MEDYA SOSYOLOJİSİ Dersi BİYOLOJİK, KİŞİSEL VE KİŞİLER ARASI YAPILAR soru cevapları:

Toplam 85 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU: Vücuttaki iletişim nasıl gerçekleştirilir?


CEVAP: Vücuttaki iletişim, sinir sistemi ve endokrin/salgı sistemi ile gerçekleştirilir. Sinir sisteminde enformasyon (uyaran) kimyasal-ileticiler ile ve endokrin sisteminde ise hormon salgılarıyla (nöron denen sinir hücreleri içinde ve arasında) taşınır.

#2

SORU: İnsanın ve iletişiminin varoluşunu belirleyen nedir?


CEVAP: İnsan vücudundaki iletişimsel eylemi oluşturan biyolojik doğal yapıdır. Yani, insanın fiziksel olarak varoluşudur. İletişimin olması için, önce canlı varlığın (insanın) olması gerekir.

#3

SORU: Salgı sistemi nasıl iletişimde bulunur?


CEVAP: Vücudun ilgili parçalarıyla salgı bezlerinden kana hormonlar salarak iletişimde bulunur.

#4

SORU: İnsan vücudunun kendi içindeki doğal iletişimini sürdürebilmesi neye bağlıdır?


CEVAP: Sinir ve salgı sisteminin gereği gibi çalışmasına bağlıdır. Bu gereği gibi çalışma için biyolojik sistemin içsel çevresi yeterli değildir. İnsanın fiziksel olarak kendini sürdürebilmesi uygun dışsal ortamın ve koşulların olmasına bağlıdır.

#5

SORU: İnsanın içsel sistemi kaç bütünleşik yapıdan oluşur?


CEVAP: İnsanın içsel sistemi iki bütünleşik yapıdan oluşur. • Biyolojik yapı ve bu yapıdaki biyolojik iletişim. • Düşünsel yapı ve bu yapıdaki kendisiyle iletişim.

#6

SORU: Bireyin içsel sistemini neler oluşturur?


CEVAP: Bireyin, biyolojik yapıya bağlı olarak var olan içsel sistemini, temel olarak düşünceleri, inançları, tutumları, duyguları ve psikolojik durumu oluşturur.

#7

SORU: Bireyin kendisiyle iletişiminde neler vardır?


CEVAP: Bireyin kendisiyle iletişiminde, insanın gereksinimler hissetmesi, bu gereksinimler üzerinde düşünmesi, gereksinimleri ve giderme faaliyetleri üzerinde akıl yürütmesi, enformasyon süreçten geçirmesi, hafızasına kaydetmesi, hafızasındakileri kullanarak kararlar vermesi, yaptığı faaliyetler ve deneyimleri üzerine düşüncesini yansıtarak kendini, dışını, olanları, yapılanları ve yaptıklarını ve yapmadıklarını, yapamadıklarını kendisi için anlamlandırması, tüm bunlara dayanarak yaşamını ve ilişkilerini düzenlemeyle ilgili olarak iç dünyasının inşası ve onu sürdürmesi vardır.

#8

SORU: İnsanın birey olarak biçimlenmesi nasıl olur?


CEVAP: Toplum içindeki yaşam koşulları ve bu koşulların getirdiği kültürler, ideolojiler, dünya görüşleri ve psikolojilerden geçerek oluşur.

#9

SORU: Kişinin kendisiyle iletişimi hangi bağlamlara bağlıdır?


CEVAP: Her iletişim gibi kendi kendine iletişimin de tarihsel, toplumsal ve psikolojik bağlamları vardır.

#10

SORU: Kişisel kimliğimizi nasıl kurarız?


CEVAP: Kişisel kimliğimizi diğerleriyle iletişimden geçerek kurarız Biz önce diğer insanların gözüyle görürüz; dolayısıyla diğer insanların düşündükleri ve söyledikleri bizim kendimizi algılamamızda temeli oluştururlar.

#11

SORU: Ben kimliği biz kimliğine nasıl dönüşür?


CEVAP: Ben kimliği bireyin ait olduğu aile, akraba, okul, sınıf, spor takımı, dinî grup, yaşadığı kent, yaşadığı ülke gibi birimler içinde biz kimliğine dönüşür. Dolayısıyla, kişi birçok kimliklere sahiptir. Biz kimliği kişinin aitlik duygusunu oluşturur.

#12

SORU: Kişinin kendisiyle iletişime başlaması için ne gerekir?


CEVAP: Kişinin kendi kendisiyle iletişime başlaması için insanın bir şekilde gereksinim hissetmesi veya gereksinim hissettirmesi gerekir.

#13

SORU: İnsan kendini ve dışını tanımaya başladığında yaptığı faaliyet nedir?


CEVAP: İnsan kendini ve dışını tanımaya başladığında, ilk ve en yoğun yaptığı faaliyet kişiler arası olandır. Çeşitli örgütlü yer ve zamanda kişiler arasındaki faaliyetlerin gerçekleşmesini sağlayan iletişim, kişiler arası iletişimdir.

#14

SORU: Kişiler arası iletişimin birincil koşulu nedir?


CEVAP: Kişiler arası iletişimin doğal olan birincil koşulu bireyin kendisiyle iletişimini gerçekleştirebilmesidir.

#15

SORU: Kişiler arası iletişimin ilk çevresi nedir?


CEVAP: Kişiler arası iletişimin ilk çevresi evdir ve öncelikle anne, baba ve çocuklar arasındaki ilişkiyle başlar.

#16

SORU: Yüz yüze teknolojiyle aracılanmamış iletişimde iletişimin gerçekleşmesi için kullanılan araçlar nelerdir?


CEVAP: Yüz yüze teknolojiyle aracılanmamış iletişimde iletişimin gerçekleşmesi için kullanılan araçlar doğal araçlardır. Bu araçlar insanın kendi vücudu ve sözlü ifade için gerekli olan biyolojik ses üretme ve duyma organlarıdır. El, kişiler arası iletişimde kullanım bağlamının özelliğine göre, el sıkışmada dostluk iletişiminin ve yumruk atmada düşmanlık iletişiminin aracı olur.

#17

SORU: Cep telefonuyla aracılanmış iletişimde neler kullanılır?


CEVAP: Hem teknolojik araç (cep telefonu), hem doğal araç (ses) hem de yapay semboller (yazı ve resim) kullanılır.

#18

SORU: Kişiler arası iletişim araçlarının sosyal kullanımı amaçlarına göre gruplandığında hangi gruplar ortaya çıkar?


