TÜRKİYE CUMHURİYETİ SİYASİ TARİHİ Dersi AK PARTİLİ YILLAR (2002-2014) soru cevapları:
Toplam 87 Soru & Cevap#1
SORU:
2000’li yıllarda siyasal ve ekonomik krizlerin sonucunda Türkiye’de siyaset nasıl şekillenmiştir?
CEVAP:
Türkiye 2000’li yıllara siyasal ve ekonomik krizler başta olmak üzere tarihsel bir kırılmanın eşiğinde girmiştir. Bu anlamda toplumun ve siyasetin yeni çıkış yolları aramasıyla eski siyaset tarzı ve aktörleri tasfiye olmuştur. 2002 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) kurulmasının üzerinden bir yıldan az bir süre geçmesine rağmen iktidar olmuştur.
#2
SORU:
1950 sonrası Türkiye’de en uzun süre iktidarda kalan parti hangisidir?
CEVAP:
AK Parti, 1950 sonrası demokrasi tarihinin en uzun süreli iktidarda kalan partisi olma özelliğini de yakalamıştır.
#3
SORU:
Refah Partisinin iktidara gelmesinin nedeni nedir?
CEVAP:
Tabanın kimlik taleplerine en duyarlı partilerden biri olan Refah Partisi (RP), bazı büyükşehirlerde belediyecilik hizmetlerindeki başarısının da bir sonucu olarak seçmen desteğini artırarak 1996’da iktidara geldi. RP, her ne kadar tek başına iktidar olamasa da Doğru Yol Partisi (DYP) ile Refah-Yol hükûmetini kurması Türkiye’de kurulu nizamın devamından yana olan kesimlerini, siyaset dışı arayışlara itmişti.
#4
SORU:
28 Şubat Postmodern darbesinin 27 Mayıs ve 12 Eylül askeri darbelerine göre farkı nedir?
CEVAP:
Her şeyden önce asker kışlasından çıkıp siyasal alana doğrudan müdahale etmedi. Bunun yerine silahsız kuvvetlerin yani, medya ve kendisine sivil süsü vermiş birtakım örgütlü yapıların devreye girdiği, yargı ve diğer sivil bürokrasinin de desteklediği, siyaseti topyekûn denetleme ve devre dışı bırakma süreci olarak kurgulanmıştı.
Dolayısıyla 28 Şubat, medyası, iş dünyası, yargısı, akademisi ve bürokrasisiyle büyük plandaki müesses nizamın bir restorasyonu ve sonuçları itibarıyla de bin yıl bitmeyeceği öngörülen çok boyutlu bir süreç olarak tasarlanmıştı.
#5
SORU:
28 Şubat sürecinin siyasal alanı sömürgeleştirmesi sonucunda nasıl bir boşluk oluşmuştur?
CEVAP:
28 Şubat sürecinin siyasal alanı sömürgeleştirmesi siyasal bir boşluğa sebep olmuş, 1990’ların güvenlikçi siyaseti ve terör olayları milliyetçi hassasiyetleri yükseltirken, diğer taraftan Susurluk Olayı gibi olaylar “devletin kirli yüzünün” deşifre olmasını ve bazı siyasetçilerle ilgili yolsuzluk iddiaları, sadece hükûmetleri değil siyasi ve idari sistemin meşruiyetinin sorgulanmasını beraberinde getirmiştir.
#6
SORU:
Refah Partisi, Anayasa Mahkemesi tarafından ne zaman kapatıldı?
CEVAP:
Anayasa Mahkemesi 6 Ocak 1998’de Refah Partisini kapattı.
#7
SORU:
Fazilet Partisi ne zaman ve neden kuruldu?
CEVAP:
RP’nin kapatılma ihtimali göz önünde bulundurularak 17 Aralık 1997’de Fazilet Partisi kuruldu.
#8
SORU:
Millî Görüş geleneği partileri içerisinde ilk kez bir kongrede iki farklı aday hangi tarihte yarıştı?
CEVAP:
Abdullah Gül liderliğindeki Yenilikçiler, Recai Kutan önderliğindeki Gelenekçilere karşı 14 Mayıs 2000de yapılan kongrede az bir farkla genel başkanlık yarışını kaybettiler.
#9
SORU:
Fazilet Partisi, Anayasa mahkemesi tarafından ne zaman kapatıldı?
CEVAP:
22 Haziran 2001'de Fazilet Partisi, Anayasa mahkemesi tarafından kapatıldı.
#10
SORU:
AK Parti ne zaman kimlerin öncülüğünde kuruldu?
CEVAP:
Erdoğan liderliğinde ve Abdullah Gül, Bülent Arınç ve Abdullatif Şener gibi isimlerin öncülüğünde 14 Ağustos 2001 tarihinde Adalet ve Kalkınma Partisini (AK Parti) kurdular.
#11
SORU:
AK Parti kurulmasının ardından ne tür bir siyasi söylem belirledi?
CEVAP:
AK Parti, İslami hareketlerin içinden çıkmış olmasına rağmen, kurulmasının ardından Millî Görüş geleneği ile arasına mesafe koyan bir söylem inşa etti. Partinin kurucuları daha çok merkez sağ siyasetin önemli aktörleri olan Adnan Menderes ve Turgut Özal’a atıfta bulunarak siyasal miras olarak Demokrat Parti geleneğinin ve muhafazakâr siyasetin taşıyıcılığına soyundular. Aslında AK Partinin bu dönem çerçevesini çizdiği siyasal duruş, daha çok Müslümanların modern yüzünü temsil eden, özgürlüklerin geliştirilmesine yönelik net bir pozisyon belirleyen ve Batı ile ilişkilere önem veren bir içerikle sunuldu.
#12
SORU:
AK Parti birinci iktidar dönemi olan 2002-2007 yılları arasında ne tür bir politika izlemiştir?
CEVAP:
AK Parti birinci iktidar dönemi olan 2002-2007 yılları arasında ekonomik istikrar ve toplumsal refahı sağlamak için daha çok hizmet siyasetine yönelmiştir. Demokratik dönüşüm talebini AB süreci ile ilişkilendirerek vesayet yapılarına karşı zamana yayılan bir politika geliştirmiştir.
#13
SORU:
3 Kasım 2002’de yapılan erken seçimlerin sonucu Mecliste dağılım nasıl olmuştur?
CEVAP:
3 Kasım 2002 tarihinde yapılan seçimlerde kurulmasının üzerinden henüz 14 ay geçmiş olan ve kurucu lideri siyaseten yasaklı olduğu için milletvekili seçilemeyen Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti), oyların %34,28’ini alarak ve Mecliste 363 sandalye kazanarak ezici bir galibiyet aldı. Ülkeyi koalisyonla erken seçime götüren DSP-ANAP-MHP üçlüsünden hiçbiri Meclise giremezken CHP oyların %19,39’unu alarak yeniden Meclise girmeyi başardı.
