Türkçe Cümle Bilgisi 1 Ara 3. Deneme Sınavı
Toplam 13 Soru1.Soru
Aşağıdakilerden hangisinde belirtisiz isim tamlaması vardır?
Kiliselerin kuytu köşelerinden ayrılmazdı. |
Adnan şaşaladı; kendisinin mel’un dediği adam, Hüsrev’in kereta dediği adamdı. |
İhtiyarlık vaktinde gönlü hoş olsun! |
O resim bir gemicinin yaptığı bir gemi resmiydi. |
Ama şu anda gönlü ve kafası çırılçıplaktı, bomboştu. |
"İhtiyarlık vaktinde gönlü hoş olsun!" cümlesindeki 'ihtiyarlık vakti' tamlaması belirtisiz isim tamlaması olduğu için cevap C şıkkıdır.
2.Soru
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim-fiil belirtili isim tamlamasının tamlayanı olarak kullanılmıştır?
Ona verdiğim hediyelerin en güzeli bu diplomadır belki de. |
Hayatımın dönüm noktası olabilecek bu saniyelerde heyecandan iki büklüm olmuştum. |
Seni sevdiğimin yarısı kadar beni sevsen ne olurdu? |
Gülmek için yaratılmış gözlerde yaşlar niye? |
İki aylık bebeğin ağlamaları sessiz geceyi çınlatıyordu. |
Seni sevdiğimin yarısı, tamlayanı isim-fiil olan belirtili bir isim tamlaması olduğundan cevap C şıkkıdır.
3.Soru
Aşağıdaki tekrar gruplarından hangisi yeni kavram oluşturmak amacında kullanılmıştır?
Hemen hemen |
Akıllı uslu |
Yüksek yüksek |
Didik didik |
Kahır kahır |
D şıkkında yer alan "didik didik" tekrarı "didik didik etmek, didiklemek, parçalamak; iyice araştırmak” anlamında kullanılmıştır.
Yeni kavramlar oluşturmak için kullanılır: Türkçede yeni kelimeler 1) yapım ekleriyle, nadiren de olsa çekim eki kalıplaşmasıyla, 2) iki kelimenin birleştirilmesiyle meydana getirilir. Bunların dışında tekrar grupları oluşturmak yoluyla da yeni kavramların karşılandığı görülmektedir: aşağı yukarı “takriben, tahminen”; atıp tutmak “boş konuşmak”, yedi yirmi dört “bütün hafta” fısfıslaşmak “fısıldaşmak”, didik didik etmek “didiklemek, parçalamak; iyice araştırmak” vb.
4.Soru
Aşağıdakilerden hangisi takısız ad tamlamalarına bir örnektir?
Kızımın bebeği |
Kırmızı kazak |
Ali'nin çorabı |
Güzel bahçe |
Kız evi |
Kız evi, Takısız ad tamlamasına bir örnektir.
5.Soru
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir sözcük hem belirtme hem de niteleme sıfatı almıştır?
Her çocuğun payına ikişer elma, biraz da ceviz düştü. |
Uzun zamandır ince hastalıktan muzdarip yatmakta. |
Bu kahverengi gözler ne anlatıyordu; bilmiyorum. |
Kimi aşklar hiç bitmezmiş; bizimkisi bitenlerden. |
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış, şaşarım. |
"Bu (belirtme sıfatı) kahverengi (niteleme sıfatı) gözler.." cümlesinde 'gözler' hem belirtme hem de nitelem sıfatı almıştır. Doğru cevap C'dir.
6.Soru
Hangisi/leri takısız isim tamlamasıdır?
I- Isparta halısı
II- Kurşun kalem
III- Yağmurun sesi
Yalnız I |
Yalnız II |
Yalnız III |
I ve II |
II ve III |
Tamlayan ve tamlananın ek almadan bir araya gelerek oluşturduğu tamlamalardır. Takısız ad tamlamaları çoğunlukla yabancı dil mantığından yola çıkarak oluşturulmuş kelime birlikleridir. Belirtisiz ad tamlamasından iyelik ekinin atılması
ile birlikte ortaya çıkan yapı, birçok birleşik kelimelerin oluşumuna yol açmıştır. Özellikle bazı yer adları, kurum ve kuruluş adlarında bu tür yapılara sıkça rastlamak olasıdır:
Ak Sigorta, Anadolu Sigorta, Güneş Sigorta, Akbank, Odeabank, Citibank, Çınar Otel, Anemon Otel, Esentepe Hotel, Begonvil Resaurant, Gölcük Doğa Restaurant, Egeli Balık Restoran, Garaj Büfe, Alternatif Büfe, Furkan Tost, Asya Halı, Royal Halı…
Yine belirtisiz ad tamlaması özelliğinde olan bazı kalıplaşmış ifadelere de rastlanılmaktadır:
toplum bilim ‹ (toplum + bilimi), kestane kebap ‹ (kestane + kebabı), tükenmez kalem ‹ (tükenmez +kalemi), kurşun kalem ‹ (kurşun + kalemi), Çengelköy ‹ (Çengel + köyü), Korukent ‹ (Koru +kenti), Sümer Sokak ‹ (Sümer + Sokağı)…
Kadın kahraman, narin, fakir bir kızmış, zengin ve şımarık bir oğlana abayı yakmış. (Elif Şafak, İskender)
7.Soru
Aşağıdakilerden hangisi fiilimsi grupları ve bu yapıyı oluşturan eklerin temel özelliklerinden değildir?
