MEDYA VE REKLAM Dersi RADYO VE REKLAM soru cevapları:

Toplam 53 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU: En yalın biçimi ile radyonun tanımı nedir?


CEVAP: Radyo, ses ve görüntünün elektromanyetik dalgalar aracılığı ile belli bir yerden vericiye iletilmesi, oradan da özel alıcı aygıtlar yoluyla topluma aktarılmasıdır.

#2

SORU: Radyo yayıncılığı nedir?


CEVAP: Radyo yayıncılığı, radyo yayın personelinin haber ve program üretimini gerçekleştirmek amacıyla, kurumsal bir yapı oluşturarak dinleyiciye iletme etkinliğidir.

#3

SORU: Radyonun en temel nitelikleri nelerdir?


CEVAP: Radyo tek bir duyu organına, kulağa seslendiği için, izlenmesi/dinlenmesi dikkat gerektiren sıcak bir iletişim aracıdır. Söz, müzik ve efekt unsurları radyonun temel öğeleridir. Radyo programı, bu öğelerin uyumlu bir biçimde değerlendirilmesi ve kompozisyon oluşturulmasıyla gerçekleştirilir. Görüntü unsurunun olmaması, dinleyiciye geniş bir hayal dünyası sunabilmekte, onun düş gücünü harekete geçirebilmektedir. Radyonun bu özelliği ucuz, pratik ve hızlı bir teknoloji olma özelliği ile birleşince, en temel nitelikleri ortaya çıkmaktadır.

#4

SORU: İlk ticari radyo hangi yıl ve hangi ülkede kurulmuştur?


CEVAP: İlk ticari radio ABD de 1922 yılında kurulmuş ve aynı yıl ilk radio reklamı yayınlanmıştır.

#5

SORU: Radyo kullanımının tarihsel gelişimi nasıl gerçekleşmiştir?


CEVAP: Gazeteden sonra, kitlelerle buluşan ikinci kitle iletişim aracı radyodur. Özellikle 1940’lı yıllar, radyoculuk açısından en parlak dönemlerdir. O yıllarda radyo oturma odalarının en önemli bölümlerini süsler ve ailece akşamları hep birlikte radyo dinlenirdi. Radyo o yıllarda en etkin bir reklam aracı olarak kullanılmıştır. 1950’lerde kuşkusuz, ülke gündemini belirleyen en önemli araç; gazete ve radyoydu. Dönemin radyo programları dinleyici üzerinde oldukça etkilidir. Radyo 1950’li yıllarda, oturma odalarının en değerli yerini televizyona bırakır. Ancak internet teknolojisindeki gelişmelerle birlikte radyo isteyen herkesin kendi yayınını yapabildiği ve aynı zamanda Dünyanın herhangi bir noktasından istenilen her yayının dinlenebildiği bir hal almıştır.

#6

SORU: Radyonun reklam aracı olarak kullanılmasında kritik unsur ne olmuştur?


CEVAP: 1920’li yıllarda düzenli radyo yayınlarının başlamasıyla birlikte reklamcılık alanında büyük bir dönüşüm yaşanmıştır. Ticari yayıncılığın beşiği olan Amerika, radyo reklamcılığına öncülük etmiştir. Radyo alıcı sayısının artmasıyla birlikte radyo istasyonları da çoğalmıştır. Radyo sayesinde reklam yapımları yavaş yavaş radyoya kaymış sonrasında televizyonun yayın hayatına başlamasıyla reklamcılık önemli bir sektör olmuştur.

#7

SORU: İlk zamanlarda radyo reklamlarında nasıl bir teknik izlenmiştir?


CEVAP: Başlangıçta radyoda yayımlanan ilk reklamlar teknik olanaksızlıkların yetersizliğinden dolayı anonslar biçiminde hazırlanmıştır. Reklamı yapılacak ürün ve firma hakkında tanıtıcı bilgilerin verildiği, canlı anonslar olarak yapılmıştır. Ancak 1930’lu yıllarda radyo reklamları durağan ve sırf söze dayalı bir formattan çıkıp ses, müzik ve efektlerin kullanıldığı günümüz radyo reklamlarının ilk örnekleri verilmiştir. 1930’lu yılların sonuna kadar radyo reklamları içerikten çok aktarım anlayışı yönünde gelişmiştir.

#8

SORU: Türkiye’de ilk radyo yayını ne zaman gerçekleştirilmiştir?


