ÖZEL GEREKSİNİMLİ BİREYLER İÇİN AFET VE ACİL DURUM YÖNETİMİ Dersi Afet ve Acil Durumlarda Özel Gereksinimli Bireylere Sunulacak Hizmetler soru cevapları:
Toplam 23 Soru & Cevap#1
SORU:
Afet öncesinde hazırlanan planlarda başarı sağlanması için bu planların hangi stratejileri içermesi gerekmektedir?
CEVAP:
Özel gereksinimli bireylerin de dahil olduğu afet öncesi planlamaların beş temel stratejiyi içerecek şekilde düzenlenmesi gerekmektedir . Özel gereksinimli bireylerin özellikleri birbirlerinden farklı olmasına karşın, hazırlanacak afet öncesi planlamanın başarıya ulaşması için bu stratejilerin tümünü içermesi uygun olacaktır. Bu stratejiler şunlardır:
Özel gereksinimli bireylerin tanımlanması, numaralandırılması ve yerlerinin belirlenmesi, planlama aşamasında özel gereksinimli bireyin kendisinin de bulunması, özel gereksinimli bireylere yönelik organizasyonlara katılım sağlama, acil durum planları ve müdahale süreçlerinde ilgili kuruluşlarla koordinasyon
sağlama, Acil durum planlamasının bir parçası olarak özel gereksinimli bireylerin oluşturduğu örgütleri daha dirençli olmaları konusunda destekleme.
#2
SORU:
Özel gereksinimli bireylerin de dahil olduğu afet öncesi planlama stratejilerinden "Özel gereksinimli bireylerin tanımlanması, numaralandırılması ve yerlerinin belirlenmesi" stratejisini açıklayınız.
CEVAP:
Afet ve acil durum anlarında kullanılacak acil durum planlamalarında planın
kapsadığı bölgede yaşayan özel gereksinimli bireylerin belirlenmesi, numaralandırılması ve yer bilgilerinin oluşturulması önemlidir. Numaralandırma hem bireyin bilgilerine hızlı ulaşma hem de hizmet sürekliliğini sağlama açısından önemlidir. Bir diğer tarafından yer belirleme işleminde ise;
özel gereksinimli bireylerin yoğun olarak bulunduğu, ev, okul, hastane, bakım ve rehabilitasyon merkezi gibi alanlar haritada işaretlenebilir ya da coğrafi bilgi sistemi kayıtlarına dahil edilerek yerleri belirlenebilir. Bunların dışında özel gereksinimli bireyleri belirlemek ve yerlerini tespit etmek için kullanılabilecek
bir diğer önemli strateji; bu gruplarla düzenli olarak çalışan kolluk kuvvetleri, hizmet ve sağlık kuruluşlarıyla ortak hareket etmektir. Sivil toplum kuruluşları (STK), özel gereksinimli bireyleri tanımlamak için başka bir bilgi kaynağı olarak düşünülebilir.
#3
SORU:
Özel gereksinimli bireylerin de dahil olduğu afet öncesi planlama stratejilerinden "planlama aşamasında özel gereksinimli bireyin kendisinin de bulunması" stratejisini açıklayınız.
CEVAP:
Etkili acil durum planlamalarının yapılmasında sivil toplum kuruluşları ve yerel müdahale organizasyonlarının da paydaşlar arasında bulunmasının önemli olduğu kabul edilmektedir. Planlama paydaşları olarak özel gereksinimli
bireylerin temsilcilerinin de sürece dahil edilmesi, özel gereksinimli bireylere yönelik acil durum planlamaları geliştirmek için önerilen önemli bir stratejidir. Özel gereksinimli bireyleri temsil eden bireyler ve organizasyonlar şu konularda önemli bilgiler verebilir:
a) Özel gereksinimli bireylerin ihtiyaçları hakkında bilgi ve fikirler,
b) Özel gereksinimli bireylerin ortak endişelerine ilişkin bilgiler
c) Risk iletişim mesajlarının ve uyarıların uygun içeriği ve biçimi ile ilgili öneriler
d) Müdahale edenlerin ve sığınak sağlayıcılarının ihtiyaç duyduğu ekipman ve
malzemelerin sağlanması
Ayrıca STK’lar, özel gereksinimli bireylere ilişkin daha fazla bilgiye (gereksinimleri, sayıları, yerleşim yerleri, sağlık bilgileri) sahip olduklarından, yapılan afet planlarının daha gerçekçi olmasını sağlayabilirler.
#4
SORU:
Özel gereksinimli bireylerin de dahil olduğu afet öncesi planlama stratejilerinden "özel gereksinimli bireylere yönelik organizasyonlara katılım sağlama" stratejisini açıklayınız.
