“Evde sağlık hizmetleri ekibinde yer alan fizyoterapist, diyetisyen, psikolog ve sosyal çalışmacı, evde sağlık bakım hizmeti verilen kişi ve aile bireylerine müdavi tabip ve sorumlu tabibin belirlediği tedavi planı doğrultusunda, mesleklerinin gerektirdiği beslenme, rehabilitasyon hizmetleri ile sosyal ve psikolojik destek hizmetleri verirler” şeklinde tanımlanmıştır.

Ülkemizde yenilerde farkındalığın gelişmeye başladığı alanlardan biridir. 1967 tarihli Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin Newyork Protokolü, 1966 tarihli Uluslararası Ekonomik Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi, 1954 tarihli Vatansız Kişilerin Statüsüne İlişki Sözleşme, 1965 tarihli Her Tür Irk Ayrımcılığına Son Verilmesine İlişkin Sözleşme, 1984 tarihli Cartagena Deklarasyonu, 14 Eylül 1994 tarihli bakanlar kurulu kararı ile yayımlanan Türkiye’ye İltica Eden veya Başka Bir Ülkeye İltica Etmek Üzere Türkiye’den İkamet İzni Talep Eden Münferit Yabancılar ile Topluca Sığınma Amacıyla Sınırlarımıza Gelen Yabancılara ve Olabilecek Nüfus Hareketlerine Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik gibi mevzuat unsurlarının şekillendirdiği alanda sosyal çalışma için yeterli bir etkinlik durumu söz konusu değildir.

Partnerlik oluşturma sürecinde çocuğun hakları şunlardır:
Onur ve saygıya dayalı muamele görme hakkı,
Gizlilik ilkesi,
Değişim sürecine katılım hakkı,
Kültürel duyarlılığı olan bir ilişki hakkı,
Toplumsal kaynakların eşit paylaşımı için mücadele etme hakkı,
Bilgi toplama ve analiz etmeye katılım hakkı,
Kendi hedeflerini oluşturma hakkı,
Meslek elemanının istediği şeye direnç gösterme hakkı,
Alternatif müdahale biçimleri arasından seçim yapma hakkı,
Değerlendirme sürecinde işbirliği yapma hakkına.

Sosyal eğitim kavramını (social pedagogik (İng.); sozialpädagogik, (Alm.) tarihte ilk kullanan Alman eğitimci, eğitim politikacısı ve dilbilimci Dr. Karl Willhelm Eduard Mager, kısa adıyla Karl Mager’dir. (1810-1858). 1844 yılında “Pädagogischen Revue “adlı dergide yayınlanan makalesinde kullanmıştır.

Öğrencinin gereksinimlerini değerlendirme • Program planlama ve değerlendirme • Direkt hizmet etme • Savunuculuk • Konsültasyon / liyezon • Koordinasyon ve işbirliği • Yönetim / organizasyon görevleri arasındadır.

Sosyal yardımlaşma amaçlı sosyal inceleme raporunda şu bilgilere yer verilmelidir: Müracaatçının/başvuranın kimlik bilgileriyle ilgili kısımda; adı ve soyadı, doğum yeri ve yılı, ana ve baba adı, öğrenim durumu, cinsiyeti, mesleği, medeni hali, aile yapısı (çocuk sayısı, çocukların durumu gibi), ev adresi yer alırken, müracaatçının psiko-sosyo-ekonomik durumuna ilişkin bilgilerin yer aldığı genel bir değerlendirme kısmı bulunur. Bu kısımda istenilen yardımın türü belirtilirken müracaatçının daha önceden yardım alıp almadığı, ayni ya da nakdi yardım olarak talep ettiği yardım (sağlık, barınma, gıda, yakacak vb) belirlenir. Sosyal çalışmacı (sosyal hizmet uzmanı) sosyal inceleme raporunu düzenlerken müracaatçının fiziksel görünümüne ilişkin bilgileri de not eder. Elbette bu fiziksel özelliklerde üzerinde durulması gereken bir yaşam tarzı analizi (giyimi, iletişim tarzı, ruh hali gibi) yapmaktır. Müracaatçının sağlık durumu ile ilgi bilgilerin de ayrı bir önemi vardır. Bu açıdan başvuranın bir sağlık özgeçmişinin öğrenilmesi gerekmektedir. Bununla ilgili olarak toplanılması gereken bilgi ise hem psikososyal sağlık durumunu öğrenmeye dönük olmalı hem de tedavisini gerektiren bir durumunun olup olmadığı, ne tür sağlık hizmetlerine gereksinimi olduğuna ilişkindir. Bir sosyal incelemede müracaatçının/başvuranın yaşadığı koşullarla ilgili nesnel bilgiye de sahip olmak gerekir. Bunun için yaşadığı konutun fiziksel özelliklerini (mülkiyet durumu, oda sayısı, eşya, odaların düzenlenişi, bulunduğu mahallenin sosyo-ekonomik yapısı gibi) bilmek ve öğrenmekle birlikte müracaatçının ekonomik durumunu yansıtan gelir durumu ile ilgili bilgiler meslek elemanı olarak sosyal çalışmacının karar vermesinde etkili olacaktır.

