TEMEL VETERİNER PATOLOJİ Dersi İMMUNOHİSTOKİMYASAL VE MOLEKÜLER YÖNTEMLER soru cevapları:

Toplam 61 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU: Endojen antijenler nedir? Açıklayınız.


CEVAP: Endojen antijenler, normal olarak veya herhangi bir nedenden dolayı organizmada şekillenen antijenlerdir.

#2

SORU: Antikorların antijenle ya da reseptörlerle daha iyi bağlanabilmesi için hangi işlemin yapılması gerekir?


CEVAP: Bazı durumlarda, kullanılan antikorların antijenle ya da reseptörlerle daha iyi bağlanabilmesi için “antigen retrieval” adı verilen bir işlem yapılması gerekir. Bu işlem ya enzimlerle (proteinase K, pronase, trypsin vs) ya da ticari olarak bu işe özel hazırlanmış solüsyonların mikrodalga fırında, düdüklü tencerede veya kaynatılarak doku kesitlerine uygulanmasıyla gerçekleştirilir.

#3

SORU: Nonspesifik reaksiyonlar nedir? Bunları engellenmek için nelerden yararlanılmaktadır?


CEVAP: Boyamada kullanılan primer antikor, antijenin dışında hücre duvarı ve pek çok doku proteinleri ile tepkimeye girerek nonspesifik (istenmeyen, özel olmayan) reaksiyonlara sebep olur. Bunu engellemek için ya sığır serum albumini ya da normal keçi serumundan faydalanılır (serum inhibisyonu). Ayrıca bazı dokularda kullanılan enzimlerle bağlanarak benzeri değişiklikleri oluştururlar ki bunu önlemek için de oda ısısında metanol ve %3’lük hidrojen peroksit (H2O2) karışımından faydalanılır (enzim inhibisyonu).

#4

SORU: Antijenlerde reaksiyon nasıl oluşmaktadır?


CEVAP: Antijenler, antikorlara epitop veya antijenik belirleyici denilen bir bölgeden bağlanırlar ve her bir antijen sadece kendisiyle reaksiyona girebilecek antikorlar oluştururlar.

#5

SORU: Avidin-Biotin Complex Peroxidase (ABC-P) veya Strep Avidin-Biotin Complex Peroxidase (StrepABC-P) boyama yöntemi nedir? Nasıl uygulanır? Açıklayınız.


CEVAP: Avidin-Biotin Complex Peroxidase (ABC-P) veya Strep Avidin-Biotin Complex Peroxidase (StrepABC-P) yöntemi, yumurta beyazından elde edilen avidin ya da Streptomyces avidinii’den elde edilen Strepavidin’in biyotine kuvvetli bir şekilde bağlanma özelliğinden yararlanılır. Bir avidin 4 farklı yerden biyotine bağlanma özelliğine sahiptir. Enzim olarak genellikle peroksidaz enziminden faydalanılır.

#6

SORU: İmmunoenzim boyama yöntemlerinde kullanılan enzimler nelerdir? Bunlar nereden elde edilirler? Açıklayınız.


CEVAP: Çeşitli immunoenzim boyama yöntemi vardır. Bu yöntemler araştırmacıların amaçlarına, istedikleri duyarlılık derecesine, kullanacaklar› dokuya, maddi olanaklara göre seçilmektedir. Boyamanın temeli enzim reaksiyonuna dayandığından immuno enzim boyama yöntemleri olarak adlandırılmıştır. Bu yöntemlerde kullanılan enzimler; Horse radish peroxidase: “Bay›r turpu” kökünden elde edilir. 3-Amino-9-Ethylcarbazole (AEC); 3,3’-Diaminobenzidine (DAB) ve 4 Choloro-1- Naphtol (CN) gibi substratlarla reaksiyona girer ve sonrasında AEC ile tuğla kırmızısı rengi, DAB ile kahverengi, CN ile mavi renk oluşur. Alkaline phosphatase: İnek bağırsağından elde edilir. Fast red; 5-Brom-4-chlor-3- indolyl-phosphate/Nitro blue tetrazolium chloride (BCIP/NBT); New Fuchsin ve AP-Orange gibi substratlarla reaksiyona girer. Fast red ile kırmızı renk, BCIP/NBT ile menekşe rengi, New Fuchsin ile kırmızı renk ve AP-Orange ile turuncu renk görülür.

