VERGİ İCRA HUKUKU Dersi VERGİ ALACAĞINI SONA ERDİREN HALLER soru cevapları:
Toplam 20 Soru & Cevap#1
SORU:
Vergi hukukunda zamanaşımının sonuçları nelerdir?
CEVAP:
Zamanaşımı, ödemeden sonra vergi borcunu sona erdiren en önemli nedendir. Vergi hukukunda zamanaşımı vergi alacağını kendiliğinden ortadan kaldırdığı için mükellef zamanaşımına uğramış vergi borcundan kurtulmuş olur.
#2
SORU:
Vergi hukukunda zamanaşımının türleri nelerdir?
CEVAP:
Vergi hukukunda 2 tür zamanaşımı vardır. Bunlardan ilki tarh zamanaşımı, diğeri de tahsil zamanaşımıdır. Tarh zamanaşımı Vergi Usul Kanun’da düzenlenmiş, tahsil zamanaşımı ise 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’da düzenlenmiştir.
#3
SORU:
Tahsil zamanaşımı nedir?
CEVAP:
Kamu alacağı, vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar.
#4
SORU:
Vergi hukukuna göre ödeme nedir?
CEVAP:
Vergi Usul Kanunu’na göre vergi borcunun yükümlü tarafından yasalara uygun biçimde yerine getirilmesi olarak tanımlanan ödeme vergi alacağını sona erdiren en doğal nedendir. Verginin ödenmesiyle vergi alacağı sona erer.
#5
SORU:
Tahsil zamanaşımının başlangıcı nedir?
CEVAP:
5 yıllık tahsil zamanaşımı, kamu alacağının vade tarihinden itibaren değil, vadenin rastladığı yılı takip eden takvim yılının başından itibaren başlamaktadır. Zamanaşımı süresinin başlangıcı olarak kamu alacağının tarihinin değil de vade tarihini takip eden yıl başının kabul edilmesiyle vergi idaresinin işini kolaylaştırarak hızlı çalışması amaçlanmıştır. Çünkü her mükellef için tek tek zamanaşımının belirlenmesi külfetlidir. Oysa ki vadesi aynı yıla rastlayan tüm mükellefler için zamanaşımı süresi o yılı takip eden takvim yılının başından itibaren işlemeye başlayacak, bu da vergi idaresinin iş yükünü oldukça azaltacak ve takibi de kolaylaştıracaktır.
#6
SORU:
Zamanaşımının kesilmesinin sonuçları nelerdir?
CEVAP:
Zamanaşımının kesilmesi, kesilme anına kadar işlemiş bulunan sürenin bütün sonuçlarını ortadan kaldırır. Kesilmenin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren zamanaşımı yeniden işlemeye başlar.
#7
SORU:
Zamanaşımını durduran haller nelerdir?
CEVAP:
Zamanaşımını durduran hâller; borçlunun yabancı ülkede bulunması, borçlunun hileli işas etmesi ve borçlunun terekesinin tasfiyesi dolayısıyla hakkında takibat yapılamamasıdır.
#8
SORU:
Tahsil zamanaşımının sonuçları nelerdir?
CEVAP:
Tahsil zamanaşımı süresi dolduktan sonra alacaklı kamu dairesinin kamu alacağını tahsil yetkisi ortadan kalkar. Dolayısıyla alacaklı kamu dairesi zamanaşımına uğramış bir kamu alacağı için ödeme emri gönderemez veya icra takibine başlayamaz. Ancak zamanaşımından sonra mükellefin kendi rızasıyla yaptığı ödemeler kabul edilir. Bu nedenle, mükellefin zamanaşımına uğramasına rağmen vergi borcunu ister öder ister ödemez olması vergi borcunu “eksik borç (doğal borç) hâline dönüştürür. Ancak zamanaşımından sonra mükellefin kendi rızasıyla yaptığı ödemeleri sonradan geri alması mümkün değildir.
#9
SORU:
Terkin nedir?
CEVAP:
Vergi alacağını sona erdiren nedenlerden biri de terkindir. Terkin, vergi alacağının silinmesi, yani tahsilinden vazgeçilmesidir. Terkin idarenin kamu alacağından vazgeçmesi bakımından affa da benzetilebilir. Ancak vergi ve cezaların affı objektif ve genel bir işlem olduğu hâlde terkin subjektif, özel bir işlemdir. Terkin bazı koşulların varlığı hâlinde vergi alacağını bütün hukuki sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldıran tek taraflı idari bir işlemdir.
#10
SORU:
Doğal afet nedeniyle terkine başvurulmasının şartları nelerdir?
CEVAP:
AATUHK’na göre terkin yapılabilmesi için kamu alacaklarının afet tarihinden önce tahakkuk etmiş olması ve terkini talep edilen kamu alacağının afetlerin zarar verdiği gelir kaynakları ile ilgili olması gerekmektedir.
#11
SORU:
Tahsil imkansızlığı nedeniyle terkin edilen vergilerin niteliği nedir?
CEVAP:
Tahsilindeki imkânsızlık nedeniyle terkin edilen vergiler tahakkuk etmiş ve kesinleşmiş kamu alacaklarıdır ve bu kamu alacaklarının miktarını belirlemeye Maliye Bakanı yetkilidir.
#12
SORU:
Vergi hukukunda takasın anlamı ve işlevi nedir?
