MALİ ANALİZ Dersi STRATEJİK MALİ ANALİZ VE FİRMA DEĞERİNİN TESPİTİ soru cevapları:

Toplam 35 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Bir stratejik analizde temel faktörler nelerdir?


CEVAP:

İşletme öncelikle genel stratejik değerlendirme olarak rekabet kapasitesini, pazar olanaklarına göre değerlendirmeli ve planlamasını yapmalıdır. Daha sonra ise, işletmenin değerini tespit etmek için stratejik analizde yapılması gereken temel faktörlerin değerlendirmesini yapmalıdır. Bu temel faktörler;

  • Firmaya uygun pazar olanaklarının ve firmanın rekabet yapısını etkileyen içsel ve dışsal faktörlerin incelenmesi,
  • Firma içindeki rekabet yapısı değişikliğinin birimlere olası etkilerinin incelenmesi,
  • Endüstri cazibesinin işletmeye olası etkisinin incelenmesi,
  • Bir gruba bağlı işletmeler arasındaki karlılığın ve amacının incelenmesi,
  • Departmanlar arasındaki amaçlar ile işletmenin genel amacı arasındaki ilişkinin incelenmesi,
  • İşletmeye verilen kaynakların işletme amacının yerine getirilmesinde yeterli olup olmadığımın incelenmesidir.

#2

SORU:

Bir işletmenin karını arttıran faktörler hangileridir?


CEVAP:

Endüstri büyüme oranı kontrol dışı değişken olduğu için işletme, stratejik analizini pazar payına yoğunlaştırarak stratejik pozisyonunu tespit eder. Pazar payı yönlendirmesinde esas olan unsur, işletmenin tecrübe çizgisidir. Yani pazar tecrübesi yüksek olan işletmelerin pazar payının da yüksek olacağı kabul edilir. Pazar payı yüksek olan işletmelerin de daha karlı olacakları kabul edilir. Bunun temelinde yatan düşünce ise yüksek pazar payını elinde tutan işletmenin birikmiş¸ tecrübesinin yüksek olacağı ve yüksek tecrübeye sahip işletmenin üretim maliyetinin de düşük olacağıdır. Dolayısıyla yüksek pazar payı, birikmiş¸ tecrübe ve düşük maliyet işletme kârını arttıran faktörleri oluşturacaktır. Şöyle ki; Yüksek pazara payı, işletmenin tecrübesi ve birim bazında düşük maliyet bir işletmeye yüksek karlılık getirecektir.


#3

SORU:

Pazar payı ile karlılık arasındaki ilişki çerçevesinde yapılan analizlerde hangi hususlara stratejik planlama yapılırken dikkat edilmesi gerekir?


CEVAP:

Yukarıda belirtilen pazar payı ve kârlılık arasındaki ilişki genellikle kuvvetlidir ve işletmenin stratejik analizinde ve planlanmasında dikkate alınması gerekli unsurlar şöyledir.

  • Standart ve seri üretim sonucunda oluşan yüksek pazar payları, maliyeti düşürerek karlılığı artırıcı etki yapmış¸ olmasına karşın, işletmeler maliyetlerini düşürme yerine yüksek kalite yöntemi ile karlılıklarını artırma sansına sahiptirler.
  • Birikmiş¸ tecrübe maliyetin düşmesini sağlayabileceği gibi yeni üretim teknolojileri de maliyetin düşmesini sağlayarak karlılığın artmasına olanak verir.
  • Maliyet esasına göre yapılandırılmış¸ politikalar, işletmenin kârlılık artışını uzun dönem muhafaza etmesine engel olabilir. Pazar ve müşteri tercihindeki değişmeler maliyete duyarsız olursa maliyet esaslı kârlılık stratejisi çalışmaz.
  • Maliyet düşürücü¨ faktörlerin sadece birikimden geçtiği düşünülmemelidir. Ölçek-yoğun üretim teknolojilerindeki değişim maliyet düşürücü¨ ve karlılığı artırıcı unsur olabilir.
  • Birikim eğrisi esasına dayalı maliyet kârlılık ilişkisi beklenmedik bir teknolojik değişim sonucu olumsuz etkilenebilir.

#4

SORU:

Yüksek Pazar payı, düşük maliyet ve karlılık yaklaşımı olan BDG’nin mantıksal temeli nasıldır?


