Tefsir Final 3. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Emr bi'l-maruf ve nehy ani'l-münker görevinin önemi için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Emr bi'l-maruf ve nehy ani'l-münker, fert ve toplumun kendini yenilemesine ve aksayan taraflarını düzeltmesine yardımcıdır. |
Emr bi'l-maruf ve nehy ani'l-münker, realitelerin icaplarına göre |
Emr bi'l-maruf ve nehy ani'l-münker, toplumun güzel vasıflarını |
Emr bi'l-maruf ve nehy ani'l-münker, toplumda yok edilmesi gereken |
Emr bi'l-maruf ve nehy ani'l-münker dinde en büyük dayanak olması |
Emr bi'l-maruf ve nehy ani'l-münker, realitelerin icaplarına göre
değerlendirilmesi gerektiğini saklamada değil, ihsas ettirmesi açısından önem arz etmektedir.
2.Soru
Müşrik nedir?
Yalan söyleyen |
Nankörlük eden |
İnkar eden |
Münafıklık eden |
Allah'a ortak koşan |
Kur’an’da bir de Allah'a ortak koşan tiplerden bahsedilir ki buna müşrik denir.
3.Soru
Bismilla^hirrahma^nirrahi^m. 1. Ey iman edenler! Allah’ın ve rasülünün önüne geçmeyin, Allah’a karşı gelmekten sakının. S¸üphesiz Allah, işitir, bilir. 2. Ey iman edenler! Seslerinizi, peygamberin sesinin üstüne çıkarmayın, birbirinizle bağırır tarzda konuştuğunuz gibi ona sözü bağırırcasına söylemeyin, haberiniz olmadan amelleriniz yok oluverir. 3. Muhakkak ki Allah rasülünün yanında seslerini kısanlar, işte onlar, Allah’ın, kalplerini takvaya (ulaşması) için imtihan ettiği kimselerdir. Onlara, hem bir bağışlanma, hem de büyük bir sevap vardır. Yukarıdaki ayetlerden aşağıdaki konuladan hangisine dair cevaplar bulmaktayız?
Müslümanlar arasında çıkan sorunlara nasıl çözüm bulunabileceğine |
Müslümanların, Hz. Muhammed (s.a.v.) ile ilişkilerinin nasıl olması gerektiğine |
İnsanlar arasında üstünlüğün hangi esasa dayandığına |
Allah'a ibadet etmenin önemine ve gerekiliğine |
Sünnetin hayatımızdaki yeri ve önemine |
Verilen ayetlerde müslümanların, Hz. Muhammed (s.a.v.) ile ilişkilerinin nasıl olması gerektiğine dair açıklamalar yer almaktadır. Doğru cevap B'dir.
4.Soru
"Birbirinizin gizli kusurunu (casus gibi) araştırmayın ve biriniz, diğerini çekiştirmesin." emrinden sonra bunu yapmak neye benzetilmektedir?
"Birbirinizin gizli kusurunu (casus gibi) araştırmayın ve biriniz, diğerini çekiştirmesin." emrinden sonra bunu yapmak neye benzetilmektedir?
Cehenneme odun taşımaya |
Ölmüş kardeşinin etini dişlemeye |
Kardeşini derin bir çukura yuvarlamaya |
Diliyle kardeşinin vücudunda yaralar açma |
Kardeşini diri diri toprağa gömme |
Birbirini çekiştirme ve kişinin arkasından doğru da olsa hoşlanmayacağı şekilde konuşmaya Kur'an gıybet demekte ve bu davranışı kardeşinin ölü etini dişlemeye benzetmektedir.
5.Soru
Kur’an’da Ankebût sûresinin 2. ve 3. Âyetlerinde: “İnsanlar, ‘iman ettik’ demekle imtihan edilmeden (lâ yüftenûn) bırakılacaklarını mı zannederler? Andolsun ki, biz onlardan öncekileri de imtihan etmiştik (Fetennâ). Allah doğru söyleyenleri de yalancıları da mutlaka bilir.” denilmektedir. Bu ayetlerde geçen ‘la yeftenün’ ve ‘fetenna’ ifadeleriyle Kur’an okuyucularına verilmek istenen asıl mesaj aşağıdakilerden hangisidir?