#14
SORU:
2001 ekonomik krizinin etkisinin doğrudan sonucu olarak 3 Kasım seçiminde nasıl bir sonuç ortaya çıkmıştır?
CEVAP:
AK Partinin neredeyse anayasayı tek başına değiştirebilecek bir çoğunluğu elde etmesinde, seçim barajı dolayısıyla seçime giren 19 partiden sadece ikisinin barajı geçmiş olmasının büyük etkisi vardı. AK Partinin kurucu kadrosunun büyük çoğunluğunun içinden çıktığı Millî Görüş Hareketinin temsilcisi konumundaki SP oyların sadece %2,49’unu alırken ANAP ve DYP gibi merkez sağ partilerin oylarının büyük çoğunluğu da bu seçimlerde AK Partiye geçmiştir.
#15
SORU:
2002 seçimlerine katılımın az olmasının nedeni nedir?
CEVAP:
2002 seçimlerine olan katılımın son 30 yılın en düşük katılımı olması siyaset ve devlet kurumuna duyulan güvensizliğin en açık belirtisidir.
#16
SORU:
Türkiye’nin halkoyuyla seçilen ilk Cumhurbaşkanı kimdir?
CEVAP:
Recep Tayyip Erdoğan, 2014 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanarak Türkiye'nin halkoyuyla seçilmiş ilk cumhurbaşkanı oldu.
#17
SORU:
AK Parti’nin öncelikli hedefi neydi?
CEVAP:
AK Parti kurulmasının hemen ardından iktidar olmuş, devlet dokusunda bir restorasyon başlatmış, siyasal ve toplumsal alanda normalleşmeyi öncelikli hedef seçmişti. Ekonomik ve siyasi krizlerle boğuşan bir Türkiye devralındığı için yönetilebilir bir Türkiye hedefi hayati bir öneme sahipti. Bu hedeflere ulaşmanın yolu da siyaseti ve toplumu denetim altında tutan ve şekillendiren vesayetçi yapılara karşı siyaset kurumunu güçlendirmekten geçmekteydi.
#18
SORU:
AK Parti’nin girdiği ilk seçimde, beklenenin çok üstünde bir başarı elde etmesinin nedeni nedir?
CEVAP:
AK Parti seçim stratejisi olarak kimlik ve ideolojiyi öne çıkarmadan, hizmet siyasetini öne çıkarmıştır. Çünkü toplumun acil beklentisi, kimlik yerine hizmet ve iş sağlayacak bir partinin iktidara gelmesiydi. Bu anlamda, AK Partinin kimlik meselesini, kurulduğu dönemde altını çok çizmemesinin pratik ve konjonktürel sebepleri de mevcuttu. 2002 koşullarında seçmen, kimliklerini ulusal düzeyde temsili noktasında başarısızlıklar yaşamış partilere karşı olumsuz bir hafızaya sahipti. Seçmen, sorunlara odaklanan, ekonomik alanda gelecek vadeden ve özgürlükler alanında rahatlamayı sağlayabilecek bir değişimi öncelikleri arasına koymuştu. Dolayısıyla AK Parti, bu süreci iyi okuduğu için girdiği ilk seçimde, beklenenin çok üstünde bir başarı elde etmişti.
#19
SORU:
58. Hükümet ne zaman kim tarafından kuruldu?
CEVAP:
Seçimlerden sonra 58. hükümeti 18 Kasım 2002 tarihinde AK Parti adına Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Gül kurdu.
#20
SORU:
AK Partinin ilk döneminde TBMM Başkanlığına kim seçildi?
CEVAP:
TBMM Başkanlığına ise Manisa milletvekili Bülent Arınç seçildi.
#21
SORU:
Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakan olma süreci nasıl olmuştur?
CEVAP:
CHP, Erdoğan’ın seçilmesine engel oluşturan Anayasa’nın 76. maddesinin değiştirilmesine destek verdi. Böylece, 27 Aralık 2002 tarihli Anayasa değişikliği ile Erdoğan’ın Ziya Gökalp’in bir şiirini okuduğu için mahkûm olduğu suç, seçilme engeli olmaktan çıkarıldı. Bu arada, 3 Aralık’ta da Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Siirt’teki seçim sonuçlarını iptal etmiş ve bu ilde seçimlerin yenilenmesine karar vermişti. Böylece Recep Tayyip Erdoğan, Siirt’ten aday olarak 9 Mart 2003 tarihinde yapılan seçimlerde milletvekili olmaya hak kazandı. Ardından da Başbakan Abdullah Gül istifa ederek Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlık yolunu açmış, kendisi de Erdoğan hükümetinde Dışişleri Bakanı olmuştur.
#22
SORU:
AK Parti, Türkiye’nin acil demokratikleşme ve dönüşüm ihtiyacını karşılamak için ne tür bir politika izledi?
CEVAP:
AK Parti, Türkiye’nin acil demokratikleşme ve dönüşüm ihtiyacını ve beklentisini Avrupa Birliği (AB) süreci ile ilişkilendirerek içerde atacağı adımlara karşı oluşacak direnci aşmak için AB üyelik sürecini işlevsel olarak kullandı.
#23
SORU:
AK Parti AB ile bütünleşmeyi nasıl bir araç olarak görmekteydi?
CEVAP:
AK Parti, Türkiye’nin AB ile bütünleşmesinin, dinî hakların yaşanmasında bir alan açacağını, demokrasinin Kopenhag Kriterleri üzerinden güçlendirilebileceğini, askerî ve sivil vesayetin geriletilebileceğini ve en nihayetinde de bu bütünleşmeyi kendi meşrutiyetinin sağlamlaşmasının bir aracı olarak görmekteydi.
#24
SORU:
AK parti Olağanüstü Hali hangi tarihte kaldırdı?
CEVAP:
AK Parti iktidarının ilk icraatlarından biri, 1987 tarihinden kaldırıldığı tarih 30 Kasım 2002'ye kadar tam 46 kez uzatılan Olağanüstü Hâlin kaldırılması olmuştur.
#25
SORU:
AK Parti Türkiye’nin, AB’nin tam üyesi olma çabasının bir parçası olarak ne tür reformlar yapmıştır?
CEVAP:
2003 yılının ilk yedi ayında AK Parti 4, 5, 6 ve 7. AB’yle uyum paketlerini, 2004 yılının hemen başında ise 8. Uyum Paketi’ni yasalaştırdı. Bu değişikliklerle amaçlanan Türkiye’nin, AB’nin tam üyesi olma çabasının bir parçası olarak, AB’nin topluluk müktesebatına Türkiye’nin yasal mevzuatının uyumlulaştırılmasını sağlamaktı.
