OSMANLI TARİHİ (1566-1789) Dersi YENİLMEZ TÜRK (1566-1593) soru cevapları:

Toplam 60 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU: Fırat ve Dicle nehirlerinin birleşim noktasından Basra’ya kadar uzanan bölgenin Osmanlı zamanındaki adı nedir?


CEVAP: Fırat ve Dicle nehirlerinin birleştiği yerden Basra’ya kadar uzanan bölge Osmanlılar tarafından Cezâyir-i Irâk-ı Arab veya Şattü’l-Arab adıyla anılırdı.

#2

SORU: Ulyanoğlu’nun bölgedeki isyankâr faaliyetlerini destekleyen ülkeler hangileriydi?


CEVAP: Ulyanoğlu’nun ve Araplar’ın faaliyetleri, Osmanlılar’ın Basra Körfezi’nde etkinlik kazanmasını istemeyen Portekizliler ve aradaki barışa rağmen el altından Safevîler tarafından da destekleniyordu.

#3

SORU: 1565 yılında Ulyanoğlu’na karşı bölge güçlerince başlatılan sefer hangi gerekçe ile sonlandırılmıştır?


CEVAP: 1565 baharında Ulyanoğlu’nun Basra ve ona bağlı sancakları şiddetle muhasara etmesi üzerine, mahallindeki idarecilere havale edilen buraya dönük sefer planı ve hazırlıkları Ağustos 1565’ten itibaren başlatılmış, ancak ertesi yıl Sigetvar seferine çıkıldığından bu harekât tehir edilmiştir.

#4

SORU: II. Selim zamanında Ulyanoğlu üzerine yapılan sefer nasıl gelişmiştir?


CEVAP: Ulyanoğlu’nun faaliyetlerine devam etmesi üzerine II. Selim’in tahta geçmesinden sonra eski sefer planı uygulamaya geçirildi. Ulyanoğlu’nun Safevîler’den yardım isteği, Osmanlılar’la aralarındaki anlaşmanın bozulacağı endişesiyle yeterli karşılık bulmadı. Kilis Sancakbeyi Canbolad Bey’in, 11 Temmuz 1567’de Birecik’te inşa edilen donanma ile harekete geçmesiyle Ulyanoğlu seferi fiilen başladı. Serasker tayin edilen Bağdad Beylerbeyi İskender Paşa da kısa süre sonra Cezayir bölgesine geldi. Nehirden ve karadan sürdürülen harekât sırasında stratejik noktalara yeni kaleler inşa edildi Osmanlı askerinin üstünlüğü karşısında Ulyanoğlu, fazla direnemeyip, itaatini bildiren elçilerini Serdar iskender Paşa’nın huzuruna gönderdi.

#5

SORU: Ulyanoğlu’nun yenilgisi sonrası yapılan antlaşmanın koşulları nelerdir?


CEVAP: Yapılan anlaşmaya göre Ulyanoğlu idaresine terkedilen yerlere karşılık Basra hazinesine her yıl 15 bin altın verecek ve Cezayir reislerinin önde gelenleri çocuklarını Basra kalesine rehin bırakacaktı.

#6

SORU: 1565 Yılında Yemen’in iki eyalete bölünmesi nasıl gerçekleşmiştir?


CEVAP: Yemen’de Mahmud Paşa zamanında (1560- 1564), beylerbeyinin zulümleri ve ağır vergileri halkı Osmanlı iktidarından soğutmaya başlamıştı. Buradan Mısır Beylerbeyiliğine nakledilen Mahmud Paşa, kendisini İstanbul’a şikâyet eden halefi Rıdvan Paşa’nın iktidarını zayıflatmak için, Yemen’in iki eyalete taksim edilmesine dair telkinlerde bulundu. Divân-ı Hümâyûn da, Kasım 1565’te bölgeyi Sana ve Yemen adlarıyla iki farklı eyalete böldü.

#7

SORU: II. Selim’in ilk dönemlerinde devlet idaresi ve Sokollu Mehmet Paşa’nın rolü nasıldı?


CEVAP: Kanunî, 1566’daki son seferinde vefat edince, Sokollu Mehmed Paşa padişahın ölümünü ustaca gizleyerek bir kriz çıkmasını önlemiş, ayrıca askerin isyanını da izlediği politika ile bastırmıştı. II. Selim, aynı zamanda damada olan Sokollu’yu veziriazamlıkta bıraktı. Sokollu, padişahı devlet işlerinden uzak tuttu. Padişahın yakın adamlarını da merkezden uzaklaştırdı. II. Selim zaman zaman devlet işlerine müdahale etse de Sokollu faktörü yüzünden genelde av ve eğlence ile günlerini geçirdi.

#8

SORU: III. Murad devrinde padişahların yazılı izin vermeye başlamalarının altında yatan gerekçe nedir?


CEVAP: III. Murad devrine kadar padişahlar nadiren yazılı emirler verirken, bu dönemde veziriazam olan Sokollu’nun devre dışı bırakılması için bu usul aşırı derecede yaygınlaşmıştır.