Ölümden sonra ahiret hayatının var olduğu |
Bu dünyada imanını muhafaza edemeyenler için ahirette azabın hak olduğu |
Dünyada merhamette bulunmayanlara ahirette merhamet gösterilmeyeceği |
Öncekiler gibi insanların sınava tabi tutulacakları |
Yalan söyleyenlerin her iki cihanda da iflah olamayacağı |
Bu âyetlerde lâ yüftenûn ve fetennâ kullanılarak, insanların sınava tabi tutulacakları ve daha önceki ümmetlerin de benzeri bir sınavdan geçirildikleri haber verilmektedir. Söz konusu âyetlerde geçen f-t-n türevlerinin imtihan anlamına geldiği müfessirlerin yaygın kanaatidir.
6.Soru
Aşağıdakilerden hangisi, özellikle altın, gümüş gibi madenlerin hâlisini sahtesinden ayırmayı ifade eden F-t-n kökünün, Arapça’da mecazen kullanıldığı anlamıdır?
İnsanı zorluklarla deneme |
İnsanı kötülükten uzaklaştırma |
İnsanı nimetlerle rızıklandırma |
İnsanı silkeleyerek uyandırma |
İnsanı yetiştirip büyütme |
Arapça'da fitnenin kökü olan f-t-n nin esas anlamı, 'yakmak, bir şeyi ateşle yakmak'tır. F-t-n kökü, özellikle altın, gümüş gibi madenlerin hâlisini sahtesinden ayırmak için ateşte eritilmesini ifade etmektedir. Altın ve gümüş gibi kıymetli madenlerin ateşte eritilmesi neticesinde iyisi kötüsünden ayrılır. Aynı zamanda söz konusu madenler, ateş ile denenmeleri neticesinde katışıksız hale gelerek yüksek bir değere ulaşırlar. Bu deneye tâbi tutulmadan altın ve gümüşün saf olanı olmayanından ayırt edilemez. Bir şeyin hakikati ve gerçek yüzü, ancak denenmesi neticesinde anlaşılır. İnsanın da iyiliğinin ve kötülüğünün ortaya çıkarılması için denenmesi gerekir. Zira onun da gerçek yüzü ancak denenmesi neticesinde anlaşılabilir. F-t-n kök ve türevleri, bu anlamdan hareketle mecazen insanı sınama ve özellikle de zor şeylerle deneme anlamında kullanılmıştır.
Namazın dikkatli ve devamlı kılınmasıyla Allah insan ilişkisi sürekli olarak canlı tutulacaktır. Böylece Allah’ın kendisini her zaman görüp işittiğinin farkında olarak namaz kılan Müslüman her türlü kötülükten uzak duracaktır. Çünkü gereği şekilde kılınan namazın insanı her türlü kötülükten ve hayâsızlıktan uzaklaştırma gibi bir işlevselliği söz konusudur (Ankebût 29/45). “Hem bana hem de ana-babana minnet duymalısın” buyrularak Allah’a minnettarlıkla ana-babaya minnettarlık birlikte emredilmiştir. Bunun sebebi, Allah’ın insanı yaratıp onu nimetleriyle rızıklandırması, ana-babanın da insanın hem dünyaya gelmesine vesile olması hem de hayatının en zayıf dönemlerinde, çocukluğunda, hastalığında ona kol kanat germesi, yetiştirip büyütmesi, beslemesi ve eğitmesidir. Ana-babaya saygı hususunun, birçok ayette Allah’a itaatten hemen sonra anılması son derece anlamlıdır. Çünkü Allah’tan sonra insanın üzerinde en çok hakkı olanlar, ana-babasıdır. Bu nedenle ana-babaya “öf” bile denilmez! (İsra 17/23) İnsan önce Allah’a, sonra da ana-babasına karşı itaatle yükümlüdür. Peygamberler, Fazlur Rahman’ın ifadesi ile “hassas ve yıkılmaz şahsiyetleri ile sarsılmadan, korkusuzca ilahi tebliği ilan ederek insanları uyuşukluk ve düşük ahlaki gerilim durumundan, Allah’ı Allah olarak, şeytanı da şeytan olarak açıkça görebilecekleri bir teyakkuz durumuna geçmeleri için vicdanlarını silkeleyerek uyandıran olağan üstü insanlardır.” Özellikle nankör, aşırı derecede hırsına düşkün, aciz, sabırsız ve tahammülsüz olan insanı belli prensipler dâhilinde eğitip terbiye etmektir. Onları uyarmak ve bu dünyada yapacakları yanlışların cezasız kalmayacağını onlara bildirmektir. Bu yönüyle peygamberlerin gönderilişinin bir ihtiyaçtan kaynaklanmaktadır.