#7

SORU: İmmunohistokimyasal yöntemler nedir? Uygulamaları nasıl gelişmiştir? Açıklayınız.


CEVAP: Hücre ve dokularda yer alan endojen ve/veya ekzojen immunojenik yapıdaki maddelerin, özel yöntemlerle hazırlanmış iflaretli antikorlar aracılığıyla ışık, floresans ve/veya elektron mikroskopta saptanmasına “immunohistokimya” denilmektedir. Bu yöntemlerin ilk uygulamaları 1930’lu yıllarda gerçekleştirilmiş ve antikorla bağlanmada (konjugasyon) azo boyaları kullanılmıştır. Ancak bu boyaların antikorun biyolojik yapısını bozması nedeniyle başarılı sonuçlar elde edilememiştir. Daha sonraki yıllarda ise floresans ışık veren bir madde (florokrom) olan floreseinizothiosiyanat (FITC) ve tetrametilrodamin (TRITC) ile antikor işaretlenmiş ve doku kesitlerinde antijen saptaması gerçekleştirilmiştir. Ancak görünürlüğün değerlendirilmesi için floresans mikroskoba ihtiyaç duyulması, dokuda oluşan boyanmanın uzun süre kalıcı olmaması gibi bazı dezavantajlardan dolayı antikorun farklı maddelerle işaretlenmesi için araştırmalar yapılmış ve sırasıyla peroksidaz ve alkali fosfataz enzimi kullanılmaya başlanmıştır.

#8

SORU: İmmunohistokimyasal yöntemlerde yararlanılan antikorların hangi özelliklere sahip olması gerekmektedir?


CEVAP: İmmunohistokimyasal yöntemlerde yararlanılan antikorların bazı özelliklere sahip olması gerekmektedir. Bunlar; ? İstenmeyen zemin boyasını önlemek ve yalancı pozitif reaksiyonları engellemek için sadece bir antijenle birleşmelidir. ? Güvenilir pozitif reaksiyon elde etmek için antijene azami ölçüde bağlanmalıdır. ? Spesifik olmayan reaksiyonlardan kaçınmak ve antikor tüketimini engellemek amacıyla yüksek oranda sulandırmalarda dahi pozitif reaksiyon vermelidir.

#9

SORU: İmunofloresans boyama yöntemi nedir? Açıklayınız.


CEVAP: İmmunofloresans boyama, immunoperoksidaz boyama yöntemine benzemektedir, sadece antikorun çeşitli florokromlarla (Fluorescenceinisothiocyanate (FITC), Tetramethylrhodamine isothiocynate (TRITC), Cyanine) bağlanması ve değerlendirmenin floresans mikroskoplarda yapılması söz konusudur.

#10

SORU: Antijen nedir? Açıklayınız


CEVAP: Antijen, Organizmada immun yanıt oluşturabilen ve bunun sonucunda kendilerine karşı özel antikor şekillendirebilen maddelere antijen veya immunojen denir. Genellikle bu maddeler protein, glikoprotein ya da lipoprotein yapısındadırlar.

#11

SORU: Hibridom nedir?


CEVAP: Hibridom, plazma hücrelerinin B lenfositlerden köken alan myeloma hücreleri ile kaynaşması sonucu oluşan yapılardır ve görevleri antikor üretmektir.

#12

SORU: Parafinde bloklanan doku kesitlerinin boyanması sırasında doku dökülmesinin önlenmesi için ne yapılmalıdır?


CEVAP: Bu şekilde hazırlanan doku örneklerinden yapılan kesitler, boyama sırasında doku dökülmesini önlemek için “chromalune, silane, poly-L-Lysine” gibi kimyasallarla kaplanmış lamlar üzerine alınmalıdır. Bu lamlar ya ticari olarak hazır satılır ya da daha ekonomik olması amacıyla araştırıcılar tarafından bizzat hazırlanır.

#13

SORU: Endojen antijenler kaç gruba ayrılmaktadır? Açıklayınız.


