Uluslararası Hukuk 1 Ara 3. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Ad referandum imza hangi anlama gelmektedir?
İmzanın yetkili olmayan kişi tarafından atılması |
İmzanın yetkili olan ancak yetki sınırını aşan kişi tarafından atılması |
İmzayı atan kişinin imzasını geri çekmesi |
İmzanın Hükümete danışma koşullu imza olması |
İmzanın geçerliliği için belli bir süre beklenmesi |
Ad referandum imza hükümete danışma koşullu imza anlamına gelmektedir. Doğru cevap D'dir.
2.Soru
Uluslararası uyuşmazlıklarda uygulanacak hukukun hali hazırdaki en önemli kaynağı aşağıdakilerden hangisidir?
Uluslararası örf ve adetler |
İki taraflı uluslararası antlaşmalar |
Uluslararası Adalet Divanı |
Uluslararası teamüller |
Uygar milletlerde kabul edilen genel hukuk ilkeleri |
Çok taraflı antlaşmaların ortak bir uluslararası hukuktan bahsedilmesini mümkün kılan önemine rağmen, uluslararası uyuşmazlıklarda uygulanacak hukukun hali hazırdaki en önemli kaynağı, iki taraflı veya bölgesel uluslararası antlaşmalardır. Bu antlaşmalar taraf sayısının azlığı nedeniyle ortak bir uluslararası hukuku yansıtmasa da uygulamada taraflar açısından hak ve borç doğurmakta ve uyuşmazlıklar antlaşmalar temelinde çözümlenmektedir.
3.Soru
Uluslararası hukuk kurallarının dayandırılacağı yerin, salt akli çıkarımlar değil, devletlerin iradesi ve uzun süredir yapılagelen uluslararası örf ve âdetler de olması gerektiğini söyleyen klasik dönem pozitivist yaklaşımın öncüsü sayılan düşünür aşağıdakilerden hangisidir?
Francisco Suárez |
Cornelis van Bynkershoek |
Grotius |
Alberico Gentili |
Bentham |
Doğal hukuk düşüncesi uluslararası hukuk alanında 1700’lere kadar etkisi sürdürmüştür. Ancak 18. yüzyıla gelindiğinde Kilise’nin Avrupa’daki etkisinin büyük ölçüde azalmış olması, ulus devletlerin ortaya çıkmaya başlaması ve bazı devletlerin ciddi bir güce ulaşması, doğal hukukun egemenlerin iktidarını sınırlayan taleplerinin sorgulanmasına neden olmuştur. Bu dönemin önemli bir Hollandalı düşünürü Cornelis van Bynkershoek (1673-1743), uluslararası hukuktaki pozitivist yaklaşımın temsilcisi, hatta öncüsü sayılır. Bynkershoek’u doğal hukukçulardan ayıran, uluslararası hukuk kurallarının içeriğiyle ilgili ulaştığı veya ortaya koyduğu farklı görüşler değildir. Özellikle açık denizler konusunda Grotius’un görüşlerini geliştirmiştir. Ne var ki Bynkershoek için uluslararası hukuk kurallarının aranacağı ve dayandırılacağı yer, salt akli çıkarımlar değildir. Bynkershoek uluslararası hukuku devletlerin iradesine ve uzun süredir yapılagelen uluslararası örf ve âdetlere (uluslararası teamüllere) dayandırır.
4.Soru
Viyana Anlaşmalar Hukuku'na göre göre, antlaşmaların geçersizliği iddiasında bulunan taraf, diğer taraf veya tarafları iddiasından haberdar etmeli ve antlaşmayla ilgili alınması gereken önlemleri bildirmelidir. Kaç ay içerisinde herhangi bir itiraz gelmezse geçersizlik iddiasında bulunan taraf, bildirdiği önlemleri alabilir?
1 ay |
2 ay |
3 ay |
4 ay |
5 ay |
Madde 65’e göre, geçersizlik iddiasında bulunan taraf, diğer taraf veya tarafları iddiasından haberdar etmeli ve antlaşmayla ilgili alınması gereken önlemleri bildirmelidir. Üç ay içerisinde herhangi bir itiraz gelmezse geçersizlik iddiasında bulunan taraf, bildirdiği önlemleri alabilir. Doğru cevap C'dir
5.Soru
Bir devletle girişilen birtakım ilişkiler tanıma niyeti ile yapılmışsa bu takdirde de tanıma gerçekleşir.Bu tanıma türüne ne ad verilir?
