Türk Dili 1 Final 24. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Türkçe yapı bakımından hangi dil grubundandır?
eklemeli |
tek heceli |
bükümlü |
çekimli |
kaynaştıran |
Türkçe, yapı bakımından sondan eklemeli bir dildir. Eklemeli dillerin geliştirdiği yolların başında, sözcük köküne değişik yapım ekleri getirerek yeni durum, varlık ve kavramları karşılamak vardır.
2.Soru
Türk Dil Kurumunun yabancı kökenli sözlere önerdiği karşılıklardan hangisi aşağıda yanlış olarak eşleştirilmiştir?
mobbing - bezdiri |
selfie - özçekim |
mortgage - tutsak |
viyadük - köprü yol |
arboretum - ana haber sunucusu |
Türk Dil Kurumunun yabancı kaynaklı sözlere karşılık önerdiği sözlerden birkaçına bakalım: anchorman karşılığında ana haber sunucusu, arboretum karşılığında ağaç parkı, viyadük için köprü yol, mobbing için bezdiri; selfie için özçekim, mortgage tutsat vb... Doğru cevap E'dir.
3.Soru
Aşağıdakilerden hangisinde, eylemden ad yapma eki kullanılmıştır?
Evli
|
Topuk
|
Yoksul
|
Saklambaç
|
Gürültü
|
4.Soru
Aşağıdakilerden hangisi tamlayan, tamlanan ilişkisi bulunan sözcük öbeklerinden biri değildir?
Belirtili ad tamlaması
|
Belirtisiz ad tamlaması
|
Takısız ad tamlaması
|
Aitlik öbeği
|
Ünsüz öbeği
|
5.Soru
I. Türkçenin söz varlığı önceleri Çince, Sanskritçe, Sogdca, Toharca vb. dillerden etkilenmiştir. II. İslam uygarlığı çevresinde Türkçenin Arapçadan, Farsçadan etkilenmeye başladığı gözlenir. III. Eski Anadolu Türkçesinde Arapça, Farsça alıntılar belirli bir düzeyde kalmıştır. IV. Yirminci yüzyıl başlarından itibaren edebi eserlerin söz varlığında Arapçadan, Farsçadan alıntılarda artış gözlenir. V. Divan şiirinin Fars ve Arap edebiyatından esinlenmesinin sonucunda söz varlığının görünümü de değişmeye başlar. Türkçeye yabancı dillerin etkisi göz önünde bulundurulduğunda, yukarıdaki bilgilerden hangileri doğrudur?
I, II, III
|
I, II, IV
|
I, II, III, IV
|
I, II, III, V
|
II, III, IV, V
|
6.Soru
Aşağıdaki cümlelerdeki fillerin hangisi tür olarak diğerlerinden farklıdır ?
Öğretmenim, siz bu konuda belki birşeyler yapabilrsiniz. |
Okuldan geldiğinde barut gibiydi. |
Hayatta en çok sevdiği arkadaşı kuzusuydu. |
Sabah erkenden kalkıp yürüyüş yapacağım. |
Eve gelir gelmez ilk yaptığı şey sıcacık bir kahveydi. |
E şıkkının yüklemi sıfat tamlamasından oluşmuştur. Nasıl bir çay ? sıcacık bir çay.
7.Soru
“Atasözlerimizden kimileri, olayları bir öykü anlatır gibi ilgi çekici söz kalıbına dökerek akılda kalıcı hâle gelmiştir” Aşağıdaki atasözlerinden hangisi bu özelliği taşır?
Dervişe “Bağdat’ta pilav var” demişler, “yalan değilse ırak değil” demiş. |
Görünen köy kılavuz istemez. |
Yerin kulağı var. |
İnsanlar konuşa konuşa, hayvanlar koklaşa koklaşa. |
Vakit nakittir. |
Yüzlerce yıllık gözlem ve deneyimler sonucunda günümüze ulaşan atasözleri içerisinde toplumsal yaşayış ve insan ilişkileri için öğütler veren vakit nakittir, balık baştan kokar, yerin kulağı var, görünen köy kılavuz istemez, yoldan kal yoldaştan kalma, sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer, öfke ile kalkan zararla oturur, sona kalan dona kalır, ağlamayan çocuğa meme vermezler gibi yüzlerce atasözümüz vardır. İklim olaylarını açıklayıp önlem almayı öğütleyen mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır, sağlık için yapılması gerekenleri bildiren ayağını sıcak tut başını serin; gönlünü ferah tut düşünme derin gibi atasözleri yaygın olarak kullanılır. Olayları bir öykü anlatır gibi ilgi çekici söz kalıbına dökerek akılda kalıcı hâle getiren atasözleri Türkçenin söz varlığının en ilgi çekici ögeleridir: Deveye inişi mi seversin yokuşu mu demişler, düze kıran mı girdi demiş biçimindeki atasözü bir işi en kolay ve rahat yoldan yapmak varken zora sokmanın yanlış bir tutum olduğunu anlatır
8.Soru
Aşağıdakilerden hangisi atasözlerinin genel özelliklerinden değildir?
