HUKUK SOSYOLOJİSİ Dersi Sosyal ve Hukuki Bir Olgu Olarak Aile soru cevapları:

Toplam 23 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Aile tipleri nelerdir ve nasıl belirlenir?


CEVAP:

Aile tipleri belirli özellikler çerçevesinde belirlenmektedir. Aile, ailedeki kişi sayısına göre büyük/küçük aile; ailede otoritenin kimde olduğuna göre ana ailesi/baba ailesi ve ailenin modernliğine göre kırsal aile/kent ailesi/geçiş (gecekondu) ailesi olmak üzere sınıflandırılmaktadır. 


#2

SORU:

Evlilik hangi yönleri dolayısıyla sosyal bir kurum olarak nitelendirilmektedir?


CEVAP:

Evlilik, toplum tarafından onanan kadın ve erkek ya da kadınlar ve erkekler arasında yaratılan bir ilişki türünü ifade etmektedir. Bu yönüyle evlilik, belirli sosyal kalıplar içinde gerçekleşmekte ve aynı zamanda aileyi oluşturan toplumsal ilişkileri belirli kalıplar içine yerleştiren bir sözleşme işlevi görmektedir. Tüm bu yönleriyle evlilik, sosyal bir kurum olarak ele alınıp incelenebilir.


#3

SORU:

Eş sayısına göre evlilik kaça ayrılır? Açıklayınız.


CEVAP:

Eş sayısına göre evlilik ikiye ayrılır. Bunlar, tek eşle evlilik olarak ifade edilen monogami ve çok eşle evlilik anlamına gelen poligamidir.


#4

SORU:

Çevre ölçütünde evlilikler kaça ayrılır? Açıklayınız. Grup içi evliliğe bir ülke örneği veriniz.


CEVAP:

Çevre ölçütünde evlilikler, grup içi (endogami) ve grup dışı (egzogami) olmak üzere iki farklı tiptedir. Grup içi evlilik “kadın ya da erkeğin, üyesi olduğu sosyal gruptan bir kimse ile evlilik bağı kurmasının zorunlu olması durumu”dur. Tanımda kastedilen sosyal grup; soy, kabile, mezhep, sosyal sınıf, köy gibi birçok grup çeşidini kapsamaktadır. Örneğin Hindistan’daki kast sisteminde, her kastın kendi içinde evlenme kuralı, bir tür grup içi evliliktir. Öte yandan, grup dışı evlilik, bireyin evleneceği kişiyi üyesi bulunduğu grubun dışından seçmesi kuralıdır.


#5

SORU:

Ensest yasağı nedir? Nedenleri nelerdir? Ayrıntılı bilgi veriniz.


CEVAP:

Çevre ölçütüne göre yapılan sınıflandırmada karşımıza en temel toplumsal tabulardan olan ensest ya da fücur yasağı çıkmaktadır. Ensest/fücur yasağı, akrabalık ilişkilerinin getirdiği davranış zorunlulukları yanında, gerçek ya da sanal akrabalar arasında cinsel ilişkileri yasaklayan evrensel nitelikteki bir yasaktır. Bu yasağın ortaya çıkışını, ateşin keşfine kadar götüren görüşler vardır. Ateşin keşfiyle vahşi hayvanlarla savaşılmış ve yeni oluşan küçük aile birimleri ortakçı gruptan ayrılsalar bile varlıklarını sürdürme olanağı elde etmiştir. Bu yüzden çekirdek aile içindeki cinsel rekabeti önleyecek ensest yasağına gereksinim duyulmuştur. Claude Levi-Strauss ise yakın akrabalarla evlenmenin yasaklanmasını ve bunun fiili biçimi olan ensest/fücur yasağının nedenlerini incelemiş ve bu yasağın nedeni olarak salt doğa kurallarını göstermenin, eski dönemlerde yaşanan cinsel karmaşa ve hayvanların yasak tanımaz tutumları göz önünde bulundurulduğunda doğru olmadığını ifade etmiştir. O, grup dışı evlilik kurallarından başlayarak, bu yasakların temelinde, “karşılılık” ilkesini bulmuştur. Yani vermenin karşılığında alınır. Evlilik yasağı olan kişiler, başkaları için yasak kılınmamıştır. Dolayısıyla diğerleri onlarla evlenebilir. Onlara yasak kılınmış kişiler ise, başkalarınca seçilebilir. Böylece kadınla erkeğin birleşmesi bir toplumsal iletişim durumuna dönüşmüş olur.