CEVAP:
Özel gereksinimli olan ve olmayan bireylere, ailelere ve STK’lara yönelik
kullanılabilecek stratejilerin aşağıdaki unsurları içermesi önerilmektedir:
• Özel gereksinimli bireylerle aynı çevrede (örneğin, bina, site, sokak, köy, vb.)
yaşayan insanlar (örneğin arkadaşlarını, komşularını, akrabalarını vb.) için olası
bir afet durumunda yardımcı olmalarını özendirici mesajlar hazırlayın. Bu mesajların çeşitli yollarla (örneğin, broşürler, gazeteler, radyo, televizyon ve sosyal medya) insanlara ulaşmasını sağlayın.
• Özel gereksinimli bireylere hizmet sunan kişilere (örneğin, fizyoterapist, evde
bakım personeli vb), insanların afet ve acil durumlarda özel gereksinimli bireylere yardımcı olmaları için yapılacak bilgilendirme çalışmalarına yardım etmeleri konusunda teşvik edin: Bu kişilerin ücretsiz dağıtabildikleri malzemeler (örneğin, bilgilendirme kitapçıkları, broşürler, videolar, afişler) hazırlayın ve
dağıtımını sağlayın.
• Özel gereksinimli bireylere yönelik sivil toplum kuruluşlarıyla eşgüdümlü çalışmalar yapın. Bu kuruluşlar, özel gereksinimli bireylere yönelik afet ve acil durum planlamalarına ilişkin bilgi ve materyallerin yaygınlaştırılmasını ve farklı kişilere ulaşmasını kolaylaştırabilirler.
#5
SORU:
Özel gereksinimli bireylerin de dahil olduğu afet öncesi planlama stratejilerinden "acil durum planları ve müdahale süreçlerinde ilgili kuruluşlarla koordinasyon
sağlama" stratejisini açıklayınız.
CEVAP:
Acil durum planlamasında özel gereksinimli bireyler ve STK’larla çalışmanın
yanısıra, özel gereksinimli bireylere hizmet sunan resmi (örneğin; hastane, bakım evi, okul) kurumlar ve özel kuruluşlarla da (örneğin; evde bakım hizmetleri, fizyoterapi merkezleri) işbirliği yapmak önemlidir. Acil durum planlamacıları işbirliği çalışmaları kapsamında şunları yapabilir:
• Özel gereksinimli bireylerin buluna- bileceği bina ve tesislerin (örneğin, spor
sahası, okul, bakım evi, meslek kursu) ne şekilde ve hangi sıralamayla tahliye
edilmeye başlayacağını bildiren bir uyarı hattı oluşturma yararlı olacaktır.
• Boşaltılan binalara veya sığınaklara acil
durum malzemelerinin nasıl taşınacağının planlara dahil edilmesi önemlidir.
• Bu tesislere su, gıda ve tıbbi malzeme temin etmek için tesis personeli ve nakliye araçları ile taşınması için planlama yapmalıdır.
• Özel gereksinimli bireyleri bir yerden başka bir yere naklederken, bireylerin bakıcıları ve/veya ebeveynlerinin ulaştırma sürecine nasıl dahil edileceğini planlamalıdır.
#6
SORU:
Özel gereksinimli bireylerin de dahil olduğu afet öncesi planlama stratejilerinden "acil durum planlamasının bir parçası olarak özel gereksinimli bireylerin oluşturduğu örgütleri daha dirençli olmaları konusunda destekleme" stratejisini açıklayınız.
CEVAP:
Afet durumlarında hızlı şekilde toparlanabilme ve toplumun direncini arttırabilme halk sağlığına ilişkin acil durum planlamalarının temel taşlarından biridir. Afet sonrası toparlanabilme; mevcut güvenlik açıklarını ve olumsuz sonuçları azaltmak, ayrıca toplum olma işlevini hızla geri kazanmak açısından kritik önem taşımaktadır.
#7
SORU:
Afet ve acil durumlar beraberinde özel gereksinimli bireyler için sağlık hizmetleriyle ilgili ciddi riskler oluşturabilmektedir. Bu risklerin neler olduğunu açıklayınız.
CEVAP:
Afet ve acil durumlar beraberinde özel gereksinimli bireyler için sağlık hizmetleriyle ilgili ciddi riskler oluşturabilmektedir. Bu riskler şöyle sıralanabilir:
Dışlanma: Uygun olmayan afet yönetimi politikaları ve uygulamaları nedeniyle, özel gereksinimli bireylerin afet planlamalarına dahil edilmemesi, bu bireylerin ve ailelerinin toplumdan dışlanmasına ve toplum sağlığı uygulamalarından yeterince
yararlanamamalarına neden olabilmektedir.
Bilgi erişimi sorunları: Afete hazırlık eğitim materyalleri, erken uyarılar ve kriz sırasında halka verilen bilgiler; sıklıkla görme veya işitme yetersizliğine sahip özel gereksinimli bireylerin rahatlıkla erişebileceği biçimlerde sunulmamaktadır. Bu durum hayati önem taşıyan uyarı ve ipuçlarının kaçırılmasına neden olabilmektedir.
