TEMEL VETERİNER MİKROBİYOLOJİ VE İMMÜNOLOJİ Dersi BAKTERİYOLOJİK LABARATUVAR YÖNTEMLERİ soru cevapları:

Toplam 45 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU: Bir doku lezyonundan preparat nasıl ve hangi amaçla hazırlanır?


CEVAP: Bir doku lezyonundan preparat hazırlanırken materyal pens ile sıkıca tutulurken bistüri ile materyalin lezyonlu bölgesinin derin katmanlarından kazıntı örneği alınır. Bu doku kazıntıları temiz bir lam üzerine alınıp, başka bir lam bunları ezmek için kullanılarak ince bir preparat hazırlanır. Sıvı ya da visköz örneklerde steril bir svap kullanılarak örnekleme yapılır ve lam üzerine bu materyal ince bir tabaka oluşturacak şekilde yayılarak preparat hazırlanır. Preparatlar hazırlandıktan sonra daha sonraki işlemler öncesinde kurumaya bırakılır. Preparat fiksasyonunun amacı vejetatif bakterilerin öldürülmesi, onların boyaya geçirgen hale getirilmesi ve materyalim lama sıkıca sabitlenmesini sağlamaktır. Fikse edilmiş ve boyalı preparatlar bazı bakteriler özellikle de endosporlar inaktive edilmemiş olabileceğinden dikkatle incelenmelidir. incelendikten sonra boyalı preparatlar otoklavlanmalı veya uzaklaştırılmadan önce güvenilir bir dezenfektan içerisinde 24-48 saat bekletilmelidir. Boyama öncesinde lam preparat hazırlanmış kısmı üstte kalacak şekilde bek alevinden (alevin mavi renkli kısmı üzerinden) 2-3 kez hızlı bir şekilde geçirilerek fikse edilir. Bu aşamada preparatın aşırı ısıtılıp yakılmamasına (lam elin tersini yakmayacak sıcaklıkta olmalıdır) dikkat edilmelidir. Giemsa boyama yönteminde kurutulmuş preparatlar öncelikle absolut metil alkol içerisinde 3 dakika boyunca fikse edilir (kimyasal fiksasyon) daha sonra kurutularak boyama işlemine geçilir.

#2

SORU: Bakterilerin mikroskobik incelemelerinde nelere dikkat edilmelidir?


CEVAP: Bakterilerin boyutlarının çok küçük olması nedeniyle morfolojilerinin incelenmesinde mikroskoplardan (ışık mikroskobu, faz kontrast mikroskobu, karanlık saha mikroskobu, elektron mikroskobu, şoresan mikroskop, stearomikroskop, vb.) faydalanılmaktadır. Sıvı ve katı besiyerlerinde saf olarak üretilen bakterilerden preparatlar hazırlanarak özel boyalarla boyanarak incelenirler. Mikroskobik incelemelerde 100’lük objektif (immersiyon objektifi) kullanılır. Bir mikroskopun toplam büyütme gücünün objektif lens ve okular lens büyütme güçlerinin çarpımıyla hesaplandığı unutulmamalıdır. Bakterilerin büyüklükleri (küçük, büyük, vb.), morfolojik şekilleri (yuvarlak, oval, kokoid, çomak, kokobasil, virgül, spiral, pleomorfik, vb.), kenarları, (düz, köşeli, eğri, paralel, vb.), dizilişleri (ikili ve dörtlü kümeler, salkımlar, zincir oluşumu, filamentler, vb.) spor oluşturup oluşturmamaları (oluşturuyorlarsa lokalizasyonları, merkezde, uçlarda, subterminal, vb.), granül bulunup bulunmaması varsa bipolar olup olmadığı, boyanma özelliği (Gram pozitif ya da Gram negatif, asido rezistans pozitif ya da negatif, vb.) araştırılır. Bunun dışında, 12-24 saatlik taze sıvı kültürlerden hazırlanan preparatlarda hareket muayenesi yapılarak bakterinin hareketli olup olmadığı belirlenir. Mikroorganizmaları iyi görebilmek ve ayrıntılarını incelemek için birçok genel ve özel boyama yöntemleri vardır. Bu yöntemler içinde en uygun olanı belirlenerek boyama işlemi yapılır.

#3

SORU: Mikrobiyolojide kullanılan boyama yöntemleri nelerdir?


