SOSYAL HİZMETE GİRİŞ Dersi SOSYAL ÇALIŞMA MESLEĞİ VE SOSYAL HİZMET ALANLARI II soru cevapları:
Toplam 22 Soru & Cevap#1
SORU:
Çocuk istismar ve ihmali nedir?
CEVAP:
Çocuk istismar ve ihmali bütünsel olarak bakıldığında birey olarak çocuğun yaşamını fiziksel, duygusal, cinsel, sosyal ve eğitsel yönlerden etkileyen, sömüren; gelişimini, katılımını, öğrenmesini, refahını geriye iten bir olumsuzlama sürecidir. Bu, çocuğa yakın insanlar tarafından gerçekleştirileceği gibi tanımadığı kişiler tarafından da yaşatılabilmektedir.
Çocuk ihmali (child neglect): Çocuğa bakmakla yüküm- 134 Sosyal Çalışma Mesleği ve Sosyal Hizmet Alanları II lü kişinin bu yükümlülüğünü yerine getirmemesi, çocuğu fiziksel veya duygusal olarak ihmal etmesidir. İhmalin tanısı fiziksel ve cinsel istismara göre çok daha soyut olduğu için zordur. Çocuğun temel gereksinimlerinin ve bakımının (yiyecek, giyecek, barınma, sağlık, eğitim, danışma) ana babası veya ona bakan kişi tarafından yerine getirilmemesidir.
#2
SORU:
Çocuk istismarında fiziksel istismar nedir?
CEVAP:
Çocuk istismarında (child abuse), fiziksel istismar: Çocuğun, kaza dışı fiziksel açıdan zarar görmesi ve bedensel bütünlüğünün bozulmasıdır. Bir tokat, yumruk, itip kakma, tekme, sarsma gibi herhangi bir alet kullanmadan gerçekleştirilebileceği gibi kemer, kayış, tava, hortum, sigara, ütü, sıcak su, sıcak yiyecekler gibi çeşitli objelerin kullanımına kadar uzanan cezalandırma yöntemlerini kapsamaktadır. Bu duruma fena muamele olarak da literatürde rastlanmaktadır.
#3
SORU:
Duygusal istismar nedir?
CEVAP:
Duygusal istismar: Çocuk ve gençlerin kendilerini etkileyen tutum ve davranışlara maruz kalarak veya gereksindikleri ilgi, sevgi ve bakımdan yoksun bırakılarak toplumsal ve bilimsel standartlara göre psikolojik travmaya uğratılmaları durumudur. Bunlar yaş, bilgi ve pozisyon gibi özellikler ile çocuk veya gencin üzerinde güç sahibi olan kişi veya kişiler tarafından gerçekleştirilmekte ve çocuğun bilişsel, duygusal ve fiziksel gelişimine yakın ve uzak gelecekte zarar verme potansiyeli taşıyan ve veren davranışlardır.
#4
SORU:
Çocuk cinsel istismarı nedir?
CEVAP:
Cinsel istismar: Psikososyal gelişimini tamamlamamış çocuğun bir yetişkin tarafından cinsel stimulasyon için kullanılmasıdır. Çocuk istismarı tipleri içerisinde saptanması en zor olan ve çoğunlukla gizli kalan cinsel istismar, özellikle kısa ve uzun dönemli etkileri açısından önemli bir olgudur. Cinsel istismar çocuğun varlığına yönelik bir dizi olumsuz eylemi içerir. Bir yetişkin tarafından çocuğun cinsel bir nesne olarak kullanılması söz konusudur. Çocuğun genital organlarına dokunmaktan tutun da, dokunma, öpüşme, ensest, tecavüz, oral seks, cinsel sapıklık, uygunsuz şakalar, pornografik materyal gösterme, teşhir, çocuğu soyunmaya zorlamak, internet üzerinden çocuğu cinsel açıdan istismar etmeye yönelik çeşitli eylemlerde bulunmak, pornografik filmler, dergiler izletme, pornografi üretiminde çocuğu kullanmak vb. gibi acı örnekler çocuğun cinsel istismarı konusunun tanımlanmasında belirleyicidir.