Sağlık hizmetlerinin aksaması: Acil durumlarda özel gereksinimli bireylere sunulan sağlık hizmetleri çeşitli nedenlerle aksayabilmektedir. Bunun sonucu olarak, özellikle süreğen hastalığı ya da bakım gereksinimi olan özel gereksinimli bireylere sunulan hizmetlerde aksamalar hatta kesintiler yaşanabilmektedir. Afet ve acil durum anında gerçekleşen yaralanma veya hastalık sonucu yetersizlik
gösteren bireyler (örneğin, geçici görme ve işitme kaybı, uzuv kaybı nedeniyle hareketsiz kalma vb.)
Hassas sağlık durumları: Özel gereksinimli bireyler, afet ve acil durumlar gibi olağan dışı olaylarda ek sağlık sorunları geliştirme konusunda daha hassastırlar. Örneğin temel bakım veya beslenme konusundaki küçük değişiklikler bile özel gereksinimli bireyler üzerinde tahmin edilenden daha fazla sorun (örneğin öfke nöbetleri, saldırganlık, ağır depresyon, yeme bozukluğu vs.) yaşanmasına neden olabilir.
Sosyal destek ağlarının çökmesi: Özellikle özel gereksinimli bireyler ve aile/vasileri için önemli olan sosyal destek ağlar, olası bir afet ve acil durumdan etkilenmektedir. Bu durumda özel gereksinimli bireyler bakım verenlerinden ayrılabilir, bakım verenler yaralanabilir ya da yaşamını yitirebilir.
Fiziksel engeller: Erişilebilirlik her ne kadar şehirleşme politikalarında sıklıkla ele alınsa da ülkemizin önemli bir bölümünde henüz istenen düzeyde gerçekleşememiştir. Erişilebilirliği sınırlı olan çevresel koşullar, afet ve acil durum anlarında sıklıkla daha kötü bir hal alır. Afet ve acil durumlar mevcut engelleri arttırır veya yenilerini yaratır.
#8
SORU:
Afet ve acil durum planlamalarında görme yetersizliği olan bireyler için kullanılacak stratejiler nelerdir?
CEVAP:
Afet ve acil durum planlamalarında görme yetersizliği olan bireyler için kullanılacak stratejilerden birisi arama ağaçlarının oluşturulmasıdır. Arama
ağaçları, sivil toplum örgütlerinin de desteğiyle, afet ve acil durumlarda görme yetersizliği olan bireylere yine görme yetersizliği olan bireyler tarafından telefon aracılığıyla sağlık desteklerinin sunulmasıdır ve acil durumlarda görme yetersizliği olan bireylere yine görme yetersizliği olan bireyler tarafından telefon aracılığıyla sağlık desteklerinin sunulmasıdır.
Önemli sağlık uyarıları sesli telefon mesajı hizmeti kullanılarak aktarılabilir. Bu
tür hizmetlerin dahil olduğu acil durum planlamalarında, görme yetersizliği olan bireyleri temsil eden kişi ya da sivil toplum kuruluşlarıyla çalışmak hizmetlerin doğru ve hızlı şekilde sunulmasını kolaylaştırılabilir.
Afet ve acil durum ekipleri planlanırken ekip içerisinde en az bir üyenin temel
düzeyde Braille kullanması sağlanabilir. Ayrıca acil durum öncesinde, sırasında veya sonrasında dağıtılacak materyaller, Braille alfabesi kullanılarak ve sesli
destek içerecek şekilde hazırlanmış olmalıdır.
#9
SORU:
Afet ve acil durum planlamalarında işitme yetersizliği olan bireyler için kullanılacak stratejiler nelerdir?
CEVAP:
İşitme yetersizliği olan bireyler için afet ve acil durum planlamalarında kullanılacak risk-iletişim mesajları, duyurular ve uyarılar işitsel olmayacak şekilde görsel desteklere dayalı olarak hazırlanmalıdır. Bu tür farklı biçim ve teknolojileri kullanan mesaj ve uyarılar, bu bireylerden oluşan topluluklara erişimi önemli ölçüde artırabilir. Bu amaçla afet öncesi planlamalarda,
temel sağlık, ilkyardım, barınma gibi konuları içeren, altyazı ve işaret dili bulunan video materyalleri hazırlanmalı ve tüm toplum üyelerinin kolay erişebileceği şekilde konumlandırılmalıdır. Buna ek olarak, alarm mesajlarını e-posta ve çağrı cihazları vasıtasıyla dağıtacak biçimde hazırlanacak olan uzaktan bildirim sistemi, kamu sağlık mesajlarını işitme yetersizliği olan bireylere dağıtılacak şekilde uyarlanabilir.
#10
SORU:
Zihin yetersizliği ve otizm spektrum bozukluğu olan bireylere yönelik afet ve acil durum sağlık planlamaları yapılırken dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?