CEVAP: Mikrobiyolojide kullanılan boyama yöntemleri 2 gruba ayrılır. Basit Boyama Yöntemleri - Karbol fuksin ile boyama - Kristal viyole ile boyama - Metilen mavisi ile boyama - Negatif boyama Bileşik Boyama Yöntemleri - Gram boyama - Ziehl-Neelsen Boyama - Kapsül boyama - Şagella boyama - Spor boyama

#4

SORU: Karbol fuksin ile boyama hangi bakterilerin boyanması için ve nasıl yapılır, bakteriler ne renk görülür?


CEVAP: Bu boyama yöntemi Campylobacter türleri, Serpulina hyodysenteriae ve Fusobacterium necrophorum gibi bakterilerin görüntülenmesinde kullanılır. Kurutulmuş ve fikse edilmiş preparatlar üzerine, karbol fuksin solüsyonu konur ve 5-10 saniye lam üzerinde bırakıldıktan sonra boya dökülür ve hafif akan su ile yıkanır. Kurutma kağıdı ile veya havada kurutulduktan sonra üzerine sedir yağı konarak immersiyon objektifi ile bakılır. Mikroorganizmalar kırmızı renkte görülürler.

#5

SORU: Negatif boyamanın diğer boyalamalarla farkı nedir?


CEVAP: Bu boyama yönteminde mikroorganizmalar yerine saha boyanır. Karanlık olan sahada mikroplar renksiz veya parlak olarak görülürler. Boya olarak nigrosin veya çin mürekkebi kullanılır. Lam üzerine bir damla boya ve sonra bir damla kültür koyarak yayılır ve ince bir froti hazırlanır. Kuruduktan sonra muayene edilir. Bu boyama yöntemi kapsül ve spiroketleri incelemek için kullanılır.

#6

SORU: Laboratuvarlarda en yaygın olarak kullanılan bakteriyolojik teşhis yöntemi hangisidir ve nasıl uygulanır?


CEVAP: Gram boyama yöntemi laboratuvarlarda en yaygın olarak kullanılan bakteriyolojik teşhis yöntemidir. Bu yöntemde preparat hazırlanır, kurutulur ve tespit edilir. Preparatlar kristal viyole solüsyonu ile 2-3 dakika süresince boyanır. Boya dökülür ve preparat üzerine lugol (iodine) solüsyonu eklenerek 1-2 dakika beklenir. Lugol solüsyonu dökülür. Absolut alkolde alkol renksiz akıncaya dek dekolorasyon (boyanın uzaklaştırılması) işlemi gerçekleştirilir. Su ile yıkanarak alkol uzaklaştırılır. Kontrast boya ile (Örn. Safranin, eosin, sulu fuksin) 30 saniye boyanır. Su ile yıkanarak boya giderilir. Preparatlar kurutma kağıdı veya havada kurutulur. ‹mmersiyon (sedir) yağı konarak immersiyon objektifi ile incelenir. Bu yöntemle mavi renkli ya da mor görülen mikroorganizmalar Gram pozitif ve kırmızı veya pembe renkli mikroorganizmalar ise Gram negatif olarak değerlendirilirler. Bakterilerin Gram pozitif ya da Gram negatif boyanmaları Gram boyanma prensipleri ile açıklanabilir. Buna göre, Gram pozitif mikroorganizmalar, negatişerden daha düşük pH limitlerine sahiptirler. Bu nedenle de bazik boyalara karşı affiniteleri fazladır. Gram pozitişerden elde edilen lipoidal maddelerin özelliği Gram negatişerinkinden farklıdır. İlkinde doymamış yağ asitleri daha fazladır ve aynı zamanda oksidan maddelere olan ilgileri de yüksektir. Kullanılan mordanların oksidan olması bazik boyalara karşı affiniteyi artırır. Gram pozitif bakterilerin hücre duvarı peptidoglikan yapısında olup miktarca çok fazladır. Bu yapısal özellik Gram negatişerde ise çok azdır. Bu tabakanın giderilmesi, Gram pozitif mikropları Gram negatif hale sokar. Gram pozitişerde aynı zamanda magnezyum ribonukleat da fazla miktarda bulunur. Bu madde negatişerde yoktur. Alkolle dekolorasyonun gereğinden uzun süre yapılması Gram negatişiğe eğilimi artırır. Gram pozitişerde hücre duvarında teikoik asit vardır.

#7

SORU: Şagella boyaması nasıl uygulanır?


