili ya da onlardan artakalan kutsal eşya ve parçalar.