#5
SORU:
Çocuğun ticari cinsel sömürüsü sonucu çocukta ne tür durumlar ortaya çıkar?
CEVAP:
Çocuğun ticari cinsel sömürüsü çocukları çeşitli fiziksel, zihinsel sağlık sorunlarıyla yüzyüze bırakır. En yüksek risklerden olan HIV ve cinsel ilişki yoluyla yayılan infeksiyonlar, kısırlık, dış gebelik, cinsel travma, üreme sağlığı ile ilgili sonuçlar olarak ciddi sağlık sorunlarına neden olur. Ayrıca çocuklarda kemik kırıklıkları, eziklikler, çürükler, beyin sarsıntısı, kafa travması gibi sağlık sorunları da cinsel istismar ve şiddet sonucunda görülmektedir. Zihinsel sağlık sorunları, post travmatik stres bozukluğu, anksiyete, iletişim-ilişki bozukluğu, depresyon, utanç, suçluluk ve korku da bu çıktılara dâhildir. İstismarda-kötüye kullanmada başka sağlık sorunlarıyla da karşılaşılır: Böbreklerin zarara uğraması, karaciğer, beyinde hasar, yüksek risk olan HIV, Hepatit B, Hebatit C enfeksiyonu, düşünsel ve gelişimsel yetersizlik bozuklukları gibi. Ayrıca cinsel sömürü çocuklar, kadınlar ve erkekler arasında cinsel yolla bulaşan hastalıkların yayılmasını kolaylaştırır.
#6
SORU:
Ticari amaçlı çocukların cinsel sömürüsüne hangi risk faktörleri neden olmaktadır?
CEVAP:
Ticari amaçlı çocukların cinsel sömürüsünde birçok risk faktörü biçimleyici olmaktadır. Sosyo-ekonomik-kültürel faktörler, yoksulluk, düşük eğitim düzeyi, doğal afetler, savaşlar, çatışmalar, cinsiyet eşitsizliği, yasaların ve yaptırımların yetersizliği, gelenekler, alışkanlıklar, ayrımcılık, sokakta yaşamak, koruyucu olmayan anne-baba tutumu, işsizlik vb sayılabilir.
#7
SORU:
Çocuk istismarının yoğun bulunduğu bölgeler nelerdir?
CEVAP:
Ulusal sınırlar içindeki yerel topluluklarda olsun, diğer alanlarda olsun olgunun yüksek görüldüğü yerler: Batı Afrika, Doğu-Güney Asya, Güneydoğu Avrupa, Balkanlar ve Latin Amerika’dır. Aile içi cinsel endüstri ise öncelikli olarak Tayland, Çin, Rusya, Hindistan, Kamboçya ve Burma’da yaygınlık göstermektedir.
#8
SORU:
Çocuk istismarına karşı neler yapılmalıdır?
CEVAP:
Olguyla ilgili olarak yapılacak mücadelenin zorluğu ortadadır. Ancak bölgesel ve ulusal hükümetler, uluslararası organizasyonlar, sivil toplum örgütleri, sosyal refah savunucuları, toplum üyeleri hepsi de bir bütün halinde çok önemli roller üstlenebilirler. Cinsel sömürü kurbanlarına yardım konusunda; toplumsal duyarlılığın artırılması, koruma ve tedavi noktalarında ortak çalışmalar yapılabilir. Müdahalede başarı şansı organizasyonların rasyonel-gerçekçi-etkili çalışmalarına bağlıdır. Özellikle hükümetlerin çocukların sömürüsünü önleyici-yasaklayıcı yasaları çıkartması, cezalandırmada etkililik, yasalarıyla çocuklarını koruyan bir devlet yapısı, kurbanlarına yeterli koruma ve destek kaynakları sunulurken suçluluğu yaratan süreçlerin ortadan kaldırılmasının temelini beraberinde getirir. Öte yandan mağdurlara karşı ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmalara ağırlık verilmesi gerekir. Savunmasız gurupların “insanca yaşamaları için” önemli görevler hizmet sunucularını, toplum üyelerini, yasaları, uygulamayı beklemektedir. Çocuğa yönelik şiddet olaylarının erken dönemde teşhisi ve gerekli müdahalelerin zamanında alınması, hem çocuğu hem de toplumu- uyuşturucu madde bağımlılığı, çocuk suçluluğu, sokak çocukları, çocuk pornografisi, çocuk fahişeliği vb. genellikle çocuğa yönelik şiddetten kaynaklandığı düşünülen birçok sosyal sorundan uzak tutabilir. Şiddetin erken dönemde teşhisi çocukların fiziksel ve ruhsal açıdan zarar görmeden sağlıklı bireyler olarak yetişmesinde ve sağlıklı bir toplum yapılanmasında son derece önemlidir. Örneğin illerde görev yapan sosyal çalışmacılar, belli zamanlarda, kendilerine tahsis edilmiş mahallelerde rutin bir şekilde görevlendirilerek, ev ziyaretlerinde bulunabilir, bu yolla aileleri özellikle de ebeveynleri şiddet konusunda, hem bilinçlendirici ve eğitici olabilir hem de mevcut şiddet vakalarının zamanında tespit ederek gerekli önlemlerin alınabilmesinde önemli rol oynayabilirler.