CEVAP: Şagellalar küçük ve ince yapıları nedeniyle en iyi elektron mikroskopta incelenebilirler. Ancak, özel olarak boyanmak suretiyle ışık mikroskopları nda da muayene edilebilirler. Bunun için şagella üzerine boya biriktirilerek yaklaşık 10 misli kadar kalınlaştırılarak görüntülenmesi sağlanır. Şagella boyama için en uygun yöntem modifiye Leifson veya Kodaka tekniğidir. Modifiye Leifson yönteminde temiz, yağsız ve pürüzsüz 4-5 lamın altına kalemle halka şeklinde birer daire çizilir. Bu dairenin içine formolle inaktive edilmiş ve santrifujle yıkanarak konsantre edilmiş bakteri solüsyonundan bir öze dolusu konur. Bu süspansiyonların üzerine özel olarak hazırlanmış tannik asitli bazik fuksinden 1’er ml konur ve 6, 8, 10, 12 ve 15 dakika süreyle boyama yapılır. Boya solüsyonu çok hafif akan su ile yıkanarak giderilir. Metilen mavisi ile 30 dakika boyanır. Preparatlar yıkanır, kurutulur ve immersiyonla incelenir.

#8

SORU: Bakterilerin makroskobik muayenesinde neler gözlenebilir?


CEVAP: Bakterilerin çou (embriyolu tavuk yumurtaları, hücre kültürleri ve deney hayvanlarında üretilebilen riketsiya ve klamidyalar hariç) katı ve sıvı besiyerlerinde aerobik, anaerobik ve mikroaerofilik koşullarda üretilebilmektedir. Uygun sıcaklıklar (çoğunlukla 37°C) ve süreler boyunca uygun bileşimdeki veya zenginleştirilmiş besiyerlerinde inkube edilen bakteriler gözle görülebilecek büyüklükte koloniler oluştururlar. Bakterilerin katı ortamlarda oluşturduğu kolonilerin morfolojik ve yapısal özellikleri ve büyüklükleri ayrıntılı olarak incelenir. Stereomikroskop ve gözle yapılan muayeneler sonucunda oluşan kolonilerin smooth (S), rough (R), mukoid (M) ve L formları, renkleri, kokuları, hemoliz durumları ve diğer morfolojik özellikleri ayrıntılı olarak gözlenir ve belirlenir.

#9

SORU: Kolonileri 0.5-1.0 mm çapında olan bakteriler hangileridir?


CEVAP: Koloninin büyüklüğü uygun koşullar (besiyerinin bileşimi, oksijen, ısı, vb.) altında türlere özel bir karakter taşır. Streptokok, korinebakteri, pastörella, brusella, vb. bakterilerin kolonileri küçük olup 0.5-1.0 mm çapındadır.

#10

SORU: Kolonilerin şekli türlere göre nasıl bir değişiklik gösterir?


CEVAP: Kolonilerin şekli de türlere özel bir durum gösterir. Hastalık olgularından yeni izole edilen suşlara ait koloniler küçük, yuvarlak ve üzerleri düzgün (smooth karakterde S-tipi koloni) iken, eskimiş veya birçok pasajı yapılmış suşların bazı kolonileri kenarları çentikli, üzerleri pürüzlü ve mat bir görünümdedir (rough karakterde, R-tipi koloni). Mikoplazma ve L-formlarında, ortası düğmeli kolonilere rastlanır. Kolonilerin, bakteri cinslerine ve çevre koşullarına göre, pigment, koku, hemoliz karakteri ve diğer özelliklerinde de bazı değişiklikler meydana gelebilir. Örneğin, Bacillaceae familyasına ait aerobik (B. anthracis, B. cereus, B. subtilis, vb.) ve anaerobik cinslerde (klostridiumlar) kolonilerin kenarları filamentlidir. Proteus vulgaris kanlı agar üzerinde dalgalar halinde yayılan bir üreme tarzı gösterir. Pseudomonas aeruginosa ortama yaydığı pigment nedeniyle besiyerinin (nutrient agar) rengini yeşile dönüştürür. M-tipi (mukoid) koloni tipi kapsüllü veya mukoid salgı oluşturan bakterilerde (Örn. Diplococcus pneumoniae, Klebsiella pneumoniae, vb.) görülür. Bu kolonilere öze değdirilince iplik gibi bir uzama görülür. Tipik hücre duvarı oluşturamayan bakteriler katı ortamlarda üstü ve yanları düzensiz, ortası düğmeli ve granüllü koloniler meydana getirirler. Bu koloni tarzı oluşumuna penisilin, kimyasal maddeler, yüksek ozmotik basıncın etkisi bulunmaktadır.

