Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatı 1 Final 21. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Boccaccio tarafından yazılan Dècamèron adlı eserde hangi Avrupa şehrinde geçen olaylar anlatılmaktadır?
Canterbury |
Paris |
Roma |
Venedik |
Floransa |
Dècamèron, Boccaccio tarafından yazılmıştır. 1348’de Avrupa’da baş gösteren veba salgını sırasında önce bir evde sonra bir şatoda on gün boyunca anlatılan yüz hikâyeden oluşur. 1351’de tamamlanmıştır. Salgın günlerinin Floransa’sı anlatılır.
2.Soru
Aşağıdaki tezkiye-yazar eşleştirmelerinden hangisi doğrudur?
Tezkîre-i Şu’arâ-yı Şefkat-i Bağdâdî/ Mehmed Tevfik |
Bağçe-i safâ-endûz/ Esad Efendi |
Hâtimetü’l-eş’âr/ Fatîn Efendi |
Mecmuâtü’t-terâcim/ Ârif Hikmet Bey |
Kâfile-i şu’arâ/ Akif Efendi |
Hâtimetü’l-eş’âr isimli tezkire Fatîn Efendi tarafından 1853 yılında tamamlandığı bilinmektedir.
3.Soru
"Klasik Türk şiirinin önemli kadın şairlerindendir. Mevlana
Celaleddin-i Rûmî hakkında çeşitli methiyeler
kaleme almıştır. Şiirlerinde çağının en büyük Mevlevi
şairi olan Şeyh Galib’in etkisi görülür. Mürettep divanındaki
gazelleri oldukça sade olan şair duygularını
mümkün olduğu ölçüde yalın bir anlatımla ifade
etmiş; söz oyunlarına, edebî sanatlara fazla itibar
göstermemiştir. İrticalen şiir söyleyebildiği kaydedilen
Leylâ Hanım münacat, na’t ve mersiyeler yazmışsa
da asıl şöhretini şarkılarına ve lirizm yüklü gazellerine
borçludur."
Yukarıda anılan şair kimdir?
Şeref Hanım |
Pertev Hanım |
Hikmet Hanım |
İsmet Hanım |
Leylâ Hanım |
Leylâ Hanım
4.Soru
Ecel-i Kaza eserinin yazarı aşağıdakilerden hangisidir?
Ali Haydar Bey |
Ebuzziya Tevfik |
Şemsettin Sami |
Ahmet Midhat Efendi |
Namık Kemal |
Doğru cevap B dir. Ecel-i Kaza eserinin yazarı Ebuzziya Tevfik’tir.
5.Soru
Hasan Tevfik Efendi tarafından 1285/1868’de yazılan yirmi altı bölümden oluşan Divan edebiyatından gelme kurgu tekniği, halk hikâyelerinden gelen ögeler ve kendi içerisinde orijinal bir yapıya sahip olmasıyla bilinen eser aşağıdakilerden hangisidir?
Çengi |
Hayâlât-ı Dil |
Bin Bir Gündüz |
Bin Bir Gece |
Muhayyelât-ı Aziz Efendi |
Hasan Tevfik Efendi tarafından 1285/1868’de yazılan Hayâlât-ı Dil’de görünürde bir aşk macerası vardır.Yirmi altı bölümden oluşan Hayâlât-ı Dil’de halk hikâyesi kurgusunun kullanıldığı görülür. Fakat birtakım anlatım ve kurgu özellikleriyle halk hikâyesinden ayrılır. Divan edebiyatından (pend-nâmeler ve Hüsn ü Aşk) gelme kurgu tekniği, halk hikâyelerinden gelen ögeler ve Tercüme-i Telemak’tan bazı özelliklerin eklenmesiyle kendi içerisinde orijinal bir yapıya kavuşur. Hayâlât-ı Dil, bir yandan aşk hikâyesi anlatırken diğer yandan Osmanlı Devleti’nin, devri içindeki içte ve
dışta karşılaştığı problemleri konu edinen alegorik bir eser görünümü kazanır. Bu yönüyle eser, imparatorluğun son döneminde yaşanan siyasi gelişmelerin ironik bir anlatımını sunar.