CEVAP:

BDG modelindeki yüksek pazar payı, düşük maliyet ve kârlılık yaklaşımının oluşturduğu matrisin stratejik reçetesinin mantıksal temeli, 

  • Tecrübe sonucunda oluşan mukayeseli pazar payı ile işletmenin kâr payı ve nakit yaratma gücü¨ artar.
  • Pazar payındaki ve büyüme oranındaki artış¸ muhtemel işletme sermaye ihtiyacını artırır. Aynı zamanda, pazardaki daha fazla büyüme olanağı işletmede kapasite artırımını gerektirebilir. Kapasite artırımı da işletmenin daha fazla nakit ihtiyacını gerektirir.
  • Bazı işletmeler kendi ihtiyacı olan nakdi karşılayacak faaliyet içinde bulunurken, bazı işletmeler ise elde ettiği nakitten daha fazlasına ihtiyaç duyabilirler. Bazıları da nakit fazlasına sahip olabilirler.
  • İşletmelerde sürekliliğin temeli, işletmenin ödeme gücüne dayandığından mali sağlıkları için nakit pozisyonunda dengede olmalılardır. Bu nedenle işletmeler stratejik analiz ve planlamalarındaki kısa ve uzun dönem faaliyetlerini nakit dengesi esasına göre şekillendirmelidir.

#5

SORU:

BDG Modeline göre Soru işaretinin anlamı nedir?


CEVAP:

Soru işareti kutu sahasında bir işletme faaliyet gösteriyorsa, pazar payını kurma ve koruma misyonuna göre kendisini yönlendirmelidir. Pazar payının oluşumunu hedef alan bu kutudaki işletme, ürün ve pazar gelişimine ve kapasite artırımına önem vererek kısa dönem kârından vazgeçme eğiliminde olabilir. Fakat pazar payının oluşturulup geliştirilmesi sonucunda işletmenin uzun dönem karlılığında olumlu gelişmeler gözlemlenebilir. Birinci kutudaki işletme, ilgili misyonunu yerine getiremezse daha üst sahalara gitmeden kendisini tasfiye edebilir.


#6

SORU:

BDG Modeline göre yıldız işaretinin anlamı nedir?


CEVAP:

İkinci kutuda faaliyet gösteren istetmelerin büyüme potansiyeli ve pazar payları yüksektir. Bu nedenle, bu firmalar mevcut pazar paylarını korumak isteyecektir. Güçlü¨ bir rekabet pozisyonunda bulundukları için hem nakit akımlarının yaratıcıları hem de kullanıcılarıdırlar. Bu kutudaki işletmeler, yüksek pazar payına sahip olduğundan nakit yaratma sorunu ile karşı karşıya kalmayacaklardır. İşletmeler yüksek pazar payı neticesinde yaratmış¸ olduğu nakit pozisyonunu da pazar liderliği için kullanacaktır.


#7

SORU:

BDG Modeline göre nakit para ineklerinin  anlamı nedir?


CEVAP:

Nakit para inekleri kutusundaki işletmeler, mukayeseli olarak yüksek pazar payına sahip, birikmiş¸ tecrübesi sonucunda üretim maliyetlerini aşağıya çekmiş¸, oldukça kârlı pozisyondaki firmalardır. Elde edilen kâr, nakit içerikli olduğu için işletmenin elinde nakit fazlası bulunmaktadır. Kârlılığı üst seviyede olan ve nakit yaratma gücüne sahip bu pozisyondaki işletmeler nakit akışını maksimize etmekle meşgul olacaklardır. Yaratılan fazla nakit, yatırıma ve büyütmeye aktarılmadığında ise buradaki işletmelerin büyüme oranları mukayeseli olarak azalacaktır. Bu nedenle bu kutudaki işletmeler stratejik analiz açısından ele alındığında, kendilerini kısa dönem nakit ve karlılığa göre yönlendirdiklerini görürüz. İşletmelerin kısa dönem nakit ve kârlılık ilişkisi uzun vadede rekabetsiz olarak devam etmeyeceğinden, işletmeler bu ilişkiyi yeni stratejik yatırımlar lehine bozabilir.


#8

SORU:

BDG Modeline göre köpekler ’in anlamı nedir?


