Sosyoloji 1 Final 13. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
‘Kültür endüstrisi’ kavramını ilk olarak "Aydınlanmanın Diyalektiği' adlı yapıtta kullanan kişiler aşağıdakilerden hangisidir?
Emile Durkheim-Auguste Comte |
Karl Marx-Peter Berger |
Max Weber-Saint Simon |
Herbert Spencer- Auguste Comte |
Max Horkheimer- Teodor W. Adorno |
Popüler kültürle ilgili çalışmalar yapan Adorno ve Horkheimer ‘kültür endüstrisi’ kavramını ilk olarak 1947’de Aydınlanmanın Diyalektiği adlı yapıtta kullanırlar.
2.Soru
Cinsiyet rejiminin topluma yansıması nasıl olmuştur?
Kadın-Erkek Eşitliği, |
Kadın Egemenliği, |
Kadın-Erkek-Çocuk Egemenliği, |
Çocuk Egemenliği, |
Erkek Egemenliği, |
'Cinsiyet rejimi' kavramı, cinsiyetin toplumsal olarak kurulduğunu işaret eden 'toplumsal cinsiyet' kavramı ile yakın ilişkilidir. Toplumsal cinsiyet odağına kişiyi alır ve cinsiyet sadece biyolojik/kişisel bir gerçeklik olmaktan çıkarırken, cinsiyet rejimi kavramı da bunun devamı olarak Kadın ve Erkekliğin içinde örüldüğü toplumsal ilişkilere işaret eder. 'Kültür', 'gelenek' gibi gevşek terimlerle nitelenmesine karşı politik bir duruşun da ifadesidir. Cinsiyet rejimi, yalnızca kadın sorun alanları değil, siyasetten ekonomiye, kültürel yaşamdan eğitime kadar, bütün toplumsal alanların kurucu bileşenlerinden biridir. Kadın ve erkek kişisel yaşamlarının en mahrem köşelerinden uluslararası ilişkiler düzeyindeki çatışmaların anlamlandırılmasını ve temsil biçimlerine kadar, toplumsal analizlerde hesaba katılması gereken bir boyuttur. Cinsiyet içinde kurulduğu toplumsal ilişkilerin birer iktidar ilişkisi olduğunu, bu ilişkilerin belirli ve kavranabilir bir sistematiğinin bulunduğunu, bu sistematiğin toplumdaki bütün iktidar ilişkileri ve yapılarıyla da etkileşim içinde işlediğini iddia eder. Dolayısıyla bu iki, kavram ancak birlikte düşünüldüğünde analitik bir çerçeve sunar -hem özneye hem de toplumsal yapı ilişkilere bakabilme imkanı sağlar. Demokrasi kavramı, alışılageldik kullanımı içinde, 'kamusal alan' denilen alanla ilişkilendirilir. Oysa biliyoruz ki, kamusal alan ile özel alan arasındaki ayrımın kendisi de politik bir konudur ve bu ikisi arasında süreklilik ve geçişlilik görmeyen bir demokratikleşme perspektifi, hayati bir eksiklikle malûldür. Yani, toplumun yarısını oluşturan kadınların eşitliğini hedefleyen bir demokratikleşme programı, özel alan olarak nitelendirilen cinsiyet ilişkileri (ve cinsiyet rejimi) hesaba katılmadığında, başarısız olmaya mahkümdür. Çünkü aile ilişkilerinin eşitsiz yapısı, toplumsal ve siyasal uzantılara sahip olduğu gibi, bunları meşrulaştıran, yeniden üreten bir özellik gösterir. Kadın-erkek eşitliği, sadece kadınlara değil, toplumun bütününü ilgilendiren bir demokratikleşme hedefidir. Çünkü basitçe kadın haklarının tanınması değil, kadınlık ve erkeklik rollerinin değişmesini, cinsiyet ilişkilerinin demokratikleşmesini de içermek zorundadır. Siyasi kültürümüzün bir parçası olan şiddetin ya da devlet-vatandaş ilişkilerindeki demokrasi sorunlarının anlaşılabilmesi ve ortadan kaldırılabilmesi için, cinsiyet rejiminin erkeklik ve kadınlık normlarını, şiddeti ve eşitsizliği normalleştirme etkisini, iktidar ile erkeklik arasında kurduğu bağlantıyı dikkate almak gerekir.