7.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Rahim kelimesiyle ilgilidir?
Kur'anda 57 defa geçer |
Kur'anda 114 defa geçer |
Allah'a özgü bir sıfattır |
İkili ve çoğulu yoktur |
Allah'ın ism-i sıfatı olarak ifade edilir |
Rahim kelimesi Kur'anda 114 defa geçer. A, C, D ve E seçenekleri, Rahman kelimesiyle ilgilidir.
8.Soru
Terim olarak haktan sapan, Allah’a itaatten ayrılan, asi anlamına gelen kavram aşağıdakilerden hangisidir?
Kıst |
Takvâ |
Fâsık |
Nebe’ |
Tâife |
Terim olarak haktan sapan, Allah’a itaatten ayrılan, asi anlamına gelmektedir. Hem müslümanlar, hem de kâfirler için kullanır. İlkinde günaha yönelmek, diğerinde dinden çıkmak anlamı ön plandadır. Bu surede bir ism-i fail, iki kez de masdar olarak geçmektedir. Fâsık kelimesi, bu surede (Ayet: 6) yanlış bir davranış sergileyen müslüman kimse için kullanılmıştır. 7. ayette, Allah’ın çirkin gösterdiği şeylerden birinin de füsûk olduğu belirtilmiştir. Son kullanıldığı yer olan 11. ayette, insanın müslüman ismini aldıktan sonra, füsûk (günahkârlık) ismini almasının ne kadar kötü olduğu vurgulanmıştır.
9.Soru
Aşağıdakilerden hangisi fitne kelimesinin türediği F-t-n kökünün Arap dilindeki anlamlarından biri değildir?
Yakmak, bir şeyi ateşle yakmak. |
Bir şeyi sınamak, denemek, test etmek. |
Öldürmek, azap ve işkence etmek. |
Akıl ve iradesini en iyi şekilde kullanmak. |
Bir şeyi istemede çok aşırı gitmek. |
Fitne kelimesi Arapça f-t-n kökünden türemiş bir isimdir. Bu kök fiil olarak fe-te-ne yeftinü, mastar olarak da fetn, fütûn, fitne ve meftûn kalıplarıyla kullanılmaktadır. F-t-n kökünün Arap dilindeki anlamları şunlardır:.1. F-t-n kökünün ilk temel anlamı yakmak, bir şeyi ateşle yakmaktır. 2. Bir şeyi ateşin içerisine atmak, ateşte eritmek.3. Bir şeyi sınamak, denemek, test etmek, imtihan etmek, inceleyip tetkik etmek, bir şey hakkında bilgi almak, bir şeyi iyice bilmek, deneyerek öğrenmek, bir şeyi arıtıp katışıksız hale getirmek, denemek için özellikle güç işlere maruz bırakmak. 4. Öldürmek, azap ve işkence etmek, eziyet etmek, sıkıntı ve belâya sokmak, sıkıntıya düşmek. 5. Bir şeyin kalbe çok hoş ve sevimli gelmesi, hoşa gitmesi, çok beğenilmesi, birini büyülemek, birinin aklını başından almak, aklını çelmek, gönlünü çalmak, insanı ne yapacağını bilmeyecek derecede şaşkına çevirmek, tutkun olmak, âşık olmak. 6. Bir şeyi istemede çok aşırı gitmek. 7. Döndürmek, vazgeçirmek, kişiyi üzerinde olduğu durumdan uzaklaştırmak, bir şeyi ortadan kaldırmak, kişiyi hedefinden uzaklaştırmak, düşünce ve inançlarından vazgeçirmek. 8. Birini ayartmak, azdırmak, saptırmak. 9. Kötülüğü istemek, kötü yola düşmek.10. Fitnenin (fitne kabul edilen bir şeyin) içine düşmek, birini fitnenin içine düşürmek, dalâlete düşmek. 11. İnsanlar arasında kargaşa/huzursuzluk çıkarmak. 12. F-t-n’nin ism-i mefûl ve mastar formu olan meftûn, ism-i meful kalıbında, cin ve şeytanların musallat olmasıyla veya deliliğe uğramak suretiyle belâya uğramış, fitneye tutulmuş kimse, dinini terk eden, haktan sapan kimse, bir kadının güzelliği veya dünyanın çekiciliği karşısında aklını kaybeden kimse anlamında; mastar formunda ise cinnet, delilik anlamındadır. 13. Fitne isim olarak kullanıldığında yakma; ateş ile yakma; ateşte eritme, eritmek üzere ateşe atma, altın ve gümüşü ateşle eritme anlamlarındadır. Doğru cevap D'dir.