CEVAP:
Takas özel hukukta olduğu gibi vergi hukukunda da yeni bir hukuki durum yaratmakta ve vergi alacağını sona erdirmektedir. Özel hukukta takas Borçlar Kanunu’nun 139. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; iki kişi, karşılıklı olarak bir miktar para veya özdeş diğer edimleri birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise her biri alacağını borcuyla takas edebilir. Vergi hukukunda ise takas, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 23. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; tahsil edilip de kanuni sebeplerle red ve iadesi gereken kamu alacakları, yükümlülerin reddiyatı yapacak olan kamu idaresine olan muaccel borçlarına mahsup edilmek suretiyle reddolunur. Ancak burada “mahsup” deyimiyle “takas” ifade edilmektedir. Mahsup ve takas işlemleri benzerlik göstermekle birlikte farklı hukuki niteliklere haizdir. Mahsup, ödenmiş bir kamu alacağının ödenmemiş bir kamu alacağından indirilmesini ifade ederken takas, aynı cinsten olan karşılıklı ve muaccel iki borcu daha küçük olanı oranında sona erdiren bir hukuki işlemdir. Mahsup kamu alacağının tarh aşaması ile ilgiliyken takas tahsil aşaması ile ilgilidir. Bunun dışında takas, kamu alacağını koruyan bir müessese niteliği taşıdığı hâlde mahsubun kamu alacağının korunması ile ilgisi yoktur.
#13
SORU:
Vergi hukukunda af nedir?
CEVAP:
Vergi cezalarını sona erdiren bir neden olan af, devletin tek taraşı olarak alacağından vazgeçmesidir. Af ile tarh edilmiş vergilerin belli süreler içerisinde ödenmesi kaydıyla bunlara ilişkin cezaların veya gecikme zamlarının affedilebileceği öngörülür. Ancak esas itibarıyla vergi cezalarını sona erdiren bir neden olan af, bazen cezanın yanında vergi aslının bir kısmının da affedilmesi şeklinde karşımıza çıkabilmektedir.
#14
SORU:
Vergi borçları açısından ölümün etkisi nedir?
CEVAP:
Kamu borçlusunun ölümü hâlinde vergi cezalarının silinmesi de vergi cezası niteliğindeki kamu alacağını sona erdiren bir nedendir. Ancak kamu borçlusunun ölümü hâlinde ceza dışındaki diğer borçlar mirası reddetmemiş mirasçılarına intikal eder. Borçlunun ölümünden evvel başlamış olan işlemlere de devam edilir.
#15
SORU:
Yargı kararlarının vergi borcu üzerindeki etkisi nedir?
CEVAP:
Yükümlüler tarh edilen vergi ve cezalara karşı süresi içinde dava açma hakkına sahiptirler. Açılan dava sonucunda yargı organlarının kararı ile vergi borcunun ve cezasının kısmen ya da tamamen kaldırılması söz konusu olduğunda, yapılan idari işlem geri alınacağından vergi veya ceza da o oranda sona erer.
#16
SORU:
Takası istenebilecek borçlar nelerdir?
CEVAP:
Takası istenebilecek borçlar, tahsil edilip de red ve iadesi istenen kamu alacakları ile AATUHK’nun 23. maddesinde yer alan “reddiyatı yapacak olan kamu idaresine” olan muaccel borcudur. Bu da demek oluyor ki yükümlünün bir kamu idaresine olan muaccel borcu ile başka bir kamu idaresinden olan muaccel alacağı birbiri ile takas edilemez. Ancak bu durum hazine birliği ilkesi ile bağdaşmaz. Nitekim Danıştayın da alacaklı ve borçlu vergi dairelerinin farklı olmasının yükümlünün takas istemesinde bir sorun teşkil etmeyeceği yönünde kararları mevcuttur.
#17
SORU:
Tahakkuktan vazgeçme hangi şartlarda uygulanabilir?
CEVAP:
Tahakkuktan vazgeçme sadece ikmalen, re’sen ve idarece tarh edilen vergilerde uygulanmaktadır.
#18
SORU:
Doğal afetler nedeniyle terkinde yetki kime aittir?
CEVAP:
VUK kapsamında yer alan kamu alacakları için terkin yetkisi Maliye Bakanlığı’na ait iken bunlar dışındaki kamu alacakları için terkin yetkisi Bakanlar Kuruluna aittir.
#19
SORU:
Doğal afet nedeniyle terkine hangi süre içinde başvurulabilir?
CEVAP:
AATUHK’nda yer alan doğal afetler nedeniyle terkin hükmünden yararlanabilmek için afetten zarar görenlerin, afetin vukuu tarihinden itibaren 6 ay içinde ilgili kamu idaresine yazı ile müracaat etmeleri şarttır. Dolayısıyla terkin için başvuruda bulunulmaması hâlinde re’sen terkin yapılması mümkün değildir.
#20
SORU:
Takasın şartları nelerdir?
CEVAP:
Takastan bahsedebilmek için kesinleşmiş ve karşılıklı iki ayrı borcun olması gerekmektedir. Yani bir tarafta kamu idaresinin mükellefe iade etmesi gereken bir borcunun bulunması, diğer tarafta da mükellefin kamu idaresine muaccel bir borcunun bulunması gerekmektedir. Bu nedenle örneğin idare, yükümlünün muaccel alacağını vergi mahkemesinde dava konusu edilen (dolayısıyla henüz tahakkuk etmemiş bulunan) vergi borcu ile takas edemez. Aynı şekilde yükümlü de yanlışlıkla fazla ödediği ve fazla ödediği kısmın kendisine iadesi amacıyla verdiği düzeltme dilekçesi sonucunda red ve iadesine daha karar verilmemiş bir alacağın muaccel vergi borcuna takas edilmesini isteyemez.