CEVAP: Kurtuluş Savaşı yıllarında ortaya çıkan iletişim eksikliğini gidermek amacıyla çıkarılan Telsiz Tesisi Hakkında Kanun yasası, istasyonların yapımı için ihaleye çıkılmasını sağlamıştır. Alman Simens ve Fransız T.S.F şirketiyle yapılan pazarlık sonucu, telsiz telgrafı kurma işi Fransız T.S.F. Şirketine verilir. Güçleri 20-50 KW arasında değişen iki verici 1927 yılında radyo yayını yapacak donanıma ulaşmıştır. Böylece 6 Ocak 1927’de, İstanbul’da, Türkiye’nin ilk radyo yayını başlar.

#9

SORU: Türkiye’de ilk radyo yayınını gerçekleştiren kurum hakkında bilgi veriniz?


CEVAP: Türkiye’de 6 Ocak 1927 de başlayan yayın tıpkı, İngiltere, Fransa ve Almanya örneğinde olduğu gibi özel şirket elinde kurulup işletilmeye başlar. Devlet, PTT eliyle Fransız şirketine radyo vericilerinin yapımını ihale ettikten sonra Türk Telsiz Telefon Anonim Şirketi’ne Ankara ve İstanbul’da verici istasyonlarının işletilmesiyle ilgili olarak on yıl süreyle izin verilir. Kâr sağlama amacıyla kurulan T.T.T.A.Ş.’nin alt yapısı devlet tarafından hazırlanmıştır; şirket devlet desteğiyle kurulmuş bir özel sektör girişimidir. Ancak radyonun, ilk on yılı hem çalışanların yetersiz bilgi ve deneyimsizlikleri hem de zamanın ekonomik olanakları nedeniyle başarısız olmuş ve radyo 1937 yılında 3222 sayılı yasa ile şirketten alınarak PTT Genel Müdürlüğü’ne devredilmiştir. Bu dönem Milli İktisat ve Tasarruf ve Türk Dili, Türk Tarihi ve müzik konularında radyodan çok yararlanılmıştır. Bu dönem çeşitli radio programcılığı açısından profesyonel bir dönem olarak değerlendirilmemektedir.

#10

SORU: Devlet Radyosu döneminde ülkemizde radyoculuk alanında yaşanan gelişmeler nelerdir?


CEVAP: Cumhuriyet hükümeti 1936 Ağustosunda çıkardığı bir kararname ile radyonun yönetimini doğrudan ele alır. TTTAŞ döneminde de on yıl süreyle devletin etkin denetiminin varlığı söz konusu olduğu için yayıncılık anlayışında çok büyük bir değişiklik yaşanmaz. Özel sektör döneminde finansman güçlükleri nedeniyle PTT ile işbirliği yapan TTTAŞ, devlet yönetimi döneminde radyoyu bir kararname ile PTT Genel Müdürlüğü’ne devreder. Kararname, 8 Eylül 1936 tarihinden sonra Ankara ve İstanbul Radyosunun işletilmesinin PTT tarafından yapılacağını ve bu iş için gerekli kadroların ayrılmasını emretmektedir. Bu kararname 1940 yılına kadar, radyo yayını yapacak örgütü belirleyen tek hukuksal belge olmuştur. Bu dönemde söz yayınlarının tüm yayınlar içerisinde süresi ve konu çeşitliliği de artar. Haberler, eğitici yönü ağır basan yayınlar, kültür ve sanat programları artmıştır. 1936-1940 dönemi sonlarında İkinci Dünya Savaşı başlar. Bu dönem Dünya yayıncılığı açısından bir durgunluk dönemidir. Ancak radyonun işlevini ortaya koyması açısından önemlidir. Radyonun, toplumda en çok aranan haber alma aracı olarak ön plana çıktığı bir dönemdir. Dönemin hassasiyetinin bir sonucu olarak kitle iletişim araçları hükümet yanlısı olarak kullanılır. PTT dönemi olarak adlandırabileceğimiz bu dönem, Türkiye Radyolarının yayıncılığının aşama yapamadığı ancak teknolojik açıdan eksikliklerini önemli ölçüde giderdiği bir dönemdir.

#11

SORU: Matbuat Umum Müdürlüğünün kurulma gerekçesi nedir?


