TÜRK EDEBİYATININ MİTOLOJİK KAYNAKLARI Dersi ESKİ TÜRK EDEBİYATINDA MİTOLOJİK VE EFSANEVİ KİŞİLER soru cevapları:

Toplam 82 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU: Mitoloji, şairin hangi kategorilerde başvurduğu bir alandır?


CEVAP: Mitoloji daima insan, hayvan, eşya, varlık, zaman ve mekân kategorilerinde şâirin en önemli başvuru alanlarından biri olmuştur

#2

SORU: Araştırmacıların ortak kanaatine göre Divan şiirinin mitolojik karakteri çoğunlukla nereden gelmektedir?


CEVAP: İran mitolojisinden gelmektedir.

#3

SORU: Divan şâirlerini derinden etkileyen Şehnâme’nin, İran mitolojisindeki yeri nedir?


CEVAP: Şehnâme, İran mitolojisini toplayan en önemli kaynaklardan biri olmuştur.

#4

SORU: Tanpınar’a göre Divan şiiri mitolojisini nereden alır?


CEVAP: Tanpınar’a göre Divan şiiri mitolojisini doğrudan doğruya Şehnâme’den, Büyük Masallardan ve Arap kültüründen almıştı.

#5

SORU: Hangi milletlerin mitolojilerinin de Divan şiirinin derin içyapısında izleri vardır?


CEVAP: İran ve Arap kültürü olduğu kadar, Hint, Çin, Ortadoğu’nun başka milletleri, Yunan ve Anadolu’da daha önce yaşamış diğer milletlerin mitolojilerinin de Divan şiirinin derin içyapısında izleri vardır.

#6

SORU: Divan şairleri, İran şahının yanında kendi padişahlarını nasıl görürler?


CEVAP: Divan şâirleri ne zaman İran mitolojik karakterlerini şiirlerinde bir benzetme unsuru olarak kullanmışlarsa, kendi padişahlarını İran şahlarından daima üstün konumda tutmuşlar, İran şahlarını ise aşağılamışlardır.

#7

SORU: Câm-ı cihan-nümâ klasik şiirimizde kime ait gösterilir?


CEVAP: Câm-ı cihan-nümâ klasik şiirimizde her zaman Cem’e ait olarak gösterilir,

#8

SORU: Câm-ı cihan-nümâ Şahname’de kime aittir?


CEVAP: Bu sihirli obje Şehnâme’de Keyhüsrev’e ait olarak anlatılır.

#9

SORU: Câm-ı cihan-nümâ nedir?


CEVAP: Cemşid’e ait olduğu söylenen, fakat Şehnâme’de Keyhüsrev’in sahip olduğu, yedi değişik madenden yapılmış sihirli kadeh. Bunun içine bakıldığında dünyada istenilen her yer görülebilirmiş.

#10

SORU: Divan şiirinde şairler, övdükleri kişileri kimle karşılaştırır?


CEVAP: İran hükümdârlarıyla kıyaslayarak yüceltirlerdi.

#11

SORU: Fuzûlî, Kanunî’yi övdüğü bir kasidesinde hangi İran hükümdarlarından bahseder?


CEVAP: Fuzûlî, Kanunî’yi övdüğü bir kasidesinde Cemşid, Dârâ, İskender, Hüsrev, Keyhüsrev gibi büyük İran hükümdârlarının bütün özelliklerinin Kanûnî’de de olduğunu söylemektedir.

#12

SORU: Ser-ver-i Cemşid-şân Dârâ-yı İskender-nişân Husrev-i sâhib-kırân Keyhüsrev-i nusret-karîn Bu kasidenin yazarı kimdir?


CEVAP: Fuzulî

#13

SORU: Şehnâme’de hangi iki millet arasındaki rekabet her satırda hissedilir?


CEVAP: İran ve Turan

#14

SORU: Türkler’in İran’ın batısına geçmeleri Türk şairini nasıl etkilemiştir?


CEVAP: Türk şâiri Türk hükümdarını destekler ve artık cihan hükümdarlığının kendilerine geçtiği söyler ve kendi padişahını İran şahlarını küçümseyerek yüceltmiş olur.

#15

SORU: Husrev-i Cem-azâmet dâver-i Hâkân-satvet Belki en kem kulı Cem abd-i hakîri Hâkân dizesi kime aittir?


CEVAP: Bâkî.

#16

SORU: Divan şairlerinin vurguladıkları temalar nelerdir?


