VERİMLİLİK YÖNETİMİ Dersi İşbilim ve Verimlilik soru cevapları:
Toplam 22 Soru & Cevap#1
SORU:
İşbilimin temel amacı nedir?
CEVAP:
İşbilimin temel amacı, çalışma alanı ile işgöreni birbirine uyumlandırmaya çalışmaktır. Bu anlamda insan kapasitesi ve sınırlılık bilgilerini çalışma alanı, iş, araç-gereç ve çevre tasarımına uygular.
#2
SORU:
"İşbilim" kavramının eşdeğer kavramları nelerdir?
CEVAP:
Amerika Birleşik Devletleri’nde “insan faktörü mühendisliği”, İskandinav ülkelerinde “biyoteknoloji”, Avrupa ve diğer ülkelerde “ergonomi”, Almanlar’da “işbilim” kavramları birbirinin yerine kullanılan kavramlardır (Şimşek, 1994:7, Babalık, 2007:2). Yazında ayrıca “insan mühendisliği”, “mühendislik psikolojisi”, “teknik psikoloji” ve “iş fizyolojisi” gibi kavramların da kullanıldığı görülmektedir. Bu kavramlar arasında Türkiye’de başlangıçta işbilim tercih edilirken daha sonra ergonominin yaygın olarak kullanıldığı görülmektedir (Özkul ve Anagün, 1996:8). Ancak bazı yerlerde ergonomi yerine kullanılmakla birlikte “işbilim” kavramı, ergonominin ötesinde, insanın çalışmasının ekonomik ve sosyal yönlerini inceleyen bilim dalıdır.
#3
SORU:
İşbilimin bünyesinde yer alan alt alanlar nelerdir?
CEVAP:
İşbilimin bünyesinde yer alan alt alanlar ise şu şekilde sıralanmıştır (Babalık, 2007:4): • İş fizyolojisi (Yapılacak işin ağırlığı, çeşitliliği yönünden düzenlenmesi), • İş yeri düzenleme (İşyerinin, kullanılan makinenin, alet ve avadanlıkların, gösterge ve kumanda elemanlarının düzenlenmesi), • Çevre koşulları (İklim, gürültü, titreşim, aydınlatma ve hijyen açısından iş çevresinin düzenlenmesi), • Organizasyon (İş organizasyonunun kurulması), • İş analizi, İş etüdü (İş analizi ve iş değerlendirmelerinin yapılması).
#4
SORU:
"Ergonomi" nedir?
CEVAP:
Kısaca işin insana ve insanın işe karşılıklı uyumunu konu alan “ergonomi”, Yunanca ergo (iş, çalışma) ve nomos (doğal yasa- kural) kelimelerinin birleşmesinden oluşmaktadır. İnsanın makine gibi görülemeyeceği fikrinden hareketle ortaya çıkan ergonomi, “İnsanların anatomik özelliklerini, antropometrik karakteristiklerini, fizyolojik kapasite ve toleranslarını göz önünde tutarak, endüstriyel iş ortamındaki tüm faktörlerin etkisi ile oluşabilecek, organik ve psikososyal stresler karşısında, sistem verimliliği ve insan-çevre uyumunun temel yasalarını ortaya koymaya çalışan çok disiplinli bir araştırma ve geliştirme alanı” (Erkan, 2003:17) olarak tanımlanmaktadır. Diğer bir tanımda ise ergonomi “işyükü ve çalışma gücünün en iyi şekilde dengelenip, hem çalışanın sağlığını koruyan, hem de üretimin artmasını sağlayan insan- makine-çevre sisteminin başarılması için biyolojik bilginin anatomi, fizyoloji ve deneysel psikoloji alanlarında da uygulanması”dır (Şimşek, 1994:9) şeklinde ifade edilmiştir. Sonuç olarak ergonominin temel çekirdeğinin işgören-makine ilişkisi olduğu ve ergonominin ana hedefinin insan yetenekleri ile işin gerektirdikleri arasında iyi bir denge kurmak olduğu söylenebilir.
#5
SORU:
Ergonomi nasıl sınıflandırılır?
CEVAP:
Bazı kaynaklarda ergonominin “makroergonomi” ve “mikroergonomi” olmak üzere ikiye ayrılmış olduğu görülmektedir. Sosyal bilimci ve endüstri mühendislerinin iş akışının sistematik düzenlenmesi (iş organizasyonu) iş etüdü, zaman etüdü, iş değerlendirme, personel yönetimi vb. çalışmalar makroergonomi içerisinde gerçekleştirilen çalışmalara örnek olarak verilebilir. Mikroergonominin konularını ise endüstri ve makine, iş, çevre koşulları ve insan-makine etkileşiminin analizi oluşturmaktadır (Babalık, 2007:4).