#26
SORU:
AB’yle uyum yasaları bağlamında yapılan en önemli değişiklikler nelerdir?
CEVAP:
AB’yle uyum yasaları bağlamında yapılan en önemli değişiklikler şöyle sıralanabilir:
• Özel televizyonlarla birlikte TRT’nin de Türkçe dışında farklı dil ve lehçelerde yayın yapmasının önündeki yasal engeller kaldırıldı.
• Demokratikleşme bağlamında, MGK Genel Sekreterliğinin görevleri ve işleyişinin Anayasa’nın 118. maddesine uygun hâle getirilmesi amacıyla MGK genel sekreterinin, başbakanın teklifi ve cumhurbaşkanının onayı ile atanması usulü getirilmiştir. MGK genel sekreterinin görev ve yetkileri yeniden düzenlenerek, Genel Sekreter’in sivil olmasının yolu açılmıştır. Nitekim 2004’ten sonraki tüm MGK genel sekreterleri siviller arasından atanmıştır.
• Farklı dil ve lehçelerde o dillerin öğretilmesi amacıyla kursların açılması serbest bırakılmıştır. Bununla ilgili yasal düzenlemeler yapılmış; yönetmelik ve müfredat hazırlanmıştır.
• Yükseköğretim Kuruluna Genelkurmay Başkanlığınca bir üye seçilmesine ilişkin hüküm yürürlükten kaldırılmıştır.
• “Türk Vatandaşlarının Günlük Yaşamlarında Geleneksel Olarak Kullandıkları Farklı Dil ve Lehçelerde Yapılacak Radyo ve Televizyon Yayınları Hakkında Yönetmelik” hazırlanarak yürürlüğe konulmuştur. Böylece farklı dil ve lehçelerde radyo ve televizyon yayınının önü açılmıştır
#27
SORU:
AB uyum paketleri dışında ne tür yasalar çıkarılmıştır?
CEVAP:
Yapılan yönetmelik değişikliği ile cemaat vakıflarının taşınmaz mal edinmeleri ve bunlar üzerinde tasarrufta bulunmaları kolaylaştırılmış; taşınmaz malların vakıf adına tescili için Bakanlar Kurulundan izin alınması şartı kaldırılmış ve bu iznin Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından verilmesi sağlanmıştır. Türkiye, Kasım 2003’te ölüm cezasının kaldırılmasına ilişkin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne Ek 6 Nolu Protokol’ü onaylamıştır. Olağanüstü dönemleri çağrıştıran ve adil yargılanma hakkı yönünden sürekli tartışma ve eleştiri konusu olan DGM’ler, 2004 yılında kaldırılmıştır. Olağanüstü Hâl uygulamasına son verilmesi ve DGM’lerin kaldırılması, Türkiye’de bir dönemin kapandığının ve demokratikleşme adına yeni bir dönemin başladığının en somut göstergelerinden biri olmuştur. Ayrıca 2004’te çıkarılan 8.Uyum Paketi ile YÖK, RTÜK ve diğer bazı üst kurullardaki askerî üyeler, üyelikten çıkarılmıştır. Diğer taraftan, yolsuzluk, iş sağlığı ve güvenliği, çocukların korunması gibi alanlarda uluslararası mevzuata uygunluk şartlarının getirilmesi, kamu görevlileri etik kurulunun oluşturulması ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gibi alanlarda düzenlemeler yapılmıştır.
#28
SORU:
Türkiye hangi tarihte AB’ye aday ülke statüsü kazanmıştır?
CEVAP:
11-12 Aralık 1999’da yapılan Helsinki Zirvesi ile Türkiye AB’ye aday ülke statüsü kazanmıştır.
#29
SORU:
Türkiye AB Konseyi Katılım Ortaklığı Belgesi'ni ne zaman onaylamıştır?
CEVAP:
Türkiye kendi iç reform sürecini başlatmasıyla 8 Mart 2001’de AB Konseyi Katılım Ortaklığı Belgesi’ni onaylamış, ardından da 19 Mart 2001 tarihinde ilk Ulusal Programı’nı açıklamıştır.
#30
SORU:
AB ile müzakerelerin ne zaman başlanacağı hangi tarihte kararlaştırıldı?
CEVAP:
12-13 Aralık 2003 tarihli Kopenhag Zirvesi’nde “Türkiye’nin Kopenhag siyasi kriterlerini yerine getirdiği takdirde müzakerelerin gecikmeden başlayacağı” kararı alınmıştır.
#31
SORU:
Recep Tayyip Erdoğan ne zaman Başbakan oldu?
CEVAP:
14 Mart 2003 tarihinde Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki 59. Hükümet kuruldu.
#32
SORU:
Annan Planı oylamasında Kıbrıs’da nasıl bir sonuç çıkmıştır?
CEVAP:
Türk tarafı çözüme yönelik hazırlanan Annan Planı’nı referandumla %64.9 oy oranı ile kabul etmesine rağmen GKRY %75.8 ile çözümü reddetmiştir. Ancak buna rağmen AB, önemli bir siyasi yanlış karara imza atarak çözüme ulaşamayan, sınırları belli olmayan ve ikiye bölünmüş bir ülkeyi, tüm Kıbrıs’ı temsil eder bir sonuçla GKRY’yi bünyesine katmıştır.
#33
SORU:
AB ile Türkiye müzakerelere başlaması hangi tarihte kararlaştırıldı?
CEVAP:
3 Ekim 2005de ise Lüksemburg’da yapılan zirve ile Türkiye’nin müzakerelere başlaması kararlaştırılmıştır.
#34
SORU:
AB’ye üyelik müzakereleri ne zaman ve neden askıya alınmıştır?
CEVAP:
Özellikle Gümrük Birliği ile ilişkili olan alanlarda, Türkiye’nin limanlarını, hava alanlarını ve sahasını GKRY’ye açmadığı gerekçesiyle 11 Aralık 2006da süreç, 8 fasılda müzakereye gidilemeyeceği gerekçesiyle kısmen askıya alınmıştır.
#35
SORU:
1 Mart 2003 tarihinde “Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesi ve yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunması için hükümete yetki verilmesine ilişkin başbakanlık tezkeresi”nin mecliste kabul edilmemesinin sonuçları nelerdir?
CEVAP:
1 Mart tezkeresinin reddedilmesinin Irak’taki Kürt Özerk Bölgesel Yönetimi’nin oluşumunda olumsuz sonuçları olduğu ve AK Partinin içinde bir kırılmaya işaret ettiği tartışılmıştır. ABD Türkiye’den alamadığı desteğin yerine, Kuzey Irak’taki Kürt milislerine daha da yakınlaşacaktır. Böylece, ABD’nin Kürtlere bağımlılığı, Kürtleri Irak’ta güvenlik konusunda önemli bir ortak yapacak Türkiye’nin ise Irak politikasındaki etkinliği azalacaktır. Diğer yandan hem İslam dünyasında Türkiye’nin uyandırdığı saygınlık hem de AB ile ilişkilerin bu süreçten etkilenmemesi hatta bağımsız karar alabilme kapasitesini ortaya çıkardığı için tezkerenin reddinin son derece olumlu olduğu da diğer ağırlıklı bir görüştür.