Anlatımı güçlendirmek üzere ikileme oluşturulurken ya aynı sesi veren aynı sözcük tekrarlanır ya da sesleri birbirini andıran sözcükler yan yana kullanılır. |
İkileme içerisinde yer alan sözcüklerin en dikkat çekici özellikleri ses benzerliklerinden kaynaklanan ses uygunluğu ve güzelliğidir. |
İkilemelerdeki ses benzerliği ön sesteki ve son sesteki benzemeler olarak değerlendirilir. |
İkilemelerdeki sözcüklerde ünlüler bir sistem içerisinde kullanılmaz. |
İkilemeler, uzun süre yan yana kullanılarak kalıplaşmış, donuklaşmış sözlerdir. |
İkilemelerdeki sözcüklerde ünlüler de bir sistem içerisinde kullanılırlar. Özellikle yansımalarda birinci sözcüğün ilk hecesinde “a” sesi varsa, ikinci sözcüğün ilk hecesinde “u” ünlüsü yer alır: Çarpık çurpuk, tak tuk, çat çut, cart curt, takır tukur, gacır gucur, şapır şupur, allak bullak…
9.Soru
Aşağıdakilerden hangisi deyimlere örnek gösterilemez?
Akıl küpü |
Sabretmek |
İç çekmek |
Göz koymak |
Dün bir bugün iki |
Sabretmek birleşik bir sözcüktür. Doğru cevap B'dir.
10.Soru
Bağımlı biçim birimlerin eklendiği yalın sözcüklere ne ad verilmektedir?
Yapı
|
Gövde
|
Taban
|
Eklenme
|
Sesteş
|
11.Soru
Aşağıdakilerden hangisi argonun tercih ettiği dil yapısının ilkelerinden biri değildir?
Sözcüklerle oynamak.
|
Eski sözlerden yararlanmak.
|
Sözcüklerin biçimini bozmak.
|
Örtülü sözler kullanmak.
|
Kaba bir dil kullanmak.
|
12.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Atatürk’ün dil anlayışını yansıtmaz?
Türkçeyi kendi seyrine bırakarak kendi yolunu bulmasına olanak sağlamak
|
Uzun vadede gelişmiş ve zengin bir dil durumuna getirmek
|
Halkın anlayabileceği, onu sahiplenebileceği bir dil durumuna getirmek
|
Konuşma diliyle yazı dili arasındaki ayrılıkları ortadan kaldırmak
|
Zengin kurallara ve anlatım gücüne sahip bir dil oluşturmak
|
13.Soru
Aşağıdaki sözcüklerden hangisinde yazım yanlışı bulunmaktadır?
maydanoz |
makina |
kurdele |
şemsiye |
egzoz |
A, C, E ve D seçeneklerinde sözcüklerin yazımı doğru olarak verilirken B seçeneğinde sözcüğün yazımı yanlış olarak verilmiştir. Doğrusu makine şeklindedir.
14.Soru
Türkçenin güçlü yanları ve zenginliği olarak değerlendirilebilen alanlar dikkate alındığında aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Kültür ilişkileri sonucunda Türkçenin söz varlığı değişerek gelişmiş, zenginleşmiştir. |
Geçmişte yaşanmış olan göçler ve fetihler sonucunda büyük bir alana yayılmıştır. |
Aynı coğrafyadaki farklı kültürlerle etkileşim sonucunda Türkçenin tarihsel derinliğinden gelen söz varlığı renklenmiş, çeşitlenmiş ve zenginlik kazanmıştır. |
Türklerde aile bağlarının ve ilişkilerinin güçlü olması, akrabalıkla ilgili adların zenginleşmesini sağlamıştır. |
Yüzlerce yıllık gözlem ve deneyimler sonucunda günümüze ulaşan atasözleri içerisinde tarihsel olaylar anlatılmaktadır. |
Yüzlerce yıllık gözlem ve deneyimler sonucunda günümüze ulaşan atasözleri içerisinde toplumsal yaşayış ve insan ilişkileri için öğütler veren, iklim olaylarını açıklayıp önlem almayı öğütleyen, sağlık için yapılması gerekenleri bildiren, gibi atasözleri yaygın olarak kullanılır. Doğru yanıt E'dir.
15.Soru
öpke > öfke (-p- > -f-) örneğindeki ses olayının tanımı nedir?
öpke > öfke (-p- > -f-) örneğindeki ses olayının tanımı nedir?
ünsüz tekleşmesi |
süreksizleşme |
ünsüz ikizleşmesi |
süreklileşme |
ünsüz aykırılaşması |
Süreklileşme, süreksiz ünsüzlerin, akıcı ya da sızıcı sürekli ünsüzlere dönüşmesidir. Bu yüzden doğru cevap D seçeneğidir.