CEVAP: Divan şairleri dünyanın geçiciliği, hayatın nihâyeti, servet ve şöhretin hiçliği bahislerinde bu büyük hükümdârları anarlar ve dünyanın bunlara bile kalmadığını, onların da nihayet ölüp gittiğini, böylesine büyük varlık ve servetlere sahip olanların topraklara karıştığını, böylesi bir dünyanın hiçbir şeyine aldanmamak gerektiğini vurgulamaya çalışırlardı.

#17

SORU: insana seslenerek, yüce makam ve mevkilerdeyim diye sevinilmemesini zira bastığımız yerlerin bir zamanlar Kayser’lerin sarayları, Dârâ’dan arda kalmış harap yerler olduğunu söyleyen şair kimdir?


CEVAP: Yahyâ Bey

#18

SORU: Sevinme mansıb-ı âlîde zîrâ basdugın yirler Türâb-ı kasr-ı Kayserdür harâb-ı dâr-ı Dârâdur dizeleri kime aittir?


CEVAP: Yahyâ Bey

#19

SORU: Divan şâirleri kendilerini kimle karşılaştırır?


CEVAP: Şâirler kendilerini bu mitolojik şahıslarla kıyaslarlar.

#20

SORU: Divan edebiyatında, İran hükümdârları meşhur oldukları nitelikleri ve eşyâlarıyla anılırken, âşık kendisini nasıl niteler?


CEVAP: İran hükümdârları meşhur oldukları nitelikleri ve eşyâlarıyla anılırken, âşık kendisini o muhteşem hazine veya kıymetli emtianın tam zıddı olan basit bir şeye sahip olarak nitelerdi.

#21

SORU: Seg-ı kûyun sifâli bana yegdür fiarâb-ı kevser ile câm-ı Cemden dizesinde Mesihi neden bahsetmektedir?


CEVAP: Mesîhî, sevgilinin köpeklerinin yal içtikleri tasları (kapları) Cem’in kadehine değişmeyeceklerini söylemekte ve bu kapları, Cem’in kadehinden de Tac’ından da üstün tutmaktadırlar.

#22

SORU: İran’ın bu efsanevi hükümdârları nâdir de olsa bazı şairler tarafından, savaş meydanının yenilmez cengaverleri olarak değil de, nasıl anlatılmışlardır?


CEVAP: Değişik bir kıyasla aşk meydanında büyük savaşlar veren, yılmadan mücadele ederek her tehlike ve mihneti göze alan âşıkın bir simgesi olarak kullanılmıştır.

#23

SORU: Saltanat bâr-gehin kurdı yine fasl-ı bahâr Taht-ı Cemşîd çemen tâc-ı Sikender lâle Bâkî bir beytinde nasıl benzetmeler kullanır?


CEVAP: Bâkî bir beytinde, İlkbahar’ın debdebe ve şa’şaasını saltanat tahtı şeklinde tasavvur ederek, bu taht ve saltanat meydanında çemeni, taht-ı Cemşîd’e; lâleyi ise tâc-ı İskender’e benzetmektedir.

#24

SORU: Bijen kimdir?


CEVAP: Şehnâme’de mâcerâları anlatılan büyük kahramanlardan Giv’in oğlu, Rüstem’in torunudur. Bijen, bir kahramanlık sembolüdür ve daha ziyade Efrasiyab tarafından içine atıldığı kuyuyla birlikte anılır.

#25

SORU: Çah-ı Bijen nedir?


CEVAP: Bijen, bir kahramanlık sembolüdür ve daha ziyade Efrasiyab tarafından içine atıldığı kuyuyla birlikte anılır. Bu durumda, sevgilinin çene çukuru (zenehdân) Çah-ı Bijen olarak anılır.

#26

SORU: Mümkin olursa zenahdânı çehinden geç gönül Niçe Rüstem’ler düşüpdür işbu çâh-ı Bîjen’e dizesinde Cem Sultan, çâh-ı Bîjen’i nasıl kullanmaktadır?


CEVAP: Cem Sultan, aşağıdaki beyitte Bîjen’i kuyu motifiyle beraber kullanmakta ve sevgilinin çene çukuru için çâh-ı Bîjen benzetmesini yapmaktadır.

#27

SORU: Cemşid’in başına muazzam bir tac takarak büyük bir tahta oturduğu güne ne denir?


CEVAP: O günü Nevruz adıyla bayram günü ilan ediyorlar.

#28

SORU: Şarab’ın mucidinin Cemşid olduğunu anlatan efsane nasıl gelişir?