#6

SORU:

Etnogtafik araştırmalarla ortaya konulan ensest yasağının bulunmadığı eski uygarlıklara örnekler veriniz.


CEVAP:

Etnografik araştırmalar, ensest yasağının bulunmadığı toplumların varlığını ortaya koymaktadır. Örneğin Antik Hawaiililer, İnkalar ve Eski Mısırlılar kardeşler arasında cinsel ilişkiye izin vermiştir. Hawaiililer ve İnkalar arasında ensest sadece kraliyet ailesi için serbest olmuş ve ensest ilişkide asil kanının saflığı ve seçkinliğini koruyacağına inanılmıştır. Tarihi bulgular, Eski Mısır’da firavun sülalelerinde baba-kız, anne-oğul, kız kardeş-erkek kardeş evlilikleri görüldüğünü göstermektedir. Bunu doğrular nitelikte 2015 yılında yapılan bir araştırmada Eski Mısır’daki halk tabakası ve firavunlara ait 259 mumyanın boy uzunluğu incelenmiş, iki grubun boyları karşılaştırılmış ve firavunlar arasında akraba evliliklerin olduğu sonucuna varılmıştır.


#7

SORU:

Ensest yasağı görülmeyen eski uygarlıklarda ensest ilişkinin nedenleri neler olabilir?


CEVAP:

Bu uygarlıklarda ensest ilişkinin nedeni olarak, birçok neden gösterilebilir. Öncelikle kraliyet mensupları arasında ensest evlilik, hükümdarların çok güçlü oldukları ve tanrılar dışında onlara denk kimsenin olmadığı toplumlarda görülmektedir. Bu toplumlarda tanrıların birbiriyle evlenebildiğine inanılmaktadır. O halde yarı tanrı durumundaki kraliyet mensupları da sıradan insanlarla evlenerek kutsal kişiliklerine gölge düşürmemelidir. Ayrıca ensest ilişkiyle kraliyet varlıkları korunması hedeflenmektedir. Aile üyeleriyle evlenmek, hükümdarın zenginliği, ayrıcalıkları ve gücünü garanti etmektedir.


#8

SORU:

Ülkemizde ensest hangi kanun ile yasaklanmıştır? Bu yasak hangi boyuttadır? Açıklayınız.


CEVAP:

Modern dünyada gerek semavi dinler gerekse hukuk ensesti yasaklamıştır. Ülkemizde Türk Medeni Kanunu’nun evlenme engellerini düzenleyen 129. maddesinde “hısımlık” evlenme engellerinden sayılmıştır.Bu maddeye göre “üstsoy ile altsoy arasında; kardeşler arasında; amca, dayı, hala ve teyze ile yeğenleri arasında, kayın hısımlığı meydana getirmiş olan evlilik sona ermiş olsa bile, eşlerden biri ile diğerinin üstsoyu veya altsoyu arasında, evlât edinen ile evlâtlığın veya bunlardan biri ile diğerinin altsoyu ve eşi arasında evlilik yasaktır”. Ancak kanunda kuzenlerin evlenmesini yasaklanmamıştır.


#9

SORU:

İslamiyet’in öngördüğü evlilik yasakları ile Türk Medeni Kanunu’nun öngördüğü evlilik yasakları hangi konularda farklılaşır?