#9
SORU:
Gençlik refahı nedir?
CEVAP:
Gençlik refahı, sosyal refah alanında, gençlerden oluşan işlevsel topluma götürülen tüm sosyal hizmetler ve diğer sosyal proğramlar yardımıyla bu alanda varılmak istenen refah düzeyi ve hizmetlerle ilgili genel kavrama gönderme yapmaktadır. Gençlik refahı (youth welfare) sosyal refah alanında, gençlerden oluşan işlevsel topluma götürülen tüm sosyal hizmetler ve diğer sosyal proğramlar yardımıyla bu alanda varılmak istenen refah düzeyi ve hizmetlerle ilgili genel bir kavrama gönderme yapmaktadır.
#10
SORU:
Gençlik refahı konusunda hangi hizmetler yapılabilir?
CEVAP:
Gençlik refahı alanında gençlik merkezi (youth centre), gençlik kampı, gençlik eğitim proğramları, gençlik yurdu (orphanage) vb. sunulan hizmet modellerindendir. Eğitim, istihdam, konut sorunu, okul, sosyal uyum, serbest zaman, korunmaya muhtaç gençler, suçlu gençler gençlik refahı alanının odak konularıdır. Gençlik refahı alanını ilgilendiren konularda özellikle toplumda sosyo-ekonomik reformların gerçekleştirilmesi, planlı kalkınma, oy hakkı ve seçilme, bürokrasinin azaltılması, gençliğe sorumluluk vermek, genç-yetişkin ilişkilerinde diyalogun gerçekleştirilmesi, iletişimin yoğunlaştırılması, hoşgörülü, anlayışlı olmak, doğru ve hakça olanın yönlendirilmesinin birçok sorunları çözümleyeceği gibi yabancılaşmayı da belirli ölçülerde azaltacağı kuşkusuzdur.
#11
SORU:
Kanuni anlamda muhtaç yaşlı nasıl tanımlanmaktadır?
CEVAP:
Yaşlı ihmali ve istismarı muhtaç yaşlı kavramını ortaya çıkarmıştır. Kanuni anlamda muhtaç yaşlı; sosyal/ psikolojik/fiziksel veya ekonomik yönden yoksunluk/yoksulluk içinde olup korunmaya, bakıma ve yardıma muhtaç yaşlı statüsündeki kişiyi ifade eder.
#12
SORU:
Yaşlı refah alanı için nerelerde hizmetler gerçekleştirilmektedir?