Türkiye’nin bu tavrı, Batı’dan bağımsız bir dış politikanın yürütülebileceğinin de bir işareti olarak yorumlanmış, Türkiye’nin bu dönemden itibaren dış politikasında sergilediği proaktif, dinamik ve öz güveni yüksek tutumun da bu tezkerenin reddi ile ilişkilendirilmiştir. Bu bağlamda tezkerenin reddinin Arap dünyası ve Orta Doğu’da geniş bir coğrafyada yankı bulması, Türkiye’nin demokratik bir ülke olarak Orta Doğu’da rol model anlamında Türkiye modelinin tartışılmasının da başlangıcı olarak yorumlanmıştır.
#36
SORU:
28 Mart 2004 seçimlerinin sonucu nasıl bir tablo oluşmuştur?
CEVAP:
28 Mart 2004 Mahalli İdareler Seçimlerine 20 parti katılmış ve %76,25 oranında bir katılım gerçekleşmiş, oyların İl Genel Meclisi seçimlerine göre %41,67’sini, Belediye Başkanlığı seçimleri dikkate alındığında ise %40,8’ini alan AK Parti, oylarını bir önceki seçimlere göre %6.7 oranında artırarak birinci parti olmayı başarmıştır.
#37
SORU:
28 Mart 2004 seçimleri sonucunda AK Parti nasıl bir fırsat ele geçirmiştir?
CEVAP:
Seçim sonuçlarıyla AK Parti iktidardaki ve Türkiye siyasetindeki konumunu merkezî elitlere karşı daha güçlendirerek 2002-2004 arası dönemde ertelemek ya da gündeme getirse bile vesayet odaklarından gördüğü tepki dolayısıyla geri çekmek durumunda kaldığı kimi reformları ve söylemleri daha güçlü dillendirme fırsatına kavuştu.
#38
SORU:
Cumhuriyet Mitingleri ne zaman ve hangi amaçla düzenlenmiştir?
CEVAP:
2007 Nisan ve Mayıs ayında, Ankara ve İstanbul başta olmak üzere birçok şehirde siyasi krizi yükseltmeye yönelik, iktidar karşıtı blok tarafından Cumhuriyet Mitingleri düzenlendi. Düzenleyicilere göre mitinglerin amacı, “laiklik karşıtı ve Atatürk devrimlerine tehdit” olarak gördükleri AK Partiden bir cumhurbaşkanı seçilmesini önlemekti.
#39
SORU:
22 Temmuz 2007 seçim sonuçlarına göre partilerin oy dağılımı ve Milletvekili sayıları nasıldı?
CEVAP:
Seçimlerde AK Parti oyların %46,6’sını ve 341 milletvekili alarak ikinci döneminde oylarını artırarak seçimlerden birinci parti olarak çıktı. Deniz Baykal’ın CHP’si %20,9 oy aldı ve 112 milletvekili çıkardı. 2002 seçimlerinde siyasal bir fatura ödeyerek Meclis dışı kalan MHP ise %14,3 oy aldı ve 71 milletvekili çıkardı. Bu seçimlere Demokratik Toplum Partisi (DTP), uygulanan yüzde on seçim barajından dolayı seçimlere bağımsız adaylarla girdi ve 22 milletvekili çıkardı.
#40
SORU:
Abdullah Gül ne zaman ve kaç oyla Cumhurbaşkanı oldu?
CEVAP:
20 Ağustos’taki ilk turda Abdullah Gül 341 oy ve 24 Ağustos’taki ikinci turda 337 oy aldı. 28 Ağustos’taki ilk iki turda 376 rakamına ulaşılamadığı için gidilen üçüncü tur oylamasında Abdullah Gül 339 oy alarak Türkiye Cumhuriyeti’nin 11. Cumhurbaşkanı oldu.
#41
SORU:
21 Ekim 2007 tarihinde yapılan referandumdaki önemli değişiklikler nelerdir?
CEVAP:
Referanduma götürülen değişiklik paketinin içinde şu hususlar bulunmaktaydı:
• Milletvekili genel seçimlerinin beş yıl değil dört yılda bir yapılması.
• Cumhurbaşkanının halkoyuyla seçilmesi.
• TBMM toplantı yeter sayısının açıkça Anayasada belirtilerek yeni bir 367 krizinin yaşanmasının önüne geçilmesi
• Halkoyuyla seçilecek cumhurbaşkanının nitelikleri, görev süresi, kaç kez seçilebileceği, aday gösterilme yöntemi, yeterlilikleri ve nasıl aday gösterileceği,
• Halkoyuyla seçilecek cumhurbaşkanının nasıl seçileceği, seçimin gereklilikleri ilk tur ve ikinci seçimlerinde ne kadar oy alması gerektiği
#42
SORU:
Cumhurbaşkanını halkın seçmesi siyasi olarak neyi ifade etmektedir?
CEVAP:
Cumhurbaşkanını halkın seçmesi artık Cumhurbaşkanlığı makamının da siyasi aktörlerden bağımsız olarak demokratik bir kurum olmasını zorunlu kılmaktaydı. Çünkü seçim sürecinde rekabet, Meclis’in seçtiği dönemlerde olduğu gibi halk ile devlet arasında değildi. Artık toplumda farklı görüşlere sahip olan ve kendi aralarında siyasi rekabete girerek demokratik ikna süreçlerinin ardından cumhurbaşkanı seçilebilecekti.
#43
SORU:
AK Partiye kapatma davası ne zaman ve hangi ana nedenle açıldı?
CEVAP:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, 160 sayfa ve ek klasörlerden oluşan dosyayı 14 Mart’ta Anayasa Mahkemesine gönderdi. Açılan davada, AK Partinin ‘laiklik ilkesine aykırı eylemlerin odağı hâline geldiği’ belirtilmiş, en önemli delil olarak da üniversitelerde başörtüsünün serbest olmasına yönelik parti üyelerince değişik tarihlerde yapılan konuşmalar ve Mecliste kabul edilen anayasa değişikliği gösterilmişti.
#44
SORU:
29 Mart 2009 mahalli seçimlerinde oy dağılımı nasıl olmuştur?
CEVAP:
Seçimler sonucunda AK Parti oyların Seçimler sonucunda AK Parti oyların %38.39’unu alarak girdiği üst üste dördüncü seçimden de birinci parti olarak çıkmayı başardı. CHP %23.08 oy alırken MHP ise %15.97 oranında oy aldı.