CEVAP: Sarayda sürekli baş ağrısından şikayet eden, - başka rivayette de Cem’in kendisine kızarak öldürmek için üzüm sularının biriktirildiği depoya atılmış- bir cariye varmış. Cariye bu zehirli suyu içerek ölmeye karar vermiş ve içmiş. Tabi içer içmez de uykuya dalmış. Uyandığında ne başı ağrıyormuş ne de üzerinde bir ağırlık görmüş. Aksine şen, mutlu ve huzurluymuş. Durumu Cem’e iletmişler ve böylece şarap bulunmuş. şarabın mucidinin Cem olduğunun söylenmesine rağmen Şehname’de böyle bir anlatı yoktur.

#29

SORU: Câm-ı Cihan-nümâ nedir?


CEVAP: Cemşid’e nisbet edilen sihirli bir alet de vardı ki adına Câm-ı Cihan-nümâ denirdi. İnanışa göre, bakıldığında dünyanın dört bir tarafı bu aletten görülebilirdi. Rivâyete göre bu kadeh, temsilî yedi madenden yapılmıştır. Divan edebiyatında Câm-ı kîtî- nümâ adıyla da anılır.

#30

SORU: Cem kelimesi; Hüdhüd, Âsaf, mûr kelimeleriyle beraber kullanıldığında kim kastedilmiş olurdu?


CEVAP: Süleymân Peygamber

#31

SORU: İçki içilen meclisler nasıl anılırdı?


CEVAP: İçki içilen meclisler bezm-i Cem veya meclis-i Cem olarak anılırdı.

#32

SORU: Bâkî, övdüğü kişiden bahsederken, Cemşid’in meclisinden nasıl bahseder?


CEVAP: Bâkî, övdüğü kişiden bahsederken, onun meclisinin mükemmelliğinden bahsediyor ve bu muhteşem meclisi, böylesi meclisleri ilk kez düzenleyen Cemşid’in rüyasında bile görmediğini söylüyor.

#33

SORU: Cemşid’i öldürerek saltanat tahtına oturan efsanevî İran hükümdârı kimdir?


CEVAP: Dahhâk

#34

SORU: Şehname’ye göre Dahhak’ın yılanlı efsanesi nasıl anlatılır?


CEVAP: Birgün şeytan Dahhak’a yaklaşır ve omuzlarını öper, bunun üzerine Dahhak’ın omuzlarında iki yılan çıkar, ne yapsalar bu yılanları öldüremezler. Şeytan bu sefer aşçı kılığında Dahhak’ın yanına gelerek, bu yılanları hergün iki insan beyni yedirmek suretiyle sakinleştirebileceğini, aksi takdirde yılanların ona azap edeceğini söyler. Bunun üzerine yılanları teskin için her gün iki insan boğazlanır ve beyinleri yılanlara yedirilir.

#35

SORU: Dahhâk, tahttan nasıl indirilmiştir?


CEVAP: Dahhâk, Gâve adlı bir demircinin başını çektiği bir isyanda tahtan indirilmiştir.

#36

SORU: Aşk meydanında sevgilisinden zulümler gören âşıkın hâlini ifadede sevgili zaman zaman kim olarak tasavvur edilmiştir?


CEVAP: Dahhâk olarak tasavvur edilmiştir.

#37

SORU: (İbn-i Kemâl) aşağıdaki dizelerde hangi benzetmeleri yapar? Gîsûsı mâr-ı Dahhâk dudagı câm-ı Cemşîd Zülfi içinde haddi şeb perdesinde hurşîd


CEVAP: Sevgilinin saçlarının Dahhak’ın yılanlarına, sevgilinin dudağının Cem’in kadehine, yüzünün ise güneşe benzediğini söylemektedir.

#38

SORU: Dârâ kimdir?


CEVAP: Rivâyetlere göre Dârâ, İskender’le yapmış olduğu bir savaşta İskender tarafından öldürülmüştür, bir başka rivâyete göre ise savaştan kaçarken öldürülmüştür. Dârâ, Klâsik edebiyatımızda adı en çok geçen İran hükümdârlarından birisidir.

#39

SORU: Dârâ ‘nın, hem İran, hem de Türk şiirinde adından çokça bahsedilmesinin nedeni nedir?


CEVAP: Büyük bir saltanat ve şa’şaaya malik olması, İskender’le olan Efsânevî savaşları, taç ve tahtıyla dillere destan olmuş bir hükümdâr olması, hem İran, hem de Türk şiirinde adından çokça bahsedilmesine sebep olmuştur.

#40

SORU: Dârâ, Klâsik edebiyatımızda neyin sembolüdür?


CEVAP: Dârâ, Klâsik edebiyatımızda, bir ululuk, azâmet ve şa’şaa sembolüdür.