CEVAP: Medyanın tek bir elde toplanması ya da merkez tarafından kontrol edilmesi fikri dönemin hakim düşüncesidir. Halkı zararlı propagandalardan korumak, ulusal çıkarları savunmak, resmi görüşün eksiksiz ifade edilmesini sağlamak gibi gerekçeleri olan bu düşünce, Matbuat Umum Müdürlüğü’nün kurulmasına neden olur. Radyo yayın politikası Matbuat Umum Müdürlüğü ve bağlı olduğu başbakanlık tarafından belirleniyordu. Bu durum, radyo yönetimine radyo yayıncılığı ile bağdaşmayan bir merkeziyetçilik getirilmesi ile eleştirilmektedir.

#12

SORU: Çok partili dönemde radyo ile ilgili yaşanan gelişmeler nelerdir?


CEVAP: 1946 yılı Türkiye’nin çok partili hayata geçtiği dönemdir. Bu da Türkiye radyoculuğunu doğrudan etkilemiştir. Bu etkilenmeyle birlikte yayın politikası, örgüt ve yönetimi değişen radyo, iktidar ve muhalefet arasındaki çekişmelerin vazgeçilmez öğesi halini alır. 1949 yılına dek radyo Basın Yayın Umum Müdürlüğü bünyesindeki yerini korumuştur. Fakat 1946 yılında çok partili siyasal yaşamın başlaması radyoda bir takım değişiklikleri zorunlu kılar. Öncelikle 1943 yılında çıkarılan 4475 sayılı yasanın 20. Maddesinde değişiklik yapılan değişikliğe göre radyonun söz yayınlarını denetleme yetkisi siyasi iktidara verilmiştir. Bir süre sonra 4475 sayılı yasanın 20. Maddesine değiştirmeye yönelik yasa tasarısı geri alınmış, bunun yerine Basın-Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğü kanun tasarısı meclise sunulmuştur. 24 Mayıs 1949’da 5392 sayılı Basın Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğü Kanunu Kabul edilmiştir. Bu yasa ile birlikte radyo yayınlarını düzenlemek için Radyo Yayınları Danışma Kurulu oluşturulmuştur. Bu kurulun görevleri yayınların esaslarını belirlemek, programlar hakkında görüş bildirmektir. Çok partili döneme geçişle birlikte siyasal iktidarlar radyoyu güçlerini arttırmak amacıyla kullanmışlardır. 1950-1960 yılları arasında iktidar muhalefet çatışmasında radyonun kullanımı en önemli anlaşmazlık nedenlerinden biri olmuştur.

#13

SORU: TRT nin kurulma süreci nasıl şekillenmiştir?


CEVAP: 1961 Anayasası, özgürlüklerin yaşaması için gerekli sosyal ortamı, çoğulcu toplum düzenini de yaratmaya çalışmıştır. 359 sayılı Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Kanunu ile TRT’nin ülke içinde yayın tekeline sahip özerk bir kamu iktisadi kuruluşu olduğu ifade edilmektedir. Yönetsel anlamda özerkliğin sağlanabilmesi için TRT Yönetim Kurulu’nun hükümet etkisinden uzak tutulması amaçlanmıştır. Bu nedenle Milli Eğitim ve Turizm ve Tanıtma Bakanlıkları’nın önerisi ile Bakanlar Kurulu’nun onayıyla atanacak hükümet temsilcileri dışında diğer üyeler demokratik yöntemlerle seçilen uzmanlardan oluşmuştur. 1960-1964 yılları arasında radio yayınlarının bu döneminde programlarda daha özgür bir düşünce ve tartışma ortamı sağlanır. Söz programlarında radyo teknikleri daha çok kullanılmaya başlanmış, programlar dil, anlatım ve sunuş açısından aşama göstermiştir.

#14

SORU: Türkiye’de radyo ve televizyon yayıncılığının devletin telekinden kurtulmasını sağlayan durumlar nelerdir?


CEVAP: 1982 Anayasası’nın 133. maddesinde yapılan değişiklik, Avrupa Sınır Ötesi Yayın Sözleşmesi’nin kabulü ve 3984 sayılı yasanın yürürlüğe girmesiyle Türkiye’de radyo televizyon yayınlarında devletin tekeli kalkmıştır.

#15

SORU: Radyo Televizyon Üst Kurulunun görevi nedir?


CEVAP: Üst kurul radyo televizyon kuruluşlarının yasanın getirdiği sınırlamalara ve kurallara uymalarını sağlamak, kuralların ihlali durumunda uyarmak ve cezalandırmak yetkisiyle donatılmıştır.

#16

SORU: Türkiye’de radyo reklamcılığının gelişimi nasıl bir seyir izlemiştir?


