Sosyoloji 2 Final 7. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Bireylerin daha önce göç etmiş akrabaları, hemşehrileri, arkadaşları veya aile üyelerinin sayesinde karşılaşacakları risklerin ve göç etme maliyetlerinin azalması için bu kişilerin yanına göç etme eğilimine girmesi sürecine ne denir?
İkili piyasa gücü |
Kurumsal göç |
İtici ve çekici göç faktörleri |
Zincirleme göç |
Lobicilik |
Zincirleme göç, bireylerin daha önce göç etmiş akrabaları, hemşehrileri, arkadaşları veya aile üyelerinin sayesinde karşılaşacakları risklerin ve göç etme maliyetlerinin azalması için bu kişilerin yanına göç etme eğilimine girmesi sürecidir.
2.Soru
Aşağıdakilerden hangisi toplumsal hareketlerin genel özellikleri arasında yer almaz?
Toplumsal hareketler bir değişimi veya değişime direnmeyi hedefler.
|
Toplumsal hareketler iyi ve planlı örgütlenmeyi gerektirir.
|
Toplumsal hareketler amaçlı ve organize çabalarla ortaya çıkar.
|
Toplumsal hareketler örgütlenmemiş ve öngörülemez nitelikte ortaya çıkarlar.
|
Toplumsal hareketler sürekkilik ve organize olmayı gerektirir.
|
3.Soru
Eleştirel kent çalışmalarının düşünürleri kenti aşağıdaki hangi olgu ile ele almazlar?
Sosyalleşme |
Piyasa |
Metalaşma |
Yeniden üretim |
Yeni yatırım alanları |
Eleştirel kent çalışmalarının düşünürleri kenti piyasa, metalaşma, yeniden üretim, yeni yatırım alanları gibi kapitalizm olgularıyla birlikte ele alma eğilimine girmişlerdir.
4.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Neil Smelser'in toplumsal hareketlerin gelişimini her bir aşamayı biçimlendiren etkenler bağlamında ifade ettiği aşamalardan biridir?
Makul olma
|
Birlik
|
Sayı
|
Yapısal uygunluk
|
Bağlılık
|
5.Soru
Aşağıdakilerden hangisi klasik sosyolojinin küreselleşme ile ilgili ana konularındandır?
Bir dünya ekonomisi olarak kapitalizm
|
Zaman ve mekanın küçülmesi
|
Büyüme ve endüstrileşmenin etkileri
|
Sınıfsal olmayan toplumsal hareketler
|
Ulusötesi ekonomik ve politik yapıların büyümesi
|
6.Soru
I Kültürel Etkenler II Ekonomik Etkenler III Siyasal Etkenler Küreselleşmenin ortaya çıkması ve gelişmesi bağlamında kapitalizm yukardaki hangi etkenlerde önemi bir rol oynamıştır?
Yalnız I
|
Yalnız II
|
Yalnız III
|
I ve III
|
II ve III
|
7.Soru
İnsan topluluklarını farklı fiziksel ve fizyolojik özelliklerini dikkate alarak sınıflandırmak için kullanılan kavrama ne ad verilir?
Ayrımcılık |
Irk |
Kalıp yargı |
Ön yargı |
Etnisite |
‘Kan’, ‘soy’ gibi etimolojik kökenlere sahip ırk kavramı, insanlar arasında geniş farklılıklar gösteren grupları sınıflandırmak üzere kullanılmıştır. Irk kavramı aracılığıyla yapılan bu sınıflandırma insan topluluklarının farklı fiziksel ve fizyolojik özelliklerini dikkate alarak yapılır. Cevap B şıkkıdır.
8.Soru
Yeni sosyal hareketler içinde yaşadığımız gündelik hayat dünyasının devlet ve piyasa tarafından kolonize edilmesine karşı mücadele etmektedirler.
Yukarıda yeni sosyal hareketlerin kime karşı mücadele ettiği konusundaki düşünceleri verilen düşünür hangisidir?
Charles H. Cooley |
Auguste Comte |
Jürgen Habermas |
Karl Marx |
Max Weber |
Yeni sosyal hareketler kime karşı mücadele etmektedirler? Bu soruya en tatmin edici cevaplardan birini Jurgen Habermas verir. Ona göre, yeni sosyal hareketler içinde yaşadığımız gündelik hayat dünyasının devlet ve piyasa tarafından kolonize edilmesine karşı mücadele etmektedirler. İki farklı koldan, devlet ve piyasa gündelik hayat dünyasını kendi kontrolleri altına almak isterler (Habermas, 1981, s. 34).
9.Soru
Aşağıdakilerden hangisi 18. yüzyıldan beri modern toplumsal hareketin özelliklerinden biridir?