3.Soru
“Savaş, siyasetin farklı araçlarla devam ettirilmesidir” sözü kime aittir?
Carl Von Clausewitz |
Max Weber |
Antonio Gramsci |
Louis Althusser |
Thomas Hobbes |
“Savaş, siyasetin farklı araçlarla devam ettirilmesidir” sözü Carl Von Clausewitz'e aittir. Doğru yanıt A seçeneğidir.
4.Soru
Geniş aileden çekirdek aile yapısına dönüşüm aşamalı bir süreç sonrasında gerçekleşmiştir. Aşağıdakilerden hangisi bu aşamalardan değildir?
Sanayi öncesi aşamada ağırlıklı olarak tarımsal üretim yapan toplumlarda aile bir üretim birimidir ve aile üyeleri birlikte çalışmaktadır. |
Sanayileşmeyle birlikte malların üretiminin fabrikalara aktarılması ile ekonomik kurumlar aileden ayrılmış, aile üretim birimi olmaktan çıkmış ve işçi ailesi niteliği kazanmıştır. |
Yüzyılın ortalarından itibaren ailelerin akrabalık ilişkileri zayıflamaya, eşler arasındaki bağlar ise güçlenmeye başlamıştır. |
Kadınlar daha çok ev merkezli bir konumda tanımlanırken erkekler iş merkezli olarak tanımlanan konumlarını sürdürmektedirler. |
Kadınlar iş yaşamına atılır ve ailenin ekonomik geçimine katkıda bulunmaya başlamasıyla akrabalık ilişkileri yeniden güçlenmeye başlar. |
Young ve Willmott’a göre, geniş aileden çekirdek aile yapısına dönüşüm, dört aşamalı bir süreç sonrasında gerçekleşmiştir. Bu dört aşama şöyle açıklanır:
- Sanayi öncesi aşamada ağırlıklı olarak tarımsal üretim yapan toplumlarda aile bir üretim birimidir ve aile üyeleri birlikte çalışmaktadır.
- Sanayi Devrimi’yle başlayan ve 20. Yüzyıla kadar süren ikinci aşamada sanayileşmeyle birlikte malların üretiminin fabrikalara aktarılması ile ekonomik kurumlar aileden ayrılmış, aile üretim birimi olmaktan çıkmış ve işçi ailesi niteliği kazanmıştır. Bu dönemde yoksulluğun ortaya çıkardığı sorunlarla baş edebilmek için aileler akrabalık ilişkilerini sürdürmektedirler
- 20. yüzyılın ortalarından itibaren ailelerin akrabalık ilişkileri zayıflamaya, eşler arasındaki bağlar ise güçlenmeye başlamıştır. İstihdam imkânlarında ve ücretlerdeki artışlar; ailelerin yaşam düzeylerinin yükselmesi, kadınların iş gücü piyasasına katılması, ailelerin akrabalara olan ihtiyaçlarının azalmasına yol açmıştır. Aile ve çalışma yaşamında, kadın işi ve erkek işi ayrımı görülmektedir.
- Bu aşamada, gelecekte yaygın olarak görülecek aile tipine yer verilmiştir. Bu aile tipinde kadınlar daha çok annelik ve ev kadınlığı rol ve sorumluluklarıyla ev merkezli bir konumda tanımlanırken erkekler iş merkezli olarak tanımlanan konumlarını sürdürmektedirler.
5.Soru
İtalyan düşünür Makyavel siyasette neyin önemi vurgular?
