Sosyolojide Yakın Dönem Gelişmeler Final 11. Deneme Sınavı
Toplam 15 Soru1.Soru
Aşağıdakilerden hangileri post-kolonyal teorinin öne çıkan önemli temsilcilerindendir?
I. Frantz Fanon
II. Edward Said
III. Gayatri Chakravorty Spivak
IV. Paul Baran
V. Immanuel Wallerstein
I-II-III |
II-III-IV |
I-IV-V |
II-III-V |
I-III-V |
Daha çok Marksizmin ve devamında da Feminist düşünce akımlarının şekillendirdiği post-kolonyal teorinin öne çıkan önemli temsilcileri arasında Fransız sömürgesi Martinik doğumlu siyahi Marksist düşünür Frantz Fanon (1925 - 1961),
Filistin asıllı Amerikalı eleştirel sosyal bilimci ve siyasal aktivist Edward Said (1935
- 2003) ve Hindistan asıllı edebiyat kuramcısı ve feminist eleştirmen Gayatri Chakravorty Spivak (1942 - ..) ile yine Hindistan asıllı edebiyat ve kültür kuramcısı Homi
K. Bhabha (1949-...) yer almaktadır.
2.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Sennett'in, karakter aşınmasını yeni kapitalizmin kişilik üzerindeki etkileri çerçevesinde yaptığı çözümlemelerden biri değildir?
Esneklik olgusunun üretim ve yönetim sürecine yerleşmesi çalışanların hem bireysel olarak karakterlerini hem de |
Esneklik insanları özgür kılacak yeni koşullar yerine iktidarın ve kontrolün yeni biçimlerini üretmiştir. |
Yeni çalışma sisteminin ve yönetim anlayışının “yenilik”, “özgürlük”, ve “serbesti” gibi prensipleri çalışanların gündelik |
Topluma dayatılan yeni kurallar ve kontrol biçimlerinin insanlara sanıldığı gibi seçme şansı ve özgürlük alanı yaratmadığını belirtir. |
Makinelerin insanlardan daha verimli araçlar haline gelmesi ve ekonomi yaratması “işe yaramazlık kabusu”nu derinleştirmektedir. |
Sennett, topluma dayatılan yeni kurallar ve kontrol biçimlerinin insanlara sanıldığı gibi seçme şansı ve özgürlük alanı yaratmadığını belirtir. Bugün emek piyasasının içinde olan ve bu piyasaya atılmak üzere olan yığınla insan kendi aralarında bir “fark yaratma” telaşı içindedir. Kimsenin bilmediği bir yabancı dili öğrenmek, sertifikalar elde etmek ve sonrasında hizmet içi eğitimler almak yeni kontrol biçimleri olarak değerlendirilebilir. Tüm bu “kişisel gelişim” çabalarının sürekli hale gelmiş olması, çalışanlar üzerindeki denetimin artmasına ve yeni üretim-yönetim sistemine ayak uyduramayanların dışarıda kalmasına neden olmaktadır. Asıl ironik olan ise tüm bu kişisel gelişim etkinliklerine katılımın iş güvencesi anlamına gelmediğini de çalışanlar bilmektedir. Geleneksel anlamıyla kariyer de, kariyer planlaması da bitmiştir. Artık becerilerin sürekli ama sürekli olarak yenilenmesi gerekmektedir.
3.Soru
Sennett'in modern kültürün “iç” ve “dış” arasında bir ayrımdan kaygı olduğunu belirtiği çalışması aşağıdakilerden hangisidir?
Gözün Vicdanı |
Karakter Aşınması |
Ten ve Taş |
Sınıfın Gizli Yaraları |
Kamusallığın Dönüşümü |
Kent sosyolojisi çalışmaları da bulunan Sennett, kentsel yaşamı toplumsal bütünlük çerçevesinde çözümleyen sosyologlardan biridir. Ona göre kentin en önemli özelliği, kişisel farklılıkları gizlemeden ve kişisel değerleri başkasına dayatmadan başkalarıyla ilişki kurma fırsatı veren bir kamusal alan olmasıdır. Sennett, kent tasarımının toplumsal yaşam üzerindeki etkilerini incelediği Gözün Vicdanı adlı eserinde, modern kültürün “iç” ve “dış” arasında bir ayrımdan kaygı olduğunu belirtir.
