Sosyolojiye Giriş Final 25. Deneme Sınavı
Toplam 19 Soru1.Soru
Ahlâk normlarının kontrol aracı nedir?
Anayasa Mahkemesi |
Danıştay |
Sayıştay |
Yargıtay |
Vicdan |
Ahlâk normlarının kontrol aracı "vicdan"dır.
2.Soru
I.Tek ebeveynli ailelere sahip olma II.Okuldan uzaklaştırma cezası almış olma III.Erken yaşlarda, sigara, alkol ve uyuşturucu madde kullanımı IV.Yüksek başarı isteği Yukarıdakilerden hangileri çocukların suça yönelmesine yol açan risk faktörleri arasında yer alır?
I ve II |
I ve III |
I, II ve III |
I, II ve IV |
II, III ve IV |
Çocukların suça yönelmesine yol açan risk faktörleri:
- Tek ebeveynli (genellikle anne) ailelere sahip olma,
- Erken yaşlarda, sigara, alkol ve uyuşturucu madde kullanımı,
- Okuldan uzaklaştırma cezası almış olma,
- Yüksek başarı için hiçbir isteği olmama
Dolayısıyla, soruda verilen I, II ve III. maddeler doğru iken IV. madde yanlıştır. Yüksek başarı isteğine sahip olma değil, yüksek başarı için hiçbir isteği olmama durumu çocukların suça yönelmesine neden olmaktadır. Doğru cevap C'dir.
3.Soru
Hangisi Hukuk Sosyolojisi için söylenemez?
Hukukun toplumsal yaşamdan nasıl doğduğunu ve toplumsal yaşam üzerindeki etkilerini araştırır. |
Suçlara verilecek cezaların neler olacağını belirlemeyi amaçlar. |
Kural koyma gibi bir amacı yoktur amaç hukukun sosyolojik teorisini oluşturmaktır. |
Hukuku toplumsal sürecin bir ürünü olarak ele alır. |
Hukukun uygulamadaki gücünün ne olduğunu araştırmak |
Suçlara verilecek cezaların neler olacağını belirlemeyi amaçlar.
4.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Weber'in dünya dini olarak tanımladığı dinlerden birisi değildir?
Yahudilik |
Hıristiyanlık |
Budizm |
Hinduizm |
İslam |
Weber’in dünya dinleri diye adlandırdığı beş din Kofüçyenizm, Hinduizm, Budizm, Hıristiyanlık ve İslam’dır; Yahudiliği ayrıca ve Hıristiyanlık ile İslam’a etkileri bağlamında ele almaktadır. Doğru cevap A'dır.
5.Soru
Biyolojik aile tanımlarını eleştirerek ailenin bir ideolojik yapı olduğunu ve akrabalığın, hanenin ve ailenin anlamının toplumdan topluma değiştiğini, aileye ve anneliğe yüklenen anlamla, kadınlık ve annelik arasında kurulan ilişkiyle oluştuğunu benimseyen ve yayan olguya ne ad verilir?
Klasik ideoloji |
Aile ideolojisi |
İdeolojik aygıt |
Hegemonya |
Yanlış bilinç |
Barrett (1980:199,225) biyolojik aile tanımlarını eleştirerek ailenin bir ideolojik yapı olduğunu belirtir ve akrabalığın, hanenin ve ailenin anlamının toplumdan topluma değiştiğini vurgular. Barett’e göre aile ideolojisi aileye ve anneliğe yüklenen anlamla, kadınlık ve annelik arasında kurulan ilişkiyle oluşturulmaktadır. Aile ideolojisi, yukarıda belirtilen ideal tip aile modelini benimseyen ve yayan bir ideolojidir ve bu ideoloji nedeniyle aile ve akrabalık her yerde ve her zaman şu anki hallerindeymiş gibi algılanırlar, şimdiki biçimleri doğal, normal ve istenir kabul edilir. Doğru cevap B'dir.
6.Soru
Anthony Giddens, modernliği dört temel kurum aracılığıyla tanımlamaktadır. Aşağıdakilerden hangisi bu kurumlardan biri değildir?
Merkezileşme
|
Gözetim
|
Askerî güç
|
Kapitalizm
|
Endüstrileşme |
Giddens modernliği dört temel kurum aracılığıyla tanımlar. Bu kurumlar kapitalizm, endüstrileşme, gözetim ve askeri güçtür.