CEVAP:

Son kutu, genel olarak işletmelerin misyon alternatifleri arasında arzulanmaz. Ancak işletme bu kutuda yer alıyorsa, bu kutuda ne kadar yasayacağı işletmenin pazar payını koruma gücüne ve bunu ne kadar süre elinde tutacağına bağlıdır. İşletme bu sahada stratejik olarak pozisyon aramayacağı için, bu saha misyon olarak işletmenin amacı dışındaki bir kutudur.


#9

SORU:

McKinsey yaklaşımı  ile BDG yaklaşımı arasındaki farklar nelerdir?


CEVAP:

Mc Kinsey yaklaşımında, BDG yaklaşımı, büyüme oranını endüstrinin çekiciliğinin göstergesi olarak kabul ederken, McKinsey iki eksen-tek değişken yerine, stratejik analiz ve planlamada gösterge olarak kullanılan endüstri çekiciliğini, pazar payı ve büyüklüğü, pazar büyüme oranı, mevsimlik dalgalanma, giriş¸ kısıtlamaları ve zorlukları, teknolojide eskime ve bunlara benzer faktörlerin ağırlığına göre tespit eder.

BDG yaklaşımı mukayeseli pazar payını işletmenin rekabet pozisyonunun göstergesi olarak kullanırken, McKinsey modeli birincide olduğu gibi işletmenin rekabet gücü¨ ve pozisyonunun göstergesinde pazar payı, dağıtım gücü etkinliği, mühendislik gücü¨ ve bunlara benzer faktörleri kullanır.


#10

SORU:

Bir firmanın yapacağı stratejik analizlerde kullanacağı temel faktörler nelerdir?


CEVAP:

Bir firmanın stratejik analizinde ve değer tespitinde kullanılacak temel faktörler;

  • Satış¸ büyüme oranı
  • Faaliyet kâr marjı
  • Nakit vergi oranı
  • Sabit yatırım gereksinimi
  • Çalışma (işletme) sermayesi gereksinimi
  • Mali planlama
  • Sermaye maliyeti

#11

SORU:

Bir firma Değer Tespit Hedeflerini nasıl saptar?


CEVAP:
  1. Firma, aktifleri mi yoksa özkaynakları mı değerlendirilecektir?
  2. Firma, tasfiye-kapanma nedeniyle mi yoksa süreklilik esasına göre mi değerlendirilecektir?
  3. Değerlendirmede azınlık çıkarları mı yoksa kontrol çıkarları mı ön planda olacaktır?

#12

SORU:

Bir firmayı hangi sebeplerden değerlendirmek gerekir?


CEVAP:

Firmanın değerlendirilmesi farklı sebeplerle yapılabilir. İşletme stratejik mali pozisyonunu ve başarısını görmek için değerlendirme yapacağı gibi, satış¸, birleşme veya halka açılma kararları gibi nedenlerden dolayı da değerlendirilmeye tabi tutulabilir. Bu durumlarda, firmanın değerlendirilmesinde önemli rol oynayan mali tablolar değişik acılardan ele alınabilir.


#13

SORU:

Firma değerlendirmesinde, azınlık hakkı ve kontrol hakkı değerlendirmesi niçin yapılır?


CEVAP:

Azınlık hakkı, değerlendirme sırasında sermaye piyasasında işlem gören senetlere sahip bir grup hissedarların menfaatinin öne çıkarılmasına dayalıdır. Bu değer, sermaye piyasasında işlem görene senetlere sahip bir grubun menfaatlerine bağlı olarak hesaplanan değerdir. Buradaki değerlendirmede azınlığın elinde tuttuğu hisse senetlerinin fiyatı bu değerlendirmenin temelini oluşturur. Hesaplanan değer firmanın toplam değerinden çok farklı olabilir. Bunun nedeni, halka açık işletmelerin piyasada işlem gören senetlerini elinde tutanların çıkarını ön plana alan hisse senedi fiyatına dayalı değerlendirme yöntemi firmanın gerçek toplam değerini ortaya koymamasından kaynaklanabilir. Firmanın toplam değeri ise firma bilançosunun sağ kanadını oluşturan toplam borç ve özkaynakları içerecek şekilde hesaplanan değeri ifade eder. Kontrol esasına dayalı değerlendirilmede esas, azınlık menfaatleri değil firmanın bütününün değerinin tespit edilmesidir.


