Ekonomilerdeki istikrarsızlığın diğer ülke ekonomilerini ve uluslararası politikayı olumsuz etkilemesini, bir ülkedekienşasyonun uluslararası ekonomik sistemde yayılmasını önlemek amacıyla II. Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan IMF, bugün küresel ölçekteki ekonomik vesiyasi düzenin temel yapı taşlarından biridir.   

Devletler arasındaki ticaretin artmasında ve istikrarlı ekonomik ilişkilerin sürdürülmesindeen hassas altyapı, tüm dünyada geçerli uluslararası niteliğe sahip para biriminin varlığıdır. Uluslararası para hem bir değişim hem de zenginliğin biriktirilme ve mübadele aracıdır. 

APEC, GAFTA AET ve NAFTA bütünleşme olgusunun ekonomik dinamiğine bağlı olarak ortaya çıkan oluşumlardandır. Fakat IMF uluslararası para fonudur.

Bölge, dünya üzerindeki belirli bir alana ilişkin olup kara veya deniz olabilir. Uluslararası politikada ise üzerinde en az birden fazla sayıda devletin yer aldığı belirli bir coğrafya bölgeyi oluşturur. Maddi tanımdaki esas kriter coğrafyadır. 

MC I. Dünya Savaşı’nın eseridir. Avrupa Ahengi Sistemi bu savaşın çıkışını engelleyemezken silah sanayisindeki gelişmeler, I. Dünya Savaşı o zamana kadarki insanlık tarihinin en kapsamlı yıkımıyla sonuçlanmıştır. Böylece savaş artık bir dış politika aracı olmaktan çıkmış, savaşın önlenmesi için yeni çabalar büyük ivme kazanmıştır. Dönemin ABD Başkanı Woodrow Wilson 1918’de açıkladığı “On Dört Nokta” ile Cemiyet-i Akvam fikrini tüm dünyaya ilan etmiş ve 1919 Paris Konferansı’nda Cemiyet Misakının kabulünü sağlamıştır.  

AET bölgeselleşmenin ekonomik dinamiğine bağlı olarak ortaya çıkan oluşumlardan birisidir. 

Uluslararası sistemde bölgeselleşme hareketleri 1950’lerden sonra önemli bir olgu olarak kendini göstermeye başlamıştır. Önce Avrupa’da yeşeren bölgeselleşme girişimleri daha sonra bütün dünyayı etkisi altına almıştır. 

Soruda verilen maddelerin hepsi AB’nin amaçları arasındadır. 

Avrupa Birliğinin amacı; “üye ülkeler arasında topluluk yoluyla ekonomik faaliyetlerin uyumlu bir biçimde geliştirilmesi, sürekli ve dengeli bir genişleme istikrarı artırma, yaşam standartlarının hızla yükseltilmesi ve daha yakın ilişkilerin desteklenmesi” olarak açıklanmıştır. 

Kural koyma otoritesi ve koyulan kuralları uygulayabilme kapasitesine egemenlik denir. İlk olarak XIII. yüzyılda Philippe de Beaumanoir tarafından tanımlanmıştır. 

Bireylerin gönüllülük ilkesi çerçevesinde ortak amaçları gerçekleştirmek üzere kurulan, devletten herhangi bir ekonomik destek almayan ve böylece devletle bağlı bulunmayan kuruluşlar sivil toplum kuruluşlarıdır. 

BM’nin temelleri ise dönemin ABD Başkanı Franklin Delanor Roosevelt ile dönemin Britanya Başbakanı Winston Churchill tarafından temelleri atılmıştır. iki liderin 14 Ağustos 1941’de ortaklaşa yayınladıkları “Atlantik Bildirisi” BM’nin kurulması yolunda atılan ilk adım olmuştur. 

Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği örgütü kısaca APEC olarak ifade edilmektedir ve bölgeselleşmenin ekonomik dinamiğine bağlı olarak ortaya çıkan oluşumlardan birisidir. 

İngiliz Milisler Birliği, Uluslararası Çalışma Örgütü, Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü, Körfez İşbirliği Örgütü gösterilebilir ama Uluslararası Af örgütü hükümetler dışı bir uluslararası örgüttür. 

 “Bölgeselleşme” (regionalization) kavramı bölgesel düzeyde devletlerarasındaki iş birliği olgusunun fiilî gelişimini ifade eder. Ekonomik, güvenlik veya siyasi alanlarda devletlerarasında bölgesel düzeyde gerçekleşen iş birlikleri bölgeselleşme olgusunu oluşturur. 

1. Dünya Savaşı sonrasında kurulan uluslararası sistemin dağılmasındaki en büyük etken, 1929’daki bugün bile “Büyük Buhran” olarak bilinen ve New York Borsasının çöküşüyle küresel bir ekonomik krizin ortaya çıkmasıdır.

UEP çalışmalarında çok uluslu şirketler (ÇUŞ) önemli bir araştırma başlığıdır. 1970’lerden itibaren dünya ekonomisindeki etkileri hızla artan ÇUŞ ulusal ekonomilerden büyük ölçüde bağımsız, hem uluslararası ekonomik ilişkileri hem de siyasi ilişkileri yönlendirebilen bir güç hâline gelmiştir.