Yapılamayanı |
Başarıyı |
Dini |
Ahlaki ilkelere uygunluğunu |
Vaatleri |
İtalyan düşünür Makyavel (1469-1527) siyasette sonuç almanın diğer bir deyişle –başarının- önemini vurgular. Herhangi bir siyasi aktör başarılı olursa bu başarıyı elde ederken yaptıkları ve yapmadıkları unutulacaktır. Siyasal hayattaki temel değerlendirme ölçütü dini ya da ahlaki ilkelere uygun davranmış olmak değil sonuç elde etmektir.
6.Soru
İlk siyasi partiler nerede ortaya çıkmıştır?
İngiltere |
Fransa |
Almanya |
İtalya |
ABD |
İlk siyasi partiler 1820’lerde ABD’de ortaya çıkmıştır. 1840’ların sonunda Belçika ve İsviçre, 1850’lerden itibaren ise, Birleşik Krallık Liberal partisi yine dünyanın ilk modern siyasi partilerindendir.
7.Soru
Parsons'a göre modern sanayi toplumunun tipik aile biçimi nedir?
Yalıtılmış çekirdek aile |
Genişletilmiş aile |
İlk kuşak aile bireylerinin bulunmadığı aile |
Çocukların büyüyerek ayrıldığı aile |
Evlilik ilişkisine dayanmayan ekonomik aile birlikteliği |
Parsons’a göre, yalıtılmış çekirdek aile, modern sanayi toplumunun tipik aile biçimidir. Bu aile biçimi yapısal olarak yalıtılmıştır çünkü artık geniş akrabalık ilişkilerinin bir parçası değildir. Akrabalarla kurulan ilişki, zorunluluk değil gönüllülük temelinde gelişmektedir.
8.Soru
Çalışma ve boş zaman kavramları aşağıdakilerden hangisiyle ortaya çıkmıştır?
Tarım Devrimi |
Fransız Devrimi |
Sanayi Devrimi |
Küreselleşme |
Post-Fordizim |
Sanayileşme ile birlikte çalışma ve boş zaman kavramları ortaya çıkmıştır. Sanayileşme kavramıyla esas olarak, tarım ve el sanatlarının hâkim olduğu kırsal bir toplum yapısından büyük ölçekli fabrika üretiminin hâkim olduğu kentli toplum yapısına geçiş kastedilmektedir. Doğru cevap C'dir.
9.Soru
Bireysel düzeyde insani değerlerin kazanıldığı ve kişiliğin oluştuğu, toplumsal düzeyde ise bireyin ait olduğu toplumun kültürünü öğrenme ve içselleştirme süreci aşağıdaki şıkların hangisinde verilmiştir?
Sanayileşme |
Toplumsal Değişim |
Toplumsallaşma |
Çalışma |
Modernleşme |
Toplumsallaşma, bireyin toplumun kültürünü öğrenme ve içselleştirme sürecidir.
10.Soru
Öğretmenlerin öğrencilerinin davranışlarını anlamak için kullandıkları bir yöntem olarak tanımlanan kavram aşağıdakilerden hangisidir?
Spekülasyon |
Etiketleme |
Kendini doğrulayan kehanet |
Tipleştirme |
Gizli müfredat |
Tipleştirmenin üç aşamasından ilkine spekülasyon aşaması da denir. Bu aşamada öğretmenler her öğrencinin nasıl biri olduğuna dair söz konusu ölçütlere göre hipotezler oluştururlar. Etiketleme öğretmenlerin birey olarak öğrencilere verdiği tepkiyi, dolayısıyla öğrencinin eğitim kariyerini etkilemektedir. Ancak bu durum tüm öğrencilerin kendilerine yapıştırılan etiket doğrultusunda yaşayacakları anlamına gelmez. Kendini doğrulayan kehanet, beklentinin karşı tarafa yansıtılması ve karşı tarafın bu beklentiyi kendisiyle özdeşleştirerek davranışlarını söz konusu beklentiyi doğru kılacak şekilde hareket etmesidir. Gizli müfredat, ders içerikleri ve sınavlar dışında kalan, okulda uygulanan ritüel ve kurallarla kapitalist ideolojinin ihtiyacı olan işgücü biçiminin yaratılmasıdır. Yukarıda tanımı yapılan kavram ise tipleştirmedir. Doğru cevap D'dir.