7.Soru
Aşağıdakilerden hangisi postmodern teoriler için söylenemez?
Toplumsal gerçekliğin modern çağda ortaya çıkan sosyolojik yaklaşımlar tarafından gerçekte analiz edilemediğine, toplumsal yaşamın da akılcı düşünme biçimleri aracılığı ile iyileştirilemeyeceğini savunurlar. |
Modern olarak adlandırılan çağ ile onun nedensellik ilkesine ve akılcı düşünmeye dayalı bilim anlayışının iflas ettiğine inanırlar. |
Toplumsal dünyaya eleştirel yaklaşıma benzer bir tutumla yaklaşırlar. |
Toplumsal dünyanın yalnızca görünen yüzeyi olduğunu düşünürler. |
Araştırmalarında temel olarak toplumsal gerçekliğin yüzeysel görünüşünü parçalayıp içerideki gizli yapıyı açığa çıkarmaya çalışırlar. |
Postmodern teoriler toplumsal gerçekliğin modern çağda ortaya çıkan sosyolojik yaklaşımlar tarafından gerçekte analiz edilemediğine, toplumsal yaşamın da akılcı düşünme biçimleri aracılığı ile iyileştirilemeyeceğini savunurlar. Bu bakımdan da postmodern teoriler modern olarak adlandırılan çağ ile onun nedensellik ilkesine ve akılcı düşünmeye dayalı bilim anlayışının iflas ettiğine inanırlar. Postmodern teoriler toplumsal dünyaya eleştirel yaklaşıma benzer bir tutumla yaklaşırlar. Toplumsal dünyanın bir görünen yüzeyi bir de görünmeyen gizli yapıları olduğunu düşünürler ve araştırmalarında temel olarak toplumsal gerçekliğin yüzeysel görünüşünü parçalayıp içerideki gizli yapıyı açığa çıkarmaya çalışırlar.
8.Soru
Aşağıdakilerden hangisi veya hangileri hukuk kurallarının işlevlerinden değildir? İdeolojik Kolaylaşyırıcı Baskıcı Genelleştirici
Yalnız I |
I ve III |
II ve III |
II ve IV |
Yalnız IV |
Hukuk kurallarının işlevlerini üç ana başlıkta sınıflandırılmaktadır: Baskıcı: Yasalar az ya da çok zorlayıcı olabilirler. Sosyal kontrol sistemlerinde çeşitli düzeylerde fiziki baskı söz konusudur. Kolaylaştırıcı: Yasalar davranışlara ilişkin beklentileri kesinleştirir ve tahmin edilebilir kılar. İdeolojik: Bir inanç sistemi olarak ideoloji hukuk kurallarında yansır, belirli değerlere bağlı olarak ortaya çıkar. Dolayısıyla hukuk kurallarının işlevleri arasında genelleştirici olma işlevi bulunmamaktadır.
9.Soru
Sınırlı bir konunun derinlemesine ve sistematik olarak gözlenmesine ne ad verilir?
Sosyoloji |
Monografi |
Marksizm |
Feminizm |
Geniş Aile |
Le Play’in sosyolojiye en önemli katkılarından biri geliştirdiği monografi yöntemidir. Monografi, sınırlı bir konunun derinlemesine ve sistematik olarak gözlenmesini içerir. Le Play, gözlem biriminin bireyler değil, toplumun temel yapı taşı olan aileler olması gerektiğini savunmuştur.
10.Soru
Aşağıdaki düşünürlerden hangisi dini tarihsel-materyalist bir yaklaşımla ele almıştır?
Durkheim |
Weber |
Eliade |
Marx |
Pace |
Dini tarihsel-materyalist bir yaklaşımla ele alan Marx ve Engels, dini üstyapıda görmekle birlikte bu dünyanın genel teorisi, ahlaki yaptırımı, tesellinin ve haklılaştırmanın evrensel temeli olarak tarif etmişler dinin sınıf dayanışması yaratan ve ideolojik işlevleriyle ilgilenmişlerdir. Doğru cevap D'dir.
11.Soru
Aşağıdakilerden hangisi hukuk sosyolojisinin genel olarak üzerinde çalıştığı konulardan biri değildir?
