SORU: Schwally, Wellhausen ve Horovitz gibi oryantalistlere göre Kur’ân lafzı Süryanice veya İbrânice, keryânî - kiryânî kelimelerinden alınmıştır.Onların bu görüşlerinin doğru olmadığının delilleri nelerdir?
CEVAP: • Arabça, Süryânice ve İbrânice, Sâmi dilleri ailesindendir. Bu dil ailesinin en eskisi, üstünü, gelişmişi ve zengin kelime hazinesine sahip olanı Arapça’dır. Şimdi kendilerinden daha eski ve zengin olan bir dilin o dillerden kelime aldığını iddia etmek yanlıştır. Esasen, bunun aksi yani, Arapça’dan o dillere birtakım kelimelerin geçmiş olması doğrudur. • Kur’ân’da da belirtildiği gibi, İslâmiyet öncesi Araplar, -bir kaç kişi dışında- ümmî bir toplum idi. Sözlü rivâyet esastı; edebî ürünler, kıssalar ve haberler hafızaya dayanıp şifâhî olarak naklediliyordu. Bunların yazıya geçirilmesine hicretin birinci yüzyılından itibaren başlandı. Şimdi, böyle bir câhiliye döneminde diller arası kelime geçişlerini sağlıklı bir şekilde tesbit etmek hiç bir surette mümkün değildir. Dolayısı ile böyle bir devrede, herhangi bir dilden bir kelimenin diğer bir dile geçtiğini iddia etmek ne kadar doğru ise, bunun aksini iddia etmek de o derece doğrudur. • İnsanlar, ihtiyaçlarına göre kelime ihdâs ederler, ortaya çıkan yeni eşyalara yeni isimler bulurlar. Câhiliyye devri Arab edebiyatı ile Arapların sosyal hayatında dinin çok az bir yeri vardı. Yani Kur’ân yoktu. Olmayan bir şeyi isimlendirmek, o, şu veya bu dilin, şu veya bu kelimesinden türedi, demek ise mümkün değildir.