Demokratikleşme olumsuz bir etkendir
|
Siyasi girişimcilerinin fonksiyonu yoktur
|
İddiaları ve personeli değişmez
|
Etkileşmişiz kampanyalarla yürütülür
|
Halkın egemenliğini kabul eder
|
10.Soru
Sosyoloji alanında, toplumsal tabakalaşmayı ilk defa sistematik olarak inceleyen ve toplumsal yapıdaki eşitsizliklerin tabakalaşmanın temel dayanağı olduğunu ileri süren düşünür aşağıdakilerden hangisidir?
Marx |
Weber |
Dahrendorf |
Bourdieu |
Marshall |
Sosyoloji alanında, toplumsal tabakalaşmayı ilk defa sistematik olarak inceleyen ve toplumsal yapıdaki eşitsizliklerin tabakalaşmanın temel dayanağı olduğunu ileri süren düşünür Marx’tır.
Marx’ın analizinde kapitalistler, ticari işletmeler, fabrikalar, toprak ve sermaye gibi üretim araçlarını elinde bulunduran ve bu ayrıcalıkları sayesinde de çalışanları sömüren sınıftır. Proletarya ise üretim araçlarının sahibi olmadığı gibi, ötekilerin emeklerini sömürmek gibi bir imkâna ve araçlara da sahip değildir. Marx işçileri, “emeklerinden başka satacak hiçbir şeyi olmayan” bir sınıf olarak tarif eder. Marx burjuvazi ve işçi sınıfına ek olarak, bir de ara bir kategori olarak küçük burjuva sınıfından bahseder. Küçük burjuva sınıfı, ara bir sınıf olup ekonomik olarak kendi kendine yeterli olan serbest meslek sahiplerinden, iş adamlarından ve kendi işletmesinde başka personele ihtiyaç duymadan kendi işini yapan vasıflı çalışanlardan oluşur. Küçük burjuvazi, Marx’a göre, zaman içinde ya mülkiyetini kaybedip işçi sınıfına dâhil olacak ya da daha zenginleşip büyük sermaye sınıfının yani burjuvazinin bir üyesi hâline gelecektir.
11.Soru
Bireylerin daha önce göç etmiş akrabaları, hemşehrileri, arkadaşları veya aile üyelerinin sayesinde karşılaşacakları risklerin ve göç etme maliyetlerinin azalması için bu kişilerin yanına göç etme eğilimine girmesi sürecine verilen ad aşağıdakilerden hangisidir?
Zincirleme göç |
İnformal göç |
Göç endüstrisi |
Kurumsal göç |
Ulusal göç |
Zincirleme göç, bireylerin daha önce göç etmiş akrabaları, hemşehrileri, arkadaşları
veya aile üyelerinin sayesinde karşılaşacakları risklerin ve göç etme maliyetlerinin azalması için bu kişilerin yanına göç etme eğilimine girmesi sürecidir. Doğru cevap A'dır.
12.Soru
Birincil ve ikincil grupların karşılaştırılmasıyla ilgili verilen bilgilerden hangisi doğru değildir?
Grubun boyutu bakımından birincil gruplar az sayıda kişi barındırıken ikincil gruplar çok sayıda kişi barındırır. |
Birincil gruplarda kişisel ilişkiler ön plandayken ikincil gruplarda resmi ilişkiler ön plandadır. |
Birincil gruplarda özdeşleme yüksek iken ikincil gruplarda düşüktür. |
Birincil gruplarda duyguların ifade edilmesi kendiliğinden doğal şeklinde gerçekleşirken ikincil gruplarda sınırlandırılmış şekilde gerçekleşir. |
Birincil gruplarda amaç belirliyken ikincil gruplarda amaç belirsizdir. |
Birincil gruplarda amaç belirsizken ikincil gruplarda amaç belirlidir.
13.Soru
Göç, göç veren yoksul ülkelerdeki itme etkilerinden değil göç alan gelişmiş ülkelerdeki çekme etkilerinden kaynaklandığını savunan yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?