CEVAP:
Zihin yetersizliği ve otizm spektrum bozukluğu olan bireylere yönelik afet ve acil durum sağlık planlamaları yapılırken dikkat edilmesi gereken birtakım noktalar bulunmaktadır. Acil durum personelinin iletişim becerilerini etkin olarak kullanımı, zihin yetersizliği ve otizm spektrum bozukluğu olan bireylerin acil durum anlarında ihtiyaç ve endişelerinin giderilmesine yardımcı olabilir. Bunu
sağlamak için, afet ve acil durum anlarında kullanılacak risk-iletişim mesajları, duyurular ve uyarılar basit ve anlaşılır olarak sunulmalıdır. Bu tür uyarı
mesajlarının resimler, çizimler veya nesnelerin kendilerini içermesi mesajın anlaşılabilirliğini kolaylaştırabilir. Afet ve acil durum anlarında risk-iletişim
mesajlarının kolayca anlaşılmasını sağlamak, mesaja konu olan eylemlerin (örneğin sık sık ellerin yıkanması, bir bölgenin boşaltılması) gerçekleştirilmesi olasılığını artıracaktır. Ayrıca etkili iletişim kurma, gereksiz tıbbi değerlendirmelerden kaçınma ve işlevsel işbirliği kurma gibi nedenlerle ilkyardım personelinin zaman kazanmasını sağlayacaktır. Bunun sonucu olarak herhangi bir şekilde acil durumdan etkilenmiş zihin yetersizliği ve otizm spektrum bozukluğu olan bireyin sağlık durumunda hızla sonuç alınması sağlanacaktır. Böylece acil
durumla ilişkili hastalık ve ölüm sayılarının artması engellenebilecektir. Afet ve acil durum sağlık planlamalarında öncellikle ilkyardım ve acil müdahale ekibi personeline bu bireylerle iletişim kurma konusunda, alternatif ve destekleyici iletişim uygulamalarını da kapsayacak şekilde temel iletişim becerileri eğitimi verilmesi yararlı olabilir.
Hafif derecede zihinsel yetersizliği olan ya da otizmden çok az etkilenmiş bireyler dışında kalan grup, zihinsel/öğrenmeye ilişkin sorunları nedeniyle genellikle ailelerine/bakıcılarına bağımlılık göstermektedir. Bu nedenle afet öncesi hazırlıklarda olası felaket senaryoları için özel gereksinimli birey ve ailesi/bakıcısı ile birlikte planlama yapmak oldukça önemlidir. Böylece acil durum hallerinde
aile/bakıcı ve birey neler yapması gerektiğini öğrenebilir. Ayrıca bu planlamaya ilişkin aşamaların, aile/bakıcı ve bireyle birlikte düzenli aralıklarla prova edilmesi, uygulamada ortaya çıkacak sorunların giderilmesine ve birey ile ailesinin/bakıcısının kaygı düzeyinin düşürülmesine faydalı olacaktır.
Afet ve acil durumlarda kullanılabilecek riskiletişim mesajlarını önceden yazmak, zihin yetersizliği ve otizm spektrum bozukluğu olan bireylerin panik olmalarını önleme ve karmaşa yaratma olasılığını düşürme açısından oldukça yararlı olabilir. Özellikle otizm spektrum bozukluğu olan bireyler görsel uyaranlara diğer uyaranlardan daha fazla tepki gösterip bu uyaranları daha iyi anlayabilirler. Bu bireylerden herhangi bir eylemi (örneğin, otur, kalk, gel, git, bekle) gerçekleştirmeleri istenirken, sözel ifadenin yanısıra yapılması istenen eylemle ilgili jest ve işaretlerin kullanımı daha yararlı olabilir. Ayrıca mesajın birden fazla biçimde (yazılı, resimli vb.) hazırlanması, acil durumlarda kullanılacak mesajlar arasından etkili olanın belirlenebilmesi için acil durum personeline kolaylık sağlayacaktır. Bu tür mesajlara ilişkin resimli uyarı kartları, kullanım kolaylığı sağlaması açısından acil durum personeli tarafından hazırlanabilir. Burada
dikkat edilecek noktalar ise şunlardır:
a. Her resimli kart yalnızca tek bir mesaj içermelidir.
b. Resimli kartlar mümkün olduğunca sade ve anlaşılır olmalıdır.
c. Resimli kartlar taşınamayacak kadar büyük veya görünmeyecek kadar küçük olmamalıdır.
d. Uyarı amaçlı olarak sık bilinen işaretler (örneğin; ünlem işareti) kullanılmalıdır.
e. Resimli kartlar uyarı konusuna ilişkin resim ve yazı içermelidir.
#11
SORU:
Fiziksel yetersizliği olan bireyler için afet ve acil durum planlama hizmetlerinin işleyişi nasıldır?
CEVAP:
Afet ve acil durumlarda insanların düzenli olarak faydalandığı hizmetlerin (örneğin; evde sağlık hizmeti, yiyecek dağıtımı) işleyişi bozulabilir. Ancak fiziksel yetersizliği olan bireylerin önemli bir kısmı günlük yaşam etkinliklerini (örneğin, tuvalete gitme, alışveriş yapma, banyo yapma) bu tür düzenli hizmetlerle sürdürmektedirler. Bu hizmetlerin aksaması bireylerin yaşamını önemli ölçüde
etkileyecektir. Afet ve acil durum sağlık planlamalarında bu hizmetlerin işleyişinin sağlanması için gönüllü kişilerden ve sivil toplum kuruluşlarından
destek talep edilebilir. Ayrıca tahliye ve ulaşım hizmetleri planlamalarında bireylerin komşu ve akrabaları tahliye yardımcısı olarak belirlenebilir.