#45
SORU:
29 Mart 2009 mahalli seçimlerinde ortaya çıkan sonuç nasıl değerlendirilebilir?
CEVAP:
Bu seçimlerde ortaya çıkan niteliksel sonuç da milliyetçi eğilimlerin güçlenerek Doğu ve Güneydoğu bölgeleri olmak üzere birçok yerde milliyetçi aidiyetlerin gözle görülür bir şekilde artmasıydı. Diğer önemli bir sonuç, AK Partinin bir önceki seçime göre oylarını düşürmesiydi. Seçim sonuçlarının hükümete ilk yansıması 1 Mayıs’ta Erdoğan’ın kabinede büyük bir revizyona gitmesiydi.
#46
SORU:
Kemal Kılıçdaroğlu ne zaman CHP genel başkanı oldu?
CEVAP:
Kemal Kılıçdaroğlu, 22 Mayıs 2009’da 33. Olağan Kurultayda partinin genel başkanı seçildi.
#47
SORU:
Kemal Kılıçdaroğlu ne tür bir politikayı savunmaktaydı?
CEVAP:
Kemal Kılıçdaroğlu,28 Şubat’ın izinde, laikçi ve ulusalcı damarı tavizsiz savunan ve dolayısıyla eski vesayetçi seçkinci çizginin partisi olan CHP ve bu çizginin savunucusu Baykal profili yerine, daha çok “varoşlara inme” söylemini kullanarak geleneksel CHP çizgi ve politikalarının revize edilmesi gerektiğini savunmaktaydı.
#48
SORU:
12 Eylül 2010 referandumunda öne çıkan maddeler nelerdir?
CEVAP:
Toplamda 26 madde bulunan pakette çok tartışılan ve paketin öne çıkan düzenlemeleri şunlardır:
• Kamu Denetçiliği Kurumu anayasal dayanağa kavuşturulmuştur.
• Siyasi partilerin kapatılması durumunda milletvekillerinin vekilliklerinin düşürülmesine ilişkin hüküm yürürlükten kaldırılmıştır.
• Siyasi parti kapatma ve diğer mali yaptırımlar için Anayasa Mahkemesinde üçte iki çoğunluk getirilmiştir.
• YAŞ kararları ile ordudan uzaklaştırılanlara yargı yolu açılmıştır.
• HSYK’nin yapısı değiştirilerek bu kapsamda HSYK’nin hâlen 7 olan asıl üye sayısı 22’ye, 5 olan yedek üye sayısı ise 10’a çıkarılmıştır. Ayrıca HSYK’nın hâkim ve savcılara yönelik meslekten çıkarma kararları yargı denetimine açılmıştır.
• Devlet memurlarına verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı kanun yolu açılmıştır.
• Anayasa Mahkemesinin üye yapısı, daha demokratik ve çoğulcu bir yapıya kavuşturulmuş ve üyelerin çalışma süreleri 12 yılla sınırlandırılmıştır. Yeni düzenlemeyle Anayasa Mahkemesinin üye sayısı 11’den 17’ye çıkarılmış ve üyelerin seçilmelerine yönelik yeni düzenlemeler getirilmiştir.
• Anayasa Mahkemesine TBMM Başkanı, Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlarını Yüce Divan sıfatıyla yargılama yetkisi tanınmıştır.
• Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı getirilmiştir
#49
SORU:
Ordunun siyasal alana müdahalesi hangi olaydan sonra engellenmiştir?
CEVAP:
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ordu doğrudan müdahale ederek 27 Nisan 2007’de hükümete karşı, sonradan E-Muhtıra olarak nitelendirilen, bir bildiri yayımlayarak doğrudan siyasal alana müdahale etti. Ordu komutanlarının özellikle 2007 yılının başından itibaren hükümetin otoritesine meydan okumanın en üst seviyesi olan muhtıraya karşı, hükümetin sert bir açıklama ile karşılık vermesi, ordunun siyasal alana daha fazla müdahalesini engellemiştir?
#50
SORU:
2011 YAŞ sonucu nasıl değerlendirilebilir?
CEVAP:
2011 Şurası’nda görev süreleri dolan komutanların istifasına ek olarak, 2 yıl daha görevini sürdürmesi beklenen Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner’in de istifa etmesi bir taraftan derin bir kriz olarak görülürken, diğer taraftan asker-sivil ilişkilerinde sivil otoritenin ağırlığını arttırdığına ilişkin yorumları da beraberinde getirmiştir.
#51
SORU:
Balyoz ve Ergenekon davalarının sonucu ne olmuştur?
CEVAP:
Anayasa Mahkemesi yargılamada hak ihlali olduğuna kararı verdi ve ardından da Mart 2014 tarihinde Ergenekon ve Mart 2015 tarihinde ise Balyoz Davası sanıkları beraat etti.
#52
SORU:
AK Partinin 2011 seçimlerine giderken en büyük vaadi neydi?
CEVAP:
AK Parti 2011 seçimlerine giderken Yeni Türkiye’nin inşa edileceği söylemini siyasal kampanyasının merkezine yerleştirdi.
#53
SORU:
2011 seçim sonuçlarında partilere göre oy ve milletvekili dağılımı nasıl olmuştur?
CEVAP:
2011 seçim sonuçlarına göre, AK Parti %49,83 oy oranıyla 327 milletvekili kazandı. CHP %25,98’lik oy oranıyla 135 milletvekili kazanırken MHP ise %13,01’lik oy oranıyla 53 milletvekili çıkardı. BDP destekli Emek, Demokrasi ve Özgürlük Blokunun bağımsız adayları ise 35 vekille Meclise girdi.
#54
SORU:
2011 seçimlerinden sonraki gerginliğin nedeni nedir?
CEVAP:
Gerginliğin en büyük sebebi Ergenekon, Balyoz ve KCK gibi davalardan tutuklu adayların milletvekili seçilmeleri ve YSK’nin da bu adayların vekilliklerini onaylamasına karşın ilgili mahkemelerin tahliye taleplerini reddetmesidir. Balyoz davası sanığı Engin Alan’ı aday gösteren MHP sadece bu duruma tepki göstermekle yetinirken CHP Mecliste yemin etmeme, BDP de Diyarbakır’da toplanma kararı almıştır. Sonuç olarak 24 Haziran’da düzenlenen TBMM’nin ilk oturumunda bulunan AK Parti ve MHP milletvekilleri yemin ederek yasama faaliyetlerini başlatmışlardır. Öte yandan CHP ve BDP’nin boykot kararı, siyasal gündemi kilitlemeye uzun süre devam etmiştir. Nihayetinde CHP 11 Temmuzda, BDPde 1 Ekimde yemin ederek yasama faaliyetlerine dâhil olmuştur.