CEVAP: Türkiyede radyo yayınlarının başladığı ilk yıllarda yayın alanlarının kısıtlı olması ve radyo abonelerinin sayısının az olması nedeniyle radyo reklamcılığı gelişmemiştir. 1938 ‘de radyo kurma ve işletme yetkisi, çıkarılan yasayla Münakalat Vekâleti’ne verilmiş; hemen ardından Ankara radyosu yayın hayatına başlamıştır. Tamamen devlet yönetimine giren radyoda ilan ve reklam kaldırılır. 1950’den sonra hızla gelişen serbest piyasa ekonomisi içerisinde radyo, sürekli reklam ve ilan taleplerine hedef olmuştur. Ancak 1951 yılında çıkarılan Bakanlar Kurulu Kararnamesi’yle radyolarda rekam yayınları serbest bırakılmıştır 1949 yılının sonlarında Türkiye’de ilk radyo reklam yayınları yapılmıştır. 1980’lere gelindiğinde ise Türkiye radyoculuğu tüm dünyada yaşanan büyük değişim rüzgârından etkilenmiştir. Türk radyo yayıncılık tarihi, Kamu Hizmeti Yayıncılığı anlayışıyla yayın yapan Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu (TRT) Dönemi ve ticari amaçlarla yayın yapan Tecimsel Radyolar Dönemi olarak ikiye ayrılmaktadır.

#17

SORU: Bir reklam aracı olarak gazetelerin zayıf yönleri nelerdir? Reklamın en genel tanımı nasıl yapılabilir?


CEVAP: Reklam, bir ürün veya hizmeti halka tanıtmak, beğendirmek ve böylelikle sürümü sağlamak için söz, yazı ya da resimle yapılan her türlü çabayı ifade etmektedir. İktisadi bir terim olarak; satışları artırmak amacını güden pazarlama araçlarının en önemlilerinden biri olan reklam, paralı veya ücretli bir haber şeklidir. İletişim açısından reklam, bir işin, bir ürünün veya hizmetin para karşılığında kitle iletişim araçlarında tarif edilerek geniş halk kitlelerine duyurulması olarak tanımlanmaktadır.

#18

SORU: Bir radyo istasyonunun reklam aracı olarak kullanılmasını etkileyen iç faktörler nelerdir?


CEVAP: İç faktörler radyonun müzik seçim kalitesi, haber uzunluğu ve yerleştirmesi, yayın kalitesi, program içeriği, spikerin performansı, programlarda verilen promosyonlardan oluşmaktadır.

#19

SORU: Bir radio istasyonunun reklam aracı olarak kullanılmasını etkileyen dış faktörler nelerdir?


CEVAP: Dış faktörler, diğer kitle iletişim araçları, yayın sezonu, program dışı promosyonlar, sabah ve akşam saatleri, spor karşılaşmaları, diğer radyoların yayın içerikleri, yerel ve ulusal haberlerdir.

#20

SORU: Diğer medya araçlarıyla karşılaştırıldığında radyonun özellikleri nelerdir?


CEVAP: Televizyonun aksine, insanı bulunduğu ortama hapsetmeyen radyo, insan yaşamının her alanına girmekte ve adeta yaşamın fon müziği şeklinde kendini konumlandırabilmektedir. Kitle iletişim araçlarının içinde erişilebilirlik ve ayrılmazlık anlamında radyo, gün boyu tüketilen yegâne araçtır. Radyonun diğer pazarlama araçlarından farkı, gün boyunca kullanılan bir medya aracı olması; kahvaltı yaparken, arabayla yolculuk yaparken ve iş yerinde en çok kullanılan medya araçlarından biri olmasıdır. Radyonun en büyük cazibesi, mobil ve aktif olan insanlara ulaşabilmesidir.

#21

SORU: Ülkemizde radyo reklamcılığında uyulması gereken kuralların belirlendiği 3984 sayılı RTÜK Kanununa göre reklamla ilgili hangi hükümler yer almaktadır?