10.Soru
Aşağıdakilerden hangisi f-t-n kökünün Arap dilindeki anlamları arasında yer alır?
Ayırt etmek |
Okumak |
Yalan söylemek |
Azap ve işkence etmek |
Oyalamak |
Öldürmek, azap ve işkence etmek, eziyet etmek, sıkıntı ve belâya sokmak, sıkıntıya düşmek. F-t-n kökü ve türevlerinin bu anlamları, kelimenin “yakmak”, “bir şeyi ateşle yakmak” gibi ilk temel anlamlarına dayanmaktadır. Burada öldürme, azap ve işkence etme, belâ ve musîbete uğratma, mecâzen yakmak gibi düşünülmüştür. Söz konusu f-t-n kökü ve türevleri buradan hareketle gerek yakmak suretiyle ve gerekse daha farklı yöntemlerle bir kimseye görüş ve dininden dönmesi için azap ve işkence etmek anlamında da kullanılmıştır. Bunun açık bir şekilde Kur’ân’da ifade edildiğini görüyoruz.
11.Soru
Aşağıdakilerden hangisi “Takvâ kelimesinin doğru kavram alanına ya da semantik alanına giren kelimelerden değildir?
Haşyet |
Rahbet |
Vecel |
Fücûr |
İşfak |
Kur’ân’da “Takvâ” kelimesinin doğru anlamının tespit edilebilmesi için, bu kelimenin kavram alanına ya da semantik alanına giren “elhavf”, “el-vera”, “ez-zuhd”, “el-haşyet”, “er-rahbet”, “el-işfak”, “el-vecel”, gibi kelimelerle aralarındaki ince ayrımların/nüansların anlam farklarının da bilinmesi gerekir. Böylece “Takvâ” kelimesinin Kur’ân Siyâkı/Bağlamı’ndaki anlamı daha iyi anlaşılacaktır.
12.Soru
Haşr suresi kaç ayettir?
25 |
24 |
23 |
32 |
36 |
Medine döneminin 4. yılında inmiştir. 24 ayettir.
13.Soru
''4. (Peygamberin hanımlarının) odalarının (önlerinden ve) arkalarından seni çağıranlar var ya, bunların çoğu, aklı ermeyen (dolayısıyla görgü kurallarını bilmeyen) kimselerdir. '' Hucurat süresinin bu ayetinde Allah’ın resulüne karşı davranışta hataya düşenlerin hangi vasıf(lar)tan yoksun oldukları söylenebilir?
Tevazulu olmamak |
Adaletsiz olmak |
Merhametsiz olmak |
Edepsiz olmak |
Beceriksiz olmak |
Israrcı olmamak, dolayısıyla çevreye zarar vermemek lazımdır. Allah insanlara akıl vermiştir, nerede, nasıl davranacaklarını bilmeli, ona göre davranmalıdırlar. Akıllı olmak, edepli olmayı gerektirir.
14.Soru
''2. Ey iman edenler! Seslerinizi, peygamberin sesinin üstüne çıkarmayın, birbirinizle bağırır tarzda konuştuğunuz gibi ona sözü bağırırcasına söylemeyin, haberiniz olmadan amelleriniz yok oluverir. '' Hucurat suresinin bu ayetinde Müslümanlardan yasaklanan hususun ne olduğu aşağıdaki seçeneklerden hangisinde kesin olarak verilmektedir?