#55
SORU:
AK Parti iktidarının üçüncü döneminde hükümeti en çok etkileyen olaylar nelerdir?
CEVAP:
AK Parti iktidarının üçüncü döneminde hükümeti en çok etkileyen olaylar, Kürt meselesinin çözümüne yönelik çabalar, Gezi Parkı eylemleri ve siyasete yönelik siyaset dışı yapılanmaların müdahalesiydi.
#56
SORU:
30 Mart 2014 mahalli seçim sonuçlarına göre partilerin oy dağılımı nasıl olmuştur?
CEVAP:
AK Parti bir önceki yerel seçimlere göre oylarını artırarak %43.4 oranında oy aldı. CHP %25.6 oranında oy alırken MHP ise oylarını artırarak %17.6 oranında oy aldı. HDP/BDP çizgisi batıda ve doğuda farklı partiler altında seçime girmiştir. HDP, seçim öncesinde oluşturulan olumlu havanın aksine seçimlerde önemli bir varlık gösteremezken BDP Doğu bölgelerinde oy oranlarını korumuştur.
#57
SORU:
10 Ağustos 2014 tarihinde gerçekleştirilen ilk Cumhurbaşkanlığı oylamasının sonuçları nedir
CEVAP:
10 Ağustos’ta gerçekleştirilen seçimde AK Partinin adayı Recep Tayyip Erdoğan seçmenlerin %51,79’unun oyunu alarak Türkiye Cumhuriyeti’nin 12. Cumhurbaşkanı seçildi. Başta CHP ve MHP olmak üzere 13 farklı siyasal partinin de desteğini alan İslam İşbirliği Örgütü (İİÖ) eski Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu oyların %38,44’ünü, HDP adayı HDP Selahattin Demirtaş ise oyların %9,76’sını aldı.
#58
SORU:
AK Parti’de Recep Tayyip Erdoğan’dan sonra kim genel başkan oldu?
CEVAP:
AK Parti kurucu lideri Erdoğan’ın AK Parti kurucu lideri Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmasının ardından, olağanüstü kongresini toplayarak Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nu Genel Başkanlığa seçti.
#59
SORU:
Çözüm Süreci nasıl tanımlanabilir?
CEVAP:
2009 yılında, Millî Birlik ve Kardeşlik Projesi adıyla resmî olarak başlatılan ve Kürt meselesini ve terör sorununu kalıcı olarak çözmek amacıyla yürütülen çok boyutlu politikalar bütünüdür. Temel özelliği, soruna yerli ve millî bir çözüm bulma amacına yönelik olmasıdır. Bu bağlamda Kürt meselesi başta olmak üzere birçok alanda reform yapılmış ve ülkenin demokratikleşmesine yönelik önemli adımlar atılmıştır.
#60
SORU:
DTP ne zaman kapatıldı?
CEVAP:
2009 yılının Aralık ayında PKK’ye yakın Kürt siyasal hareketinin Meclisteki temsilcisi olan Demokratik Toplum Partisi (DTP) Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı ve yerine Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) kuruldu.
#61
SORU:
16 Ocak 2010’da açıklanan insan hakları paketi neleri kapsamaktaydı?
CEVAP:
16 Ocak 2010’da İçişleri Bakanı Beşir Atalay dört ayrı mekanizmadan oluşan insan hakları paketini açıkladı. Pakette meselenin çözümüne dair; cezaevlerinde Kürtçe gibi farklı dil ve lehçelerde görüşme yapılmasına imkân sağlanması; özel kanalların farklı dil ve lehçelerde 24 saat yayın yapmasına izin verilmesi; farklı dil ve lehçelerde enstitü, araştırma merkezi kurulması yönünde YÖK kararının alınması ve Yaşayan Diller Enstitüsünün kurulması ve terörler mücadeleyi aksatmayacak biçimde, günlük yaşamın normalleşmesi konusunda adım atılarak yol kontrollerinin azaltılması ve yayla yasaklarının asgari seviyeye indirilmesi amacıyla valiliklere genelge gönderilmesi ile ilgili net bir yol haritası ortaya konuldu.
#62
SORU:
Çözüm süreci hangi olaydan sonra dondurulma aşamasına gelmiştir?
CEVAP:
19 Ekim 2011’de Hakkâri’nin Çukurca ilçesine PKK’nin yaptığı saldırı sonucu 24 asker şehit oldu. Çukurca’daki saldırı sonrası Kuzey Irak’a 22 tabur ve on bin askerin katıldığı kara harekâtı düzenlendi. Bu saldırı ve akabindeki operasyonla beraber zaten sallantıda olan süreç dondurulma aşamasına geldi. Süreçteki diğer bir önemli tartışmalı konu ise KCK operasyonlarıdır. Operasyonlar ilk olarak 2009 yılında Diyarbakır ağırlıklı başlamış olmakla beraber 2011 yılında operasyonlar kapsamında KCK yöneticileri başta olmak üzere birçok kişi tutuklanmıştır.
#63
SORU:
Ana dilde savunma hakkı ne zaman kanunlaştı?
CEVAP:
24 Ocak 2013’te kabul edilen düzenlemeyle ana dilde savunma hakkı kanunlaştı.
#64
SORU:
Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun ne zaman yayınlandı?
CEVAP:
Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun’un uygulama ilkelerini düzenleyen Bakanlar Kurulu Kararı 2 Ekim 2014’te Resmi Gazetede yayımlandı.
#65
SORU:
Çözüm Süreci Kurulu’nun görevi nedir?
CEVAP:
Çözüm Sürecinin başarıya ulaşmasına yönelik siyasi, hukuki, sosyoekonomik, psikolojik, kültürel, insan hakları, güvenlik ve silahsızlandırma alanlarında ve bunlarla bağlantılı konularda atılabilecek adımları atmakla görevlendirildi.
#66
SORU:
PKK ne zaman ateşkes ilan ettiğini açıkladı?
CEVAP:
21 Mart 2013’te Diyarbakır’daki Nevruz kutlamalarında PKK lideri Öcalan, Nevruzda okunan mesajında “silahlı mücadelenin miadını doldurduğunu açıklayarak, silahlı güçlerin sınır dışına çekilmesi” çağrısında bulundu. PKK yöneticileri de yaptığı açıklamada “Öcalan’ın kararı bizim kararımızdır” diyerek 21 Mart’tan itibaren ateşkes ilan ettiklerini açıkladı.
#67
SORU:
PKK devrimci halk savaşını tekrar başlattığını ne zaman ilan etti?
CEVAP:
7 Haziran 2015 seçimlerinin ardından PKK tekrar devrimci halk savaşını başlattığını açıklayarak terör faaliyetlerine devam etti.