CEVAP: • Enformasyon amaçlı kullanım • İlişkisel amaçlı kullanım • İfadesel amaçlı kullanım.

#19

SORU: En yaygın kişiler arası iletişim nedir?


CEVAP: Araştırmaların bulgularına göre, cep telefonu gibi teknolojiyle aracılanmış iletişim giderek yaygınlaşmış olsa da yüz yüze iletişim hâlâ en yaygın kişiler arası iletişim biçimi olarak devam etmektedir. Aslında, her tür araç kişinin kendi kendisiyle ve kişiler arası iletişimde, birbirinin tamamlayıcısı olarak veya uzantısı olarak rol oynamaktadır. Fakat günümüzde, sadece yüz yüze iletişim gerçek anlamıyla birlikte olmayı sağlayandır, çünkü zaman ve mekânda aynı anda birliktelik getirmektedir.

#20

SORU: Kişiler arası iletişimi üretim neyi anlatır?


CEVAP: Kişiler arası iletişimi üretim, iletişimin yapılışını anlatır. Örneğin yüz yüze sözlü iletişimde üretim, yüz yüze konuşmadan geçerek yapılır. Bu yüz yüze konuşmanın nasıl yapıldığı ise iletişimin üretim biçimidir. Üretim tarzı belli yer ve zamanda kişiler arasında ilişkinin kuruluş ve yürütülüş biçimini anlatır.

#21

SORU: Monolog en az kaç şekilde olabilir?


CEVAP: Monolog en az üç şekilde olabilir. • Kişi bir şeyi kendi başına yüksek sesle okuyor olabilir. • Kişi bir şeyi bir veya birden fazla kişiye, dinleyiciye veya izleyiciye okuyor olabilir. • Üçüncüsünde söyleyen kişi iletişimin doğasını belirleyendir. Söylenilen kişiler bu belirlenmiş doğaya uygun bir şekilde karşılık verirler. Komutan ile asker arasındaki iletişim gibi.

#22

SORU: Diyalog nedir? Nasıl olur?


CEVAP: Diyalog; karşılıklı konuşma, ilişki kurma ve yürütme biçimidir. Örneğin iki yakın arkadaşın bir restoranda yaptıkları sohbetteki iletişim diyalogdur. Diyalogda konuşmayı, bir tarafın egemenliğini uygulamasına dönüştürecek seviyede güç dengesizliği yoktur, varsa o ikili konuşma diyalog olmaz.

#23

SORU: Bir ilişkiyi veya iletişimi diyalog yapan öğe nedir?


CEVAP: Bir ilişkiyi veya iletişimi diyalog yapan öğe, karşılıklı konuşma değildir; iletişimin doğasıdır. Bir köle ile efendisi arasında diyalog olamaz. İki düşman güç, ateşkes anlaşması yapıp masaya oturup konuştuklarında, güçleri dengede olsun veya olmasın, bu konuşma asla diyalog olamaz, çünkü diyalog, dostluğun, barışın, dost olmak için çaba gösteren insanların iletişim tarzıdır.

#24

SORU: Kişiler arası iletişimin en temel ürünü nedir?


CEVAP: Kişiler arası iletişimin en temel ürünü kişinin kendisi ve ilişkilerinin doğasıdır. Kendisini üreterek, örneğin kişi kimliğiyle, benliğiyle, düşünceleriyle, duygularıyla ve inançlarıyla belli bir karakterdeki ürün olur.

#25

SORU: Kişiler arası iletişimle üretilen ürünlere neler örnek verilebilir?


CEVAP: Arkadaşlık, kardeşlik, egemenlik, boyunsunu, başkaldırı, dostluk ve düşmanlık gibi duygular ve düşünceler.

#26

SORU: Kişiler arası ilişkilerle insanlar neler yapar?


CEVAP: Kişiler arası iletişimle insanlar çeşitli ilişkiler kurar, yürütür, geliştirir ve bitirir; sorun çözer, görevler yerine getirir, kendi gereksinimlerini ve toplumda diğer insanların gereksinimlerini karşılar. Kişiler arası iletişim insanın kendini ve toplumsal olanı kurması ve yürütmesi için zorunlu bir koşuldur. Kişiler arası iletişim ilişkileriyle örgütlü mekân ve yerlerde dostluk, arkadaşlık, sevgi, düşmanlık, aile, okul, firma, sendika, katliam örgütleri ve egemenlik ilişkileri kurulur, başlatılır, sürdürülür, geliştirilir; bu sırada çatışmalar ortaya çıkar ve çözümlenir; ilişkiye son verilir ve gerektiğinde yeniden başlatılır.

#27

SORU: İlişki başlatma nasıl olabilir?


CEVAP: İlişki başlatma, arkadaşlık kurmada olduğu gibi insanın kendi elinde olabilir. Aile, iş ve kimlik kontrolü için yol kesen polis, ilişkilerinde olduğu gibi, kişinin kararı ve seçimi ötesinde kaçınılmaz zorunluluklar nedeniyle olabilir.

#28

SORU: İlişkiyi onaylamama iletişiminde, iletişim stratejileri neler olabilir?


CEVAP: Diğer kişiye bunu açıkça bildirme, görmezlikten gelme, dinliyormuş gibi yaparak sahte dinleme, aynı fikirde olmadığını belirtme, sözle hakaret etme, şikayet etme, üstü kapalı yanıt verme, sözünü kesme, ilişkisiz cevap verme, yüzeysel cevap verme, kişisel olmayan cevap, muğlak cevap, tutarsız cevap vermek.

#29

SORU: Kendini açma nasıl başlar?


CEVAP: Kendini açma, ilişki kurma gereksinimi ve kararı ile başlar. Kendini açmada kişi kendi hakkında bilgi verir ve karşısındakinin de kendini açmasını bekler. Kendini açmada doğal olarak yakınlık, beklentiler ve belli duygusal bağ arayışı vardır.

#30

SORU: Kendini açma neyi beraberinde getirir ve bunun riskleri nelerdir?


CEVAP: Kendini açma kişisel ve özel bilgileri açıklamayı beraberinde getirir bu nedenle risklidir çünkü kendini isteyerek açan diğeri karşısında incinebilir duruma düşebilir.

#31

SORU: Yakınlaşma sürecinde ilişkiler nasıl gelişir?


