TEFSİR Dersi Fatiha Suresi Tefsiri soru cevapları:

Toplam 25 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Fatiha suresinin künyesini açıklayınız.


CEVAP:

Fatiha suresi Mekke döneminin ilk yılında tamamı bir defada inen
surelerdendir. Genel olarak dördüncü ve beşinci sırada indiği ifade
edilmektedir. Yedi ayettir. Surenin Medine döneminde indiğine dair
Mücahid’den bir rivayet yer almaktadır. Ancak bu rivayetle ilgili olarak
Vahidi Hüseyin b. Fadl’ın şu sözünü kaydetmektedir: “Her alimin bir kusuru,
bir hatası vardır. İşte bu da Mücahid’in yaptığı bir yanlıştır. Çünkü o bu
sözünde tek kalmıştır ve alimler ondan (bu konuda) ayrılmışlardır” (Vahidi,
Esbabü’n-Nüzûl, s. 22-23). Fatiha ile ilgili olarak bir defa Mekke ve bir defa
da Medine’de indiğine dair rivayetler ise tutarlı değildir. Zira her iki
dönemde indirilmesinin bir anlamı olması gerekir. Hâlbuki bu sure ile ilgili
olarak iki defa indirilmesinin herhangi bir nedeni bulunmamakta veya bu
konuda herhangi bir rivayet yer almamaktadır. Kur’an’dan ilk inen ayetler
Fatihanın ayetleri olmayıp Alak suresinin ilk beş ayetleridir.


#2

SORU:

Fatiha suresinin anlamı nedir ve bu ismi neden almıştır?


CEVAP:

Fatiha kelimesinin anlamı bir şeyi açan demektir. Aslında Kur’an-ı
Kerim’e bir giriş ve hatta Kur’an’ın özeti mahiyetinde olduğunu kabul
edenler bulunmaktadır.


#3

SORU:

Fatiha suresine başka isimler verilmiş midir? verildiyse o isimler nelerdir?


CEVAP:

Bu surenin değişik şekilde on iki ismi olduğu kaydedilmektedir (Bkz.,
Kurtubi, Tefsir, I, 111). Onlardan dikkat çekenler şunlardır:
Ümmü’l-Kitab, Kitabın esası, anası, temeli demektir.
Ümmü’l-Kur’an, Kur’an’ın esası, anası, temeli demektir.

“Suretü’l-Mesanî” (tekrarlanan su­re) Her namazda tekrar edildiğinden 
“Suretü’s- Salât” (namaz suresi) 
“Suretü’l-Hamd” (Hamd Suresi) Hamdi içine aldığından, başında “hamd” sözünün bulunmasından

“el-Esâs”, “dinin esaslarını ihtiva eden” manasında bu isim verilmiş, Temel, Kuranın temeli, İslâm inancının temelini oluşturan ilkelerden bahsettiğinden
“el-Vâfiye”, ana hatlarıyla İslâm’ı anlattığı için “el-Vâfiye” denilmiş , Fatiha suresi ikiye bölünmez. Bir kimsenin Fatiha’yı iki ayrı rekatte yarımşar olarak okuması caiz değildir.
“el-Kenz”, birçok sırrı taşıdığı için “el-Kenz” denilmiştir. Ayrıca içeriğinin zenginliği nedeniyle hazine denilmiş
“Fatihatül Kitab” kitabın girişi manasında
“el-Kâfiye” Yeterli olan anlamında, başka surelerin yerini tuttuğu, ama diğer surelerin onun yerini tutamadığı gerekçesiyle, “el Kâfiye” (Yeten) suresi denilmiş

“es-Süâl” (İstek) suresi; gerek içinde istekler mevcut olduğundan


#4

SORU:

Başında besmele olmayan sure hangisidir?


CEVAP:

Tevbe Suresi


#5

SORU:

Fatiha suresi hangi temel noktalar üzerinde
durmaktadır?