#68
SORU:
28 Şubat Postmodern Darbesi, 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül askerî darbelerinden hangi açıdan farklıydı?
CEVAP:
28 Şubat Postmodern Darbesi, 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül askerî darbelerinden farklılıklar içermekteydi. Her şeyden önce asker kışlasından çıkıp siyasal alana doğrudan müdahale etmedi. Bunun yerine silahsız kuvvetlerin yani, medya ve kendisine sivil süsü vermiş birtakım örgütlü yapıların devreye girdiği, yargı ve diğer sivil bürokrasinin de desteklediği, siyaseti topyekûn denetleme ve devre dışı bırakma süreci olarak kurgulanmıştı. Dolayısıyla 28 Şubat, medyası, iş dünyası, yargısı, akademisi ve bürokrasisiyle büyük plandaki müesses nizamın bir restorasyonu ve sonuçları itibarıyla de bin yıl bitmeyeceği öngörülen çok boyutlu bir süreç olarak tasarlanmıştı.
#69
SORU:
3 Kasım 2002 tarihinde yapılan seçimlerde Ak Parti oyların yüzde kaçını alarak iktidar olmuştur?
CEVAP:
3 Kasım 2002 seçimlerinde Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti), oyların %34,28’ini alarak ve Mecliste 363 sandalye kazanarak ezici bir galibiyet aldı.
#70
SORU:
2002 seçimlerinde AK Partinin neredeyse anayasayı tek başına değiştirebilecek bir çoğunluğu elde etmesinde temel sebep neydi?
CEVAP:
AK Partinin neredeyse anayasayı tek başına değiştirebilecek bir çoğunluğu elde etmesinde, seçim barajı dolayısıyla seçime giren 19 partiden sadece ikisinin barajı geçmiş olmasının büyük etkisi vardı.
#71
SORU:
58. hükûmeti 18 Kasım 2002 tarihinde AK Parti adına kim kurmuştur?
CEVAP:
Seçimlerden sonra 58. hükûmeti 18 Kasım 2002 tarihinde AK Parti adına Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Gül kurdu. TBMM Başkanlığına ise Manisa milletvekili Bülent Arınç seçildi.
#72
SORU:
Recep Tayyip Erdoğan, 9 Mart 2003 tarihinde yapılan yenileme seçiminde hangi ilden aday olarak milletvekili olmaya hak kazanmıştır?
CEVAP:
YSK, Siirt seçimini, sandık kurullarının oluşturulmasında yaşanan usulsüzlüklerden dolayı iptal etmiş ve seçimlerin yenilenmesine karar vermişti. Böylece Recep Tayyip Erdoğan, Siirt’ten aday olarak 9 Mart 2003 tarihinde yapılan seçimlerde milletvekili olmaya hak kazandı.
#73
SORU:
7. AB'le Uyum paketinin içeriğinde neler vardı?
CEVAP:
7. Uyum paketinde özel televizyonlarla birlikte TRT’nin de farklı dil ve lehçelerde yayın yapmasının önündeki engeller kaldırılmıştır. Ayrıca ifade özgürlüğünün önünde engel oluşturan ve Türkiye’nin sık sık AİHM’de mahkûmiyetine yol açan Terörle Mücadele Kanunu’nda değişiklik yapılarak terör suçunun oluşmasında şiddet ve cebir şartı getirilmiştir.
#74
SORU:
Türkiye, hangi tarihte ölüm cezasının kaldırılmasına ilişkin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne Ek 6 Nolu Protokol’ü onaylamıştır?
CEVAP:
Türkiye, Kasım 2003’te ölüm cezasının kaldırılmasına ilişkin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne Ek 6 Nolu Protokol’ü onaylamıştır.
#75
SORU:
Ak Parti'nin AB sürecini hızlandırmaya özel önem vermesi ve ivedilikle üyelik müzakerelerini başlatmasının temel sebebi neydi?
CEVAP:
AK Parti, kendisine yönelik şüpheleri azaltmak ve meşruiyet zeminini güçlendirmek için AB sürecini hızlandırmaya özel önem verdi ve 2005 yılında üyelik müzakereleri başladı. Müzakerelerin başlaması, demokratikleşme doğrultusunda reform arzulayanların elini güçlendirdi.
#76
SORU:
Müzakere süreci başladıktan sonra Türkiye ile AB arasındaki ilişkiler öncelikli olarak hangi sebeple krize girmiş ve üyelik süreci askıya alınmıştır?
CEVAP:
2006’dan itibaren Türkiye ile AB arasındaki ilişkiler önce Kıbrıs yüzünden krize girmiş ardından da çeşitli engellemelerle üyelik süreci zamana yayılmıştır. Sonraki süreçlerle de özellikle GKRY’nin engellemeleri yüzünden sadece resmen askıya alınan fasıllarda değil, diğer alanlarda da engellemelerini sürdürmektedir.
#77
SORU:
1 Mart tezkeresinin reddedilmesinin olumlu sayılan sonuçları neler olmuştur?
CEVAP:
Olumsuz sonuçlarının yanı sıra hem İslam dünyasında Türkiye’nin uyandırdığı saygınlık hem de AB ile ilişkilerin bu süreçten etkilenmemesi hatta bağımsız karar alabilme kapasitesini ortaya çıkardığı için 1 Mart tezkeresinin reddinin son derece olumlu olduğu da düşünülmüştür. Türkiye’nin bu tavrı, Batı’dan bağımsız bir dış politikanın yürütülebileceğinin de bir işareti olarak yorumlanmış, Türkiye’nin bu dönemden itibaren dış politikasında sergilediği proaktif, dinamik ve öz güveni yüksek tutumun da bu tezkerenin reddi ile ilişkilendirilmiştir. Bu bağlamda tezkerenin reddinin Arap dünyası ve Orta Doğu’da geniş bir coğrafyada yankı bulması, Türkiye’nin demokratik bir ülke olarak Orta Doğu’da rol model anlamında Türkiye modelinin tartışılmasının da başlangıcı olarak yorumlanmıştır.
#78
SORU:
27 Nisan 2007 E-Muhtıra'sının etkisi hangi sebeple sınırlı kalmıştır?
CEVAP:
E-Muhtıra, 27 Nisan 2007 tarihinde Genelkurmay Başkanlığı sitesinde Cumhurbaşkanlığı seçimine doğrudan askerin müdahalesi anlamına gelen açıklamadır. Doğrudan sivil siyasetin alanına müdahale eden bir açıklama olduğu için muhtıra niteliği taşımaktadır. Hükümet açıklamaya sert tepki göstererek Başbakanlığa bağlı bir kurum olan Genelkurmay’ın hükümet aleyhine bu şekilde bir görüş beyan etmesinin kabul edilemez olduğunu açıklamıştır. Böylece, söz konusu muhtıranın etkisi sınırlı kalmıştır.