6.Soru
Edebiyatımızda yazılan ilk edebi roman aşağıdakilerden hangisidir?
Telemak |
İntibah |
Taaşuk-u Talat ve Fitnat |
Kıssadan Hisse |
Araba Sevdası |
Edebiyatımızda yazılmış olan ilk edebi roman Namık Kemal’in eseri olan İntibah’tır.
7.Soru
1865’te kurulmuş olan, ülkenin içinde bulunduğu güç durumdan kurtulmasını, meşrutiyetin ilan edilmesini isteyen gençlerden oluşan gizli cemiyet aşağıdakilerden hangisidir?
Genç Osmanlılar Cemiyeti |
Birinci Yeniler Cemiyeti |
Yeni Osmanlılar Cemiyeti |
İkinci Yeniler Cemiyeti |
Garip Akımı Cemiyeti |
Yeni Osmanlılar Cemiyeti, Genç Osmanlılar tarafından 1865’te kurulmuş gizli bir cemiyettir. Bu cemiyet ülkenin içinde bulunduğu güç durumdan kurtulmasını, meşrutiyetin ilan edilmesini isteyen gençlerden oluşur. Doğru cevap C'dir.
8.Soru
Namık Kemal’ın hangi eserinde İbretnüma, Muhayyelât, Aslı ile Kerem, Ferhad ile Şirin gibi eski eserlerimizden ve hikâyelerimizden örnekler bulunmaktadır?
İrfan Paşa’ya Mektup |
Tahrib-i Harâbât |
Mukaddime-i Celal |
İntibah Mukaddimesi |
Tâ’kib-i Harâbât |
Doğru cevap C dir. İbretnüma, Muhayyelât, Aslı ile Kerem, Ferhad ile Şirin gibi eski eserlerimizden ve hikâyelerimizden örnekler Namık Kemal’ın “Celal Mukaddimesi”nde bulunmaktadır.
9.Soru
18. yüzyılda Avrupa'da psikolojik ve duygusal yönü ağır basan ilk romanın yazarı kimdir?
Daniel Defoe |
Jonathan Swift |
Contesse de La Fayette |
Voltaire |
Jean Jacgues Rousseau |
18. yüzyıla gelindiğinde Fransa, İngiltere ve Almanya’da psikolojik ve duygusal yönü ağır basan romanlar görülür. Bu alanda anılabilecek ilkroman Contesse de La Fayette’in Princesse de Cleves (1678)’dir. Buna göre doğru cevap C seçeneğidir.
10.Soru
Aşağıda verilen hangi iki yazar eserlerinde ölüm ve ölüm sonrasını sorgularlar?
İbrahim Şinasi / Ziya Paşa |
Edhem Pertev Paşa / Keçecizade |
Sadullah Paşa / Namık Kemal |
Recaizade Mahmut Ekrem / Akif Paşa |
Abdülhak Hamit / Mehmet Akif |
Akif Paşa’nın torununun ölümü üzerine yazdığı “Mersiye” ile Recaizade Mahmut Ekrem’in oğlunun ölümü üzerine yazdığı “Ah Nijad” ölüm konusunu işlemişlerdir.
11.Soru
Aşağıda Şinasi'nin şiirleri ve üslubu hakkında bilgiler verilmiştir. Bu bilgilerden hangisi yanlıştır ?
Gazel tarzında kaleme aldığı " Arz-ı Muhabbet" manzumesi onun yapmak istediği yeniliği gösteren iyi bir örnektir. |
Yeni imajlar bulma yolunu açmıştır. |
Arapça, Farsça tamlamaları terk ederek, özgün bir ifade tarzına yönelmiştir. |
Canlı, hareketli konuşma sentaksına yakın bir mısra yapısı kurmayı denemiştir. |
Şinasi, divan mazmunlarını büyük çapta terk etmiştir. |
Mehmet Kaplan, Şinasi’nin Türk şiirinde yaptığı
yeniliği şu maddeler altında dile getirir:
• Şinasi kendinden öncekiTürk şiirinden ayrı
bir şiir vücuda getirmiştir.