#12
SORU:
Afet ve acil durum sağlık planlamalarında özel gereksinimli bireylerin aileleri ya da bakıcılarının gıda güvenliği konusunda dikkat etmeleri gereken durumlar nelerdir?
CEVAP:
Özel gereksinimli bireylerin aileleri ya da bakıcılarının dikkat etmesi gereken durumlardan bazıları aşağıdaki gibi sıralanabilir:
a. Özel gereksinimli bireylere ilişkin olarak sağlık kurumları tarafından verilen tavsiye ve bakım önerileri duruma ve mevcut koşullara göre düzenlenmelidir. Çünkü çoğu afet durumu beraberinde yakıt, su temini ve elektrik eksikliği nedeniyle normalden daha ilkel koşullar altında yiyecek hazırlamayı gerekli kılmaktadır. Bu nedenle özel gereksinimli bireylere, varolan durum basitçe açıklanmalı ve isteklerinin bir süre tamamen karşılanamayacağı anlatılmalıdır.
b. Özel gereksinimli bireylerin aile ve bakım verenleri yiyecek ve su tedarik ederken gıda güvenliği konusunda özel dikkat göstermelidir. Örneğin ev veya bakım merkezinin yanında, depolar, kimyasal bitkiler ve diğer kimyasal kaynakları bulunuyorsa mümkün olduğunca buralara yakın yerlerden yiyecek
ve su temini yapılmamalıdır. Eğer mecbur kalınırsa gereken dezenfekte koşulları sağlandıktan sonra bu gıdalar tüketilmeli ve tükettirilmelidir.
c. Afet bölgelerinde tehlikeli bulaşıcı hastalık salgınları, afetin en az kendisi kadar çok can alma potansiyeline sahiptir. Bu nedenle özel gereksinimli bireyin afet sonrası durum normale dönene kadar beslenme ve kişisel ihtiyaçlarını yetişkin gözetiminde gidermesi, bulaşıcı hastalıklara maruz kalma riskini düşürecektir.
d. Belirli aralıklarda afet ve acil durum hazırlık toplantıları düzenlenerek aile ve bakım verenlerin özel gereksinimli bireyin afet durumunda yiyecek ve su teminine ilişkin yapması beklenenler tekrarlanmalıdır.
#13
SORU:
Özel gereksinimli bireylerin acil durum anlarında tahliye edilmesini kolaylaştırmak için neler yapılabilir?
CEVAP:
Özel gereksinimli bireylerin acil durum anlarında tahliye edilmesini kolaylaştırmak için önerilebileceklerden bazıları şunlardır:
a) Kişisel yönlendirmeye ve korunmaya gereksinim duyan, ailelerine ya da destek kuruluşlarına ulaşamayan zihinsel yetersizliği olan bireyler ve otizmli bireylere mutlaka destek ve koruma hizmetleri sunulmalıdır.
b) Özel gereksinimli bireylerin hangi uyarılara
nasıl cevap vereceklerini ve nereye gideceklerini bildiklerinden emin olmak için sık sık tatbikatlar yapılmalıdır.
c) Alarm sistemleri, işitme yetersizliği gösteren bireyler için görsel sinyaller ve görme yetersizliği olan bireyler için sesli sinyaller ile donatılmalıdır.
d) İşaretler veya alarmlar, ofisler veya banyolar gibi daha küçük odalarda bile duyulabilir ve hissedilebilir olmalıdır.
e) Tahliye uyarıları konusunda işitme yetersizliği olan bireyleri kişisel olarak bilgilendirmek için SMS bilgilendirmeler, tek tuşla 112 arayabilen acil durum iletişim cihazları (örneğin çağrı cihazı, GSM saat veya cep telefonu) gibi alternatif araçlar kullanılmalıdır.
f) Görme yetersizliği olan bireylere tahliye planlarının açık ve anlaşılır biçimde açıklanması önemlidir. Ayrıca bu bireylerin çıkış yolları ve güvenli toplanma noktalarını bağımsız olarak bulabilmeleri için sıkça tatbikat uygulamaları yapılmalıdır.
g) Özellikle otizmli bireyler gibi çevresel değişikliklere aşırı hassas olan bireyler için uyum sağlama ve/veya hızlı boşaltma planları yapılmalıdır.
#14
SORU:
Triyaj nedir?
CEVAP:
Acil yardım birimine başvuran bireylerin, hastalık veya yaralanmalarının şiddetinin tanımlanması ve yaşam risklerinin düzeyine göre sınıflanması işlemidir.
#15
SORU:
Acil durum hallerinde hizmetlere erişilebilirliğin sağlanması için ne tür işlem basamakları takip edilebilir?