CEVAP: 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve yayınları Hakkında Kanun’un 19. 20. 21. 22 ve 23. Maddeleri reklamlarla ilgili hükümler içermektedir. Bu hükümler; reklamlar adil, dürüst olacak, yanıltıcı, tüketiciyi ve çocukları zarara uğratıcı olmayacak, yayınlanan reklamlar programdan kolayca ayırt edilebilecek, güncel programlar ve çocuk programları reklam ile kesilmeyecek. Alkol ve tütün ürünleri reklamlarına izin verilemez. Recete ile satışına izin verilen ilaç ve tedavilerin reklamı yapılamaz. Bütün reklamlar adil ve dürüst olacak, yanıltıcı ve tüketicinin çıkarlarına zarar verecek nitelikte olmayacak, çocuklara yönelik veya içinde çocukların kullanıldığı reklamlarda, onların yararlarına zarar verecek unsurlar bulunmayacak, çocukların özel duyguları göz önünde tutulacaktır. Reklamcı, programların içeriğine herhangi bir müdahalede bulunamaz. Reklamlar günlük yayın süresinin % 15ini geçemeyecektir. Ancak, ürünlerin alımının, satımının, kiralanmasının veya hizmetlerin topluma doğrudan sunulmasını sağlamak üzere bu oran spot reklamların % 15ini aşmaması kaydıyla % 20ye çıkarılabilir. Bir saatlik yayın içerisinde spot reklamlara ayrılan süre % 20yi aşamaz. Ürünlerin alımını, satımını, kiralanmasını veya hizmetleri halka doğrudan sunan türdeki reklamların yayını günde bir saati geçemez.

#22

SORU: Ortaya çıkan reklam ürününün özgün olabilmesi hangi koşullara bağlıdır?


CEVAP: Özgün olmalı, basmakalıp olmamalı, dikkat çekmeli ve yaratıcı düşünce etkin olmalıdır.

#23

SORU: Reklam yapım aşamalarından kastedilen şey nedir?


CEVAP: Radyo reklamlarında, yaratıcı sürecinden başlamak üzere, dinleyeciye ulaşmasına kadar geçen sürece reklam yapım aşamaları denmektedir.

#24

SORU: Reklamın yaratıcı yapım süreçleri nelerdir?


CEVAP: Geniş bir ekip çalışması sonucu üretilen reklamların yaratıcı yapım süreçleri aşağıdaki şekilde sınıflandırılmaktadır • Araştırma ve bilgi toplama • Ürün ya da hizmeti tanımak ve tanıtmak • Hedef kitleyi tanımak • Yaratıcı düşüncenin iletiye dönüşmesi.

#25

SORU: Radyo reklamlarında dikkat edilmesi gereken hususlar genel olarak nelerdir?


CEVAP: • Reklam metni için en uygun ifadelerin seçilmesi ve mesajın net bir şekilde anlatması gerekmektedir. • Reklam ve onu destekleyen müzik, efekt, radyo istasyonunun yayın politikasına uygun olmalıdır. • Radyo reklam spotu, dikkat çekici müzik ve ses efekti ile başlamalıdır. • Radyo reklamlarında adres ve telefon numaraları mutlaka söylenmelidir. • Radyo reklamcılığında üzerinde durulması gereken bir konu da, dinleyicinin dikkatinin ilk birkaç saniyede yakalanmasının zorunluluğudur. • Radyo dinleyicisinin dikkatinin dağılmasını önlemek için, radyo reklam metninin anlatımı basit, doğrudan ve harekete geçirici olmalı; sen ya da siz vurgusu yapılarak, mesaj kişiselleştirilmelidir. Radyo reklam metinlerinde eylem ifadeleri kullanılmalıdır.

#26

SORU: Radyo reklamları için başvurulan formatlar nelerdir?


CEVAP: Radyo reklamları için başvurulan formatlar şöyle sıralanabilir. Düz anons: Tek bir spikerin reklamı seslendirmesi ile yapılır. Etkiyi artırmak için zaman zaman ünlü kişilerin seslerinden de yararlanılır. Donut format: Bu formatta düz anonstan farklı olarak müzik kullanılır. Diyalog ve ses efektleri: Bir ya da birden fazla spiker reklamı sunar. Bunlara ek olarak müzik ve ses efektleri de kullanılır. Müzikli veya cıngıl format: Müzik, reklamın algılanmasını kolaylaştırdığı gibi iyi bir cıngılla da reklamın kalıcılığı sağlanır. Cıngıl: Reklamı yapılacak ürün ya da hizmet için özel olarak bestelenmiş reklamı yapılan ürün ya da hizmetin üstünlüklerini anlatan sözlü müzik parçalarıdır. Bir anlamda cıngıllar hareketli ve ritmik müzik parçalarıdır. Bazen reklamın tümü cıngıl olabilir. Mizah: Mizah hangi formatta olursa olsun reklamın etkisini artırmak için sıkça başvurulan yöntemlerdendir

#27

SORU: Bir reklam aracı olarak radyoların avantajlı yönleri nelerdir?