CEVAP:

Bu surede üç temel nokta üzerinde durulmaktadır.
1. Birincisi Allah isminin ilk defa bu surede iniş sırasına göre yer almasıdır.
Zira bu ana kadar inen ayetlerde devamlı olarak “rabb” kelimesi
geçmektedir. Bu sure Allah’ın nasıl bir varlık olduğunu daha başlangıçta
ortaya koymaya başlamıştır. Zira bu varlığın bazı özellikleri surede
belirtilmiştir. Bunlardan birisi “sadece senin birliğin kabul eder ve sadece
senden yardım isteriz” ifadesidir. Zira bu ifade o toplumda Allah’ın nasıl
bir varlık olduğu konusundaki düşüncelerini sorgulamaya yöneltmiş
olmalıdır.
2. İkinci nokta ise ahiret düşüncesine yer verilmesi ve o günde hükmün
sadece Allah’a ait olup ölümden sonra hayatın da var olduğunun
vurgulanmasıdır. Orada elbette insanların bu dünyadaki yapıp ettikleri
sorulacaktır. Araplar arasında ahretin varlığını kabul etmeyenler de
bulunduğundan bu surede ilk defa bunların da dikkatleri çekilmektedir.
3. Üçüncüsü ise insanın Allah’la olan bağlantısı en üst düzeyde
anlatılmaktadır. İnsanın yaratıcısına karşı nasıl bir tutum ve davranış
içerisinde olması gerektiği hususu dile getirilmektedir. Burada da dikkati
çeken husus insanların ya dosdoğru yola yani Allah’ın çizdiği yola ya da
sapıkların ve kötülerin yoluna gideceği noktasının vurgulanmasıdır. Hz.
Peygamber’in “Fatihasız namaz olmaz” (Müslim, Salat 11) sözünü burada
hatırlatmak gerekir. Bu aslında bu surenin içeriğinin insanlar tarafından
daima hatırda tutmaları gerektiğine ve bu surenin insan için çok önemli
mesajlar sunduğunu hatırlatmaktadır.


#6

SORU:

Fatiha bitiminde denilen ‘’amin’’ hangi anlamlara
gelmektedir?


CEVAP:

Allahım benim duamı boş çevirme, duamı kabul
eyle ve beni bu duanın içeriğini yerine getirenlerden kıl


#7

SORU:

Fatiha suresinde geçen ayetlerin anlamları nelerdir?


CEVAP:

Rahmeti her şeyi kuşatan ve çok bağışlayan
Allah’ın adıyla,

1.Bütün övgüler, âlemlerin Rabbi olan Allah’adır.

2.O rahmeti her şeyi kuşatan ve çok bağışlayandır.

3.Yargı gününün tek hâkimidir.

4.Yalnız senin birliğini kabul eder ve sadece senden yardım isteriz.

5.Bizi dosdoğru yola ilet.

6.Nimet verdiklerinin yoluna.

7.Gazabına uğrayan ve sapıtanlarınkine değil.


#8

SORU:

surelerin başlarında bulunan besmelelerin ayet olup olmadığı üzerine ihtilaf vardır. söz konusu ihtilafları sıralayınız.


CEVAP:

Kur’an’daki besmelelerle ilgili iki anlayış vardır.
a) Kur’an’dan olan tek besmele Neml suresinde yer alan besmeledir.
b) Fatiha suresi ve diğer surelerin başında bulunan besmeleler


#9

SORU:

Besmelede yer alan Rahman ve Rahim sıfatları hakkında bilgi veriniz.


CEVAP:

Besmelede yer alan “rahman ve rahim” isimleri ile ilgili olarak şunları
söyleyebiliriz: Rahman Allah’ın zatında bulunan bir özelliktir. Bu özelliğin
mahlûkata yansıması ise rahim demektir (Abduh, Reşit Rıza, Menar, I, 40).
Rahman, çok merhametli olan, rahim ise mahlûkatı bağışlayan, onlara acıyan
demektir. Bundan dolayı Rahman isminin insanlara isim olarak verilesi doğru
değildir. Ama Rahim ismini kullanmada herhangi bir sakınca yoktur. Rahman
dünyada inansın inanmasın herkese rızkını bir şekilde veren ama çalışanlara
daha çok veren demektir. Rahim ise ahirette (öldükten sonra varılacak yer
olan öteki dünyada) adaletiyle herkese hak ettiklerinin karşılığını veren
anlamına da gelir.


#10

SORU:

Hamd ne demektir?


CEVAP:

Arapçada hamdın anlamları arasında en dikkati çeken husus her
türlü övgü demektir.


#11

SORU:

Hamd ve şükür arasındaki fark nedir?


CEVAP:

Hamd ve şükür çoğu
zaman birlikte akla gelebilir. Ama aralarında şu farkın olduğunu bilmek
gerekir: Şükür nimet verenin büyüklüğünü, verdiği nimetten dolayı itiraf
etmektir. Hamd ise her durumda Allah’ın büyüklüğünü ve yüceliğini dile
getirmek ve kabul etmek demektir. Buna göre şükür sadece nimetten dolayı
yapılmaktadır. Hamd ise böyle değildir (


#12

SORU:

Rabb kelimesinin anlamı nedir?