CEVAP:
Acil durum hallerinde hizmetlere erişilebilirliğin sağlanması için kayıt ve yönlendirme prosedürlerini incelenmesi, gereksinimlerin tanımlanması
sağlanmalıdır. Bu amaçla aşağıdaki basamaklar
önerilebilir:
a) Afet ve acil durum anında kayıt formları ve ilk bilgi materyali her gereksinim türüne uygun biçimde kullanılabilecek şekilde hazır bulunmalıdır. Örneğin kullanılacak form ve malzemelerin büyük yazı tipiyle yazılmış biçimlerinin, seslendirilmiş hallerinin olması veya formların katılımcılara yüksek sesle okunması gerekebilmektedir.
b) Kayıt formlarındaki bu tür düzenlemelerden işaret dili tercümanlarının, acil durum ekibinin haberdar olması sağlanmalıdır.
c) Kayıt işlemini tamamlamak için yardıma ihtiyacı olanlara gereken yardımların sunulması sağlanmalıdır.
d) Kullanılması planlanan tüm materyal özel gereksinimli bireylerin kendilerini tanıtmalarına cesaretlendirici şekilde olmalıdır.
#16
SORU:
Özel gereksinimli bireyler için yerinde sığınma uygulamalarına ilişkin yapılacak
planlamalarda acil durum planlamacılarının cevaplayabileceği sorular nelerdir?
CEVAP:
Özel gereksinimli bireyler için yerinde sığınma uygulamalarına ilişkin yapılacak
planlamalarda acil durum planlamacılarının aşağıdaki soruları yanıtlaması yararlı olacaktır:
a) Özel gereksinimli bireyin yaşadığı yer, bina ve konum olarak yerinde sığınma için uygun mu?
b) Afet ve acil durum hallerinde yerinde sığınma kararı verildikten sonra bina ve çevresi acil durum ekipleri tarafından nasıl kontrol edilecek?
c) Acil durum hallerinde özel gereksinimli birey ve ailesinin/bakıcılarının ne tür gereksinimleri olabilir?
d) Yerinde sığınma kararı verilen bina gereksinim duyulan malzemelerin temin ve korunması için uygun mu?
e) Yerinde sığınma kararı verilen bina özel gereksinimli bireylere sunulacak acil yardım hizmetleri için uygun mu?
#17
SORU:
Olası bir afet ve acil durum planının temelini oluşturan unsurlar özel gereksinimli bireylerin yetersizlik grubunu gözetmeksizin nelerdir?
CEVAP:
Olası bir afet ve acil durum planının temelini oluşturan birtakım unsurlar bulunmaktadır. Afet ve acil durum planlamacıları, acil müdahale ekipleri ve aileler tarafından bu temel unsurların öğrenilmesi ve uygulanması hem özel gereksinimli bireyin hem de ailesinin mevcut ve gelecekteki gereksinimlerine yanıt verecek etkili bir afet ve acil durum planının temelini oluşturmaktadır.
1. Güvenlik dosyası oluşturma
2. Güvenlik amaçlı yardımcı teknoloji sistemleri kullanımı
3. Yangın, sel, deprem ve diğer acil durumlar için uygulama yönergeleri oluşturma
4. Özel gereksinimli bireylerden sorumlu alternatif kişiler belirlemek
5. Yüzme öğrenme ve su güvenliği sağlama
#18
SORU:
Acil durum anında acil durum ekibi ya da vatandaşlar, durumlarının diğer bireylerden farklı olduğunu düşündükleri kişilerle karşılaştıklarında neler yapılabilir?
CEVAP:
Acil durum anında acil durum ekibi ya da vatandaşlar, durumlarının diğer bireylerden farklı
olduğunu düşündükleri kişilerle karşılaşılabilir. Bu
ve benzeri durumlarda yapılması gerekenlerden bazıları aşağıdaki gibi sıralanabilir:
• Öncelikle sakin olun.
• Bireyi tedirgin edici davranışlarda bulunmayın.
• Derhal 112‘yi arayın
• Bireye dokunmaya veya onu fiziksel olarak kontrol altına almaya çalışmayın. Özellikle otizmli bireylerin bazıları dokunma veya sarılma durumlarında aşırı uyarılmaktadırlar. Bu durum size ve kendisine zarar vermesine neden olabilir.
• Üzerinde tanıtıcı bir nesne (etiket, bileklik, takip cihazı) olup olmadığını kontrol edin.
• Bireyde herhangi bir yaralanma ve hasar olup olmadığını uzaktan gözlemleyin.
• Sakince adını sorun.
• Cevap verirse farklı sorular sorarak acil müdahale ekibi olay yerine ulaşıncaya kadar onunla sohbet edin ve o bölgede kalmasını sağlayın.
• Sizi duymuyormuş gibi davranırsa birkaç defa tekrar etmeyi deneyin ancak cevap verme konusunda üstelemeyin.
• Eğer cevap vermezse sorularını yazılı olarak sormayı deneyin.