#11

SORU: Besiyerleri ne demektir?


CEVAP: Besiyerleri bakterilerin üretilmesinde kullanılan, bakterilerin ihtiyaç gösterdikleri besin maddelerini, kimyasal maddeleri, indikatör maddeleri ve katkı maddelerini içeren katı ve sıvı formdaki ortamlardır. Bakterilerin üretilmesi ve identifikasyonlarında kullanılan besiyerleri farklı gruplar içerisinde sınışandırılabilmektedir.

#12

SORU: Differensiyal (indikatör) besiyerlerinin avantajı nedir?


CEVAP: Differensiyal (indikatör) besiyerleri ise, bakteri identifikasyonu açısından çok kullanışlı besiyerleridir. Bunun nedeni, besiyerinin içerisindeki indikatör maddelerle bakteri üremesine bağlı olarak meydana gelen biyokimyasal reaksiyonlarla bakterilerin ön identifikasyonu gerçekleştirilebilmesidir. ‹ndikatör besiyeri çoğu zaman fermente edilebilir bir karbonhidrat ile besiyerinde renk değişikliğini sağlayan bir pH indikatörü içermektedir. Örn. MacConkey agar fermente edilebilir karbonhidrat içeriği olarak laktozu, pH indikatörü olarak da nötral kırmızıyı (neutral red) içerir.

#13

SORU: Besiyerlerinin bileşimine giren başlıca maddeler nelerdir?


CEVAP: Agar, Beyin ekstraktı, et ekstraktı, karbonhidratlar, maya ekstraktı, pepton, serum, sodyum klorür, su.

#14

SORU: Agar besiyerinin özellikleri nelerdir?


CEVAP: Besiyerlerinin katı hale getirilmesi için en çok kullanılan jelleştiricidir. Çoğu kez diğer agarlı besiyerleri ile karıştırılmaması için agar agar olarak anılır. Agar deniz yosunlarından elde edilir. Agarın katılaştırma (jelleştirme) özelliğini bileşimindeki D-galakton sağlar. Bileşiminde ayrıca inorganik tuzlar, çok az miktarda protein benzeri maddeler ve eser miktarda yağ vardır. Mikrobiyolojide kullanılan agarlar özel olarak saşaştırılarak antimikrobiyel maddeler ve pigmentlerden arındırılır. Yaklaşık olarak 85-90°C’de erir, 40-45°C’de ise katılaşır. Besiyerlerinin pH’sının düşük olması ve uzun zaman yüksek ısıya maruz bırakılması, agarın katılaşmasına engel olur. Besiyerine amaca göre %0,05-2 gibi geniş bir sınırda ilave edilebilir. Düşük agar konsantrasyonları (%0,05-0,3) genellikle hareketliliğin belirlenmesi, mikroaerofilik karakterdeki bakterilerin geliştirilmesi gibi özel amaçlarla kullanılır. Standart kullanım konsantrasyonu %1-1,5’tir.

#15

SORU: Sodyum klorür besiyeri hangi amaçla kullanılır?


CEVAP: Çoğu besiyerinin bileşimine izotonik bir ortam oluşturmak için katılır. Tuza dayanıklı (halotolerant) ve tuz seven (halofil) bakterilerin selektif izolasyonu için yüksek konsantrasyonlarda özel besiyerlerinin bileşimine katılır.

#16

SORU: Teşhis laboratuvarlarında kullanılan başlıca besiyerleri nelerdir?


CEVAP: Nutrient Buyyon ve Nutrient Agar, Kanlı Agar, MacConkey Agar

#17

SORU: Nutrient Buyyon ve Nutrient Agar nasıl hazırlanır?


CEVAP: Bu besiyerleri birçok mikroorganizmanın üretilmesi için uygun kompleks besiyerlerindendir. Nutrient buyyon besiyeri içeriğinde 5g pepton, 3g et ekstraktı ve 8g NaCl içerir. Bunlar tartılarak distile su ile 1000ml’ye tamamlanır. Isıtılarak çözdürülür ve besiyerinin pH’sı 7.2’ye ayarlanır. Tüplere dağıtıldıktan sonra 15 dakika 121°C’de otoklave edilerek kullanılıncaya kadar 4°C’de saklanır. Nutrient agar yukarı daki bileşenlere %1.5-3 oranında agar katılarak hazırlanır.