Müdürlük bünyesindeki yardım programları; aile yardımları, sağlık yardımları, eğitim yardımları, özürlü yardımları ve özel amaçlı yardımlardır.

Türkiye’de olmayan fakat Almanya’da yaygın bir şekilde gençlik merkezlerinde çalışan gençlik ve yurt eğitimci/si/leri olan önlisans mezunu (iki yıllık) elemanlar, yani, genel ifadeyle sosyal yardımcılar gençlik merkezlerinde ve gençlik yurtlarında çalışarak sosyal eğitmenlere yardımcı olarak gençlerin eğitimlerine katkı veriyorlar. Bunun gibi, iki yıllık (önlisans eğitimli) sosyal yardımcılar sağlık alanında “HeilerziehungspflegerIn”, Türkçe çevirisiyle “iyileştirme eğitimcisi” ya da “sağlık eğitimi bakıcısı” olarak sağlık kuruluşlarında hastalarla ve yaşlılarla ilgileniyorlar.

Metalurji araştırması sosyal çalışmadaki teorik yaklaşımlardan değildir.

Güçlendirme yaklaşımı ile “problem” kavramı yerini “meydan okuma” kavramına bırakmıştı. Böylece çocuğun suç davranışı, içinde yaşadığı sisteme (mikro, mezzo ve makro sistemler) bir meydan okuma olarak kabul edilmektedir.

Topluluklarla kurumlar arasında ilişki kurma ve bu ilişkilere müdahale etmeyi kapsar. Örneğin bir toplum merkezinin yeni açıldığını düşünelim. Bu merkezin yeni açıldığı bölgede tanıtılması, merkezin sosyal çalışmacılarının topluluk üyeleri ile tanışması, hem topluluğa daha iyi hizmet vermek için topluluğu anlamak, hem de kurumu onlara tanıtmak, topluluk ve kurum arasındaki ilişkilere odaklanan çeşitli etkinliklerde bulunmak, kurum-topluluk bazında mezzo müdahaledir.

Gelişim aşamasında, meslek elemanları ve çocuklar birlikte:
Eylem planını uygularlar.
Müracaatçı sistemlerindeki güç deneyimini artırırlar.
Amaçlara ulaşmak için gerekli olan kaynakları tanımlarlar.
Planı gerçekleştirebilmek için kişiler ve örgütler arasında uzlaşma yaratırlar.
Kaynaklar yaratarak olanaklar ve seçenekleri zenginleştirirler.
Devam eden süreci ve sonuçları değerlendirirler.
Erişilenleri ve kazanımları tanımlar ve ortaya koyarlar.
Mesleki ilişkiyi bitirirler.

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu 27 Mayıs 1983 tarihinde yürürlüğe giren 2828 Sayılı ‘Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu ile kurulmuştur.

Suça yönelen çocukla güçlendirme yaklaşımı temelinde çalışmada mesleki ilişkinin unsurları; samimiyet, Kabul ve saygı duyma, güven, empati, kültürel duyarlılıktır.

Mültecilerle sosyal çalışma ülkemizde yeni bir sosyal çalışma uygulama alanıdır.