İkili İş Gücü Piyasası Yaklaşımı |
Dünya Sistemleri Kuramı |
Profesyonel Göçmenlerin Yeni Ekonomisi Teorisi |
Göç Ağları Teorisi |
Ulus-Ötesi (Trans-National) Göç Kuramı |
İkili İş Gücü Piyasası Yaklaşımı
1970’li yıllarda Piore tarafından öne sürülen bu yaklaşıma göre, uluslararası göç, modern sanayi toplumlarının içsel iş gücü gereksinimi nedeniyle gerçekleşmektedir. Buna göre, gelişmiş ülkeler dinamik ekonomik yapıları nedeniyle sürekli olarak iş gücüne ihtiyaç duyar. Göç, göç veren yoksul ülkelerdeki itme etkilerinden değil (düşük ücretler veya yüksek işsizlik vb.) göç alan gelişmiş ülkelerdeki çekme etkilerinden (kronik ve kaçınılmaz bir yabancı işçi gereksinimi) kaynaklanır (Massey vd., 2014). Sonuç olarak, ikili iş gücü piyasası yaklaşımı, göçü modern ve gelişmiş sanayi toplumlarının yapısal ihtiyaçlarıyla ilişkilendirmiş ve esas olarak göç hareketlerini gelişmiş ülkelerin iş gücü ihtiyacına dayandırmıştır.
14.Soru
“Kadına yönelik şiddetin” önlenmesi konusunda kitlesel bir eylem toplumsal hareketlerin türlerinden hangisine örnektir?
Reform hareketleri
|
Devrimci hareketler
|
Kurtarıcı hareketleri
|
Direniş hareketleri
|
Dini hareketler
|
15.Soru
I. Toplum birey ile karşılaştırıldığında daha önceliklidir
II. Birey etken bir varlık olarak, toplumun kendisine koyduğu sınırları aşma ve içinde yaşadığı toplumu dönüştürme potansiyeline sahiptir.
III. Toplum, bireylerin eylemlerinin toplamından çok daha fazlasını temsil eder.
IV. Birey bazı bakımlardan toplum tarafından sınırlandığını kabul etmekle birlikte bu sınırlanmaya direnen bir potansiyele de sahip olduğunu iddia eder.
V. Toplum, bireylerin eylemlerinin önüne koyduğu sınırlar ile onu belirler.
Yukarıdaki ifadelerden hangisi ya da hangileri toplumsallaşmanın kimlik edinimindeki önemi bağlamında Durkheim'ın yapısal işlevselliği ile ilgilidir?
I, III, V |
I, II |
Yalnız III |
III, IV, V |
I, II |
Toplumsallaşmanın kimlik edinmedeki kritik önemini vurguladığımızda, aslında birey ve toplum arasındaki ilişkinin mahiyetini de tartışmaya başlamış oluruz. Birey ve toplum arasındaki ilişkiyi ele alan yaklaşımlar sosyolojide artık klasikleşmiş bir tartışmanın farklı tarafları olarak karşımıza çıkarlar. ‘Yapı’ ve ‘eylem’ kavram çifti etrafında yürütülen bu tartışmanın içinde üç ana bakış açısı öne çıkar.
Bu bakış açılarından ilki, Emile Durkheim’ın yapısal işlevselciliğinde en yalın ifadesini bulur. Durkheim’a göre toplum birey ile karşılaştırıldığında daha önceliklidir. Yani, toplum, bireylerin eylemlerinin toplamından çok daha fazlasını temsil eder. Dahası, bireylerin eylemlerinin önüne koyduğu sınırlar ile onu belirler. Bu sınırlara, o, toplumsal yapı adını veriyor. Bu temel görüşten hareket edildiğinde, bireyin hem kimliğinin hem de diğer özelliklerinin mutlak surette toplum tarafından belirlendiğini vurgulamak gerekir. Durkheim’ın toplumu bireyin önüne koyan bu yaklaşımının karşısına E. Husserl’in öncülüğünü yaptığı fenomenolojik yaklaşımı ve J. P. Sartre’ın varoluşçuluğunu yerleştirebiliriz. Şöyle ki, söz konusu yaklaşımlarda birey ve onun eylemi toplumun önüne geçer. Birey etken bir varlık olarak, toplumun kendisine koyduğu sınırları aşma ve içinde yaşadığı toplumu dönüştürme potansiyeline sahiptir. Bu türden yaklaşımlar özetle Durkheim’ın yapısalcığını ters yüz ederler. Bireyi ve onun öznelliğini toplumsal yapıya karşı koruma altına alırlar. Birey ve toplum arasındaki ilişkiyi ele alan yaklaşımların içine bir üçüncüyü daha dâhil edebiliriz. Günümüzde daha çok Anthony Giddens’ın dillendirdiği bu yaklaşım, birey ve toplum arasındaki ilişkinin karşılıklılığını öne çıkarır. Yani bireyin bazı bakımlardan toplum tarafından sınırlandığını kabul etmekle birlikte bu sınırlanmaya direnen bir potansiyele de sahip olduğunu iddia eder. Mead, Goffman gibi etkileşimcilerin düşüncelerine çok şey borçlu olan bu yaklaşıma Giddens ‘yapılaşma teorisi’ adını veriyor. Söz konusu teoriye göre, insani varlıklar olarak bizler her ne isek, büyük ölçüde, karmaşık bir âdetler dizisi takip ettiğimiz için öyleyizdir. Öte yandan, bu bilgi yeteneğimizi eylemlerimize uyguladığımızda, kendilerini kaynak olarak kullandığımız kurallara ve âdetlere güç katarız. Demek ki, birey bir yönüyle nesneleşmiştir. Yani toplum tarafından belirlenmektedir. Diğer yönüyle ise, öznelliğini muhafaza edebilmektedir. Yani, toplum tarafından konulan sınırların hem belirlenmesinde hem de aşılmasında ciddi anlamda etki sahibidir.