#18

SORU: Besiyerlerinin seçimi neye göre yapılmalıdır?


CEVAP: Laboratuvarda kullanılacak besiyerleri amaçlanan muayene yöntemine (izolasyon, identifikasyon, antibiyogram, vb.) göre seçilmelidir. Örneğin bakterilerin rutin izolasyonu için en uygun besiyeri kanlı agar ve MacConkey agardır. Kanlı agarla kullanılmasıyla nazlı üreyen bakteriler de dahil birçok patojenik bakterinin üremesi desteklenmiş olur. MacConkey agarda ise birçok Gram negatif mikroorganizma üretilebilir ve identifikasyon hızlandırılmış olur. Amaç antibiyogram yapmak ise uygun olan besiyeri nutrient agar veya Mueller-Hinton agardır.

#19

SORU: Besiyerine ekim nasıl yapılmalıdır?


CEVAP: Ekimi yapılacak olan örnek bir doku parçası ise bu öncelikle steril bir cam petri içerisine konur. Daha önceden %70’lik alkol içerisinde tutulan pens ve bistüri bekte şambe edilir ve soğutulur. Doku özellikle de lezyonlu bölgenin kenarından bistüri ile dikkatlice kazınır. Bu kazıntılardan bir miktar ekimi gerçekleştirilecek besiyerinin kenarına bırakılır. Ayrıca, kazıntılardan kalan kısmı ile bir mikroskop lamı üzerinde boyama amacıyla preparat hazırlanabilir. Eğer ekimi gerçekleştirilecek klinik materyal sıvı ya da yarı-sıvı karakterde ise bu besiyerinin uç kısmına bir steril svap yardımıyla örneklenerek svabı kendi ekseni etrafında çevirerek (bu işlem besiyeri yüzeyinde homojen bir örnek dağılımı sağlar) yayılır. Svap atılmadan önce mikroskopik inceleme amacıyla temiz bir lam yüzeyine sürülerek preparat hazırlamada kullanılabilir. Genel bir kural olarak besiyerlerine inokulasyon veya öze ile ekim yapılırken öncelikle inhibitör özellikte olmayan besiyerinden (Örn. Kanlı agar) ekime başlanır, daha sonra inhibitör veya selektif özellikte besiyeri (Örn. MacConkey agar) ile ekimlere devam edilir.

#20

SORU: Campylobacter jejuni ve Serpulina hyodysenteriae’nin inkubasyon sıcaklığı kaçtır?


CEVAP: Hayvanlar için patojenik olan mikoplazmalar da dahil çoğu mikroorganizmalar 37°C’de optimal olarak ürerler. Campylobacter jejuni ve Serpulina hyodysenteriae en iyi 42°C’de, Leptospira interrogans serovarları 2830°C’de, Listeria monocytogenes beyinden soğuk zenginleştirme yöntemi ile üretilmesi esnasında, Yersinia enterocolitica ve Yersinia pseudotuberculosis’in dışkı örneklerinde soğuk zenginleştirme yöntemi ile üretilmesi esnasında 4°C’de optimal ürerler.

#21

SORU: Bakteriler üzerinde uygulanan biyokimyasal testler nelerdir?


CEVAP: Biyokimyasal testler bakterilerin cins ve tür düzeyinde identifikasyonlarında ve tiplendirilmelerinde kullanılan ve bakterilerin sahip oldukları biyolojik özellikleri (enzim aktivitesi, karbonhidratlardan ve diğer maddelerden faydalanma, vb.) test edilmesine dayanan testlerdir. Bakterilerin identifikasyonu için biyokimyasal testler dışında da farklı yaklaşımlar vardır. Bunlar bakteriyel enzimleri (Örn. hemolizin, lesitinaz, vb.) ortaya koyan enzimatik testler, çeşitli madde ve ortamlara duyarlı lık temeline dayanan tolerans testleri (Örn. atmosferik gereksinimler, O2 toleransı, vb.). Bundan başka, bakterilerin çeşitli antibiyotiklere duyarlılıkları veya dirençlilikleriidentifikasyon amacıyla kullanılabilir.

