Türk Dili 1 Final 35. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Aşağıdakilerden hangisi dilin özelliklerinden değildir?
Dil, öğrenilen değil, edinilen ve kuşaktan kuşağa aktarılan bir sistemdir.
|
Dil, insanı konu alan her bilim dalıyla yakından ilgili doğal bir iletişim aracıdır.
|
Dil, kültürden bağımsız kendi başına bir unsurdur.
|
Diller arasında benzerlikler ve ortaklıklar olabilir.
|
Dilin temeli sestir, doğal olarak öncelikle sözlü anlatım aracıdır.
|
2.Soru
"trend" sözcüğünün Türkçe karşılığı aşağıdakilerden hangisidir?
popüler
|
yönelim
|
ilgili
|
istekli
|
yoğun
|
3.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Türkçe'nin özeliklerinden biri değildir?
Ses uyumu güçlü bir dildir |
Düz bir ünlüyle başlayan sözcüklerde birbirini izleyen ünlüler yuvarlak olur |
Yapı bakımından eklemeli bir dildir |
Yapım ekleri işlevsel ve çoktur |
Türkçe sözcüklerde kalınlık incelik açısında uyum güçlüdür |
Düz bir ünlüyle başlayan sözcüklerde birbirini izleyen ünlüler de düz olur. Doğru cevap B'dir.
4.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Türk kültüründe ak/beyaz rengin çağrıştırdığı anlamlardan biri değildir?
Aydınlık
|
Gizlilik
|
Parlaklık
|
Saflık
|
Dürüstlük
|
5.Soru
Bir işe koyulmuş birine kolay gelsin diyen konuşmacı hangi anlatım yolunu kullanmıştır?
Mecaz |
Mecaz-ı Mürsel |
İstiare |
Teşbih |
İlişki sözü |
İlişki Sözleri: İlişki sözleriyle ilgili olarak özetle şunlar söylenebilir: Bu sözler; yüzyıllarca geriye giden bir geleneğin yansımaları, bir toplumun kültür hayatının âdeta özünü içinde barındıran, insan ilişkilerindeki nezaket ve inceliğin düzeyini gösteren, kalıplaşmış, kullanıldıklarında insanlar arasında bir sıcaklık oluşturan sözlerdir. Türkün medeniyet dünyasında yetişmiş olan bir insan bir yakınını veya herhangi bir insanı yolcu ederken şunları söyler: Güle güle, yolun açık olsun, güle güle git güle güle gel, uğurlar olsun, Allah yolunuzu açık etsin, hayırlı yolculuklar, iyi yolculuklar, selametle, uğurunuz açık olsun, Hızır yoldaşın olsun vb. Olağan hayattaki küçük ya da büyük herhangi bir değişiklikte bu ve benzeri pek çok kalıp sözü duyar ve yeri gelince kendimiz de kullanırız. Gerek bu ilişki sözleri, gerekse önceki kuşaklardan öğrenip içinde yaşadığımız ve sonraki kuşaklara aktararak onların da hayatlarını biçimlendirecek olan ana dilimizin bütün unsurları, kimliğimizi oluşturan en temel varlık ve zenginliktir. Verilen örnekte de iş üzerinde olan, çalışmakta olanlara yaklaşıldığında kullanılması adet olan bu türden bir söz kullanılmıştır. Doğru cevap E’ dir.
6.Soru
Aşağıdakilerden hangisi sıfat-fiil öbeği içerir?
Herkes gördüğü bu güzellik karşısında büyülenmişti. |
Okulların tatil olduğunu ancak gün sonunda öğrenebilmişti. |
Olanları bana anlatmasını istedim. |
Duydukları karşısında sokağın ortasında öylece kalakaldı |
Sana her zaman yardım etmek isterim. |
Sıfat-Fiil Öbeği Sıfat-fiil eklerinin eyleme eklenmesiyle oluşan sözcük öbeğidir. Sıfat-fiil öbeği, cümlenin bütün ögelerini oluşturabilir. Örnek: Büyük sınava hazırlanan öğrencileri gördükçe üzülürüm. Yaşanacak güzel günlerimiz var. Herkes gördüğü bu güzellik karşısında büyülenmişti.
7.Soru
Aşağıdaki sözcüklerden hangisi dilimize yabancı bir dilden girmiş bir sözcük değildir?
Ofsayt |
Laptop |
Süveter |
Özçekim |
Acente |
Özçekim kelimesi selfie kelimesinin Türkçe karşılığıdır. Dolayısıyla Türkçe bir kelimedir.
8.Soru
Aşağıdakilerden hangisi atasözleri ve anlatım gücüyle ilgili doğru bir ifadedir?