11.Soru
Suça yönelik psikolojik açıklamalardan hangisi sapma ve suç eğilimlerinin ortaya çıkışıyla ilgili değildir?
Bireysel anormallik |
Kalıtım |
Kişilik bozukluğu |
Patoloji |
Kişiliğin başarısız toplumsallaşması |
psikolojik yaklaşımlar, kişiyi suça iten nedenlerin zihin ve kişilikle ilgisi olduğunu düşünür, beden veya fizyoloji ile değil.
12.Soru
I. Sembollerden oluşan dil, düşünce hatta bilinç, toplumsallaşmanın ürünüdür.II. Mead’e göre, kişilik tek boyutludur ve bireysel olarak gelişir.III. İnsanlar dil yoluyla toplumsal etkileşime girer.IV. Benlik, taklit ve oyun aşamasından oluşur.Sembolik etkileşimci kurama göre yukarıda verilenlerden hangileri doğrudur?
I ve II |
I ve III |
III ve IV |
I, II ve III |
II, III ve IV |
Sembolik etkileşimci kurama göre, Sembollerden oluşan dil, düşünce hatta bilinç, toplumsallaşmanın ürünüdür. İnsanlar dil yoluyla toplumsal etkileşime girer. Ancak, Mead’e göre, kişilik çok boyutludur ve toplumsal süreçlerin sonucunda gelişir ve Benlik, üç aşamadan oluşmaktadır. Bunlar taklit, oyun ve grup oyunları aşamalarıdır. Doğru cevap B'dir.
13.Soru
''Aile üyeleri arasında uyum ve denge her zaman söz konusu değildir, tersine çatışma ve huzursuzluklar olağan ve yaygındır.'' Bu özelliklere sahip olan bir aile hangi kuram türüne uygundur ?
Marksist Kuram |
Psikososyal Kuram |
Psikodinamik Kuram |
Eleştirel Kuram |
Feminist Kuram |
Aile üyeleri arasında uyum ve denge her zaman söz konusu değildir, tersine çatışma ve huzursuzluklar olağan ve yaygındır. Feminist kuramcılara göre aile içindeki güç ilişkileri, aile bireylerinin çıkarlarının çoğu zaman ortak olmaması anlamına gelmektedir. Bu nedenle ailenin homojen bir çalışma birimi olarak ele alınması kadınların ve çocukların, erkeklerin çıkarlarıyla çatışan durumlarını yok sayarak erkeğin çıkarlarını bütün ailenin çıkarları gibi göstermektedir.Doğru cevap E'dir.
14.Soru
I Çevresel
II Demografik
III Etnik
IV Dinsel
V Teknolojik
Hangisi toplumsal değişmeyi etkileyen faktörlerdendir?
II ve III |
IV ve V |
I ve IV |
I,II ve V |
II,III ve IV |
Toplumsal değişmeyi etkileyen faktörler çevresel, demografik, teknolojik ve kültürel faktörler olarak dört grupta toplanmaktadır. Tarihsel olarak bakıldığında bu faktörlerin birbirleriyle ilişkili olduğu, bir grupta meydana gelen değişimlerin diğerleri üzerinde de dönüşümlere neden olabileceği görülmektedir. Doğru cevap D'dir.
15.Soru
Aşağıdakilerden hangisi toplumun yapısını oluşturan toplumsal ilişkiler ağının, toplumsal kurumların, birey ve grup davranışlarının, toplumsal norm ve değerlerin tarihsel olarak geçirdiği farklılaşma ve dönüşüm sürecidir?
Toplumsal psikoloji |
Toplumsal değişme |
Değişim yöntemleri |
Değişim süreci |
Toplumsal gözlem |
Toplumsal değişme, toplumun yapısını oluşturan toplumsal ilişkiler ağının, toplumsal kurumların, birey ve grup davranışlarının, toplumsal norm ve değerlerin tarihsel olarak geçirdiği farklılaşma ve dönüşüm sürecidir.