• Yazdığınız soruları anladığını belli ederse, iletişimi yazılı olarak sürdürün.
• Eğer yazdığınız sorulara cevap veriyorsa, karşınızdaki işitme yetersizliği olan bir birey olabilir. İşitme cihazının olup olmadığını sorun. Eğer cihazı yanındaysa
cihazın pillerini değiştirmesini sağlayın.
• Yakınlarıyla ilgili bilgi edinmeye çalışın. Bu bilgileri acil müdahale ekibiyle paylaşın.
• Yazılı olarak sorduğunuz sorulara cevap vermiyor ve huzursuzlanmaya başlıyorsa karşınızdaki birey zihinsel yetersizliği veya otizm spektrum bozukluğu olan bir birey olabilir. Aşırı uyarılmasını engellemek için aranızdaki mesafeyi onu kolaylıkla görebilecek şekilde açarak rahatlamasına izin verin.
• Bazı otizmli bireyler konuşamamalarına rağmen görsel desteklerle iletişim kurabilirler. Bu durumda görsel uyaranlar kullanarak onunla iletişim kurmayı deneyebilirsiniz. Örneğin; anlatmak istediklerinizi jest ve işaretlerle ifade etmeyi
deneyebilir ya da resim ve fotoğraf gibi basılı malzemeler kullanmayı düşünebilirsiniz. Yanınızda temel gıdaların (ekmek, su, şeker vb.) ve temel duyguların (örneğin acı, ağlama, korkma, şaşırma vb.) resimlerini içeren kartlar bulundurun. Bireye bu kartlardan hangisini isteğini sorun.
• Bireyi görevlilere teslim ederken, bireyi ilk gördüğünüz anda itibaren edindiğiniz bilgileri paylaşmayı unutmayın.
#19
SORU:
Amerika ülkelerinde afet ve acil durumlarda özel gereksinimli bireylere ilişkin veriler nelerdir?
CEVAP:
Afet Nedenleri Araştırma Merkezi’ne (CRED) göre, 2000’den 2012’ye kadar, Amerika kıtasında (ABD, Kanada, Karayipler, Orta Amerika ve Güney Amerika) 1.253 büyük afet olayı rapor edilmiştir (UNISDR, 2013). Bu afetlerde 260.335
kişi ölmüş, 2,5 milyon kişi yaralanmış ve toplam 100.1 milyondan fazla insan etkilenmiştir. Tahmini ekonomik zararın 622 milyar ABD Doları olduğu belirtilmektedir. Ancak afet sonrasında özel gereksinimli olan bireylere ilişkin nitelikli hiçbir veri bulunmamaktadır.
ABD’de özel gereksinimli bireylere ve afet durumlarına ilişkin yapılan araştırma sonuçları, dünyanın afet görülme sıklığı en fazla bölgelerinden birinde, nüfusun yaklaşık %90’ının afet yönetimi ve risk azaltma süreçlerine katılmadıklarını belirtmektedir. Aynı şekilde önemli bir grup kendi afet ve acil durum planına sahip olmadığını ve böyle planların varlığını bilmediklerinden bahsetmektedirler. Bununla birlikte kendisine görüşleri sorulan bireylerin önemli bir kısmı, özel gereksinimli bir bireyi acil bir durumda gördüğünde ne yapabileceğine ilişkin bilgi sahibi olmayı istediğini ve bu amaçla eğitim almaya istekli olduğunu belirtmiştir.
#20
SORU:
Asya ülkelerinde afet ve acil durumlarda özel gereksinimli bireylere ilişkin veriler nelerdir?
CEVAP:
Asya’da 2000-2012 yılları arasında ölüme neden olan yaklaşık 2,620 afet meydana gelmiştir. Bu afetlerde 1,3 milyon kişi hayatını kaybetmiş ve 2,5 milyar kişi yaralanmıştır. Ekonomik kayıpları ise 704,2 milyar dolar olarak tahmin edilmektedir. Ancak yaşanan afetler sırasında hayatını kaybeden
veya kaybolan özel gereksinimli birey sayısına ilişkin herhangi bir bilgi olmamakla beraber, yerel hükümetlerin bu yönde bir çabası da görülmemektedir. Bazı sayısal göstergelerin ise tahminden öteye geçmediği bilinmektedir. Asya kıtasında bulunan ülkelerde yaşayan insanların yalnızca yaklaşık %13’ünün ulusal afet risk azaltma planı kavramına ilişkin bilgi sahibi olduğu, geri kalan nüfusun ise böyle bir planlamanın varlığından haberdar olmadığı araştırma sonuçlarıyla vurgulanmaktadır. Planların varlığından haberdar olan grubun ise çok küçük bir kısmı kendi ihtiyaç ve gereksinimlerinin karşılandığını düşünmektedir.