Anlatıma gizlilik kazandırırlar. |
Her dilin söz varlığında bulunmayabilirler. |
Deyimler benzersizdir ve birbirine benzer deyimler iki dilde bulunamaz. |
Yeryüzünde her dilin atasözü vardır. |
Bir atasözünün oluşabilmesi için çok uzun zaman geçmesi gerekir. |
Atasözleri ve deyimler anlatıma açıklık kazandıran ve renk katan söz varlığı ögeleridir. Her dilin söz varlığında deyimler vardır. Kimi deyimler belirli dillere özgü olsa da bunların benzerleri başka dillerde de görülebilir. Ancak yeryüzündeki her dilin atasözü yoktur. Bir atasözünün oluşabilmesi için yüzyılların geçmesi gerekmektedir. Başlangıçta bir kişi tarafından söylenen ancak dilin konuşurları tarafından benimsenen, yüzyıllarca tekrarlanarak belirli bir kalıba dökülen atasözleri dillerin yaşını da gösteren söz varlığı ögeleridir.
9.Soru
Aşağıda verilen cümlelerin hangisinde sıfat fiil öbeği bulunmamaktadır?
Gittiği yerde insanlar onu çok nazik karşılamıştı. |
Bana yaşattığın hissi nasıl unutayım. |
Gözlerini devirerek karşısındaki yalancı adama son bir bakış attı. |
Yerleştiği şehirde nihayet huzuru buldu. |
Gördüğü manzara karşısında şoka girdi. |
Sıfat-fiil eklerinin eyleme eklenmesiyle oluşan sözcük öbeğidir. Sıfat-fiil öbeği, cümlenin
bütün ögelerini oluşturabilir.
10.Soru
Türk diliyle ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
Türkçenin yazımı için pek çok alfebe kullanılmıştır. |
Türkçe yapı bakımından zengin bir dildir. |
Türkçe diğer dünya dilleri arasında saf bir dildir. |
Göktürk yazısının bir bölümü Türk damgalarından gelen harflerden oluşur. |
Farklı bir inancı benimsemek Türk yazısının değişmesine sebep olmuştur. |
Geçmişte Türkçenin yazımı için pek çok abece kullanıldığı görülür. İlk yazılı kaynağımız Orhon Yazıtları’nda kullanılan ve bir bölümü Türk damgalarından gelen harflerden oluşan Göktürk yazısı ulusal abecemizdir. Ancak daha sonra farklı kültür ve inançların etki alanına giren Uygurlarla birlikte başka abeceler de kullanılır olmuştur. Yapı bakımından eklemeli dil olması dolayısıyla Türkçede yeni sözcükler, terimler türetmek çok daha kolaydır. Yalnız yeryüzünde hiçbir dil saf değildir. Doğru cevap C'dir.
11.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Türkçenin türetme eğilimini gösteren bir örnektir?
Hâkim |
Hüküm |
Muhkem |
Hakem |
Haklı |
Dünya dillerinin yapı bakımından başlıca bitişken (eklemeli diller), bükünlü (çekimli) diller, yalınlayan diller olmak üzere üçe ayrıldığını hatırlayacaksınız. Bildiğiniz gibi Türkçe, yapı bakımından sondan eklemeli bir dildir. Söz gelişi Türkçeye Arapçadan gelmiş olan bugün de kullandığımız kitap, kâtip, mektup, mektep aynı kökten türeme ve yazmak eylemiyle ilgili sözcüklerdir. Görüldüğü gibi bu sözcüklerde ek kullanılmamış, sözcükler, seslerin yer değiştirmesiyle veya ses eklenmesiyle yeni kavramları karşılar duruma gelmişlerdir. Türkçede yazmak eyleminden yeni sözcükler türetmek gerektiğinde farklı bir yol izlenecek ve ekler kullanılacaktır; yazı, yazıcı, yazar, yazgı, yazım gibi. Hiçbir dilin kök sözcükleri, evrendeki ve insan zihnindeki sonsuz denebilecek kavram, olgu ve durumları tek başına karşılama ve ifade edebîlme yeteneğine sahip değildir. Dillerin kendilerine ait kök sözcük sayıları da zaten son derece sınırlıdır. Diller bu durumdan kurtulmak, varlık ve oluşları ifade edebîlmek için kendi yapılarına göre yeni yollar geliştirmişlerdir. Türkçe gibi eklemeli dillerin geliştirdiği yolların en başta geleni, sözcük köküne değişik yapım ekleri getirerek yeni durum, varlık ve kavramları karşılamaya çalışmaktır. Hakim, hüküm, muhkem, hakem sözcükleri Arapça hkm kökünden türeme sözcüklerdir. Bu sözcüklerde ek kullanılmamış, sözcükler, seslerin yer değiştirmesiyle veya ses eklenmesiyle yeni kavramları karşılar duruma gelmişlerdir. Oysa haklı sözcüğünde ekleme yoluyla bir addan sıfat türetilmiştir. Doğru cevap E’ dir.
12.Soru
Bir toplumun söz varlığından aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
Yaşayış şekli
|
Hayata bakış tarzı
|
Maddi ve manevi değerleri
|
Ekonomik gücü
|
İnançları
|
13.Soru
Aşağıdakilerden hangisi belirtisiz ad tamlamasına örnektir?