#41

SORU: Aşık Çelebi, aşağıdaki dizede Dârâ ile ilgili neden bahsetmektedir? Sana ol asker-i mansurı verdi Hak Teâlâ kim Müyesser olmamışdur ne Feridun’a ne Dârâ’ya


CEVAP: Şâir, övdüğü kişinin ordusundan bahsederken, bu mükemmel orduyu Tanrı’nın ne Feridun’a ne de Dârâ’ya vermediğini söylemektedir.

#42

SORU: Efrâsiyâb kimdir?


CEVAP: Kaşgarlı Mahmud’a göre Efrâsiyâb Türklerin büyük hakanıdır. Asıl adı Tonga Alp Er’dir (Alp Er Tunga). Bebür (kaplan cinsi bir hayvan) gibi kuvvetli, yiğit bir adam demektir. Efrâsiyâb da kahramanlık, hükümdârlık ve saltanat sembolü şahsiyetlerden birisidir.

#43

SORU: Unutdur nâmını Keyhüsrev’in Efrâsiyâb’ın hem İki kemter kulun zapt eyledi İran u Turan’ı beyiti neyi anlatır?


CEVAP: Âlî, bu beyitte, padişâhı överken, onun yaptığı kahramanlıkların Keyhüsrev ve Efrâsiyab’ın kahramanlıklarını unutturduğunu ifade etmektedir.

#44

SORU: Feridun kimdir?


CEVAP: Feridun bütün Şehnâme boyunca en çok ismi geçen pâdişâhlardan birisi ve hatta en önemlisidir denilebilir. Dünyayı üç oğluna paylaştırmıştır. Feridun, pek çok efsanevî motifin iç içe geçtiği epizotlarla örülü mitolojik bir şahsiyettir. Feridun Avesta’da, Thraetaonas (Fırdusis), Thaetaone (Fretun) adlarıyla, ele geçirmezi ele geçirmeye çalışan üç başlı ejderhâ Dahhak’ı öldüren kahraman olarak geçer.

#45

SORU: Hayâlî, Kem habâbın bâdenin vermez Feridun tâcına Gûşe-i kûy-ı harâbât içre bir efgâr mest beyitinde neden bahsetmektedir?


CEVAP: Hayâlî, bir beytinde, Feridun’un tacını küçümseyerek kendisini istiğna makamına çekmekte ve rintliği ön plana çıkararak, o debdebelere ihtiyacı olmadığını söylemektedir.

#46

SORU: Rivâyetlere göre âb-ı hayâtı içerek ölmezlik sırrına erişen, peygamber veya veli olduğu tartışmalı olan kutsal kişi kimdir?


CEVAP: Hızır.

#47

SORU: Divan şiirinde Hızır’dan nasıl bahsedilir?


CEVAP: Hızır, şahıs, kavram ve sembolik bir unsur olarak Divan şiirinde çok değişik benzetmeye konu olmuştur. Hz. Musa ile olan yolculuğu, bu yolculuk akabinde ayrılışları, İskender’le olan âb-ı hayatı arama maceraları, âb-ı hayâtı İskender’in içememesi fakat Hızır’ın içmesi, Hızır kelimesinin yeşil anlamına gelmesi, kıyamete kadar yaşayacak olması, denizde darda kalanlara yardım ettiği inancı vesileleriyle pek çok değişik suretle Divan şiirinde söz konusu edilmiştir.

#48

SORU: Divan edebiyatında Hüsrev karşımıza nasıl çıkar?


CEVAP: Hüsrev, şirin’e olan aşkı yüzünden dillere destan olmuş, tarihî kişiliği ortadan kalkarak tamamen efsânevî bir karaktere bürünmüştür.

#49

SORU: Üç farklı İskender kimliği nelerdir?


CEVAP: İslâm tarihindeki -Kur’an’da da kıssası anlatılan, peygamber olup olmadığı hususunda ihtilaşar olan- Zü’lKarneyn, Yunan (Makedon) tarihinde ismi zikredilen Büyük İskender (Alexander The Great) ve bunların karıştırılmasıyla meydana gelmiş olan âb-ı hayatı arayan İskender olmak üzere üç farklı kimlikle karşımıza çıkmaktadır.

#50

SORU: İskender’le Hızır’ın hikayesi nasıldır?


CEVAP: Meşhur hikâyeye göre İskender’le Hızır âb-ı hayat’ı aramak üzere zulumat ülkesine girerler. Uzun ve meşakkatli bir yolculuğun sonunda Hızır, âb-ı hayatı bularak kayıplara karışır. İskender, âb-ı hayât’ı kaybettiğini anlayınca derin üzüntülere düşer ve bu üzüntünün akabinde de ölür.