CEVAP:

“Rabb” kelimesi, terbiye eden ve yetki sahibi anlamında Arapça
bir isimdir. Bu kelime aynı zamanda, ıslah etmek, üzerinde tasarrufta
bulunmak, kemâle erdirmek, efendi olmak, sorumluluğunu yüklenmek,
başkanlık yapmak, mâlik ve sahip olmak, sözü dinlenmek, itaat edilmek,
üstünlüğü ve otoritesi kabul edilmek gibi anlamlara da gelir.


#13

SORU:

Rab isminin Kur'an'daki önemi nedir?


CEVAP:

Rab ismi, Kur'an'da Allah lafzından sonra en çok kullanılan isimdir.
İlginçtir ki, ilk nâzil olan 30 sûrede "Rab" ismi 80 kez geçtiği halde, "Allah"
ismi sadece 20 kez geçer. Buna göre Rab lafzı, Allah lafzının dört katı olmuş
oluyor. Elbet bu gerçek, tesadüfle açıklanamaz.
Kur’an’da önce Rabb kelimesinin yer aldığı ayetler inmiş daha sonra da
Allah lafzının yer aldığı ayetlerin indiği göz önüne alınırsa Rabb kelimesi
önemli bir işlev görmüştür.


#14

SORU:

Fatihada geçen "Alemlerin Rabbi" ifadesinden ne kast edilmiştir?


CEVAP:

Kur'an "Âlemlerin Rabbi" derken, kâinattaki bütün varlıklar
ve sınıflar olan "Âlemîn'i kasdetmektedir. Bunun yanında İslâm’da, dünya ve
ahiret âlemleri olarak da iki ayrı âlemden söz etmek gerekir. Dünya ve ahiret
âlemleri içinde bulunan bütün varlıklar o âlemi oluşturmakta; hepsi birden
kâinatı meydana getirmektedir. Bunların da yaratıcısı Allah'tır. Dünya ve
ahiret âlemleri ele alındığında kelime itibariyle yakın manasına gelen dünya
önce; sonra anlamına gelen ahiret ise, sonra yaşanacak bir âlemdir. Dünya
âleminin diğer adı "Fâni" yani "geçici âlem"; ahiretin diğer adı ise "bâkî
âlem"dir.


#15

SORU:

Kur'an'da "alem" lafzının zikredildiği yerler dikkate alınarak ortaya çıkan önemi hakkında ne denilebilir?


CEVAP:

Alem kelimesi Kur’an’da sadece
çoğul şekli ile 73 defa tekrar edilmektedir. Ancak bu kelime her yerde aynı
anlamda değildir. Bazen çağının insanları anlamına gelmekle beraber yine dikkati
çeken husus “rabbu’l-Alemin, Alemlerin Rabbi, Efendisi, terbiye edeni, düzenini
sağlayanı gibi anlamlar verebileceğimiz “rabb” kelimesi ile birlikte geçtiğinde
dünya dahil olmak üzere kainat anlamında kullanıldığını söyleyebilirim. Bu şekli
ile 41 yerde geçmektedir.

Kur’an alemlerden bahsederken aklımıza kainat da gelmelidir. Kâinat,
mahlûkât, mevcûdat, mümkinât mâsivâ, felek, yaratılmışların tümü, kısacası Cenâb-ı Allah'ın dışında kalan ve yeryüzü ile gökyüzündeki maddî, manevî
bütün eşya ve varlıklar. Kur’an’da kainatın yaratılışı hakkında “ol der o da
oluverir” ifadesinin geçtiğini söylemek mümkündür. Ama kainatın
oluşumunda sadece Allah söz konusudur. 


#16

SORU:

Kur'an'da geçen "alem" lafzı ile ayet kelimesi arasında nasıl bir ilişki vardır?


CEVAP:

Kainat dikkat edilirse bir düzen içindedir. Bu düzende:
a) Her şey ahenkli bir biçimde çalışmaktadır.
b) Bu düzende hiçbir husus diğeri ile çelişmemekte ve çatışmamaktadır
c) Dünyanın varlıkları üzerinde taşıması ve yörüngesinde devamlı bir
biçimde dönmesi düzenin en önemli kanıtlarından biridir.
Ama unutmamak gerekir ki kainat, alem, dünya ne dersek diyelim
buralardaki her var olan hareketler aslında Allah’ın varlığına delalet
etmektedir. Bunları aynı zamanda Kur’an ayetler “işaretler” olarak
belirlemektedir. O halde ayetler kısaca:
a) Kur’an’ın her bir cümlesi ayettir.
b) Kainatta var olan her şey birer ayet olup Allah’ın varlığına delalet
etmektedir diye belirtmek gerekir.