Esra’nın sesi |
Okulun kapısı |
Kapı kolu |
Parfüm kokusu |
Pırlanta kolye |
Belirtisiz ad tamlaması: İlk sözcüğün ek almayıp ikinci sözcüğün iyelik eki –sI almasıyla oluşan ad tamlamasıdır. Bu nedenle yanıt parfüm kokusu olmalıdır.
14.Soru
Aşağıdakilerden hangisi dil sorunları içinde yer almaz?
Dilin söz varlığındaki sözcüklerin yanlış söylenmesi ve yazılması
|
Sözcüklerin yanlış anlamda kullanılması
|
Olur olmaz her yerde yabancı kökenli sözcüklere yer verilmesi
|
Cümleyi okuyan veya dinleyen kişilerin cümleden tek anlam çıkarması
|
Cümlede ögeler arası uyumsuzlukların olması
|
15.Soru
Deyimlerin kavramlarla ilişkilendirildiği düşünülürse aşağıdaki deyimlerden hangisi taşıdığı anlam bakımından diğerlerinden farklıdır?
yangından mal kaçırır gibi |
ayağı üzengide |
ateş almaya gelmek |
mürekkebi kurumamak |
dişine mangır değmek |
Deyimler, kavramlarla ilişkilendirilerek sınıflandırıldığında toplum için hangi kavramın
daha meşgul edici olduğu da anlaşılmaktadır. Mesela bir sözlük “acele” kavramıyla ilgili olarak şu deyimleri sıralamıştır: Eli çabuk tutmak, bir çırpıda yapmak, sıcağı sıcağına…, bugünden tezi yok, aceleye gelmek, ayağı üzengide, tez elden, ateş almaya gelmek, yel yeperek yelken kürek, mürekkebi kurumamak, ayağının tozu ile, yangından mal kaçırır gibi, ayağını çabuk tutmak, dün bir bugün iki, başı bacadan aşmadı ya, iki ayağını bir pabuca sokmak, gaza basmak, içi tez, dar yürekli vb. A, B, C ve D seçenekleri acele anlamları taşırken E seçeneği içerisinde organ adı olarak kurulmuş ve para kazanmak anlamına gelmektedir. Doğru yanıt E
16.Soru
Zamana ve coğrafyaya bağlı olarak tarih, boy farklılıkları, komşu dil ve kültürler gibi unsurların etkisiyle ve dilin kendi bünyesinden kaynaklanan ses değişmelerinin sonucunda oluşan kavram aşağıdakilerden hangisidir?
Argo |
Ağız |
Alkış |
Kargış |
Alıntı söz |
Ağızlar; zamana ve coğrafyaya bağlı olarak tarih, boy farklılıkları, komşu dil ve kültürler gibi unsurların etkisiyle ve dilin kendi bünyesinden kaynaklanan ses değişmelerinin sonucunda oluşurlar. Doğru cevap B'dir.
17.Soru
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, “o” sözcüğü kişi zamiri görevindedir?
Onu, kutuya kimin attığını görmedim. |
İşin bittikten sonra onu, yerine koy. |
Üniversitedeyken o, benden daha güzeldi. |
O adamla görüşmeye devam etmemelisin. |
Son gördüğümde, o güzel elbiseyi giymişti. |
Amaç 4
18.Soru
Aşağıdaki sözcüklerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır?
kibrit
|
yanlız
|
broşür
|
kirpi
|
unvan
|
19.Soru
..... bir dildeki, bir eserdeki sözcüklerin, deyim ve atasözlerinin bütünü.
.....bilim, sanat, spor, meslek dalıyla veya bir konu ile ilgili özel ve belirli bir kavramı karşılayan sözcük.
Yukarıda, boşluktan sonra tanımları verilen kavramlar aşağıdakilerden hangisinde doğru verilmiştir ?
Söyleşi-Yazım |
Terim-Söyleşi |
Söz varlığı-Yazım |
Söz varlığı-Terim |
Söyleyiş-Yazım |
Söz varlığı, bir dildeki, bir
eserdeki sözcüklerin, deyim
ve atasözlerinin bütünü.
Söz dağarcığı, söz hazinesi,
kelime serveti gibi adlarla da
anılmaktadır.
Terim; bilim, sanat, spor, meslek
dalıyla veya bir konu ile ilgili özel
ve belirli bir kavramı karşılayan
sözcük
20.Soru
Aşağıda verilen cümlelerin hangisinde yansıma kaynaklı olan bir ikileme kullanılmıştır?
Pazarda simitleri satarken ağzı dili kurudu. |
İşlerini yarım yamalak yapıyor, sorumluluklarını ihmal ediyordu. |
Çocukluğunu ayan beyan hatırlıyordu. |
Harıl harıl çalışarak tüm ödevleri zamanında bitirdi. |
Düzgün bir kılık kıyafetle evden çıkmasını istedi. |
Harıl harıl çalışarak tüm ödevleri zamanında bitirdi cümlesindeki harıl harıl yansıma kaynaklı bir ikilemedir. Doğru cevap D'dir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