#6
SORU:
Ergonomi uzmanlık alanlarına göre nasıl sınıflandırılmaktadır?
CEVAP:
Bazı kaynaklarda ise (Hazer, 2012:4) ergonomi uzmanlık alanlarına göre; fiziksel, bilişsel ve örgütsel ergonomi olarak üç farklı şekilde incelenmektedir. Bu kapsamda, insanın fiziksel aktiviteleri ile ilgili olarak anatomik, antropometrik, fizyolojik ve biyomekanik özellikleri ile ilgili konular fiziksel ergonomi; insan ile sistemin diğer unsurları arasındaki ilişkiyi zihinsel süreçler açısından inceleyen bilişsel ergonomi; örgütsel yapıları, politikaları ve süreçleri de içeren sosyo teknik sistemlerin en iyilenmesi ile ilgili konular ise örgütsel ergonomi içerisinde değerlendirilmektedir. Fiziksel ergonomi, klasik ergonomi olarak da tanımlanmış; zamanla zenginleşerek sadece endüstri mühendisliği değil; inşaat, mimarlık, makine ve elektronik mühendisliği, endüstriyel tasarım, tıp, uygulamalı psikoloji, davranış bilimleri, örgüt kuramları gibi alanlar da ergonominin bulgularından yararlanmaya başlamıştır. Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte düşünme, problem çözme ve karar verme fonksiyonlarını içeren bilişsel faaliyetlere dönük bilişsel ergonominin önemi artmaya başlamıştır.
#7
SORU:
Mesleki ve endüstriyel tıp alanındaki çalışmalarıyla, işbilim ile yakından ilişkili ilk bilimsel çalışmalar kim tarafından yapılmıştır?
CEVAP:
1633–1714 yılları arasında yaşayan Bernardino Ramazzini’nin mesleki ve endüstriyel tıp alanındaki çalışmalarının işbilim ile yakından ilişkili ilk bilimsel çalışmalar olduğu ifade edilmektedir. Ramazzini meslek hastalıkları üzerinde çalışmış ve 1700’de yazmış olduğu “Diseases of Workers” (İşgörenlerin Hastalıkları) adlı kitapta kimyasalları, toz, metal gibi zararlı etkileri ve tekrarlı hareket problemini incelemiştir.
#8
SORU:
"Ergonomi" kavramını ilk kim kullanmıştır?
CEVAP:
1857 yılında Polonyalı bir bilim adamı olan Wojciech Jastrzebowski “ergonomi” kelimesini bir makalesinde ilk kez kullanmakla birlikte sistematik çalışmalar bu yayından yaklaşık 100 yıl sonra başlamaktadır (Babalık, 2007:7).
#9
SORU:
Türkiye'de ilk işbilim çalışmaları ne zaman yapılmıştır?
CEVAP:
Türkiye’de bu konudaki çalışmalar ilk kez Milli Prodüktivite Merkezi (MPM) tarafından 1976 yılındaki bir seminerde ele alınmıştır (Hazer, 2012:9). İlk kez 1987 yılında düzenlenen “Ulusal Ergonomi Kongresi”, Türkiye’de gerçekleştirilen ergonomik çalışmalar açısından oldukça önemlidir. Türkiye’de gerçekleştirilen çalışmalara bakıldığında ergonominin tanıtımında İTÜ, ODTÜ gibi üniversitelerile şu anki adı Sanayi ve Verimlilik Genel Müdürlüğü olan (MPM)’nin etkili olduğu görülmektedir.
#10
SORU:
Üretim sistemleri tasarımında işbilime ilişkin faktörler göz önüne alınmadığında ortaya çıkması olası problemler nelerdir?
CEVAP:
Üretim sistemleri tasarımında işbilime ilişkin faktörler göz önüne alınmadığında bazı problemlerin ortaya çıkması olasıdır. Bu problemlerden biri verimin azalmasıdır. Diğer problemler şu şekilde sınıflandırılabilir (Özkul ve Anagün, 1996:9): • Kayıp zamanlar artar. • Devamsızlık ve işten ayrılmalar artar. • İşle ilgili hatalar artar. • İş kalitesi düşer. • Çalışanların fiziksel ve psikolojik sağlık sorunları ortaya çıkar. • İnsan daha fazla yorulur. • İş güvenliği sorunları ortaya çıkar. • Çalışma ortamının insana zarar vermesini engellemek. • Gereksiz ve aşırı zorlanmalar yüzünden yorulmayı ve yıpranmayı önleyerek insan faktörünü korumak.