#22

SORU:

Fiksasyon nedir?


CEVAP:

Fiksasyon: Bakterilerin lamda tespit edilmesi, lama sabitlenmesi.


#23

SORU:

Mikroskobik inceleme yapılmadan önce neler yapılmalıdır?


CEVAP:

Mikroskobik inceleme yapılmadan önce mikroskop lamları temiz ve yumuşak bir bez ile silinmeli ve bek alevinden geçirilerek üzerindeki olası yağ tabakası uzaklaştırılmalıdır. Bunun dışında, lamlar sıvı temizleyici ile yıkanıp, durulanıp, kuru temiz bir bez ile kurulanarak da incelemeye hazır hale getirilebilir.


#24

SORU:

Mikrobiyolojide kullanılan boyama yöntemleri nelerdir?


CEVAP:

Mikrobiyolojide kullanılan boyama yöntemleri 2 gruba ayrılır.

  1. Basit Boyama Yöntemleri
  2. Bileşik Boyama Yöntemleri

#25

SORU:

Mikroorganizmalar yerine sahanın boyandığı basit boyama yöntemi nedir?


CEVAP:

Negatif boyama: Bu boyama yönteminde mikroorganizmalar yerine saha boyanır. Karanlık olan sahada mikroplar renksiz veya parlak olarak görülürler. Boya olarak nigrosin veya çin mürekkebi kullanılır.


#26

SORU:

Laboratuvarlarda en yaygın olarak kullanılan bakteriyolojik bileşik boyama yöntemi nedir?


CEVAP:

Gram boyama: Gram boyama yöntemi laboratuvarlarda en yaygın olarak kullanılan bakteriyolojik teşhis yöntemidir.


#27

SORU:

 Tüberküloz etkenlerinin Ziehl-Neelsen boyama yöntemi ile boyanmasının nedeni nedir?


CEVAP:

Ziehl-Neelsen Boyama: Tüberküloz etkenlerinin (mikobakteriler) hücre duvarında fazla miktarda balmumu tabakasının bulunmasından dolayı bu bakterilerin diğer boyama yöntemleri ile boyanması mümkün olmamaktadır. Bu nedenle boya içerisine fenol konur ve alttan hafifçe ısıtılarak balmumu tabakası yumuşatılarak bakterinin boyayı alması sağlanır. Boya içeriye alındıktan sonra asit alkolde bakteri dekolore olmaz ve boyayı bırakmaz. Bu yöntemde, preparat hazırlanır, kurutulur ve tespit edilir.


#28

SORU:

Bakteri türleri besiyerlerinde üretildiklerinde bakteri kolonileri ne tip morfolojik özellikler gösterir?


CEVAP:

Bakteri türleri kendilerine özel renk, koku, büyüklük ve yapıda koloniler meydana getirirler. Bu özellikler hücrenin genetik kontrolü altında şekillenirler. Büyüklüğüne göre değişmek üzere bir kolonide milyonlarca veya milyarlarca bakteri hücresi bulunabilir.


#29

SORU:

Besiyeri nedir?


CEVAP:

Besiyerleri bakterilerin üretilmesinde kullanılan, bakterilerin ihtiyaç gösterdikleri besin maddelerini, kimyasal maddeleri, indikatör maddeleri ve katkı maddelerini içeren katı ve sıvı formdaki ortamlardır.


#30

SORU:

Agar nedir ve içeriği nasıldır?


CEVAP:

Agar: Besiyerlerinin katı hale getirilmesi için en çok kullanılan jelleştiricidir. Çoğu kez diğer agarlı besiyerleri ile karıştırılmaması için “agar agar” olarak anılır. Agar deniz yosunlarından elde edilir. Agarın katılaştırma (jelleştirme) özelliğini bileşimindeki D-galakton sağlar. Bileşiminde ayrıca inorganik tuzlar, çok az miktarda protein benzeri maddeler ve eser miktarda yağ vardır.


#31

SORU:

Streptokoklar, pnömokoklar, meningokoklar, gonokoklar vb. gibi nazlı üreyen (fastidious) patojen bakterilerin üretilmesi için besiyerlerine hangi malzemeler katılır?