CEVAP: Yakınlaşma, sürecinde insanlar arasındaki ilişkiler bazen daha da gelişir ve taraflar birbirinin günlük hayatına karışmaya, sorunlarıyla, üzüntü ve sevinçleriyle ilgilenmeye ve bu bağlamda paylaşmaya veya paylaşma çabasına girerler. Böylece ilişkisel yakınlıklar kurulur ve gelişir. Kurulan yakınlıkla kişinin hayatına girme sağlandıktan sonra, diğer kişi o derinliğe tekrar tekrar girebilir çünkü o yakınlığa izin veren bir ilişki bağlamı kurulmuştur.

#32

SORU: Belirsizlik azaltmanın amacı nedir?


CEVAP: İlişkinin başlangıcında diğerini tanıma amaçlıdır. Birbirini tanımayan iki kişi karşılaştığında en önde gelen ilgi belirsizlik azaltma ve böylece ilişkide hem kendi hem de diğerinin davranışını açıklama, düzenleme ve tahmini artırmadır. Bunun için de kişiler birbirlerinden enformasyon elde etmeye çalışırlar.

#33

SORU: İlişki tutma ve yakınlaşmada belirsizlik azaltma neden yapılır?


CEVAP: İlişki tutma ve yakınlaşmada belirsizlik azaltma, ilişkinin günlük sürekliliğini sağlamak ve olası sorunları önlemek için yapılır. Elbette her belirsizliğin ortadan kalkmasıyla ortak bir anlayışa varma, ortak bir şekilde amaçları gerçekleştirme, paylaşma, ilişkiyi destekleme ortaya çıkmaz. Çatışmalar, anlaşmazlıklar ve uyuşmazlıklar da ortaya çıkabilir.

#34

SORU: Berger ve Calabrese’ye göre ilk etkileşim kaç faaliyetten oluşur? Bunlar nelerdir?


CEVAP: İlk etkileşim yedi faaliyetten oluşur. • Belirsizlikte kişiler arası ilişkiler • İletişimin seviyesi • Sözsüz yakın anlatma • Bilgi araştırmaları • İletişimin hoşnutluğundaki samimiyet düzeyi • Karşılıklı durum • Benzerlik ve sevme.

#35

SORU: Çatışma koşulunda insanların kullandıkları savunma mekanizmalarının başında neler gelir?


CEVAP: Çatışma koşulunda insanlar çeşitli savunma mekanizmaları kullanır. Bunların başında sözsel saldırı, alay, küçümseme, aşağılama, rasyonelleştirme, bedelini ödetme, gerileme, fiziksel kaçınma, bastırma, ilgisizlik, dinlememe ve yerinden etme gelir.

#36

SORU: Çatışma konusunda sorun nedir?


CEVAP: Çatışma konusunda sorun, birbirini anlamama veya yanlış anlama değildir; tam aksine, çatışma çok iyi anlama nedeniyle doğar. Çatışma amaç, çıkar, istek, arzu, beklenti, duygu ve inanç uyuşmazlığı temeline dayanır.

#37

SORU: Çatışmanın çözümü nasıl olur?


CEVAP: Çatışmanın çözümü tatlı dille, dili etkili kullanmayla, diğerinin anlayacağı cümleler kullanmayla olmaz, çünkü dil ile çözebilmek için sorunun temelinde dili iyi kullanmama veya yanlış anlama olması gerekir. Çoğu kez temelde çeşitli çıkar ve güç ilişkisi yattığı için, çözüm maddi ve maddi olmayan çıkar ve güç ilişkisiyle gelen uyuşmazlığın nedenlerini ortadan kaldırmayla olabilir.

#38

SORU: Dinlememe nedenleri nasıl olabilir? Dinlememe nedenlerine örnek veriniz?


CEVAP: Dinlememe nedenleri kasıtlı veya kasıtsız olabilir. Bazı nedenler: Konuya veya kişiye ilgi duymama, kişiye baskı uygulama istemi, herhangi bir nedenle dinleme çabasına layık görmeme, kişi ve konu hakkında yanlış faraziyeler, ilgi kaybı ve başka şeyler düşünme.

#39

SORU: Kişiler arası iletişimde uyuşmazlık ve çatışma nedenlerinin temelinde neler yatar?


CEVAP: Kişiler arası iletişimde uyuşmazlık ve çatışma nedenleri ve çözüm stratejilerinin, en bireysel göründüğü durumda bile, temelinde toplumsal gelenekler, kültür ve ekonomik sorunlar ile ilgili bireyde biçimlenmiş beklenti ve amaçlar yatar. Yani, sorunu sadece bireyin toplumdan soyutlanarak ele alınan kişiliğinde ve psikolojisinde aramak doğru değildir.

#40

SORU: Çatışma çözümü yaklaşımlarının temel varsayımı nedir?


CEVAP: Çatışma çözümü yaklaşımlarının temel varsayımı, bireyin kendi psikolojisinde ve ilişkisinde denge arayışında olduğu ve bu dengeyi kurduğudur ki bu tümüyle geçerli bir açıklama değildir, çünkü dünyada psikolojik dengede olan bir genç veya yetişkin olma olasılığı sıfıra yakındır.

#41

SORU: G. Simmel’in çatışmanın işlevselliğine dayanan kuramı nasıldır?


CEVAP: Bu Marksist olmayan çatışma yaklaşımına göre, bireyler kendi çıkarları ardından giderler ve birçok durumda çıkar çatışmaları ortaya çıkar. Birey kendisinin kurduğu bir öznel dünyada yaşar. Bireyin öznel deneyimini kontrol eden ipleri başkaları çeker. Kontrolü sağlamak, yürütmek ve değiştirmek için sık sık çatışmalar olur.

#42

SORU: Kişiler arası ilişkilerde kırılmanın, öfkenin, güvensizliğin, hayal kırıklığının, çatışmanın ve çözümlerin doğası neye bağlıdır?


CEVAP: Kişiler arası ilişkilerde kırılmanın, öfkenin, güvensizliğin, hayal kırıklığının, çatışmanın ve çözümlerin doğası örgütlü yer ve mekânlardaki mülkiyet ve güç ilişkilerine bağlıdır.

#43

SORU: Sosyal ilişkide sözlü iletişim nedir?


CEVAP: Sözlü iletişim, yazılı sembollerin veya sözün söylenmesiyle kurulan ilişkinin var oluş zorunluluğudur. Kişiler arası ilişkide sözlü iletişim ses ve kulağa dayanan iletişimdir.

#44

SORU: İlişkinin gerçekleştirilmesinde söze düşen görevler nelerdir?


