İŞ ORTAMINDA PROTOKOL VE DAVRANIŞ KURALLARI Dersi Görgü ve Protokol Kavramı soru cevapları:
Toplam 20 Soru & Cevap#1
SORU:
İnsanın yaşadığı toplumun koşullarına uygun hale gelmesi ne anlama gelmektedir?
CEVAP:
İnsanın yaşadığı toplumun koşullarına uygun hale gelmesi; o toplumda geçerlilik gösteren kuralları, simgeleri, imgeleri algılaması ve bakmayı, görmeyi öğrenmesidir.
#2
SORU:
Ahlak gelişimi ne anlama gelmektedir?
CEVAP:
Ahlak gelişimi, toplumun tüm değerlerine kayıtsız şartsız edilgin bir uyma değil, topluma etkin bir biçimde uyum sağlamak için değerler sistemi oluşturma sürecidir.
#3
SORU:
Kültür ne demektir?
CEVAP:
Kültür bir insan topluluğunu diğer bir topluluktan ayıran değerler, normlar, inançlar, varsayımlar ve davranış biçimlerinin bütünüdür; çok katmanlıdır, homojen değildir ve durağan değil; değişkendir. Ayrıca kültür bireysel olamaz. Kültür toplumsala aittir; toplumdakilerin etkin ve edilgen etkileşimleriyle var edilmektedir.
#4
SORU:
Protokol kuralları neleri içermektedir? Açıklayınız.
CEVAP:
Protokol kuralları; yaratılmak istenen kültüre ilişkin, öykünmeyi içermektedir. Protokolle algılanabilir kılınanların tümü, öykünülen kültürü işaret etmektedir. Kişilerin Ne zaman? Nasıl? davrandıkları, onların kültürünün göstergesi olarak kabul edilmektedir. Kişi kabul etse de etmese de, aynı topluma dahil olan diğer kişilerin, davranışları; dolayısıyla o toplumdaki herkesi temsil eder hale gelmektedir.
#5
SORU:
Protokol ne anlama gelmektedir?
CEVAP:
Protokol sözcüğü, Fransızca “protocole” kelimesinin Türkçe karşılığıdır. Protocole, sözcüğü, Fransa’da ilk defa 1330 yılında “Resmî Evrak, Resmî Tutanak” anlamında; 1829 yılında da, “Resmî ilişkilerde ve törenlerde önde gelme hakkı ve biçimsel davranışlar konusunda uyulması gereken kurallar bütünü” anlamında kullanılmıştır. Fransızlar ve İngilizler diplomatik alanda, “protokol” “protocole diplomatique” kelimesini; kamusal alanda, “Devlet başkanı ve önemli şahsiyetler nezdinde, resmî kabullerde ve mahkemelerde uygulanan davranış biçimleri” olarak “etiket” etiquette kelimesini; ayrıca, toplumsal yaşamda uygulanan saygı ve nezaket kuralları için “Davranış Bilgisi” anlamına gelen “le savoir-vivre” deyimini kullanmaktadırlar.
Türkçede, devlet ve kamu kesiminde; gündelik hayatın devleti temsil eden kısmında, daha özel davranmayı içeren kısaca; resmiyet; resmi olmaya ilişkin esasların tamamı; “protokol” ile ifade edilmektedir. Protokol, kelime anlamıyla bir kurallar manzumesidir. Protokolün, özünde; ilk bölümde açıkladığımız, toplumsal hayatın olmazsa olmazı, “saygı ve nezaket kuralları” ya da “görgü kuralları” bulunmaktadır. Osmanlılar’dan itibaren; günümüzdeyse yer yer; resmî alanda “teşrifat”, protokol ile; toplumsalda da “adab-ı muaşeret” görgü kuralları ile aynı anlamları belirtmek için kullanılan, farklı Osmanlıca sözcüklerdir.
#6
SORU:
Görgü kavramı ne anlama gelmektedir?Açıklayınız.
