Sırrın ifşası suçunun faili ancak Kamu Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un uygulanmasında görevli olan kişiler olabilir. Sırrın ifşası suçunun manevi unsuru ise bu bilgilerin bilerek isteyerek ifşa edilmesidir. Bununla birlikte, sırrın ifşası suçunu işleyenler Türk Ceza Kanunu’nun 239 ’uncu maddesine göre cezalandırılır.

Kamu alacağının tahsiline engel olma suçunun cezası Kanun’da altı aydan üç yıla kadar hapis olarak belirlenmiştir. Doğru cevap B'dir.

Doğal afetler yüzünden zarara maruz kalan varlıklarının ve mahsullerinin en az üçte birini kaybedenler terkin hükümlerinden yararlanabileceklerdir.

Vergi alacağının silinmesi, yani tahsilinden vazgeçilmesine terkin adı verilir.

Menkul mallar yerinde veya başka yere götürüldüğü hâlde ikinci artırmada da yine satılmaz veya taşıma giderlerinin çokluğu nedeniyle başka yere götürülmesi uygun görülmezse ikinci artırma sürenin bitmesinde itibaren 6 ay içinde bulunduğu yerde pazarlıkla satılır.

Sırrın ifşası suçunun cezası bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezasıdır.

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 50.nci maddesi uyarınca kamu borçlusunun kendisinin ölümü hâlinde terekenin (ölenin bıraktığı mal varlıkları ve/veya borçlar için) takip işlemleri 3 gün geriye bırakılır. 3 gün bitiminde terekenin borçları için takibata devam edilir. Doğru cevap A’dir.

Alacaklı vergi dairesinin teminat talep edebilmesi için bir vergi mükellefi veya sorumlusu aleyhine;
1. Fiiller dolayısıyla ceza kesilmesini gerektiren bir incelemenin başlamış olması
2. Yetkili inceleme elemanının inceleme sonucunda amme alacağının tehlikeye girebileceği ve teminat alınması gerektiği kanaatine ulaşması
3. Yetkili inceleme elemanının inceleme sonucu ortaya çıkabilecek vergi, gecikme faizi ve ceza ile ilgili olarak ilk hesaplamaları yapmış olması
4. Bu ilk hesaplanan tutar üzerinden teminat alınması gerektiğini vergi idaresine bildirmesi

İnceleme elemanının, inceleme yetkisi, raporunu hazırlamakla biteceğinden, inceleme raporu düzenlendikten ve idareye teslim edildikten sonra teminat alınmasını vergi idaresinden isteme yetkisi de kalmaz. Öte yandan vergi dairesi, rapor kendisine intikal ettikten ve bu rapora göre tarhiyatı yaparak vergi ceza ihbarnamesini düzenledikten sonra, kendiliğinden amme alacağını tehlikede görerek, teminat isteyemez.
Her ne kadar uygulamada bazen vergi daireleri bu yola gitmekteyseler de bu gibi teminat talepleri yargı organları tarafından iptal edilmektedir.

Kamu borçlusunun, kamu alacağını karşılayacak miktarda, menkul ve gayrimenkul malları ile alacak ve haklarının; nev’ini, mahiyetini ve miktarını veya malı olmadığını ve yaşayış tarzına göre geçim kaynakları ile buna nazaran borcunu ne şekilde ödeyebileceğini tahsil dairesine yazılı veya sözlü olarak beyan etmesi "mal bildirimi"dir.

Vergi hukukunda vergi borcu ve fer’ilerini sona erdiren sebepler borcun kesinleşmesinden önceki ve sonraki sebepler olarak iki ayrı kısımda değerlendirilebilir. Bu sebeplerden birinci grupta yer alanlar yani yanılma, hata ve düzeltme, uzlaşma, cezada indirim, tarh zamanaşımı vb. Vergi Usul Kanunu’ nda düzenlenmiştir. İkinci grupta yer alanlar ise sadece kamu borcunun kesinleşmesinden sonrasıyla ilgili olarak AATUHK’ da düzenlenmiştir.  

Kamu alacağı, vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar.

Ödeme emrine karşı tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açılabilir. Bu süre hak düşürücü niteliktedir. Ödeme emrine karşı yedi gün içinde dava açılması zorunludur. Doğru cevap B’dir.

6183 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesiyle düzenlenen hapis cezası gerektiren suç ile ilgili davalara icra mahkemesince bakıldığından, bu davalarla ilgili hak düşürücü sürelerin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 347. maddesine göre tespiti gerekmektedir. 2004 sayılı Kanun’un 347. maddesinde “Bu Bapta yer alan fiillerden dolayı şikâyet hakkı, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle düşer.” hükmü yer almaktadır.

Soruda yer alan A seçeneği dışındaki önermeler doğrudur. Ancak mahsup kamu alacağının tarh aşaması ile ilgiliyken takas tahsil aşaması ile ilgilidir.

Özel hukuka ilişkin bir alacağın takibinde, öncelikle alacaklı tarafından bir takip talebinde bulunulması gerekmektedir. Buna karşılık kamu alacaklarının takibinde ise borçlu tarafından borcun vadesinde ödenmemesi hâlinde herhangi bir talep olmaksızın cebri icranın başlaması söz konusu olacaktır. Böyle bir durumda ise artık uygulanacak olan kanun, özel hukuktan kaynaklanan alacakların cebri takibinde temel teşkil eden 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu değil, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun olacaktır. Temel fark takip talebidir. Doğru cevap A’dır.

6183 sayılı Kanun’un 108. maddesinde; 6183 sayılı Kanun’un uygulamasında görevli bulunan kimselere, bu kanun gereğince paraya çevrilecek malların artırmasına ne kendi adlarına, ne de diğer kimseler ad ve hesabına iştirak etmelerini yasaklamış ve bu artırmalardan mal satın alamayacaklarını, bu malları üçüncü şahıslar aracılığıyla veya üçüncü şahıslara satın aldırıp onlardan beş sene müddetle teferruğ suretiyle dahi satın almalarını yasaklamıştır. Maddede ayrıca bu yasağın, 6183 sayılı Kanun’un uygulamasında görevli bulunan kimselerin eşlerini ve üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan ve sıhri hısımlarını kapsadığı da hükme bağlanmıştır.

”Üçüncü şahıslar tarafından, tebliğ edilen ödeme emirlerine karşı açılan davaların aleyhlerine sonuçlanması hâlinde Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunu’nun 58’ inci maddesi uyarınca dava konusu miktarın ayrıca % 10 kadar haksız çıkma tazminatı ile zamla birlikte ödenmesi gerekmektedir.

Türk Ceza Kanununun 239. maddesine göre sırrın ifşası suçunun cezası bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıdır.

Dilekçenin verilmesinden itibaren en geç üç ay içinde vergi incelemelerine bafllanarak aralıksız devam edilir. Vergi incelemesinin bitmesini izleyen otuz gün içinde vergi dairesi sonucu tasfiye memurlarına yazı ile bildirir.

I. Sırrın ifşası suçuna verilecek ceza -1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 5 günden 5000 güne kadar adli para cezası
II. Kamu alacaklarının tahsiline engel olanlara verilecek ceza - 6 aydan 3 yıla kadar hapis
III. Mal edinme ve artmalarını bildirmeyenlere verilecek ceza - 1 yıldan 1 seneye kadar hapis