CEVAP: Söz, ilişkinin kurulması ve yürütülmesi için bir araçtır. Sözle (emir vererek veya alarak, isteyerek, rica ederek, sertçe veya yumuşak bir şekilde ifade ederek, bağırarak) ilişki gerçekleştirilmesi için gerekli bildirim yapılır. Böylece söz denen araç, basit bir kelime veya kelimeler dizisinden öte, ilişkinin ve iletişimin doğasının bütünleşik bir parçası olur.

#45

SORU: En yoğun sözlü iletişim biçimi nedir?


CEVAP: En yoğun sözlü iletişim biçimi aynı yer ve zamanda yapılan ve teknolojiyle aracılanmamış yüz yüze olan iletişimdir. Bu iletişimde yerde aynılık (uzaysal mesafe) ancak birbirlerini duyabilecek uzaklığa kadar gidebilir. Cep telefonu, zamanda aynı fakat yerde ayrı olan teknolojiyle aracılanmış en popüler sözlü iletişim aracıdır.

#46

SORU: Sözlü iletişimle neler yapılır?


CEVAP: Sözlü iletişimle, farklı örgütlü zaman ve mekânlarda gereksinimler karşılanır ve amaçlar gerçekleştirilir. Sözle ilişki düzenlemesi (ilişki kurma, geliştirme, şekillendirme, durdurma ve ilişkinin içeriğini doldurma ve değiştirme) yapılır.

#47

SORU: Sözsüz iletişim nedir? Örnek veriniz.


CEVAP: Sözsüz iletişim, konuşulan sözü içermeyen ifade, enformasyon verme veya davranışı olarak tanımlanabilir. Örnek olarak jestler, yüz ifadeleri, giyiniş, duruş ve ses tonu ile anlatım veya bunlardan anlam çıkarmadır. Dolayısıyla, sözsüz iletişim, bir ilişkinin söz kullanmadan başlatılması, kurulması ve yürütülmesidir.

#48

SORU: İnsanlar sözsüz iletişim kurup, yürütebilirler mi?


CEVAP: İnsanlar sevişme ve savaşma gibi birkaç faaliyet dışında hiçbir ilişkiyi sözsüz olarak bir veya iki saniyenin ötesinde kuramaz veya yürütemezler. Günlük yaşamda insanlar arası ilişkilerin hemen hepsi sözle yürütülür.

#49

SORU: Birden fazla anlamı olabilecek bir sözün ne anlama geldiğini belirleyen nedir?


CEVAP: Birden fazla anlamı olabilecek bir sözün veya hareketin/davranışın ne anlama geldiğini belirleyen, o sözün ve davranışın ifade edildiği ilişkisel bağlamdır.

#50

SORU: Sözsüz eylemleri birbirinden nasıl ayırt edebiliriz?


CEVAP: Sözsüz eylemleri, faaliyetleri, hareketleri, ortak kodları olan veya olmayan olarak ayırt edebiliriz.

#51

SORU: Ortak kodları olan eylemler nasıl nitelenebilir ve neler olabilir?


CEVAP: Sözsüz iletişim olarak nitelenir. Örneğin, evet ve hayır, tasvip etme veya etmeme anlamlarına gelen baş sallama; belli bağlamda üzüntüyü veya sevinci ifade eden ağlama; tiksintiyi anlatan yüz buruşturma; sıkıntıyı veya uykuyu anlatan esneme, saygı duruşu için başını öne eğme böyledir. Bunlar kodu paylaşan herkes tarafından aynı anlama geldiği için bir dile sahiptir. Ortak kodlar işaret dili ile belirlenmiş olabilir; dolayısıyla, bu dili öğrenirsek, işaretlerle konuşabiliriz. Kodlar öğrenilir.

#52

SORU: Ortak kodları olmayan eylemler nasıl nitelenebilir ve neler olabilir?


CEVAP: Sözsüz iletişim olarak nitelenmezler çünkü onlara toplumda ortak kodlar atanmamıştır. Örneğin kollarını kavuşturma, elini cebine sokma ve konuşurken el hareketi yapma gibi faaliyetlerin toplumca atanmış somut ortak anlamları yoktur.

#53

SORU: Sözsüz iletişim türleri nelerdir?


CEVAP: Sözsüz iletişim türleri oldukça fazladır. Bunları şu şekilde gruplandırabiliriz. • Mekan ve mekanda mesafe tutma (proxemics) • Dokunma: haptics • Jestler: kinesics • Bakışlar: occulecsics • Zaman: chronemics • Ses dili: paralanguage • Maddeler: artifacts • Fiziksel görünüm.

#54

SORU: Sözsüz iletişimin işlevleri nelerdir?


CEVAP: • Kimlik tanımlama • Duygusal işlev • Güç ve statü iletişimi ve işlevi • Regülatör/düzenleme işlevi • Resmetme işlevi • Pekiştirme işlevi • Yadsıma işlevi • Sözü tamamlama işlevi • Vurgulama ve farklılaştırma işlevi • Dikkat çekmek işlevi • Sözün yerini alma.

#55

SORU: Kişiler arasındaki fiziksel mesafeyi neler belirler?


CEVAP: • Mekanın örgütlü doğası • Kişiler arasındaki duygusal yakınlık • Kültürel gelenekler.

#56

SORU: Jest türleri neler olabilir?


CEVAP: • Amblemler • Tasvir ediciler • Göstergeler • Düzenleyiciler • Uyarlayıcılar.

#57

SORU: İletişimde bakışların taşıdığı anlamlar nelere göre değişiklik gösterir?


CEVAP: İletişimde bakışlar (gözle konuşma) iletişimdeki amaca, diğer kişiyle olan ilişkinin doğasına, duygulara, beklentilere, güç ilişkisine, iletişimin yer ve doğasına ve özel bağlamına göre farklı anlamlar taşır.

#58

SORU: İletişimde insanlar zaman ve statü kullanımını nasıl ifade eder?


CEVAP: İletişimde insanlar zaman ve statü kullanımını kültür ve teknolojiye bağımlı şekilde sözsüz olarak ifade ederler.

#59

SORU: Günümüz insanı nasıl birşeyleşir?


CEVAP: Günümüzün insanı maddeleri satın alarak, kullanarak, maddelerle ilgili değerleri benimseyerek ve bu yollarla kimlik kazanarak ve kimlik satarak birşeyleşir.

#60

SORU: İletişimde sözü kullanırken, ilişkinin doğasının belirlenmesine ve yürütülmesine neler katkıda bulunur?