#79
SORU:
21 Ekim 2007'de referanduma götürülen değişiklik paketinin içinde hangi hususlar bulunmaktaydı?
CEVAP:
Referanduma götürülen değişiklik paketinin içinde şu hususlar bulunmaktaydı:
• Milletvekili genel seçimlerinin beş yıl değil dört yılda bir yapılması.
• Cumhurbaşkanının halk oyuyla seçilmesi.
• TBMM toplantı yeter sayısının açıkça Anayasa’da belirtilerek yeni bir 367 krizinin yaşanmasının önüne geçilmesi
• Halk oyuyla seçilecek cumhurbaşkanının nitelikleri, görev süresi, kaç kez seçilebileceği, aday gösterilme yöntemi, yeterlilikleri ve nasıl aday gösterileceği,
• Halk oyuyla seçilecek cumhurbaşkanının nasıl seçileceği, seçimin gereklilikleri ilk tur ve ikinci seçimlerinde ne kadar oy alması gerektiği.
#80
SORU:
33. Olağan Kurultayda CHP genel başkanı seçilen Kemal Kılıçdaroğlu partiye ne tür bir söylem getirmiştir?
CEVAP:
Kemal Kılıçdaroğlu, 22 Mayıs’ta 33. Olağan Kurultayda CHP genel başkanı seçildi. 28 Şubat’ın izinde, laikçi ve ulusalcı damarı tavizsiz savunan ve dolayısıyla eski vesayetçi seçkinci çizginin partisi olan CHP ve bu çizginin savunucusu Baykal profili yerine, daha çok “varoşlara inme” söylemini kullanarak geleneksel CHP çizgi ve politikalarının revize edilmesi gerektiğini savunan Kılıçdaroğlu’nun seçilmesi CHP tabanı ve tavanı için yeni bir umut ve heyecan dalgası oluşturdu.
#81
SORU:
12 Eylül Referandumunda "evet" ve "hayır" kampanyalarında partiler hangi taraflarda yer almışlardı?
CEVAP:
Referandumda AK Parti, Meclis dışındaki BBP ve Saadet Partisi “Evet” kampanyası, MHP ve CHP “Hayır” kampanyası yürütürken BDP ise referandumu bir taraftan sorunsallaştırırken bir taraftan da “Hayır” anlamı içeren ve süreci boykot eden bir siyaset izlemiştir.
#82
SORU:
12 Eylül 2010 referandum paketinde çok tartışılan ve paketin öne çıkan düzenlemeleri nelerdi?
CEVAP:
Toplamda 26 madde bulunan pakette çok tartışılan ve paketin öne çıkan düzenlemeleri şunlardır:
• Kamu Denetçiliği Kurumu anayasal dayanağa kavuşturulmuştur.
• Siyasi partilerin kapatılması durumunda milletvekillerinin vekilliklerinin düşürülmesine ilişkin hüküm yürürlükten kaldırılmıştır.
• Siyasi parti kapatma ve diğer mali yaptırımlar için Anayasa Mahkemesinde üçte iki çoğunluk getirilmiştir.
• YAŞ kararları ile ordudan uzaklaştırılanlara yargı yolu açılmıştır.
• HSYK’nin yapısı değiştirilerek bu kapsamda HSYK’nin hâlen 7 olan asıl üye sayısı 22’ye, 5 olan yedek üye sayısı ise 10’a çıkarılmıştır. Ayrıca HSYK’nın hâkim ve savcılara yönelik meslekten çıkarma kararları yargı denetimine açılmıştır.
• Devlet memurlarına verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı kanun yolu açılmıştır.
• Anayasa Mahkemesinin üye yapısı, daha demokratik ve çoğulcu bir yapıya kavuşturulmuş ve üyelerin çalışma süreleri 12 yılla sınırlandırılmıştır. Yeni düzenlemeyle Anayasa Mahkemesinin üye sayısı 11’den 17’ye çıkarılmış ve üyelerin seçilmelerine yönelik yeni düzenlemeler getirilmiştir.
• Anayasa Mahkemesine TBMM Başkanı, Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlarını Yüce Divan sıfatıyla yargılama yetkisi tanınmıştır.
• Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı getirilmiştir.
#83
SORU:
AK Parti iktidarının üçüncü döneminde hükümeti en çok etkileyen olaylar neler olmuştur?
CEVAP:
AK Parti iktidarının üçüncü döneminde hükümeti en çok etkileyen olaylar, Kürt meselesinin çözümüne yönelik çabalar, Gezi Parkı eylemleri ve siyasete yönelik siyaset dışı yapılanmaların müdahalesiydi.
#84
SORU:
10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı seçiminde adayların oy dağılımı ne şekilde gerçekleşti?
CEVAP:
AK Partinin adayı Recep Tayyip Erdoğan seçmenlerin %51,79’unun oyunu alarak Türkiye Cumhuriyeti’nin 12. Cumhurbaşkanı seçildi. Çatı aday Ekmeleddin İhsanoğlu oyların %38,44’ünü, HDP adayı HDP Selahattin Demirtaş ise oyların %9,76’sını aldı.
#85
SORU:
Kürt meselesi çözüm sürecinde Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla 34 PKK’lı Habur sınır kapısından geçerek güvenlik güçlerine teslim olması hangi sebeple bir krize yol açtı?
CEVAP:
PKK’lilerin ülkeye girişi ve onların karşılanması esnasında ortaya çıkan tablo siyasiler ve toplumun birçok kesimi tarafından tepkiyle karşılandı ve bu olay başlamakta olan sürece ilişkin ilk kriz oldu.
#86
SORU:
KCK operasyonları kapsamında 2012 yılının Şubat ayında hangi önemli gelişme meydana gelmiştir?
CEVAP:
2012 yılının Şubat ayında meydana geldi. İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’nın ve başsavcı vekilinin haberi olmaksızın, KCK operasyonunda verilen ifadelerde bazı eylemlere ilişkin bilgilerin önceden MİT’e iletildiğiyle ilgili iddialar üzerine MİT Müsteşarı Hakan Fidan, MİT eski müsteşarı Emre Taner ve Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş ile iki MİT çalışanını ifadeye çağırdı. Hakan Fidan mazeret göstererek ifadeye gitmedi ve hükümet de MİT Kanunu’nda değişiklik yapmak suretiyle Hakan Fidan’ın ve sürecin arkasında olduğu mesajını verdi.
#87
SORU:
Çözüm sürecinde hangi tarihte ana dilde savunma hakkı kanunlaştı?
CEVAP:
24 Ocak 2013’te kabul edilen düzenlemeyle ana dilde savunma hakkı kanunlaştı.