#51

SORU: Mitolojik şahsiyetlerden biri olan Kahraman, Divan şiirinde neyin sembolüdür?


CEVAP: Kahramanlık ve yiğitlik sembolüdür.

#52

SORU: Keykavus’tan sonra İran tahtına geçen, Şehname’nin olağanüstü hükümdar-kahramanlarından birisi kimdir?


CEVAP: Keyhüsrev

#53

SORU: Keyhüsrev dedikleri kimdir?


CEVAP: Bazılarına göre Keyhüsrev dedikleri İskender’dir, bazıları Süleyman’dır ve bazıları da Mûsâ Peygamber derken kimilerine göre ise Afrâsiyâb’tır. Keyhüsrev, Divan şâirleri tarafından bir kıyas malzemesi olarak kullanılan iktidar, saltanat, kudret ve ihtişam sembolü şahsiyetlerden biridir.

#54

SORU: Nemrud kimdir?


CEVAP: İbrahim peygamber döneminin, tanrılık iddia eden Bâbil kralı. İbrahim’i ateşe attırması, tanrıyı görmek amacıyla göklere çıkmak için bir kule yaptırması ve aciz, topal bir sivrisinek tarafından beyni kemirilerek öldürülmesi yönüyle meşhurdur.

#55

SORU: Nemrud, Divan şiirinde neyin sembolü olarak kullanılmıştır?


CEVAP: Nemrud, Divan şiirinde daha çok, zulm ve cevr u cefâ vermenin bir sembolü olarak kullanılmıştır.

#56

SORU: Nûşirevân kimdir?


CEVAP: M.S. 531 ila 579 yılları arasında hükümdârlık yapan, İran’ın Sâsânî sülalesinden, adaletiyle ün salmış bir hükümdârdır.

#57

SORU: Zâtî, Nûşirevân’ı hangi iki konuda över?


CEVAP: Zâtî ‘ye göre, Nûşirevân ölüp girmiştir ama adı hâlâ bütün canlılığıyla yaşamaktadır zira o, adalet ve doğruluk gibi iki ölmez oğul bırakmıştır.

#58

SORU: Rüstem kimdir?


CEVAP: Rüstem, yine kendisi gibi adı ve kahramanlıkları efsanelere karışmış ünlü Şehname kahramanı Zal’in oğludur. Daha küçüklüğünde kimsenin baş edemediği devler ve diğer korkunç yaratıklarla savaşmış mitolojik bir kişidir.

#59

SORU: Efsanevî İran şahı Keykavus’u esir olduğu devlerin elinden kurtaran ve bu macerasında Heft-han adı verilen yedi aşılmaz engeli aşarak, Mazenderan seferiyle devleri mağlup eden kimdir?


CEVAP: Rüstem

#60

SORU: Siyavuş kimdir?


CEVAP: Siyavuş, tıpkı İsfendiyar gibi İran mitolojik tarihinin bahtsız kahramanlarından biridir. Üvey annesi Siyavuş’a aşık olmuş, bunu öğrenen Siyavuş Afrasiyab’ın ülkesine kaçmış ve orada feci şekilde öldürülmüştü.

#61

SORU: Zâl kimdir?


CEVAP: Zal, Şehname boyunca adından sık sık söz edilen efsanevî ve olağanüstü özellik kahramanlardan biridir ve Rüstem’in babasıdır. Doğduğunda saçları bembeyazdır. Bu durumdan korkan babası onun bir dağın başına atarak geri döner. Efsanevî kuş Simurg, Zâl’i büyük bir ihtimam ve dikkatle büyütür.

#62

SORU:

Araştırmacıların ortak kanaatine göre Divan şiirinin mitolojik karakteri çoğunlukla İran mitolojisinden gelmektedir. Buna göre Divan şâirlerini derinden etkileyen mesnevinin adı nedir?


CEVAP:

Divan şâirlerini derinden etkileyen Şehnâme, İran mitolojisini toplayan en önemli kaynaklardan biri olmuştur. Bu eser vasıtasıyla Divan şiirinde de İran mitolojik kahramanlarına pek çok göndermeler yapılmıştı.


#63

SORU:

Divan şâirlerini derinden etkileyen Şehnâme  kimin eseridir?


CEVAP:

Şehnâme; İran şâiri Firdevsî’nin, onuncu yüzyılın sonlarında, yazmış olduğu İran’ın mitolojik tarihini de anlatan altmış bin beyitlik büyük mesnevîsidir.


#64

SORU:

Câm-ı cihan-nümâ nedir?