CEVAP:

İslamiyet’in öngördüğü evlilik yasakları ile Türk Medeni Kanunu’nun öngördüğü evlilik yasakları kişinin, sanal akrabalar kategorisinde olan süt ninesi, süt annesi, süt kız kardeşi ile evlenmesini yasaklayan kural dışında örtüşmektedir. İslamiyet'teki bu kural, Türk Medeni Kanunu'nda yer almamaktadır.


#10

SORU:

Türk toplumunda grup içi/dışı evlilik ayrımına ilişkin bilgi veriniz.


CEVAP:

Grup içi/dışı evlilik ayrımı açısından Türk toplumuna ilişkin genelleştirilebilecek bir kuraldan söz etmek pek mümkün değildir. Sınırlı sayıda olmakla birlikte köy üzerine yapılan çeşitli araştırmaların sonuçlarına göre ne grup içi evlilik ne de grup dışı evlilik normatiftir. Zira köy içi ve köy dışı evliliğin yanı sıra ana tarafından veya baba tarafından biri ile evlilik de yapılmaktadır.

Anadolu Türk toplumunda grup dışı evlilik kuralından grup içi evliliğe doğru yapısal bir değişim gerçekleşmiştir. Birçok araştırmacı, Arap toplumuna ait evlenme düzeni olarak kabul ettikleri amca kızı evliliğinin, Türk toplumu ile Arap toplumu arasında başlayan sosyokültürel etkileşimin sonucunda uygulanmaya başladığını belirtmektedir.

Yapılan sosyolojik araştırmalar neticesinde hem Güneydoğu Anadolu hem de Doğu Anadolu’da soy sistemine dayalı bir grup içi evlilik türü olan aşiret içi ve kabile içi evliliklerinin uygulandığı ve başka aşiretlerden evlenmenin neredeyse hiç olmadığı görülmektedir. Beşikçi bunun sebebini aşiretlerin her birinin kendisinin daha soylu, daha üstün olduğuna inanması olarak açıklamaktadır.


#11

SORU:

Asabe/asabiyet nedir?


CEVAP:

Cahiliye döneminde, aralarında baba tarafından kan bağı bulunan akrabanın oluşturduğu topluluğa “asabe”, bu topluluğun bütün fertlerini birbirine bağlayan ve herhangi bir dış tehlikeye karşı koymak veya saldırıda bulunmak söz konusu olduğunda bütün topluluk üyelerinin harekete geçmesini sağlayan birlik ve dayanışma ruhuna da “asabiyet” denilmekteydi.


#12

SORU:

Evlenme yaşı açısından ilkel topluluklar, avcılıkla geçinen kabileler ve tarımla geçinen toplumlar arasında nasıl bir fark vardır?


CEVAP:

İlkel topluluklarda çoğunlukla çocuklarını bir an önce evlendirmek eğilimi gözlemlenirken, avcılıkla geçinen kabilelerde gerekli yaşam becerilerinin kazanılması, tarımcılıkla geçinen toplumlara göre daha uzun zaman aldığından bu toplumlarda erkekler daha geç evlenmektedir. Tarımla geçinen toplumlarda ise, başta toprak mülkiyeti olmak üzere, varlıkların birleştirilerek güvence altına alınmak istendiği durumlarda “beşik kertmesi” geleneği yaygındır.


#13

SORU:

Evlenme yaşı açısından eski Türk Medeni Kanunu ve yeni Türk Medeni Kanunu arasında nasıl bir farklılık vardır?


CEVAP:

Eski Türk Medeni Kanunu’nda evlenme yaşı erkekler için 17, kadınlar için 15'tir. Şüphesiz kadın ve erkek arasındaki bu fark da geçmişte kadının ekonomik hayata erkekten daha az katılmasıyla açıklanabilir. Yeni Medeni Kanun, kadın ve erkek arasındaki bu ayrımı ortadan kaldırarak her ikisi için ortak bir yaş belirlemiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 124. maddesine göre “erkek veya kadın onyedi yaşını doldurmadıkça evlenemezler. Ancak, hâkim olağanüstü durumlarda ve pek önemli bir sebeple onaltı yaşını doldurmuş olan erkek veya kadının evlenmesine izin verebilir…”


#14

SORU:

TÜİK verileri ışığında farklı değişkenler açısından Türkiye'de evlenme yaşına ilişkin bilgi veriniz.