Sosyal kontrol sistemlerinin haklılaştırılması, işlevleri, yerleştirilmesi ve evrilmesi |
Belirli bir siyasal ekonomik düzenle ilişkili olarak yasal düşünce formları |
Meşrulaştırma ilkeleri ve etkileri |
Doğru yasal anlamlandırma formlarının aktarılması |
Topluma ve kültüre uygun cezalandırma usullerinin belirlenmesi |
Hukuk sosyolojisinin genel olarak üzerinde çalıştığı konular şunlardır (Milovanovic, 2003: 4):
• Sosyal kontrol sistemlerinin haklılaştırılması, işlevleri, yerleştirilmesi ve evrilmesi,
• Belirli bir siyasal ekonomik düzenle ilişkili olarak yasal düşünce formları,
• Meşrulaştırma ilkeleri ve etkileri,
• Doğru yasal anlamlandırma formlarının aktarılması,
• Hukuk dili sisteminin evrimi, hukuk düzenindeki zorlama ya da özgürlük düzeyleri.
E şıkkındaki "Topluma ve kültüre uygun cezalandırma usullerinin belirlenmesi" bu konulardan biri değildir.
12.Soru
Peygamberlerin genellikle sözlü iletişim dilini kullandığı, kendilerinden önceki inanç sistemlerini kısmen olumladıkları ve sosyal çevrenin gereksinimlerine göre yeniden şekillendirdikleri görüşü aşağıdakilerden hangisine aittir?
Pace |
Durkheim |
Eliade |
Schutz |
Marx |
Sorunun doğru yanıtı A şıkkıdır. Pace’ye göre, peygamberler genellikle sözlü iletişim dilini kullanmışlar, kendilerinden önceki inanç sistemlerini kısmen olumlamışlar ve sosyal çevrenin gereksinimlerine göre yeniden şekillendirmişlerdir.
13.Soru
Bir bilimsel disipline, bilim topluluğuna belirli bir süre için model oluşturan ve topluluğun üyeleri tarafından yaygın olarak kabul edilen kuramsal çerçeveye verilen ad aşağıdaki seçeneklerden hangisinde yer almaktadır?
Norm |
Kültür |
Paradigma |
Estetik |
Değer |
Paradigma bir bilimsel disipline, bilim topluluğuna belirli bir süre için model oluşturan ve topluluğun üyeleri tarafından yaygın olarak kabul edilen kuramsal çerçeveye verilen addır. Doğru seçenek C'dir.
14.Soru
Dünyanın herhangi bir yerinde başlayan bir olayın bütün dünyayı etkileyecek durumlara neden olabilmesi aşağıdakilerden hangisi ile ilişkilidir?
Milliyetçiliğin sorgulanması |
Küreselleşme |
Irkçılığın azalması |
Ulus-devlet kavramının sorgulanması |
Ortak çıkarlar altında birleşebilme |
Küreselleşme olgusu tüm dünyada ekonomik, kültürel alanlarda son derece önemli etkileri olan bir süreçtir. Küreselleşme toplumların ekonomik, kültürel boyutlarını etkilediği kadar siyaset alanını da etkilemektedir. Özellikle iletişim teknolojilerindeki yaşanan olağanüstü gelişmeler post endüstriyel toplum yapılarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Dolayısıyla ulus-devletlerin de bu süreçten etkilendiği, klasik ulus-devlet tanımlamalarındaki sınırlarının aşıldığı bir dönemde yaşamaktayız. Küreselleşen ekonomi ulusal çerçevede işleyen piyasaların sınırlarını aşarak, ulus ötesi yeni biçimler kazanmıştır. Artık her türlü gelişme ister ekonomik ister kültürel, ister siyasal olsun, küresel ölçekte etkilere yol açmaktadır. Dünyanın herhangi bir yerinde başlayan ekonomik kriz tüm dünyayı etkileyebilmekte, herhangi bir kültürel öğe hızla yaygınlaşabilmekte, bir terör saldırısı tüm dünyada sınırları değiştirebilecek kadar önemli siyasal ve toplumsal sonuçlara neden olabilmektedir. Doğru yanıt B seçeneğidir.
15.Soru
Din ve devlet arasındaki ilişkide concordat modelin görüldüğü ülke aşağıdakilerden hangisidir?
Fransa |
İngiltere |
Türkiye |
İtalya |
Almanya |
Concordat “din ve devlet arasında birbirinin özerk alanını tanıyan uylaşım” anlamına gelen bir modeldir ve İtalya’da (İspanya ve Portekiz’i de çok az farkla kapsar biçimde) görülmektedir. Doğru cevap D’dir.
16.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Giddens'in moderniteyi tanımlarken temel aldığı unsurlardan biri değildir?