CEVAP: Reklam aracı olarak radyo diğer kitle iletişim araçlarına oranla pek çok avantaja sahiptir. Bu avantajlar şöyle sıralanabilir: • Radyo uzmanlaşmış bir araçtır • Kişisel bir araçtır • Geniş bir dinleyici kitlesine ulaşır • Her yerde dinlenebilir • Müziğin gücünden yararlanır • Yayıncı ve dinleyici açısından hızlı ve esnektir • Radyoda maliyet düşüktür • Zihinsel görüntü yaratma gücü vardır • Yerel gücü yüksektir • Yüksek kabul edilebilirlik seviyesindedir.

#28

SORU: Radyonun kişisel bir araç olması nasıl açıklanabilir?


CEVAP: Radyo, televizyona oranla çok daha kişisel bir araçtır. Dinleyici ile arasındaki mesafeyi en aza indirebilen radyo yayınları başarılı olmaktadır. Radyo yayınları dinleyiciyi farklı fiziksel ortamlarda yakalar. Radyo evde, iş yerinde, okulda, hatta yolda yürürken bile hedef kitlesine ulaşabilir. Diğer kitle iletişim araçlarından farklı olarak radyo, sadece tek bir kişiye seslenirmişçesine yayın yapar.

#29

SORU: Radyonun zihinsel bir görüntü yaratıyor olması nasıl açıklanabilir?


CEVAP: Radyoyu diğer kitle iletişim araçlarından daha üstün kılan en temel özelliği; dinleyicinin hayal gücünü genişleterek yaratıcılığına seslenmesidir. Radyodan gelen ses, dinleyicinin kulağına ulaşır ulaşmaz anlatılanlar dinleyicinin belleğinde canlanır. Sunucunun söyledikleri dinleyicinin hayal gücü ile birleşerek yeni bir resme dönüşür. Radyo ve televizyonu kıyasladığımızda, televizyon kurgulanmış bir görüntüyü izleyicisine aktarır. Oysa radyoda görüntünün sınırları tamamen dinleyiciye bırakılmıştır. Radyo programcısı, efektlerin de yardımı ile dinleyicileri çok farklı ortamlara götürebilir. Programcı, kelimeleri dinleyicilerin zihninde etki yaratmak amaçlı seçer. Reklam kampanyalarında destekleyici olarak kullanılan radyo ile radyoda duyduğu bir reklamı televizyonda seyreden müşterinin, reklamı zihninde canlandırması ve algılaması daha da kolaylaşacaktır.

#30

SORU: Radyonun yerel gücünün yüksek olması nasıl açıklanabilir?


CEVAP: Radyo yerel medyanın en önemli araçlarından biridir. Radyolar, diğer kitle iletişim araçlarından daha hızlı olarak yerel gelişmeleri dinleyicilere aktarabilir. Haber kaynağı olarak radyonun hızından söz etmiştik. Muhabirin ya da olayın tanığının cep telefonu ile yayına katılması ve anında olay yerinden durumu anlatması mümkündür. Bu nedenle yerel haberler, hava ve yol durumu, trafik ya da şehirle ilgili yaşanan son gelişmeleri radyodan takip etmek kolaydır. Bu nedenle dinleyiciler sıcağı sıcağına yerel haberleri ve gelişmeleri radyodan almayı tercih etmektedirler.

#31

SORU: Reklam mecrası olarak radyonun dezavantajları nelerdir?


CEVAP: Reklam verenler tarafından çokça tercih edilmesine karşın radyo reklam aracı olarak dezavantajlara da sahiptir. Dinleyicilerin dikkatsiz oluşu ve görüntünün olmaması radyonun reklam mecrası olarak en önemli dezavantajlarıdır.

#32

SORU: Radyonun bir dezavantajı olarak dinleyici dikkatsizliği nasıl açıklanabilir?


CEVAP: İşitsel bir araç olan radyoda, mesajların algılanması, görselliği kullanan mecralara oranla daha zordur. Mesajlar çabucak kaybolur ve reklamlar dinlenmeyebilir. Günümüz yayıncılığında radyo, dinleyici için günlük yaşama eşlik eden bir araçtır. Dinleyici tüm dikkatini radyo yayınına vermez. Bu nedenle de mesajın dikkatlerini çekebilmesi gerekir. Dinleyicinin radyoda dinleyemediği bir haberi ya da reklamı tekrar dinlemek için beklemesi gerekir. Radyo reklamlarının dinleyicinin dikkatini çekebilmek için 3 saniyeye ihtiyaç duyulmaktadır. Araştırmalar radyo dinleyicisinin yüzde 44,4’ünün, radyo reklamları başladığında kanalı değiştirdiği, yüzde 13,6’sının radyonun sesini kıstığı ve yüzde 8,3’ünün de radyoyu kapattığı göstermektedir. Dinleyicinin reklamı yakalayabilmesi için, radyo reklamları gün içerisinde sık sık yayınlanmaktadır. Bu nedenle radyo reklam verenler açısından destekleyici araç olarak tanımlanmakta ve diğer kitle iletişim araçları ile birlikte kullanılmaktadır.