CEVAP:
Kişinin toplumsal hayatında; toplum tarafından kabul gören davranış şekilllerini tanımlamak için dilimizde görgü, görgü kuralları, etiket; İngilizcede, etiquette; Fransızcadaysa étiquette, convenance, protocole, sözcükleri kullanılmaktadır. Görgü kuralları yerine Adabı-ı Muaşeret ifadesi, günümüzde de yaygın bir şekilde “yaşama, insana yakışır şekilde toplumda varolmayı; bu varoluşa ilişkin unsurlar”ı tanımlayan, Osmanlıca bir terimdir.
İnsan yaşayışında; işyeri, ev, okul, sokak, kütüphane,vb. toplumun farklı katman ve çevrelerinde buralardaki, aile, yakın çevre, iş arkadaşları, samimi arkadaşlar, tanınmayan kişiler gibi farklı kişi, grup, topluluklarla kurdukları; arkadaşlık, dostluk, akrabalık gibi farklı türdeki etkileşimlerde; gereksinimler ve bu gereksinimlerin karşılanmasında insan ve erdemleriyle ilişkilendirilen, görgü, nezaket, zerafet, vb., konulara önem vermeleri, “görgü ve nezaket kuralları” ile sağlanmaktadır. Toplumla etkileşim halinde olmak, bu etkileşimin ahenkli bir şekilde gerçekleşmesi hem toplumun hem de toplumu oluşturan ögelerin kendilerini daha uyumlu ve düzenli hissetmelerini sağlamaktadır. Çünkü; görgü kuralları
yaşanılan yer, zaman, mekan; kültür çerçevesinde; terbiye, nezaket, incelik/kibarlık, zerafet/letafet, saygı, gibi “insana ait olduğu varsayılan”, erdemlerin davranışa nasıl yansıtılması gerektiğini açıklamaktadır. Görgü kuralları, kişilerin içinde bulundukları/bulunmaları muhtemel toplumsal katman ve yapılarda, “diğeri” ile, konuşma ve dinleme, tanıma ve tanıtma, anlama ve anlatmanın karşılıklı ve uyum içinde gerçekleştiği bir iletişimin kurularak; anlayış, kabul, bağlılık, sevgi, saygı, benimseme, farkında olma, koruma, korunma gibi farklı gereksinimlerin karşılandığı, bir bireysel ve toplumsal yaşantı, ve bu yaşantıyı sürdürecek; insan ve toplumun varedilmesine de hizmet etmektedir.
#7
SORU:
Nezaket kelimesinin anlamını açıklayınız.
CEVAP:
“Nezaket”, bir toplumda en iyi olarak algılanan davranışların bütünü ve bu davranışların sergilenmesidir. Bu yüzden nezaket bir düşünce değil, bir davranıştır.
#8
SORU:
Terbiye ne demektir?
CEVAP:
Terbiye dilimize Arapça’dan geçmiş bir sözcüktür; eğitim, görgü, birşeyin kıvamını arttırmak,
koyulaştırmak, sertleştirmek suretiyle sağlamlaştırmak; (birşeyi) belirli işlemlerden geçirerek arzu edilir hale getirmek anlamlarında kullanılmaktadır. Terbiye almak (veya görmek), terbiye etmek, terbiyesini bozmak, (birinin) terbiyesini vermek; beden terbiyesi, ifadelerinden anlaşılacağı üzere, terbiye kavramı, erdemli olmak, iyi ahlaklı olmak, görgülü olmanın; gereklerini yerine getirmekle ilgilidir. Kişiler, terbiyeli, tanımına uymak için hal ve tavırlarını, yaşayışlarını yeniden düzenlemektedirler. Öyleyse, bir yerdeki görgü kuralları aynı zamanda, terbiyeli insan için referans olabilmektedir.
Terbiye ya da edep kavramı; ahlak ve dini inançla bağlantılı olarak sıkça kullanılmaktadır. Kişinin ahlaklı olması için ahlak kurallarına; görgülü olması için görgü kurallarına uyması gerekmektedir.
#9
SORU:
Grup ruhu kavramı ne ifade etmektedir ve Durkheim'ın bu konudaki fikrini açıklayınız.