“Açılma korkusu”ndan kaynaklanan bu ayrım, öznel yaşantı ile sosyal yaşantı arasında, benlik ile kent arasındadır. Kentte insan ilişkileri alışveriş ve turizm etkinliklerine indirgenerek, kent anlamsızlaştırılmış ve kimliksizleştirilmistir. İnsanlar bu duruma gönüllü olarak katlanır görünmektedir. Açılma, incinme olasılığını içerir.
4.Soru
Aşağıdaki düşünürlerden hangisi sınıflara dayalı olan kapitalist gelişmenin baskıcı ve aynı zamanda çelişkili mantığının nasıl insanlığın evrensel kurtuluşuna yol açacağını göstererek, “ütopik düşünceyi, materyalist bir bilime dönüştürmeyi” hedeflemiştir?
E.Durkheim |
K.Marx |
A.Comte |
M.Weber |
D.Harvey |
Doğru cevap B dir. Sınıflara dayalı olan kapitalist gelişmenin baskıcı ve aynı zamanda çelişkili mantığının nasıl insanlığın evrensel kurtuluşuna yol açacağını göstererek, “ütopik düşünceyi, materyalist bir bilime dönüştürmeyi” hedefleyen düşünür K.Marx'tır.
5.Soru
Aşağıdakilerden hangisi esnek çalışma modelinin çalışanlar üzerindeki etkilerinden değildir?
Stres |
Değişimin getirdiği rekabet ortamı. |
Eşit gelir dağılımı. |
Rekabet ortamının getirdiği kazanan her şeyi alır mantığı. |
Orta sınıfın giderek erimesi. |
Esnek üretim modelinde, şirketler sürekli olarak kendilerini değiştirmek ve yenilemek zorunda kalmışlardır. Bunun yarattığı rekabet ortamı çalışanlar üzerinde stress ve kaygılara neden olduğu gibi gelir dağılımında da eşitsizliğie neden olmuştur. Orta sınıfın giderek erimesine neden olan bu durum, kazanan her şeyi alır mantığının sistem içinde oluşmasına neden olmakltadır.
6.Soru
Özel alanın ekonomik alanla birlikte en önemli unsurlarından birisi olarak, Habermas, aşağıdakilerden hangisini gösterir?
Burjuva aile |
Batılılar |
Zenginler |
Köleler |
Ataerkil aileler |
Özel alanın ekonomik alanla birlikte en önemli unsurlarından birisi olarak, Habermas, burjuva aileyi gösterir.
7.Soru
“Kolonyalizm, başka insanların toprakları ve mallarının fethedilmesi ve denetlenmesi olarak tanımlanabilir.” ifadesi kime aittir?
A. Loomba |
M. Foucault |
J. K. Fukuo |
V. Chibber |
V. Chatur |
Loomba’nın (2000: 19) ifade ettiği gibi “Kolonyalizm, başka insanların toprakları ve mallarının fethedilmesi ve denetlenmesi olarak tanımlanabilir.” zira “Yeni topraklarda bir ‘topluluk oluşturma’ süreci zorunlu olarak, orada daha önce zaten bulunan toplulukları bozma ya da yeniden oluşturma süreci anlamına gelir ve ticaret, pazarlık, savaş, soykırım, köleleştirme ve isyanlar dâhil olmak üzere
kapsamlı bir pratikler silsilesi içerir”. Doğru yanıt A seçeneğidir.
8.Soru
Habermas, kamusal alanın dönüşümünü anlatırken "özgürlüklerini özel alanda kazanan bireyler devlete ve topluma ait meseleleri rasyonel-eleştirel bir tarzda tartışmak üzere herkes için erişilebilir olan kamusal alanda bir araya gelmektedirler." demektedir. Burada Habermas'ın herkes olarak nitelendirdiği grup kimdir?
Kraliyet ailesi |
Yazarlar |
Varlıklı kadınlar |
Burjuva |
Sanaatkarlar |
Habermas'ın teorik olarak herkesi kapsadığını belirttiği ifadede “herkes” aslında burjuva ya da mülk sahibi erkeklerdir. Doğru cevap D seçeneğidir.
9.Soru
Tarihsel-hermeneutik/yorumbilgisel (iletişimsel) bilgi veya daha kısaca hümanistik bilgi oluşturan bilgi formu hangisidir?
birinci bilgi formu |
ikinci bilgi formu |
üçüncü bilgi formu |
dördüncü bilgi formu |
beşinci bilgi formu |
İkinci bilgi formunu tarihsel hermeneutik/yorumbilgisel (iletişimsel) bilgi veya daha kısaca hümanistik bilgi oluşturmaktadır ve bu bilgi türünün temel ilgisi dünyayı anlamaktır.