CEVAP:

Beyin ekstraktı: Beyin ekstraktı (brain extract) ve kalp ekstraktı (heart extract) streptokoklar, pnömokoklar, meningokoklar, gonokoklar vb. gibi nazlı üreyen (fastidious) patojen bakterilerin üretilmesi için Brain Heart Buyyon ve Brain Heart Infusion gibi isimlerle anılan besiyerlerinin bileşimine katılır. Ayrıca, çeşitli toksin testleri için patojenlerin bu besiyerinde geliştirilmesi önerilmektedir.


#32

SORU:

Pepton nedir?


CEVAP:

Pepton terimi, proteinlerin hidrolizi ile elde edilen ürünlere verilen genel isimdir. Yaşayan tüm hücrelerde olduğu gibi mikroorganizmalar da azot, karbon, tuzlar ve diğer besin maddelerine gereksinim duyarlar.


#33

SORU:

Besiyerleri hazırlanırken üretici kullanım talimatları dışında nelere dikkat edilmelidir?


CEVAP:

Besiyerlerinin hazırlanmasında deterjan ve diğer kimyasallardan arındırılmış temiz cam malzeme kullanılmalıdır. Her zaman için camda distile edilmiş su kullanılmalıdır, çünkü bu şekilde distile edilmiş su bakteriler için inhibitör olan klor ve ağır metal iyonlarını içermemektedir. Hazırlanacak olan besiyeri final hacminin iki katı hacimdeki cam erlen içerisinde hazırlanmalıdır. Otoklavlandıktan sonra agar içeren besiyerleri cam petrilere dökülmeden önce 50°C’ye önceden ayarlanmış su banyolarında soğutulmalıdır. Dökülen besiyerleri katılaştıktan sonra bunlar tamamen kuruyana kadar oda sıcaklığında ya da birkaç saat boyunca 37°C’lik etüvde tutulmalıdır. Cam petrilerde hazırlanan besiyerleri agar yüzeyleri üste gelecek şekilde 4°C’de buzdolabında ideal olarak buzdolabı poşetlerinde saklanmalıdır.


#34

SORU:

MacConkey besiyerini diğer besiyerleri arasında öne çıkmasının nedeni nedir?


CEVAP:

MacConkey agarda üremenin olup olmaması ve/veya karakteri özellikle de enterobakteri ve diğer Gram negatif bakterilerin identifikasyonunda önemli bir kriterdir. Bu özelliği MacConkey besiyerini diğer besiyerleri arasında öne çıkarır.


#35

SORU:

Bakteri kültürünün amacı nedir?


CEVAP:

Bakteri kültürü, bakterilerin laboratuvar ortamında, izolasyon, identifikasyon, karakterizasyon, tiplendirme, pasajlama, araştırma ve saklama amacıyla canlı (embriyolu tavuk yumurtaları, hücre kültürleri, deney hayvanları) ve cansız [katı besiyerleri (kanlı agar, serumlu agar), sıvı besiyerleri (peptonlu su, nutrient buyyon), yarı-katı besiyerleri (yatık nutrient agarlar)] ortamlarda üretilmesidir.


#36

SORU:

Besiyerine ekim nasıl yapılır?


CEVAP:

Ekimi yapılacak olan örnek bir doku parçası ise bu öncelikle steril bir cam petri içerisine konur. Daha önceden %70’lik alkol içerisinde tutulan pens ve bistüri bekte flambe edilir ve soğutulur. Doku özellikle de lezyonlu bölgenin kenarından bistüri ile dikkatlice kazınır. Bu kazıntılardan bir miktar ekimi gerçekleştirilecek besiyerinin kenarına bırakılır. Eğer ekimi gerçekleştirilecek klinik materyal sıvı ya da yarı-sıvı karakterde ise bu besiyerinin uç kısmına bir steril svap yardımıyla örneklenerek svabı kendi ekseni etrafında çevirerek (bu işlem besiyeri yüzeyinde homojen bir örnek dağılımı sağlar) yayılır. Genel bir kural olarak besiyerlerine inokulasyon veya öze ile ekim yapılırken öncelikle inhibitör özellikte olmayan besiyerinden (Örn. Kanlı agar) ekime başlanır, daha sonra inhibitör veya selektif özellikte besiyeri (Örn. MacConkey agar) ile ekimlere devam edilir.


#37

SORU:

Tek koloni ekimi nedir?


CEVAP:

Katı besiyerlerine öze ile ekimin amacı koloni morfolojisinin gözlenmesi, antibiyotik duyarlılık testleri ve biyokimyasal identifikasyon için bakteri kolonilerinin tek tek ve izole bir şekilde elde edilmesidir. Bu amaçla teşhis için laboratuvara gönderilen çoğu materyalden agarın tamamı kullanılarak yapılan bu ekime tek koloni ekimi adı verilmektedir.