16.Soru
İnsanların dinî aidiyetlerini gerçekleştirmek için yaptıkları tapınma ve adanma edimlerini içeren ve dindarlığın beş temel boyutundan biri olan kavram hangisidir?
İnanç boyutu |
Deneyim boyutu |
Bilgi boyutu |
Dini pratik boyutu |
Sonuçlar boyutu |
Dinî pratik boyutu: İnsanların dinî aidiyetlerini gerçekleştirmek için yaptıkları tapınma ve adanma edimlerini içerir. Doğru cevap D'dir.
17.Soru
Parsons çekirdek ailenin ortaya çıkışı nasıl açıklamaktadır?
Endüstrileşmiş Doğu toplumundan etkilenerek ortaya çıktığını savunmaktadır. |
Toplumsal evrim sürecinde, sanayileşme ile birlikte ortaya çıktığını savunmaktadır. |
II. Dünya Savaşından sonra ortaya çıktığını savunmaktadır. |
Ailenin üyeleri arasında toplumsal ve duygusal karşılıklı bağımlılık ilişkisinden ortaya çıktığını savunmaktadır. |
Ortak yerleşim ve ekonomiden ortaya çıktığını savunmaktadır. |
Parsons, yalıtılmış çekirdek ailenin ortaya çıkışını, toplumsal evrim süreciyle açıklamaktadır. Toplumsal evrim sürecinde, sanayileşme ile birlikte, toplumlarda yapısal bir farklılaşma ve bazı konularda uzmanlaşma gelişmeye başlamıştır.
18.Soru
I. Diğer yaklaşımlar gibi insan davranışlarının bireyin kontrolü dışındaki güçler tarafından yönlendirildiği ve belirlendiği kabul edilmez.
II. İnsan davranışlarını açıklayabilmek için insanların öznel durumlarının ve dış uyarıcılara yükledikleri anlamların dikkate alınması gerektiği düşüncesi hakimdir.
Yukarıda özellikleri verilen yaklaşım aşağıdaki şıkların hangisinde yer almaktadır?
Çatışmacı yaklaşım |
Etkileşimci bakış açısı |
İşlevselci bakış açısı |
Marksist bakış açısı |
Modernist Yaklaşım |
Etkileşimci yaklaşım diğer yaklaşımlar gibi insan davranışlarının bireyin kontrolü dışındaki güçler tarafından yönlendirildiğini ve belirlendiğini kabul etmezler. İnsan davranışlarını açıklayabilmek için insanların öznel durumlarının ve dış uyarıcılara yükledikleri anlamların dikkate alınması gerektiğini savunurlar.
19.Soru
Sanayileşmemiş küçük ölçekli dindar toplum ile modern seküler toplum zıtlığını yanlış bulan kuramcı aşağıdakilerden hangisidir?
Mary Douglas |
Bryan Wilson |
Max Weber |
Steve Bruce |
Stark ve Glock |
Seküler ve dindar karşıtlığının modern ve geleneksel veya ilkel karşıtlığıyla hiçbir ilgisi yoktur. Doğrusu, kabile toplumlarının sahasında şüphecilik, materyalizm ve ruhsal coşkunluk gibi her türlü çeşitlilik bulunmaktadır.
20.Soru
Aşağıdaki hangi yaklaşıma göre, suç toplumun ürünüdür?
Psikolojik yaklaşım |
Sosyolojik yaklaşım |
Biyolojik yaklaşım |
Felsefi yaklaşım |
Toplumsal yaklaşım |
Sosyolojik suç kuramları daha çok toplumsal kurumların ve yapıların suç üzerindeki etkilerini ele almaktadır. Genel anlamda suç, sosyolojik bakış açısına göre sosyal ortamın bir ürünüdür, başka bir deyişle hasta olan toplumdur. 1836 yılında Quetelet, “toplum suçu hazırlar, suçlu ise ancak bir araçtır” diyerek suçun arkasındaki sosyolojik dinamiklerin daha önemli olduğunu vurgulamıştır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