#17

SORU:

Kur'an'a göre Alemin özellikleri nelerdir?


CEVAP:

a) Yaratılmışlık b) Düzen c) Gaye


#18

SORU:

Rahman Kelimesinin Kur'andaki anlam ve önemi nedir?


CEVAP:

1. Rahman kelimesi Kur'ân'da 57 defa geçmektedir.
2. Allah'a özgü bir sıfat olup Allah'tan başkaları için kullanılmamıştır.
3. Bu kelimenin ikili ve çoğulu yoktur. Kur'ân'da da sadece tekil olarak
kullanılmıştır.
4. Rahman kelimesi Allah'ın ismi-sıfatı olarak; pek merhametli, çok
merhamet sahibi, çok nimet verici ve çok müşfik şeklinde
anlamlandırmak mümkün ise de Allah'ın ismi olarak bu kelimeyi tam
karşılayacak bir sözcük yoktur.
5. Türkçe'deki "esirgeyen", "bağışlayan", "acıyan" kelimeleri "rahman"
kelimesinin anlamını tam olarak karşılamamaktadırlar.
6. "Esirgeyen" sözcüğünde "kıskanma" anlamı vardır ki "rahman"
kelimesinde bu anlam yoktur.
Bu iki kelimeyi karşılaştırmalı olarak şöyle ifade edebiliriz:
Rahîm ismi rahman ismine göre daha özeldir. Allah sadece imân edip
sâlih amel işleyenlerden razı olur ve onları cennetine koyar. Mümin
olmayanlar, Allah'ın dünyadaki nimetlerinden yararlanırlarsa da âhiretteki
nimetlerinden mahrum kalırlar. "Rahman" ve "rahîm" kelimelerinin bu
anlamı sebebiyle Allah, dünya ve âhiretin, mümin ve kâfir herkesin rahmanı,
âhiretin ve müminlerin rahîmi denilmiştir.
Allah'ın rahman sıfatı, rahîm sıfatından daha kapsamlıdır. Yüce Allah,
rahman sıfatının gereği olarak yarattığı bütün varlıklara merhamet eder. Bu
konuda mümin-kâfir ve itâatkâr-âsi ayırımı yapmaz. O'nun merhameti her
şeyi kuşatmıştır (A'râf, 7/156). O, rahmeti kendisine farz kılmıştır (kete-be)
(Enam, 6/12, 54). Bütün insanları yaratan, yaşatan, sıhhat, akıl, irade ve rızık
veren Allah'tır. Dünyayı, içindekileri, ayı, güneşi, yıldızları, gezegenleri,
havayı, suyu, rüzgarı, bitkileri, ağaçları, hayvanları, geceyi, gündüzü... kısaca
her şeyi insan için yaratmış, insanın hizmetine sunmuş (teshir) (Bakara, 2/29;
ibrahim, 14/32-33; Lokman, 31/30) ve insana sayılamayacak kadar çok nimet
vermiştir (İbrahim, 14/34).
Burada bir de rahmet, merhamet kelimelerinin dilimizde nasıl yer aldığına
dikkat çekmek istiyorum: Rahmet, merhamet, rahim, rahman, rahmetli, Allah
rahmet eylesin, Allah’ın rahmeti ve bereketi üzerinize olsun, Rahmet yağıyor,
Merhamet et, Ne merhametsiz, rahmet deryası.


#19

SORU:

Rahim kelimesinin Kur'andaki anlam ve önemini açıklayınız.