CEVAP:

Câm-ı cihan-nüma veya diğer adıyla Câm-ı kitînüma: Cemşid’e ait olduğu söylenen, fakat Şehnâme’de Keyhüsrev’in sahip olduğu, yedi değişik madenden yapılmış sihirli kadeh. Bunun içine bakıldığında dünyada istenilen her yer görülebilirmiş.


#65

SORU:

Divan edebiyatında adı en çok geçen İran hükümdâr ve kahramanlarının genel kullanım tarzlarına göre nasıl ele alınmıştır?


CEVAP:

Toplam altı madde altında toplanan bu tasnif­te;

a. İnsanlık tarihine ün salmış büyük birer cihangir olan bu pâdişahlar, meşhur oldukları sıfatlarıyla anılırlardı.

b. Divan şiirinde bu şahıslar genellikle karşılaştırmalar yapmak amacıyla zikredilmişlerdir.

c. Divan şairleri dünyanın geçiciliği, hayatın nihâyeti, servet ve şöhretin hiçliği bahislerinde bu büyük hükümdârları anarlar ve dünyanın bunlara bile kalmadığını, onların da nihayet ölüp gittiğini, böylesine büyük varlık ve servetlere sahip olanların topraklara karıştığını, böylesi bir dünyanın hiçbir
şeyine aldanmamak gerektiğini vurgulamaya çalışırlardı.

d. Şâirler kendilerini bu mitolojik şahıslarla kıyaslarlar.

e. İran’ın bu efsanevi hükümdârları nâdir de olsa bazı şairler tarafından, savaş meydanının yenilmez cengaverleri olarak değil de, değişik bir kıyasla aşk meydanında büyük savaşlar veren, yılmadan mücadele ederek her tehlike ve mihneti göze alan âşıkın bir simgesi olarak kullanılmıştır.

f. Bazen de şâirler, İran hükümdârlarını, meşhur oldukları sıfatlarıyla anar ve bu sıfatları tabiattaki çeşitli varlıklarla kıyaslayarak, o varlıkları yüceltmiş olurlardı.


#66

SORU:

Memdûh ne demektir, Divan edebiyatında nasıl kullanılmıştır?


CEVAP:

Şâirlerin şiirlerinde övdüğü kişiye memdûh adı verilir. “Övülen kişi” anlamına gelmektedir.


#67

SORU:

Divan edebiyatında sevgilinin çene çukuru hangi mitolojik kişi ile arasında nasıl bir benzerlik kurulmuştur?


CEVAP:

Şehnâme’de mâcerâları anlatılan büyük kahramanlardan Giv’in oğlu, Rüstem’in torunudur. Bijen, bir kahramanlık sembolüdür ve daha ziyade Efrasiyab tarafından içine atıldığı kuyuyla birlikte anılır (Çâh-ı Bîjen). Bu durumda, sevgilinin çene çukuru (zenehdân) Çah-ı Bijen olarak anılır.


#68

SORU:

Cemşid’i öldürerek saltanat tahtına oturan efsanevî İran hükümdârı  Dahhâk, Klâsik edebiyatımızda nasıl ele alınmıştır?


CEVAP:

Klâsik edebiyatımızda Dahhâk, büyük bir hükümdâr olması, zalimliği, Feridun tarafından yok edilmesi ve özellikle de omuzlarındaki iki yılan sebebiyle zikredilmiş ve onun kıssasına atıf­ta bulunulan değişik beyitler ortaya konulmuştur. Aşk meydanında sevgilisinden zulümler gören âşıkın hâlini ifadede sevgili zaman zaman Dahhâk olarak tasavvur edilmiştir. Sevgilinin omuzlara dökülen saçları, Dahhak’ın iki omuzundaki yılanlara benzetilmiş, bazen de rakibe Dahhak denilmiştir


#69

SORU:

Büyük bir saltanat ve şa’şaaya malik olması, İskender’le olan Efsânevî savaşları, taç ve tahtıyla dillere destan olmuş bir hükümdâr olması, hem İran, hem de Türk şiirinde adından çokça bahsedilen kimdir?


CEVAP:

Dârâ, Klâsik edebiyatımızda adı en çok geçen İran hükümdârlarından birisidir. Büyük bir saltanat ve şa’şaaya malik olması, İskender’le olan Efsânevî savaşları, taç ve tahtıyla dillere destan olmuş bir hükümdâr olması, hem İran, hem de Türk şiirinde adından çokça bahsedilmesine sebep olmuştur.


#70

SORU:

Dârâ, Klâsik edebiyatımızda neyin sembolüdür ve nasıl ele alınmıştır?