CEVAP:
Zamanla toplumsal değişme yaşlı olgusuna etki ettikçe; barınma mekânları, (korumalı meskenler; sheltered housing), huzurevi, yaşlı bakımevi (nursing home), güçsüzler evi (almshouse), güçsüzler yurdu (residantial care home for the aged) gibi genelde bakılamayan yaşlıların kaldığı merkezler kurulmuştur. Sağlıkta; ev ziyaretleri, evde bakım, gündüz hastaneleri, geriatri hizmetleri, yaşlı danışmanlık hizmetleri, boş zaman değerlendirme etkinlikleri, ekonomik sorunlarına ilişkin hizmetler, koruyucu aile, ev ekonomisi, evlere yemek hizmetleri, yaşlılara yönelik yayınlar, yaşlı kahvesi yaşlı refahı alanında verilen hizmetler olarak öne çıkmaya başlamıştır
#13
SORU:
Sosyal hizmet uzmanları yaşlı refahı için onlara hangi alanlarda destek olmaktadırlar?
CEVAP:
Sosyal hizmet uzmanları, yaşlılara hizmet veren birçok kurum çalışanlarının önemli bir parçasıdır. Özellikle Batıda, aracılık hizmetleri, vaka yönetimi ve vaka yönetim hizmetleri, savunuculuk, bireysel ya da aile danışmanlığı, acı danışmanlığı, yetişkin günlük bakım hizmetleri, kriz müdahale hizmetleri, yetişkin koruyucu bakım hizmetleri, yetişkin koruma hizmetleri, öz-yardım ve terapi grupları, soluklanma bakımı, toplu taşıma ve barınma yardımı, hastane ve bakımevlerinde sosyal hizmetler işlevsel bir alan oluşturmaktadır. Sosyal hizmet uzmanlarının müdahaleleri yaşlının onurunu güçlendirmek, kendi kendine karar vermesine yardımcı olmak, kişisel olarak doyum sağlamasını sağlamak, yaşam kalitesini artırmak, en üst düzeyde işlevselliğini sağlamak ve mümkün olduğu ölçüde içinde bulunduğu yaşam koşullarını iyileştirmek üzerinedir. Yaşlıların başetme ve sorun çözme kapasitelerini artırmaya yönelik müdahaleler gerontolojik sosyal hizmetin en temel ve yaşamsal boyutlarıdır. Alanda sosyal hizmet uzmanlarının önemli rolü, yaşlı insanların güvenli bir şekilde yaşamalarını sağlamak, güvenliklerinin tehdit olduğu durumlara özerkliklerinin korunmasını sağlayan süreçlerle ilgili gözlem ve araştırma yaparak bu süreci yaşlının yüksek yararı gözetilerek yönetmektir.
#14
SORU:
Yaşlı ihmali ve istismarı nedir? Hangi faktörler risk düzeyine etki etmektedir?
CEVAP:
Yaşlanma ile birlikte, genç kuşaklar tarafından daha az gereksinim duyulan yaşlı bireyler, ‘yaşlı ayrımcılığı’ ve ‘sosyal dışlanma’ya maruz kalabilmektedirler. Bu nedenle yaşlı insanlar yaşam içinde insan hakları ihlali riski altında olan başka bir gruptur. Yaşlı istismarı ile çocuk, kadın gibi diğer istismar edilenlere yönelik araştırmalardan esinlenerek ilgilenilmeye başlanmıştır. Yapılan çalışmalar sırasında şiddetin çocuğa, kadına olabildiği gibi yaşlıya da olabildiği farkedilmiş ve bu konuda araştırmalar 1980’li yıllarda önem kazanmıştır. Araştırmalar, ailesinde bakılan bağımlı yaşlının fena muameleye özellikle yetişkin çocukları tarafından uğradığını ayrıca ihmal ve psikolojik olarak fena muamele görmesinin de söz konusu olduğunu göstermiştir. Bu yaşantılar duygusal-ekonomik birçok alanda olabilmektedir. Cinsiyet, sağlık, yaş, eşle ilişki kalitesi, istismar öyküsü de dahil olmak üzere birden çok faktör yaşlıyı istismara uğratabilmekte ve risk düzeyine etkide bulunmaktadır. Yaşlı istismarı ile ilgili son bir risk ise sosyal izolasyondur. Birçok çalışma sosyal olarak izolasyon yaşayan yaşlıların bu durumu yaşamayanlardan daha az sosyal desteğe sahip olduklarını göstermiştir. Eğer dışarıdan bir kişi istismarı görmez ve rapor etmezse istismar eden kişi bu davranışına devam etmektedir. İstismar edilen yaşlı bu davranıştan utanmakta ve sosyal ilişkilerini kesmektedir. Dolayısı ile istismar edici davranışlar sürmektedir. Diyebiliriz ki genel anlamda yaşlı ayrımcılığı yaşlı nüfusun ve dolayısıyla yaşlı bireylerin gereksinimlerinin artmasıyla gündeme gelen ve gerekli tedbirlerin alınmaması durumunda yaşlıların ötekileştirilmesine neden olan önemli bir sorundur.