Bir devletle girişilen birtakım ilişkiler tanıma niyeti ile yapılmışsa bu takdirde de tanıma gerçekleşir.Bu tanıma türüne ne ad verilir?
Tarfalı tanıma |
Hukuki tanıma |
Örtülü tanıma |
Kesin tanıma |
İyi niyet tanıması |
Tanıma konusunda belli bir şekil şartı yoktur. Dolayısı ile devletler bu konudaki niyetlerini açıkça ortaya koyan bir tanıma beyanında bulunabilecekleri gibi söz konusu devletle girişilen birtakım ilişkiler tanıma niyeti ile yapılmışsa bu takdirde de tanıma gerçekleşir. Ancak “örtülü tanıma” olarak da adlandırılan bu ikinci tip tanımada niyetin saptanması her zaman kolay olmayabilir.
6.Soru
En önemli temsilcileri A. Haegerström, K. Olivecrona, V. Lundtsedt ve Alf Ross olan ve Hukuk düşüncesinden metafizik ögelerin atılmasını savunan hukuk okulu aşağıdakildern hangisidir?
En önemli temsilcileri A. Haegerström, K. Olivecrona, V. Lundtsedt ve Alf Ross olan ve Hukuk düşüncesinden metafizik ögelerin atılmasını savunan hukuk okulu aşağıdakildern hangisidir?
İskandinav Hukuki Realizmi |
Feminist Hukuk okulu |
Marksist Hukuk Okulu |
Eleştirel Hukuk Okulu |
Amerikan Hukuki Realizmi |
İskandinav Hukuki Realizmi: Finlandi- ya, Danimarka, Norveç ve İsveç’te etkili olmuş, hukuk düşüncesinden metafizik ögelerin atılmasını savunan hukuk okulu. En önemli temsilcileri A. Haegerström, K. Olivecrona, V. Lundtsedt ve Alf Ross’tur.
7.Soru
Türk hukukunda antlaşmalara taraf olma süreci ile ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına göre antlaşmaları Cumhurbaşkanı onaylar |
Uygun Bulma Kanunu, kısa bir metindir ve onaylanması uygun bulunan antlaşmanın sadece ismini içerir. |
İstisna grubu antlaşmalar yukarıda verdiğimiz Anayasa md. 90’nın ikinci ve üçüncü fıkralarında düzenlenmiştir. |
İstisna grubu antlaşmalar sadece Bakanlar Kurulu tarafından onaylanır |
İstisna grubu antlaşmalar Cumhurbaşkanlığı tarafından yürürlüğe konulur |
İstisna grubu antlaşmalar sadece 244 sayılı kanun uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından onaylanır ve yürürlüğe konur.
8.Soru
Re’sen ne anlama gelir?
Hakkaniyet |
Kendiliğinden |
Kerhen |
Adaletli |
Nısfet |
Kendiliğinden, herhangi bir isteğe, talebe gerek olmadan.
9.Soru
Uluslararası antlaşmalara ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Uluslararası örgütlerin yaptığı antlaşmalar da uluslararası antlaşma olarak nitelendirilir. |
Uluslararası hukuk kişileri arasında karşılıklı irade beyanı ile yapılır. |
Taraflar arasındaki hiyerarşi antlaşmanın geleceğini belirler. |
Geleneksel anlamda bir uluslararası antlaşmanın tarafları, devletlerdir. |
Uluslararası hukuk kişilerinin irade beyanı, birbirleri açısından hak ve yükümlülük doğurur. |
Uluslararası antlaşma, en genel şekliyle, uluslararası hukuk kişilerinin yine uluslararası hukuk uyarınca birbirleri açısından hak ve yükümlülük yarattıkları karşılıklı irade beyanıdır. Bu kapsayıcı tanım, klasik devlet tanımına uymayan yönetimlerin ve uluslararası örgütlerin yaptığı antlaşmaları da uluslararası antlaşma olarak görür. Ancak geleneksel olarak anlaşıldığı şekliyle bir uluslararası antlaşmanın tarafları, devletlerdir. Antlaşmanın tarafları arasında bir hiyerarşi söz konusu değildir. Çünkü devletlerin egemen eşitliği söz konusudur. Doğru cevap C’dir.