-mAksIzIn, -mAdAn, -mAzdAn önce gibi olumsuzluk anlamını taşıyan biçimbirimler bu yapıyı oluşturan eklerdendir. |
Fiilimsiler, fiil soylu yüklemlerin geçici olarak isimleştirilmesiyle kurulurlar. |
Fiilimsi gruplarında tıpkı bir gerçek yüklem varmış gibi özne, nesne, zarf tümleci, yer tamlayıcısı bulunabilir. |
Fiilimsi grupları, türlerine göre cümlede, cümlenin herhangi bir ögesinin parçası olarak kullanılabilirler. |
Fiilimsi gruplarının içinde de bir veya daha fazla fiilimsi bulunabilir. |
Fiilimsiler olumlu, olumsuz, edilgenlik, işteşlik, dönüşlük, yeterlilik çatısındaki her türlü fiil tabanlarına getirilirler. Ancak -mAksIzIn, -mAdAn, -mAzdAn önce gibi olumsuzluk anlamını zaten taşıyan biçimbirimler bu duruma uymazlar. Fiilimsiler, fiil soylu yüklemlerin geçici olarak isimleştirilmesiyle kurulurlar. Bundan dolayı bu grupların temeli olan fiilimsiler, kalıplaştıkları hâller dışında, sözlüklerde kalıcı bir isim gibi yer almazlar. Fiilimsi gruplarında tıpkı bir gerçek yüklem
varmış gibi özne, nesne, zarf tümleci, yer tamlayıcısı bulunabilir; üstelik bunlar asıl yüklemle ortak veya ayrı olabilir. Fiilimsi gruplarının içinde de bir veya daha fazla fiilimsi bulunabilir. Doğru yanıt A
8.Soru
Aşağıdaki cümlelerden hangisinin öznesi belirtili isim tamlamasıdır?
İplikhanenin koca göbekli, zampara ustası atölyenin arka kapısından usulcacık girdi, arka makinelerden birinde sözde tamire başladı. |
Üçüncü gün ön ayaklarını karnına doğru çekti. |
Alpaslan’ın söylemek istediği cümleyi geçirdi zihninden. |
Sonra Büyükhanım’ı yine arkasında bırakarak Hatuniye türbesine yöneldi. |
Kiliselerin kuytu köşelerinden ayrılmazdı. |
"İplikhanenin koca göbekli, zampara ustası" belirtili isim tamlamasıdır ve cümlenin öznesidir. Dolayısıyla cevap A şıkkıdır.
9.Soru
I. İfadeyi zayıflatmak için
II. Yeni kavramlar oluşturmak için
III. Süreklilik belirtmek için
Yukarıda verilenlerden hangisi veya hangileri tekrar gruplarının kullanılım sebeplerindendir?
Yalnız II |
I ve II |
I ve III |
II ve III |
I, II ve III |
Tekrar grupları, Türkçede şu sebeplerle kullanılır:
- İfadeyi güçlendirmek için
- Yeni kavramlar oluşturmak için
- Süreklilik belirtmek için
Doğru cevap D'dir.
10.Soru
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıfat-fiil dolaylı tümleç görevindedir?
Bu sözleri nasıl böyle söylediğine inanamadı. |
Öğretmenin sesini duyan öğrenciler sıraya geçtiler. |
Gelen, gideni aratır, sözünü hatırladı. |
Tanıdıklarının isimlerini davetiyelere özenle yazdı. |
Araştıran bir öğrenci modeli geliştirmeliyiz. |
"Bu sözleri nasıl böyle söylediğine inanamadı." cümlede geçen " nasıl böyle söylediğine" söz grubu sıfat-fiildir ve cümlede dolaylı tümleç görevindedir. Doğru yanıt: A'dır.
11.Soru
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim-fiil grupları özne olarak kullanılmıştır?