16.Soru
Yeni toplumsal hareketler paradigması, sistem karşıtı mücadelenin merkezine hangi talepleri yerleştirir?
Emek-sermaye |
Ekonomik |
Kültürel ve kimlik |
Sınıfsal |
Bağımsızlık |
Yeni toplumsal hareketler paradigması, sistem karşıtı mücadelenin merkezine kültürel talepleri ya da kimliği yerleştirir.
17.Soru
Emek-sermaye geriliminden kaynaklanan çatışmalar, yerini daha az objektif unsurlar (kimlik, statü, maneviyat ve hümanizm gibi) üzerinde temellenen çatışmalara bırakması hangi yılların sonunda gerçekleşmeye başlamıştır?
1950' lerin sonunda |
1960' ların sonunda |
1970' lerin sonunda |
1980'lerin sonunda |
1990'ların sonunda |
1960’ların sonu buradaki konumuz için iki açıdan önemlidir. İlkini yukarıda açıklamış
ve kimliğin birey ve toplum arasındaki ilişkiyi ele almak üzere başvurulan bir kavram olmaktan çıktığını söylemiştik. Öte yandan, 1960’ların sonunda bir başka önemli gelişmeye daha tanıklık etmek mümkündür. Emek-sermaye geriliminden kaynaklanan çatışmalar, yerini daha az objektif unsurlar (kimlik, statü, maneviyat ve hümanizm gibi) üzerinde temellenen çatışmalara bırakmıştır.
18.Soru
"Sadece yasal değil, tüm toplumsal yapıya işlemiş sistematik ırkçılık" olarak tanımlanan kavram aşağıdakilerden hangisidir?
Bölgesel ırkçılık |
Kurumsal ırkçılık |
Sosyal ırkçılık |
Ekolojik ırkçılık |
Kültürel ırkçılık |
Kurumsal ırkçılık, sadece yasal değil, tüm toplumsal yapıya işlemiş sistematik ırkçılık olarak tanımlanmaktadır. Dolayısıyla, yasalarda ayrımcı ifadeler olmasa da gerçek yaşanan ilişkilerde kurumsal ırkçılık karşılaşılabiliyor. Örneğin güvenlik, sağlık, eğitim hizmeti veren kurumlarda ya da diğer tüm kurumlarda, belli grupları kayıran, diğerlerine haksızlık eden ve eşitsizliklikler yaratan politika ve stratejiler bulunabilir. Kurumsal ırkçılık kavramı 1964 sonrası ABD’de Sivil Haklar Yasası yürürlüğe girdikten sonra ortaya çıktı; çünkü siyahlar, beyazlarla yasal olarak eşit haklara sahip olduğu hâlde, fiilen ayrımcılığa maruz kalıyordu. Kurumsal ve kültürel düzeyde uygulanan ırkçılık toplumsal sistemde güç farklarını sürdürür ve yeniden üretir (Somersan, 2004). Bu anlamda, kurumsal ırkçılık, yasalarda herhangi bir gruba karşı eşitsizlik yaratan ayrımcı ifadeler bulunmamasına rağmen, bir grubun diğerine üstün ve ayrıcalıklı konumunu koruyan ve meşrulaştıran birtakım kültürel ve kurumsal uygulama ve eğilimler olarak ifade edilebilir. Doğru cevap B'dir.
19.Soru
Yeryüzünün Lanetleri adlı esriyle tanınan "ırkçılık durağan bir olgu değildir ve sürekli değişir" saptamasıyla değişen ırkçılığı belirten psikiyatr kimdir?
Anderson
|
Kant
|
Belang
|
Gobineau
|
Fanon
|
20.Soru
I Tarımsal Dönem II Sömürge Dönemi III Ticari Dönem IV Sınırlı Göç Dönemi Yukardakilerden hangileri modern göç hareketlerindendir?
I ve II
|
I ve IV
|
II ve III
|
II ve IV
|
III ve IV
|
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