#9

SORU: III. Murad döneminde Sokollu etkisine karşı atılan adımlar nelerdir?


CEVAP: Veziriazamın yetkisinde olan tayinler ve diğer işler elinden alındı. Ayrıca adamlarının bir kısmı çeşitli yerlere sürüldü, bir kısmı da türlü bahanelerle öldürüldü.

#10

SORU: Sokollu Mehmet Paşanın vefatı nasıl gerçekleşmiştir?


CEVAP: Sokollu sıkıntılar içerisinde iken, bir gün konağındaki ikindi divanına gelen bir derviş, arzuhal verecekmiş gibi yapıp, koynundan bir hançer çıkararak veziriazamın kalbine sapladı. Ağır yaralanan yaşlı veziriazam, kısa bir süre sonra vefat etti.

#11

SORU: Sokollu’nun katlinin failinin kim olduğu düşünülmektedir?


CEVAP: Sokollu’yu öldüren kişi görünüşte timarının azaltılmasından şikâyetçi olan bir Boşnak’tı. Ancak bazı araştırmacılara göre suikastta Hamzavîlerin parmağı vardı. Tarikatın şeyhi Hamza Bali suikasttan yıllar önce İstanbul’da idam edilmişti. Dervişin şeyhinin intikamını almak için Sokollu’yu öldürdüğü söylenmektedir.

#12

SORU: Sokollu’nun ölümü Osmanlı devleti için niçin çok önemlidir?


CEVAP: Bazı araştırmacılar, Sokollu Mehmed Paşa’nın ölüm tarihini, Osmanlı İmparatorluğu’nun “Duraklama Dönemine girmesinin miladı kabul ve ilan ederler. Bu iddia abartılı ise de Sokollu gibi güçlü ve kabiliyetli bir aktörün siyaset arenasından çekilmesinin önemli sonuçları olmuştur. III. Murad, Sokollu’yu etkisizleştirmek için başvurduğu en küçük tayinlere kadar devlet işlerine karışma usulünü bütün veziriazamlarına karşı kullanması bu makamının diğer idareciler karşısındaki nüfuzunu ve otoritesini zayıflattı. Sokollu’dan sonra, bazıları mükerrer de olsa, on defa veziriazam derişikliği yapıldı. Veziriazamlık makamının ağırlığı kayboldu ve hizip kavgaları başladı. BU gelişmeler devletin iç ve dış dengelerini etkilemeye başladı. Yönetim istikrarı kayboldu.

#13

SORU: Vezir İbrahim Paşa, Mısır Beylerbeyliğine tayin edildiğinde yaptığı ilk faaliyetler neler olmuştur?


CEVAP: Vezir İbrahim Paşa, Mısır Beylerbeyiliğine tayin edilip, eyaletinin idari ve mali durumunu ıslah etmek için 1583 başında buraya gönderildi. Kılıç Ali Paşa komutasındaki donanma ile İskenderiye’ye gelen İbrahim Paşa, Mısır’daki bütün nahiyeleri teftiş edip düzeltti. Memlükler devrine ait olup tekrar diriltilmiş olan birçok vergi ve angaryayı kaldırdı. Mısır’da idarî otoriteyi kurmaya, asayişi sağlamaya, ayrıca Hicaz’ın ihtiyaçlarını karşılamaya ve Yemen’deki karışıklıkları gidermeye çalıştı. Mısır Defterdarı Sinan Bey’i beylerbeyi tayin edip, Suriye’ye geçti.

#14

SORU: Sapanca-İzmit kanalı projesi ne zaman planlanmıştır?


CEVAP: İzmit Körfezi’nin bir kanalla Sapanca Gölü’ne bağlanması ve buradan da Sakarya Nehri vasıtasıyla Karadeniz’e ulaşılması, daha Kanunî Sultan Süleyman zamanında düşünülmüştü.

#15

SORU: Kanuni zamanında düşünülen Sapanca-İzmit kanalı projesi niçin hayata geçirilememiştir?


CEVAP: Mimar Sinan ve Kerez Nikola nezaretinde başlayan tesviye çalışmaları, çeşitli savaşlar yüzünden tatil edilmiştir.

#16

SORU: III. Murad Sapanca-İzmit kanalı projesinden niçin vazgeçilmiştir?


CEVAP: Kanalın kazılması için 30 bin civarında tımarlı sipahinin usta ve amele olarak istihdam kararlaştırıldı ve harfiyata nezaret işi Sokolluzâde Hasan Paşa’ya verildi. Veziriazam Sinan Paşa da bir ara bölgeye gelip üç gün boyunca incelemelerde bulundu. Ancak çalışmalar henüz başlamıştı ki Sinan Paşa’nın rakipleri, halka fazladan bir külfet getireceği ve donanma hazırlıklarını aksatacağı iddialarıyla III. Murad’ın kanal teşebbüsünden vazgeçmesini sağladılar.