CEVAP:
Durkheim (2006) toplumsal normların tüm bireyleri bu normlara uymaya zorladığını ve böylece toplumdaki bireylerin benzer davranışlar sergilediğini belirtmektedir. Grup ruhu kavramına göre grubun bireylerin üzerinde onlardan ayrı ve onları etkileyen bir ruhu vardır. Diğer bir deyişle, birey hiçbir şekilde içinde yaşadığı toplumdan soyutlanamaz.
#10
SORU:
Erdemlilik ne demektir?
CEVAP:
Erdemlilik, iyi huy, temiz bir karakter, sağlam bir vicdan geliştirebilmektir. Erdemli olmaktan kaynaklanan görgülü bir davranış süreklilik gösterebilir.
#11
SORU:
Tevazu ne demektir?
CEVAP:
Tevazu, alçak gönüllülük, demektir. Tevazu, Doğu toplumlarında olumlu bir özellikken, Batılı
toplumlarda, olumsuz algılanabilmektedir. İltifatı kabul etmemek ayıp karşılanmaktadır. Kişiye bir övgü yapıldığında, "Yok canım ne alakası var; kim olsa benim gibi davranırdı" şeklinde karşılık vermek bazı durumlarda karşı tarafı zor durumda bırakmaktadır. Kimi insanlar bilerek bu şekilde konuştuklarında; “Fazla tevazu kibirdendir”, yorumu yapılır. Alçak gönüllülük görüntüsü vererek alay ediyormuş izlenimi yaratmamak için, kompliman ve övgüye; teşekkür etmek, yeterlidir. Kişiye söylenmiş güzel bir sözü yani iltifatı kabul edip değerini bilmek, nezaketen gereklidir.
#12
SORU:
İktisatçı ve filozof, Adam Smith'in bencillik ve çıkar gözetmeye ilişkin görüşlerini açıklayınız.
CEVAP:
İktisatçı ve filozof, Adam Smith, Ahlaki Duygular Kuramı adlı yapıtında, sahip olmak, çaba sarfetmek, zenginleşmek kavramlarını; toplumdaki egemen olan işleyişin insanların davranışlarını nasıl etkilediği üzerinden yorumlamıştır. Smith, Bireylerin bencil ve çıkar gözetme duygularının varlığını kabul etmiş ancak, bu bencilliklerin yarattığı toplumsal sonuçların olumlu olduğunu kabul ederek bireylerin eylemlerini etkileyen şeyin sadece bireyin çıkarı olmadığını, başkalarının da bu eylemlerden olumlu etkilendiğini düşünmüştür. Sadece zengin olmayı düşünen bir birey daha çok çalışır ise bu çalışmasından toplumda faydalanacak ve bu olumlu gelişme sürüp gidecektir. Dolayısıyla zenginlikle birlikte toplumsal refah da sağlanır. Ekonomik zenginliğin toplum üzerindeki olumlu tesiri tartışılamaz. Sermaye tutumlulukla ve çalışmayla artar, israf ve kötü yönetimle azalır (Aktaran Kesici, 2010: 89).
#13
SORU:
Gaf kelimesinin anlamını açıklayınız.
CEVAP:
Gaf, dilimize, Fransızca’dan geçen bir sözcüktür. Yersiz, beceriksiz, zamansız söz veya davranış, patavatsızlık, pot, gaflet, aymazlık içinde bulunmak; yeteri derecede dikkat edilmezse, dalgın olunursa; gaflet içinde olmak kaçınılmaz bir hale gelecektir. Kişinin, dikkatini yöneltmemesinin nedenini, anlaması; gaf yapmanın önüne geçilmesini sağlayacaktır. Gaf yapmak, bilmeden yersiz bir davranışta bulunmak veya başkasını incitecek söz söylemek, pot kırmak, çam devirmek. Pot kırmak, yersiz ve karşısındakine dokunacak söz söylemek, Patavatsız, Sözlerinin nereye varacağını düşünmeden saygısızca konuşan, davranışlarına dikkat etmeyen (kimse), demektir
#14
SORU:
İncelik kelimesini açıklayınız.