CEVAP: İletişimde sözü kullanırken ses tonumuz, sesimizin yüksekliği, konuşmamızın yavaşlığı veya hızlılığı, vurgulamalar, sözsel olmayan sesler ve telaffuz ilişkinin doğasının belirlenmesi ve yürütülmesinde katkıda bulunurlar.

#61

SORU:

İletişimin olması için, önce olması gereken nedir?


CEVAP:

İletişimin olması için, önce canlı varlığın (insanın) olması gerekir.  Biyolojik sistemde, bu canlı varlığın varoluşunu sürdürmesini sağlayan iletişim sistemi vardır. Biyolojik iletişimin aksaması, varoluşu sürdürmek için zorunlu bir öğenin aksaması demektir; biyolojik iletişimin çalışmaması ise insan varoluşu için gerekli faaliyetleri yapamadığı için ölür. 


#62

SORU:

Sinir sistemi vücuttaki içsel ve dışsal çevreyi nasıl kontrol eder?


CEVAP:

Sinir sistemi vücuttaki içsel ve dışsal çevreyi sürekli kontrol eder; tüm diğer sistemler ve alt-sistemlerle sürekli iki-yönlü iletişimdedir: Merkezî sinir sistemi (beyin ve omurilik) duyusal data analizi yapar, sinir uyaranları üretir ve dağıtır (yani, data/enformasyon süreçten geçirir ve bilgi yayar). Yan/periferal sinir sistemi sinir uyaranlarını vücut içinde ilgili yerlere taşırlar. Bu yan sistemin parçaları olan (a) otonom (irade-dışı, iradeden bağımsız) sinir sistemi vücuttaki hayati organların düzenlenmesini ve koordinasyonunu sağlar; beyne sistemin durumu hakkında bilgi verir; (b) somatik (bedensel) sinir sistemi ise duyusal ve motor fonksiyonları ile ilgilidir ve deri ve iskelet kaslarının çalışmasının yürütülmesi ve düzenlenmesi işlevlerini görür.


#63

SORU:

Vücudumuzdaki kontrol merkezi hangi organımızdır?


CEVAP:

Beyin, vücudumuzda hücrelere kadar inen iletişimin kontrol merkezidir. Beyinle diğer organlar ve hücre içi ve hücreler arasındaki iletişim, kimyasal veya hormonsal yollarla uyaranlar iletme ve alma gibi basit bir süreç değildir. Amaca yönelik ilişkisel içerikler taşır. Dolayısıyla, iletişimi anlamak için, mekaniksel alışveriş ötesine geçip, içeriğin ve içerikle sağlanmak istenen amaçların ve sonuçların doğasını anlamak gerekir. İletişimsel içerik sadece mesajın kendisini inceleyerek anlaşılamaz: İçeriğin doğası, emisyonu, emisyonun ne zaman ve nasıl olacağı, uygun yanıtın ne olması gerektiğini belirleyen hücrenin ve hücreler arası bağın doğasını bilmeyi gerektirir: Biyolojik iletişimi anlama, iletişimsel eylemin olduğu, bu eylemi yapan, bu eylemin içeriğini belirleyen yapıyı en ayrıntılı biçimde anlamayı gerektirir.


#64

SORU:

İnsanın içsel sistemi hangi yapılardan oluşur?


CEVAP:

İnsanın içsel sistemi iki bütünleşik yapıdan oluşur: (1) Yukarıda açıkladığımız biyolojik yapı ve bu yapıdaki biyolojik iletişim. (2) Düşünsel yapı ve bu yapıdaki kendisiyle iletişim: Toplumsal bir varlık olan insanın kendi kendisiyle olan düşünme ve kendisiyle konuşma gibi yaptığı iletişimlerden oluşur.
Biyolojik yapı (insan vücudu), düşünsel yapı ve bu yapıdaki iletişimin zorunlu ön koşuludur: İnsan olmadan düşünme ve düşünce olamaz. Bireyin, biyolojik yapıya bağlı olarak var olan “içsel sistemini,” temel olarak düşünceleri, inançları, tutumları, duyguları ve psikolojik durumu oluşturur. Bunların hepsi de bireyin kendi ve dışı hakkındadır ve hepsi de bireyin dışı ile (ve dışın onunla) ilişkileriyle oluşmuştur.


#65

SORU:

Kişinin kendisi ile olan iletişimi nasıldır?


CEVAP:

Kişinin kendisi ile olan iletişimi yaşamının her anında sürekli olarak vardır. Kişi kendisi ile iletişiminde düşünür ve kurgular. Kendisiyle ve başkalarıyla konuşur, tartışır, küser, barışır. Hayaller kurar, düşünür, sevinir, üzülür, güler ve ağlar. Kararlar alır ve kararlar değiştirir. Kendi kendine şarkı söyler. Dua ve beddua eder.
Sesli veya sessizce kitap ve gazete okur. Problemler çözer, planlar yapar ve yıkar. Kendi ve ilişkide bulunduğu dış dünya ve insanlar hakkında düşünür. Kendiyle ve dışıyla olan ilişkilerini düzenler ve yürütür.


#66

SORU:

Kişinin kendisi ile olan  iletişimin diğer özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Bu tür iletişimin diğer özellikleri:

a. Kendi kendine iletişim süreklidir.
b. Yalnızken, evde otururken veya yolda yürürken, işte çalışırken veya yatakta yatarken insan kendi kendisiyle iletişimdedir.
c. Kendiyle iletişim için kişinin kendi başına olması gerekmez. Bir diğer insanla konuşurken, birileriyle televizyon seyrederken ve herhangi bir şey yaparken sürekli olarak kendiyle iletişim hâlindedir. Kişi kendi dışıyla ilişkide bulunurken bile zorunlu olarak kendiyle iletişimdedir. Aksi taktirde ilişki kuramaz ve yürütemez.
d. Kişi kendisiyle iletişimi bir araç kullanırken de yapar. Örneğin bilgisayar kullanırken veya e-posta yazarken.
e. Kendiyle iletişimin örgütlü bir mekânı ve zamanı vardır. Diğer bir deyimle, kendiyle iletişim örgütlü zamandan ve mekândan bağımsız değildir. Kişinin yattığı yatak bile birden fazla örgütlü ilişkiler ağının ifadesidir.
f. Kişi kendisiyle iletişiminde birçok bağlamlara bağımlıdır: Her iletişim gibi, kendi kendine iletişimin de tarihsel, toplumsal ve psikolojik bağlamları vardır. İnsan, örneğin yaptığı bir eylem hakkında düşünürken, insanın aklına gelen ve aklından geçenler sadece o anla ve o eylemle biçimlenmez. Kişi kendi başına düşünürken bile, fiziksel yalnızlığı ötesinde asla yalnız değildir. 


