PARA VE BANKA Dersi Bankacılık Sektörü ve Banka Yönetimi soru cevapları:

Toplam 21 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

 Bilanço kavramını tanımlayınız?


CEVAP:

Bilançonun yükümlülükler tarafı bankaların topladıkları fonların kaynağını gösterirken varlıklar tarafı ise bu fonların kullanımını gösterir. Varlıklar ve yükümlülükler arasındaki fark ise bankaların özkaynaklarını yani banka sermayesini gösterir.


#2

SORU:

Bilançonun bir kalemi olan Varlıkları tanımlayınız?


CEVAP:

Bankacılık sektöründeki varlıkları temelde dört grupta toplanmaktadır; rezervler, menkul kıymetler, krediler ve diğer varlıklar. varlıkların büyük bir kısmı
menkul kıymet tutarak ve kredi vererek değerlendirilmektedir. Dikkat edilmesi gereken bir nokta varlıkların temelde gelir getiren kalemler olması gerekliliğidir. Bu nedenle bankalar topladıkları fonları öncelikle yüksek faiz getireceği düşünülen kalemlerde tutma eğilimi içerisindedirler.


#3

SORU:

Zorunlu karşılıklar nedir?


CEVAP:

Bankalar topladıkları mevduatın Merkez Bankası tarafından belirlenen bir oranına
karşılık gelen miktarını Merkez Bankasında tutmakla yükümlüdürler. Rezervlerin
bu kısmına zorunlu karşılıklar adı verilir.


#4

SORU:

Menkul kıymetler kalemi temelde neden oluşmaktadır?


CEVAP:

Menkul kıymetler kalemi temelde borç senetlerinden oluşmaktadır; bunlar hazine ve devlet tahvilleri ve bonoları olabileceği gibi özel sektör tahvilleri ve bonoları ile yabancı bono ve tahviller de olabilir.


#5

SORU:

Bankaların yükümlülükleri kaç grup altında toplanır?


CEVAP:

Bankaların yükümlülükleri üç grupta toplanabilir; mevduatlar, kullanılan krediler, repo işlemlerinden sağlanan fonlar.


#6

SORU:

Vadeli ve Vadesiz Mevduat kavramlarını tanımlayınız?


CEVAP:

Vadeli mevduatlar karşılığında faiz alınan ve vadesi boyunca bankadan çekilemeyen
banka hesaplarıdır. Vadesiz mevduat ise faiz alınmayan ancak istenildiği zaman
nakite çevrilebilen banka hesaplarıdır.


#7

SORU:

Reeskont kredisi nedir?


CEVAP:

Kullanılan kredilerin toplam kaynaklar içerisindeki payı yüksek olmasa da özellikle likidite sıkışıklığı durumunda bankaların başvurabilecekleri alternatif kaynakları göstermesi açısından önemlidir. Bu anlamda son borçlanma mercii olan Merkez Bankaları, bankaların borç alabileceği kaynaklar arasında yer almaktadır, bu kredilere reeskont kredisi adı verilir. Eğer bankalar reeskont kredisi kullanırsa bunun karşılığında reeskont faizi ödemek durumunda kalacaklardır.


#8

SORU:

Açık pozisyon hangi durumda ortaya çıkmaktadır?


CEVAP:

Bankalar açısından son dönemlerde öne çıkan en önemli borçlanma kaynağı yurtdışından kullanılan kredilerdir. Bunlar bankalardan alınabildiği gibi bankadışı fonlardan ve diğer kuruluşlardan da sağlanabilmektedir. Yurtdışından kullanılan
kredilerin en önemli özelliği bankaların döviz cinsinden borçlanmalarının getireceği kur riskidir. Bu durumda döviz varlıkları ile karşılanamayan döviz borcu bankaların bilançosunda açık pozisyon yaratacaktır.


#9

SORU:

Repo ve Ters repo kavramlarını tanımlayınız?


CEVAP:

Repo (Ters repo) yazılı bir sözleşme çerçevesinde belirlenmiş bir vadede, belirlenmiş bir fiyattan geri almak (geri satmak) üzere bir menkul kıymet satma (alma) işlemidir. Repo işleminde değişilen menkul kıymetler genellikle sabit getirili ikincil piyasada işlem gören, devlet tahvili ve hazine bonosu gibi varlıklardır. Repo yapan tarafın karşısındaki
taraf ters repo yapmaktadır.


#10

SORU:

Bankaların varlık değerlerindeki düşme riskine karşılık bir sigorta olarak gördüğü kaynak nedir?


CEVAP:

Bankanın özkaynakları (banka sermayesi) toplam varlıkları ile toplam yükümlülükleri arasındaki farktır. Özkaynaklar bankaların varlık değerlerindeki düşme riskine karşılık bir sigorta olarak görülür.


#11

SORU:

Türk Bankacılık sektöründe Döviz Tevdiat Hesaplarının tarihsel gelişiminden kısaca bahsediniz?