CEVAP:
İncelik: İncelik kavramı, başkalarının hoşlarına gidecek davranışı yapmak anlamına gelen nezaketten, daha üstün bir davranış örneğidir. Nezaket iyi temiz erdemli ve soylu bir düşüncenin sonucunda ortaya çıkan medeni bir davranıştır. İnceliğe gelince iyi, temiz ve insancıl düşüncelerin yanında, kültür, bilgi ve zekaya da gereksinim duyan bir kavramdır. Nazik olan birinin incelik gösterebilmesi, yeterli bilgi ve pratik zekayı gerektirmektedir.
#15
SORU:
Kültürel anlamda değeri açıklayınız.
CEVAP:
Kültürel anlamda değer, topluluğun nasıl davrandığı, duyduğu ve düşündüğüdür (Yüksel, 1987: 42). Bir yerdeki egemen kültürün etkisiyle, görgü kurallarında diğer kültürlere göre, uygulama açısından ufak da olsa farklılıklar olabilmektedir. Her toplumda, kültürce “normal” in sınırı olarak belirtilen çizgiyi aşan bireysel davranışlara rastlanmakta ve bu durum da “sosyal sapma” olarak tanımlanmaktadır (Tolan, 1980:171). Bir davranışın yapılmasındaki gerekçe; karşımızdakinde yaratılmak istenen etkiyle ilişkilidir. Bu etkiler, hoşa gitme, kabul, güven, onay, uyum, şeklinde özetlenebilir. Neden selamlaşırız? Neden rahatsız etmek istemeyiz? Bu soruların cevabı kişiden kişiye değişebilmektedir.
#16
SORU:
Alay etmek kavramını açıklayınız.
CEVAP:
Alay etmek, dilimize; alay sözcüğünün dilimize Rumca’dan geçen karşılığı; “bir kimsenin, bir şeyin, bir durumun, gülünç, kusurlu, eksik vb. yönlerini küçümseyerek eğlence konusu yapmak”tır. Dilin her doğruyu her yerde söylemek gibi bir yanlışa düşmemesi için kalbin ve aklın kontrolüne sokulması gerekir. Dedikodudan kaçınmak için de bu gereklidir. “Dilin kemiği yoktur” denir; ama dizginleri vardır. Dilin dizgini kalbin ve aklın emrine verilmesi gerekir (Aksun, 1980). Kimi sözcük ve deyimler bazı insanların duygusal tepkilerine neden olur. İletiyi alan kişi, kinayeli sözlere olumlu ya da olumsuz tepki gösterebilir. Küfür, müstehcen ifadeler, şakalar çoğu kişiye itici gelir. Azınlık, mesleki ya da başka kümeler için kullanılan aşağılayıcı adlar bu kümelere üye insanları yaralar.
#17
SORU:
Sanal ortamda görgü kuralları hakkında bilgi veriniz.
CEVAP:
Mahremiyet, şeffaflık, dürüstlük, samimiyet, güven gibi hususlara, zarar verecek bir etkileşimi geçerli kılmamak, kişisel ve kişilerarası düzeyde karışıklıklara neden olmamak; internet üzerinde gerçekleşen iletişimde, özen gösterilmesi gereken şeylerin başında yer almaktadır. Konunun teknik boyutu bir yana, sosyolojik ve psikolojik; sosyal-psikolojik boyutlarda; etkileşimde bulunulacak kişilerin bilgi ve farkındalık düzeylerini; etkileşimin,amacını; ortamın özelliklerini; o anki şartları anlayarak eyleme geçerek; olası bir soruna neden olmadan, isteğimize ulaşabiliriz. İnsanlarla aynı ortamda bulunmak, birlikte zamanı paylaşmak, diyalog kurmak, gözlemlemek ve dinlemek hem ortamı hem şartları hem de kişileri kavramak için gereklidir. Protokol kurallarını çalışarak, öğrenebilirsiniz. Onlar için, danışacağınız kaynaklar bulunmaktadır. Ancak; görgü kuralları için aynı durum söz konusu olmamaktadır. Görgüye ilişkin yaptırımlar, dikkat edenin farkındalık düzeyine göre esnekleştirilir ve düzenlenirse; istenilen etki yaratılacaktır. İnternetteki iletişimde; protokol tanımları yapılmakta; ancak bunlar, daha çok eğer teknik özelliklerle sınırlandırılmamışsa; kullanıcıların görgü ve görgüyle ilişkilendirilen, ahlaki, dini duyarlılıklarıyla; o anda kullanırken şekillendirilmektedir. Bu da hem görgülü bir düzenin temellenmesi için fırsat hem de her şeyin tamamen kullanıcıya, o kişinin görgüsüne bağlı olduğundan; kullanıcılar dikkat etmezlerse; görgüsüzlüğün egemen olabileceği boş bir alandır; çünkü; diğer kuralları izleyen mekanizmalar yapı itibariyle burada yoktur. Kişinin sınırsız özgürlüğü ve kişinin sınırının kendisinin çizdiği bir alan, fırsat ve tehditleri birlikte barındırmaktadır.