CEVAP:

TÜİK 2016 verilerine göre, Türkiye’de ortalama ilk evlenme yaşı erkekler için 27,1; kadınlar için 24’tür. Erkek ile kadın arasındaki ortalama ilk evlenme yaş farkı ise 3,1 yaş olarak gerçekleşmiştir. Ortalama ilk evlenme yaş farkının en yüksek olduğu il 4,7 yaş ile Kars iken; bu ili 4,3 yaş ile Ağrı, 4,2 yaş ile Bitlis, Ardahan ve Iğdır izlemiştir. Ortalama ilk evlenme yaş farkının en düşük olduğu il ise 2,4 yaş ile Karabük olmuş ve bu ili 2,5 yaş ile Şırnak ve Kastamonu izlemiştir.


#15

SORU:

Türkiye’de erkek ile kadın arasında ortalama ilk evlenme yaşı farkının 3,1 olmasının en önemli nedeni nedir?


CEVAP:

Türkiye’de erkek ile kadın arasında ortalama ilk evlenme yaşı farkının 3,1 olmasının en önemli nedeni, erkeklerin belirli bir düzeyde eğitim gördükten, askerliğini yaptıktan ve bir iş sahibi olduktan sonra evlenmeleri yönündeki genel toplumsal eğilimdir. Bu durum ise nispeten ileri yaşlarda gerçekleşmektedir.


#16

SORU:

Erken yaş evliliği nedir?


CEVAP:

Türk Medeni Kanunu’nun öngördüğü evlenme yaşından daha küçük yaşta olan kadın ve erkeğin yaptıkları evlilikler “erken yaş evliliği” olarak nitelendirilmektedir. Burada erken yaş evliliği ile kastedilen, hukuki anlamda değil, sosyolojik anlamda bir evliliktir.


#17

SORU:

TÜİK verileri ışığında ülkemizde çocuk yaşta evlilikle ilgili bilgi veriniz.


CEVAP:

Ülkemizde ise TÜİK’in 2016 yılında hazırlamış olduğu İstatistiklerle Çocuk Raporuna bakıldığında 16-17 yaş grubunda olan kız çocuklarındaki resmi evlenmelerin toplam resmi evlenmeler içindeki oranı %4,6’dır. Kız çocuk evlenmelerinin toplam evlenmeler içindeki oranının en yüksek olduğu il, %15,7 ile Ağrı iken, %14,9 ile Muş ve %14,3 ile Kilis bu ili izlemiştir. Kız çocuk evlenmelerinin toplam evlenmeler içindeki oranının en düşük olduğu iller ise sırasıyla; %1,1 ile Tunceli, %1,3 ile Trabzon ve %1,5 ile Karabük’tür.


#18

SORU:

TÜİK tarafından açıklanan istatistiksel sonuçlar hangi çocuk yaştaki evlilikleri kapsamaz? Neden?


CEVAP:

TÜİK tarafından açıklanan istatistiksel sonuçlar belediyeler, nüfus müdürlükleri ve muhtarlıklar aracılığı ile derlenen rakamlardan çıkartıldığından, resmi bir makam önünde yapılmayan ve kayıtlara geçmeyen erken yaş evliliklerini kapsamamaktadır.


#19

SORU:

Erken yaşta evliliğin nedenleri nelerdir?