#17

SORU: 1566 yılında gerçekleşen Bahşiş İsyanı nasıl bir isyandır?


CEVAP: Devlet geleneklerine göre tahta çıkan padişahın yeniçerilere geleneksel olarak tahta çıkan padişahların vermesi gerekli bahşişi vermemesi üzerine yeniçerilerin padişahın yolunu kapaması şeklinde ortaya çıkan bir isyandır. Sokollu’nun tavsiyesi ile II. Selim tarafından dağıtılması ile yatışmış bir kargaşadır.

#18

SORU: 1582 Yılında gerçekleşen Yeniçeri-Sipahi kavgasının tarihsel önemi nedir?


CEVAP: Yeniçeri-Sipahi kavgalarının en önemli yönü yeniçeriler ile kapıkulu sipahilerinin ilk defa karşı karşıya gelmiş olmalarıydı. Ayrıca bu kavga, sonraki yıllarda Osmanlı siyasetinde önemli izler bırakacak Koca Sinan Paşa ile Ferhad Paşa rekabetinin de başlangıcıdır.

#19

SORU: Beyler Beyi vakasının altında yatan gerekçe nedir?


CEVAP: 1580’lerde paranın her geçen gün ayarının düşürülmesi Osmanlı akçesinin piyasadaki alım gücünü azaltmakta ve bundan da en fazla maaşlı askerler, yani kapıkulu askeri zarar görmekteydi. İstanbul esnafı ayarı düşük akçe ile alış veriş yapmak istemediği için kapıkulu askeri zor duruma düşmüş ve ayarı düşük paradan sorumlu tuttukları Rumeli Beylerbeyi Mehmet Paşa ile Baş defterdar Mahmut Paşa’nın kellelerini istemişler ve kendilerine teslim edilmelerini sağlamışlardır.

#20

SORU: Ferhad Paşa isyanının sebebi nedir?


CEVAP: Erzurum halkı yeniçerileri kendilerine karşı kötü davrandıkları iddiası ile saraya şikayette bulundular ve hatta bir kaçını öldürerek şehirden attılar. Bu defa yeniçeriler ise padişahın Erzurum halkına karşı yanlarında durmamasını bahane ederek kendisine karşı isyan başlattılar.

#21

SORU: Maaş isyanına sebep olan olay nedir?


CEVAP: 27 Ocak 1593’te kapıkulları üç aylık maaşlarını almak için mutat üzere sarayda toplanmışlardı. Yeniçeriler ulûfelerini tam olarak alıp saraydan ayrıldılar. Fakat sıra kapıkulu sipahilerine geldiğinde, bunlara hazinede yaşanan sıkıntı yüzünden maaşlarının yalnızca bir kısmı verilebildi. Sipahiler, yeniçerilere ulûfeleri tam olarak verilirken kendilerine eksik ödeme yapıldığını, daha sonra ise alacaklarını tahsilde büyük sıkıntı yaşadıklarını iddia edip eksik maaş almaya yanaşmadılar. Hazineden bir miktar daha para çıkartılıp maaşlarına ilave edildiyse de tavırları değişmedi. Para keselerini almaya giden arkadaşlarını engellediler ve kendilerine nasihate gelenlere etraftaki kaldırımlardan söktükleri taşları fırlattılar. Kendilerine reva görülen haksızlığın sorumlusu olarak Veziriazam Siyavuş Paşa’nın, Defterdar Seyyid Emir Mehmed Efendi’nin ve Harem’de büyük nüfuza sahip Canfedâ Hatun’un kellelerini istediler.

#22

SORU: Maaş isyanı ne tür sonuçlar doğurmuştur?


CEVAP: Kubbealtı vezirleri arasında da değişiklik yapıldı. İsyanın merkezindeki isim, Başdefterdar Mehmed Efendi daha o gün azl ve Yenihisar’a haps olundu. Diğer iki defterdar Hasan Efendi ile Yahya Efendi de ertesi gün azledildiler.

#23

SORU: Osmanlının Afrika’da Portekiz ve İspanya ile girdiği mücadele bu bölgeler ürerinde nasıl bir etki doğurmuştur?


CEVAP: Osmanlı Devleti’nin Afrika’da Portekiz ve İspanya ile giriştiği mücadele bu bölgelerinde kaderini değiştirmişti. Bornu Sultanlığı, bugün Nijerya ile Nijer devletleri arasında paylaşılan topraklarda kurulmuş bir İslâm devleti idi. Trablusgarb ile sınırı bulunan Bornu Hükümdarı İdris Elevmâ, 1576’da Osmanlı İmparatorluğu’na bir elçi göndererek bağlılığını bildirdi. Osmanlı yönetimi, Bornu’ya askeri ve teknik yardım yaptı. Portekiz Kralı Don Sebastiyan’ın Osmanlı taraftarı Fas sultanını değiştirmek için Fas’a çıkması üzerine Osmanlılar, Sultan Abdülmelik’e yardım gönderdi. 4 Ağustos 1578’de Vadiüsseyl (Kasrülkebir) Savaşı’nda Portekizliler’in mağlup edilmesiyle Fas, Osmanlı himayesine girdi.