• Bu şiir, muhteva bakımından eskilerden ayrıdır. Şinasi münâcaat ve kasidenin
“madde”lerinde bir tasfiye yapmış, yeni fikir temleri kullanmıştır.
• Şinasi’nin ön plana aldığı fikirler ve diğer
“madde”ler, içinde yaşadığı devrin ileri
hâkim fikirleridir: Modern kâinat görüşü,
demokrasi, akılcılık gibi.
• Şinasi’nin şiirleri üslup bakımından da yenidir:
a. Şinasi divan mazmunlarını büyük çapta
terk etmiştir.
b. Çıplak bir ifade tarzı yaratmağa çalışmıştır.
c. Yeni imajlar bulma yolunu açmıştır.
d. Arapça, Farsça tamlamaları çözmeye gayret etmiş, bilhassa halkın kullandığı kelime ve ifade tarzlarına kıymet vermiştir.
e. Canlı, hareketli, konuşma sentaksına
yakın bir mısra yapısı kurmayı denemiştir.
12.Soru
Geleneğin şiir diliyle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Kelime oyunları ve duygu girdapları mevcuttur. |
Şair şahsi zekasıyla ve yaratıcılığıyla eser verir. |
İncelmiş dikkatler, nükteler vardır. |
Kavranması kolaydır. |
Mazmunların anonim olarak kullanılması. |
Şairin şahsi zekasıyla yaratıcı eserler vermesi dilin üç asli arayışından biri olan Sebk-i Hindi’de mevcuttur.
13.Soru
Osmanlı Tiyatrosu kaç yılında kurulur?
1789 |
1826 |
1840 |
1868 |
1908 |
Osmanlı Tiyatrosu 1868 yılında kurulur.
14.Soru
Aşağıdakilerden hangisi çeviri alanında eserler veren Tanzimat Dönemi ikinci kuşak sanatçılarından birisidir?
Sami Paşazâde Sezai |
Yusuf Kâmil Paşa |
Şinasi |
Vakanüvis Ahmet Lütfi |
Şemsettin Sami |
Tanzimat Dönemi ikinci kuşak sanatçıları Recaizâde Ekrem, Abdülhak Hâmit ve Sami Paşazâde Sezai, telif eserlerinin yanı sıra tercümeleriyle de Türk edebiyatının gelişmesine önemli katkılarda bulunurlar. Diğer seçeneklerde yer alan sanatçılar ise Tanzimat Dönemi birinci kuşak sanatçıları olarak verilmektedir.
15.Soru
Tanzimat dönemi Türk şiiri ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi doğru değildir?
Dilde ve üslupta ayıklamaya gidilerek sade bir söyleyişe yönelmek istenmiştir. |
Divan şiirinin soyut dünya algısı devam ettirilmiştir. |
Ölçü olarak yine aruz kullanılmış, ara sıra hece ölçüsüyle şiirler de yazılmıştır. |
Divan şiirinde karşılaşılan parça güzelliği yerine bütün güzelliğine değer verilmiştir. |
Şiirde sosyal ve siyasi konular ele alınmaya başlanmıştır. |
Tanzimat Dönemi Türk şiirinin genel özellikleri şöyle belirlenebilir:
• Dilde ve üslupta ayıklamaya gidilerek sade bir söyleyişe yönelmek istenmiştir. Özellikle İbrahim Şinasi, konuşma diline yakın bir şiir dili ve sade bir üslup kurma çabası içinde olmuştur. • Divan şiirinin soyut dünya algısının yerine daha somut bir dünya algısı getirilmiştir. • Divan şiirinin gazel, kaside, murabba, terci-i bent, terkib-i bent gibi nazım şekilleri önemli ölçüde sürdürülmüş, bununla birlikte az da olsa yeni nazım şekilleri denenmiştir. • Ölçü olarak yine aruz kullanılmış, ara sıra hece ölçüsüyle şiirler de yazılmıştır. • Şiire hak, hukuk, hürriyet, kanun, vatan, millet, adalet gibi yeni kavramlar girmiştir. • Divan şiirinde karşılaşılan parça güzelliği yerine bütün güzelliğine değer verilmiştir. • Divan şiirinin mazmunları çözülmüş, hayal sistemi değişmiştir. • Şiirde sosyal ve siyasi konular ele alınmaya başlanmıştır.