#33

SORU: Radyonun bir dezavantajı olarak görüntünün olmaması nasıl açıklanabilir?


CEVAP: Reklam açısından radyo, özellikle televizyona ve internete oranla dezavantajlı bir konumdadır. Görüntünün olmaması, radyoyu reklam mecrası olarak ikinci plana atmaktadır. Ürünü, dinleyicinin görmesi için cesaretlendirecek radyo reklemları yazmak yaratıcılık gerektirmektedir. Radyo reklamlarında istenilen etkiyi yaratabilmek için ses ve müzik efektlerinden yararlanılmaktadır. Ses ve müzik efektlerinin dışında, dinleyiciyi etkilemek için mizahtan da yararlanılmaktadır. Yalnızca kulağa seslenen radyoda, işitsel özelliklere sahip reklamların dinleyiciye benimsetilmesi oldukça zor bir iştir. Tüketici görmediği ürünü, sadece duyarak satın alma konusunda yeteri kadar ikna olamayabilir. Bu bakımdan radyo reklamlarının yapımında kullanılan ses efektleri, seslendirenin tonlamaları ve vurguları, en önemlisi ise radyo metninin inandırıcı ve harekete geçirici özelliğinin olması, radyo reklamının etkinliğini artıran önemli ayrıntılardandır. İyi bir radyo reklamı, dinleyici ile ilişki kurabilmeli, onu hikâyenin içine alarak hayal gücünü kullanmasını sağlamalıdır. Dinleyiciye reklamı yapılan markaya karşı olumlu duygular besletmeli, yapılan tekrarlar sonucunda dinleyiciyi sıkmamalıdır. Radyo reklamlarında, duygusal boyut kullanılarak, dinleyiciye sadece sözle bir şeyleri anlatmak yerine, dinleyicinin zekâsına ve beğenilerine güvenerek mesajlar iletilmelidir.

#34

SORU:

Radyo nedir?


CEVAP:

Radyo, ses ve görüntünün elektromanyetik dalgalar aracılığı ile belli bir yerden vericiye iletilmesi, oradan da özel alıcı aygıtlar yoluyla topluma aktarılmasıdır.


#35

SORU:

Dünyada ve ülkemizde radyo yayınları ne zaman başlamıştır?


CEVAP:

Dünyada ve ülkemizde radyo yayınlarının başlaması 1920’li yılların ikinci yarısına rastlamaktadır.


#36

SORU:

İlk ticari radyo reklamı nerede ve ne zaman yayınlanmıştır?


CEVAP:

İlk ticari radyo ABD’de 1922 yılında kurulur ve ilk radyo reklamı yayınlanır.


#37

SORU:

Radyo neden geri bir konuma itilmiştir?


CEVAP:

Televizyonun yaygınlaşması ile birlikte radyo ikincil bir konuma itilmiş ve eski gücünü yitirmiştir.


#38

SORU:

Türkiye' de radyo yayınlarının başladığı ilk yıllarda radyo reklamcılığı neden  gelişmemiştir?


CEVAP:

Türkiye'de radyo yayınlarının başladığı ilk yıllarda yayın alanlarının kısıtlı olması ve radyo abonelerinin sayısının az olması nedeniyle radyo reklamcılığı gelişmemiştir.


#39

SORU:

Türkiye’de ilk radyo reklam yayınları ne zaman yapılmıştır?


CEVAP:

1949 yılının sonlarında Türkiye’de ilk radyo reklam yayınları yapılmıştır


#40

SORU:

27 Ocak 1951’de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararıyla onaylanan “Radyolarda Reklam ve İlan Tarifesi” ilan ve reklamları nasıl sınıflandırmıştır?


CEVAP:

İlan ve reklamları resmi, yarı resmi, ticari ilan ve reklamlar olarak ele almaktadır.


#41

SORU:

Reklam nedir? Tanımlayınız.