CEVAP: Endojen antijenler, dört grupta toplanırlar. ? Otoantijenler; organa özgü antijenlerdir ve özellikle otoimmun hastalıklarda görülürler. ? Alloantijenler; aynı türe ait canlılardan bir kısmında bulunan bir kısmında ise bulunmayan antijenlerdir. Kan grubu antijenleri, Major Histocompatibility Complex (MHC) doku antijenleri bu grup antijenlerdir. ? İdiotipik antijenler; vücuda ait olmayan ancak vücut tarafından üretilen antijenlerdir ve idiopatik hastalıklarda oluşurlar. ? Heterofil antijenler; ekzojen antijenlerle çarpraz reaksiyon veren antijenlerdir. Kalp dokusu antijenlerinin Streptococcus spp ile verdikleri reaksiyonlar örnek olarak verilebilir.

#14

SORU: İmmunohistokimyasal boyama yöntemleri kaça ayrılmaktadır?


CEVAP: İmmunohistokimyasal boyama yöntemleri, ? İmmunoenzim yöntemler ? İmmunofloresans yöntemler olmak üzere ikiye ayrılır.

#15

SORU: İmmunohistokimyasal yöntemlerde temel yapı kaça ayrılmaktadır?


CEVAP: İmmunohistokimyasal yöntemlerde üç önemli temel yapı vardır. Bunlar: ? Antijen ? Antikor ? Kromojendir.

#16

SORU: Antijenler kaç grupta incelenirler?


CEVAP: Antijenler, vücutta yapılmalarına ve dışarıdan alınmalarına göre, ? Ekzojen antijenler ? Endojen antijenler olarak iki grupta incelenirler.

#17

SORU: Patoloji alanında daha çok hangi doku kesitlerinden yararlanılmaktadır?


CEVAP: Patoloji alanında daha çok formalinde tespit edilen ve parafinde bloklanan doku kesitlerinden yararlanılmaktadır.

#18

SORU: İndirekt immunoperoksidaz boyama yöntemi nedir? Nasıl uygulanır? Açıklayınız.


CEVAP: İndirekt immunoperoksidaz boyama yönteminde, enzim ile primer antikor yerine sekonder antikor işaretlenmiştir. Primer antikor önce antijenle bağlanır, sonrasında bağlanan antijen-primer antikor kompleksi enzimle işaretli olan sekonder antikorla bağlanır. Bu yöntem direkt yönteme göre daha duyarlı bir yöntemdir. Primer antikoru değiştirmek suretiyle işaretli sekonder antikor pek çok çalışmada kullanılabilir. Ancak çarpraz reaksiyon verme olasılığı yüksektir.

#19

SORU: Çarpraz reaksiyon nedir?


CEVAP: Belli bir antijene karşı elde edilmiş antikorlar başka antijen(ler)le reaksiyona girebilir ki buna da çarpraz reaksiyon denir.

#20

SORU: Floresans görüntülemenin diğer yöntemlere nazaran farkı nedir? Açıklayınız.


CEVAP: Floresans görüntülemenin en önemli ve diğer yöntemlere göre ayrıcalıklı yönü antijenle antikorun bağlantı noktasının siyah zemin üzerinde parlak ışımalar halinde görülmesidir. Bu ışıldamalar FITC ve Cyanine’de yeşil renk, TRITC’de kırmızı renktedir.

#21

SORU: İdiopatik hastalık nedir?


CEVAP: İdiopatik hastalık, neden oluştuğu tam olarak bilinmeyen hastalıklardır.

#22

SORU: Monoklonal antikor nedir? Ne gibi özellikler taşımaktadır?


CEVAP: Monoklonal antikorlar; hibridomlardan elde edilen antikorlardır. Kendilerini oluşturan antijen üzerindeki aynı epitoplarla birleşme özelliğine sahiptirler. Monoklonal antikorlar şu özelliklere sahiptir: ? Antijene affinitesi yüksektir. ? Bağlanma spesifikliği olarak antijendeki değişimlerden çabuk etkilenir. ? Bağlanma özelliği olarak, tek bir epitopla bağlanırlar. ? Bağlanma kinetiği önemlidir. ? Çarpraz reaksiyon çok nadiren verirler.