10.Soru
Uluslararası Adalet Divanı Statüsü’nde sayılan kaynakların tarihsel olarak en eskisi hangisidir?
Teamül |
Andlaşmalar |
Hukukun genel ilkeleri |
Yargı kararları |
Öğreti |
Uluslararası Adalet Divanı Statüsü’nde sayılan kaynakların tarihsel olarak en eskisi teamüldür.
11.Soru
BM Şartı hangi tarihte yürürlüğe girmiştir?
1940 |
1941 |
1945 |
1968 |
1940 |
1945
12.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Hart'ın uluslararası hukukla ilgili görüşlerindendir?
I Birincil ve ikincil (asli ve tamamlayıcı) kuralların birleşiminden oluşan bir kuralla sistemi olarak görür.
II Birincil kurallar, doğrudan bireylere yönelmişlerdir.
III İkincil kurallar devletlerin uyması gereken "yap" yada "yapma" şeklindeki net kurallardır.
IV İkincil kurallar, kurallar hakkındaki kurallardır.
V Yaptırımları uygulayacak zor kullanma gücüne sahip bir iktidarın yokluğundan hareketle, uluslararası hukukun esasında hukuk olmadığını söylemenin mümkün olabileceğini söyler.
I ve II |
I ve III |
II ve III |
I, II, IV , V |
I, III, IV, V |
Hart modern devletlerin hukukunu bir kurallar sistemi olarak görür. Bu sistem iki tür kuraldan, birincil ve ikincil (asli ve tamamlayıcı) kuralların birleşiminden oluşur. Birincil kurallar, doğrudan bireylere yönelmişlerdir ve ‘Yap!’ veya ‘Yapma!’ anlamı içerirler. İkincil kurallar ise kurallar hakkındaki kurallardır. Bunlar, kuralların nasıl yapılacağını ve değiştirileceğini, yargılamanın nasıl yapılacağını ve bir kuralın o sisteme dâhil olup olmadığını söyleyen kurallardır. Esasında bu kurallar bütününe ‘sistem’ niteliği veren, Hart’ın ‘tanıma kuralı’ dediği ikincil kuralların son türü olan kuraldır. Bu kural sayesinde, bir kuralın söz konusu sisteme ait olup olmadığını ‘önceden’ söylemek mümkün olabilecektir. Hart ikincil kuralların varlığının, ilkel toplulukların hukuku ile gelişmiş toplumların hukukunu ayıran şey olduğunu söyler. İkincil kurallar, yani hukukun bir sistem niteliği kazanmış olması, hukukun gelişmişliğini göstermektedir.
Uluslararası hukuk söz konusu olduğunda Hart, ‘Uluslararası hukuk, gerçekten hukuk mudur?’ sorusunun yabana atılmayacak bir soru olduğunu söyleyerek tartışmasına başlar. Böyle bir şüphenin en önemli nedeni, ‘hukuk’ sözcüğünü iç hukuka gönderme yaparak kullanmaktır. Yani bu anlamıyla hukuk; bir iktidarın, bu iktidarın yarattığı kuralların, kuralların yaptırımla desteklenmiş olmasının ve kuralların etkin bir şekilde uygulanıyor olmasının varlığını varsayar. Hart eğer hukuk bu şekilde görülecek olursa uluslararası hukukun yasama organından, zorunlu yargılama yetkisine sahip yargı organlarından ve yaptırımları uygulayacak zor kullanma gücüne sahip bir iktidarın yokluğundan hareketle, uluslararası hukukun esasında hukuk olmadığını söylemenin mümkün olabileceğini söyler.
13.Soru
Uluslararası hukuk kişileri arasındaki ilişkileri düzenleyen ilke ve kurallara ne ad verilir?
Uluslararası hukuk |
Milletlerarası ilişkiler |
Hariciye ilişkileri |
Diploması |
Dış ilişkiler |
Uluslararası hukuk ‘uluslararası hukuk kişileri arasındaki ilişkileri düzenleyen ilke ve kurallar’dır.
14.Soru
Aşağıdakilerden hangisi federal yapıyla ilgili olarak doğrudur?