#14

SORU:

Bir Firmanın özkaynak değerini nasıl hesaplanır?


CEVAP:

Firmanın özkaynak değerini hesaplayabilmek için, firmanın özkaynaklarına ait gelecek nakit akımlarının tespit edilerek bunların özkaynak maliyeti ile bugüne indirgenmesi gerekir. Bu şekilde hesapladığımız gelecekte elde edilecek özkaynak nakit akımlarının şimdiki değeri, özkaynakların pazar değerini verecektir. Bu eşitlik,

Firma Özkaynak Pazar Değeri = Özkayalara ait gelecekte elde edilecek serbest nakit akımlarının şimdiki değeridir.


#15

SORU:

Bir firmanın öz kaynak değerinin bulunmasının tercih edilen yöntemi nedir?


CEVAP:

Firma öz kaynak değerinin, Firma Özkaynak Pazar Değeri = Firma Toplam Değeri – Firma Toplam Borç Değeri yöntemiyle bulunmasının tercih edilmesi, firma borçlarının pazar değeri, genel olarak bilançodaki değere eşit olacağından, eşitliğin bu kısmı bilanço rakamlarından kolayca elde edilebilir.  Firmanın toplam değer tespitinde işletmenin sabit kıymet yatırım mantığı aynı uygulanacağından, firmanın toplam değeri gelecekte elde edeceği serbest nakit akımları ile ağırlıklı ortalama sermaye maliyetinin tespiti esasına dayanmaktadır. Bunların tespiti özkaynaklara ait gelecekte elde edilecek serbest nakit akımları ve özkaynak maliyetinin bulunmasından daha kolaydır.


#16

SORU:

Firma değeri tespit yöntemlerinden defter değeri yöntemi nedir ve hangi sakıncaları vardır?


CEVAP:

Firma değerlemesinde en çok kullanılan yöntemlerden biri olan defter değeri yöntemi, bilançodan sağlanan muhasebe bilgilerine dayanmaktadır. Bu yöntemde, işletmenin bilançosundaki toplam varlık değerinden tüm borçlar (yükümlülükler) düşüldüğünde işletmenin defter değeri tespit edilir.

  • Değer tespiti firmanın muhasebe uygulamasına bağlı bir yöntemdir.  
  • Defter değeri yöntemi firmanın değerinde önemli rol oynayan patent, telif hakkı, alameti farika gibi maddi olmayan duran varlıkları hesaplamaya dahil etmez. Defter değeri ile indirgenmiş¸ nakit akım değeri farklı ise aradaki fark, maddi olmayan duran varlıklar olarak kabul edilebilir.
  • Muhasebe kayıtları, tarihi maliyet esasına göre tutulduğundan varlıkların kayıt sonrası fiyat artışlarını yansıtmaz. Ayrıca, farklı amortisman hesaplama yöntemlerinin kullanıldığı veya farklı stok değerleme yöntemlerinin kullanıldığı durumlarda da varlıkların değerinde değişmeler olmaktadır. Tüm bu durumlar, şirketin piyasa değerinin defter değerlerinden farklılaşmasına neden olabilmektedir.

#17

SORU:

Firma değeri tespit yöntemlerinden Net Pazar Değer Yöntemi nedir?


CEVAP:

Net Pazar değer yöntemi defter değeri yöntemine benzemektedir. Ancak bu yöntemde firmanın değeri, bilançodaki varlık kalemlerinin caripazar değerleri uzmanlarca tespit edildikten sonra şirketin toplam borçları varlıkların toplam pazar değerinden çıkarılarak bulunur. Yöntemin zorluğu aktif kalemlerin pazar değerlerinin tek tek tespit edilmesi gereğidir. Büyük firmaların aktif dökümünün yapılıp tek tek pazarda satılabilir fiyatının bulunması ise çok zordur.


#18

SORU:

Firma değeri tespit yöntemlerinden Fiyat/Kazanç Oranı Yöntemi nedir?


CEVAP:

Fiyat/Kazanç oranı, işletmenin her 1 liralık hisse senedi başına düşen net kârına karşılık, yatırımcıların kaç lira ödemeye razı olduklarını gösterir. Bu yönteme göre hisse senedi fiyatı, şirketin sahip olduğu hisse başına düşen net kârın serbest piyasada gerçekleşmiş¸ olan fiyat/kazanç oranıyla çarpılması sonucu hesaplanır.