#24

SORU: Osmanlı devleti hangi sebeplerden dolayı Don ve Volga nehirlerini birleştirmeyi amaçlamıştır?


CEVAP: Ruslar, 1552’de Kazan’ı ve 1556’da da Astrahan’ı (Ejderhan) işgal edip Hazar kıyılarına indiler. Moskova’ya tâbi Kazaklar, Nogaylar ve Çerkesler, 1559’da Azak’ı muhasara ve Kırım topraklarını talan ettiler. Bu gelişmeler üzerine Osmanlı yönetimi, 1563’te Don ve Volga nehirlerini bir kanalla birleştirip Astrahan’ı fethetme kararı almıştır, ama Malta ve Sigetvar seferlerinden dolayı hayata geçirilememiştir.

#25

SORU: Sokollu Mehmet Paşa’nın Don ve Volga nehirlerini birleştirmeyi tekrar hedef haline getirmesinde ki amacı neydi?


CEVAP: Böylece tehditkâr bir şekilde büyüyen Moskova Knezliği engellenecek, Orta Asya Müslümanlar›’yla irtibat kurulacak, Hazar Denizi’ne ulaşılıp İran kuzeyden sıkıştırılacaktır.

#26

SORU: Uzun yıllardır planlanan Kıbrıs’ın fethi hangi somut olay ile hayata geçirilmiştir?


CEVAP: 1570’te Mısır’dan şeker ve pirinç getiren bir geminin Kıbrıs’ta barınan korsanlar tarafından zapt edilmesi üzerine Kıbrıs seferine karar verildi.

#27

SORU: Kıbrıs’ın fethi nasıl gerçekleşmiştir?


CEVAP: İstanbul’dan hareket eden Osmanlı donanması 1570’te Kıbrıs’a ulaştı. Adaya ayak basılmasının ikinci haftası Girne fethedildi. Lefkoşe’nin 50 günlük bir kuşatmanın ardından ele geçirilmesi üzerine, Baf ve Limasol kaleleri teslim oldu. Bunların ardından Osmanlılar tarafından Tuzla diye anılan Larnaka fethedildi. Adada ele geçirilemeyen tek önemli merkez olarak Magosa kalmıştı. Burası da uzun süren bir kuşatma neticesinde 1 Ağustos 1571’de teslim oldu. Magosa’nın zaptıyla Kıbrıs’ın fethi tamamlandı.

#28

SORU: İnebahtı Savaşı sonucunda tarafların kayıpları ne kadar olmuştur?


CEVAP: İnebahtı Deniz Muharebesi’nde Osmanlı donanmasının büyük bir kısmı yok edildi. Sadece Uluç Ali Reis, gece karanlığından istifade edip, yaptığı manevra sayesinde 30 gemiyle kurtulabilmişti. 190 Osmanlı gemisi ya batmış ya da Haçlılar’ın eline geçmişti. Kaptanı derya ve yüzlerce Osmanlı amirali ve komutanı muharebede şehid olmuştu. Donanmamızdan 20 bin asker şehid olmuş, 3.845 kişi de Haçlılar’a esir düşmüştü. Haçlı donanmasının kaybı ise oldukça azdı. Sadece 15 kadırga ve 8 bin asker kaybetmişlerdi. 21 bin de yaralıları vardı.

#29

SORU: Osmanlı donanmasının İnebahtı Savaşını kaybetmesinin sebepleri nelerdir?


CEVAP: Osmanlı donanmasının İnebahtı Deniz Muharebesi’nde mağlup olmasının önemli sebeplerinden biri Haçlı donanmasında bulunan devasa gemilerdi. Venedik’e ait ve yeni inşa edilmiş altı ağır kalyon 50 topuyla geminin her tarafından ateş edebiliyordu. Haçlı donanmasındaki askerler zırhlıydı ve arkebüz adı verilen tüfeklerle donatılmışlardı. Ağırlıkları dokuz kiloya varan arkebüzler, 400 metreye kadar mesafede etkiliydiler. Haçlılar arkebüzleriyle yüksek güverteli gemilerinden Türk denizcilerine büyük kayıplar verdirdiler. Don Juan ve Haçlı donanmasındaki diğer tecrübeli kaptanların taktikleri muharebede Haçlı üstünlüğünün bir diğer sebebiydi. Donanma kaptanlarından Gian Andrea, kadırgaların mahmuzlarını aşağıya indirerek gemilerin suya daha fazla gömülmesini ve Osmanlı donanmasındaki gemilerin gövdelerinden vurulmasını sağlamıştı.

#30

SORU: Kuzey Afrika ve Batı Akdeniz’deki Osmanlı hakimiyeti nasıl pekiştirilmiştir?