CEVAP:

Dârâ, Klâsik edebiyatımızda, bir ululuk, azâmet ve şa’şaa sembolüdür. Genellikle, memdûh övülürken onun üstünlüğünü ifade için kullanılmışsa da, bazen de dünya hayatının geçiciliğini ve şâirlerin istiğna hallerini ifade etmek için zikredildiği olmuştur. 


#71

SORU:

Şehnâme’de geçen olağanüstü kahramanlardan biri olup Divan-ı Lügati’t-Türk’te de adı geçen mitolojik kahraman kimdir?


CEVAP:

Efrâsiyâb adı Divan-ı Lügati’t-Türk’te de geçer. Kaşgarlı Mahmud’a göre Efrâsiyâb Türklerin büyük hakanıdır. Asıl adı Tonga Alp Er’dir (Alp Er Tunga). Bebür (kaplan cinsi bir hayvan) gibi kuvvetli, yiğit bir adam demektir. Efrâsiyâb da kahramanlık, hükümdârlık ve saltanat sembolü şahsiyetlerden birisidir.


#72

SORU:

Genellikle, memdûh övülürken, memdûhun üstünlüğünü belirtmek için bir kıyas malzemesi olarak
kullanılan mitolojik kahraman kimdir?


CEVAP:

Efrâsiyâb, genellikle, memdûh övülürken, memdûhun üstünlüğünü belirtmek için bir kıyas malzemesi olarak kullanılırdı.


#73

SORU:

Şehnâme boyunca en çok ismi geçen pâdişâhlardan birisi olup “Ele geçirmezi ele geçirmeye çalışan” üç başlı ejderhâ Dahhak’ı öldüren kahraman kimdir?


CEVAP:

Feridun bütün Şehnâme boyunca en çok ismi geçen pâdişâhlardan birisi ve hatta en önemlisidir denilebilir. Dünyayı üç oğluna paylaştırmıştır. Feridun, pek çok efsanevî motifin iç içe geçtiği epizotlarla örülü mitolojik bir şahsiyettir. Feridun Avesta’da, Thraetaonas (Fırdusis), Thaetaone (Fretun) adlarıyla, “ele geçirmezi ele geçirmeye çalışan” üç başlı ejderhâ Dahhak’ı öldüren kahraman olarak geçer.


#74

SORU:

Hızır Divan şiirinde nasıl ele alınmıştır?


CEVAP:

Hızır, şahıs, kavram ve sembolik bir unsur olarak Divan şiirinde çok değişik benzetmeye konu olmuştur. Hz. Musa ile olan yolculuğu, bu yolculuk akabinde ayrılışları, İskender’le olan âb-ı hayatı arama maceraları, âb-ı hayâtı İskender’in içememesi fakat Hızır’ın içmesi, Hızır kelimesinin yeşil anlamına gelmesi, kıyamete kadar yaşayacak olması, denizde darda kalanlara yardım ettiği inancı vesileleriyle pek çok değişik suretle Divan şiirinde söz konusu edilmiştir. Hızır ile birlikte
anıldığında âb-ı hayâta göndermede bulunulur. Hızır kelimesi en çok sevgilinin, dudakları, ağzı, hat (ayva tüyleri) için kullanılan bir benzetme unsuru olurdu.


#75

SORU:

Eski kültürümüzün hemen hemen bütün alanlarına girmiş, tarihî-efsânevî bir şahsiyet olan İskender hangi üç farklı kimlik ile tanımlanmıştır?


CEVAP:

İskender; İslâm tarihindeki -Kur’an’da da kıssası anlatılan, peygamber olup olmadığı hususunda ihtilaf­lar olan- Zü’l-Karneyn, Yunan (Makedon) tarihinde ismi zikredilen Büyük İskender (Alexander The Great) ve bunların karıştırılmasıyla meydana gelmiş olan âb-ı hayatı arayan İskender olmak üzere üç farklı kimlikle karşımıza çıkmaktadır.


#76

SORU:

Divan şiirinde en çok kullanılan şahıslardan biri olan İskender nasıl ele alınmıştır?


CEVAP:

İskender, Divan şiirinde en çok kullanılan şahıslardandır. Büyük bir cihangir, yenilmez bir kahraman, dünyayı dolaşan bir hükümdâr olması, Hızır’la beraber âb-ı hayâtı araması ve fakat bulamadan geri dönmesi, deniz üzerine çok büyük bir ayna yaptırması, Yecüc Mecüc kavminin zulümlerini  engellemek için bir set inşa etmesi, Dârâ ile yıllarca süren savaşları vs. özellikleriyle şâirlerin adından bahsettikleri en önemli şahıslardan biri olmuştur.