Tahmini Hisse Senedi Fiyatı = Tahmini Hisse Başına Kazanç x (Fiyat / Kazanç)


#19

SORU:

Değer tespiti yapılan firmanın hisse senetleri menkul kıymet borsasında işlem görmüyorsa, firma değeri nasıl bulunur?


CEVAP:

Değer tespiti yapılan firmanın hisse senetleri menkul kıymet borsasında işlem görmüyorsa, firmanın fiyat/kazanç çarpanının hesaplanması mümkün değildir. Bu yöntemin altındaki bazı önemli faktörler aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  1. Firmanın değeri hesaplanırken, cari kazancın veya tahminle nen net kârın firmanın gerçek kazanç gücünü¨ temsil ettiği kabul edilir.
  2. Farklı muhasebe uygulamalarının gerçek kazanç kavramını yönlendirdiği kabul edilir.
  3. Farklı muhasebe uygulamaları ve enflasyonist etkiler önemsiz kabul edilir.
  4. Fiyat kazanç oranı Güvenilir bir göstergedir.
  5. Fiyat kazanç çarpanı sabit olarak kabul edilir.

#20

SORU:

Firma değeri tespit yöntemlerinden İndirgenmiş Net Akım Yöntemi nedir?


CEVAP:

Firma değerinin tespitinde en yaygın olarak kullanılan değerleme yöntemlerinden birisi indirgenmiş¸ nakit akım yöntemidir. Bu yönteme göre şirket varlıkları, nakit yaratabildikleri sürece bir değer ifade etmektedir. Bu nedenle firma değeri, gelecek nakit akımlarının tahmini yapılarak tespit edilmeye çalışılır. Yukarıda kısaca ele aldığımız diğer değerlendirme yöntemleri firma değerlemesi için yetersiz kalmaktadır. Ancak bu yöntemler indirgenmiş¸ nakit akım yöntemi ile birlikte kullanılırsa firma değerinin tespitine yardımcı olabilirler. Daha öncede belirtildiği gibi, bir mali varlığın değeri, o mali varlıktan gelecekte beklenen nakit akımlarının belirli bir oranda bugüne indirgenmesiyle bulunan değerdir. Burada belirtilen nakit akımı, firma varlıklarının yaratacakları vergiden sonraki kâr ile amortismanların toplamını ifade etmektedir. Bu yaklaşımdan hareketle, herhangi bir firmanın bugünkü değeri, firmanın geçmiş¸ mali tablolarından yararlanılarak bulunan gelecekte beklenen nakit akımlarının firmanın ağırlıklı ortalama sermaye maliyeti oranında bugüne indirgenmesiyle bulunur.


#21

SORU:

Bir firmayı değerlendirirken hangi dış bilgilere ihtiyaç duyulur?


CEVAP:

Firma değerlendirilmesinde kullanılmak üzere firma dışından elde edilmesi gereken iki önemli bilgi, tahminleme dönemindeki döviz kuru ve enflasyon oranıdır. Enflasyon oranı, satış¸ ve kur tahmininde kullanılacağı için tahminin sağlıklı olması açısından çok önemlidir. Firma değerinin tespitinde kullanılacak firma dışı ikinci değişken ise kur değeridir. Firma bu bilgiyi dışarıdan sağlayabileceği gibi enflasyon veya faiz paritesi teorisi esaslarından faydalanarak da tahmin edebilir.


#22

SORU:

Yurtiçi ve Genelleştirilmiş Fisher Etkisi nedir?


CEVAP:

Finansman sisteminde ülkedeki nominal faiz oranı, reel faiz oranı ile beklenen enflasyon oranına eşittir. Bu eşitliğe “Yurtiçi Fisher Etkisi” adı verilmektedir. Fisher etkisinin dışa açık piyasalarda uygulanan şekline ise “Genelleştirilmiş¸ Fisher Etkisi” denilmektedir. Bu yaklaşımdan hareketle ilgili ülkelerdeki faiz oranları arasındaki farklar, ilgili ülkelerin döviz kurlarında beklenen değişimlere eşit olacaktır. Yani, iki ülkedeki nominal faiz oranlarının farkı, ilgili ülkelerin beklenen enflasyon oranları farkına eşittir.