#23

SORU: Antikor nedir? Tipleri nelerdir? Açıklayınız


CEVAP: : İmmunolojik yanıtta T ve B lenfositler en önemli role sahip hücrelerdir. T lenfositler antijene karşı lenfokin salgılayarak doku düzeyinde; B lenfositler ise immunglobulin (Ig) adı verilen bir grup protein salgılayarak sistemik immun yanıt oluştururlar. Antijene karşı immun sistem tarafından oluşturulmuş olan Ig yapısındaki tüm bu maddelere “antikor” denir. Antikorlar A, D, E, G ve M olmak üzere beş tiptir. Çarpraz reaksiyonlar hariç sadece kendilerine karşı oluşan antijenlerle bağlanırlar. İmmunohistokimyasal değerlendirmelerde sıklıkla G ve M tipi kullanılır. Bir antijene karşı ilk yanıt olarak genellikle IgM, sonrasında ise IgG oluşur. IgG’ler vücutta en uzun kalan ve en fazla bulunan antikorlardır.

#24

SORU: Enzim Anti-enzim Kompleksi boyama yöntemleri nedir? Nasıl uygulanır? Açıklayınız.


CEVAP: Enzim Anti-enzim Kompleksi boyama yöntemleri, indirekt yönteme benzemekle birlikte bu yöntemde sekonder antikor işaretlenmemiştir. Ancak enzimle işaretli antikor kompleksi kullanılır. Sekonder antikor hem bu kompleksle hem de antijene bağlı primer antikor ile bağlanır. Burada önemli olan nokta primer antikorla enzim anti-enzim kompleksinin aynı hayvandan elde edilmesidir. Peroxidase anti-peroxidase (PAP), alkaline phosphatase anti-alkaline phosphatase (APAAP) en sık olarak kullanılan yöntemlerdir. PAP’da üç adet enzim molekülünün kullan›lmas›; APAAP’da iki enzim ve buna karşı hazırlanmış bir antikor kullanımı söz konusudur ki tüm bunlar bu boyama yöntemlerini hassas hale getiren özelliklerdir.

#25

SORU: Boyamada uyulması gereken kurallar nelerdir? Açıklayınız.


CEVAP: Bu kurallar şöyle özetlenebilir: ? Ortamdaki serbest antikorları uzaklaştırmak için kesitler tamponlu solüsyonlarla (Phosphate buffer solutions-PBS, Tris buffer) iyice yıkanmalıdır. ? Kullanılan antikorların sulandırmalarına dikkat edilmelidir. ? Antikor seçiminde özellikle kullanılacak serum ve kimyasalların uyumu sağlanmalıdır (primer antikor, sekonder antikor ve kullanılan ticari kit uyumu gibi). ? İstenmeyen reaksiyonlar en aza indirgenmelidir. ? Kullanılan solüsyonların fazlası kurutma kâğıdı veya kâğıt havlu ile alınmalıdır ya da kesitlerin etrafı özel kalemlerle çizilmelidir. ? Boyamada kullanılan solüsyonlarla işlem nem odası içerisinde ve uygun ısıda (+4°C, 37°C) yapılmalıdır. ? Floresans boyamalar karanlık bir ortamda gerçekleştirilmelidir.

#26

SORU: Ekzojen antijenler nedir? Açıklayınız


CEVAP: Ekzojen antijenler, herhangi bir şekilde vücuda dışarıdan alındığında immun yanıt sonucu, yalnız kendileri ile birleşebilen antikor oluşumuna sebep olan antijenlerdir. Mikroorganizmalar, çiçek polenleri ve bazı toksinler sıklıkla rastlanılan bu grup immunojenlerdir.

#27

SORU: Antikorlar elde edilme yöntemlerine göre kaç grupta incelenirler?


CEVAP: Antikorlar elde edilme yöntemlerine göre, ? Monoklonal antikorlar ? Poliklonal antikorlar olarak iki grupta incelenirler.

#28

SORU: Poliklonal antikor nedir? Ne gibi özellikler taşımaktadır?


CEVAP: Poliklonal antikorlar; deney hayvanlarının immunizasyonu ile elde edilen antikorlardır ve monoklonal antikorların aksine kendilerini oluşturan antijen üzerindeki farklı epitoplarla birleşirler. Poliklonal antikorlar şu özelliklere sahiptir: ? Antijene affinitesi düşüktür. ? Bağlanma spesifikliği olarak antijendeki değişimlerden etkilenmezler. ? Bağlanma özelliği olarak, farklı epitoplarla bağlanırlar. ? Bağlanma kinetiği önemsizdir. ? Çarpraz reaksiyon sıklıkla verirler.