10.Soru
- Yabancı, nasıl tehdit edici bir unsura dönüştü?
- Sessiz kalarak seyretme, kamusal hayatın tek yolu haline nasıl geldi?
- İş hayatı ilgi odağı haline nasıl geldi?
- Evlerimize özen gösterdiğimiz halde sokaklarımız neden pis?
Sennett, Kamusal insanın çöküşü kitabından yukarıdaki sorulardan hangilerini sormaktadır?
I, II ve III |
II, III ve IV |
I, II ve IV |
I, III ve IV |
I, II, III ve IV |
Sennett, Kamusal İnsanın Çöküşü'nde bugün, tanımadığımız ama aynı şehirde yaşadığımız insanlarla kurulacak çok boyutlu ilişki ve hazlardan yoksun kaldığımızı söylüyor ve şu soruları soruyor: Yabancı, nasıl tehdit edici bir unsura dönüştü? Sessiz kalarak seyretme, kamusal hayatın tek yolu haline nasıl geldi? Yalnız kalma, bir hak olarak nasıl oluştu? Özel hayat ilgi odağı haline nasıl geldi? Politikacıları neden yaptıklarına ve programlarına bakarak değil de kişisel özelliklerine göre değerlendiriyoruz? Evlerimize özen gösterdiğimiz halde sokaklarımız neden pis? Doğru cevap C seçeneğidir.
11.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Weber’in otorite tanımlaması içinde yer alır?
Esnek çalışma koşulları temellidir. |
Günüllü itaat söz konusudur. |
Rekabet ortamı ile gelişim sağlanır. |
Düzenli iş garantisi verilmektedir. |
Emeklilik garantisi bulunmaktadır |
Weber’in otorite tanımlamasında gönüllü bir itaat söz konusudur. Kontrollü bir serbestlik ve özgürlük alanı içinde verimlilik almak hedeflenir.
12.Soru
Habermas üç tür bilgi formu ile bunlara karşılık gelen ve her biri farklı bir eylem/deneyim alanı ile ilişkili olan üç tür bilişsel ilgi/çıkar alanı ayırt eder. Buna göre aşağıda verilen eşleştirmelerden hangisi doğrudur?
Hümanistik bilgi - Ezilenlerin özgürlüğü/kurtuluşu |
Eleştirel bilgi - Kültürel alanda etkileşim |
Klasik pozitivizm - Ezilenlerin özgürlüğü/kurtuluşu |
Hümanistik bilgi - Toplumlara uygulanabilen teknik kontrol |
Eleştirel bilgi - Ezilenlerin özgürlüğü/kurtuluşu |
Üçüncü bilgi formu ise eleştirel bilgi olup bu aynı zamanda Frankfurt Okulu ile Habermas’ın benimsediği bir bilgi sistemidir. Diğer iki bilgi sisteminden farklı olarak eleştirel bilgi, temel olarak ezilenlerin özgürlüğü/kurtuluşu ile ilgilidir ve tahakküm (domination) olarak tanımlanabilecek bir eylem ya da deneyim alanı ile ilişkilidir. Doğru cevap E'dir.
13.Soru
Aşağıdakilerden hangisi bilgi işlem teknolojilerin üç temel ayırt edici özelliğidir?
Yenilik, sadelik açısından kendisini genişleten işlem kapasiteleri |
Toplama esneklikleridir |
Yeniden birleştirme yetenekleri, |
Görsel düzenleme |
Bilgi esnekliği |
Bilgi işlem teknolojilerin üç temel ayırt edici özelliği vardır. - Hacim, karmaşıklık ve hız açısından kendisini genişleten işlem kapasiteleri, - yeniden birleştirme yetenekleri, ve - dağıtım esneklikleridir.
14.Soru
Aşağıdakilerden hangisi postmodernizmin temsil ettiği farklılık kavramlarından biri değildir?
Cinsiyet ve cinsellik |
Irk ve sınıf |
Ötekilik |
Semantik |
Öznellik |
Harvey, modernizmin, metaanlatılarıyla, farklılıklara, ayrım ve ayrıntılara dikkat göstermemesine karşın, postmodernizmin, ötekilik, öznellik, cinsiyet ve cinsellik, ırk ve sınıf, zamansal ve mekânsal coğrafi yerleşime dayalı birçok farklılığı temsil ettiğini belirtmektedir. Doğru cevap D'dir.