16.Soru
Aşağıdakilerin hangisi Ercümen-i Şuarâ'nın özel konumunu açıklamaz?
Yeniliğe karşı çıkmamak |
Eskiyi tamamen reddetmemek |
Batılılaşmaya hoşça bakmak |
Taklide sıkça yer vermek |
Eskiyi ortadan kaldırmaya kıyamamak ama onu dönüştürme azmini hep korumak |
Taklide sıkça yer vermezler; aksine, taklide muhalefet olurlar. Doğru cevap D'dir.
17.Soru
Hem halk hem de klasik şiir geleneği içinde ve bu gelenekleri birleştirerek devrinin birçok hususiyetini şiirlerinde yansıtan şair aşağıdakilerden hangisidir?
Hem halk hem de klasik şiir geleneği içinde ve bu gelenekleri birleştirerek devrinin birçok hususiyetini şiirlerinde yansıtan şair aşağıdakilerden hangisidir?
Şeyh Galib |
Erzurumlu Emrah |
Süruri |
Enderunlu Fazıl |
Haşmet |
Erzurumlu Emrah Türk halk şairlerindendir. Diğer şıklardaki şairler 18. yüzyıl divan edebiyatının temsilcileri arasında yer almaktadırlar.
18.Soru
“Fenn-i edeb bir ma’rifettir ki insana hasletâmuz-ı edeb olduğu için edeb ve ehl-i edîb tesmiye kılınmıştır’’ cümlesiyle edebiyat ve edep arasında bir bağ kurarak edebiyatın ahlaki yönünü vurgulayan yazar aşağıdakilerden hangisidir?
Agah Efendi |
Fatin Efendi |
Namık Kemal |
Said Bey |
Şinasi |
Doğru cevap E dir. Edebiyat ve ahlakı aynı paydada birleştiren “fenn-i edeb (edebiyat) bir ma’rifettir ki insana hasletâmuz-ı edeb olduğu için (edep hasletini öğrettiği için) edeb ve ehl-i edîb tesmiye kılınmıştır (adlandırılmıştır)” cümlesinin yazarı Şinasi'dir.
19.Soru
Şairler Batılılaşmadan ve onun getirdiklerinden duydukları hoşnutsuzluğu hangi tür eserlerinde açık açık ortaya koymuşlardır?
Gazeller |
Kasideler |
Kıtalar |
Hicviyeler |
Münacaatlar |
Hicviyeler
20.Soru
Türkiye’de Türk halkına karşı sahnelenen ilk telif eser olması bakımından da önem taşıyan eser hangisidir?
Ecel-i Kaza |
Sergüzeşt-i Perviz |
Teehhül Yahut İlk Göz Ağrısı |
Kırk Yalan Köse |
Yalan Tükendi |
Ebuzziya Tevfik’in Ecel-i Kaza (1872) adlı eseri Tanzimat Dönemi’nin ilk yerli mensur (düzyazılı) romantik dramları arasında yer alır. Bu eser, aynı zamanda Türkiye’de Türk halkına karşı sahnelenen ilk telif eser olması bakımından da önem taşır (Gür, 2000, s. 3). Eserde aralarında kan davası bulunan iki ailenin birbirlerini çok seven çocuklarının birbirlerine kavuşamamaları ve sonu ölümle biten romantik aşkları işlenir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