#29

SORU: Antikorların kullanımı ve saklanması nasıl olmaktadır? Açıklayınız.


CEVAP: Antikorlar toz (liyofilize) halindeyse ve hemen kullanılmayacaksa +4°C’de saklanır, kullanım sırasında sulandırılır. Sıvı ise küçük miktarlara ayrılarak -20°C’de saklanır. Eğer bu şekilde bir uygulama yapılmadan saklanacak olursa her kullanımda yapılan dondurma, çözdürme işlemi antikorun gücünü düşürecektir. Ayrı ayrı sulandırılan küçük miktarlar ise gün içindeki kullanıncaya kadar +4°C’de saklanır. Çözdürme işlemi olabildiğince yavaş yapılmalıdır. Özellikle de floresans verme özelliğine sahip maddelerle bağlanmış antikorlar ışık almayan kaplarda saklanmalıdır. Kullanım sırasında antikoru ısı ve ışıktan korumanın ötesinde bulaşmadan da korumak önemlidir. Bireysel olarak kirli kaplarda saklama ve sulandırma işleminden, kirli pipet uçlarının kullanımından kaçınmak gerekir. Günümüzde üretici firmalar bulaşmayı önlemek için antikorlara koruyucu maddeler kullanmaktadır. Kurallara uygun şekilde saklanan antikorun kullanım aşamasında sulandırılması gerekmektedir. Burada önemli olan yüksek sulandırmalarda antikordan maksimum boyanma elde edilmesidir. Bu durum hem zemin boyanmasının en aza indirgenmesini hem de antikor kullanımında ekonomi sağlar. Ancak tüm bunları aynı zamanda doku tipi, dokunun bloklanma şekli (parafin, dondurulmuş), doku kalınlığı da etkilemektedir.

#30

SORU: Sekonder antikor nedir? Açıklayınız.


CEVAP: Sekonder antikor, primer antikorun enzim kompleksine bağlanmasını sağlayan antikordur. Primer antikor, hangi hayvan türüne göre hazırlanmışsa sekonder antikor bu hayvanın IgG’sine karşı başka bir hayvan türünden elde edilmesi gerekir.

#31

SORU: İmmunoperoksidaz boyama yöntemleri nelerdir? Açıklayınız.


CEVAP: İmmunoperoksidaz boyama yöntemlerinde, primer veya sekonder antikorun peroksidaz ile bağlanması, substrat ve kromojen ilavesiyle immun reaksiyonun boyanarak ışık mikroskobunda görülebilir hale gelmesi esastır. Direkt ve indirekt immonuperoksidaz boyama yöntemi olmak üzere ikiye ayrılırlar.

#32

SORU: Direkt immunoperoksidaz boyama yöntemi nedir? Nasıl uygulanır? Açıklayınız.


CEVAP: Direkt immunoperoksidaz boyama yönteminde, doğrudan enzim ile işaretlenmiş primer antikor, dokudaki antijen ile reaksiyona sokulur. Avantajı boyanmanın kısa sürmesi ve nonspesifik reaksiyonların düşük olmasıdır. Ancak kullanılan antikor direkt enzimle işaretli olduğundan tek bir antijene özel boyanma sağlanır, dolayısıyla her bir antijen için ayrı bir antikora gereksinim vardır.

#33

SORU: İmmunoenzim boyama yöntemlerinde kullanılan enzimlerin seçiminde dikkat edilmesi gerekenler nelerdir? Açıklayınız.


CEVAP: : İmmunoenzim boyama yöntemlerinde kullanılan enzimlerin seçiminde dikkat edilmesi gerekenler noktalar şunlardır; ? Seçilen enzimler saf ve ekonomik olmalıdır. ? Antikor-enzim bağlanması ve nonkovalen tutunma enzim etkisini azaltsa da tamamen yok etmemelidir. ? Antikora bağlanmış olan enzim, solüsyonların içinde erimemelidir. ? Ortaya çıkan ürünler gözlenebilir ve stabil olmalıdır. ? Endojen enzim aktivasyonu ile birbirine karışmamalıdır.

#34

SORU: Primer antikor nedir? Açıklayınız.


CEVAP: Primer antikor, aranan antijene karşı kullanılan spesifik antikordur.

#35

SORU: Direkt immunofloresans boyama yöntemi nedir?


