Casablanca Konferansı (1943), Washington Konferansı (1943), Moskova Konferansı (1943), Potsdam Konferansı (1945), Tahran Konferansı (1943).

Sanayileşen ülkelerde modern bilim ve tecrübi bilgilerin, pazar için, üretim Süreçlerinde geniş çaplı ve sistematik olarak uygulanması. Ekonomik faaliyetlerin, aile içi veya yerel kullanımlardan daha çok, ülke düzeyinde ve uluslararası pazarlara yönelik oluşu ve giderek ihtisaslaşması. Üretim birimlerinin şahsi olmaktan çıkarak, ortaklık vb. yollarla büyük sermaye yatırımı gerektiren teşebbüslere ve fabrikalaşmaya dayanması. Sermayeye dayalı üretim süreçlerinin yoğun ve yaygın kullanımı, İş gücünün, temel malların üretimi yerine mamül mallar ve hizmetlerin üretiminde yoğunlaşmasıdır.

Rusya ve müttefiklerinin yapmış olduğu gizli antlaşmalar, İstanbul, Londra, Sykes ve St. Jean de Maurienne Antlaşmalarıdır.

Adam Smith (1727-1790) de ekonomik yaşamın doğal yasalara bağlı bulunduğunu savunmuş ancak ulusların zenginliğinin kaynağının doğa değil emek olduğunu ileri sürmüştür.

İngiltere’de Sanayi Devrimi, ilk önce dokuma ve demir sanayiinde gerçekleşmiştir.

Vasco de Gama 1497’de Afrika Kıta’sını güneyden geçerek Hindistan’a ulaşmıştır.

Dokuma sanayii açısından ilk önemli buluş, John Kay isminde bir dokumacı tarafından 1730’da “uçan mekik” adı verilen, yeni bir mekik bulunmasıydı. Yeni mekik, dokumacılar tarafından, kısa zamanda benimsenerek geniş bir kullanım alanı buldu. Bu sayede iplik oldukça hızlı dokunmaya başladı. Kumaşlar, eskiye oranla çok daha fazla miktarlarda dokunmaktaydı.

1919 Barış Konferansı’nın sonucu olarak Avrupa’da yeni ortaya çıkarılan devletler şunlardır: Çekoslovakya, Yugoslavya, Finlandiya, Polonya, Estonya, Litvanya, Letonya.

J.J.Rousseau “Toplum Sözleşmesi” isimli eserinde, insanların devleti kendi aralarında yaptıkları bir sözleşmeyle oluşturduklarını ve kendi özgür iradeleriyle kurduklarını belirtmekteydi.

1925’te Avrupa devletlerinin imzaladığı Locarno Antlaşmaları bütün sınırların güvenliğini ve bütün anlaşmazlıkların görüşmeler yoluyla çözümlenmesini karara bağlıyordu.

1876’dan itibaren Alexander Graham Bell’in telefonu Avrupa toplumlarını, sanayi öncesi dönemle kıyaslanmayacak şekilde değiştirdi

Siyasal Küreselleşme: Serbest pazar ekonomisi, kamu harcamalarının kısılması, özelleştirilme vs. yi öngören neo-liberal politikaların tüm dünyaya yayılması.

1.Dünya savaşı 1914 yılında başlamıştır.

Birinci dünya savaşında Rusya ve Avusturya- Macaristan’ı karşı karşıya getiren özel neden Avusturya-Macaristan Veliahdı Ferdinand’ın Saraybosna’da öldürülmesidir.

Napolyon’un I. Konsüllük Dönemi’nde Fransa’nın bugünkü vilayet sistemi, merkeziyetçi bir yaklaşımla yeniden düzenlendi. Yargıçların halk tarafından seçilmesi yerine hükümetçe tayin edilmesi, Fransız Merkez Bankası’nın kurulması, din adamlarını devletin maaşlı görevlileri hâline getirmek gibi reformlar, toplum hayatında devletin kontrolünü artırdı.

“Üçüncü Küreselleşme”nin itici güçleri 1970’lerde çok uluslu şirketler, SSCB’nin yıkılması ile 1990’larda Batı’nın rakibinin kalmaması ve 1980’lerde İletişim Devrimidir.

Hükümet Üzerine İki Deneme” adlı eser Locke aittir.

Düşünce özgürlüğü çerçevesinde, bireylerin ifade özgürlüğünün gerçekleştirilmesi. Sınırlamalar olmaksızın özel girişimciliğin ve serbest piyasa koşullarının ekonomik alanda geçerliliğini sağlamak. Toplumsal yaşama devlet vb. kurumların müdahalelerini en asgari seviyede tutmak. Hukukun üstünlüğünü esas alan bir toplum düzenini hedeflemek.

İtalya’da Machiavelli, İngiltere’de Hobbes, Fransa’da Bodin mutlak monarşiyi savunan kuramlar geliştirdiler.