CEVAP:

Erken yaşta evlilik, başlık parası almak, ebeveynlerin çocuklarının mürüvvetini bir an önce görme arzusu, kızın soylu ve saygın bir aileye mensup olması nedeniyle birçok ailenin böyle bir aile ile akraba olmak istemesi, kız çocuğunun küçük yaşlarda anne ve babasından birini kaybetmesi sonucu üvey anne ve babaya sahip olmasının evde huzursuzluğa ve kavgalara sebep olması, yaşanılan yerin coğrafi özellikleri, halkın geleneksel yapısı gibi birçok faktörden kaynaklanmaktadır.


#20

SORU:

Türk Medeni Kanunu’na göre evlenme töreni nasıl yapılabilir?


CEVAP:

Türk Medeni Kanunu’nun 134 ve devamı maddelerinde evlenme başvurusu ve evlenme töreni ile tescil ayrıntılı bir biçimde düzenlemiştir. Evlenme töreni, “…evlendirme dairesinde evlendirme memurunun ve ayırt etme gücüne sahip ergin iki tanığın önünde açık olarak yapılır. Ancak, tören evleneceklerin istemi üzerine evlendirme memurunun uygun bulacağı diğer yerlerde de yapılabilir”.


#21

SORU:

Sosyal ve hukuki bir olay olarak boşanma kaç evrede gerçekleşir? Bu evreler nelerdir? Açıklayınız.


CEVAP:

Sosyal ve hukuki bir olay olarak boşanma, üç evrede gerçekleşmektedir:

  • Duygusal boşanma; boşanmanın genellikle ilk evresi olarak sevgi, güven ve saygının azaldığı dönemdir.
  • Yasal boşanma; hukuki işlemin yapıldığı ve ekonomik sorunların da yasal yollarla neticelendiği evredir.
  • Toplumsal boşanma; toplumun boşanmış kimseleri kabulüdür.

#22

SORU:

Tarihi gelişim içerisinde boşanma konusunda kaç temel sistem vardır? Açıklayarak yazınız.


CEVAP:

Tarihi gelişim içerisinde boşanma konusunda üç temel sistem dikkat çekmektedir. Bunlar; boşanmanın yasaklanması, özel ve serbest boşanma, belirli sebeplere ve usule göre mahkeme kararı ile boşanmadır. Boşanmanın yasaklanması daha çok inanç çerçevesinde şekillenmiştir. Evlilik ruhların birleşmesi biçiminde kutsal bir bağlantı sayıldığından, bu bağlantının insanlar tarafından koparılması kabul edilmemiştir. Özel ve serbest boşanma sisteminin benimsendiği ülkelerde boşanma kolaylaştırılır. Bu iki sistem arasında orta yolu bulmaya çalışan üçüncü bir sistem daha vardır. Bu sistemde boşanma ancak belirli sebeplerden birine ya da birkaçına dayanarak mahkeme kararı ile mümkün olmaktadır.


#23

SORU:

Boşanma sistemleri açısından değerlendirildiğinde, İslam hukuku uygulaması hangi boşanma sistemi içerisinde yer alır? Açıklayarak yazınız.


CEVAP:

Özel ve serbest boşanma sisteminin benimsendiği ülkelerde boşanma kolaylaştırılır. Bu sistem içerisinde değerlendirilebilecek olan İslam hukuku uygulaması bizim için ayrı bir önem taşımaktadır. Çünkü Türk Medeni Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 1926 yılından önce ülkemizde bu sistem uygulanmaktaydı ve boşanma teoride oldukça kolaydı. Özellikle erkek eşe tanınmış olan irade beyanı ile boşanma hakkı ne mahkeme kararına ne de diğer eşin kabulüne bağlı olarak gerçekleşmekteydi. Kadın sadece kocasından boşanma hakkını nikahlanırken saklı tutmuşsa ya da kocası boşanma hakkını temlik etmişse bu hakka sahipti. Ancak boşanan eşle yeniden evlenebilmek için, onun bir başkası ile evlenip boşanmasının zorunlu olması ve mehir gibi müesseseler teoride kolay olan boşanmayı pratikte zorlaştırmıştı.