CEVAP: Vezir Koca Sinan Paşa, Kılıç Ali Paşa komutasındaki donanmaya serdar tayin edildi. 15 Mayıs 1574’te İstanbul’dan hareket eden Osmanlı donanması Temmuz’da Tunus kıyılarına ulaştı. İspanyollar’ın ve onlarla birlikte hareket eden mahallî hanedanın elindeki Tunus şehri ile Halkulvad ve Bastiyon kaleleri fethedildi. Tunus, yeni bir Osmanlı eyaleti olarak teşkilatlandırıldı. Böylece Kuzey Afrika ve Bat› Akdeniz’deki Osmanlı hâkimiyeti pekiştirildi.

#31

SORU: İngiltere’nin Osmanlıdan yardım talep etmesinin sebebi nedir?


CEVAP: İspanya’nın Katolik âleminin bayraktarlığı ve dünya hâkimiyeti iddialarına karşı Portekiz’le aynı akıbeti yaşama tehlikesiyle yüz yüze gelen İngiltere, bunu engelleyebilecek yegâne güç olan Osmanlılar’a müracaattan başka çare göremedi ve yardım talebinde bulundu. Bunun üzerine İngiliz tüccarlara ayrıcalıklar içeren kapitülasyonlar tanındı.

#32

SORU: Osmanlılar ile Leh krallığı arasındaki ilişkilerin kötüleşmesini sağlayan faktör nedir?


CEVAP: Leh dış politikasının asıl belirleyicisi ve icracısı olan asiller, kendi krallarının imzasını taşıyan anlaşmalara rağmen, Macaristan’da Osmanlılar’a karşı mücadele eden Habsburg hanedanı ile irtibat ve zaman zaman da ittifak kurdular. Asillerin, Osmanlı-Leh ilişkilerinin günden güne bozulmasına yol açacak en önemli icraatları ise Kazaklar’la kurdukları ilişkilerdi.

#33

SORU: Sigismund August’ un ölümüyle Osmanlı-Leh ilişkileri nasıl gelişmiştir?


CEVAP: Sigismund’un ölümü ile Osmanlı-Leh ilişkileri yeni bir sürece girmiştir. Leh asil sınıfı Boğdan’ı işgal planlarına hız vermiştir. Lehistan’a tabi kazaklar Osmanlı sınırlarına yönelik mütecaviz bir tutum içine girmiştir. Ayrıca Avusturya ve Rusya boş kalan Lehistan tahtına göz dikmişlerdir.

#34

SORU: Osmanlılar, 1577 yılında II. İsmail’in tahta çıkması sonrası vefatı üzerine Safevilere sefer düzenleme kararı almıştır?


CEVAP: Safevî tahtına çıkan II. İsmail’in, 1577’nin sonlarına doğru ölmesi üzerine Safevîler arasında buhran baş gösterdi ve taht mücadelesi kızıştı. Osmanlı yönetimi mevcut durumdan yararlanmayı düşündü. Divân-ı Hümâyûn’da savaş kararı alındı. II. Selim’in saltanat devresinden itibaren İstanbul’a yerleşen Lala Mustafa Paşa, Koca Sinan Paşa gibi yeni iktidar odaklarının, artık hayli yaşlanan ve nüfuzu yıpratılan Sokollu’ya karşı yürüttükleri mücadele de bu kararın alınmasında etkili olmuştu.

#35

SORU: Osmanlının Hazar kıyılarında Hazar Kaptanlığı adıyla yeni bir kaptanlık kurmasındaki amaç neydi?


CEVAP: Kafkasya harekâtı ile Hazar kıyılarına kadar ulaşan Osmanlılar, fethettikleri bu yeni sahada sağlam bir şekilde yerleşmek için uğraştılar. Artık Hazar Denizi’ne de komşu olan Osmanlılar, doğuda yapılacak mücadelelerde stratejik önemi olan bu denize hâkim olabilmek için burada “Hazar Kaptanlığı” adıyla yeni bir kaptanlık kurdular.

#36

SORU: Osmanlıların Safeviler üzerine ve Gürcüler üzerine yaptıkları sefer ve kazanımlar sonrası bölgede nasıl bir politika izlemişlerdir?


CEVAP: Osmanlı hâkimiyeti altına alınan bölgelerden stratejik öneme sahip yerler, çeşitli beylerbeyiliklere ve sancaklara bölünerek doğrudan doğruya İstanbul’dan tayin edilen görevliler tarafından yönetildi. Özellikle Gürcü nüfusunun yoğun olduğu bölgeler, Osmanlılar’a tâbi olmayı ve haraç vermeyi kabul eden eski Gürcü beylerinin idaresinde bırakıldı. Mevcut kaleler tamir edilerek, askerî öneme sahip yerlere yeni kaleler yapıldı ve buralara yeniçeri, sipahi, azeb ve gönüllü gibi ulûfeli muhafaza birlikleri yerleştirildi. Savaşlar sırasında etrafa dağılan bölge halkının tekrar eski yerlerine dönmelerini sağlamak üzere çeşitli tedbirler alındı.