Federal devlet anayasası federe devlet yasalarının üstünde değildir. |
Yasalara uygunluk denetimini yalnızca federal üst mahkeme yapamaz. |
Federal devlet kanunları federe devletler ülkesindeki kişi ve şeyler üzerinde doğrudan uygulanamaz. |
Federal devlet kanunları uygulanmazsa federal devlet bunları zorla uygulatabilir.
|
Üçüncü devletlerin federe devlet ile antlaşma yapma zorunluluğu vardır. |
Federasyon adı verilen yapılarda yasama, yürütme ve yargı yetkileri federe devletlerle federal devlet arasında paylaşılmıştır. Bu paylaşma ülkesel ve fonksiyonel olarak iki şekilde yapılır. Federal devlet anayasası federe devlet yasalarının üstündedir ve uygunluk denetimini federal üst mahkeme yapar. Keza federal devlet kanunları federe devletler ülkesindeki kişi ve şeyler üzerinde doğrudan uygulanır ve uygulanmazsa federal devlet bunları zorla uygulatabilir. Uygulamada bazen federe devletlere sınırlı bir uluslararası antlaşma yetkisi tanınsa da bu yetkinin kaynağı uluslararası hukuktan ziyade federal anayasanın buna izin veren hükümleri ile antlaşmayı yapan üçüncü devletin buna ilişkin rızasıdır. Yani üçüncü devletlerin federe devlet ile antlaşma yapma zorunluluğu yoktur. Dolayısı ile federal devletlerde federe devletlerin yetkisi içine bırakılan alanlarda da antlaşma yetkisi nihai olarak federal devlete aittir (ABD Yüksek Mahkemesi’nin Missouri V. Holland Davası kararı). ABD anayasasına göre uluslararası alandaki yetkiler başkan ve kong- re yani yürütme ve yasama arasında paylaştırılmıştır. Buna göre başkan bir antlaşmayı imzalamadan önce kongreden izin almalıdır. Ancak yalnız başkanın yetki alanına giren ve “executive agreements” denen antlaş- malar bakımından böyle bir izne gerek yoktur. Yine Almanya Federal Devleti’nde federal hükümetin bir uluslararası antlaşmayı imzalamadan önce federal meclis olan Bundestag’ın iznini alması gerekir.
15.Soru
Bütün varlıkların doğalarında bulunan bir erek (gaye, hedef, telos) bulunduğunu ve varlıkların bu ereğe ulaşmaya çalıştıklarını söyleyen görüşe ne ad verilir?
Erekselcilik |
Kozmoloji |
Reform |
Rönesans |
Federalizm |
Erekselcilik
16.Soru
15. yüzyıldan itibaren Avrupa devletlerinin Amerika, Afrika, Hindistan, Avustralya ve okyanuslardaki adaları hakimiyetlerine alma sürecine ne ad verilir?
Sömürgecilik |
Mandacılık |
Şirketleşme |
Federalleşme |
Derebeylik |
15. yüzyıldan itibaren Avrupa devletlerinin Amerika, Afrika, Hindistan, Avustralya ve okyanuslardaki adaları hakimiyetlerine alma sürecine sömürgecilik denir.