Asya kıtasında yaşayan ülke halklarının önemli bir kısmının, afet ve acil durum anlarında özel gereksinimli bireylere ilişkin herhangi bir kayıp endişesinin bulunmadığı araştırma sonuçlarından anlaşılabilmektedir. Araştırmaya katılan kişilerin önemli bir çoğunluğu, bu tür durumlarda özel gereksinimli bireylerin bakım ve korunmasından ailesinin sorumlu olduğunu belirtmektedir. Bu
ülkelerde afet ve acil durum planlamalarına ilişkin görülen en büyük eksiklik yasal düzenlemelerin olmayışıdır. Bu durum sunulacak hizmetlere ilişkin organizasyonların müdahil olma çabalarının da azalmasına neden olmaktadır. Bir diğer önemli gereksinim ise özel gereksinimli bireylerin ve bu bireylere hizmet sunan kuruluşların üyeleri ve acil müdahale uzmanları için afet sırasında yapılması gerekenlere ilişkin eğitim sunulmasıdır. Özel gereksinimli bireylere ilişkin resmi veri kayıtlarına duyulan ihtiyaç, pratik ve uygulanabilir çözümler
getirme çabalarına getireceği pratik deneyimler kadar vurgulanmaktadır.
#21
SORU:
Avrupa ülkelerinde afet ve acil durumlarda özel gereksinimli bireylere ilişkin veriler nelerdir?
CEVAP:
2000’den 2012 yılına değin Avrupa’nın 25 bölgesinde 243 afet olayının yaşandığını tahmin edilmektedir. Bu afetlerde 137, 830 can kaybı
olduğu ve toplam 2 milyon insandan fazla insanın etkilendiği bilinmektedir. Tahmini ekonomik hasar yaklaşık 44,1 milyar ABD dolarıdır. Araştırma sonuçları, Avrupa’daki bireylerin yaklaşık %60’ının afetler için kişisel hazırlık planına sahip
olduklarını göstermektedir. Ayrıca kişisel acil durum planlarının aile temelli olarak yapılmadığı ve çoğunlukla tahliye amaçlı olarak hazırlandığı belirtilmiştir. Bunun dışında Avrupa nüfusunun yaklaşık %40’nın ulusal bir afet ve acil durum planlaması olduğu bilgisine sahip olduğu tahmin edilmektedir.
Avrupa yıllar içerisinde incelendiğinde, (a) hava koşulları, (b) deprem, (c) sel, (d) orman yangınları ve (e) insan kaynaklı afetler olmak üzere beş afet türünün sıkça yaşandığı görülmektedir. Avrupa ülkelerine afet ve acil durum planlaması açısından bakıldığında olası bir afet öncesinde yapılması gereken eylemlerin neler olduğu ve nasıl yapılacağı konusunda net açıklamalar ve teknik
bilgiler, toplumların çoğunlukla hizmet aldığı kuruluşlara verildiği görülmektedir. Erişilebilir yapılar yasal zorunluluk olmasına karşın, uygulamalara bakıldığında kamu kuruluşları dışında kalan binaların, afet ve acil durumlarda özel gereksinimli bireylerin tahliyesi için uygun olmadığını belirten raporlar bulunduğu görülmektedir.
#22
SORU:
Afrika ülkelerinde afet ve acil durumlarda özel gereksinimli bireylere ilişkin veriler nelerdir?
CEVAP:
2000 ile 2012 yılları arasında Afrika’da 1.525 afet olayının meydana geldiği bilinmektedir. Bu olayların 80.458 ölüme neden olduğu, 252 milyon kişinin afetlerden etkilendiği ve 13 milyar dolarlık ekonomik hasarla sonuçlandığı tahmin edilmektedir. Avrupa ve Afrika kıtasındaki ülkelerde görülen ölüm oranları arasındaki fark, Afrika ülkelerindeki nüfus yönetiminin sınırlılığı ve tüm nüfus birimlerine ulaşamama ile açıklanabilir. Afrika kıtasındaki ülkelerde yaşayan insanların yalnızca %3’ü ülkelerinde bir afet ve acil durum planlamasının yapıldığının farkında olduğunu söylemektedir.
#23
SORU:
Afrika ülkelerinde özel gereksinimli bireyler için afet ve acil durum düzenlemelerinin yapılabilmesi için ne tür girişimlerde bulunulabilir?
CEVAP:
Afrika ülkelerinde özel gereksinimli bireyler için afet ve acil durum düzenlemelerinin yapılabilmesi için atılması önerilen adımlar şunlardır:
1. Özel gereksinimli bireylerin temel ihtiyaçlarının karşılanması,
2. Afetlere müdahale ile ilgili personele, özel gereksinimli bireylerle iletişim konusunda eğitim verilmesi,
3. Kullanılan ekipmanın (örneğin araçların) özel gereksinimli bireylere uygun olması,
4. Acil durumlarda nasıl davranması gerektiği konusunda özel gereksinimli bireylere erişilebilir şekilde bilgi sağlanması,
5. Afet yönetiminden sorumlu kurumların personeline eğitimli ve deneyimli sosyal hizmet uzmanlarının dahil edilmesi.
6. Özel gereksinimli bireylere uygun erken uyarı sistemlerinin kurulması.