XI-XIII. YÜZYILLAR TÜRK DİLİ Dersi Karahanlı Türkçesiyle Yazılmış Eserler soru cevapları:
Toplam 20 Soru & Cevap#1
SORU:
Karahanlı Türkçesinin genel özellikleri nelerdir?
CEVAP:
Eski Türk yazı dilinden gelişen İslami Orta Asya Türk yazı dilinin ilk evresi Karahanlı Türkçesidir. 11-13. yüzyıllar arasında gelişen bu yazı dilinin merkezi Doğu Türkistan’da Kaşgar’dı. Orhon ve Uygur Türkçesinin devamı olan bu dönem Türkçesi için Hakaniye Türkçesi terimi de kullanılmaktadır. Orta Asya’daki bu yazı dilinin, İslami Dönem Doğu Türk edebiyatının başlangıç döneminin devamını ise Harezm-Altınorda Türkçesi (XIIIXIV. yüzyıl) ve Çağatay Türkçesi (XIV-XVI. yüzyıl) ile yazılmış eserler oluşturur.
#2
SORU:
Karahanlıların hangi Türk boyundan çıktığı hakkındaki başlıca teoriler nelerdir?
CEVAP:
Cevap Bu konu; tarihçiler arasında tartışma konusu olmuş, kaynaklarda çeşitli teoriler ileri sürülmüştür. Bunların en önemlileri şunlardır: 1. Uygur teorisi, 2. Türkmen teorisi, 3. Yağma teorisi, 4. Karluk teorisi, 5. Karluk-Yağma teorisi, 6. Çigil teorisi, 7. T’u-chüe teorisi
#3
SORU:
Karluk teorisinin özellikleri nelerdir?
CEVAP:
Karahanlılar sülalesi, T’u-chüe A-shi-na hanedanının bir kolu olan Karluk hanedanına dayanmaktadır. Karluk Türkleri 747-840 yıllarında Uygur birliğine bağlıydılar. 840 yılında Uygur-Karluk birliğinin çökmesinden sonra kurulan Karahanlı devletinin kurucusu Bilge Kul Kadır Han’dır. Daha sonra idareyi ele alan iki oğlundan Taraz’da bulunan Ogulçak sonraki yıllarda merkezini Kaşgar’a nakletmiştir. Samaniler arasındaki kargaşalıklardan yararlanan Ogulçak, Samanilerden birinin Artuç’a sığınmasına izin vermiştir. Bu Müslüman şehzade ile karşılaşma, Ogulçak’ın yeğeni Satuk’un ilerde şahsen İslamiyeti kabul etmesini (932) ve devletin batı kısmında İslamiyetin resmen kabulünü sağlamıştır. Satuk’un oğlu Baytaş, bütün devleti 960 yılında İslamlaştırmıştır.
#4
SORU:
Karahanlı devletinin bütünlüğü niçin bozulmuştur?
CEVAP:
Saltanatta meydana gelen değişimler Karahanlı devletinin bir bütün içinde yönetilmesine engel olmuştur. Kaşgar’da 1014-1024 yılları arasında hüküm süren Yusuf Kadir Han zamanında birlik sağlama girişimleri artmasına rağmen bu çabaları fayda sağlamamış, oğulları 1047’de Karahanlı devletini paylaşmışlardır.
#5
SORU:
Kutadgu Bilig ve Divanu Lugati’t-türk hangi hükümdar döneminde yazılmıştır?
CEVAP:
1056 yılında Kaşgar’da Süleyman Arslan Han’dan sonra hükümdarlığa Tavgac Ulug Buğra Kara Han geçmiştir. Buğra Han adaletli ve dürüst yönetiminin yanısıra bilim ve sanat adamlarını korumasıyla da ün salmıştır. Kutadgu Bilig ve Divanu Lugati’t-türk onun zamanında yazılmıştır.
#6
SORU:
Orta Türkçe terimini Karahanlı Türkçesi için ilk defa kim kullanmıştır?
CEVAP:
Orta Türkçe terimini Karahanlı Türkçesi için ilk defa Carl Brockelmann, 1928 yılında yayımladığı Divanu Lugati’t-Türk’ün sözvarlığını incelediği Mittelturkischer Wortschatz nach Mahmud al-Kašgaris Divan Lugat at-Turk adlı çalışmasında kullanmıştır.
#7
SORU:
Yusuf Has Hacib’in doğum ve ölüm tarihleri hakkında neler bilinmektedir?