#11
SORU:
Gilbreth’in çalışmaları incelendiğinde hareket tekniği açısından işyerinin düzenlenmesi incelenirken dikkate alınması gereken üç temel prensip nelerdir?
CEVAP:
Gilbreth’in çalışmaları incelendiğinde hareket tekniği açısından işyerinin düzenlenmesi incelenirken üç temel prensibin dikkate alındığı görülmektedir: • Hareketin basitleştirilmesi: Uzanma, tutma, getirme, ayarlama ve yerleştirme gibi temel hareketlerin işgören tarafından en az derecede zorlanarak ve en kısa sürede nasıl yapabileceğinin araştırılması. Örneğin, yarık başlı civatanın düz bir tornavida sıkılması yerine çarpraz yarıklı tornavidanın yıldız tornavida ile sıkılması gibi. • Hareketin yoğunlaştırılması: Hareket basitleştirildiğinde aynı anda her iki elin kullanılmasına yönelik incelemelerin gerçekleştirilmesi. • Hareketin mekanikleştirilmesi ve otomatikleştirilmesi.
#12
SORU:
"İş" nedir?
CEVAP:
İş temel olarak zihinsel ve bedensel faaliyette bulunarak bir çıktı oluşturmaktır.
#13
SORU:
"İş" sınıflandırması nasıldır?
CEVAP:
Temel olarak işleri “fiziksel” ve “zihinsel” olarak ikiye ayırmak mümkündür. Ancak hiçbir işin salt enerji veya salt bilgi işi olmadığı gözden kaçırılmamalıdır. Fiziksel (Enerjiye Dayanan) İş: Bedensel faaliyetlerle ortaya konan iştir, kaslarda üretilen kuvvetin dışa dönük uygulamasıdır. Zihinsel (Bilgiye Dayanan/Mental) İş: Bilginin işlenmesi ve üretilmesi şeklinde zihinsel faaliyetlerle ortaya konan iştir.
#14
SORU:
Zihinsel işi etkileyen faktörler nelerdir?
CEVAP:
Mental işi birbirini etkileyen 3 faktör oluşturur:
• İşin zorluk derecesi, • Psikolojik ve fiziksel bir sistem olarak insanın kendisi, • İş koşulları ve işe gönüllü olmaya da bağlı olarak kişinin zihinsel performans yeteneği.
#15
SORU:
Mental faaliyet gerektiren iş yerlerinde, işgörenin zorlanmasını arttıran faktörler nelerdir?
CEVAP:
Mental faaliyet gerektiren iş yerlerinde, işgörenin zorlanmasını arttıran faktörler; • Sürekli olarak yüksek derecede dikkatli olma zorunluluğu, • Ürünün kalitesini, işletme veya çalışanların güvenliğini etkileyecek konularda karar verme ve sorumluluk üstlenme, • Monotonluk (dikkati azaltma etkisi), • İnsan ilişkilerinin azlığı veya sosyal izolasyondur.
#16
SORU:
"Antropometri" nedir?
CEVAP:
Yunanca Antrop(o)s (insan) ve metikos (ölçü) (bazı kaynaklarda“metrein” (belirleme)) kelimelerinin birleşmesinden oluşan antropometri “insan vücudu ölçülerini konu edinen bilim dalı”dır.
#17
SORU:
İş yerinin doğru düzenlenmesinde antropometrinin yararları nelerdir?
CEVAP:
İş yerinin doğru düzenlenmesinde antropometrinin yararları şu şekilde sıralanabilir (Babalık, 2007:45): • İnsan vücudunun tümü veya iş açısından baş, kol, ayak, bacak gibi organların boyutları, • Vücudun doğal konumu, • Eklemlerin hareket alanı, eklemlerle birbirine bağlı elemanların boyutları, ulaşım mesafeleri, • Ulaşılabilen hacim içerisinde uygulanabilen kuvvetler, • Anatomik-optik, bakış ve görüş alanlarının sınır şartlarını ve gözün rahat bakış eksenini de dikkate alarak hacimsel olarak görülebilecek bölgenin belirlenmesi.
#18
SORU:
İnsanın antropometrik ölçümlerine ilişkin ilk modern araştırma hangisidir?
CEVAP:
İnsanın antropometrik ölçümlerine ilişkin ilk modern araştırmanın ise 18. yüzyılda çocukların fiziksel gelişimleriyle ilgili olarak C.F. Jampert (1754) tarafından ortaya konulduğu ifade edilmektedir.