#77

SORU:

Ayine-i İskender nedir? Açıklayınız.


CEVAP:

İskender’le birlikte zikri geçen efsanevî unsurlardan biri de âyine-i İskender’dir. İskender, Mısır’ı fethinden sonra, İskenderiye limanına büyük bir ayna yaptırmıştı. Bu aynadan bakıldığında çok uzak mesafeler görülürmüş. Kimine göre İskender’in Aynası (âine-i İskender) ile Cem’in kadehi aynı şeye gönderme yapmaktadır. Zira ikisi de çok uzak mesafeleri gösteren birer esrarengiz nesnedir. Tasavvufi literatürde bu ikisi gönülü sembolize eder. Kimine göre de bu ayna, dünyanın yedi harikasından biri olan İskenderiye feneridir.


#78

SORU:

İbrahim peygamber döneminin, tanrılık iddia eden Bâbil kralı kimdir ve nasıl tanınmaktadır?


CEVAP:

İbrahim peygamber döneminin, tanrılık iddia eden Bâbil kralı. İbrahim’i ateşe attırması, tanrıyı görmek amacıyla göklere çıkmak için bir kule yaptırması ve aciz, topal bir sivrisinek tarafından beyni kemirilerek öldürülmesi yönüyle meşhurdur.


#79

SORU:

Nemrud, Divan şiirinde nasıl ele alınmıştır?


CEVAP:

Tanrılık iddia ederek insanları kendisine tapmaya zorlayan, İbrahim Peygamberi ateşe atarak yok etmek isteyen, tarihteki en meşhur zalim ve inatçı münkirlerden biri olan Nemrud, Divan şiirinde daha çok, zulm ve cevr u cefâ vermenin bir sembolü olarak kullanılmıştır.
Divan şiirinde sevgilinin âşıka yaptığı zulüm ve işkence, daha çok Nemrud zulmü olarak tavsif olunmuştur


#80

SORU:

Adaletiyle efsanelere karışmış büyük bir hükümdâr olan ve rivâyetlere göre, Kisra lakabı ilk defa bu
kişiye verilmiş olan  kişi kimdir, Divan edebiyatında nasıl söz edilmiştir?


CEVAP:

Adaletiyle efsanelere karışmış büyük bir hükümdâr olan Nûşirevân, hem adaleti hem de yaptırmış olduğu ünlü saraylar ve bu sarayların tâklarıyla meşhur olmuş bir hükümdârdı. Divan şiirinde de daha çok adaletiyle bahis konusu edilirdi. Nûşirevân, Tâk-ı Kisrâ veya Eyvân-ı Kisrâ adıyla anılan ünlü sarayının tâkına bir çan astırmış ve bu çanın ucuna da bir zincir bağlatmıştı. İhtiyacı olan bu zinciri çekerek Nûşirevân haberdar eder ve o da bu kişiyle ilgilenirdi. Bu zincire âdalet zinciri denirdi.


#81

SORU:

Daha küçüklüğünde kimsenin başedemediği devler ve diğer korkunç yaratıklarla savaşmış mitolojik bir kişi kimdir?


CEVAP:

Rüstem, yine kendisi gibi adı ve kahramanlıkları efsanelere karışmış ünlü Şehname kahramanı Zal’in oğludur. Daha küçüklüğünde kimsenin baş edemediği devler ve diğer korkunç yaratıklarla savaşmış mitolojik bir kişidir. Şehname için bir nevi Rüstem’in maceraları dense yeridir.


#82

SORU:

Efsanevî kuş Simurg'un büyük bir ihtimam ve dikkatle büyüttüğü mitolojik kişi kimdir? Nasıl tasvir edilmiştir?


CEVAP:

Doğduğunda saçları bembeyazdır. Bu durumdan korkan babası onun bir dağın başına atarak geri döner. Efsanevî kuş Simurg, Zâl’i büyük bir ihtimam ve dikkatle büyütür.
Saç, kirpik ve kaşları bembeyaz olarak doğduğundan, yaşlı bir insan olarak tasavvur edilen Zal, Divan şiirinde pek çok mazmun ve telmihin konusu olmuştur. Şâirlerimiz dehri, çarhı, feleği ak saçlı kadın tahayyül ederek birçok mazmunlar yapmışlardır. Çünkü Zal’in bir mânâsı da kocakarı demektir: Fuzûlî bir beytinde Feleği Zal’e benzeterek, onu kahbe bir kadın olarak tasavvur etmektedir.