CEVAP:
Bu bilgiler, Kutadgu Bilig’den ve eserin baş tarafındaki mukaddimeden öğrenebildiklerimizle sınırlıdır. Yusuf Has Hacib’in doğum ve ölüm tarihleri bilinmemektedir, eserinde yaşı hakkında verdiği bilgilerden yola çıkarak doğum tarihini yaklaşık olarak tespit etmek mümkündür. 1069/1070 yılında tamamladığı eseri üzerinde 18 ay uğraştığını ve eserini yazmaya başladığında 50 yaşlarında olduğunu eserinde belirttiğinden dolayı 1019-1020 yıllarında doğduğunu tahmin etmekteyiz. Eserini 50’sini yeni geçtiği sıralarda bitirdiği ve ondan sonra da daha fazla yaşamadığı düşünülen Yusuf Has Hacib’in Hakan Buğra Han’ın tahtta olduğu 1103 yılında öldüğü tahmin edilir.
#8
SORU:
Yusuf Has Hacib’in bilgi birikimi hakkında neler bilinmektedir?
CEVAP:
Balasagun’da doğan Yusuf; çalışkan, akıllı, anlayışlı ve bilgili bir kişiydi. Ana dilinden başka Arapça, Farsça ve İran dillerinden Soğdcaya hâkimdi. Firdevsi’nin Şeh-name’sini, Farabi’nin ve İbn-i Sina’nın Arapça felsefe kitaplarını okuduğu, efsanelere, aruza, belagat sanatına, İslami bilgilere, Türk atasözlerine, devlet örgütüne, felsefeye, matematiğe, astronomiye, düş yorumuna, hekimliğe ve toplumbilimine merak saldığı ve bunlar hakkında bilgi sahibi olduğu eserinden anlaşılmaktadır. Kaynaklardaki bilgilere göre felsefe, ahlak ve toplumbilimi alanında çağdaşı iki Türk filozofunu yani Farabi ve İbn-i Sina’yı anlayarak okumuş ve onların öğretilerini benimsemiştir. Yalnız Arap ve Fars dilini, kültürünü, batıdaki klasik bilgileri değil, İslamdan önceki Türk dünyasını ve kültürünü de çok iyi bilmekteydi.
#9
SORU:
Yusuf Has Hacib’in Kutadgu Bilig’in başında bahsettiği dört kişi kimlerdir?
CEVAP:
Kün Togdı (hükümdar) “gün doğdu, doğan güneş”, adaleti temsil eder.
Ay Toldı (vezir) “ay doldu, dolunay”, baht, talih ve ikbali temsil eder.
Ögdülmiş (vezirin oğlu) “övülmüş”, akıl ve anlayışı temsil eder.
Odgurmış (vezirin kardeşi) “uyanık”, dünya işlerinin sonunu temsil eder.
#10
SORU:
Kutadgu Bilig’in genel özellikleri nelerdir?
CEVAP:
Kutadgu Bilig didaktik bir eser olmasına rağmen yer yer şiirselliğin ve lirizmin görülmesi (özellikle eserin başındaki Tanrı ve peygamber övgüleri, bahar kasidesi ve hükümdar övgüsü bölümleri) Yusuf Has Hacib’in duyarlı bir şair olduğunu göstermektedir. Dört kişi arasında geçen münazarayı andıran eser, eski dönemlerden kalma atasözleri ve bilgelik ifadesi taşıyan deyimlerle süslenmiştir. Kutadgu Bilig 900 yıllık bir gecmişi olan İslami Turk edebiyatının ilk en büyük ürünüdür. Aruzun fe’ûlün fe’ûlün fe’ûlün vezniyle yazılan bu didaktik eser, 6645 beyitten oluşmaktadır. Eserin bütünü her beyitin kendi arasında kafiyeli olan mesnevi tarzında yazılmıştır, yalnızca eserin sonundaki üç bölüm gazel tarzında kafiyelenmiştir.
#11
SORU:
Kutadgu Bilig’in kaç yazma nüshası vardır?
CEVAP:
Üç yazma nushası vardır: Viyana (Herat) nüshası, Mısır nüshası ve Fergana nüshası.
#12
SORU:
Viyana (Herat) nüshasının genel özellikleri nelerdir?
CEVAP:
1439’da Uygur harfleriyle kopyalanmış olan Herat nüshası, bulunan ilk nüshadır. Şeyhzade Abdurrezzak Bahşı, Kutadgu Bilig’in Herat nüshasını Tokat’tan İstanbul’a getirtmiştir ancak eser hakkında herhangi bir şey yapılmamıştır. Bu nüshayı Avusturyalı doğu bilgini Joseph von Hammer-Purgstall, 18. yüzyılın sonlarına doğru bir sahaftan satın alarak Viyana’ya götürüp Viyana Sarayı Kitaplığına vermiştir.