Seslerini Allah’ın resulünün sesinin üstüne çıkarmamak |
Allah’ın resulüne hitap ederken dikkatli olmak |
Allah’ın resulüne karşı tevazuda bulunmak |
Allah’ın resulünü dinlerken huşu içerisinde olmak |
Allah’ın resulünü hiçbir konuda üzmemek |
2. ayette müslümanlar iki şeyden yasaklanmışlardır: Seslerini Allah resülünün sesinin üstüne çıkarmaktan; onunla birbirleriyle konuştukları gibi konuşmaktan.
15.Soru
Aşağıdaki hangisinde (Bir de, “Sözünüzde doğruysanız, bu (bahsettiğiniz) vaat, ne zaman (gerçekleşecek)?” diyorlar.) ifadesi geçer?
Yunus 10:48 |
Enbiya 21:38 |
Neml 27:71 |
Sebe 34:29 |
Mülk 67:25 |
(Bir de, “Sözünüzde doğruysanız, bu (bahsettiğiniz) vaat, ne zaman (gerçekleşecek)?” diyorlar) ifadesi Mülk Suresi 25. Ayette geçer. Benzer ifadeler aşağıdaki surelerde de geçer:
A seçeneği Yunus 10:48
B seçeneği Enbiya 21:38
C seçeneği Neml 27:71
D seçeneği Sebe 34:29
16.Soru
Tasavvufî açıdan sevgi tanımı aşağıdakilerden hangisidir?
Bir şeye tabiatın, nefsin meyletmesidir. |
Duygu, heyecan ve hazzın bir türüdür. |
Varlığın yapısındaki unsurların kıvamıdır. |
Gönülde, tutku haline gelerek sarandır. |
Yaşanarak hayata aktarılan bir ruh halidir. |
İnsanlık düşünce tarihi boyunca sevgi gibi izâfî bazı kavramların tam ve mutlak mânâda tanımları yapılamamıştır. Sevgi, başta psikoloji, felsefe, edebiyat, tıp gibi birçok bilimin ilgi alanına girmektedir. Söz konusu bilimler, “sevgi”yi kendi bakış açılarına göre tanımlamaya çalışmışlardır. Tasavvufî açıdan sevgi; “Bir şeye tabiatın, nefsin meyletmesidir” diye tarif edilmiştir. Sorunun çözümü “Bir şeye tabiatın, nefsin meyletmesidir."dir. Doğru cevap A'dır.
17.Soru
Kur’ân bütünlüğünü içinde fitne kavramının şeytandan kaynaklandığı zaman anlamı aşağıdakilerden hangisidir?
Korkutma
|
Yönelme
|
Düşünme
|
Saptırma
|
Öldürme
|
18.Soru
''İmanda ‘_____________’ ve dinde ‘________________’ yoktur.'' Verilen boşluklara gelmesi gereken uygun ifadeler aşağıdaki seçeneklerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?
Yalan ve sahtekarlık |
Riyakarlık ve hile |
Mecburiyet ve zorlama |
Şirk ve küfür |
İnkar ve bozgunculuk |
İmanın zayıfladığı toplumlarda itaat ve disiplin çok azalır ve zayıflar. İnsanlar arasındaki sevgi ve ilgi bağları kopar, toplumda belirsizlik belirtileri ortaya çıkmaya başlar.
19.Soru
(Ahiret için) azık toplayın. Kuşkusuz, azığın en hayırlısı takvâ/Allâh’a karşı gelmekten sakınmadır. Ey akıl sahipleri, bana karşı gelmekten sakının.” (Bakara 2/197) ayetinde takvâ hangi anlamda kullanılmıştır?
Engel koyma |
Hürmet |
Kaçınmak |
Saygı |
Utanma |
Takvâ kelimesi şu âyette de “kaçınmak, korunmak, sakınmak” anlamında geçmektedir:“ (Ahiret için) azık toplayın. Kuşkusuz, azığın en hayırlısı takvâ/Allâh’a karşı gelmekten sakınmadır. Ey akıl sahipleri, bana karşı gelmekten sakının.” (Bakara 2/197).
20.Soru
F-t-n kökünün ilk temel anlamı aşağıdakilerden hangisidir?
Yaşamak |
Sabırlı olmak |
Tuzak kurmak |
Bir şeyi ateşle yakmak |
Savaşmak |
F-t-n kökünün ilk temel anlamı yakmak, bir şeyi ateşle yakmaktır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