17.Soru
Türk hukukunda uluslararası antlaşmaların durumuyla ilgili verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
Uluslararası antlaşmalar usulüne uygun bir şekilde yürürlüğe girmiş ise kanun hükmündedir. |
Temel hak ve özgürlüklerle ilgili taraf olunan uluslararası antlaşmalar ile kanunların aynı konularda farklı hükümler içermesi durumunda, uluslararası antlaşma uygulanır. |
Uluslararası antlaşmaların temel hak ve özgürlüklerle ilgili olan hükümleri dışındaki hükümleri ve kanunların farklı hükümler içermesi durumunda hangi hükümlerin uygulanacağına Anayasa Mahkemesi karar verir. |
Usulüne göre yürürlüğe girmiş uluslararası antlaşmaların Anayasaya aykırı oldukları iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurulamaz. |
Antlaşma hükümleri ile kanunların çatışması durumunda, sadece iç hukuktan değil hukukun genel ilkelerinden kaynaklanan çatışma normları göz önünde bulundurulur. |
Uluslararası antlaşmaların kanun sayılması, hukuk tekniği açısından bazı sorunlar çıkarabilmektedir. Anayasa her ne kadar uluslararası antlaşmaların Anayasa Mahkemesine götürülebilme olanağını ortadan kaldırmışsa da antlaşmalara kanunlara eş bir konum atfetmiştir. Sorun, aynı konuyu farklı şekillerde düzenleyen antlaşmalar ile kanunların aynı anda varolması durumunda ortaya çıkar. Uluslararası antlaşmaların kanun hükmünde olmasının, aynı konumda bulunmak anlamına gelmediği, çatışma durumunda uluslararası antlaşmalara üstünlük tanınması gerektiği iddiaları bulunmakla beraber, genel kabul, bu iki normu aynı düzeyde kabul etme yönündedir. Dolayısıyla antlaşma hükümleri ile kanunların çatışması durumunda, sadece iç hukuktan değil hukukun genel ilkelerinden kaynaklanan çatışma normları uygulanmaktadır. Çatışma normları, aynı düzeyde normların çatışması durumunda, yakın tarihli normun eski tarihli norma tercih edileceğini söyler. Bu durumda ise, devlet bir uluslararası antlaşmayla iç hukukta etki doğuracak bazı yükümlülüklerin altına girer, ancak daha sonra çıkardığı bir kanunla bu yükümlülüklere farklı bir içerik kazandırırsa, yürütme ve yargı organları, yakın tarihli olan kanunu uygulamak durumunda kalırlar. Böylece devletin uluslararası düzeyde üstlendiği bir sorumluluk, antlaşma hükmünde herhangi bir işlem yapılmadan değiştirilmiş olur.
18.Soru
- Bir anlaşma açık bir şekilde çekince konulmasına izin veriyorsa taraflar diğer tarafların kabulü gerekmeden çekince koyabilir.
- Bir antlaşmanın konu ve amacından anlaşmanın bir bütün olarak uygulanmasının tarafların anlaşmayla bağlanma rızasının esaslı bir şartı olduğu anlaşıldığında taraflar çekince koyamaz.
- Bir antlaşma bir milletlerarası örgütün kurucu belgesi olduğu zaman ve başka türlü öngörmedikçe, çekincenin tüm taraf devletlerce kabulü gerekir.
- Antlaşma başka türlü öngörmedikçe, bir çekince,çekinceyi kabul etmiş olan devletin rızası alınarak geri alınabilir.
Uluslararası antlaşmalara çekince konulmasıyla ilgili olarak verilen bilgilerden hangileri doğrudur?
Yalnız I |
Yalnız III |
I ve III |
II, III ve V |
III, IV ve V |
Görüşmeci Devletlerin sınırlı sayısından ve bir antlaşmanın konu ve amacından antlaşmanın bütün taraflar arasında bir bütün olarak uygulanmasının her birinin antlaşmayla bağlanma rızasının esaslı bir şartı olduğu anlaşıldığı zaman, bu çekince bütün tarafların kabulünü gerektirir. Bir antlaşma bir milletlerarası örgütün bir kurucu belgesi olduğu zaman ve başka türlü öngörmedikçe, bu çekince o örgütün yetkili organının kabulünü gerektirir. Antlaşma başka türlü öngörmedikçe, bir çekince her zaman geri alınabilir, ve çekinceyi kabul etmiş olan bir Devletin rızası geri alma için gerekli değildir.
19.Soru
Tek taraflı hukuki işlemler, beyanda bulunan için.........sonuç doğurur.Cümlede boş kısım hangi şıkla doldurulabilir?
olası |
genel |
iyi |
kötü |
hukuki |
Tek taraflı hukuki işlemler, beyanda bulunan için hukuki sonuç doğurur
20.Soru
Aşağıdakilerden hangisi uluslararası hukuku devletlerin iradesine ve uzun süredir yapılagelen uluslararası örf ve âdetlere (uluslararası teamüllere) dayandırır?
H.L.A. Hart |
Hans Kelsen |
Emerich von Vattel |
Hugo Grotius |
Cornelis van Bynkershoek |
Cornelis van Bynkershoek uluslararası hukuku devletlerin iradesine ve uzun süredir yapılagelen uluslararası örf ve âdetlere (uluslararası teamüllere) dayandırır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