CEVAP: Bilinen en kolay ve en eski immunohistokimyasal yöntemdir. Direkt immunoperoksidaz boyama yöntemine benzer şekilde dezavantajlara sahiptir ve primer antikorun florokromla bağlanması söz konusudur.

#36

SORU: İndirekt immunofloresans boyama yöntemi nedir?


CEVAP: Antijene özgü primer antikor, florokromla işaretli sekonder antikorla reaksiyona girer. Direkt yönteme göre daha duyarlıdır, tek bir konjugat halinde çok daha fazla antijenle kullanılabilir, ancak istenmeyen boyanmalara daha sık rastlanır. İmmunohistokimyasal yöntemlerden aynı zamanda hücrede oluşan apoptozisin saptanmasında da yararlanılabilir. Bu yöntemlerin bir bakıma kısmen değiştirilmiş flekli olan TUNEL (Terminal deoxynucleotidyl transferase (Tdt)-mediated dUTP-biotin nick end-labeling) yönteminden faydalanılır.

#37

SORU: İmmunohistokimyasal incelemeler için nelerden yararlanılmaktadır?


CEVAP: İmmunohistokimyasal incelemeler için hücre veya doku örneklerinden faydalanılır. Hücre örnekleri sıklıkla kan, iğne biyopsisi veya lavajlardan elde edilir. Bunlar doğrudan lama yayılabildiği gibi santrifüje edilerek elde edilen çöküntünün lama benzer şekilde yayılması veya parafinde bloklanması şeklinde de hazırlanabilir. Doku örnekleri ise taze, dondurulmuş veya parafinde bloklanmış doku kesitlerinden hazırlanır.

#38

SORU:

İmmunohistokimya nedir?


CEVAP:

Hücre ve dokularda yer alan endojen ve/veya ekzojen immunojenik yapıdaki maddelerin, özel yöntemlerle hazırlanmış işaretli antikorlar aracılığıyla ışık, floresans ve/veya elektron mikroskopta saptanmasına “immunohistokimya” denilmektedir.


#39

SORU:

Antijen veya immunojen nedir?


CEVAP:

Organizmada immun yanıt oluflturabilen ve bunun sonucunda kendilerine karşı özel antikor şekillendirebilen maddelere antijen veya immunojen denir.


#40

SORU:

Normal olarak veya herhangi bir nedenden dolayı organizmada şekillenen antijenlere ne ad verilir?


CEVAP:

Endojen antijenler


#41

SORU:

İdiopatik hastalık nedir?


CEVAP:

İdiopatik hastalık: Neden oluştuğu tam olarak bilinmeyen hastalıklardır.


#42

SORU:

Hibridom nasıl oşuşur ve görevi  nedir?


CEVAP:

Hibridom: Plazma hücrelerinin B lenfositlerden köken alan myeloma hücreleri ile kaynaşması sonucu oluşan yapılardır ve görevleri antikor üretmektir.


#43

SORU:

Antikorlar uzun süre kullanıp saklanabilir mi?


CEVAP:

Uygun şekilde hazırlanmış olan antikorlardan bozulmadan aylarca hatta yıllarca yararlanmak olasıdır. Bunun için özellikle ticari olanlarda ürün kullanım kılavuzunda belirtilen uyarı ya da kurallara dikkat edilerek antikorun kullanılması ve saklanması gerekir.


#44

SORU:

Primer antikor nedir?


CEVAP:

Primer Antikor: Aranan antijene karşı kullanılan spesifik antikordur.


#45

SORU:

Sekonder antikor nedir?


CEVAP:

Sekonder Antikor: Primer antikorun enzim kompleksine bağlanmasını sağlayan antikordur. Primer antikor, hangi hayvan türüne göre hazırlanmışsa sekonder antikor bu hayvanın IgG’sine karşı başka bir hayvan türünden elde edilmesi gerekir.


#46

SORU:

İmmunoperoksidaz boyama yöntemleri nelerdir?


CEVAP:

Direkt ve indirekt immonuperoksidaz boyama yöntemi olmak üzere ikiye ayrılırlar.


#47

SORU:

Deoksiribonukleik asit nedir?