#23

SORU:

Sermaye maliyeti kavramı nasıldır?


CEVAP:

Firma, yatırım kararlarında iki finansman alternatifi ile karşı karşıya kalmaktadır. Yatırım için gereksinim duyduğu fonları özkaynak ve/veya borçlanma yöntemi ile sağlayabilir. Borç, firmanın kendi mülkiyet hakkını satmadan sağladığı fonlardır. Özkaynak, firmanın sahip olduğu kaynaklardan (yedek akçe, dağıtılmamış¸ kâr) sağlanacağı gibi firmanın mülkiyetini yeni birikim sahiplerine satma (yeni hisse senedi çıkarmak) yoluyla da temin edilebilir.

Hem alacaklılar hem de özkaynak sahipleri için şirkete yatırılan paranın alternatif maliyeti çok önemlidir. Diğer bir değişle, tüm yatırımcılar için gelecekteki nakit akımlarının hangi oranla bugüne indirgeneceği, dolayısıyla da sermayenin maliyeti çok önemlidir. Bu nedenle firma, yatırımlarının finansmanı için başvurduğu alternatif finansman kaynaklarının maliyetini birlikte analiz etmelidir. Firmanın sermaye yapısı içerisinde borca¸ ve özkaynak kalemleri yer aldığı için, firmanın sermaye maliyeti, borç yatırımcıları ile özkaynak yatırımcılarının talep ettiği getirilerin ağırlıklı ortalaması anlamına gelmektedir.


#24

SORU:

İmtiyazlı hisse senedi maliyeti nedir ve nasıl hesaplanır?


CEVAP:

İmtiyazlı hisse senetleri bazı yönlerden adi hisse senetlerine bazı yünlerden ise tahvile benzemektedir. Kredi verenlerin imtiyazlı hisse senedi sahiplerine, imtiyazlı hisse senedi sahiplerinin ise adi hisse senedi sahiplerine göre önceliği bulunmaktadır. İmtiyazlı hisse senedi sahipleri adi hisse senedi sahiplerine göre öncelikli kâr payı (temettü¨) alma hakkına sahiplerdir. Ayrıca, imtiyazlı hisse senetleri için dağıtılan kâr payı sabittir.

İmtiyazlı hisse senetlerinin maliyetini, senet üzerinde saptanan kâr payı (dividant) belirler ve şu şekilde hesaplanır;

kp=D/P

Burada, kp imtiyazlı hisse senedi maliyetini, D sabit kâr payını ve ise P imtiyazlı hisse senedi fiyatını gösterir.


#25

SORU:

Ağırlıklı ortalama sermaye maliyetinin hesaplanması nasıldır?


CEVAP:

Firmanın sermaye maliyeti, borç ve özkaynak yatırımcılarının talep ettiği getirilerin ağırlıklı ortalamasıdır. Bir başka ifade ile, ağırlıklı ortalama sermaye maliyeti (AOSM) firmanın tüm menkul kıymetlerini içeren portföyden beklenen ortalama getiri oranıdır ve aşağıdaki gibi hesaplanır;

AOSM = k=wk( 1-T ) + wks

kd: Borç Maliyeti
T: Kurumlar Vergisi Oranı : Özkaynak Maliyeti

ks: öz kaynak maliyeti

wd: Borç oranı

ws: öz kaynak oranı


#26

SORU:

Bir firmanın nakit giriş ve çıkışının tespiti nasıl yapılır?


CEVAP:

Firma değerlemesinde kullanılacak dışsal değişkenler ve ağırlıklı ortalama sermaye maliyeti tespit edildikten sonra, firmanın nakit giriş¸ ve çıkışlarını etkileyen değişkenler hakkında bilgilerin alınması gerekir. Bu bilgileri satış¸ ve maliyet kalemleri olarak iki gruba ayırırız.