16.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Türkçe dilinin konuşucularından kaynaklanan sorunlardan değildir?
Türkçenin özelliklerini yeterince kavrayamamak
|
Türkçe konuşurken yabancı kökenli sözcükler kulanmak
|
Yetersiz Türkçe eğitimi almış olmak
|
Türkçenin söz varlığına hakim olamamak
|
Teknolojiden kaynaklanan gelişimler nedeniyle yabancı kelimelerin ithal edilmesi
|
17.Soru
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıfat tamlaması vardır?
Kendisine yün kazak örmüştü. |
Tahta kapıdan içeri girince ilk onu gördü. |
Vitrinde gördüğü elmas yüzükle geçmişe daldı. |
Demir kapı ustalar tarafından yeniden boyandı. |
Mavi deniz, sıcak güneş ve dost sohbeti... İşte tatil. |
Sıfat Tamlaması
Adı nitelemek ve/ya belirtmek amacıyla oluşan sözcük öbeğidir. Sıfat tamlamasının oluşumunda birden fazla sıfat bir adı niteleyebilir ya da belirtebilir. Tamlayan (sıfat) da tamlanan (ad) da bir sözcük öbeği olabilir. Sıfat tamlamaları cümlede ad, sıfat ve zarf görevlerinde bulunabilir.
Örnek: Mavi deniz, sıcak güneş ve dost sohbeti... İşte tatil.
Beyaz badanalı, kırmızı kiremitli evler yol boyunca dizilmişti.
Kadın pazardan üç kilo elma aldı.
Takısız ad tamlaması: Her iki sözcüğün de ek almadığı ad tamlamasıdır. Bu tür ad
tamlamalarında tamlanan ögenin niteliği, benzetme ve/ya neden yapıldığını belirtilir.
Örnek: Kendisine yün kazak örmüştü.
Tahta kapıdan içeri girince ilk onu gördü.
Vitrinde gördüğü elmas yüzükle geçmişe daldı.
Takısız ad tamlamaları yapı olarak sıfat tamlamasına benzetilebilir. Ancak anlamsal
olarak da farklı olan sıfat tamlamaları, genellikle soğuk/sıcak, iyi/kötü gibi karşıtlıklar
taşıması yönüyle takısız ad tamlamalarından ayrılırlar.
18.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Türklerin kısa tarihi dönemlerde ve oldukça sınırlı çevrelerde Türkçenin yazımında kullandığı alfabelerdendir?
Tibet |
Uygur |
Arap |
Latin |
Kiril |
Belgelerle izlenebilen yaklaşık 1350 yıllık süre boyunca Türkçe 13 değişik alfabe ile
yazılmıştır.
Türkçe değişik dönem ve coğrafyalarda Köktürk, Soğd, Uygur, Mani, Brahmi, Tibet,
Süryani, Arap, Grek, Ermeni, İbrani, Latin ve Slav (Kiril) alfabeleriyle yazılmıştır.
Bunlardan Soğd, Mani, Brahmi, Tibet, Süryani, Grek, Ermeni ve İbrani alfabeleri kısa
tarihi dönemlerde ve oldukça sınırlı çevrelerde kullanılmıştır. Geriye kalan Köktürk,
Uygur, Arap, Latin ve Kiril alfabeleri ise uzun sürelerle ve geniş coğrafyalarda kullanılmıştır.
Doğru yanıt A
19.Soru
I. Kadın pazardan üç kilo elma aldı.
II. Kadının pazardan aldığı elma üç kilo.
Cümlelerindeki "üç kilo" sözcük öbekleri sırayla aşağıdakilerden hangileridir?
sıfat tamlaması, yüklem |
isim tamlaması, fiil |
sıfat-fiil, fiil |
isim-fiil, sıfat-fiil |
sayı öbeği |
Sıfat Tamlaması, adı nitelemek ve/ya belirtmek amacıyla oluşan sözcük öbeğidir. I. cümledeki "üç kilo" bir ad olan "elma"yı nitelemektedir.
Cümlenin yargı taşıyan en temel öğesi durumundaki yüklemi Gencan (1979) cümlede iş, oluş, kılış, düşünce, duygu, imge, yargı anlatan sözcük olarak tanımlamaktadır. II. cümlede elma özne iken üç kilo oluşu yüklemdir.
20.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Türkçenin güncel sorunlarından biri olamaz?
İş yerlerine yabancı isimler verilmesi
|
Türk yazımı yerine yabancı kurallara göre yazma eğilimi
|
Türkçenin söz dizimi özelliklerini değiştirerek kullanma
|
Ürünlerin kullanım klavuzunda Türkçe yazmaması
|
Toplumda Türkçe bilincinin geliştirilmesi
|
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