#67

SORU:

Sosyal benlik nasıl var olur?


CEVAP:

Sosyal benlik “kafamızın içinde” veya “vücudumuzun içinde” var olma yerine, ilişkiler içinde, toplumdaki benler ve diğerleri arasındaki ilişkilerde vardır. Yani, kafamızın içindeki “ben” toplum içinde toplumdan geçerek var olan bir bendir.


#68

SORU:

 Kendini kavrama nasıl sürece işaret eder?


CEVAP:

Kendini kavrama kişinin kendisiyle ve dışıyla ilişkisinde kendini anlamlandırmada geliştirdiği bir süreçtir. Kendini kavrama ile kişi kendinin nasıl olduğunu tanımlar; kendi fiziksel, sosyal ve psikolojik özelliklerini belirler ve değerlendirir. Bu yolla kendi sosyal kimliğini (kendi imajını) kendine (ve ilişkilerinde diğerlerine) iletir. Kendini kavramada insanın kendi hakkındaki duyguları ve tutumları, kendini beğenme ve kendine kıymet verme şekilleri vardır. Kişi kendini nasıl gördüğüyle etkilenir. Kendini nasıl gördüğü, hem kendiyle hem de diğerleriyle nasıl ilişki ve iletişimde bulunacağını önemli ölçüde etkiler. Kendini kavramanın oluşmasında ve gelişmesinde (a) hem kendi hakkımızda kendimizin düşüncesi (doğrudan algı) (b) hem diğerlerinin bizim hakkımızda ne düşündüğü düşüncesi (dolaylı algı) (c) hem de diğerlerinin bizim hakkımızda ne düşündüğünü düşündüğümüz düşüncesi (dolaylı-dolaylı algı) birlikte rol oynarlar.


#69

SORU:

Kişilik nasıl oluşur?


CEVAP:

Kişilik, sosyalleşme süreçleri içinde oluşur ve gelişir; sosyalleşme ile o toplumda olan düşünceler, değerler ve davranış biçimleri kişiliğin gelişmesinde rol oynar. Kişiliğin biçimlenmesi ve gelişmesinde önde gelen evrensel etken ailedir. Aile, tarihsel toplumdaki birikimin, duygular, ödüller ve cezalarla aktarıldığı sosyal öğrenme/öğretme birimidir. Ailede davranışlar pekiştirilir, çeşitli alışkanlıklar, amaç ve değerler işlenir. Çocuk, ailedeki ilişkiler ağı içinde, hangi koşulda nasıl davranacağını, kalıplaşmış rolleri, ritüelleri, gelenekleri ve insanları kendi amaçlarını gerçekleştirmek için nasıl kontrol edeceğini (iletişim strateji ve taktiklerini) öğrenir. Bunları aile dışındaki ilişkilerde de uygular. Günümüzde, ne yazık ki artık çocuğu yetiştiren ve biçimlendiren aileden çok, ailenin yaşam mekânında en gözde köşeyi kapmış olan televizyon (ve internet) denen alet yoluyla tüm duyarlılıklarımızı, ilgilerimizi ve bilgilerimizi şekillendirenlerdir.


#70

SORU:

Kendiyle İletişimin Temel Aşamaları nelerdir?


CEVAP:

Kendiyle İletişimin Temel Aşamaları ; Gereksinim hissetme/algılama, Bilgi toplama, Bilgi/enformasyon süreçten geçirme, Karar vermedir.


#71

SORU:

Kişiler arası sistemin içeriği nedir?


CEVAP:

Kişiler arası sistem sosyal sistemin bütünleşik ilişkisel biçimidir. Bu sistem sosyal içinde insanın ikili ilişkilerini içerir. Dolayısıyla, kişiler arası yapı, toplum içinde bireyler arası ilişkilerle inşa edilir. Kişinin düşünceleri, davranışları ve kişiler arası ilişkileri sosyalleşmeyi ve bu sosyalleşmedeki benzerlikleri ve farklılıkları yansıtır.


#72

SORU:

Kişiler arası iletişim neyi gerektirir?


CEVAP:

Kişiler arası iletişim insanın kendini ve dışını anlaması ve anlamlandırmasını gerektirir. Dışını anlama, insanın fiziksel ve sosyal varlığını sürdürebilmesinin zorunlu bir koşuludur. İnsanın kendini anlaması ve anlamlandırması, benliğinin oluşması kendi başına olmaz, doğumundan ölümüne kadar olan toplumsal yaşamındaki ilişkilerden geçerek olur. İnsan kendini BEN olarak tanımlarken bu tanımlamayı kendi dışını ve dışıyla olan ilişkilerini anlamlandırma yoluyla yapar. Dışını anlamlandırırken, aynı zamanda kendini, kendini anlamlandırırken de dışını anlamlandırır.


#73

SORU:

Kişiler Arası İletişimde Amaçlar ve Sonuçlar nelerdir?


CEVAP:

Kişiler Arası İletişimde Amaçlar ve Sonuçlar

• Zorunlu veya yaratılmış gereksinimleri giderme
• Arzuları ve istekleri yerine getirme
• Kendimizi ve diğerlerini tanımlama
• Kimlik oluşturma veya oluşturulmuşu sürdürme
• Herhangi bir nedenle birbirini anlama bağlamı kurma
• İlişkiyi açıklama, önceden tahmin ve kontrol etme
• İlişkiyi tanımlama ve bağlamını kurma
• İlişkiyi koruma, sürdürme ve geliştirme
• İlişki düzenleme ve tamir etme
• Pazarlık, özveri, baskı veya şantajla arayı bulma
• Çatışmaları önleme veya çözme
• İlişkiye son verme
• İlişkiyi yeniden başlatma
• Sosyal bilgi kazanma
• Süregelen egemenlik ve mücadele koşullarını çeşitli biçimlerde katılarak
veya katılmayarak yeniden üretme
• Ekonomik, siyasal ve kültürel üretimin ve ilişkilerin sürmesine ve değişmesine katılma
• Ezme ve ezilme bağlamını koruma veya değiştirmek için mücadele verme


#74

SORU:

Kişiler Arası İletişimde Araçlar nelerdir?