CEVAP:

1. Rahim kelimesi Kur'ân'da 114 defa geçer. Rahim kelimesi, bir âyette
"rahîm" şeklinde (Tevbe, y/128) yer almaktadır.
2. Allah'ın rahmetinin her şeyi kuşattığı, âhirette ise sadece müminlere
merhamet edeceğini âyetlerde bildirilmiştir (A'râf, 7/i56).
3. Allah'ın azabı da merhameti de çoktur. Bu hususu, Peygamberimiz (a.s.),
şöyle bildirmiştir: "Eğer, Allah katındaki cezayı bilseydi, hiçbir mümin
cennete gireceğini ummazdı. Eğer rahmetinin çokluğunu bilseydi, hiçbir
kâfir cennetten ümidini kesmezdi." (Müslim, Tevbe, 23); "Allah, rahmeti
yüz parça yapmış, bunun doksan dokuzunu kendisinde tutmuş, bir
parçasını yer yüzüne indirmiştir. Bu bir parça rahmet sebebiyle yaratıklar
birbirlerine merhamet ediyorlar. O kadar ki hayvanlar, yavrularına zarar
verir korkusuyla ayaklarını kaldırmaktadırlar" (Müslim, Tevbe, 17,19;
Buhârî, Edeb, 19).
4. Allah, merhametlilerin en hayırlısı (Mü-'minûn, 23/118) ve en
merhametlisidir (Yûsuf, 12/64).


#20

SORU:

Kur’an’da ‘’gün’’ hangi anlamdadır?


CEVAP:

Kur’an’da gün (??? ) denince gecenin karşılığı olan gündüz
aklımıza gelmelidir. Gece ile beraber bir gün 24 saatlik bir süreyi
kapsamaktadır. Kur’an’da gün bu anlamda kullanıldığı gibi daha farklı
anlamlarda da kullanılmaktadır. Bunlar içerisinde mutlak zaman, gece ve
gündüz, asır ve devir anlamları öne çıkmaktadır.


#21

SORU:

Kur'an'da Din kelimesi hangi anlamlara gelmektedir?


CEVAP:

Din kelimesi ise ya itaat etmek, benimsemek ve kabul etmek, hesap ve
mükafat, boyun eğdirmek, karşılık vermek ve siyaset anlamındaki dîn
kelimesinden türetilmiştir. Ya da ödünç almak, borçlanmak, borçlu olmak anlamına gelen deyn kelimesinden alınmıştır. Aslında bu her iki
anlamlarla günlük yaşantımızda karşılaşmaktayız. Örneğin her gün
yaptığımız davranışlarımıza göre bir karşılık almakta ve kazanmaktayız.
Şayet güzel işler yaparsak mükafatımız ona göredir, kötü davranışlarda
bulunursak karşılığı ona göredir. Bu fert olarak da böyledir toplum olarak
da. Bir devletin tüm fertleri iyi, güzel ve yararlı işler yaparlarsa o toplum
dünyada gelişir, kalkınır aksi olursa durumu söylemeye gerek yok.
Kur’an’da her iki anlam da vardır. 


#22

SORU:

‘’yevmü’d-dîn’’ ne anlama gelir?


CEVAP:

Bütün umutların veya umutsuzlukların ileride hak
terazisinden geçerek nihai gerçekleştiği ve birbirinden
tamamen ayrıldığı kesin olarak bilinen andır. Aynı
zamanda din günü anlamına gelir. Cezanın gerçekleşeceği
son gündür.


#23

SORU:

Fatiha suresinde geçen dosdoğru yol anlamına gelen
‘’sıraten müstakim’’ ile belirtilmek istenen nedir?


CEVAP:

Cadde, yol, cennete yol, işlek yol anlamlarına
gelen sırat diğeri de bizim dosdoğru diye bilinen istikamet
kelimesidir. İstikamet ise ayakta durmak, dosdoğru olmak,
devam etmek, mutedil olmak ve yerinde sabit kalmak
anlamlarına vardır.


#24

SORU:

Ayette yer alan dalalet hangi anlama gelir?


CEVAP:

Ayette yer alan dalalet ise aslında doğru yoldan bile bile, isteye bağlı
olarak çıkmak demektir. Bir nevi sapıtma, sapkınlık akla gelebilir. Bu
sapıklık insanı imandan eder. Asıl dalalet budur. Yoksa gafletten dolayı,
kendini yitirme, şaşkınlık gibi anlamlara da gelmektedir. Hz. Peygamberden
nakledilen gazaba uğrayanlar, Yahudiler ve dalalet içinde olanlar da
Hıristiyanlar şeklinden hareket ederek bu iki gurupla sınırlandırmak isabetli
değildir. Bunları içerisine aldığı gibi nice guruplar vardır ki bunlar da hem
gazaba uğramış hem de sapkın olmuş olabilirler.


#25

SORU:

Fatiha suresinin verdiği ders nedir?


CEVAP:

Allah ile kul arasında iletişim, Allah’ın birliği ve
merhameti, insanın doğru olması, kıyamet gününün
geleceği ve insanın uyması gereken genel kurallar vardır.