CEVAP:

Reklam, bir ürün veya hizmeti halka tanıtmak, beğendirmek ve böylelikle sürümü sağlamak için söz, yazı ya da resimle yapılan her türlü çabayı ifade etmektedir.


#42

SORU:

Radyo yayını hangi unsurların bir araya gelmesi sonucunda gerçekleşmektedir?


CEVAP:

Radyo yayını ses, müzik ve efekt olmak üzere üç farklı unsurun bir araya gelmesi sonucunda gerçekleşmektedir.


#43

SORU:

Bir radyo istasyonunun reklam aracı olarak kullanılmasını etkileyen iç ve dış faktörler nelerdir?


CEVAP:

İç faktörler radyonun müzik seçim kalitesi, haber uzunluğu ve yerleştirmesi, yayın kalitesi, program içeriği, spikerin performansı, programlarda verilen promosyonlardan oluşmaktadır. Dış faktörler ise, diğer kitle iletişim araçları, yayın sezonu, program dışı promosyonlar, sabah ve akşam saatleri, spor karşılaşmaları, diğer radyoların yayın içerikleri, yerel ve ulusal haberlerdir.


#44

SORU:

Radyonun diğer pazarlama araçlarından farkı nedir?


CEVAP:

Radyonun diğer pazarlama araçlarından farkı, gün boyunca kullanılan bir medya aracı olması; kahvaltı yaparken, arabayla yolculuk yaparken ve iş yerinde en çok kullanılan medya araçlarından biri olmasıdır. 


#45

SORU:

Radyo günümüzde en çok ne zaman dinlenmektedir?


CEVAP:

Radyonun en çok dinlendiği saatler “sürüş zamanı” (drive time) olarak tanımlanmakta; Bir başka ifade ile işe, okula gidiş ve işten, okuldan dönüş saatlerini göstermektedir.


#46

SORU:

Geniş bir ekip çalışması sonucu üretilen reklamların yaratıcı yapı süreçlerini sınıflandırınız.


CEVAP:

• Araştırma ve bilgi toplama
• Ürün ya da hizmeti tanımak ve tanımlamak
• Hedef kitleyi tanımak
• Yaratıcı düşüncenin iletiye dönüşmesi


#47

SORU:

Radyo reklamları için başvurulan formatları sıralayınız.


CEVAP:
  1. Düz anons
  2. Donut format
  3. Diyalog ve ses efektleri
  4. Mizah
  5. Müzikli veya cıngıl format

#48

SORU:

Reklam aracı olarak radyo diğer kitle iletişim araçlarına oranla hangi avantaja sahiptir?


CEVAP:

• Radyo uzmanlaşmış bir araçtır
• Kişisel bir araçtır
• Geniş bir dinleyici kitlesine ulaşır
• Her yerde dinlenebilir
• Müziğin gücünden yararlanır
• Yayıncı ve dinleyici açısından hızlı ve esnektir
• Radyoda maliyet düşüktür
• Zihinsel görüntü yaratma gücü vardır
• Yerel gücü yüksektir
• Yüksek kabul edilebilirlik seviyesindedir


#49

SORU:

Radyo reklam aracı olarak hangi dezavantajlara sahiptir?


CEVAP:

Reklam verenler tarafından çokça tercih edilmesine karşın radyo reklam aracı olarak dezavantajlara da sahiptir. Dinleyicilerin dikkatsiz oluşu ve görüntünün olmaması radyonun reklam mecrası olarak en önemli dezavantajlarıdır.


#50

SORU:

Devlet radyosu dönemi hangi yıllar arasındadır?


CEVAP:

Devlet radyosu dönemi 1936-1960 yılları arasındadır.


#51

SORU:

Ortaya çıkarılan ürünün özgün olabilmesi için hangi özelliklere sahip olması gerekmektedir?


CEVAP:
  • Özgün olmalıdır.
  • Basmakalıp olmamalıdır.
  • Dikkat çekmelidir.
  • Yaratıcı düşün etkin olmalıdır.

#52

SORU:

Radyo reklamlarında, yaratıcı sürecinden başlamak üzere, dinleyeciye ulaşmasına kadar geçen sürece ne ad verilmektedir?


CEVAP:

Radyo reklamlarında, yaratıcı sürecinden başlamak üzere, dinleyeciye ulaşmasına kadar geçen sürece “reklam yapım aşamaları” denmektedir.


#53

SORU:

Diyalog ve ses efektleri nedir?


CEVAP:

Bir ya da birden fazla spiker reklamı sunar. Bunlara ek olarak müzik ve ses efektleri de kullanılır.