Nakit Girişleri: Firmanın Satış¸ Kalemlerinin Tespit ve Tahmin Edilmesi

Nakit girişlerinin hesaplanmasının başlangıç noktası, satışların tahmini ile başlar. Diğer bir deyişle, satış¸ (talep) tahminleri, firma değer tespitinin başlangıç noktası sayılabilir. Firma ile görüşülerek projeksiyon (tahmin) donemi için ürün bazında satış¸ tahminleri (miktar) yapılır. Satış¸ tahmininde dikkat edilmesi gereken temel noktalar, firma satışlarının endüstride yer alan satışlardan daha hızlı büyüyüp büyümediği ve firmanın bu büyüme için yeterli kaynağının olup olmadığıdır. Satışlardaki reel büyüme hükûmetin ekonomik kalkınma planına ve yöneticilerin en az beş¸ yıllık projeksiyonlarına göre tahmin edilir. Gelecek bir yıllık faaliyet dönemi için hangi mallardan kaç birim (kg., adet, vb.) ve hangi fiyattan satılacağı, değerlemeye tabi projeksiyon dönemi suresince aylar itibariyle tahmin edilmelidir.


#27

SORU:

Mali tahminlerde bulunmak nedir?


CEVAP:

Mali (finansal) planlama, tahminlime yapmak ya da öngörüde bulunmaktır. Bu nedenle olasılık hesaplamalarına dayalı bir niteliğe sahiptir ve gelecekte ortaya çıkacak beklenti ve gelişmeleri şansa ve rastlantılara bırakmadan, önceden öngörü¨ ve değerlemelerde bulunarak gerekli olan önlemleri tam zamanında alabilmek amacıyla ortaya konulmuş¸ bir hesaplama sistemidir.

Mali planlamanın amacı; firma için optimal bir e durumunun sağlanmasıdır. Firmanın yükümlülüklerini yerine getirebilmesi için elinin altında likit varlıklar bulundurması, yani likidite durumunu koruması gerekmektedir. Buna göre, mali planlama, tüm işletme faaliyetlerinin yerine getirilmesiyle ortaya çıkacak olan gelir ve giderlerin önceden belirlenmesi, yani mali tahmin ya da öngörü¨ ile başlar. Mali tahminlerin hazırlanmış¸ olmasıyla mali planlamanın sonucu da açık ve kesin bir biçimde ortaya konmuş¸ olur.


#28

SORU:

Proforma mali tabloların hazırlanması niçin gereklidir ve hangi girdilere göre hazırlanır?


CEVAP:

Proforma mali tabloların hazırlanması, mali gelecekle ilgili varsayım veya tahmin yapmakta en sık kullanılan yöntemdir. Proforma mali tablolar, belli bir tahmin süresi sonunda işletmelerin mali tablolarının nasıl oluşturulması gerektiğini önceden görmemizi sağlayan tahmini tablolardır. Bir firmanın proforma tabloları hazırlanırken, o işletmenin geçmiş¸ dönemlerinin mali tablolarında yansıtılan mali ilişkilerinin projeksiyon dönemi süresince değişmeyeceği varsayımına dayandırılır.

Proforma tabloların hazırlanması için iki önemli girdi gereklidir. Bunlardan birincisi, geçmiş¸ yılların mali tabloları, ikincisi ise projeksiyon döneminin satış¸ tahminidir. Planlama modellerinde, proforma tablolar mali planlama modellerinin çıktılarıdır. Kullanıcılar satış¸ bilgilerini girerler ve model sonucunda mali tabloları elde ederler.


#29

SORU:

Serbest Nakit Analizi yaparken daha çok neleri dikkate almak  getirmek gerekir?


CEVAP:

Firmanın serbest nakit akım değerine ulaşılabilmesi için üç ana kalem olan karşılıklar, net çalışma (işletme) sermayesi değişimi, net yatırımlar kavramlarını incelemek gerekir.


#30

SORU:

Serbest Nakit Analizi yaparken kıdem tazminatı karşılıkları nedir?


CEVAP:

Kıdem tazminatı karşılıkları, amortismanlarda olduğu gibi kıdem tazminat karşılıkları da nakit çıkışı gerektirmeyen gider kalemlerindendir. Bu nedenle kıdem tazminat karşılıkları gibi nakit çıkışı gerektirmeyen kalemler olarak vergi sonrası kâr değerine eklenerek serbest nakit akım bulunur. Kıdem tazminat karşılıkları sadece şirket borsaya açıksa veya açılmak üzereyken hesaplanır.  