#37

SORU: Bölgedeki Osmanlı hakimiyeti halk tarafından nasıl karşılanmıştır?


CEVAP: Osmanlının bütün gayretlere rağmen Osmanlı hâkimiyeti, İran’ın 1603’te karşı saldırıya geçmesine kadar ana ulaşım yollarının ve önemli mevkilerin kontrolünden öteye gidemedi ve bölge halkı tarafından benimsenmedi.

#38

SORU: Osmanlılar’ın Kafkas illeri ile yeterince ilgi alaka göstermesine engel olan sebepler nelerdir?


CEVAP: Avusturya ile sürüp giden savaşlar, mali yetersizlik, imparatorluğun özellikle Anadolu toprakları üzerinde etkisini gittikçe arttıran isyanlar ve bunalım, Osmanlılar’ın Kafkas illeriyle yeterince ilgilenmesini engel olmuştur.

#39

SORU: 1570’lerde Sokollu Mehmet Paşa’nın ellerinde şekillenen Osmanlı dış politikasının temel hedefi neydi?


CEVAP: 1570’lerde Veziriazam Sokollu Mehmed Paşa’nın ellerinde şekillenen Osmanlı dış politikası, Moskova’nın yükselişinin durdurulmasına, Lehistan’ın Moskova ya da Avusturya’nın denetimine girmesinin engellenmesine, İspanya’nın gerek Akdeniz’de gerekse Bat› Avrupa’da yayılmasına set çekilmesine odaklanmaktaydı. Ancak, 1578-1590 arasında buna bir de Safevîler’le harp eklenecektir.

#40

SORU: 1593 yılına niçin bozgun yılı adı verilmiştir?


CEVAP: Telli Hasan Paşa, 20 Haziran 1593’te Sisek önünde Avusturya ordusuyla karşılaştı. Osmanlı birlikleri, Kulpa Nehri ile Avusturya ordusu arasında sıkışmıştı. İki ateş arasında kalan ve İstanbul’dan da beklediği yardımı alamayan Osmanlı ordusu ağır bir mağlubiyete uğradı. Kanunî’nin torunlarının ve Telli Hasan Paşa’nın da şehid olduğu bu felaket yüzünden 1593’e “Bozgun Yılı” adı verilmiştir.

#41

SORU:

Fırat ve Dicle nehirlerinin birleştiği yerden Basra’ya kadar uzanan bölge Osmanlılar tarafından hangi adla anılırdı?


CEVAP:

Fırat ve Dicle nehirlerinin birleştiği yerden Basra’ya kadar uzanan bölge Osmanlılar tarafından Cezâyir-i Irâk-ı Arab veya Şattü’l-Arab adıyla anılırdı.


#42

SORU:

Ulyanoğlu’nun ve Araplar’ın Osmanlılara karşı faaliyetleri, Portekizliler ve aradaki barışa rağmen el altından Safevîler tarafından da destekleniyordu. Bunun sebebi nedir?


CEVAP:

Ulyanoğlu’nun ve Araplar’ın faaliyetleri, Osmanlılar’ın Basra Körfezi’nde etkinlik kazanmasını istemeyen Portekizliler ve aradaki barışa rağmen el altından Safevîler tarafından da destekleniyordu.


#43

SORU:

1580-1604 yılları arasındaki yaklaşık 25 yıllık idaresi Yemen’i gerçek manada bir Osmanlı toprağı yaptı. Uzun süren valiliğinden dolayı Yemenli diye anılan Osmanlı paşası kimdir?


CEVAP:

Hasan Paşa’nın 1580-1604 yılları arasındaki yaklaşık 25 yıllık idaresi Yemen’i gerçek manada bir Osmanlı toprağı yaptı. Hasan Paşa uzun süren valiliğinden dolayı Yemenli diye anılmıştır.


#44

SORU:

Yemen şehri Osmanlılar için neden önemliydi?


CEVAP:

Kızıldeniz’in kontrolünü kaybetmemek açısından önemliydi


#45

SORU:

Bazı araştırmacılar, Sokollu Mehmed Paşa’nın ölüm tarihini, Osmanlı İmparatorluğu için milad kabul ve ilan etmelerinin sebebi nedir?


CEVAP:

Bazı araştırmacılar, Sokollu Mehmed Paşa’nın ölüm tarihini, Osmanlı İmparatorluğu’nun “Duraklama Dönemi”ne girmesinin miladı kabul ve ilan ederler Sokollu gibi güçlü ve kabiliyetli bir aktörün siyaset arenasından çekilmesinin önemli sonuçları olmuştur. III. Murad, Sokollu’yu etkisizleştirmek için başvurduğu en küçük tayinlere kadar devlet işlerine karışma usulünü bütün veziriazamlarına karşı kullanması bu makamının diğer idareciler karşısındaki nüfuzunu ve otoritesini zayıflattı. Sokollu’dan sonra, bazıları mükerrer de olsa, on defa veziriazam değişikliği yapıldı. Başta III. Murad’ın annesi Nur-banu Sultan ve eşi Safiye Sultan olmak üzere Harem kadınları, 1582’den itibaren güçleri artan darüssaade ağaları ve padişahın musahipleri, yeni iktidar odakları hâline geldiler ve devlet yönetimine müdahale ettiler. Veziriazam olmak isteyen paşalar arasındaki hizip kavgaları, zaman zaman devletin iç ve dış siyasetini etkileyecek boyutlara ulaştı.