15.Soru
Sennett'in , “bürokrasinin demir kafesini parçalamanın beraberinde getirdiği yapısal değişimlerin yarattığı asgari insan ilişkilerinin bile yerleşemediği kurumsal yapıların ortaya çıkardığı eksiklik aşağıdakilerden hangisidir?
Düşük kurumsal sadakat |
İşçiler arasında enformel güvenin azalması |
Kurumsal bilginin zayıflaması |
Kontrollü Özgürlük |
Yaratılan belirsizlik ve kaygı ortamı |
Sennett, “bürokrasinin demir kafesini parçalamanın beraberinde getirdiği yapısal değişimlerin üç temel eksiklik yarattığını” belirtir. Yazara göre yeni kapitalizmin geleneksel bürokratik yapıyı yıkması, çalışanların kurumsal sadakatini azaltmakta, işçiler arasındaki dayanışmayı azaltmakta ve çalışılanların kurumun işleyişi hakkında yeterli bilgi sahibi olmasını zorlaştırmaktadır:
1. Düşük kurumsal sadakat: Eğer kurum çalışanına kısa dönemli sözleşmeler öneriyorsa, her yıl sözleşmelerin yenilenip yenilenmeyeceği belirsizliğini koruyorsa ya da bir gün sözleşmenin feshedildiği bildiriliyorsa kuruma sadakat haliyle ya düşük olacak ya da hiç olmayacaktır. Ani değişimlerin yaşandığı piyasada artık işveren ve çalışan arasında karşılıklı sadakate yer yoktur.
2. İşçiler arasında enformel güvenin azalması: İşçiler arasında ilişkiler örgütsel olarak o denli zayıf kurulur ki herhangi bir kriz anında beklenen dayanışma ve işbirliği gibi temel güven sağlayıcı unsurlar oluş(a)maz. Dolayısıyla asgari insan ilişkilerinin bile yerleşemediği kurumsal yapılar ortaya çıkar.
3. Kurumsal bilginin zayıflaması: Eski bürokratik piramitte çalışanların her birinin ne yapacağı net bir şekilde tanımlandığı için sistemin işleyişine dair bilgi birikimi sabitti. Ancak yeni durumda çalışanların ne yapacakları piyasanın beklentisine göre yapılandırıldığı için bilgi birikimi de değişkenlik göstermektedir. Bu nedenle kurumsal bilginin zayıflaması söz konusudur.
Weber’in otorite tanımlamasında gönüllü yani rızaya dayalı bir itaat söz konusudur. Otorite tiplerinden karizmatik otorite tipinde ise itaat edenler, kendilerinde eksik olan her ne ise, karizmatik lider tarafından tamamlanacağını düşünürler. Merkezî kontrolün yoğun olduğu geleneksel çalışma prensiplerine bağlı işletmelerde çalışanlar üst düzey yöneticilerin yönlendirmelerini bekler. Oysa yeni çalışma kültüründe CEO bir karizmatik lider pozisyonu alabilir ancak kurumsal olarak çalışanların üzerinde bir otorite duygusunu hissettirmez. Kontrollü “özgürlük” ve “serbestlik” alanı içinde verimlilik arzulanır.
yöneticiler kendilerini sürekli yeniden tasarlamak, yenilemek zorunda kalmaya başlamışlardır. Oluşturulan rekabet ortamında “kazanan her şeyi alır” mantığı geliştirilmiştir. Verimliliği akıl almaz ölçülerde artıran bu yeni strateji öte yandan çalışanlar arasında yüksek düzeyde kaygı ve stres üretmektedir. Duygusal açıdan firmaya bağlılık üzerinde olumsuz etkileri olan bu uygulama eşit koşullara sahip olmayanlar arasındaki kişisel ilişkileri ve iş ilişkilerini dönüştürmektedir.
Yaratılan belirsizlik ve kaygı ortamı çalışanlar arasındaki eşitsizliğin farklı bir görünüm kazanmasına neden olmaktadır. Çalışanlar arasındaki piramidin şeklinin değiştiği yeni kapitalizmin çalışma ortamında, diğer bir deyişle “kazananın her şeyi” aldığı bir çalışma ve rekabet ortamında, üst düzey yöneticilerin, CEO’ların ve en alt kademedeki çalışanların aldıkları ücretler/primler kıyaslandığında maddi eşitsizliğin devasa boyutları görülebilir.