#31

SORU:

Serbest Nakit Analizi yaparken yatırım planlaması harcamaları nedir?


CEVAP:

Yatırım planlaması ve yatırım harcamaları, yatırımharcamaları, firma değerlemesinde faaliyet dışı nakit çıkışlarında önemli bir kalemi oluşturmaktadır. Bazen harcamalar yanında şirket için yatırımlar yapılırsa nakit girişi sağlanır. Diğer bir ifade ile firma değerini artırıcı veya azaltıcı bir etki yapabilir. Ancak, diğer koşullar aynı kalmak şartıyla, yatırımlar genellikle değeri düşürmekte ve nakit akımında bir azalmaya neden olmaktadır.


#32

SORU:

Net çalışma sermeyesi değişim tutarı ne demektir?


CEVAP:

Net çalışma sermayesi değişim tutarı, net çalışma sermayesi ihtiyacının sağlıklı bir şekilde tespiti, firmanın operasyon el etkinliğinde önemli bir rol oynamaktadır. Çalışma sermayesi her ne kadar nakit yaratıcı aktif bir değer oluşturmasa da üretim ve satışın yapılabilmesi için zorunludur. Üretim ve satış¸ artışının sağlıklı yapılabilmesi için, firma üretim ve satış¸ miktarına paralel olarak çalışma sermayesine sahip olmalıdır.


#33

SORU:

Bir firmanın toplam değeri nasıl hesaplanır?


CEVAP:

Herhangi bir firmanın toplam değeri, tahmin edilen serbest nakit akımlarının bugünkü değeri ile firma artık değerinin (Terminal Value) bugünkü¨ değerlerinin toplamı yoluyla bulunur ve aşağıdaki gibi hesaplanır;

Firmanın Toplam Değeri = Tahmin Edilen Serbest Net Akımların Bugünkü¨ Değeri + Firma Artık Değerinin Bugünkü¨ Değeri

Firmanın özkaynak değeri ise şu şekilde hesaplanır;

Firmanın Özkaynak değeri= Firmanın Toplam değeri- Firmanın Toplam Borçlarının Pazar Değeri


#34

SORU:

Artık değer nedir ve nasıl hesaplanır?


CEVAP:

Ağırlıklı ortalama sermaye maliyeti oranından sonra, firmanın tahmin edilen nakit akımlarının bugünkü¨ değerine eklenecek firmanın artık değerinin tespit edilmesi ve bu değerin de aynı ıskonto oranıyla bugünkü¨ değerinin tespit edilmesi gerekir. Firma değerlemesin için kullanılan tahmin suresinin ilerisindeki değere artık değer denilmektedir. Artık değer genellikle şirketin toplam değeri içerisinde önemli bir yer tutmaktadır. Artık değeri hesaplamak için iki değişik yöntemden faydalanılabilir. Birincisi, son dönem serbest nakit akımının sürekli olacağı varsayılarak “Sıfır Büyüme Oranı (perpetuity) Yöntemi” kullanılabilir. Büyüme oranını sıfır olarak kabul eden bu yöntem aşağıdaki gibi formüle edilir;

Artık Değer =  t+1 dönemindeki Serbest Nakit Akımı (SNA t+1) / Ağırlıklı Ortalama Sermaye Maliyeti

SNAt+1= Projeksiyon dönemi sonrasındaki iki yılda beklenen serbest nakit akımıdır.


#35

SORU:

Gordon’un Sabit Büyüme Modeli nasıl hesaplanır?


CEVAP:

Artık değeri hesaplamak için kullanılan diğer yöntem ise Gordon’un SabitBüyüme Modelidir. Bu modelde yer alan “g” büyüme oranı olarak ifade edilmektedir. Bu yönteme firmalar tarafından en yaygın olarak kullanılan yöntemdir.

Artık Değer = t+1 dönemindeki Serbest Nakit Akımı (SNA t+1) / (Ağırlıklı Ortalama Sermaye Maliyeti (AOSM)-g)

Sıfır büyüme oranı yöntemi ile Gordon yöntemi arasındaki tek fark büyüme oranı, “g”’dir. Gordon Sabit Büyüme Model’indeki “g” firmanın beklenen sabit büyüme oranını gösterir. Bu oran, uzun donemde ekonomide beklenen büyüme hızına eşittir.