#46

SORU:

III. Murad’ın 1582’de oğlu Şehzâde Mehmed için tertiplediği sünnet düğünü, Osmanlı İstanbul’unun şahit olduğu en büyük eğlencelerden biridir. Şenliğin hazırlıkları bir yıl öncesinden başladı.

Bu sünnet şenliği hakkında kayıtların tutulduğu geniş bilgi içeren önemli kaynağın adı nedir?


CEVAP:

Surname-i Hümayun


#47

SORU:

Osmanlı yazarlarının önemli bir kısmı, Osmanlı sisteminde “bozulmanın” başlangıcı olarak neyi kabul ederler?


CEVAP:

Osmanlı yazarlarının önemli bir kısmı bu sünnet düğününde gösterileri beğenilen oyuncuların kanunlara aykırı bir şekilde Yeniçeri Ocağı’na alınmalarını, Osmanlı sisteminde “bozulmanın” başlangıcı olarak kabul ederler.


#48

SORU:

Sayda ile Akka arasındaki dağlık araziye hükmeden Dürzi Emiri Maanoğlu Korkmaz, devlete karşı isyan emareleri gösteriyordu. Bu isyanı bastıran Osmanlı Paşası kimdir?


CEVAP:

İbrahim Paşa, Şam’a vardığında davet etmesine rağmen huzuruna gelmeyen Maanoğlu’na karşı büyük bir harekât başlattı. Sayda’ya asker çıkartan donanma da buna destek verdi. Daha fazla direnemeyen Maanoğlu, İbrahim Paşa’ya itaatini bildirip yüklü miktarda hediye gönderdi.


#49

SORU:

İzmit Körfezi’nin bir kanalla Sapanca Gölü’ne bağlanması ve buradan da Sakarya Nehri vasıtasıyla Karadeniz’e ulaşılması hangi padişah döneminde düşünülmüştür?


CEVAP:

İzmit Körfezi’nin bir kanalla Sapanca Gölü’ne bağlanması ve buradan da Sakarya Nehri vasıtasıyla Karadeniz’e ulaşılması, daha Kanunî Sultan Süleyman zamanında düşünülmüştü.


#50

SORU:

bahşiş isyanının sebebi nedir?


CEVAP:

II. Selim’in hazinede yeteri kadar para olmaması yüzünden yeniçerilere vermesi gereken bahşiş işini oldu bittiye getirerek vermeyip, otağ-ı hümâyûndaki tahta oturup saltanatını ilân etmesi yüzünden çıkan bir isyandı.


#51

SORU:

Osmanlı tarihinde yeniçeri-sipahi kavgası ilk defa büyük boyutlarda 1582’de Şehzâde Mehmed’in sünnet düğününde yaşanmasının sebebi nedir?


CEVAP:

İstanbul subaşısı olan Ahmed Çavuş yanına birkaç yeniçeri ile gece bekçilerini alıp sipahi odalarını teftişe çıkmış, Ahmed Çavuş ile yeniçeriler sipahileri cezalandırmaya kalkışınca olaylar patlak vermiştir?


#52

SORU:

Osmanlılar’ın Fas üzerindeki hâkimiyet mücadelesi nasıl sonuçlanmıştır?


CEVAP:

Portekiz’in önce kralını kaybetmesine ve ardından İspanya idaresine girmesine yol açmıştır.


#53

SORU:

1570'te Kıbrıs seferine karar verilmesinin sebebi ne olmuştur?


CEVAP:

570’te Mısır’dan şeker ve pirinç getiren bir geminin Kıbrıs’ta barınan korsanlar tarafından zapt edilmesi üzerine Kıbrıs seferine karar verildi.


#54

SORU:

Osmanlı donanmasının İnebahtı Deniz Muharebesi’nde mağlup olmasının önemli sebebi nedir?


CEVAP:

Osmanlı donanmasının İnebahtı Deniz Muharebesi’nde mağlup olmasının önemli sebeplerinden biri Haçlı donanmasında bulunan devasa gemilerdi. Venedik’e ait ve yeni inşa edilmiş altı ağır kalyon 50 topuyla geminin her tarafından ateş edebiliyordu. Haçlı donanmasındaki askerler zırhlıydı ve arkebüz adı verilen tüfeklerle donatılmışlardı. Ağırlıkları dokuz kiloya varan arkebüzler, 400 metreye kadar mesafede etkiliydiler. Haçlılar arkebüzleriyle yüksek güverteli gemilerinden Türk denizcilerine büyük kayıplar verdirdiler. Don Juan ve Haçlı donanmasındaki diğer tecrübeli kaptanların taktikleri muharebede Haçlı üstünlüğünün bir diğer sebebiydi. Donanma kaptanlarından Gian Andrea, kadırgaların mahmuzlarını aşağıya indirerek gemilerin suya daha fazla gömülmesini ve Osmanlı donanmasındaki gemilerin gövdelerinden vurulmasını sağlamıştı.