#18
SORU:
Sosyal ağlardaki iletişimdeki, görgü kuralları ve protokol kurallarında uyulması gereken ilkeler nelerdir?
CEVAP:
İnternet ve ona bağlı olarak hızla gelişen, sosyal ağlardaki iletişimdeki, görgü kuralları ve protokol ile ilgili, dikkat çekici noktaları, daha köklü olduğu için, e-posta alımı, gönderimi özelinde açıklanmaktadır.
- E-Postalarınızı Düzenleyiniz.
- Mutlaka Konu Satırı Ekleyiniz.
- İnternet Dilindeki Kuralları Öğreniniz.
- Kısaltma Kullanmaktan Kaçınınız
- Kişi/Adres Bölümlerindeki Özel Kuralları Uygulayınız.
- Arka Alan, E-Posta Düzeni, Yazı Karakteri, Boyutu, Renkleri Ayarlayınız.
- Gönderilmiş Bir E-Postayı En Kısa Zamanda Yanıtlayınız.
- E-Posta, Paravan, Duvar Olarak Kullanılmamalıdır.
#19
SORU:
Sanal ortamdaki iletişimde; arka alan, E-Posta düzeni, yazı karakteri, boyutu, renkleri ile ilgili görgü kurallarını açıklayınız.
CEVAP:
Arka alan, E-Posta düzeni, yazı karakteri, boyutu, renkleri; Çok renkli, göz yoran, sayfa düzeni, içeriğin önüne geçebileceği için tercih edilmemektedir. Ayrıca, bayağı, ciddiyetsiz, karışık bir görüntü yaratılmasına engel olmak için, olabildiğince sade, basit renk, biçim ve düzenlemeler, tercih edilmektedir. Renkli, hareketli, e-posta düzenleri, makinaları işletim sistemlerini, veri hızını yavaşlatıp, aktarma süresini uzattığından; mesajın geç iletilmesine; hatta hiç aktarılmamasına neden olduğu için de tercih edilmemektedir. Amaç, yazıyla bir mesaj iletmektir; öyleyse, bunu sekteye uğratacak seçimler yapılmamalıdır
#20
SORU:
Görgü kuralları uzmanı, Thomas P. Farley'in hazırladığı görgü kuralları hakkında bilgi veriniz.
CEVAP:
Görgü kuralları uzmanı, Thomas P. Farley teknoloji kullanarak nelerin yapılması gerektiği nelerin yapılmaması gerektiğini, ayrıntılı bir liste dahilinde açıklamaktadır (Dünya Gazetesi, 2012). Farley, oluşturduğu listede; daha çok kişisel iletişim için tasarlanmış, elektronik araç gereç kullanımında anlaşmazlık veya yanlış anlamaya yol açacak durumların en aza indirgenmesi için, kullanıcıların nelere dikkat etmesi gerektiğini, örneklerle açıklamaktadır. Geleneksel iletişim araçlarının kullanımında meydana gelen; aksaklık ve iletişim sorunlarının benzeri, elektronik iletişimde de gerçekleşmektedir.