#38

SORU:

Mikroaerofilik atmosferde üreyen mikroorganizmalara örnekler nelerdir?.


CEVAP:

Mikroaerofilik atmosferde (%5-10 CO2) üreyen mikroorganizmalara örnek olarak Brusella türleri, Francisella tularensis, Hemofilus türleri, Taylorella equigenitalis gibi bakteriler verilebilir.


#39

SORU:

Farklı mikroorganizmalara göre inkubasyon süreleri nasıldır?


CEVAP:

Hızlı üreyen bakterilerin çoğu 24-48 saat içerisinde, hızlı üreyen bakteriler selektif besiyerlerinde üretildiklerinde 48-72 saat içerisinde, Brusella türleri, Kampilobakter türleri, Nocardia asteroides, bazı Mikoplazma türleri 4-6 günde, Mycobacterium bovis 3-8 haftada, Mycobacterium paratuberculosis 4-16 haftada üremektedir.


#40

SORU:

Durham tüpü nedir ve ne işe yarar?


CEVAP:

Durham tüpü: Karbonhidrat fermentasyon testlerinde, besiyerinde gaz çıkışının belirlenmesi amacıyla standart test tüpünün içerisinde ters (baş aşağı) olarak konulan küçük tüp.


#41

SORU:

Mikroorganizmaların nitratları redükte edebilme yeteneğini belirlemede kullanılan test hangisidir?


CEVAP:

Nitrat Redüksiyon Testi
Bu test mikroorganizmaların nitratları redükte edebilme yeteneğini belirlemede kullanılır.


#42

SORU:

İndol testi ne işe yarar
Bu test bakterilerin bir aminoasit olan triptofanı ayrıştırarak indol meydana getirebilme yeteneğini belirlemek için kullanılır.


CEVAP:

İndol Testi bakterilerin bir aminoasit olan triptofanı ayrıştırarak indol meydana getirebilme yeteneğini belirlemek için kullanılır. Aynı zamanda bakterilerin cins [(Salmonella (-), Edwardsiella (+), E. coli (+), Klebsiella (-), Enterobakter (+)] ve
tür düzeyinde [Pasteurella multocida (+), Mannheimia haemolytica (-), Proteus mirabilis (-), P. vulgaris (+)] ayrımında işe yarar. 


#43

SORU:

Katalaz tesiti uygulama metotları nelerdir?


CEVAP:

Test 2 farklı metot ile uygulanabilir. İlkinde kanlı agardaki bakteri kolonilerinin üst kısmından bir öze ile alınarak temiz bir mikroskop lamına konur ve bunun üzerine %3’lük hidrojen peroksit eklenir. Birkaç saniye içerisinde oksijen gazına bağlı kuvvetli köpürme pozitif reaksiyona işaret etmektedir. İkinci metotta ise katı besiyerinde üremiş bakteri kolonisi üzerine hidrojen peroksit damlatılır. Kuvvetli köpürme pozitif reaksiyona işaret eder.


#44

SORU:

Patojenik stafilokokların belirlenmesinde kullanılan enzimatik test hangisidir?


CEVAP:

Koagulaz Testi
Test patojenik stafilokokların belirlenmesinde kullanılan enzimatik bir testtir.


#45

SORU:

Minyatür test kitlerinin avantajları nelerdir?


CEVAP:

Bu test kitleri günümüzde birçok ticari firma tarafından üretilmektedir ve biyokimyasal testlerin minyatürize edildiği şeritler halindedir. Enterobakterilerin, Gram negatif bakterilerin, anaerobların, non-fermentatif bakterilerin, streptokokların, stafilokokların, diğer Gram pozitif bakterilerin identifikasyonuna yönelik ticari test kitleri bulunmaktadır. Bu şeritler halindeki biyokimyasal testler yukarıda bahsedilen konvansiyel formları ile test sonuçları açısından iyi derecede uyumluluk göstermektedir. Bu test sistemlerinin avantajları inokulasyonun yapıldığından emin olunması, sağlanan besiyeri ve reaktiflerin kullanıma hazır olması ve test sonuçlarının kolay ve hızlı bir biçimde değerlendirilmesine olanak sağlamasıdır.