Türkler yerleşik medeniyete geçince, ona uymasını bu medeniyetin gerektirdiği insan tiplerini yetiştirmesini de bilmişlerdir. |
Sermet Bey, birdenbire perinin karşısına çıkmayı yahut arkasından yavaşça gidip elini sürüvermeyi düşündü. |
Bak Sâmi Hoca; işte sana yemin: Aklımın ucundan bile geçmedi bir şey istemek. |
Bir bakıma olmazla boğuşmaktır söz verme: söz veren geleceğe söz geçirmek ister. |
Elde kazma kürek, dağa tırmanıp, kendi kullanacağı dümbüldek toprağını, kendi kazıp çıkarmak istiyor. |
A seçeneğinde "ona uymasını bu medeniyetin gerektirdiği insan tiplerini yetiştirmesini", B seçeneğinde "çıkmayı yahut arkasından yavaşça gidip elini sürüvermeyi", D seçeneğinde "geleceğe söz geçirmek", E seçeneğinde "kendi kazıp çıkarmak" isim fiil grupları cümlede nesne olarak kullanılırken, C seçeneğinde "bir şey istemek" isim fiil grubu özne olarak kullanılmıştır. Doğru yanıt C
12.Soru
Aşağıdakilerden hangisinde bir sıfat fiil grubu cümlenin yüklemi olarak kullanılmıştır?
Cemil Meriç’i okunur kılan, işlediği konular olduğu kadar üslubudur da. |
Her birinin yaptığı hep aynı şeyin başka bir çevirisidir. |
Gerçek Öykü’de dikkatimizi çeken nokta, yazarın şiirsel bir kaygıdan çok, düz bir anlatımla daha çok ironik ve alaysı bir anlatımı yeğlemiş olduğudur. |
Ben ortaokuldan beri doktorluğu kafama takmış olmama rağmen, nedense o gün mimar olmayı düşündüğümü söyledim. |
Hangi dala ayrılmak istediğime öğrencilik yıllarımda karar vermiştim çünkü. |
"Gerçek Öykü’de dikkatimizi çeken nokta, yazarın şiirsel bir kaygıdan çok, düz bir anlatımla daha çok ironik ve alaysı bir anlatımı yeğlemiş olduğudur." cümlesinde italik yazılmış kelimeler sıfat fiil grubu olup cümlede yüklem işevi görmektedir. Doğru cevap C şıkkıdır.
13.Soru
Sıfat-fiiller bir isim gibi kullanılabilirler. Aşağıdaki cümlelerin hangisi buna örnek oluşturur?
Dolayısıyla niteliğini belirtmeye çalıştığımız İslâm öncesi Türk tarihine ilişkin Orta Asya araştırmalarının olmazsa olmazı Çin kaynakları ve araştırmacıların Çince bilmesidir. |
Türkiye’de Türkçe oyunlar gösteren bir tiyatronun bulunmadığı, hele tiyatroya |
İstanbul o İstanbul değil. Nurcan beni bazen arabasıyla gezdirir de tanıdığım bildiğim |
Bir zamanlar pek yakınındakilerin niye uzaklaştıklarını, uzaktakilerin de niçin gelemediklerini satır aralarında bulmak mümkün. |
Cemil Meriç, Eski Hind’den İslam-Şark ve Batı medeniyetine kadar çağlar boyu akıp |
Bir ismin birden çok sıfatı olabilir. Aynı şekilde bir isim birden çok sıfat-fiil grubunca tamlanabilir:"Türkiye’de Türkçe oyunlar gösteren birtiyatronun bulunmadığı, hele tiyatroya gitmenin bile ayıp sayıldığı bir devirde" ifadesi buna örnektir. Sıfat-fiiller ikilemeler kurabilirler: "tanıdığım bildiğim" ifadesi buna örnektir. Sıfat fiiller isim- fiil gibi kullanılırken bu yapılar isim ve sıfat tamlamaları kurabilirler. Sıfat tamlamaları kurmak bu grubun asli görevidir. İsim tamlaması kurduklarında ise bu grubu adlaşmış sıfat olarak düşünmek gerekir: "pek yakınındakilerin niye uzaklaştıklarını, uzaktakilerin de niçin gelemediklerini" ifadesi ile "Eski Hind’den İslam-Şark ve Batı medeniyetine kadar çağlar boyu akıp gelen beşeri tecrübelerin harmanladığı bir merkezde durduğu" ifadesi buna örnektir. A seçeneğinde "niteliğini belirtmeye çalıştığımız İslâm öncesi Türk tarihine ilişkin Orta Asya araştırmalarının olmazsa olmazı" ifadesi sıfat fiillerin isim olarak kullanılabileceğine örnektir. Doğru yanıt A