#19
SORU:
İnsanın antropometrik ölçümlerine ilişkin Türkiye'de ilk araştırma hangisidir?
CEVAP:
Türkiye’de ise ilk çalışma 1917 yılında Nafi Atuf (Kansu) tarafından gerçekleştirilmiş, uygulama 125 kız ve 156 erkek öğrenci üzerinde yapılarak Muallim Dergisi’nde yayınlanmıştır.
#20
SORU:
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Antropoloji Bölümü Öğretim Üyeleri’nin 2004–2005 yıllarında gerçekleştirilen ve TÜBİTAK tarafından desteklenen antropometrik alan araştırmasının sonuçlarına göre, Türk insanının antropometri ölçüleri ile diğer ülke sonuçları arasında nasıl bir fark vardır?
CEVAP:
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Antropoloji Bölümü Öğretim Üyeleri’nin 2004–2005 yıllarında gerçekleştirilen ve TÜBİTAK tarafından desteklenen antropometrik alan araştırmasının sonuçları, diğer ülke sonuçları ile karşılaştırıldığında erkek ve kadınlarda boy uzunluğunun Amerika Birleşik Devletleri ve gelişmiş Avrupa ülkeleri değerlerinden düşük olmakla birlikte büst yüksekliğinin yüksek olduğu saptanmıştır.
#21
SORU:
İnsan vücudunu ergonomik olarak kullanmak ve dolayısıyla harcanan enerji miktarını en aza indirmek için nelere dikkat edilmelidir?
CEVAP:
Vücut pozisyonu enerji harcanmasını en alt düzeyde tutmak üzere ayarlanabilir. İnsan vücudunu ergonomik olarak kullanmak ve dolayısıyla harcanan enerji miktarını en aza indirmek için bazı temel noktalara dikkat etmek önemlidir:
• Omurganın doğal eğriliğini koruyacak şekilde dik durmak
• Doğru nefes almak
• Ağırlık merkezini dengede tutmak
• Gereksiz hareketlerden kaçınmak
• Ani ve sert hareketlerden kaçınmak
• İşi vücuda yakın tutmak
• Vücudun her iki tarafından eşit derecede yararlanmak, tek bir tarafa yüklenmemek
• Vücut kaslarını etkili bir şekilde kullanmak ? Ağır işleri yaparken sırt ve bel kaslarını zorlamamak, kol ve bacak kasları gibi kuvvetli kaslardan yararlanmak ? Yerden bir şey alırken veya yerdeki bir işi yaparken, dizleri büküp, kalça kaslarına yüklenmek ? Ağır eşyaları kaldırırken ve taşırken, dik durmak, bükülerek bel kaslarına yüklenmemek
• İşin süresine ve ağırlığına göre çalışma pozisyonunu doğru tespit etmek ? Uzun zaman alan, yüksek hareket hassasiyeti gerektiren, ayakla kumanda edilmesi gereken aletlerle çalışılan ve fazla enerji harcaması gerektirmeyen (hafif) işler için oturma pozisyonunda çalışmak ? Fazla kol ve bacak hareketleri gerektiren, büyük kuvvetlerin uygulanması gereken, hareket alanının geniş olduğu, gösterge ve kumanda elemanlarının birbirinden uzakta olduğu, oturulan konumda hepsinin bir arada görülemediği ya da ağır fiziksel çalışmalar için ayakta durarak çalışmak
• Sürekli oturma veya ayakta çalışma yerine, isteğe bağlı olarak zaman zaman oturarak, zaman zaman da ayakta durmak
#22
SORU:
Göstergeler nasıl sınıflandırılmaktadır?
CEVAP:
Göstergeler kalitatif ve kantitatif olmak üzere iki şekilde sınıflandırılmaktadır. Kalitatif göstergeler açık/kapalı gibi bilgileri sesli, ışıklı ve renkli uyarılar ile kolay anlaşılır bir şekilde sunarken, kantitatif göstergeler sayısal değer vermeleri nedeniyle daha çok bilişsel performans gerektirir.
Göstergeler; ifade ettiği sinyal türüne, içerdiği bilgi türüne ve gösterge şekline göre de sınıflandırılabilmektedir. İfade ettiği sinyal türüne göre göstergeler; analog, dijital ve hibrit olmak üzere üç grupta incelenmektedir. İçerdiği bilgi türüne göre anlık değer veya istek değer sunan göstergeler bulunmaktadır. Gösterge şekline göre ise istenen değer ile o anki değerin ayrı ayrı gösterildiği ve sadece iki değer arasındaki farkın ifade edildiği göstergeler mevcuttur.