#13
SORU:
Kaşgarlı Mahmud hakkında genel olarak neler bilinmektedir?
CEVAP:
Yazar hakkındaki bilgilerimiz kendi kitabında yazdıklarıyla sınırlıdır. Bu bilgilere göre babasının adı Huseyin’dir. Kendisinin Kaşgar’da doğduğu eserinden anlaşılıyorsa da Barsgan şehrini anlatırken kullandığı “bu şehir Mahmud’un babasının şehridir” ifadesinden yola çıkılarak babasının Barsganlı olduğu düşünülmektedir. Yine eserinden anlaşıldığına göre Türkçeyi, Türkçeninin lehçelerini ve Arapçayı iyi bilmektedir. Sözlüğünde verdiği bilgilere dayanarak Kaşgarlı Mahmud’un sözlükçülüğünün yanısıra filoloji ve ağız araştırmacılığı yönünün de olduğu belirtilir, ayrıca verdiği örnek maniler, dizeler ve atasözlerinden halk edebiyatı yönönön de kuvvetli olduğu görülmektedir. Kaşgarlı Mahmud’un Divanu Lugati’t-Türk adlı eserinden başka bir de Cevahiru’n-nahv fi-Lugati’t-Türk (Türk dilinin gramer cevherleri) adlı bir de gramer kitabının olduğu bilinmektedir, ancak eser bugüne kadar bulunamamıştır.
#14
SORU:
Divanu Lugati’t-Türk’ün içeriğini neler oluşturmaktadır?
CEVAP:
Divanu Lugati’t-Türk (DLT) o dönemdeki Türk boyları, bu boyların kullandıkları Türkçe arasındaki farklılıkları ve en önemlisi de sözcükleri hakkında bilgi veren geniş bir sözlüktür. Türk Lehçeleri Divanı anlamını taşıyan DLT, eserin yazarının yaşadığı dönemdeki Türk toplulukları ve onların dili hakkında ses, biçim, anlam ve sözvarlığı konusunda bilgiler vermektedir.
#15
SORU:
Divanu Lugati’t-Türk’ün kaç yazma nüshası vardır?
CEVAP:
DLT’nin tek yazma nüshası vardır. Bu nüsha Diyarbakırlı Ali Emiri Efendi tarafından İstanbul’da 1917 yılında bir sahafta bulunmuştur. Ali Emiri Efendi sahafta kitabı görünce satın almıştır. Eser hâlen Ali Emiri Efendi’nin bağışladığı kitaplarla kurulmuş olan Millet Kütüphanesi’ndedir.
#16
SORU:
Atebetü’l-hakâyık’ın genel özellikleri nelerdir?
CEVAP:
12. yüzyılda yazıldığı tahmin edilen Atebetü’l-hakâyık (Hakikatlerin Eşiği) manzum öğüt kitabıdır. On üç bölümden oluşan eserde kırk beyit ile yüz bir tane dörtlük bulunmaktadır, eserin tamamı 484 mısradır. Eser, Kutadgu Bilig gibi aruzun fe’ûlün fe’ûlün fe’ûlün vezniyle yazılmıştır. Öğretici bir ahlâk kitabı olan eser, işlediği konular açısından Kutadgu Bilig’le benzerlik göstermektedir ancak edebi açıdan Kutadgu Bilig daha sanatkâranedir. Edip Ahmed eserini herkesin rahatça okuyup anlayacağı bir dille yazmıştır.
#17
SORU:
Kutadgu Bilig üzerine yapılan başlıca çalışmalar hangileridir?
CEVAP:
İlk bulunan Viyana (Herat) nüshası kendisine gönderilen Amedee Jaubert 1825’te yazdığı bir makaleyle eseri bilim dünyasına tanıtmıştır. Eser üzerindeki ikinci çalışma Hermann Vambery’ye aittir. Bu yazmanın 915 beyitini matbaada döktürdüğü Uygur harfleriyle ve Almanca çeviriyle yayımlamıştır. Aynı yazma üzerine daha sonra Wilhelm Radloff’un çalışmaları başladı. Radloff ilk çalışmasında bu nüshanın tıpkıbasımını yayımlamıştır. Eserin bulunan ikinci nüshası Mısır nüshasıdır. Radloff, çalışmasının ikinci kısmına bu nüshayı da katıp karşılaştırmalı metni Rus çeviriyazı harfleri ve Almanca çeviriyle yayımlar. Kutadgu Bilig’in üçüncü nüshası olan Fergana nüshası ise 1914 yılında Fergana’da Zeki Velidi Togan tarafından bulunmuş ve bir yazıyla bilim dünyasına tanıtılmıştır. Bu yayınların arkasından Türk Dil Kurumu üç nüshanın tıpkıbasımını yayımlamıştır:
Kutadgu Bilig Tıpkıbasım I Viyana Nüshası, (A), Abdulkadir İnan’ın uzun bir girişiyle (s. 11-111). TDK, İstanbul 1942.