CEVAP:

Kişiler arası iletişimde araçlar insanların sesinin, gözünün, dilinin ve kulağının uzantısı olarak geliştirilmiş medyadır. Araçlar, ilişkinin nasıl giderildiğine ve teknolojiye göre değişir.
• Yüz yüze teknolojiyle aracılanmamış iletişimde iletişimin gerçekleşmesi için kullanılan araçlar doğal araçlardır. Bu araçlar insanın kendi vücudu ve sözlü ifade için gerekli olan biyolojik ses üretme ve duyma organlarıdır. El, kişiler arası iletişimde kullanım bağlamının özelliğine göre, el sıkışmada dostluk iletişiminin ve yumruk atmada düşmanlık iletişiminin aracı olur. 

İnsanların kullandıkları takılar, giyecekler, yiyecekler, içecekler ve akla gelebilen her tür ürün, hem kişinin kendi kendisiyle iletişiminde hem de kişiler arası iletişimde iletişim aracı olarak kullanılırlar.


#75

SORU:

Bir ilişkinin başlaması için nasıl bir iletişim yeterlidir?


CEVAP:

Teknolojiyle aracılanmış iletişim bazı bağlamlarda belli bir ilişkinin başlaması ve yürütülmesinde yeterlidir.
Fakat bazen de yüzyüze sözlü iletişimle veya yazılı iletişimle tamamlanması gerekir.


#76

SORU:

İkili konuşma nedir, açıklayınız?


CEVAP:

İkili konuşma (Diyalog): Diyalog; karşılıklı konuşma, ilişki kurma ve yürütme biçimidir. Örneğin iki yakın arkadaşın bir restoranda yaptıkları sohbetteki iletişim diyalogdur. Diyalogda konuşmayı, bir tarafın egemenliğini uygulamasına dönüştürecek seviyede güç dengesizliği yoktur; varsa, o ikili konuşma monolog olur. Diyalogda (örneğin iki arkadaş arasındaki konuşmada), bildirme, öğrenme, anlama, anlayış arayışı olduğu kadar (örneğin arkadaşını tiyatroya gitmeye) ikna etme arayışı da olabilir. Diyalogda önceden belirlenmiş bir gündem üzerinde konuşma (ve hatta tartışma) olabilir de olmayabilir de.


#77

SORU:

Kişiler arası iletişimin en temel ürünü nedir?


CEVAP:

Kişiler arası iletişimin en temel ürünü kişinin kendisi ve ilişkilerinin doğasıdır. Kendisini üreterek, örneğin kişi kimliğiyle, benliğiyle, düşünceleriyle, duygularıyla ve inançlarıyla belli bir karakterdeki ürün olur. Bu ürün, örneğin duyarlı bir bireydir; vicdansız ve gaddar biridir; başkalarının yaşam alanını işgal etmeyi ve onların kaynaklarını ele geçirmeyi demokrasi götürme veya Tanrı”nın sözünü yerine getirme olarak niteleyen “demokrasi şampiyonudur” veya “Kudüs’ü işgal edenlerden geri alarak Tanrı’nın düzenini dünyada kurmaya çalışan Tanrı’nın Cennetlik kuludur”. İlişkilerinin doğasıyla ilgili olarak kişiler arası iletişimle üretilen ürün örneğin arkadaşlık, kardeşlik, egemenlik, boyunsunu, başkaldırı, dostluk ve düşmanlık gibi duygular ve düşüncelerdir. Ürün olarak duygu ve düşünceler insanın davranışlarına yön verir; yaptıklarını ve yapmadıklarını meşrulaştırır; sevilecek dostların ve “bastırılmayı, engellenmeyi ve hatta öldürülmeyi hak eden düşmanların” kimler olduğunu ve onlara nasıl davranılacağını belirler.


#78

SORU:

Kişiler arası iletişimle insanlar nasıl ilişkiler kurar?


CEVAP:

Kişiler arası iletişimle insanlar çeşitli ilişkiler kurar, yürütür, geliştirir ve bitirir; sorun çözer, görevler yerine getirir, kendi gereksinimlerini ve toplumda diğer insanların gereksinimlerini karşılar. Kişiler arası iletişim insanın kendini ve toplumsal olanı kurması ve yürütmesi için zorunlu bir koşuldur. Kişiler arası iletişim ilişkileriyle örgütlü mekân ve yerlerde dostluk, arkadaşlık, sevgi, düşmanlık, aile, okul, firma, sendika, katliam örgütleri ve egemenlik ilişkileri kurulur, başlatılır, sürdürülür, geliştirilir; bu sırada çatışmalar ortaya çıkar ve çözümlenir; ilişkiye son verilir ve gerektiğinde yeniden başlatılır.
Kişiler arası iletişim ilişkilerinde, ortak veya tek taraflı amaçlar olabilir; ilişkiye katılma bilinçli veya bilinçsiz, zorla veya gönüllü katılma olabilir.


#79

SORU:

Yakınlaşma sürecinde insanlar arasındaki ilişkiler nasıl etkilenir?


CEVAP:

Yakınlaşma sürecinde insanlar arasındaki ilişkiler bazen daha da gelişir ve taraflar birbirinin günlük hayatına karışmaya, sorunlarıyla, üzüntü ve sevinçleriyle ilgilenmeye ve bu bağlamda paylaşmaya veya paylaşma çabasına girerler. Böylece
ilişkisel yakınlıklar kurulur ve gelişir. Kurulan yakınlıkla kişinin hayatına girme sağlandıktan sonra, diğer kişi o derinliğe tekrar tekrar girebilir çünkü o yakınlığa izin veren bir ilişki bağlamı kurulmuştur. Bir diğerinin hayatına girmenin derinliği yakınlığın derecesine göre değişir. Elbette birinin hayatına girebilmek diğer tarafın bunu istemesine bağlıdır. Bazı koşullarda bir taraf isterken, diğer taraf buna yanaşmayabilir.


#80

SORU:

Kişiler arası ilişkilerde hangi durumlarda çözüm arayışlarına girilir?


CEVAP:

Kişiler arası ilişkide hayal kırıklığı, kötüye gidiş ve çatışma olasılıkları ve dolayısıyla çözüm arayışları daima vardır. Evden iş yerine kadar her tür örgütlü mekânda kişiler arası iletişimde hayal kırıklıklarının olması, güven sorunu çıkması, ilişkinin bir anlık bile olsa bir veya birden fazla konuda kötüleşmesi, uyuşmazlıkların çıkması ve çatışma kaçınılmazdır. Hatta ilişkide kötüye doğru yönelim de başlayabilir. İnsanlar ilişkilerinin doğal olarak arzu ettikleri yönde iyi gitmesini arzularlar.
Arzu edilen yönün kendisi bile bazen hayal kırıklıklarına ve uyuşmazlıklara neden olabilir. İnsanlar çatışma çıkartmamaya (bazen çıkartmaya) çalışırlar.