CEVAP:

Döviz tevdiat hesabı (DTH) adı verilen bu hesapların özellikle 1992-2005
yılları arasında bankacılık sisteminin topladığı mevduatların yarısına yakın kısmını oluşturduğu görülüyor. DTH hesaplarının özellikle kur belirsizliğinin arttığı ve Türk Lirası’nın değer kaybettiği 1994 yılında %50 ile ilk sıçramayı yaptığı daha sonra 2001-2002 yıllarında %55 seviyesine çıkarak rekor kırdığı söylenebilir. Bu çerçevede makroekonomik dengelerin yerine oturduğu 2002 sonrası dönemde Türk Lirası’nın değer kazanmaya başlamasıyla DTH’larının öneminin hızla azaldığını ve mevduat içindeki payınının 2009 yılında %27’ye kadar gerilediğini ancak önemini yitirmediğini görmekteyiz.


#12

SORU:

Bankaların serbest rezerv tutmalarının alternatif maliyeti nedir?


CEVAP:

Bankalar serbest rezerv tutarak likidite ihtiyaçlarını karşılayabilirler ancak bunun fırsat
maliyeti banka bu parayı faiz getiren varlıklarda tutsaydı elde edebileceği faiz getirisidir


#13

SORU:

Banka yöneticileri rezerv ihtiyacını gidermek amacıyla hangi yollara başvurabilir?


CEVAP:

Birinci olarak banka borç alabilir, yani kredi kullanma yöntemine gidebilir. Bankanın rezev açığını kapatmasının ikinci yolu menkul kıymet satmasıdır. Son olarak banka rezerv ihtiyacını verdiği kredileri azaltarak karşılayabilir.


#14

SORU:

Kar elde etmeyi uman bankalar ne tür varlıklara sahip olmak isterler?


CEVAP:

Kâr etmeyi amaçlayan bankalar bu amaca yönelik olarak düşük riskli, yüksek getirili ve yüksek likiditeye sahip varlıkları tercih ederler.


#15

SORU:

Özkaynak Yönetimini açıklayınız?


CEVAP:

Özkaynak yönetiminin en temel özelliği sermaye yeterliliğini sağlamaktır. Bankalar özkaynaklarının ne kadar olması gerektiği konusunda karar verirken üç noktaya öne  verirler. Öncelikle bankaların özkaynağı iflas riskine karşı sigorta görevi görür. Özkaynakları yüksek bankaların varlıklarının değeri borçlarından yüksektir. İkinci olarak özkaynakların ne kadar yüksek olduğu banka sahiplerinin, yani bankanın hissedarlarının ne kadar getiri elde edeceğini belirler. Son olarak yasal olarak bankaların özkaynaklarının belirli bir sermaye yeterlilik oranının altına inmesine izin verilmez. Uluslararası Basel II uzlaşısına göre sermaye yeterlilik oranının en alt limiti %8 olmak zorundadır.


#16

SORU:

Varlık Getiri Oranı nedir?


CEVAP:

Bankanın vergi sonrası kârının toplam varlıklarına oranıdır ve bankanın sahip olduğu her T1’lik varlık başına ne kadar kâr ettiğini gösterir.


#17

SORU:

Özkaynak Getiri Oranı ve Özkaynak Çarpanı kavramlarını tanımlayınız?


CEVAP:

Özkaynak Getiri Oranı (ROE)
Bankanın vergi sonrası kârının özkaynaklarına oranıdır ve bankanın sahip olduğu her 1 liralık sermaye başına ne kadar kâr ettiğini gösterir.  Özkaynak Çarpanı (EM)
Toplam varlıkların özkaynaklara oranıdır.


#18

SORU:

Kredi riski hangi durumların artması artar?


CEVAP:

Banka yönetecilerinin karşılaştıkları diğer bir risk kredi riskidir ve finansal sektörün yapısından kaynaklanan eksik enformasyon ortamı bu riskin artmasına yol açar. Kredi riski verilen borçların geri ödenmemesi olasılığıdır ve bu durum ters seçim ve
ahlaki tehlike durumlarının artması ile artar.


#19

SORU:

Açık analizi nedir?


CEVAP:

Banka yöneticilerinin banka bilançosunun faiz değişikliklerine hangi oranda duyarlı olduğunu tespit ederek beklenen faiz değişikliğine göre bankanın varlıklarının ve yükümlülüklerinin yapısını ayarlaması beklenir. Bu süreçte kullanılan bir araç açık analizi’dir.


#20

SORU:

Piyasa riski ve kur riski kavramlarını tanımlayınız?


CEVAP:

Piyasa Riski
Bankaların finansal piyasalarda yaptıkları menkul değerler işlemleri sonucunda zarar etme riskidir.

Kur Riski
Bankaların taşıdıkları döviz pozisyonu nedeniyle döviz kurundaki değişikliklerin sonucunda kârlarının düşme riskidir.


#21

SORU:

Faiz riski hangi durumlarda oluşur?


CEVAP:

Faiz riski bankanın bilançosunun varlık ve yükümlülük taraflarının vade yapısının ve faize karşı duyarlılıklarının farklı olmasından kaynaklanır.