#15
SORU:
Yaşlılarda sosyal dışlanma nasıl ortaya çıkar?
CEVAP:
Sosyal dışlanma; yaşlanmayı nitelikli yaşamayanların karşılaştığı bir sorundur. Yalnızca yaşlıların değil, engellilerin, kadınların ya da toplumsal yaşama katılımlarında önlerine bariyerler çıkarılan insan gruplarının da maruz bırakıldıkları bir kötü durumdur. Demokratik yaşam ve toplumsal gelişme sosyal dışlanmanın karşısında olan bir süreçtir. Sosyal çalışma doğası gereği sosyal dışlanma koşullarıyla mücadele eden bir meslektir.
#16
SORU:
Kanuni anlamada muhtaç yaşlı nedir?
CEVAP:
Yaşlı ihmali ve istismarı muhtaç yaşlı kavramını ortaya çıkarmıştır. Kanuni anlamda muhtaç yaşlı; sosyal veya ekonomik yönden yoksunluk içinde olup korunmaya, bakıma ve yardıma muhtaç yaşlı statüsündeki kişiyi, ifade eder (SHÇEK Kanunu, 1983, 24-5).
#17
SORU:
Yaşlı ihmali ve istismarına yönelik olarak neler yapılmalı ve hangi politikalar izlenmelidir?
CEVAP:
Yaşlı istismar ve ihmalinin önlenmesinde öncelikle toplumdaki hizmet çeşitlerinin geliştirilmesi ve yasal bir çerçevenin oluşturulması gerekmektedir. Yeterli aile sosyal politikasının uygulanması ile yaşlının ihmal ve istismardan korunmasının yanında ailenin desteklenmesi sağlanmış olacaktır. Yaşlı istismar ve ihmalinin önlenmesinde öncelikle toplumdaki hizmet çeşitlerinin geliştirilmesi ve yasal bir çerçevenin oluşturulması gerekmektedir. Yeterli aile sosyal politikasının uygulanması ile yaşlının ihmal ve istismardan korunmasının yanında ailenin desteklenmesi sağlanmış olacaktır. Türkiye’de de, yaşlıların sosyal ve psikolojik yapılarını belirleyici araştırmaların niteliği artırılmalı ve toplanacak bu veriler ışığında, yaşlıların sorunlarının çözümüne katkı sağlanmalıdır. Türkiye’nin nüfus piramidinde, yaşlı nüfusun sürekli arttığı gerçeği göz önüne alınarak, bu soruna yönelik tedbirler ve mevcut sorunların çözümüne hizmet edebilecek politikalar geliştirilmelidir. Ayrıca meslek elemanlarının eğitiminde ayrımcılık, dışlanma, eşitsizliklere karşı duruş gibi yaygın olgular konusunda önemli bir yer ayrılmalıdır.
#18
SORU:
Tıbbi sosyal çlaışma nasıl tanımlanabilir?