#55

SORU:

İnebahtı Savaşı teknolojik anlamda neyin sonu, neyin başlangıcı olmuştur?


CEVAP:

İnebahtı, yeni silahların ve gemilerin ön plana çıktığı bir muharebeydi. Kadırgaların, yani kürekli gemi çağının sonu, kalyonların, yani yelkenli gemilerin çağının başlangıcıydı.


#56

SORU:

Akdeniz’de Tunus yüzünden, İspanya-Osmanlı Rekabeti nasıl sonuçlanmıştır?


CEVAP:

Vezir Koca Sinan Paşa, Kılıç Ali Paşa komutasındaki donanma ile bu tarafa ( Tunus) gönderilecek askere serdar tayin edildi. 15 Mayıs 1574’te İstanbul’dan hareket eden Osmanlı donanması Temmuz’da Tunus kıyılarına ulaştı. İspanyollar’ın ve onlarla birlikte hareket eden mahallî hanedanın elindeki Tunus Şehri ile Halkulvad ve Bastiyon kaleleri fethedildi. Tunus, yeni bir Osmanlı eyaleti olarak teşkilatlandırıldı. Böylece Kuzey Afrika ve Batı Akdeniz’deki Osmanlı hâkimiyeti pekiştirildi.


#57

SORU:

1590’da İstanbul’da imzalanan Ferhad Paşa Antlaşmasının sonucu ne olmuştur?


CEVAP:

590’da İstanbul’da imzalanan Ferhad Paşa Antlaşması ile İran, Osmanlı üstünlüğünü tanıdı.


#58

SORU:

İngilterenin Osmanlılar’a yakınlaşmasının ve sıkı ticari ilişki içine girme çabasının nedeni nedir?


CEVAP:

İspanya’nın Katolik âleminin bayraktarlığı ve dünya hâkimiyeti iddialarına karşı Portekiz’le aynı akıbeti yaşama tehlikesiyle yüz yüze gelen İngiltere, bunu engelleyebilecek yegâne güç olan Osmanlılar’a müracaattan başka çare göremedi. İngiliz tüccarların başlattıkları ve Kraliçe I. Elizabeth’in de tam destek verdiği İstanbul’daki temaslar müspet neticelendi.


#59

SORU:

II. Selim, 1568’de Lehistan ile anlaşmayı yenileyerek daha önceki anlaşmalarla tesis edilen “sonsuz” barışı tasdik etmesine rağmen bu anlaşmanın sadece kağıt üstünde geçerli olmasının sebebi nedir? 


CEVAP:

II. Selim, 1568’de Lehistan ile anlaşmayı yenileyerek daha önceki anlaşmalarla te-sis edilen “sonsuz” barışı tasdik etti. Lehistan kraliyeti, bu anlaşmalarla resmen Boğdan ve Macaristan’daki haklarından vazgeçmiş, karşılığında da Osmanlılar nezdinde pek az Hristiyan devletinin sahip olduğu politik ve ticarî imtiyazlar elde etmişti. Lâkin bu, yalnızca kâğıt üstünde geçerliydi, fiiliyatta ise durum tamamen farklı idi. Artık Lehistan devlet örgütlenmesinde kraliyetin yalnızca simgesel bir yeri olup, asıl güç asillerin (sızlata) elindeydi.


#60

SORU:

Telli Hasan Paşa, 20 Haziran 1593’te Sisek önünde Avusturya ordusuyla karşılaştı. Ağır bir yenilgi alan Osmanlı ordusunda bu olaya 1593 “Bozgun Yılı” adı verildi.

Bu yenilgiye ''Bozgun Yılı'' adı verilmesinin sebebi nedir?


CEVAP:

Telli Hasan Paşa, destek birliklerinin geleceğine güvenerek Kulpa Nehri’ni geçip, Sisek Kalesi’nin üzerine yürümüştü. Yanında Kanunî’nin kızı Mihrimah Sultan’ın iki oğlu da bulunuyordu. Telli Hasan Paşa, 20 Haziran 1593’te Sisek önünde Avusturya ordusuyla karşılaştı. Osmanlı birlikleri, Kulpa Nehri ile Avusturya ordusu arasında sıkışmıştı. İki ateş arasında kalan ve İstanbul’dan da beklediği yardımı alamayan Osmanlı ordusu ağır bir mağlubiyete uğradı. Kanunî’nin torunlarının ve Telli Hasan Paşa’nın da şehid olduğu bu felaket yüzünden 1593’e “Bozgun Yılı” adı verildi.