Serbest piyasa ilkelerinin geçerli, dış ticaretin ve sermaye hareketlerinin serbest olduğu ekonomilerde döviz kuru, piyasada serbest bir şekilde arz ve talep şartlarına göre belirlenir. Döviz talebinde bir değişme yok iken döviz arzındaki artış dövizin değerinin düşmesine, döviz arzındaki azalma ise dövizin değerinin yükselmesine neden olur. Dövizin denge fiyatını, döviz arz ve talebindeki değişmeler belirlediğine göre; döviz kurundaki değişmelerin nedenlerinin değerlendirilmesi ve ileriye yönelik tahminlerin yapılabilmesi, döviz arz ve talebindeki değişmelerin analizi ile mümkündür.

İşlem Riski (Transaction Risk): Doğrudan yerli para ile ölçülen ve fiilî para değişimine yol açan ödemelerden oluşan likidite riskidir. Bankaların bu riskle karşı karşıya kalmalarına yol açan başlıca işlemler; yabancı para cinsinden ödemeler, yabancı para cinsinden alacaklar, yabancı para cinsinden ödenecek kayıtlı olmayan taahhütler, yabancı para cinsinden kabul edilen taahhütler, ana şirkete yabancı ülkelerdeki bağlı şirketlerden yapılan ödemeler ile forward döviz sözleşmeleridir. Doğru cevap E.

Marshall-Lerner koşulu olarak adlandırılan esneklik koşuluna göre devalüasyonun dış ticaret dengesini sağlayabilmesi için ithal malları iç talebinin fiyat esnekliği (DM) ile ihraç malları dış talebinin fiyat esnekliği (DX) toplamı bire eşit veya birden büyük olmalıdır.

Harcama genişletici politikalar uygulanması: Ekonomi yönetiminin toplam talebi arttırıcı yönde genişletici para ve maliye politikaları izlemesi toplam harcamaları artırmaktadır. Genişletici politikalar sayesinde geliri artan tüketiciler ise yerli malların yanı sıra ithal mallarına taleplerini de artırmaktadır. İthal mallardaki talep artışı, ülkenin dış ticaret açığı vermesine neden olarak ödemeler dengesi açığı yaratabilmektedir.

Ticaret haddi, ihraç edilen malların fiyatının ithal edilen malların fiyatına oranıdır. Dış ticaret hadleri, bir ülkenin sattığı ve satın aldığı malların fiyatlarındaki değişmeler nedeniyle dış ticaretten kazançlı ya da zararlı çıktığını gösteren bir kavramdır.

Bu düşünce akımı XVI. asırdan XVII. asır sonlarına kadar dünyada etkili olmuştur. Dünya servetlerini altın ve gümüş miktarı ile ölçer.

Resesyon: Toplam çıktıda, gelirde, istihdamda ve ticarette önemli azalmaların olduğu, genellikle altı ay veya bir yıl süren ve ekonominin birçok sektöründeki daralmalarla kendini gösteren bir dönemdir. 

Cari işlemler hesabı kendi içinde dört alt hesaba ayrılmaktadır. Bu hesaplar yukarıda da belirtildiği gibi Mal Ticareti, Hizmet Ticareti, Gelirler ve Cari Transferler Hesaplarıdır.

Gümrük vergileri ülkelerin kendileri tarafından yasa ile belirleniyorsa bu tarifeler otonom tarife (autonomous tariff) olarak adlandırılır.

Uluslararası ticaretin önündeki geleneksel engel olan tarifeleri inceledikten sonra bunlar dışındaki engellere bakılacak olursa; tarife dışı engeller, malların ül­keler arasında dolaşımını engelleyen her türlü kural ve uygulamaları ifade eder. İthalatın kontrolüne yönelik dış ticaret mevzuatı kadar çevre ile ilgili standartlar, fikri ve sınai haklar ve diğer standartlar gibi ticaretle doğrudan ilgisi olmayan fakat ticareti olumsuz yönde etkileyen mevzuat ve uygulamalar da bu kapsamda değerlendirilmektedir.

Otonom işlemler yerine çizgi-üstü işlemler kullanılabilir.

?Bir firmanın piyasa ile ya da bir ülkenin başka ülkelerle mevcut olan alışveriş potansiyeline Ticaret hacmi adı verilir.
? Bir ülkenin gümrük tarifesi koyması, dış ticaret hacminde daralma yaratarak ülke refahını olumsuz etkiler.

Döviz talebine etki eden faktörler şunlardır:
• Ülkenin ithal mallarına olan talebinin fiyat esnekliği
• Ülkede ithalata rakip malların arzının fiyat esnekliği
• İthal malları arzının fiyat esnekliği
• Ülkenin ithal etmiş olduğu mallara yönelen diğer ülke taleplerinin fiyat esnekliği

Leontief, ABD ekonomisi üzerine yaptığı hesaplamada, Heckscher-Ohlin Teorisi ile çelişkili sonuçlar bulmuştur. Çalışmanın sonucunda, ABD’nin emek yoğun ürünleri ihraç ettiği, sermaye yoğun ürünleri de ithal ettiği ortaya çıkmıştır.

Gümrük tarifelerine ilişkin kararlar yurt içinde ve uluslararası seviyede çok zor alınabilmektedir. Oysa tarife dışı kısıtlamalar hükûmetlerin tek taraflı kararı ile alınabilmektedir. Tarife dışı kısıtlamalar, gümrük tarifelerinden farklı olarak dış ticarete müdahale için kullanılan bütün engellemeleri kapsar. Bu engeller dün­ya ticaretinde saydamlığın kaybolmasına yol açmıştır. Çünkü tarifeler diğer araç­lara göre daha nettir, daha açıktır ve daha az belirsizlik doğururlar. Oysa tarife dışı engeller daha karmaşıktır. Tarifeler bir tek oran olarak belirlendiklerinden dolayı tüm ülkelere karşı aynı engeli oluştururken, diğer tarife dışı araçlar ülkelere göre farklılıklar oluşturabilir.