CEVAP:
Tıbbi sosyal çalışma genelde şöyle tanımlanabilir: Hastaların bakım, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinden sağlıkları yönünde yararlanmalarını engelleyen içsel ve dışsal sorunların çözümlenmesi amacıyla yapılan ekonomik, toplumsal, psikolojik, eğitici, destekleyici hizmetlerin tümü. Bu tanım salt hastanelerde yatan hastalar için geliştirilmemiştir. Tanım hastaları kapsamına almakla birlikte bir kuruluşa sağlık amacıyla başvuran, kendisi hasta olmayan ancak sağlıkla ilgili aile içinde sorunu olan kişi de başvuran olarak tıbsal sosyal hizmet bekleme hakkına sahiptir. Başka bir açıdan tıbbi sosyal hizmet, sosyal hizmet yöntem ve felsefesinin sağlık alanında uygulanmasını içeren bir uzmanlık dalıdır. Kapsamlı tıp kavramının tedavide farklı disiplinler arası işbirliğinin önemini ortaya çıkarmasıyla sağlık alanında ‘ekip çalışması’nın temeli atılmıştır. Böylece, hastayı sadece fizik durumunu ele alarak tedavi etme biçimi yerini, fizik rahatsızlığa ek olarak tedavide hastalığın ve hastanın psiko-sosyal yönlerinin de dikkatle değerlendirildiği yeni bir yaklaşıma bırakmıştır.
#19
SORU:
Psikiyatrik sosyal çalışma nedir ve psikiyatrik sosyal hizmetin amacı nelerdir?
CEVAP:
Psikiyatrik sosyal çalışma, psikiyatri kurumları ve ruh sağlığı programları çevresinde yürütülen sosyal çalışmadır. Amaç toplum sağlığını geliştiren hizmetlere katkıda bulunmak ve psikososyal sorun yaşayan insanlara yardım etmektir.
Psikiyatrik sosyal hizmet, psikiyatrik rehabilitasyonun temel felsefesini odak alarak ruhsal sorunları olan bireylerin mümkün olduğunca toplum içinde rehabilite edilmesini amaçlar. Bu amaçla bireylerin güçlendirilmesi, cesaretlendirilmesi, ailelerin bilgilendirilmesi ve hastalıklara bağlı sosyal kayıpların azaltılmasına yardımcı olur. Psikiyatrik sosyal hizmetin kapsamı; ruh sağlığı sorununa sahip birey ve ailelerin tedaviye uyumlarının sağlanması, güçlendirilmesi, aynı zamanda ruh sağlığı sorunlarının daha geniş sosyal bağlamda ele alınarak sosyal adaleti gerçekleştirmeye katkıda bulunmak olarak özetlenebilir.
#20
SORU:
Günümüzde tıbbi sosyal çalışma uygulamaları ne durumdadır?
CEVAP:
Günümüzde ne yazık ki, genel olarak önleyici, tedavi edici ve izleyici olan tıbbi sosyal çalışma, sosyal hizmet içinde bir çalışma alanı olarak tedavi kurumlarıyla sınırlı kalmaktadır. Bu nedenle sosyal çalışma sağlık alanında işlevini kurumsallaşarak bir örgütlenme içinde yerine getirebilmeli, bunun yolu açılmalıdır. Bunlara ek olarak günümüzde hasta hakları (patient’s rights) uygulamalarına verilen önem, hasta odaklı bakış açısının gelişmesi sosyal çalışma mesleğinin sağlık sistemi içinde yeniden yapılanması için yeni olanakların ortaya çıkmasını da kolaylaştırmıştır.
#21
SORU:
SHÇEK Kanunnuna göre muhtaç engelli neyi ifade etmektedir?
CEVAP:
Muhtaç engelli; bedensel, zihinsel ve ruhsal özelliklerinde belirli oranda işlev kaybına neden olan organ yokluğu veya bozukluğu sonucu normal yaşamın gereklerine uyamama durumunda olup korunmaya, yardıma bakıma ve yetiştirilmeye muhtaç kişiyi, ifade eder (SHÇEK Kanunu, 1983).
#22
SORU:
Adalet alanında sosyal çalışma nedir?
CEVAP:
Sosyal çalışma, mesleki yöntemleri, amacı, odağı, hedefleri gereği ve uyguladığı psikososyal sağaltımın yönelimi açısından, adalet alanında ön planda tutulan ve tutulması gereken bir meslektir. Denetimli serbestlik ve yardım merkezlerine, aile mahkemelerine, ceza infaz kurumlarına, çocuk eğitimevlerine kadar birçok süreçte sosyal çalışmanın önemli görev ve rolleri vardır.