Kapitalizm |
Endüstrileşme |
Bilim |
Gözetim |
Askeri güç |
Giddens modernliği dört temel kurum aracılığıyla tanımlar. Bu kurumlar kapitalizm, endüstrileşme, gözetim ve askeri güçtür.Doğru cevap C'dir.
17.Soru
Kültürün yüz altmış dört farklı tanımlandığını ve İngiliz dilindeki en karmaşık kelimelerden birisi olduğunu belirten bilim insanı aşağıdakilerden hangisidir?
David Hume |
Emile Durkheim |
Raymond Williams |
Şerif Mardin |
Anthony Giddens |
Ünlü kültür kuramcısı Raymond Williams (1921-1988), kültür terimine dair yüz altmış dört farklı tanım olduğunu belirterek İngiliz dilindeki en karmaşık iki-üç kelimeden birisi olduğunu belirtir. Şüphesiz bu durum sadece İngiliz diline özgü değildir, aksine birçok dilde kültür’ün tanımı ve anlamına ilişkin bu karmaşa ve belirsizliği yoğun olarak gözlemek mümkündür. Doğru cevap C seçeneğidir.
18.Soru
Aşağıdakilerden hangisi kültürün, bir grubun üyelerinin inandıkları değerlerden, izledikleri normlardan ve yarattıkları maddi şeylerden oluştuğunu iddia eden görüşü ifade eder?
Kültürün estetik tanımları |
Yüksek kültür olarak kültür |
Bütün bir yaşam tarzı olarak kültür |
Paylaşılan anlam sistemleri olarak kültür |
Popüler kültür tanımları |
Bir grubun üyelerinin inandıkları değerlerden, izledikleri normlardan ve yarattıkları maddi şeylerden oluştuğu iddia edilen kültür kısaca “bütün bir yaşam tarzı” olarak değerlendirilmektedir. Dolayısıyla doğru cevap C'dir.
19.Soru
Aile ideolojisi ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
Aile ideolojisi, ideal tip aile modelini benimseyen ve yayan bir ideolojidir ve bu ideoloji nedeniyle aile ve akrabalık her yerde ve her zaman şu anki hallerindeymiş gibi algılanırlar, şimdiki biçimleri doğal, normal ve istenir kabul edilir. |
Aile ideolojisi annelik ve ev kadınlığı rollerinin yüceltilmesini pekiştirir, kadınları ilgi ve sadakatlarını kamusal alandaki örgütlere değil özel alanda, kendi aile ve akrabalarına göstermeye teşvik eder. |
Bu ideoloji kadınların diğer kadınlarla ortak çıkarları olduğunu görmemelerini ya da önemsememelerini sağlar, üstelik annelik ve ev kadınlığı rollerini benimsemeyen diğer kadınları dışlamalarına neden olur. |
Çekirdek aile anne baba ve iki çocuktan oluşan, erkeğin evi geçindiren kişi olduğu, kadının da ev kadını olduğu bir ideal tip olarak kurgulanmıştır. |
Aile ideolojisi hem ideal aile biçimini hem de ideal bir aile yaşamının nasıl olması gerektiğini belirlediğini ileri sürer. Bu yönüyle aile üzerine çalışan bütün sosyologların savunduğu ideoloji özelliği taşımaktadır. |
Klasik aile sosyolojisinde çekirdek aile anne baba ve iki çocuktan oluşan, erkeğin evi geçindiren kişi olduğu, kadının da ev kadını olduğu bir ideal tip olarak kurgulanmıştır. Aile ideolojisi, yukarıda belirtilen ideal tip aile modelini benimseyen ve yayan bir ideolojidir ve bu ideoloji nedeniyle aile ve akrabalık her yerde ve her zaman şu anki hallerindeymiş gibi algılanırlar, şimdiki biçimleri doğal, normal ve istenir kabul edilir. Aile ideolojisi annelik ve ev kadınlığı rollerinin yüceltilmesini de pekiştirir, kadınları ilgi ve sadakatlarını kamusal alandaki örgütlere değil özel alanda, kendi aile ve akrabalarına göstermeye teşvik eder. Böylece bu ideoloji kadınların diğer kadınlarla ortak çıkarları olduğunu görmemelerini ya da önemsememelerini sağlar, üstelik annelik ve ev kadınlığı rollerini benimsemeyen diğer kadınları dış- lamalarına neden olur.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