#81

SORU:

Kişiler arası iletişimde tarafların beklentileri nasıl  bir rol oynar?


CEVAP:

Kişiler arası iletişimde tarafların beklentileri iletişimin biçimlenmesi ve gidişinde önemli bir rol oynar. Beklentilerin uyumu ve bu uyumu sağlamaya çalışma veya çalışmama ilişkinin doğasını önemli ölçüde etkiler. Beklentilerin gerçekleşmemesi veya kasıtlı veya bilinçli olarak karşılanmaması ilişkiyi belli bir yöne götürür. Beklentilerin ihlali diğer kişinin dikkatini ihlal eden kişiye ve ihlalin kendisinin anlamı üzerine toplar. Eğer birisi beklenenin veya normal olarak kabul edilenin ötesine giderse, diğer kişi hemen bunu değerlendirme tarzına geçer.


#82

SORU:

En yoğun sözlü iletişim biçimi hangisidir, açıklayınız?


CEVAP:

En yoğun sözlü iletişim biçimi aynı yer ve zamanda yapılan ve teknolojiyle aracılanmamış yüz yüze olan iletişimdir. Bu iletişimde yerde aynılık (uzaysal mesafe) ancak birbirlerini duyabilecek uzaklığa kadar gidebilir. Cep telefonu, zamanda aynı fakat yerde ayrı olan teknolojiyle aracılanmış en popüler sözlü iletişim aracıdır. Teknolojiyle aracılanmayla yer ve zamandaki aynılık üzerinde farklılaşma ortaya çıkar.


#83

SORU:

Sözsüz iletişimi tanımlayınız?


CEVAP:

Sözsüz iletişim, konuşulan sözü içermeyen ifade, enformasyon verme veya davranış olarak tanımlanabilir. Örnek olarak jestler, yüz ifadeleri, giyiniş, duruş ve ses tonu ile anlatım veya bunlardan anlam çıkarmadır. Dolayısıyla, sözsüz iletişim, bir ilişkinin söz kullanmadan başlatılması, kurulması ve yürütülmesidir.


#84

SORU:

Sözsüz eylemleri nasıl ayırt edebiliriz?


CEVAP:

Sözsüz eylemleri, faaliyetleri, hareketleri, ortak kodları olan veya olmayan olarak ayırt edebiliriz.
Ortak kodları olanlar sözsüz iletişim olarak nitelenir: Örneğin, evet ve hayır, tasvip etme veya etmeme anlamlarına gelen baş sallama; belli bağlamda üzüntüyü veya sevinci ifade eden ağlama; tiksintiyi anlatan yüz buruşturma; sıkıntıyı veya uykuyu anlatan esneme, saygı duruşu için başını öne eğme böyledir. Bunlar kodu paylaşan herkes tarafından aynı anlama geldiği için bir dile sahiptir. Ortak kodlar “işaret dili” ile belirlenmiş olabilir; dolayısıyla, bu dili öğrenirsek, işaretlerle konuşabiliriz. Kodlar öğrenilir.
Ortak kodları olmayanlar sözsüz iletişim olarak nitelenmezler çünkü onlara toplumda ortak kodlar atanmamıştır. Örneğin kollarını kavuşturma, elini cebine sokma ve konuşurken el hareketi yapma gibi faaliyetlerin toplumca atanmış somut ortak anlamları yoktur. Ayrıca, bu sözsüz faaliyetler amaçlı ve bilinçli olarak kodlanmamıştır; belirsizdir, muğlaktır, keyfidir, soyuttur. Dolayısıyla, dil değildir.


#85

SORU:

Sözsüz İletişimin İşlevleri nelerdir?


CEVAP:

Sözsüz İletişimin İşlevleri
Sözsüz iletişim, sosyal ilişkide önemli işlevlere sahiptir:
Kimlik tanımlama: Örneğin; kişinin giydiği, yediği ve içtiği şeylerden geçerek kendini ve diğerini tanımlaması ve değerlendirmesi.
Duygusal işlev: Ses tonu, yüz ifadesi ve el hareketleri gibi neyin nasıl iletişildiği, duyguların iletişimini yapar.
Güç ve statü iletişimi ve işlevi: Nasrettin Hoca’nın kürküne bakarak Hoca’yı değerlendiren, biçimin özün önüne geçirildiği dünyada, kürk, statü belirlemesinden geçerek, kürkü giyen Nasrettin Hoca’ya güç ve statü kazandırır.

Regülatör/düzenleme işlevi: Örneğin yanıt verme, onaylama, kabul, red, durdurma, devam et ve anladım gibi anlamlara gelen dokunma, baş sallama, bakış ve el hareketleri bu tür işlev görür. Bu yolla, sözsüz iletişim, paylaşılan sözsüz semboller yoluyla iletişimin akışında düzenleyici rol oynar.
Resmetme işlevi: Sözlü kelimelere eşlik eder ve vurgu ile ekleme yapar: El ile kaçan balığın büyüklüğünü gösterme. Pekiştirme işlevi: Hareketle söz pekiştirilir.
Yadsıma işlevi: El, parmak veya baş hareketiyle, bir şey veya söz yadsınır. Sözü tamamlama işlevi: Sözü söylerken cümle bitirilmez, durulur ve sözsüz bir hareketle söz tamamlanır.
Vurgulama ve farklılaştırma işlevi: Sözü kelimelerin anlattığından daha güçlü olarak veya daha farklı olarak anlamlandırmadır.
Dikkat çekmek işlevi: Masaya vurma, sesini birden yükseltme.
Sözün yerini alma: Sözlü bir anlatımın yerine sözsüz bir işaret kullanılır. Örneğin “evet” anlamına gelen baş sallama böyledir.
Özün yerini alna biçimselliği desteklemede kullanma: Özün ve gerçeğin yerine sahtenin getirilerek yapılan biliş yönetimi işinde, örneğin, bir liderin ne dediği üzerine odaklanma yerine, giysisine, el kol hareketlerine, duruşuna, bakışına, üslubuna odaklanma yoluyla yaygınlaştırılan siyasal cehalet böyledir.