Kutadgu Bilig Tıpkıbasım II Fergana Nüshası, (B), TDK, İstanbul 1943.
Kutadgu Bilig Tıpkıbasım III Mısır Nüshası, (C), TDK, İstanbul 1943.
Reşit Rahmeti Arat, 1947 yılında Kutadgu Bilig’in üç nüshasını (A, B, C) karşılaştırarak eserin metnini yayımlar. Arat indeksi tamamlayıp yayımlayamadan vefat ettiği için Kemal Eraslan, Osman F. Sertkaya ve Nuri Yüce tarafından yayımlanmıştır. Dizin üzerine önemli bir yayın Semih Tezcan tarafından yapılmıştır. Mecdut Mansuroğlu tarafından ilk küçük Karahanlı Türkçesi grameri yayımlanmıştır. Agop Dilaçar tarafından 900. yıldönümü dolayısıyla hazırlanmış olan kitapta eser her yönüyle incelenmiştir. Robert Dankoff tarafından Kutadgu Bilig’in İngilizce çevirisi yapılmıştır Kutadgu Bilig’in sadece dilbilgisi açısından incelenmesine dayanan ilk çalışma Ahmet Bican Ercilasun tarafından yapılmıştır. Türk dillerine yapılan çeviriler hakkında ayrıntılı bilgi veren bir çalışma ise Mehmet Ölmez tarafından yapılmıştır. Karahanlı Türkçesinin ilk ayrıntılı grameri Necmettin Hacıeminoğlu tarafından hazırlanmıştır. Bu çalışmada Karahanlı Türkçesiyle yazılmış eserlerin dilbilgisi incelenmiştir. Kutadgu Bilig’deki yapım ekleri İbrahim Taş tarafından çalışılmıştır.
#18
SORU:
Divanu Lugati’t-Türk üzerine yapılan başlıca çalışmalar hangileridir?
CEVAP:
İlk çalışma, Ali Emiri tarafından bulunan ve yayımlanmak üzere sadece Kilisli Rıfat Bilge’ye verildiğinden ilk yayın onun tarafından yapılmıştır. Divan’daki sözvarlığı ise ilk defa Carl Brockelmann tarafından incelenmiştir. Türk Dil Kurumu 1941 yılında Divanu Lugati’t-Türk’ün tıpkıbasımını yayımlamıştır. Eserin Besim Atalay tarafından Türkçeye çevrilmesinden sonra Divanu Lugati’t-Türk hakkında kitap, makale ve tez çalışmaları olmak üzere birçok yayın yapılmıştır. James Kelly ve Robert Dankoff tarafından İngilizce olarak yayımlanmıştır. Manzum parçalar Talat Tekin tarafından incelenmiştir Dilbilgisi üzerine yapılan yüksek lisans ve doktora tezlerinin dışında ilk yayın Mehmet Vefa Nalbant tarafından yapılmıştır.
#19
SORU:
Atebetü’l-hakâyık üzerine yapılan başlıca çalışmalar hangileridir?
CEVAP:
Eser üzerine ayrıntılı tek çalışma Reşit Rahmeti Arat tarafından yapılmıştır. Karşılaştırmalı metin, çeviri, notlar ve indeksi içeren bu çalışma 1951’de yayımlanmıştır.
#20
SORU:
Kuran tercümeleri üzerine yapılan başlıca çalışmalar hangileridir?
CEVAP:
Anonim Tefsir’in sözvarlığı A. K. Borovkov tarafından hazırlanmıştır. Borovkov’un bu çalışması Halil İbrahim Usta ve Ebulfez Amanoğlu tarafından Türkçeye çevrilmiştir. John Rylands Kitaplığındaki nüshanın sözlüğü Eckmann tarafından hazırlanmış, ölümünden sonra 1979’da L. Ligeti’nin önsözüyle yayımlanmıştır. Diğer bir çalışma da Aysu Ata tarafından yapılmıştır.