CEVAP:

Hücrelerdeki genetik bilgi, her bir hücre çekirdeğinde bulunan DNA ile kodlanır. DNA, linear şekilde dizilmiş iki nükleotid zincirinin oluşturduğu çift sarmallı bir moleküldür. Her bir nükleotid fosforize olmuş şeker ve bir azotlu bazdan oluşmuştur. Bazlar Adenin (A), Timin (T), Guanin (G) ve Sitozin (S)’dir. Bu dört baz ile genetik bilgi kodlanır. DNA sarmalı oluşturulurken her bir zincirdeki baz, özel bir baz ile birleşerek yani A-T; S-G şeklinde bağlanarak heliks şeklindeki sarmalı oluştururlar.


#48

SORU:

Moleküler patolojide örnek toplanması için hangi yöntemler tercih edilir?


CEVAP:

Özellikle moleküler patolojide taze veya dondurulmuş doku, FTPB (formalinde tespit edilmiş, parafinde bloklanmış), taze ya da tespit edilmiş iğne biyopsisi örnekleri, kan, kemikiliği ve yanak sıvapları tercih edilmektedir.


#49

SORU:

Sekans nedir?


CEVAP:

Sekans:Ayn olayda rol oynayan maddelerin belirli sayıda elementinin ön belirlemeli bir sıra izlemesidir.


#50

SORU:

Taşıyıcı RNA (tRNA) nedir?


CEVAP:

Taşıyıcı RNA (tRNA): Uygun aminoasiti bağlayarak, ribozoma getirir. Taşıdığı üç nükleotidlik gruba antikodon denir.


#51

SORU:

Ribozomal RNA (rRNA) nedir?


CEVAP:

Ribozomal RNA (rRNA): Yapısal RNA olup ribozomun yapısına katılırlar.


#52

SORU:

Mesajcı RNA (mRNA) nedir?


CEVAP:

Mesajcı RNA (mRNA): DNA’dan şifreleri alarak protein sentezine kalıplık yapar. mRNA’daki her üç nükleotidlik gruba kodon denir. Her kodon ribozoma aminoasit gelmesini sağlar.


#53

SORU:

Germline hücre vucudun neresinde bulunur?


CEVAP:

Germline Hücre: Vücudun tüm hücrelerinde olabilir.


#54

SORU:

Somatik hücre nedir?


CEVAP:

Somatik Hücre: Bir canlıda eşey hücreleri dışındaki bütün hücrelere verilen isimdir.


#55

SORU:

İn vitro nedir?


CEVAP:

İn vitro: Vücuttan çıkarılıp tüp içinde laboratuar ortamında gerçekleştirilen biyolojik çalışmalar ya da olaylardır. Karşıtı “in vivo”dur.


#56

SORU:

Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PCR) nedir? ne işe yarar?


CEVAP:

Belirli bir DNA dizisinin in vitro olarak hızlı, peşpeşe ve çift yönlü çoğaltılmasına “polimeraz zincir reaksiyonu (polymerase chain reaction-PCR)” denir. Bu teknik sayesinde bilinen DNA parçası, milyarlarca kez kopyalanabilir.


#57

SORU:

Amplikon nedir?


CEVAP:

Amplikon: PCR ürünüdür;amplifikasyon teknikleri kullanılarak sentezlenmiş DNA parçalarıdır.


#58

SORU:

Reverse Transcriptase nedir?


CEVAP:

Reverse Transcriptase: Normal hücrede oluflan›nkinin tersi bir işlemle, RNA zinciri üzerine bir DNA zincirinin transkripsiyonunu
sağlayan bir enzimdir.


#59

SORU:

Transkripsiyon nedir?


CEVAP:

Transkripsiyon: Kalıp DNA’nın, mRNA’ya dönüşmesidir.


#60

SORU:

İn situ ne demektir?


CEVAP:

İn situ: Latince bir kelime olup orijinal, yerinde anlamını taşır.


#61

SORU:

DNA sekans analizi ne işe yarar?


CEVAP:

Dizisi bilinmeyen bir DNA bölgesindeki nükleotidlerin dizilimin belirlenmesi işlemidir. Genlerde meydana gelen bazı nükleotid değişimleri çeşitli kalıtsal hastalıklara neden olur. Hastalığa sebep olan gen bölgesi sekans analizi tekniği ile taranarak mutasyonun gen üzerindeki yeri tespit edilir. Otomatize sekans analizatörleri sırasıyla nükleotidleri saptar ve bunları “sekans elektrohelogramlar›” ile gösterir.